27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25ŞUBAT1994CUMA CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER İran depreminde ölû sayısı 60 •TAHRAN (AA) - İran'ın güneydoğusunda dün meydana gelen 6.6 şiddetindeki depremde ölenlerin sayısı 60'a yükseldi. Tahran radyosu. Tahran'ın I200kilometre güneydoğusunda. Pakistan sınınna yakın Zebul kenti çevresini etkileyen depremde yüzlerce kişinin de yaralandığını duyurdu. Radyonun haberinegöre aynı bölgede 5.5 ve 5.9 şiddeîlerinde iki sarsıntı daha oldu. Bu sarsınülardacan kaybı olup olmadığı konusunda henüz açıkJama yapılmadı. BiPköstebekde Avustralya'da • CANBERRA (AA) -1993 yıhnda Avustralya Güvenlik Istihbarat Organizasyonu'nun (ASIO), kendi ajanlanndan birinin, gizli bilgileri Rus diplomatlara ilettiğini ortaya çıkardığı, ardından 6 Rus diplomaünın bu ülkeden sınır dışı edildiği bildiriidi. Avustralya Diş İlişkiler Dairesi'nden bir sözcü Reuter'e yaptığı açıklamada, ASIO'nunl993yılında yaptığı soruşturma sonrasında hükûmete. 6 Rus diplomatın Avustralya'yı terk etmesi için tavsiyede bulunulduğunu. hükumetin de tavsiyeye uyduğunu söyledi İran'danlrak'a sıcakmesaj •TAHRAN (AA)-İran Dışışlen Bakaru Ali Ekber Velayeti "Ülkesiylelrak arasındaki ilişkilerin karşılıklı güven temelinde gelişebileceğini" söyledi. 'Hemşehri' gazetesinin haberine göre Velayeti. önceki gün Irak Dışişleri Bakanlığı Müsteşan Saat El Faysal'ı kabujünde yaptığı açıklamada "İran'ın emperyalistlerin Irak'ı parçalama isteklerine karşı her zaman bu ülkenin bütünlüğünü savunduğunu" bildirdi. Velayeti. ancak iki ülke arasında çözülmesi gereken sorunlar bulunduğunu kaydetti. 61 yaşında dünya rekorb kırdı • BUENOS AİRES (AA) - 61 yaşındaki birdağcı. batı yanmkürenin en yüksek dağının zirvesine 20. kez ulaşarak dünya rekoru kırdı. Fransız dağcı Daniel Eisenbec. beraberindeki 9 dağa ile birlikte saatte 120 kilometre hızla esen rüzgara ve eksi 45 derece soğuğa rağmen Aconcagua dağının zirvesine ulaştı. Eisenbec, Aconcagua'ya ilk defa 1974 yüında tırmanmıştı. Arjantin-Şili sının üzerindeki Aconcagua dağı 7 bin 21 metre yüksekliğinde. Kongre üyeleri, Clintorfdan Rusya'ya ekonomik yardımın dondurulmasını istediler 'Köstebek'kriabüyüyorFUATKOZLLKLU NVASHINGTON - ABD ile Rusya arasında patlak veren casusluk skan- dalının yol açtığı "dipJomatik kriz" tı- rmanıyor. ABD Kongresi'nde gerek Demokrat- lar gerekse Cumhuriyetçiler, Başkan Bill Ointon'dan, Rusya'ya yapılan eko- nomik yardımı "dondurmasını" istedi- ler. ABD Başkanı Bill Clinton, Rusya'- dan açıklama beklediklerini. buna göre tavır alacaklannı söyledi. Başkan Clin- ton, önceki gün Beyaz Saray'da gazete- cilere yaptığı açıklamada. kansıyla bir- likte tutuklanan CIA yönetcisi için "Bu adam sıradan bir casus değil, CIA'nın başında bulunan bir kişi. Ruslar bunu açt- klamak zorundalar" diye konuştu. Dışişleri Bakanı Warraı Christopher de "C1A köstebeğj" olayı ile ilgili olarak "Rusya'nın bu tür faaliyetleri kabul edi- temez" dedı. Bağış yapmıyoruz Senato Dış İlişkiler Komisyo'nun ön- ceki geceki toplantısında casusluk olayı ile Bosna krizi ele alındı. Komisyon üyesi senatörlerin, 31 yıllık bir CIA çalışanının eski SSCB ve Rusya gizli servislerine istihbarat bilgi- leri satmasından oldukça