Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 25ŞUBAT1994CUMA
HABERLER
Aydın'dapaıtilerkaosiçinde
Adaylığını koymasına karşın önseçimi kazanamayan Belediye Başkanı Cevat Aldemir
DYP içinde, Hüseyin Aksu'nun emrivaki adaylığı dâ^J^IAP içinde huzursuzluk yarattı
MERİH AK
AYDIN- "İzmir'le Denizli
arasında kalmış büyük bir
köy..."
Aydınlılar. Aydın'ı böyle
anlatıyor. Cumhuriyet larihi
boyunca devlet kademesinde
"başa oynayan" kentte, iste-
diklerini bir türlü elde edeme-
yen, gelişemeyen Aydınhlar artık yeni arayı-
şlar peşınde. 12 Eylül öncesi AP, sonrası da
DYP'nin kalesi olan bu kentte merkez sağdaki
her iki partinin büyük sıkıntı yaşaması
Aydınlılan özellikle yeni bir alternatıf arama-
ya'itiyor. Bu alternatıf de CHP, SHP ve RP'de
odaklanıyor. Ama yıne de seçmen "eski alı-
şkanlığı"ndan bir "ışık" beklemeyi de sürdü-
rüyor. Aydın'da siyasi partiler tam bir "kaos"
yaşıyor. DYP'li Belediye Başkaru Cevat Alde-
cnir'in adayiığını koymasına karşın önseçimi
kaybetmesi "sürpriz" olarak değerlendirilir-
ken, başkan, partisine "şündilik küsmüş" du-
rumda. Bunun yanmda ANAP'ta Hüseyin
Aksu'nun emrivaki adaylığı örgütte huzursuz-
luk yaratü. Sosyal demokrat partilerde de
adaydan çok "bölünmüşlük" sıkınu yaratıyor.
SHP'den Rauf Değirmenci. CHP'den Sema
Pişkinsüt, seçimi kazanmak ıçın var güçleriyle
çahşıyorlar. RP ise "sessiz ve derinden" çalı-
şmalannın "meyveleriııi" bu seçimde toplama-
ya haarlanıyor. DYP örgütü. önseçim sonrası
gjrdiği "şoktan" kurtulmaya çahşıyor. Şu ankı
Belediye Başkanı Aldemır'in de katıldığı önse-
çimde örgüt "paramparça" oldu. Merkez İlçe
Başkanı Soner Çetin Aydın Mılletvekılı İsmet
Sezginin desteğıyle yaklaşık 500 delegeden
140'ının oyunu alarak başkan adayı oldu. Dı-
ğer 6 aday ise birbirine çok yakın o> larla seçı-
mi tamamladılar.
Dengelerin bu kadar "hassas" olduğu Ay-
dın"da örgüt içı çekişmeler doruğa çıkıyor.
Bazı partılılenn bu aşamada "Bizim partiye
demokrasi yaramadı" demeleri oldukça dikkat
çekıcı. Tabıı örgütün tepkisi bununla kalmadı.
Çetıne karşı olan bazı il ve merkez ilçe yöneti-
cılerinin ANAP'ı "gizliden" destekleme karan
almalan partideki huzursuzluğun göstergesi
olarak değerlendiriliyor.
Aldemir. DYP'ye biraz "küskün ve kızgın"
bir şekılde sorulanmızı yanıtbyor. Aydın'daki
"Başarım çekilemedi" dıyen Aldemir, ön seçı-
mı yıtirmesını şöyle değerlendinyor:
"Ben halka mal olmuş bir belediye başkanı-
yım. Vaatlerimin tamamını yaptım. V'atandaş
tarafından benimsendim. Bana karşı çıkılması-
nın tek nedeni, halk tarafından aşırı sevilmemin
kıskamlmasıdır. Başka da hiçbir nedeni yok.
Kaybettiriliş nedenim de budur. Genel merkez
tarafından aday gösterilmeyişimin altında da o
yatar. Üst makamlarda bir yerlere rakip oluruz
diye düşündüler herhalde. Si> asetteki metotlar-
dan biri, muhtemel rakiplerin başını ezmektir.
O uygulanmıştır. İl başkammn büyük rolii var-
dır bu işte."
