Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2SSUBAT1994CUMA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI 11
ECO ile işbirliği
anlaşması
• Ekonomi Servisi -
Bırleşmiş MilJetIer"in
EndüstriyeJ Gelişim
Organizasyonu(UNIDO),
raerkezi Tahran'da bulunan
vearalannda Türkiye'nin de
bulunduğu 10 ülkenin üyesi
olduğu Ekonomik İşbirİği
Organizasyonu(ECO)ile bir
işbirliği anlaşması imzaladı.
Aiîlaşma kapsamında
bölgede ortak bir veri
bankası kurulması,
özel sektörün geüştirilmesi ile
ilgili çalışmalaryapılması
öngörülüyor.
Allah sanayiciyi
korusun
•İZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu)-İktisadi Kalkınma
Vakfı Başkanı Sedat Aloğlu
Avrupa Birliği ile gümrük
birliğinegiderken Türk
sanavicilerinin "Allah'ın
yardımma ihtiyaa
bulunduğunu" söyledi.
İzmir'de düzenlenen
"Avrupa Birliği-Gümrük
Birliği-Sanayimiz" konulu
toplantıda konuşan Aloğlu,
"Gümrük birliğinin I Ocak
1996'danitibaren
gerçekleşeceği görüşündeyiz.
Hazırlıklar ancak
tamamlanır"dedi. Aloğlu,
Türkiye'nin gümrük
birliğiylebirlikte
gerçekleşmesi öngörülen
işgücünün serbest dolaşımı
konusunda daha uzun vadeli
bir program kabul
edileceğinı kaydetti.
• EMLAK BANKASInın
Eminönü "Hasıralar"
Şubesi. 28 şubatta hizmete
açılıyor. Hasıralar şubesinin,
İTO'nun karşısındaki
Ragıp Gümüşpala
Caddesi'nde hızmet vereceği
belirtildi.
Sanayici ÇiUer'den luııut kesti
YAKÜP BÎLGE
• Devalüasyon vepara krizi ile yerel seçimler
öncesinde iyiceprestij kaybeden Başbakan Tansu
İşadamJarının Çiller'e destek vermemesinin
temelinde, sanayideki üretimin durma noktasına
kh k bi
Başbakan'ınseçimgörüşmelerisürdü
Başbakan Tansu çiUer. yerel Çiller, ekonominin güç odaklannı oluşturan gelmesine rağmen Çiller'i bu tıkanıkhğı aşacak bir
seçimier yakjaştıkça güç odak- TÜSİAD, TOBB ve İSO'dan bekJediği desteği Istikrarpaketfniuygulayacakkararlılıkta
îanna, ekonominin beiirtiidıği bulmadı. görmemeleri yatıyor.
kadar "hasta olmadığını ve ken- ° J J
disinin de bunu düzeltebilecek
güçte olduğunu iknaya çahşıyor.
Çiller. bu amaçla şubatm başında
TÜSİAD. ardından TOBB ve
son olarak İSO üyelerini ikna tu-
runa çıktı, "tam seçinıe gjderken"
desteklerini istedi. Ancak hiç
kimse Çiller'e istediği desteği tam
vermedi.
İş çevreleri, istenen desteğin
Çiller'e verilmemesinin arka-
sında yatan temel nedeni, üreti-
min durma noktasına gelmesine
rağmen köklü tedbirlerin alınma-
masına bağlıyor. İşadamlan, sa-
nayinin nefessiz kaJdığını ve Çil-
ler'in sanayiye tekrar nefes aldı-
rabilecek bir 'istikrar paketi" al-
maya cesaret edemediğini vurgu-
luyor. İşadamlan, Çiller'i bir is-
tikrar paketi uygula>acak ka-
rarlılıkta görmedikleri için de se-
çim arifesinde bile desteklemek-
ten kaçıyor.
Nezaket Desteği
Çiller. işadamlanndan ilk des-
teği elde etmek için 11 şubatta
TUSİAD üyelerini İstanbul'da
yemeğe davet etmişti. Yemek
sonrasında Çiller. kıizin artık
sona erdiğini belirterek. >k
taraf-
ların karşılıklı olarak birbirine gü-
\en verdiklerini" ifade etmişti.