rahatsız ol- duklan görüldü. Christopter "Ben, bu- gün Rusya işgüderine protestoda bulun- dum. NormaJ olarak bir bakan, işgüdere protestoda bulunmaz. Olay çok ciddidir" dedi. Christopher, birsenatörün. Rusya'ya yapılan Amerikan yardımına rağmen casusluk faaliyetlerinin devam ettiğine işaret etmesi üzerine şöyle konuştu: "Rusya'ya bağtş yapmıyoruz. V'erilen yardımlar, bizim çıkarlarımız içindir. Rus> a'da, ilk kez secilmiş bir başkan ve pariamento olduğunu unutmayın. Rusya ile ilişkilerimizin iv i olması \ e silahlar ko- nusunda atılan adımlar. dünyayı daha güvenli bir hale getiriyor. Söz konusu ca- susluk faaliyetlerinin önJenmesi için eli- mizden geleni yapacağız." The New York Times gazetesi dün ver- diği bir haberde casus AJdrich Ames'in aralannda 2 KGB ajanının da bulundu- ğu 10 eski SSCB vatandaşının ABD he- sabına çalıştıklannı Moskova'ya bildi- rerek idam edilmelerine neden olduğu- nu öne sürdü. ABD televizyonlanna görüşlerini açıklayan üst düzey eski CIA yetkilileri, Washington ile Moskova arasındaki casuslar savaşının Soğuk Savaşın sona ermesiyle birlikte bitmediğini söylediler. Aynı kaynaklar, böyle bir beklentinin "istihbaratçılığın doğasına aykın" oldu- ğunu vurgulayarak siyasi ve askeri çı- karlara, günümüzde teknoloji ve en- düstri alanındaki çıkarlann da eklendi- ğini diie getirdiler. VVashington'daki diplomatik çevreler ile CIA'nın eski gö- revlileri. "casus krizinin" Rusya'nın Bosna konusunda ABD politikası ile açıkça ters düşmeye başlayıp N ATO'yu Saraybosna ültimatomundan dolayı eleştirdiği döneme rastlamasının "an- lanilı" olduğuna dikkati çekiyorlar. îki tarafarasındaimzalanan anlaşmaya göre 'hassas bölgelere' BM askerleri yerleştirilecek BoşnaMarlaHırvatiarateşikestiDış Haberler Servisi - Bos- na'da Müslümanlarla Hırvat- iar arasında önceki gece ateşkes anlaşması imzalandı. Anlaş- manın yürürlüğe girmesine bir gün kala Sırp ve Hırvat kuşat- ması altındaki Maglay kentine açılan kaynağı belirsiz top ate- şinde 9 kışi öldü. Bosna ordu Komutanı Ra- sinı Delic ile Hırvat askeri kuv- vetleri komutanı Ante Rose arasında Zagreb'te imzalanan anlaşma "hassas bölgeler" ile "çattşma bölgelerine" BM as- kerlerinin yerleştirilmesini ön- görüyor. Anlaşma. taraflann cephe hatlarından çekecekleri silahlan da sınıflanna göre alanlara ayınyor. Associated Press Ajansı'nın haberine göre bugün öğle saat- lerinde yürürlüğe girecek olan anlaşmada 'sıcak temas' nokta- lannda bulunan havan toplan- nın cepheden en az 10 kilometre uzağa, tank ve büyük toplann ise en az 20 kilometre uzağa çe- kilmeleri şart koşuluyor. Sılahlann çekilmesi ya da çe- kilmeyenlerin BM Koruma Gücü'ne (UNPROFOR) tes- lim edilmesi için tanınan süre, 7 mart öğle saatlerinde son bulu- yor. Müslüman komutan ile Hır- vat meslektaşı "Askeri anlaş- manın siyasi anlaşmaya yol gös- tereceği, yeni diyaloglara yol açacağı 1 ınançlannı dıle getirdi- ler. Anlaşma, Saraybosna'nın ağır silahlardan anndınlması planının Bosna'daki diğer sıcak çatışma bölgelerinde de uygu- lanması yolunda bir ilk adım olarak değerlendiriliyor. Ateşkes anlaşmasının müza- keresi ve imzalanışında, UNP- ROFOR Genel Komutanı Fransız General Jean Cot ile Bosna UNPROFOR birlikleri- ne komuta eden İngiliz General Michael Rose da