Aldemir'in, sık sık yerel seçimlerde "adayın
kişiliğinin" önemli olduğunu vurgulaması dik-
katımızi çekiyor. "Seçimde ne olur" sorumuzu
yanıtlamaktan kaçınan Aldemir. "Onun sonu-
cunu hep birlikte 27 Mart gecesi göreceğiz" de-
SHP adayi DegİrmenCİ1989 yerel seçimlerinde Aydın'da oldukça
başanh bir çıkış yapan SHP, 1991 yılındaki genel seçimlerde tam bir
"hüsrana" uğradı. SHP'nin adayı Rauf Değirmenci Aydın'da geniş bir
çevre tarafından tanınmasının avantajını kullanmak istiyor.
mekle yetiniyor.
DYP Aydın örgütünün şu anda "huzursuz"
olduğunu belirten Aldemir'in, "Bu kadar bü-
yük bir tepki bekiemiyorlanb. Tepki doğunca
ne yapacaklarını bilemediler. Bu seçimi almak
zorundalar. Alamazlarsa hesabnu veririer.
Çünkii büyük bir kumar oynadüar. tl yöneti-
minden daha zi> ade il başkanınm kendisi bizzat
çok büyük kumar oynadı. Tek adam ounak is-
terken hiç adam olma konumuna doğru gidiyor.
Bütün setdası tek adam olmaktı. Şimdi hiç
adamlığa gidiyor" yaklaşımı örgütteki huzur-
kazandn-acağız" yanıtını veriyor. Çetin,
ANAP'la "kafa kafaya" bir mücadele içinde ol-
duklannı kabul etmiyor. Bazı anketlere göre
ANAP'ın arkasında gibi gösterilmelerine de
"ktzan" Soner Çetin,
a
BLrim adayımız belli de-
ğilken bu anketler yapıkh. Aynca bu anketlerin
sağlıklı olduğu söylenemez. Evet ANAP bizi zor-
layacak, ama seçimi kazanacağız" diyor.
ANAP zengini sever
ANAP ise 1984 yıhnda kazandığı yerel ikti-
AYDIN KİMÜKKAKft
Kuşadası . s
<L- -
Aydın
Koçariı
.Kuyucak
fYenıpa2af\
Karacasu» h
İX>
CM
8
o
CNj
uS
DYP ANAP SHP DSP RP MÇP IDP
tladı: A>dın
Belediye Başkanı: Cevat Aldemir (DYP)
Mesleği/Eğinıni: Avukat-tstanbul Üniversitesi Hukuk
Fakültesı mezunu
1994 Bütçesi: 221 mılyar lira
Borçlar: Yaklaşık 70 milyar (vergi dairesi, TEK ve SSK)
Gelirler: tller Bankası payı dışında gaynmenkul gelirleri. Bir
odun kömür satma yeri var. Zararettyor.
Giderler: 177 milyar 248 milyon cari, 20milyar 836 milyon
\ atınm. transfer 25 milyar 914 milyon Kra
İsfihdam: 750 işçi ve memur çalışıyor.
Biten Projeler: Içme suyu ve kanalizasyonlaryapıldı.
Gerçekleşmeyen ve süren projeler:
Ramazan Paşa Kavşağı altgecidi,
karayolu üstüne geçitler yapılamadı.
Kent ıçi > ol çalışmalan süaiyor.
Nüfus artışj: Yüzde 11. Son sayıma göre
nüfusu:107bın011.
Adaylar: R'aııf Değirmenci (SHP), Sema
Pişkinsüt. Soner Çetin (DYP),Hüseyin
Aksu (ANAP). £hmet Rıza Acar (RP)
1989YerelSeç»Sonuçlan:
DYP33bin516,
ANAP 22 bin 022,
SHP20bin236,
DSP 5 bin 233,
RP 4 bin 488,
MÇP bin 807,
IDP 579.
1989 yerel seçimlerinde
hangi parti kaç oy aldı?
s o>
suzluğu vansıtmaya yeterli oluyor.
DYP II Merkezi'nde "gergin bir ortamda"
göriiştüğümüz Soner Çetin ise örgüttekı bu ra-
hatsızlığj "gelip-geçici" olarak değerlendin-
yor. Partinin her kademesinde görev yaptığını
belirten Çetin. partı tabanının "çok güçlü" ol-
duğunu söylüyor. İl merkezinde bazı partilıle-
rin kutlamalannı da kabul eden Çetin, özellik-
le DYP içindeki sorunlarla ilgili sorulanmızı
vanıtlamaktan kaçınarak sürekli, "Ne gergin-
İiği.. Bakın il örgütüyle yan yanayız" dıyor.
"Sayın Aldemir neden yeniden aday gösteril-
medi? 1973-1977 ydlannda belediye başkanlığı
yapan Aldemir, çok mu yetersizdi" sorumuza
Çetin. "Herhangi bir kusunı yok. tktidarda
olan nedense hep yıpranıyor. Kısa zamanda
yıpranan bu imajı silip, DYP'yi mutlak surette
dan yeniden eie geçirmek için çabalıyor.
ANAP'ı "havaya" sokan etmenlerin başında
hiç kuşkusuz DYP içindeki huzursuzluk gelı-
yor. Ancak ANAP'ta da DYFde olduğu gibi
sorunlar yaşanıyor. Bu sorunlann başında da
Hüseyin Aksu'nun partiye girmesinden kısa bir
süre sonra "tepeden inme" olarak belediye baş-
kan adaylığına getirilmesi geliyor. Aksu'nun
adayhğuıdan rahatsız olan bir grup partilı. sem-
bolik bir önseçim yapıldığını belirtiyor. Ak-
su'nun en çok eleştiri alan bir diğer noktası da
parti içinde tânırimamış olması. Aydınlının
Aksu'yu tanımaması^ bu.partiy{zorlayacak
etmenlerden. Her ne tcadâr Aksu. zenginliğiyle
bu dezavantajı kısa sürede ortadan kaldıracak
gibi gözükse de. ne kadar "kabullenileceği" me-
rak konusu.
ADAYLAR NE DEDİ
Rauf Değirmenci (SHP):
Yerel yönetimlerin yapması
gereken tüm işler, tüm
sorunlar bizim projemizde de
yer abyor. Aydın'da yaşanan
su sorunu temelden ele
alınacak ve
yüzde 40-50'lere varan
kaçaklar önlenecek. Aynca
çöpler düzenli ve sistemli
alınacak. Menderes Nehri'ne
temizlenmeden boşaltılan
kanalizasyon yeterli hale
getirilecek.
Sema Pişkinsüt (CHP):
Aydın köy olmaya mahkum
edilmiş bir şehir. Önce bunu
bracağız. Bunun için de
projelerimiz var. Örtüaltı
tanm Aydın'da yok.
Belediyelerin temel hizmetleri
insanlann yaşam biçimi
gerçeğinden hareketle
kültürel, ekonomık
kalkınmayı teşvik edeceğiz. 6
ay içinde, dilenen ve aç insan
bırakmayacağız. Aydın'da
halk meclisi oluşturacağız
Soner Çetin (DYP): Su
şorununa kesin çözüm için
İkizdere Barajı'nı yaptıra-
cağız. Belediye meclisinden
geçen ve temeli aülacak olan
çöp yakma fabrikasını dış
krediyle biz
tamamlayacağız. Belediye
sarayını yaptıracağız.
Tabakhane Deresi'nin üstü
kapanacak. Kanalizasyon
sorunumuz yok ama dışanya
koku veriyor. Bacalar
vasıtasıyla koku önlenecek.
Hüseyin Aksu (ANAP):
Aydın'dan başanlı
politikacılarçıkar. Buna
karşın buradan başanlı bir
ekibın çıkügı görülmedi.
Kaypak bir zemin var.
Milletvekili milletvekilliğini,
belediye başkanı da Befedîve
başkanliğını kaybetmek
istemivor. Aydın; bakan,
başbakan çıkaran bir il.
Hizmet getiımedi hiçbiri.
Aydın için toplam 300 ana
projem var.
Ahmet Rıza Acar (RP):
Aydın'da süratle yayılan
gecekondulaşmayı
önleyeceğiz. Arsa üretim
projemiz var. Bununla dar
gelirlilere ucuz ev olanağı
sağlayacağız. Herşeyden
öncehizmetlerimizde insana
önem vereceğiz. Bunun için
eğitim, sağlık,
yardımlaşma, spor ve kültür
konusunda çalışmalar
yapılacak. Yerel bazda
demokrasi oluşturulacak.
Seçim için 500 milyon liralık bir bütçe ayı-
ran Aksu, aynca kısa bir süre önce Aydın'ın
tek yerel televizyonu olan Ay-TV'yi yaklaşık
4-5 milyar liralık bir masrafla kuruyor. Aksu,
kamuoyunda bin 100 sayfalık bir projeyle be-
lediye başkan aday adayhğına soyunmasıyla
tanınıyor. Aynca trilyon sınınnı zorlayan ser-
vetini de seçim öncesinde açıklayan bir beledi-
ye başkanı. Aksu'ya göre bu bir '1yi niyet"
gösterisi. Aksu'nun en çok eleştinlen noktası
"göstermelik Müslümanlığı". RP adayı Acar,
"Teravih namazının nasıl kılınacağını bilmez
ama camiden de çıkmaz" dıye eleştiriyor Ak-
su'yu. Bunun yanı sıra oruç tutmayan Aksu'-
nun, kendi fotoğrafının da bulunduğu bir im-
sakiyeyi tüm camilerde dağıttırması da eleşti-
riliyor. Aksu'yla göriişmemiz sırasında bazı
DYP Merkez ilçe Yönetim Kurulu üyelerinin
de bulunuşu dikkatimizi çekiyor.
1989 yerel seçımlennde Aydın'da oldukça
başanlı bir çıkış yapan SHP. 1991 yılındaki ge-
nel seçimlerde tam bir "hüsrana" uğradı.
SHP'nin adayı Rauf Değirmenci Aydında ge-
niş bir çevre tarafından tanınmasının avantajı-
nı kullanmak istiyor. Meslek odalan ve sendı-
kalann da desteğini alan Değirmenci. belediye
başkanlığı yanşında "Ben de varmı" diyor.
SHP örgütünde de bu yönde büyiık bir çalış-
ma gözleniyor. SHP 1989 \ılında aldığı yak-
laşık 20 bin oyu bu seçimlerde korumayı
amaçbyor ve aradan "sıyrılmanın" hesaplannı
yapıyor. Bu aşamada ANAP ve DYP'de yaşa-
nan huzursuzluk, RP'nın bu partilerden sü-
rekli oy koparması SHP'\ı seçimlerde umut-
landınyor. Değirmenci. SHP'nin A\dın'da se-
çimi kazanacak partılerin ba^ında olduğunu
söylüyor. Aydın'da 27 yıldır dış hekımı olarak
çalışmasının kendisine avantaj kazandırdığını
belirten Değirmenci, "Hiçbir zaman kavgacı
olmadım. Bu benim en bü\ük avantajım" diyor.
"1977 > ılında AP'nin kalesini burada y ıkmıştık.
Yine yıkacağız" dı\en Değirmenci, şunlan
söylüyon "CHP bizden belli bir oy aldı. Ancak
Aydın'da partimize doğru ilgi giderek artıyor.
Demokratik kitle örgütleri, işçi sendikalarıyla
iyi Uişkilerimiz var. Geçen seçimlerde böyle bir
destek yoktu. Bir de en büyük şansımız şu ki
partimizin içinde kavga yok. Bu bizi daha da
umutlandırdı."
Aydın'da bir iddialı ada> da CHP'den. Da-
ha önce Aydın Devlet Hastanesi Başhekimliği
yapmış olan Sema Pişkinsüt, muayenehane-
sinde yaptığımız görüşmede sorulanmızı "ka-
rarlı \e hedefini belirlemiş olmanın" rahatlığı
içinde \anıtladı. Pişkinsüt. başhekimliği döne-
mındekı uygulamalannın bir "referans" oldu-
ğu görüşünde. Aydınlılann bu aşamada ken-
disine sahip çıktığını savunan Pişkinsüt, bu se-
çimlerde de sahip çıkacağı ınancında.
SHP-CHP bölünmüşlüğünün kendısinı et-
kılemeyeceğini belirten Pişkinsüt. "Aydınlıla-
nn daha reaüst olması lazım. CHP bugün çok
dürüst insanlann bir araya geldiği bir partidir.
Bunun için de tercihira bu partiden yana oldu"
diyor. Beledıve başkanı seçildiği takdirde
CHP'nin beledı\e başkanı olmavacağını belir-
ten Pişkinsüt, ödün vermeden dürüst bir şekil-
de çalışmak istedığini söylüyor. RP. Aydın'da
gözardı edılmemesi gereken bir partı. RP,
özellikle gecekondu semtlerinde gücünü sü-
rekli arttınyor. Aydın Sanayi
ve Tıcaret Odası'nın eski Yö-
netım Kurulu Başkaru Ahmet
Rıza Acar, ov oranlannın
yükseldığıni belirtiyor. RP.
Aydın'da hem ANAP"ın
hem de DYP'nin en çok
korktuğu partilenn başında
geliyor. Çünkü bu parti
ANAP ve DYP tabanından
o\ almayı sürdürüyor. Şeh-
rin dışında bulunan benzın
ıstasvonunda görüştüğümüz
Ahmet Rıza Acar, seçimi ka-
zanacağını savunuyor.
Acar'ın görüşleri özetle şöy-
le: "Demokrasiyi ilk önce ye-
rel yönetimlerde kuracağız,
sonra da tüm Türkiye'ye ya-
yacağız. Bunun için tüm
Aydınlılan, özgür düşünen ve
özgür yaşayan tüm gençleri;
şefltatin, sevginin >e güzelli-
ğin sembolü tüm kadı-
nlanmızı; evi, ailesi ve çocuk-
ları için sorumluluk du>gusu
içerisinde canla ba.şla çalışan
tüm erkekleri: kendini genç
hisseden tüm emeklileri; sür-
dürdüğü varlıklı yaşamı. top-
lumun yoksul kesimleri ile
paylaşabilen tüm bayanlan
göreve çağmyorum."
Yarın:Afyon,
Muğla
Izmir'deÖzfatura'ya partisindenlaiklikdersi
SERDAR KIZIK
İZMİR- Burhan Özfatura, DYP İzmır ör-
gütünü çatırdatıyor.
Ö\le bir sorun ki bu, bazı il yöneticileri bile
şımdiden seçimin kaybedilmiş olduğunu söy-
lüyor Bazılan da "bir umut" deyip Ozfatura'-
ja "laiklik dersi" \enyor... Bu durumda, il yö-
netıcılennın deyişıyle, 'kaybedilmiş bir seçim'-
in hesabı sorulacak 28 mart sabahı...
Hesap soracaklar arasında başta DYP İl
Başkan Yardımcısı Ziya Beşe olmak üzere,
DYP İl Sekreteri Ahmet Mefih Özsoy. il yöne-
ticileri önder Iimoncuoğlu, Mehmet Refık So-
yer ve diğer yönetıaler gebyor. Hesap verecek-
ler de Burhan Özfatura. onun adaylığını sağ-
layan Rıfat Serdaroğlu, Ulaştırma Bakanı
Mehmet Köstepen. milletvekili Cenul Tercan
ve diğerleri...
Partideki bu catlak, Özfatura'nın yönetimi
elinin tersiyle itip belediye meclis üyeleri liste-
sini yandaşlanndan yapmasıyla yaşandı. Bu-
nun üzerine geçen hafta sonu buluşan bazı il
yöneticileri, "seyirük" değil, "seçimlik "olduk-
lannın altını çizdiler. Yapılan değerlendirme-
lerin ardından Ziya Beşe, yeter artık deyip isti-
fa etti Diğer üyeler de istifa etme sürecine gir-
di. Ancak Rıfat Serdaroğlu'nun girişimiyle
Beşe'nin istifası geri alındı. Fırtına bir ölçüde
dindi... Bu gelişmelerin ardından, Özfatura
muhaliflerinin görüşlerini sorduk. Özfatura'-
ya karşı "laiklik" ve zmniyet farklıhğı konu-
lannın alünı çizerek bayrağı ilk açan Mehmet
Refik Soyer, şu aşamada istifa etmeyeceğini
söyledi. Istıfasını geri olan Ziya Beşe ise açık
açık "Kafatuiacak bir seçim, baştan kaybedil-
miş görürtûyor" diyor. Özfatura'yı destekleyen
bakan Köstepen'i, "partinin İzmir'de dlbine
dinamit koyan ve bu dinamiti patladan adam"
diye tanımhyor. Ö Sekreteri Ahmet Melih Öz-
soy'un sözleri daha da ilginç: "Bu durumda
tüm sorumluluk, listeleri yapan Özfatura'ya
aittir. Aynca Köstepen ve Cemal Tercan da so-
rumludur. 28'inde gelip bize hesap verecek-
ler..."
İl yönetim kurulu üyesi Limoncuoğlu laik-
lik konusunda çok hassas. Özfatura'ya ilişkin
değerlendirmelerini şu sözlerle sürdürüyor:
"Ben DYP'de, laik bir parti oiduğu için >arım.
Tüzüğümüz böyle yazıyor. Bu partiye katdan
da eğer dürüstse, tüzüğü kabul etmiş demektir.
Bizler parti disiplini gereği atanmış adayın yanı-
ndayız. Ancak laiklik konusunda kendisinin ye-
terli açıklama yapması gerekir." "Özfatura,
Limoncuoğlu'nun yaptığı bu laiklik tanımının
içine ne ölçüde sığıyor?"
Özfatura ıçın "çalışmamakta" direnenler,
karar değıştıreceğe benzemiyor.
Dıpten gelen dalga. DYP İzmir örgütünün
soluğunu kesıyor...
B1RBAKIMA
SERVER TANİLLİ
Çölü Geçerken..
Geçmişin büyük çaplı olaylarını anmak, kuru bir hatır-
lamanın çok ilerisine gidiyor ve o yıllardan bu yana akan
zamanı yeniden düşünmeye, giderekyeniden değerlen-
dirmeye götürüyor insanı.
Geçtiğimiz 4 şubatta bunu gördüm bir kez daha.
O gün, Fransa'da köleliğin kaldırılışının iki yüzüncü yı-
lıydı. Fransız Devrimi'nin en onurlu sayfalarını yazan
ünlü Konvansiyon Meclisi'nin 4 Şubat 1794 tarihinde
verdiği şu karara bakınız: "Ulusal Konvansiyon, bütün
kolonilerde zencilerin köleliğine son verildiğini ilan
eder; böylece, şunu belirtir ki, kolonilerde oturan bütün
insanlar, renk ayırımı yapılmaksızın, Fransız yurttaşlan-
dır ve Anayasa 'nın sağladığı tüm haklardan yararlanır-
lar."
Daha önce Amerika'da başlamış bir gelişmenin
Fransa'daki bir uzantısıdır bu. Ne var ki, Napoleon,
1802'de tekrar getirecektir köleliği ve zenci ticaretini;
yeni bir kaldırılış için, 1848 yılı beklenecektir. Olsun,
Konvansiyon Meclisi'nin 4 Şubat 1794 günü kazandığı
onuru gölgelemez bu
Köleliğin bir türü biter, ne başlar peki?
18. yüzyılın sonlarında Ingiltere'de ortaya çıkıp sonra-
ki yıllarda Avrupa'ya sıçrayan Sanayi Devrimi'nin so-
nuçlarını hatırlayınız; onlardan biri de, emeğin, bir baş-
ka iiişki yapısı, yani kapitalizm içinde, yeniden zincire
vurulması değil miydi?
Sosyalizm, giderek Marksizm, işte bu zincirlerin kırıl-
dığı birdünyayı müjdeleyecektir.
1789-1917: Birbirini tamamlayan iki tarihtir bunlar.
Ve bu bütünlüğüne devrim bitmedi, sürüyor, süre-
cek...
Ikinci Dünya Savaşı'nın ertesinde, faşizme karşı de-
mokrasinin ve sosyalizmin kazandığı zafer, yeni bir
dünyaya yol açar.
Nelerolur, biliyorsunuz..
Sözü, günümüzdeki gelişmelere getirelim.
Bir yönüyle, olan-biten şu' Berlin Duvarı'nın yıkılışının
ve Sovyetler Birliği'nın çöküşünün arkasından, eski
uluslararası düzen de çözülür. Her yanda, Balkanlar'-
dan Kafkasya'ya, ulusların uyanışı. eski uyuşmazlıkları
-alabildiğine trajik biçimde- tekrar canlandırır. Etnik kin-
lerin bıleylediği içsavaşlarçoğalır Birleşmiş Milletler'in
önayak olduğu daha adil bir dunyaumudu.Somali'deve
Bosna'da ölür.
"Pusulasız bir dünya" diyor ignacio Ramonet, dünya-
mıza.
Karanlıkçı düşünceler, giderek dinci akımlar, işte böy-
le ana-baba günlerinde yuvalarından fırlarlar. Onlardan
biri olarak, şeriatçı gericilığin revaç kazanmasının bir
nedeni bu.
Türkiye'nin durumunu mu soruyorsunuz?
Geçenlerde, Umut Hangi Dağın Ardında... diye bir gü-
zelim kitap yayımlayıp kımisorunlarımızı aydın kalemiy-
le gözler önüne seren HalH Çelenk'ın, tam da bu satırları
yazdığım anda çıkıp gelen 14 Şubat 1994 günlü mektu-
bundan bir alıntı yaparak, söz konusu soruya onun ver-
diği yanıtla yazımı bitireyim.
Şöyle diyor Halit Çelenk' "Turkiye, daha da karanlık
bir dörteme girdi. Karanlık koyulaştı. Demokratikleşme
unutuldu. Kürt şorununa demokratik çözüm bir kenara
itildi. Ekonomik bakımdan neredeyse ülkemiz konkor-
dato masasına yatırılacak. Sol'da dağınıklık ve sol dü-
şuncelerde yozlaşma sürüyor. Geçtiğimiz günlerde, 12 *
Şubat'ta DlSK'in 27. kuruluş yıldönümü kutlandı. O yıl-
larda Türkiye İşçi Partisı'nde bu kuruluş çalışmalarının
yapıldığı günleri anımsadım. Geçmişteki coşkulu günle-
ri bir kez daha yaşadık. Bugûn ufukta aydınlık bir nokta
görünmüyor. Butun bunlara karşın, Fikret'in 'Göz yum-
ma güneşten ne kadar nuru kararsa/ Sönmez ebedî, her
gecenin bir gündüzü vardır' dizesinde soylendiği gibi,
aydınlık bir geleceğe olan umudumuzu hiç yitirmedik.
Fransızca bir kitapta okumuştum. Yazan aklıma gelmi-
yor. 'Tarihin vahaları olduğu gibi, çölleri de vardır' diyor-
du. Çölü geçecek ve vahaya ulaşacağız, ergeç. Buna
yürekten inanıyorum."
Ben de inanıyorum sevgili Halit Çelenk.
Bir çölü geçiyoruz; yeter ki tükenmeden geçelim!
Vahaya ulaşacağız; dilerim, pek uzakta olmasın o
gün, hep birlikte görelim!..
BAŞSAVCIHAREKETE GEÇTİ
Mezarave 9 mületvekili
DGM incelemesinde
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Ankara Devlet öüven-
lik Mahkemesi Başsavcısı
Nusret Demiral. Refah Partisi
(RP) İstanbul Milletvekili Ha-
san Mezarcı ile birlikte 9 mil-
letvekili tarafından "Atatürk'e
İzmir'de suikast düzenlemek is-
tedikleri gerekçesiyie İstiklal
Mahkemesi'nde yargılanan
millenekili \e subayların itibar-
lannın iadesi için Sleclis araş-
tırması" istemiyle venlen öner-
ge için inceleme başlattı.
Demiral, konunun Atatürk
Yasası'na muhalefete girdığini
belirterek. "Bu yasa ile ilgili ge-
reken çalışmayı Ankara Cum-
huriyet Başsavcılığı yapar.
Ama konuyu biz de inceleyece-
ğiz"dedi. "
Atatürk'e karşı suikast giri-
şimınde bulunduklan gerekçe-
sivle yargılananlann itibarlan-
nın iadesi için Meclis araştır-
ması önergesine imza koyan
milletvekiUeri şunlar:
DYP: Abdülmelik Fırat (Er-
zurum).
RP: Hasan Mezarcı (İstan-
bul), İbrahim Halil Çelik (Şan-
lıurfa). Zeki Ergezen (Bitlis),
Ahmet \nkan (Sıvas), Lütfü
Esengün (Erzurum), Kemalet-
tin Göktaş (Trabzon), Hüsa-
mettin Korkutata (Bingöl),
Mukadder Başeğmez (İstan-
bul).
DEP: Selim Sadak (Şırnak),
Nizamettin Toğuç (Batman).
Bu milletvekiUeri ile birlikte
hareket eden Büyük Birlik
Panisi Kahramanmaraş Mil-
letvekili Ökkeş Şendiller ise
dün söz konusu önergeden im-
zasını geri çektiğini açıkladı.
Divriği Kültür
Derneği Halk Gecesi
Katılan Sanatçılar:
ArifSağ
Âşık Mahsuni Şerif
Gül Sorgun
Fevzi Kurtuluş
Grup Özgürlük Türküsü
Grup Denge Azadi
Divriği Kültür Derneği Folklor ekibi
Sunucular:
Nur Süer
Orhan Aydın
Yer:
Abdi İpekçi Spor Salonu
25.2.1994 (Bugün) Saat: 18.00
Bilgi için Telf: 529 53 99