Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 4ŞUBAT1994CUMA
16 DUNYADAN
Dertüdünyamızınyitiksavaşçaa• Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Butros Gali'nin becerikli bir • Öte yandan, Butros Gali'yi suçlamadan önce kendisini bu
önder olmadığını ve BM'ye üye ülkelerle iyi bir ilişki göreve atayan hükümetleri sorgulamak yerinde olur. 1992'de
geliştiremediğini düşünen ABD'li yetkililer, istifasının çok bu göreve geldiğinde, saygın kişiliğine karşın iyi bir yönetici
kişiyi hoşnut edeceği görüşünde birleşiyorlar. olmadığı biliniyordu. Gali yanlış bir seçimdi.
A
BD'li yetkililer kendi aralannda yaptı-
klan resmi olmayan konuşmalarda, Bir-
leşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri
Butros Butros Gali ile pek sıcak ilişkiler içinde
olmadıklannı itiraf ediyorlar. Gali'den rahatsız
olduklan. hatta öfke duyduklan apaçık ortada.
Öyle ki. gene! sekretenn istifasının pek çok kişi-
yı mutlu edeceği bile ifade ediliyor.
Gali'nin ben merkezci olduğunu, yöneticilik
niteliğinin hiç gelişmediğini ileri süren Ameri-
kalılar. sekretenn lider ve bürokrat yönünü de
eleştiriyor. BM üyeleri ile ilişkilerinde dosttan
çok düşman edindiğini öne sürüyor. Banş giri-
şimlerinde ortada sorun yokken, Galfnin so-
run yaratmakta usta olduğunu ileri süren siyasi
gözlemciler, Gali'nin konumunu olduğundan
fazla abarttığını düşünüyor. Kısaca Butros
Gali'nin BM sekreterliği için yanlış adamı oldu-
ğu konusunda herkes birleşiyor.
BM üyeleri arasında Gali ile uyumlu ilışkiler
kurabilene pek rastlanmıyor. Kendi fikirlerinin
doğru olduğuna körü körüne inandığından, ge-
nellikle başka düşüncelere şans tanımıyor. Sa-
kin ve kendinden emin yaklaşımı, kendisiyle iş-
birliğj yapılabileceği inancını doğuruyor. ancak
pek çok diplomat. kısa siirede yanlış kapıyı
çaldığını anlıyor. Diplomatlan kapısının önün-
de bekletmekten çekinmeyen Gali. onayla-
madığı görüşler karşısında rahatlıkla kıncı ola-
biliyor. Aynca hükümetlerle olan ilişkisinde de
gerekli özeni ve saygıyı göstermediğinden, is-
teklerine ivedi yanıt alamıyor. Örneğin, 1960'-
larda Dag Hammarskjold Kongo'ya müdahale
sırasında 5 bin askere gereksinimi olduğunu du-
yurduğunda, 3 gün içinde ordusunu kurmuştu
bile. Oysa, Gali Bosna için istediği 5 tankı 5
ayda zor elde etti.
BM'de büyük bir moral çöküntüsü yaşandığı
dikkati çekiyor. Ancak, bunun sorumluluğunu
Gali'nin sırtına yüklemenin doğru olmadığını
iddia eden yetkililer, fazla çalışma ve ücretlerin
zamanında ödenmemesinin de etkili olduğunu
belirtiyor. Gali ile ilgili bütün hoşnutsuzluklara
karşın kimse şikayetini resmi yollardan yetkili-
lere iletmiyor. Genel sekretenn 5 yıllık görev sü-
resinin kısaltılması bile tartışılmıyor.
Bu koşullarda Gali'ye duyulan öfke ciddiye
ahnmalı mı? Yapıa bir yaklaşımla nasıl bircö-
züm getirilmeli?
Her şeyden önce Gali'yi suçlamak yerine,
onu bu göreve atayan hükümetleri sorgulamak
daha doğru olur. 1992'de BM'nin altıncı baş-
kanı olduğu zaman herkes tarafından sevilen
sayılan bir kişiydi. Amerikaular. kendisini
Camp David'in miman olarak görüyorlardı.
Mısır dışişlennde cesareti ve zekası ile haklı bir
Amerika Vietnam'a uyguladığı ambargoyu kaldınrken, kayıp askerler sorun olarak kahyor
ABD Vietnam'dan çikamıyor
• Ticari ambargonun k^ldınlması
iş dünyasında sevinçle
karşılanırken. çocuklan kayıp ana
babalar. Vietnam hükümetinin
elinden geleni yaptığına inanmıyor.
Ciinton yönetimı, ABD tarafından
Vietnam'a uygulanmakta olan ticari
ambargoyu kaldırmak üzere bazı adı-
mlar atmaya başladı. Ancak konunun en can
alıa noktası tartışma konusu olmaya devam
ediyor: YakJaşık 20 yıl önce sona ermiş bir
savaşta kaybolan Amerikalılardan arta ka-
lanlan iade etmek için yeterinceçaba gösteril-
dimi?
Vietnam'ın 67 Amerikahnın cesedini
ABD'yeiadeederek Clinton vönetiminin bü-
yük takdirini kazanmaşı özellikle gündemde
olan konulann başında geliyor. Konuyla ilgi-
li çalışmalar yürüten üst düzey yetkiÜlerden
bin "Bu kadar çok eeset iade etmeleri işbirliği-
ne gerçekten de hazır olduklarını kanıtüyor"
diyor.
Ancak Vietnam'da savaşıp dönmüş asker-
ler, ısrarla Vietnamlılann cesetlerin coğunu
ellerinde tutmava devam ettiklerini. yolla-
nanlannsa büyük olasılıkla kayıp Amerikalı-
lara ait olmadığını iddia ediyorlar. Onlara
göre bu cesetler, Vietnamlı askerlere hatta
belki de hayvanlara bile ait olabilir.
IAmbargonun kaldırılması
işadamlarına) arıyor
Clinton. Vietnam'a uygulanan ticari am-
bargonun ancak Vietnam Savaşı'nda kaybo-
lan 2 bin 200'den fazla Amerikalının yazgılan
hakkında mümkün olan en doyurucu bilgi-
nin verilmesi durumunda kalkacağmı ısrarla
tekrarlayarak kararhhğmı sürdürüyor. Ge-
çen hafta ABD Senatosu'nda bazı senatörle-
rin, Vietnam hükümetinin konuyla ilgili tutu-
munu övücü konuşmalannın ardından yapı-
lan oylamada alınan sonuç. 62'ye 38 ambar-
gonun kaldınlması yönündeydi. Beyaz Sa-
ray'daki yetkililerin bildirdiğine göre. kesin
bir çözüme gidilebilmesı için Clinton'ın ka-
ran bekleniyor. ABD'li Kayıp Görevlilerin
Aileleriyle Dayanışma Birliği Başkanı Dolo-
res Apodaca Alfond. geçen hafta kendisiyle
yapılan bir görüşmede Vietnam'ın konuyla
ilgili tutumunun Amerikan iş dünyasını can-
landınnak için ambargoyu kaldırmaya he-
vesli yönetim tarafından abartıldığınj belirtti.
Alfond, "Yollanan 67 cesedin sadece 3'ü teşhis
edilebildi. Hükümet, 'Elimizde 67 ceset var.
Ne harika değil mi?' derken gerçekJeri abartıyor. Vi-
etnamlılar kesinlikle ellerinden geleni yapmıyorlar"
dedi. Alfond aynca teşhis işleminin de kesinlikle gü-
venilır olmadığnı. Pentagon tarafından ağabeyine ait
diye kendılerine yollanan kemiklerin aslında hayvan
kemiği olduğunun ortaya çıktığını belirtiyor.
Öte >andan Başkan Clinton'ın önümüzdeki gün-
lerde ambargoyu kaldıracağı haberi Vietnam'ın baş-
I
ün yapmıştı. Fransızlar, Fransa'da okuduğu
için Gali'yi kendilerinden biri gibi görüyorlardı.
Ne var ki, organizasyon konusunda iyi ol-
madığı biliniyordu. Hiçbir zaman gerçek bir
yönetici olamamasına karşın. doğru dürüst bir
yönetime acilen gereksinimi olan koskocaman
bir bürokrasiyi sırtlayıp götürmeye çalış-
masının faturasını bütün dünya ödüyor.
Gali'nin seçilmesi, seçime katılan hükümet-
lerin konuyu ne denÛ hafıfe aldığını gösteriyor.
Bir seçim komitesi kurulması ve secimlerin titiz-
likle yapılması önerileri ise üye devletler tarafı-
ndan gereksiz bir işlem olarak görüldü.
Gali, tek kişinin altından kalkamayacağı ka-
dar ağır bir görevin altına girdiği doğrultusun-
da uyanldı. 30 üye biraraya gelerek sekreterli-
ğin temelini sağlamlaşürmak için çeşitli çözüm-
ler üretmeyeçalıştı. Sekreterliğin dört kişi arası-
nda paylaşılması en fazla destek gören öneri
oldu. Böylece banş görüşmeleri, ekonomik ve
sosyal konular, insani yardım, yönetim ve para-
sal konular için dört ayn sekretenn görevi bölü-
şeceği bir düzenın kurulması istendi. Ancak
Gali görevinin bölünmesine karşı çıktı. Sonuç
olarak iki yıl içinde BM sekreterliği tek başlı
yönetimin İcurbanı oldu.
Son yıllarda BM, Kamboçya, Somali ve Bos-
na'da başiattığı banş girişimleriyle tüm dikkat-
leri üzerine topladı. Kamboç-
ya'da kazandığı başanya
karşın, Gali Somali'de feîaket-
lere yol açmakla, Bosna'da tüm
yetkiyi üzerine almakla suç-
landı. Dünya kamuoyunun bu
yargılan bir anlamda doğru,
bir anlamda yanlış.
Gali'yi Bosna'daki savaşı
durdurmamakla suçiayanlar,
olayı basite indirgemiş oluyor.
Banşa yol açacak bir çözümün
bugüne dek bulunamaması, sa-
vaşa kanşan tüm devletlerin
hatası olmakla birlikte, Gali'-
nin kendisini olağanüstü yetki-
lerle donatması, BM'nin son
sözü söyleyen bir otorite duru-
muna gelmesi, banşı olanaksız-
laştınyor.
Christopher Bellamy
TheIndependent
kenti Hanoi'de büyük heyecanla karşılandı. Asyalı
ve Avrupalı rakipleri tarafından yıllardır sömürül-
mekte olan dünyanın en hızh büyüyen pazarlan-
ndan birine nihayet kendilerinin de girebileceğini öğ-
renmek ise. ABD iş çevrelerini çok mutlu etti. Viet-
nam'da pazar aramalan bekknilen baa büyük
ABD şirketlerinin Hanoi temsilcisi olan James
RockweU, "Bu hem ABD hem de Vietnam için çok iyi
bir gelişme oiacak. ZamanJama çok iyi. Neden bilmi-
yorum ama Vietnamlılar Amerikalıları sever ve sayar.
Bi/leri dürüst ve güvenilir insanlar olarak gördükle-
rinden bizimle iş yapnıak istiyorlar. Ancak ambargo
bir altı ay ya da bir yıl daha sürecek obaydı sorun
çıkardı. Anierikalılar, Vietnam'da ancak çok kucük
oyuncular olabilirlerdi" dedi.
Steven Greenhouse
inglltere
Kadınlara
boş vakit yok
I
ngiltere'de yapılan bir
araştırmada çalışan kadı-
nlann çabşan erkeklerden
daha az boş vakitleri olmasına
karşm, daha uzun ömürlü ol-
duklan ortaya çıkanldı. Yapı-
lan araştırmalar sonucunda
Ingiliz erkeklerinin haftanın 47
saatini işte, 49 saatini uykuda.
26 saatini ise yapılması zorunlu
günlük işlerde geçirdiği belir-
lendi. Böyle bir haftahk düzen-
de erkeklere istediklerini yap-
mak için, 46 saat kahyor.
Çalışan bir kadın ise haftanın
42 saatini işte, 49 saatini uyuya-
rak, 45 saatini ev işleriyle. ço-
cuk bakımıyla, alışverişle geçi-
riyor. Kendisine boş vakit ola-
rak yalnızca 32 saat kahyor. Ev
hanımlannın bile çalışan erkek-
lerden fazla olarak günde yalnı-
zca 1 saati oluyor. Çalışan in-
sanlann çoğu boş vakitlerini te-
levizyon seyrederek geçiriyor.
Haftada ekran başında orta-
lama 27 saat geçiyor. Televiz-
yon en çok pembe dialerin
yayın saati olan akşam 19.30-
20.00 saatleri arasında seyredi-
liyor. Ingiliz halkının yüzde 25'-
inin radyoya rağbet ettiği saat
ise.20.00-20.30 arası.
İngilizlerin yüzde 65'i boş va-
kitlerini günde birkaç kez yürü-
yüşe çıkarak geçiriyor. Yürü-
yüşü, yüzde 42'lik bir oranla
yüzme takip ediyor.
İngiltere'de yetişkinlerin yüz-
de 9'u, 13-19' yaş arasındaki
gençlerin ise yüzde 33'ü futbol
oynuyor. Ingiliz aileleri ortala-
ma olarak gelirlerinin yüzde
16'sını boş vakitlerini değerlen-
dirmek için harcıyor.
ThcTimes
Bor • Lokonta 232 64 26 • 233 97 38
^^^^•^ C'est l a v i c! ^^^EJ
J A Z Z C L U B
A CYNTHIA MCTHEARSON A
Sings the blues
2-3-4-5 Şubat
Z TAHSİN ÜNÜVAR Z
"Jazz Quartet"
— SıraseIvilerSantral Hotel roof, Program 23.00 «
L Tel: 251 Ö1 1 0 - 1 1 - 1 2 - 1 3 L
MODA11AN
Hergün < VKKUAIİ
canb fasıl '
Ait tarafı meyhane ama,
havaımzfarkh..
Paur-P.tesi-Salı Kadın Gruplarının
llk Içkısi Bızden
Moda Cad. Mo: 239 Tel: 345 84 74
HISIBI
VOLKAN
KONAK
Denizlerin Türküsü
Cuma-Cumartesi
Rez: 267 38 56 -21129 27
JASM1NE CAFE-BAR
Türk haik ve Anadolu Folk
Miiziği coşkusunu bizimle
yaşajın.
Cuma-Ctesi: BAĞIAVU-GİTAR
Haftanın bergünü canh müzik
Akaruı Sok. No:IO CalaUsarajr
2S2 72 tt ' 252 89 74
Gözlüklü
Bir nefeste havadan aldığımız 50 milyar molekül
oksijenin İstanbul'da eksilmesi, dakikada 14
yerine 20 kez nefes almamızı gerektiriyor.
Solunurn yolu kaslannın yorulması ve
yıpranması İstanbullular'ı "ağır hava hamalı"
yaptı... Haarladığı hastalıklann zararlannı
Dalan mı, Sözen mi, devlet mi ödeyecek?
Aynca hükümetlerimizin "Gökovalama"
siyaseti Gözlüklü Martı'da...
Türkiye'nin en küçük "büyük gazetesi"ni
okuyun.
Gözlüklü Martı gazetesine abone olmak için:
Tel: 264 23 87 - 24645 30 Fax: 240 16 36
ANI DEĞİL YAŞAM
OktayAkbal
30.000 (KDV içinde)
LİSAN
ÇÖZÜM
Bizimle Ingilizce
sorununuzu çok kısa
zamanda
çözebilirsiniz.
Lütfen bizi arayın.
Tel: 349 5938
Bahariye Cad. 62/3
YOLKESEN
IRMAk
HıfnV.Velidedeoğlu
4. bası 50.000 (KDV içinde)
BAŞKENT
GÜNLERİ
MüşerrefHekimoğlu
50.000(KDV içinde)
ödemeli göDderilmez
ANKARA-ANKA
MÜŞERREF HEKİMOĞLU
Tıkanıklığı Aşmak İçin...
Önyargılardan hoşlanmam, doğrudan tanımak iste-
rim insanları. Yazılanlar, çizilenler, doğrular, yanlışlar
yerine oturur o zaman. Bötent GüKefcln'i de böyle tanı-
dım. Yalın konuşması, sade kişiliğiyle etkiledi beni.
Uzun süredir tanışır gibi içten ve sıcak gelişti dostluğu-
muz. Uluslararası bir kuruluşta, ABD'nin ünlü Wortoon
okulunda kürsüsü, yaşam boyu öğretim üyeliği hakkı
var, danışmanlık yapıyor, uluslararası kuruluşlarda çalı-
şıyor, sonra Türkiye'den bir çağrıyla soluğu Ankara'da
alıyor. Çağn, Başbakan özal'dan, ama Bülent Gültekin
askerlik görevi gibi yorumluyor bu çağrıyı. Önce Rüşdü
Saracoğlu ile Merkez Bankası'nda, sonra Toplu Konut
ve KamuOrtaklığı'nda bir er gibi çalıştı gerçekten, prens
gibi değil! Söylenenlere aldırmadan, hatta hoşgörüyle
gülümseyerek sürdürdü görevini. Ama kolay değil. Bir
kokteylde Erdal inönü ile konuşması hâlâ düşündürür
beni. Onları ben tanıştırdım. Erdal Bey, ilgiyle selamla-
dı, sonra kolunu tutup dostça sordu:
-Sen şimdi ne yapıyorsun, nelerle uğraşıyorsun?
llk kez karşılaşıyorlar, siz değil sen diyor Erdal Bey.
Benbirazşaşırdım.amasensözcüğününbirözelliğivar
bu karşılaşmada. Erdal Bey'in Gültekin'in nerden geldi-
ğini, nerde çalıştığını, neler yaptığını, bilimsel düzeyini
bildiğini kanıtlıyor. Biraz ötede Başbakan özal duruyor.
SHP Genel Başkanı da şöyle diyor bana:
-VVortoon okulunda bir kürsü, Türkiye'de başbakan
olmak kadar önemli bir olay.
Bülent Gültekin de çok mutlandı bu karşılaşmadan.
Erdal Bey'in sorusunu da birkaç sözcükle yanıtladı.
- Olayı saydamlaştırmaya çalışıyorum.
Olay saydamlaştıkça neler gördü, neler hissetti kimbi-
lir! Türkiye'den ayrıldı, Polonya'da özelleştirme çalış-
malarını yürüttü sonra. Türk cumhuriyetlerinde danış-
manlık yaptı, arada bir telefonlaştık. Yaz ortasında
Bulvar Palas'ta bir konferansta karşılaştık. Mimar ve
Mühendisler Odası'nın düzenlediği bir toplantıda, özel-
leştirmeyle ilgili görüşlerini anlattı profesör Bülent Gül-
tekin. Konuyu açti, aydınlattı. kimi politikaların yanlışlığı-
nı da açık seçik ortaya koydu, bilimin ışığında uyardı
kimi çevreleri. O toplantıyı gülümseyerek düşünüyorum
hâlâ. Birbirine ters bakanların yüz yüze gelmesi, dostça
buluşması için bir konferans yetiyor kimi zaman.
T.C. Merkez Bankası Başkanlığına gelişine şaşıran-
lar var. Ben şaşırmadım. ören'deydim o aralık. Bülent
Gültekin, oğullarıyla birükte mavi yolculukta. Gazeteler-
de haberi okuyunca Yalova'da baba evinde yakaladım
onu. Biraz konuştuk. Herzamanki içtenliğiylegüldü, bir-
kaç sözcükle özetledi durumu. Koşullar da güç görev
de, ama reddedemem. Tansu Çiller için değil, halkım
için görev yapacağım diyor; asıl işverenim 60 milyon;
güç bir görev diye reddedemem.
Rüşdü Saracoğlu onuruna verdiği biryemekte buluş-
tuk sonra. Mutlu görünmüyor, ama sorunlan konuşmak-
tan hoşlanmıyor hiç. Sorun yaratmak değil, çözmek için
görevde olduğunu söylüyor. Doğası başka bir adam Bü-
lent Gültekin.. sadeliği seviyor, ışığaçıkmamayı... Yaşa-
dığı sorunlan basına yansıtarak kişisel kamuoyu oluş-
turmaktan hoşlanmıyor hiç. Böyle bir şeye gereksinimi
de yok doğrusu. Bilimsel düzeyi belli, özünü kanıtlamak
gibi birçabası, bir beklentisi olmadan çalışıyor. Merkez
Bankası'nın yıpranmamasına özen gösteriyor. Sonuna
kadar direniyor.
Istifası da bu nedenle. Aynca iyi bir uyarı değil mi?
Belli kişileri, politikaları da saydamlaştıran bir istifa ola-
yı bu. Olaylar, insanlar, kaypak ve bulanık davranışlar
ışığa çıkmış bulunuyor artık. O ışıkta daha neler görece-
ğiz bakalım. Karanlığa mj yöneleceğiz, aydınlığa mı?
Bence aydınlığa.
• • •
Bu yazım, istanbul'dan. Dün akşam Çubuklu'ya Neda
Seyhun'a gittim. Yıllardan sonra buluşmanın mutluluğu-
nu duyduk. Nerdeyse kırk yıldır görüşmedik, ama Cum-
huriyetsayfalarında birlikteyiz her zaman. Güzel sözler-
le okşadı gönlümü. Umudumu, yaşama sevincimi kutla-
dı. Annesini yitirdikten sonra yalnızlığa, hüzne gömüldü-
ğünü anlattı bana. O hüznü çalışarak aşmak istiyor.
Güzel çinilerimizden esinlenerek çizdiklerini gösterdi.
Pencerede deniz.. akşamın ilk ışıkları.. desenlerde mavi
çiniler, güzel düşlere daldık.
Dönüşte boğazım düğümlendi birden. Istanbul'un kir-
lenen kokusuyla doldu ciğerlerim; soluğum tıkandı. Eve
dönünce küçük yeğenim Ipek'e utançla baktım doğrusu.
Tüm çocuklardan, gençlerden, yaşlılardan utanarak kı-
zardım. Derken anakent başkan adaylarının konuşma-
ları çınladı kulağımda. Kimi adaylar nasıl rahat konuşu-
yor değil mi? Sorunlan lafla kolayca çözüyorlar!
Merkez Bankası Başkanı'nın istifası giderek boyutla-
nıyor doğrusu. Ekonomideki tıkanıklığı aşmak için siya-
sal kadrolara güven duyulmasını vurguluyor Gültekin.
Yoksa tıkanıklık aşılamaz; yaşamımız da tıkanır.. solu-
ğumuz da! Kamuoyu yoklamaları, artan ve azalan oylar,
dünden bugüne değişen yargılar, açıkoturumlar, yayım-
lar arasında kime güveneceğini şaşıranlar da var, ama
şaşırmamak gerekiyor.
Oyumuzu şaşırmadan kullanmak da bizim görevimiz.
BULMACA
1 2 3 4 5 6SOLDAN SAĞA:
1/ Zafere inanmayanla-
nn ya da savaşın sürmesi-
ni yenilgiden daha ağır
sayanlann düşünce ve si-
yaseti. 2/ Kokusu harda-
la benzeyen zehirli bir
savaş gazı... Su. 3/ Yaşa-
ma gücü... Madencilikle
ilgili bir kuruluşumuzun
kısa yazılışı. 4/ Bir renk...
Balıkçı kayıklannın ba-
Iıklan çevirmek için deni-
ze fırdolayı ağ salmalan.
5/ XIX. yüzyılın en bü-
yük bilim adamlanndan biri sayı-
lan ünlü İngüiz fızikçisi ve kimya-
ası. 6/ Veba... Saçma sapan söz. 7/
Verme, ödeme... Kasımlar. 8/ Eyer
kolanının tokaya geçen kayışı...
Bir nota. 9/ Utanç verici... Yer ölç-
meye yarar düğümlü ip.
YUKARIDAN AŞAGIYA:
1/ Öğretici. 2/ Sanat, hüner... Kâ-
ğıtlan bir arada tutmaya yarar
metal çengel. 3/ Gözdeki canlılık...
Bir gösteri ya da toplantı binasın-
daki dinlenme yeri. 4/ Ermenistan'ın başkenti... İki tarla arasın-
daki sınır. 5/ Endonezya'yı oluşturan adalardan biri... İsyan-
kâr. 6/ Terbiyesiz kimse... Uzaya gönderilen ilk canh olan
köpek türü. 7/ Adı birçok efsaneye kanşmış ünlü Frigya kralı.
8/ Donuk renkli... Işsiz, aylak. 9/ Eskiden kara vedeniz savaşla-
nnda kullanılan uzun menzilli top.
GIZ KOKAN SUSKUNLUK
Mefamet Başaran
30.000 (KDV içinde)
Çağdaş Yaymlan Turkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-İstanbul
Ödemeli gönderilmez