Oysa taraflar sadece görüşlerini
birbirine anlatmış ve TÜSİAD,
15-16 şubat tarihlerinde gelişebi-
lecek bir para krizine körük çek-
memek için başbakanla avkın
düşmek istememişti. Bu durumu
yorumlayan bir TÜStAD üvesi.
"Göruşlerimiz büinivordu. Bu go-
riişlerin tekrar sert bir dilie günde-
me getirilmemesi, krizin bittiğini
TÜSİADın onayladığı anlamına
getmez. TÜSİAD'uı Çiller'e sert
çıkjnaması, yemek yerken neza-
ket gereği" dedi.
Çiller, TÜSİAD yemeğı son-
rasında yapay olarak oluştur-
duğu olumlu hava>ı sürdürmek
için en güvendiği yer olan
TOBB'yi ziyaret etti. TÖBB Baş-
kanı Yaiım Erez'ın isteğı ile
"TOBB Ekonomi Zinesi" adı
altında bolge oda başkanlannı
İSTANBLL(AA)-
Başbakan Tansu Çiller,
Deniz Ticaret Odası
Yönetim Kurulu üyeleri
ile otomotiv ve tekstil
sektöründen temsilcileri
kabul etti.
Başbakan Çiller'in
Yeniköy'deki yalısında
gerçekleşen kabullere. ilk
olarak saat 12.25'te
Otomotiv Sanayii
Demeği Başkanı Aii fhsan
tlkbahar, TOBB Başkanı
Yalım Erez ile birlikte
geldi. DTO Başkanı
Cengiz Kaptanoğiu ve
yönetim kurulu üyeleri
saat 12.45"te, Tekstil
îşverenleri Sendikası
Başkanı HaKt Narin de.
13.00'deyahya geldi.
Aliîhsanflkbahar,
yalıdan çıkarken gazetedlereyapüğı
açıklamada, Başbakan Çiller'e otomotiv
sektörünün sorunlanyla ilgili bilgi
aktardığını söyledi.
Yalım Erez de çıkışta yaptığı açıklamada,
Türk ekonomisinde son günlerde dövize
dönük bir talepolduğunu ve bu talebin de
faizleri yükselttiğini kaydetti. Erez. "buda
piyasada durgunluğu orta> a getirdi. Sonın
biraz da psikolojik ortamdan ka> naklanı>or.
Bu psikolojik etkinin ortadan kaldırılması
gerekir. Nasıl kaldırılır.diveen vüksek
sevijede görüştiifc." dedi.
Halit Narin de. yalıdan aynlırken yaptığı
açıklamada. Başbakan Çiller ile görüşmeye,
kcndisinin tekstil. kızlannın da
konfeksiyoncular ve
turizmcileri temsilen
katıldıklannı söyledi.
Heriki sektörün de,
Türkiye'ye en çok döviz
getiren kollar olduğunu
anlatan Narin, Başbakan
Çiller'e, bu sektörlerle ilgili
sorunlann çözülmesi için
daha efektif çalışma yollan
önerdiklerini bildirdi.
Narin. öncekigünkü fSO
meclis toplantısına atıfla
bulunarak, buradaki
şikayetlerin geniş makro
sevıvedevapıldığını belirtti,
şunlan söyledi:
"Bizimki ise bu iki sektörü
kapsıyor. Türkiye'ye daha
çok döı u getirme imkanJan,
daha çok nasıl kullanılır ve
bunlardan nasıl istifadc
ederiz. konuşntasndı. Yollar
belli. Çalıştırmav a çalışıyoruz. Sorun.
btirokrasi\ i daha da hızlandırmak ve yabancı
serma)e için Türkiye'yi daha caziphale
getirmektir."
DTO Başkanı Cengiz Kaptanoğiu da
çıkışında, Başbakan Çiller'e kalkınan deniz-
cilik sektörünü anlattıklannı, Başbakan'dan
hiçbır talepleri olmadığını bildirdi.
topladı. Ancak Çiller, hiç bek-
lemediği yoğun eleştirilere hedef
oldu.
Sanayici "nıutlaka bir istikrar
programrnın pratiğe dökülmesi
gerektiğini vurguladı. Ankara Ti-
caret Odası Başkanı Ahmet Çavu-
şoğlu daha da ileri giderek Çil-
ler"e. hükümetin en düşük oy se-
viyesine indiğıni, bundan dolayı
bir "istikrar paketi" uygulaması
ile kaybedeccği bir şcy olmaya-
cağını belirtti.