bulundu. Bu arada Bosna'nın kuzeyin- Saraybosna'daki Birteşmiş MSIetler Banş Gücü'ne bağlı Rus askeri, arkadaşlarının yardunıyla yıkanmaya çalışıyor. de yer alan Sırp ve Hırvat ku- şatması altındaki Maglay ken- tine dün açılan top ateşinde 9 kişinin öldüğü. en az 26 kişinin de yaralandığı bildiriidi. Ateş- kesten bir gün sonra gerçekleş- tirilen saldınnın kaynağı henüz belirlenemedi. BanşaABDdesteği Müslüman ve Hırvat komu- tanlar arasında imzalanan ateş- kes anlaşmasının ardından göz- ler siyasi anlaşmaya çevirildi. Hırvatlann Bosna'da tek taraflı olarak ilan ettikleri Hersek- Bosna Cumhuriyeti'nin Yöne- tim Konseyi Başkanı Kresmir Zubak, Bosna'yı, Hırvat ve Müslümanlann birliği şeklinde organize etmenin mümkün ol- duğunu söyledi. ABD Dışişleri Bakanı War- ren Christopher, bu görüşü des- tekleyerekböylebirbirliğin"Uy- gun sınırları te denize çıktşı ola- cak yaşayabilir bir Bosna devle- tinin kurulmasını kolaylaştıra- cağını" söyledi. Ankara umutlu Çeşitlı kereler Boşnak ve Hır- vat taraflan biraraya getirmiş olan Türkiye. vanlan ateşkes anlaşmasını olumlu karşıladı. Ankara"daki yetkililer planda "Türkiye'nin de tuzunun bulun- duğunu" vurgulayarak. artık Boşnaklar için bir "umut ışığı- nın" doğduğunu belirtiyorlar. Ankara. Müslümanlar ve Hırvatiar arasında imzalanan ateşkes anlaşmasının. bugüne kadar vanlan anlaşmalardan farklı olduğuna inanıyor. Ateş- kesin ilanı. son dönemde Hır- vatlarla Boşnaklar arasında ilkesel düzeyde olası gözüken adil bir planın zcmininı arama- ya dönük. Ankara'nın öteden beri savunduğu bu planın. Hır- vat ve Boşnaklar tarafından il- kesel düzeyde ele alınabihr bulunması. Türkiye tarafından "umut ışığı" olarak karşılandı. Plan. Avrupalılann önerdik- len. Sırp. Hırvat ve Bosnalılar- dan oluşan üç cumhuriyetlı bir Bosna-Hersek yerine. Hırvat- larla-Boşnaklann kantonlar- dan oluşturacaklan bircumhu- riyetin kurulmasını öneriyor. BÖylece Bosna en azından üç parça değil. iki parçadan oluşa- cak. Bosna-Hersek'in yaşaya- bilmesi için gerekli olan Adri- yatik denizine çıkış da kendili- einden saelanmış savilacak. Tüm yatırımcılara eşit fırsat: "Sabif fîyatla talep toplama" TOFAŞ hisselerinin satış fiyatı, gerek Türkiye'deki aracı kurum ve bankalardan, gerekse yıntdışındaki kurumsal yatınmcılaTdan gelen talep yoğunluguna bağlı olarak belirlenecek. Fiyatı böylece saptanan hisselerin yurtiçinde satışı, "sabit fiyatla talep toplama" yöntemiyle gerçekleşMecek. Hisseler, başvuran her kişi ve kurumun yaygın bir biçimde hisse senedine sahip olmasını saglayacak eşitlikçi bir sistemle dagıtılacak. Bankamzdan ya da mali danışmanınızdan ayrıntılı bilgi isteyin. Türkiye'nin gündemindeki bu önemli yatınm olanagmı siz de değerlendirin. UTürkiye, kalya ve Brezüya'dan sonra FIATlisanslı otomobillerin en çok satış yaptığı ülke. Sadece son üç yılda 300 milyon doları aşan biryatınm yaptık... Üstelik bu yatmmlar sürecek. Çünkü biz, geleceğe hazırlanıyoruzJf Osman Mete Altan TOFAŞ Fabrikası Üretim Müdürü Bütün televizyon kanallannın ana haber bültenlerinde ve haber programJannda yer alan "TOFAŞ Özel Haber"lerini kaçınnayın! TOFAŞ, Koç-FIAT ortaklıgıdır. KOİ POLİTİKADA SORUNLAR ERGUNBALCI ABD-Rusya Rekabed Başladı Aldrich Hazen Ames adlı CIA yöneticisinin Moskova hesabına casusluk yaptığının ortaya çıkması üzerine patlak veren skandal, ABD-Rusya ilişkilerinde bir süre- dir alttan alta yaşanmakta olan gerginliğin yeni bir hal- kasını oluşturuyor. Bill Clirrton'ın su yüzüne çıkmaması için yoğun çaba harcadığı gerginlik, aslında ABD Başkanı'nın ocak aym- da Moskova'da Boris Yettsin'le Rusya'da piyasa re- formları şerefine kadeh kaldırmasından birkaç gün son- ra başlamıştı. Clinton'ın Moskova'danayrılmasınınardı- ndan reformların mimarı Başbakan Yardımcısı Yegor Gaydar'la yakın dostu Maliye Bakanı Boris Fyodorov- un yeni hükümette görev almayacakları açıklandı. Clinton zor duruma düşmesine karşın Yeltsin'in piya- sa reformlarına devam edeceğine emin olduğunu söy- leyerek olayı geçiştirmeye çalıştı. Ancak Amerikan bası- nı bu konuda Clinton kadar iyimser değildi. Ayrıca Clin- ton'ın Yeltsin'e gözü kapalı destek verme politikası da eleştiriliyordu. Ocak ayında Brüksel'de yapılan NATO zirvesine da- yanan günlerde Doğu Avrupa ülkelerının ittifaka alınıp alınmaması tartışmaları, ABD ile Rusya arasında yeni bir sorun yarattı. Moskova, NATO'yu açıkça uyararak it- tifakın genişlemesinin Rusya'nın güvenlik çıkarlarına ters düşeceğini bildiriyordu. Clinton yönetimi ise Yelt- sin'i gücendirmemek için ortaya attığı "Banş için ortak- lık "formülü ile NATO'ya yeni ülkelerin girmesini ileri bir tarihe atıyordu. • • • Bosna bunalımı, ABD ile Rusya arasındaki çelişkiyi, Clinton'ın bile örtemeyeceği biçimde gözler önüne ser- di. ABD, Müslümanları bunalımın başlangıcından beri haksızlığa uğramış taraf olarak gördü. Beyaz Saray, ge- çen yıl bir yandan Sırp mevzileri bombalanırken, öte yandan Müslümanlara silah ambargosunun kaldırılma- sını öngören iki yanlı bir politika önerdi; ancak Avrupa'- nın reddetmesi üzerine geri plana cekildi. ABD'nin, Müslümanları kollamasına karşılık Rusya, bunalımda Sırpları suçlamaktan özenle kaçınarak Bosna'da üç top- lumun da sorumluluğu eşit olarak paylaştığını öne sürü- yor. NATO ültimatomu konusunda ise Clinton, Yeltsin'le ancak iki gün uğraştıktan sonra telefon bağlantısı kura- bildi. Clinton yönetimi, bunu da sineye çekerek "teknik sorunlardan"ötürü Kremlin'le telefon bağlantısı kurula- madığını öne sürdü. Ama birçok gözlemcinin görüşü, bombardıman kararından hoşnutsuzluk duyan Yeltsin'- in Başkan Clinton'a tavır aldığı yolundaydı. The Washington Post'a göre Yeltsin telefonda Clin- ton'dan, OvvenStoltenberg planını kabul etmeleri için Müslümanlara baskı yapmasını istemiş, ancak ABD Başkanı bunu reddetmışti. Moskova bundan sonra yaptığı diplomatik atakla Sırp- ları toplarını çekmeye ikna ederek Saraybosna'ya 400 asker gönderdi. Reuter ajansı, Kremlin'in bu girişimden Beyaz Saray'ı daha önce haberdar etmediğini bildiriyor. Clinton bozuntuya vermeyerek Rusya'ya "barışa katkı- stndan ötürü ' teşekkür etti. Etti, ama Balkanlarda ABD ile Rusya arasında reka- betin başlamak üzere olduğu, hatta başladığı gerçeği de yavaş yavaş su yüzüne çıkmaya başladı. The New York Times, ABD'nin Arnavutluk'ta bir deniz üssü kiraladığını, Arnavutluk topraklarında iki casus uçağı bulundurma konusunda Tiran'la anlaştığını Make- donya'ya ise BM gözetiminde 300 asker gönderdiğini anımsatarak "Su gelişmelerden kaygılanan Moskova- nın Saraybosna ya çabucak 400 Rus askeri gönderme- sine şaşmamak gerekir" diyor. • • • Evet, ABD ile Rusya arasında Balkanlarda rekabet başlamıştır. Bu rekabetin bir süre Kafkasya ve Orta As- ya'yasıçraması beklenebilir. Nitekim bu ayın başlarında VVashington'a giden Kazakistan Cumhurbaşkanı Nur Sultan Nazarbayev, Başkan Clinton tarafından çok sıcak karşılandı ve iki ülke arasında birdizi anlaşma im- zalandı. Son casusluk skandalı, ABD ile Rusya arasında şekil- lenmekte olan rekabetin ve bunun uzantısı olan gerginli- ğin ilk kez somut biçimde dışa vurumudur. Bu rekabetin, Kafkasya ve Orta Asya'ya dayatıldığı takdirde Türkiye açısından yararlı olacağı düşünülebilır. KKTC^DE D0LA\XI GÖRL ŞMELER RaufDenktaş: Oyalamıyoruz • KKTC Cumhurbaşkanı. Güven Arttıncı Önlemler Paketi'nin Türk tarafına sağlayacağı yararları öğrenmekte kararlı olduklannı söyledi. rOuûn TC. BAŞBAKANUK KAMU ORTAKUÖIİDA8ESI BAŞKANUCl İZZETRIZAYALIN LEFKOŞA - KKTC Cum- hurbaşkanıRaufDenktaş,"Gü- \en Arttu-Ki Önlemler (GAÖ) pakcrini Türk tarafına sağlava- cağı yararlar bakımından nıü- zakere ettiklerini" belirtti. Denktaş. Rumlar'ın suçlama- lanna karşılık olarak "Oyala- ma taktiği uygulamıyoruz. Cid- diyiz" dedi. Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın Ankara ziyareti nedeniyle ara verilen Güven Arttıncı Önlemler Paketi'nin uvgulanmasına yöneük dolayiı görüşmelerdün yeniden başla- dı. Dolayiı görüşmelerin ikinci aşamasmda dün ilk görüşmesi- ni Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'la yapan BM Genel Sekreteri'nin Kıbns Özel Tem- silci Yardımcısı Gustave Feis- sel, ikinci tur görüşmelerde. ta- raflar arasında ortak bir tutum sağlamaya çahşacaklannı söy- ledi. Özel Temsilci Yardıması Feissel, görüşmeye girerken gazetecilerin "Yeni tavsiye ve- ya öneriler getirdiniz mi" soru- suna karşılık "Görevimiz iki ta- rafm aynı noktada buluşması için yardımcı olmaktır" dedi. Feissel, Maraş'la ilgili harita sunulup sunulmayacağının so- rulması üzerine "Bugûn bu ko- nudan da kurtulmalıyu. Kapalı bölgeden söz ettiğimizde ne an- latdmak istendiği konusunda sorun yoktur" yanıtını verdı Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş da görüşmeve girer- ken "Gû\en Arttırıcı Önlemler Paketi'nin Türk tarafına sağla- yacağı yararlan öğrenme konu- sunda ısrarlı olduklarını" bolır- tcrek "bunun yasal bir hak ol- duğunu; ovalama olarak nite- lenemeyeceğini" söyledi. Denktaş. şövlededi: "Güven yaratılması için den- geli bir yararlanma olmalıdır. Bu paketten ne gibi > ararlar el- de edeccğimiz konusunda ısrarlı olmak yasal hakknnızdır. Bu konu üzerinde duımak. bir ova- lama taktiği veya görüşmeler- den kaçmak değildir. Biz ciddi- yiz. Bizim işimiz. halkımı/ın, Kıbnslı Rumlarla dengeli bir bi- çimde paketten yararlanmasını sağlamaktır." Denktaş Rum gazetecilerin sorulanna karşılık "Yapmak istemedikleri şeyleri, sanki Kıbnslı Türkler yapmak istemi- yormuş gibi dünya\a satnıak, Kıbnslı Rumlann taktiği ol- muştur" dedi. Denktaş "Biz görüşüyoruz ve göriişmek istiyoruz. Dengeli bir çözüme varnıak istivoruz. Bize yöneltilen suçlamalara ilgi duymuyoruz ve bu suçlamaiar baskı yapamaz. Rumlan mtm- nun etmek için isteğimiz dısında bir şey yapamayız.''' dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle