25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURIYET 25SUBAT1994CUMA 12 DUNYADAN Saddam,ŞiilerisudaboğuyorSaddam, Bataklık Araplan'nı cezalandırmak için önce suyu kesti, sonra tanm arazilerini suya gömdü D iktatör Saddam Hüse- yin. ülkenın güne>ın- deki karşıtlannı yok et- mek edebilmek için bir kez daha su silahına başvurdu. Ge- çen üç ay içinde su yollan aça- rak. El-Emare'nin güney doğu- sundaki zengin tanm arazileri- nin su altında kalmasına nedcn oldu. Körfez Savaşı Kurbanian isimli insan haklan örgütünden Dr. Hüseyin Şahristani've göre. buğday. çeltik tarlalan. meyve bahçeleri sular altında kaldı. Iraklı önderin elinde su iki ucu keskın bir bıçağa döndü. Saddam Hüseyin yaklaşık bir yıl boyunca, Körfez Savaşı"- ndan sonra bataklık bölgesinde kendisine karşı gelişen ayaklan- mayı bastırmak için "temizlik harekatına" girişmişti. Geçmişte uvguladığı yöntem, bataklıklan kunıtmaktı. Yüz- "" yıllar yaşındaki bataklık kültü- rünü yok etmek pahasına. Fı- rat'ın sulannı. Üçüncü Irmak Projesi adını verdiği kanala akıttı. Kuşaklar boyu suya bağımlı bir yaşam süren insanlar. su pe- şinde koşan göçebelere döndü Saddam Hüsevin. şimdi de musluğu kapadığı gibi açabildi- ğini de gösteriyor. Gencllikle nisan basına kadar taşmayan Dicle'nın sulannın yönünü de- ğiştirerek. El-Emare'nin günej- doğusunu bataklığa çevirdi. Amaç. ülkenin günevinde ve Basra çevresindeki Şii ayaklanmasının arkasındakilerin kökünü kurutmaya yönclik kampanyaya devam etmek. Dr. Şahristani've göre. bu son harekatla. on binlerce insan yurdu- ndan edildi. Okullar kapatıldı. hayvanlar öldürüldü. Çoğu çiftçi. Dr. Şahristani ve öteki yardım kuruluşlarının sınırlı bir bannma olanağı sağladığı İran'a gitti. Dr. Şahristani. "Bu, Basra ayaklanmasına ceza olarak, Irak'ın güneyindeki halka yöne- lik açık bir soykırım ça- basıdır" diyor. Direniş hareketi, , şimdi daha da günevde- kı bataklıklara gitti. Burası kunıtulamıyor, çün- kü Saddam'ın yeni kanal projesindeki kanal da buradan geçiyor. Geçen yıl Saddam Hüseyin'in. direnişi bastı- rabilmek için Bataklık Halkı'na karşı kimyasal silah kullandığı iddialan ortaya atılmış. ancak bazı beyaz duman bulutlannın görüldüğü söv- lentileri dışında bu iddiayı destekler bir kanıt bu- lunamamıştı. Kimya mühendısı olan Dr. Şahris- tani, Irak güçlerinin kararsız bır vapıda olan. bu yüzden çok çabuk dağılan bir gaz kullandı- klannı söylüyor. Oysa. kuzeydeki Kürtleri yok etme ka- mpanvasında zehir ctkisı çok güçlü olan ve toprakta uzun ^üre kalan bir sinır gazı kuilanılmıştı. Şiı kökenlı Dr. Şah- rıstanı. daha önee Saddam Hüsevın'm nükleer enerji gelıştır- me programında bi- lim danışmanı olarak çalışıvormuş. 1979 vılında asıl amacın nükleer silah geliştir- mek olduğunu farkedince. görevinden aynlmış. Bunun üzenne Bağdat'ın dışındaki birhapisa- neyc yerleştirilen Şahristani. Körfez Savaşı bi- rasındaki kargaşadan yararlanıp kaçana kadar. 11 yıl bov unca hapisanede yalnız bir yaşam sür- müş. The Independent \<J çüncü Irmak Projesi ismini verdiği sistem için Fırat'ın yönünü değiştiren Saddam,yüzlerce yıllık bir geçmişe sahip olan bataklık kültürünü yok ediyor. Bataklık Arapları. Körfez Savaşı'ndan sonra Saddam'a karşı ayaklanmalarının bedelini. külrürlerinin temel taşı olan bataklıkların kurutulmasıyla ödedi. CüneyAfıika Cumhuriyetl Seçimler kaııla geliyor • Güney Afrika'da seçimler yaklaşırken, katliamlar da arttı. Bütün taraflar öldürme olaylan için birbirlerini suç- larken. kesin olan tek bir ger- çek var: Şiddet Güney Afri- ka'yı terk etmiyor. Afrika Ulusal Kongresi (ANC) yandaşı, yaşlan 12'yle 15 arasında değişen ondört genç. 18 şubat gecesı. Güney Afrika'nın Nata] Eyaleti'ndeki Creighton kentinde katledildi. Siyah seçmenJeriçinyürütülen bir eğitim kampanyasına katılan gençler.konakladıklan terkedilmişçiftlikte öldürüldüler. Natalpolisi. çoğunun. u> kulannda bıçak ve otomatik tabancav la: üçünün de kaçmaya çalışırken öldürüldüklerinibelirledi. Hastaneye kaidınlan iki gençten yalnızca biri kurtanlabildi. Kısasüreönce aynı bölgede. çoğunluğu kadın veçocuk olan oniki kışi. köylerinden otomatik silahlarlaçevreyi tarayarak geçen kişilerin kurşunlanna hedefolarak uykulannda can vermişlerdi. Kurbanlann üyesi olduklan ANCyetkililerî Inkatha"yı suçlarken. Inkatha'nın başı M. Buthelezi ölümlerin ANC'nin ıç hesaplaşmasının sonucu olduğunu öne sürdü. Creighton katliarru, Inkatha dahil tüm çevrelerce kınandı. ANC'nin bir yetkilisine göre katiller Inkatha'nın kampında eğitim görmüş. Bu iddia, son haftalarda üç bin mezun vermiş olmakla övünen kamp kumandaru tarafından yalanlandı. Suçlama seçim yaklaştıkça bölgedeki huzurun giderek yok olacağını gösteriyor. ANC yandaşlan bu saldınlan cezasız bırakacak gibi görünmüyorlar. LeFigaro Vatikan'da, kunmûan kovunuı tckısı • Avrupa Parlamentosıfnun eşcinsellerin evlenmesini ve evlat • Papa'nın aile kurumunu inatla korumaya çahşması. edinebilmesini destekler karanndan iki hafta sonra bir bildiri Vatikan'ın temeJ değerlerin aşınması karşısında duyduğu yayımlayan Papa'ya göre, aile kurumu ve toplumsal düzen panikten kaynaklanıyor. Papa, şiddete ve pornografiye ağırlık ciddi bir tehlikeyle karşı karşıya. veren yaymlanyla televizyonu da suçluyor. Papa, doğum kontrol haplarını ve prezerv atifi insan onunınu küçiiltücü ilaçlar olarak görüvor. Kilise, AIDS'iprezervatife tercih ediyor D ini ınançlanna ters düşmek istemeven İtalyan doktorlar. kamuoyunun tep- kisini çekiyor. 28 yaşındaki has- tasının şikayeti üzerine İtalyan basının dilıne düşen Dr. Anna Vlaria Rizzi. ko> u bir Katolik olduğundan doğum kontrol ilaçlannı ve ge- reçlerinı tümüyle reddediyor. Dr. Rizzi. "Has- tama doğum kontrol haplarını öneımcm müm- kün değildi. Bir Katolik olarak "doğal yön- temleri' tercih ediyorum" divor. Basına yansıyan bu tartışma. doktorlar, hü- kümet yetkilileri, kilise mensuplan ve poli- tıkacılar arasındaki görüş farklılıklannı bir kez daha gözler önüne serdi. Tartışma, Vati- kan"ın çıkarttığı L'Osservatore Romano adlı gazetede çıkan bir makale yüzünden daha da kızıştı. Yazıda. Gino Concetti adındaki din adamı, Dr. Rizzi'yi savunarak, doktorun vic- danının sesini dinlediğini ileri sürdü. Concetti doğum kontrolü ile ilgili tüm araç ve gereçle- rin ahlaka aykın olduğunu iddia ederek. ku- lanımının yasaklanmasını önerdi. Gectiğimiz ay Papa 2. John PauL, Eczacılar Bır- liği temsilcilerine hitaben vaptığı bir konuş- mada. eczacılan insan onurunu küçültücii ürünleri satmamalan doğrultusunda uyardı. Aynca. Papa özgürlük kavramırun yanlış yönlendirildiğini. dolayısıyla yüzyılımızın en korkunç hastalıklanndan bırinin ortaya çıktığını ıfade ederek, eczacıların bu özgürlüğe daha fazla meydan vermemelen gerektığini hatırlattı. Papanın söz konusu konuşması- nda üstü kapalı bir şekilde belirttiği hastalığın AIDS olduğu hemen herkes tarafından an- laşıldı. Roma Eczacılar Bırliği Başkanı Franco Caprino prezervatifleri yok sayamavacak- lannı. AIDS h'astalığının yayılmaması için el- lerinden geleni vapacaklannı belirterek, der- neklerinin basına açık olarak yapılan top- lantısında şöyle konuştu:"Çocuk aldırmak- tansa doğum kontrol hapı almak daha akıllıca değil mi? AlDS'e vakalanmaktansa prezervatif kujlanmak daha uygun değil mi?" İtalyan Eczacılar Birliği Başkanı Giacomo Leopardi eczaaların önemli bir yol ayınmda olduklanna dikkat çekerek. "Kötünün ivisini secmek zorundayız. Büyük bir olasılıkla pre- zer>atifi seçeceğiz" diye konuştu. Leopardi. kimseyi doğum kontrol gereçlennden yoksun bırakmadıklannı, herkesin vicdanının sesine göre davranması gerektiğıni vurguladı. 10 yıl önce İtalya ve Vatikan arasında imza- lanan bir antlaşmaya göre Katolik dininin devlet dini olmadığı belirtildi. Ancak. bugün iki taraf aralasındaki görüş farklılıkları hala devam ediyor. John Tagliabue She îfruj JJork Stnus İ ır^cUrJJork^imf A BD ve Avrupa"da eş- cinsellerin evliliği gün- deme geldikçe. Papa 2. John Paul bu birleşmeleri onay- lamasının söz konusu olamaj a- cağını belirterek. aile ve toplum düzeninin büyük bir tehlike ile karşı karşıya olduğunu ileri sür- dü. Papa'nın bu görüşleri, Vatı- kan'ın doğum kontrolü, boşan- ma ve çocuk aldırmayla ilgili geleneksel değer yargılannın yeraldığı 100 savfaİık bildirgc- sineeklendi. Aynca. Katoliklere hitaben vapılan bir duyuru ile eşcinsel evliliklerinin desteklenmemesi çağırısında bulunuldu. Iİtalya'da eşcinseller evlenebilivor Bıldin, Avrupa Parlamcnto'- sunun Strasbourg'da vapılan son toplantısında. eşcinsellerin evlenmesi ve ev lat edinmesi yö- nünde karar alınmasından iki hafta sonra ya> ımlandı. Hıristiyan dünyasında bildi- ri, Vatikan'ın katı kurallan ile toplumsal gerçekler arasındaki uçurumun giderek açıldığını gösteren bir kanıt olarak değer- lendiriliyor. İtalya'nın pek çok kentinde yerel yöneticiler. eşcinsel çiftleri evlendirebiliyor. Hatta. bir grup milletvekili yasalarda ge- rekli düzenlemeleri yaparak, eş- cinsellerin evlenmesinin yasal- laştınlmasına çalışıyor. Ne var ki, son günlerde yapı- lan bir kamuoyu araştırması. İtalyanlann büyük çoğunluğu- nun bu evliliği onaylamadığını ortaya çıkarttı. Papa'nın söz konusu bildiri- sı, kilise görevlilerinden çok Katolik mezhebindekilere bir uyan nıteliği taşıyordu ve Bir- leşmiş Milletler Aile Yılı kutla- malan sırasında yayınlanması da Vatikan'ın çıkarlanna uy- gun düştü. Papa. geçtiğimiz pazar günü halka hitaben vaptığı konuş- mada. Avrupa Parlamentosu"- nun cşcinsellerc ılışkın kararı- nın kendisinı bağlamadığını. sapık eğilimlenn geleneksel ku- runılan bozmasına izin vermi- veceğıni vurguladı. Katolik öğreti. eşcinsel eği- lımlen günah olarak değerlen- dırmivor. ancak eşcinsel vakla- şımlar kesinlikle günah sayılı- yor. I'Evlilik işbirliği sözleşmesidir' Papa, konuşmasında aile ku- rumunun temelini oluşturan evliliğin. kadın veerket. arasın- da yaşam bovu sürecek bir ış- birliği sözleşmesi olduğunu be- lirtti. Farklı görüşlerin vııvgınlık kazanmasına karşın. Papa. bu tanıma uvmavan birliktclik- lcrin ciddiye alınmavacağına işaret ederek. hiçbir insan lop- luluğunun temel kurumlan tch- likeyeatacak uvgulamalara izin vcrmevcccğini kajdctli. Papa'nın geleneksel aile ku- rumunu inatla korurriÜva çahş- ması. Vatikan'ın temel değerle- rin aşınması karşısında duvdu- ğu paniği yansıtıyor. IPapa ayrımcılık j apıyor Komünizmın çöküşünden sonra Doğu Avrupa ülkclerin- de ve Batı'da terk edılen eski de- ğerlerin ortaya bir boşluk çı- karttığına dikkat çeken Vati- kan, materyalizmin yaygınlık kazanmasından kaygı duyu- yor. Papa. pornografı ve şiddet içeren yaymlanyla. tele\iz\onu bu gelişmelerden sorumlu tutu- yor. Italya'da ve diğer Av rupa ül- kelerinde eşcinseller ve çevreci- ler tarafından sert bir dille eleş- tirilen Papa, eşcinsellere karşı ayınmcılık yapmakla suçlanı- yor. Alan Conell ANKARA... ANKA MÜŞERREF HEKİMOĞLU Bir Dünya Kentine Doğra Yağmurlu bir akşam saati. Tandoğan'da Merit Altınel Oteli'nin havuzlu salonundayız. SHP anakent başkan adayı Korel Göymen'i dinliyoruz. Kimler derseniz, her daldan sanatçılar, başkentin sanat ve kültür yaşamında önde gelen kişiler. Onları çok sever, saygıyla selamla- rım her zaman; güzellikler üretir. çirkinlikleri unutturur bize SHP anakent başkan adayı Goymen, uzun konuşma- dı. Geleceğe dönük tasarıların altını çizdi birkaç sözcük- le. Bu tasarıların ortak çabayla gerçekleşeceğini vurgu- ladı, eleştiri ve önerilere açık olduğunu belirttı. O tasarı- ların amacı yine çağdaş bir başkent, Ankara'yı bir dünya kentine dönüştürmeyi amaçlıyor SHP'li yerel yönetici- ler. Korel Göymen'i umutla dinledi herkes. Belli düşlerin gerçeğini yaşamak özlemiyle. Devlet Öperaları ve Balesi Genel Müdürü Rengim Gökmen de teşekkürle selamladı SHP'li başkan adayını. Bir gerçeği de güzel vurguladı. Yeni bir opera ya da kon- ser salonu projesi ilk kez gündeme geliyor yerel yöne- timde. Ama şaşılası yanı yok, belli sorunların çözümü de ilk kez gündeme geldi SHP'li yerel yönetim döneminde.. Belki bilirsiniz, bugünkü CSO salonunda Büyük Tiyatro da sergi eviydi vaktiyle. Yıllar geçti, iktidarlar değişti, mantar türü gökdelenler; ama çağdaş bir konser salo- nundan, opera ve bale sahnesinden yoksun bir başkent. Oysa bir kentin kişiliğini gökdelenler değil, sanat ve kül- tür yaşamı veriyor, yaratıcı gücünü, beynini, yüreğini yansıtan olaylar veriyor değil mi? O olaylarla boyutlanı- yor bir kent. Korel Göymen'in Ankara'yı bir dünya kenti- ne dönüştürme tasarısını başkentliler umutla destekle- yecek bence. Çünkü böyle bir birikimi var başkentin. Bilkent Müzik Fakültesi Dekanı Ersin Onay da konuklar arasındaydı o akşam. Martta düzenlenen Anadolu Mü- zik Festivali'ni anlattı bana. Birkaç hafta önce bir düştü bu festival, şimdi gerçekleşiyor. Sevgiyle coşkuyla çalı- şanların başka bir gücü var Belki de duygusalım. ama Korel Göymen'in Ankara'yı bir dünya kentine dönüştürmek tasarısını çocukluğum- dan çağrtşımlarla düşünüyorum. Cumhuriyetimizin ku- rucuları da çağdaş bir başkent öngörüyor Ankara'da. Müzeleri, hipodromu, hayvanat bahçesi, operası, tiyat- roları, stadyumu, konservatuvarı, ağaçlı yollan, çiçekli bahçeleriyle, düzenli konutlarıyla çağdaş bir başkent oluşturmayı amaçlıyor. Atatürk Bulvarı'nda kestane çi- çekleri açardı geçmiş yıllarda, baharı kestane çiçekle- rinde, akasya kokularında selamlardık. Sonra ne oldu, dikey gelişen serumlu bitkiler gibi sağlıksız oluşan bir kent. Ağaçlar kesildi bulvarlarda. beton yığınları tırman- dı göklere, bır taşkentoluştu 1 Bahçeler, parklar parsel- lendı. yeşılı soldu, soluğu kesildi kentimizin. Para en yüce değer olunca, her şeyi paraya dönüştürme çabası ağır bastı, bıreysel çabalar da ilgi görmedi yetkılı çevre- lerden. Murat Karayalçın ve arkadaşlarını bu nedenle destekledim her zaman. Başkente sevgiyle baktılar, çir- kinlikleri gıderemeseler de güzel çabalarla simgeledi- ler bu sevgıyı. Yeni parklar yapıldı, alanlar açıldı, hey- keller kondu. metro yapıtıyla toza çamura bulanan alanlarda meşaleler yakıldı, kale ışıklandı. kültür ve sa- nat etkinliklerı yoğunlaştı. Okurlarım biliyor; iyimserliğimi, umudumu sonuna dek zorlarım ben. Yerel seçimleri de böyle hissediyo- rum. Sağduyu ağır basacak, akılcı bir seçim yapacak halkımız. Laf üretenleri değil, eylem üretenleri, o eylemi surdürenleri, güç koşullara karşın surdürmeye kararlı olanları göreve getirecek. Ben değil, biz diyenleri. Yerel yönetim de bir yaşam biçimi değil mi? Ortak çabayla, bir kentin tüm kesimleriyle bütünleşerek tüm kentlilere ula- şan çabalarla oluşur bu yaşam biçimi. Sevgiyle oluşur. TV kanallarında seçim