Erez. ekonomıde yetki dağıiı-
mının veniden oluşturulması ge-
rcktığını ve bir istikrar paketinin
uvgulamaya konulması gerekti-
ğini belirtti.
Çiller, önceki akşam ise İstan-
bul Sanavı Odası (ÎSO) meclis
toplantısında yaptığı konuşma-
da. işadamlanndan tekrar destek
istedi. Sanayicilerin cevabı ise
Çiller'e daha da yüklenmek oldu.
fSO Başkanı Hüsametin Kavi.
önce çıkmazda olduğumuzu ka-
bul etmek gerektiğini belirterek
şöyle konuştu:
"Çıkmazımızı kabul eftikten
sonra bunun aşılması için ha/ır-
lanacak kararlı bir programı tüm
açıklığı ile anlatmak lazım. Mart-
nisan ajları için ciddi endişeliyiz.
Ciddi istihdam sıkıntılan olacak."
Çiller, konuşmalan ile sana-
yicileri ikna etmeyince bu görevi
ış dünyasını bilen bakan ve bü-
rokratlanna devretti. Ekonomı-
den sorumlu bakan A\kon Do-
ğan. Malive Bakanı fsmet Attila
ve KOJ Başkanı Tezean Yara-
mancı gece yansına kadar sanayi-
cilerle yaptıklan görüşmeden de
sonuç almadan aynldılar. Işa-
damlan, bu uzun görüşmelerde
de sorunlan formüle etmek dışın-
da somut bir şey gkmadığını be-
hrttiler.
'Söztinü tutmadr
İSO Ba^kan Vekili Erdal
Bahçıvan. İSO meclis toplaniısını
Cumhurivet'e değerlendinrken.
kendilerinin neşapılması gerekti-
ğini anlattıklannı. ancak bunu
yapacak bir iktidar görenıedıkle-
nni belirtti. Bahçıvan. Çıller'e
destek verilmemesinin. bugüne
kadar verdiği sözlen [utmama^ı-
ndan kaynaklandığını vurguladı.
Sanayınin candaman olan kredı
faızlennin yüzde 150 ye varması-
nın sanayicinin tüm umutlannı
yok ettiğini de belirten Bahçıvan.
"Birini desteklemeve karar verir-
seniz. onun bir şey vapmaya ka-
rarlı ohnasını ve daha önce verdiği
sözleri tuttuğunu görmt-niz gerek"
dedi.
Alarko Yönetim Kurulu baş-
kanlanndan Ishak Alaton da sa-
nayicilerin seçimlere bu kadar
yaklaşıfdığı halde Çiller'e destek
vermemesinin. ekonomınin artık
nefes alamaz duruma gelmesin-
den kaynaklandığını söyledi. Çil-
ler'in bir istikrar paketi uygula-
mamasının nedeni olarak da
"kendisinin de denizin bittiğinin
farkına tarmasından dolayıdır"
dedi. Alaton. hafta sonunda ban-
kaya vatırdığı paranın faız getiri-
sinın ABD'li bir sanavicinin bir
yılda aldığı faizden daha vüksek
olduğunu açıklavarak "Bir sana-
vici olarak aldtğım bu faizden
utanıvorum" dedi
Hazine Müsteşar Yardıması Osman Doğangün, ihracat
teşviklerinin uygulanmasmda kaynak sıkıntısına dikkat çekti:
Allahbizeversin, bizsize
Ucuz konut lütuf değil
E
mlak Bankası'nın yeni genel müdürü Prof.
Aydın Ayaydın, göreve getirilişinin birinci
ayını doldururken düzenlediğı ilk basın
toplantısında, iddialı açıklamalarda bulundu.
Yeni genel müdür, dargelirliler için ucuzsosyal
konut inşaatlarına hız verecekti.
Çünkü devletin sosyal yardım elini halka
uzatmak Emlakbank'ın göreviydi.
Siyasilerin kendisine baskı yapamayacağını da
söyleyen Emlakbank Genel Müdürü, "Benım
çekmecelerim hepboş oldu. Ceketimi. çantamı
alırgiderim'' diyordu.
Ayaydın, vaatlerine sonraki günlerde de devam
etti, "5milyon lira taksitle ev satacağım'' dedi.
Sonraki bir gorüşmemizde, ucuzsosyal
konutların inşaabna, Istanbul Büyükşehir
Belediyesi'nden imar izni çıkarsa Ümraniye'de
üç ay içinde başlayabileceklerini bildirdi.
Emlakbank Genel Müdürü, bu sözlerinin, yerel
seçimleröncesinde
iktidarın oy
potansiyelini
arttırmayayönelik
klasikseçim
vaatlerine
benzetilmesine ise
şiddetle karşı çıktı.
Bu yüzden
dargelirlileri konut
sahibi yapacak
projelerini27mart
sonrası
açıklayacağını
vurguladı.
Ve dünkü gazetelerden bir haber:
"ÇİLLER SEÇİM BOMBASINI PATLATTl
Başbakan Tansu Çiller, DYP'nin herkeseiki
anahtar vaadinden konutla ilgili olanını hayata
geçiriyor. EmlakBankası'nındargelirlileriev
sahibiyapmak için geliştirdiğiyenikonut
projesiniaçıklayan Çiller, yapılacakkonutların
maliyetininçokdüşük tutulduğunu belirtti..."
•••
Hani Sayın Ayaydın, kendisini bu göreve getiren
Başbakan Tansu Çiller'in, artık kanıksanan "iki
anaMar"vaatlerinealetolmayacaktı Dargelirliye
anahtarlardan birini verecekti, ama iktidaroy
alsın diye değil, bunu görevbildiği için.
Olmadı... Yinepolitikakazandı.
Başbakan Tansu Çiller, fırsat kaçırmadı. Yerel
seçim sonrasına kadar da bekleyemedi.
Emlakbank'ın ucuz konut projesini seçim
propagandasına mal etti.
Duyan da sanır ki, başını sokacak bir ev hayali ile
yaşayan yüzbinlerce.mılyonlarca dargelirli konuta
kavuşuyor Yoköylebirşey..
Bu topu topu 3 bin 600 bın konutluk bir proje. Her
konut için beş kişilık aile olsa, eder 18 bin kişi.
Üstelik istanbul'un en ücra koşesi Gebze'de.
Birkaç hafta öncesine kadar Gebze Projesi'nin
adı bileyoktu. Genel müdürün sozettiği Ümraniye
Projesi'nde imar durumu seçime yetişmemiş
olacak kı, apar topar Gebze deki arsa bulundu.
Nasıl bulundu?
Hazine, açıklanmayan çok ucuz bir maliyetle
verdi. Sakın yanlışan/amayın. Bu Hazine
Müsteşarı Osman Ünsal ile Emlakbank Genel
Müdürü Aydın Ayaydın tarafından seçim öncesi
Başbakan Çiller için yazılmış bir "anahtar
senaryosu"değil.
Maksat halka hızmet...
Gerisı gelecek bahara
(belki de gelecek
seçime).
Aslabuprojeyi
küçümsemek gibi bir
niyetimiz yok. Ne
miktarda olursa olsun,
piyasakoşullarının
a/ünda ödemelerle
işçi, memurve
emekliyi konutsahibi
yapma çabaları
övguyedeğerbir
yaklaşım. Fakat bunun yine bir seçim arifesine
rastlaması düşündürücü.
Gelecek günlerin ne getireceği bi/inmez..
Belki bu proje sayesinde, 3 bin 600dargelirli aile
yuvaya kavuşacak.
Kimbilir belki de hükümet. 3 bin 600 anahtardan
dafaydasağlayamayacak, Çiller seçim sonrası
koltuğundan ayrılmakzorundakalacak...
Ama galiba halktan toplanan paralarla halka
götürülen hizmetler, maatesefyine lütufgibi
sunulmaya devam edecek...
Konut edinme yardımlan ücretlilerin adına
kesilmiyor mu?
Trilyonlara ulaşan bu parayı Emlakbank
kullanmıyor mu? O zaman bu paralarla yapılıp,
halka ucuz fiyata satılan konutlar bir lütuf mu?..
ANKARA (AA) - Hazine ve
Dış Ticaret Müsteşar Yardım-
ası Osman Doğangün, ihracat
teşviklerinin uygulanmasmda
kaynak sıkıntısı olduğuna dik-
kat çekerek işadamlanna. "Al-
lah bize versin, biz de size" dedi.
Hazine Müsteşar Yardımcısı
Doğangün. İhracat Genel Mü-
dürü Bülent Şahinalp ve İthalat
Genel Müdürü V'olkan Savaş.
Ankara Ticaret Odası (ATO)
üyelerinc. 1993 yılı dış ticareti
ve bu yıl uygulanması düşiinü-
len ihracat teşviklen konusun-
da bilgi verdi.
ATO'dan yapılan açıklama-
ya göre salı günü yapılan top-
lantıda üyelerin sorulannı da
yanıtlayan Doğangün. ihracat
kredilerinin teşviklen konusun-
daki bir isteğe karşıhk, kaynak
sıkıntısı olduğunu belirtti ve
"Allah bize versin, biz de size"
diye konuştu.
İhracatın az sayıda ülkeve
yapılması ve az savıda üriin ıh-
raç edilmesi nedeniyle 1993 yılı-
nın dış ticaret açısından fazla
parlak geçmediğini anlatan Ha-
zine Müsteşar Yardımcısı Do-
ğangün. aynca hammadde. fi-
nansman. işçilik ve enerji ma-
liyetlerinin yüksek. işçi venmi-
nin ise düşük olduğunu kaydet-
ti.
İki teşvik paketi
İhracattaki gerileme üzerine.
geçen yıl temmuz ve ekim ayla-
nnda iki teşvik paketini uygula-
maya koyduklannı hatırlatan
Doğangün. "Palyatif ve parasal
bir tedbirdi. Navlun teşvikJerine
acil bir pansuman yaptık" şek-
linde konuştu.
Dünyada gümrük vergileri-
nin kalkma eğiliminc karşıhk.
diğer koruma yöntemlerinin
devam ettiğini anlatan Doğan-
gün şöyle konuştu:
"Biz de dünvaya 1994 ithalat
repmi ile uvum sağlavacağız.
Türk sanayiini korumak için ye-
ni enstrümanları devreve soku-
yonız. İthalartaki koruma, ihra-
cattaki arttşa bağlanıvor."
İthalat Genel Müdürü Vol-
kan Savaşda 1994 ithalat rejimi
konusunda bilgi vererek Türk
dış ticaret rejiminin belirli kri-
tcrlerinin ulusiararası anlaşma-
lara bağiı olduğuna dikkati.
çektı.
İhracat Genel Müdürü Bü-
lent Şahinalp ise ihracatta yeni
sekıör ve yeni ülkelere yönel-
menin şart olduğunu belirtti ve
bu yıl 17.2 milyar dolarlık ihra-
catı hedeflediklerini açıkladı.
ATO Başkanı Çavuşoğlu da
bu tür toplantılann diyalog
sağlanması açısından önemli
olduğunu vurguladı.
•
Ithaliıı tereilı nedeni kalite
Hep bana ekonomisi
B
aşbakan işadamlarının güvenini
yeniden kazanmak için
TÜSlAD'dan başladığı "sempati
turlan"n önceki gün Istanbul Sanayi
Odası'nda tamamladı. Ve onlardan
özürdiledi: "Belkibugüne kadar
sizinle yeterince konuşmadım. Artık
daha açık olacağım."
Aylardırdert anlatmak için kapısında
bekledikleri Başbakan, yerel seçim
öncesi ülkede para krizi yaşanınca
akıllanmış. Gelmiş destek istiyor.
"Ben ettim siz etmeyin" diyor.
Sanayicilerimiz için bulunmaz fırsat.
Başladılar istemeye.
önce Sakıp Sabancı aldı sazı eline.
Yabancı sermayenın erdemleri
üzerine ders verdi, sonra lafı hemen Japon
sermayesine getirdi. Sabancı, Turgutözal'la
birlikteçalışırken, Japonlar'ı Türkiye'ye
getirmek için nasıl uğraştıklarını anlattı. 20
yıllık bir çaba sonucu belki de Avrupa'nın
en önemli otomobil fabrikasını kurmak
üzere BayToyota'yı Türkiye'ye getirdiğini
hatırlattı ve Başbakan'dan "Japon
sermayesinitedirgin edecek
uygulamalannkaldırılmasını "talepetti.
Ardından HalitNarin çıktı kürsüye, tekstil
ve turizmin ne denli büyük döviz geliri
potansiyelinesahipolduğuna dikkatçekip,
teşvik istedi.
Söylediklerinde elbette doğruluk payı
vardı. FakatSabancının Brıgstone ve
Toyota Sa'daki Japon ortaklığını, Narin'in
de tekstil veturizmyatırımlarını
hatırlayanlar. "ülkeekonomisinin
sorunlarına çözü'm aranırken",' 'Hepbana
ekonomisinin"geçerliliğini yitırmedığini de
düşündüler. Ne demişler, önce can, sonra
canan..
Ekonomi Servisi - Istanbul halkının ithal
mallan neden tercih cttiklcri belirlendi.
Konuyla ilgili ankete katılan 1525 ailenin
yüzde 56.6'sının ithal malı ürünleri bir kez olsun
denediklerini. yüzde43'ünün bu ürünieriyerliye
göre daha kaliteli ve dayanıklı bulduklan için
tercih ettikleri belirlendi. İthal mallan tercih ne-
denleri arasında marka, moda. rcklam, fiyatın
ucuz olması
başta geli-
yor. Bunun
yanı sıra it-
hal malın
n ve blue-jean gelıyor. İTO'nun Prof. Dr. Taner
Berksoy'a yaptırdığı "İstanbui Halkının İthal
Mallarma Yönelik TercihJeri" araştırmasmda.
tüketicilerin vüzde 94'ü, denedikleri ithal malı
temiziık maddelerinı daha sonra da kullanmaya
devam ettiği ortava çıktı. İthal malı blue-jeanleri
bir kez deneyenlerin yüzde 85.7'si de bu ürünün
kalıcı müştcrısi olmuş. İthal malı içki ve sigara-
da ise bu
İTO araştırmasına göre en çok kullanılan ithal
mallardan sigara. temizlik maddeleri ve
'blue-jean"in tercih nedeni, kaliteli \r
edayanıklı
yerlisinin ol-
maması,
evdekilerin istemesi. alışkanhk gibi etkenler de
yabancı marka kullanımında rol oynuyor.
İstanbul halkı, ithalatın libere edilmesine ça-
buk adapte oldu. Çeşitli nedenlerle ithal mal
kullanımı giderek artıyor. En çok kullanılan it-
hal mallar arasında ise sigara, temizlik maddeie-
olması yanında marka olarak tanınması
oran 86.9 do-
layında.
İTO'nun
araştırması-
na görc. tü-
ketim malı it-
halatı, 1980-1992 arasında 170 milyon dolardan
yaklaşık üç milyar dolara yükseldi. Toplam it-
halat içinde tüketim mallannın payı ise yüzde
2"den yüzde 12 düzeyine çıktı. Tüketim malı it-
halindeki bu artış sigara. blue-jean ve temizlik
maddeleri ürünlerinde alışkanlık halini aldı.
Bilglsayar Hastanmi, Bektronik Cihaz dış
temizliğinde ve diğer Ofis Otomasyon ve Ev aletferi
bakım ve temizliğinde kullanılan özel çözücü formüllü
solusyonunu perakende ambalajında piyasada satşa
sunmaktadır.
Bat dünyaanda uzun süreden beri çeşitli servis sektörlerinde densnmiş ve mucizevi işlevi her yönüyle
kanıtfanmış, bakteriyel parçalama esasına dayalı çözücülüğü oJan bu kimyasal, elektronik eihazfann
uzerinde antistatik ve koruyucu bir film bırakır ve solvent tatbik edildikten sonra ayrıca durulama
yapılması gerekmez.
BiJgisayarHastanesi
tj CAD. NO. 72 TEKNtK HAN KAT 1
GÛMÜŞSUYU , TAKSİM ISTANBUL
TEL. : (0212) 252 17 67 - 252 15 75 - 293 10 16
FAX : (0212) 252 02 90
* MİGROS 2M ve 3M'lerde
satışa sunulmuştur.
MIKRO
DİNÇ TAYANÇ
Ben Söylemedim Suttanım!
Son günlerde İncili Çavuş öykülerine daha bir bayılı-
yorum. Her dönemde var olan, varlığıyla anlaksızlara
dersler veren, anlaksızlara anlatılması zorunlu olay-
ları anlatmaya "memur edilen" halk adamı İncili Ça-
vuş'un öykülerine...
Efendim; dönem, Osmanlı'nın herhangi biranlaksız
sultanının dönemi. Hazine-i Hümayun "tamtakır". Üç
kıtaya ve de yedi denize yayılmış imparatorluğun
"ahalisi"de, "beyleri"de, "uleması"dasalınanvergi-
lerden, vergilerle toplanan paralann zat-ı şahanenin
zırtapoz harcamalarıyla çarçur edilmesinden bıkmış
usanmış.
Sultan da, çevresindeki dalkavukları da oralı değil.
Tersine, Hanedan-ı Ali Osman'ın her zamankinden
güçlü olduğuna ınanıyorlar. Dahası, o inançla sağa
sola sefer açıp, Ordu-yu Hümayunu da perişan eyliyor
ve de "talan" geliri umarken, savaş "tazminatı" ode-
yip duruyorlar.
"Ben, seleflerime benzemem! Asarım, keserim ve
de benim dediğimden başka doğru yoktur" diye ünle-
nen sultanın tek derdi var: Has Ahırlar'da besiye çekti-
ği ak kısrağının sağlığının bozulacağından ölesiye kor-
kuyor. öylesine bir korku ki, sonunda dayanamayıp
Ferman-ı Hümayun çıkarıyor, "Her kim ki bana ak
kısrağımın öldüğünü söyleye, anında kellesi urula"
diye...
Yazgı bu ya, çok geçmeden ak kısrak önce öksürüp
tıksırıyor, ardından da "kalanlara dehşet", nalları diki-
veriyor. Alıyor mu tüm saraylıları bir korku. Nasıl
söyleyecekler bu "elim"ölümü sultana? Dahası, hangi
babayiğit, kellesini koltuğuna alıp da söyleyecek?
Doluya koyuyorlar almıyor, boşa koyuyorlar dolmu-
yor. Sonunda tek umarı incili Çavuş'ta buluyorlar.
"Aman İncili Çavuş, yaman İncili Çavuş " diye yalvar ya-
kar oluyorlar ve hazreti razı ediyorlar.
İncili Çavuş huur.u Şahane'ye varup sultanı etekliyor.
Sultan, bu "has kulu"nu hoşnut etmek istercesine laf
açıyor.
- Nireden gelirsiz İncili?
- Has Ahırlar'dan sultanım.
- Ak kısrağımı görmüşmüsendir?
- Beli sultanım.
- Hali, sağlığı nicedir?
- Çok iyidir sultanım. Çok iyidir de... Ahırındaki
yığınla samana, ota diş değdirmemektedir.
- Bre nasıl olur, İştahsız mıdır ki?
- Haşa sultanım. Çok iyidir. İyidir de... Teni soğuk,
gözlerı fersızdir.
- Bre nasıl olur, hasta mıdır?
- Haşa sultanım. Çok iyidir. fyidir de... Herhal cilve ol-
sun deyu, ayakları üzere dıkılmeyip, öylece yerde yat-
maktadır.
- flre nabekar, sen ne demek istersün? İştahı ve de
sağlığı yerinde olan ak kısrağım, yerlerde öyle nice
yatmaktadır? Yoksa, başına bir işler mi gelmiştir?
- Haşa sultanım. Yerlerde öylece sereserpe yatma-
makta, sırtüstü yatıpayaklarını kaskatı bedeninden ha-
vaya doğru dikmiş bulunmaktadır... Herhal, ahırı
kaplayan ağır, leş gibi kokudan olsa gerek...
Sultanın tükenen sabrının yerini bir çığlık alıyor:
- Bre nabekar! Bre mel'un! Şuna geberdi desene.
İncili, lafın başından beri tuttuğu soluğunu rahatça
koyuverip yanıtı yapıştırıyor:
- Vallahi ben söylemedim sultanım. Siz söylediniz...
İncili Çavuş, Osmanlı'nın her döneminin ve de her
sultanının "ilacı" bir kişilik... En olmadık şeyleri, en
olmayacak sultanlara "uhuletle" ve "suhuletle"anlat-
mayı beceren ve bu beceriyi kellesini kaptırmamakla
da pekiştiren bir anlak ustası.
"Kuşkusuz, kellekaptırmamasının ardında, onun an-
lak ustalığı kadar, Osmanlı sultanlarmın an-
laksızlığının ahmaklık boyutlarına varacak denli kör ol-
mamasının da payı olmah"diye geçiriyorum içimden.
Nerde şimdi öylesi sultanlar ve nerde şimdi her
döneme damgasını vurabilecek 'İncili Çavuş'larü!
Anafikir: Bugünün İncili Çavuşu'na '/>a/fr'deniliyor.
Ana fikrin ana fikri: Halk, ahlaksız sultanlara bir şey-
ler anlatmak zorunluğunu duyduğunda, artık öyle el
etek öpüp huzura varmaya gerek duymuyor. Vardığı
'huzur'un adına 'sancf/Zc'diyorlar. Sandığa varıldığında
da, öyle lafı dolandırıp, taşı gediğine yerleştirmeye ge-
rek kalmıyor.
DIŞ TİCARET
Almanya'yaihracat
gerüemeyebaşladı
• Türkiye'nin ihracatı geçen yıl yüzde4.3 artarken.
Almanya'ya yapılan ihracat binde 2 oranında
gerileyerek 3 milyar 654.6 milyon dolara düştü
ANKARA (ANKA) - Tür- tere've yapılan ihracat vüzde
kiye'nin en fazla ticaret yaptığı
ülke olan Almanya'nın toplam
dış ticaretteki pavında geçen
yıl gerileme meydana geldi.
Türkiye'nin toplam ihracatı
geçen vıl yüzde 4.3 artarken.
Almanya'ya yapılan ıhracaı
binde 2 oranında gcnleverek 3
milyar 654.6 milyon dolara
düştü. 1992 yılında bu ülkcye 3
milyar 660.4 milyon dolarlık
ihracat gerçekleştirilmişti. Bu-
na bağlı olarak toplam ihra-
catta Almanya'nın 1992 vılın-
da yüzde 24.9 olan payı, yüzde
23.8'e geriledi.
Almanya'dan gerçekleştiri-
len ithalat ise geçen yıl yüzde
20.7 artarak 4 milyar 533.1
milyon dolar oldu. Âncak bu
artış, toplam ithalattaki yüzde
28.7'lik artış oranının altında İthalat SiralamaSI
kaldı. Almanva'nın ithalattaki
payı da böylece yüzde 16.4'ten
yüzde 15.4'eindi.
Bu gerilenıelere rağmen Al-
manya, ülkelere göre ithalat ve
ihracat ticari itibanyla büyük
farkla önde bulunuyor. Tür-
4.9 artarken, İtalya'ya gerçck-
leştirilen ihracat vüzde 20.4.
Fransa'ya >apılan yüzde 4.6
geriledi.
Almanya. ABD. İngiltere.
Fransa ve İtalya'nın toplam
ihracatlaki pavı yüzde 50'vc
vaklaşı>or.
Geçen vıl en büvük artış ise
topiumda çok küçük pa\a sa-
hıp ülkelerden Türkmcnis-
tan'a yapılan ihracatta gerçek-
lcşti. Türki>c'nın Türkmcnis-
tan'a ihracatı 10.2 kat artarak
84 milyon dolara ulaştı. Avn-
ca. Suudi Arabistan'a yapılan
ihracatta yüzde 34. Tayvan'a
ihracatta yüzde 29.8. Polon-
ya'ya yapılan ihracatta yüzde
26 oranında artış görüldü.
kiye'nin toplam dış ticaretinde
bu ülkenin payı yüzde 18'i ge-
çiyor.
Diğer ülkeler
Geçen yıl ihracat tutannda
Almanya'yı 986.4 milyon do-
larla A'BD, 835.1 milyon do-
larla İngiltere. 771.3 milyon
dolarla Fransa. 750.3 milyon
dolarla İtalya izledi. ABD'ye
yapılan ihracat yüzde 14, İngil-
İthalatta ise Almanya'yı 3
milyar 350.7 milyon dolarla
ABD, 2 milyar 558.3 milyon
dolarla İtalya. bir milyar 952.4
milyon dolarla Fransa, bir mil-
yar 620.7 milyon dolarla Ja-
ponya ve bir milyar 546 milyon
dolarla İngiltere izledi. Japon-
ya'dan yapılan ithalat yüzde
45.7, Fransa"dan gerçekleştiri-
len ithalat yüzde 44.5, İtalya'-
dan yapılan ithalat yüzde 33.3.
İngiltere'den gerçekleştirilen
yüzde 28.8, ABD'den yapılan
ithalat da yüzde 28.8 oranında
aruş gösterdi. İthalat tutannda
ilk altı sırayı paylaşan bu ülke-
ler. toplamda yüzde 53 oranı-
nda pay aldı.