konuşmalarını izliyor musu- nuz? Neler söyleniyor, neler söylenmiyor! Kimi adaylar nasıl çelişkiye düşüyor. Milyonlarca izleyicinin gözünün içine baka baka yalan söyleyenler var! Dinleyenlerin belleği yokmuş gibi. Oysa var, SHP Genel Başkanı Mu- rat Karayalçının söylediği kentsel bellek de var bence. Kent yaşamında geride bırakılanların, bireysel çıkar- lar uğruna çok acı fatura ödeyenlerin belleği küllenmiş olabilir mi? Hangi dalda olursa olsun bir aday için inan- dırıcı olmak çok önemli doğrusu. Inandırıcı olman;n ön koşulu da sözler değil, davranışlar kuşkusuz. Bir başka deyişle özü sözü bir olmak. Yoksa neler oluyor, her şey nasıl tersine dönüyor] • Geçen yazımda da belirttim, ben başkentliyim. yılları, olaylan başkentte yaşayan bir gazeteci. Kimler geldi, kimler geçti, nelere tanık oldum, nice karanlık geceler- den aydıniık günlere uyandım. Çocukluğumda, öğrenci- lik yıllanmda yaşadığım başkente büyük özlem duydum kimi zaman. O özlemi eleştirenler var. Haksız değiller, geçmişe özlemle ileriye gidemez insan. Ama özlemin de bir üretkenliği yok mu acaba? Bence var. Merit Altınel Oteli'nin havuzlu salonunda o üretkenliği de hissettim geçen akşam. Sonra Atatürk'ü seyrettim uzaktan. Yılların ötesinden Ankara'ya bakıyor, Ankara'dan Anadolu'ya. Neler düşünüyor kimbilir. Kaş- ları çatık belki, belki de gülümsüyor. Bence gülümsüyor, çünkü biliyor, tüm çabalara karşın gücünü yitirmıyor. Çağdışı çabalara karşın çağdaş gerçeğini koruyor Işığı genç kuşaklara da yansımış bulunuyor. O akşam sokaklar çok aydıniık geldi bana. Belki çok iyimserim, ama karamsarlığı içime sindiremiyorum. BULMACA 1 2 3 4 5 6 7 8SOLDAN SAĞA: 1/ Yağ. kircç. kendirden vapılan ve su borulannı birbirine tutturmava ya- ravan macun. 2/ Ses ki- rişlennin türlü nedenlerle işle>ememesi v üzünden sesın kısılıp yok olması... Şarkının sert bir biçimde vurgulandığı disko mü- 6 zik üslubu. 3/ Deride si- j nirler boyunca birtakım agnlı fiskelerin dökülme- 8 siyle behren hastahk... g Ucu yanık odun. 4/ Şar- kı. türkü... Tibet sığın... Bir renk. 5/ 1868-1926 yıllan arasında yü- rürlükte kalan yasa. 6/ Lamba... Utanç duyma. 7/ Soğurma, em- me... Islam dünvasının kutsal hac kenti. 8/ "Korku" anlamında argo sözcük. 9/ Hece ölçüsünde dizele- rin bölüm yerlerine verilen ad... Kenar süsü. YLKARIDAN AŞAClYA: 1/ Bilgisayar teknolojisinde. bir bilgisayann komutlan yerine ge- tirmesi ve verileri işlemesi için gereklı olan bütün programlar. 2/ Güç. emek. çaba... Düz dam. taraça. 3/ At tüyünün rengi... Afrika'da bir ülke. 4/ İyilik. ihsan... Radyum elementinin sim- gesi. 5/ Endonezya'nın plaka işareti... Reşat Nuri Güntekin'in bir romanı. 6/ Düzenli olarak ekim vapılan arazi. 7/ Bir işi yap- tırabilme... Adale. 8/ Başkasının sırtından geçinen kimse. 9/ Mantıkta. önertilerinin biri ya da her ikisi kanıtıyla birlikte ileri sürülen tasım.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle