29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 ŞUBAT1994 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Yükgemisi karaya oturdu • İstanbul Haber Senisi - Liberya bandıralı 35 bin 866 grostonluk Marin Marina Langer adlı yük gemisi dün sabaha karşı saat 02.00 dola> lannda, Marmara"dan Karadeniz'e geçişi sırasında, Arnavutköy Akıntı Burnu önlerinde sancak tarafından karaya oturdu. Yaklaşık iki saat boyunca oturduğu platformun ûzerinde kalan lcuru yük gemisi, kendi imkanlanyla kurtuldu. Köşk'te terön toplantısı • ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu)- Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Çankaya Köşkü'nde, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Doğan Güreş'i kabul ederek yaklaşık l saat görüştü. . Demirel'in başkanlığında yapılan toplantıda, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki gelişmeler, 27 mart genel " yerel seçimleri için bölgede alınacak güvenlık önlemleri ve terör olaylan ûzerinde durulduğu bildirildi. TÜRKSAM'in düşüş nedeni • PARİS(AA)- TÜRKŞAT-1 uydusunun, • sıvı oksijen yakıtın yetersiz '. soğutulması sonucu. oksijen ', turbo pompasındaki ana ' rulmanlardan birinde ; meydana gelen aşın yüklenme nedeniyIe düştüğû • açıklandı. Arianspace Genel • • Müdürü Charles Bigot'un, • basın toplantısında verdiği bilgiye göre. 24 ocak ; tarihinde uzay yörûngesine ; yerleştirilmesine engel olan ; teknik anzayı araştırmak ; üzere kurulan teknik ', komisyon. incelemesini tamamladı. İmar affına tepki : • BURSA(AA)-Bursa'da, , TMMOB'ye bağlı 4 meslek ; odası, yerel secimler öncesinde imar affına yönelik açıklamalara tepki göstererek, bunun kaçak yapılaşmayı . körüklediğini öne sürdüler. ' înşaat, Harita ve Kadastro, , Şehir Planlamaalan Odası 1 şube başkanlan dün j düzejuedjkteri ortak basıi) ', toplantısında, yerel. ! yönefimlerin konut talebi için ! arsa üretememesi ve İmar ; Kanunu'daki baa aksaklıklar ; nedeniyle, kaçak • yapılaşmanın adeta teşvik • edildiğini söylediler. ; Helikopter düştü, yûzbaşı şehit ; • ANKARA (Cumhuriyet ; Bürosu)-Gölbaşı'nın Kızılcaşar köyü yakınlannda ! askeri eğitim helikopterinin ! düşmesi sonucu bir yüzbaşı ! şehit oldu. Silahlı kuvvetlere ; ait H-300 modeli bir eğitim helikopteri dün saat 14.45 sıralannda, Gölbaşı'run Kızılcaşar köyü yakınlanndaİci yüksek gerilim hattına takılarak düştü. Kazada. öğretmen pilot Yüzbaşı Adil Erdemli şehit oldu- CHP'den suç duyurusu • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- CHP Ankara II Başkanı Nail Gürman, Başbakan Tansu Çiller ıle Ankara Esnaf va Sanatkâr Odalan Birliği Başkanı Fehmi Genç hakkında suç duyurusunda bulundu. Gürman, Başbakan Çiller"in. Ankara Esnaf ve Sanatkâr Odalan Birliği Başkanı Genç ve birlik yöneticilerine vaatlerde bulunduğunu, Genç'in de yasalan ihlal ederek DYPyi destekleyeceklerini açıkladığınısöyledi. Fatih Tupizm'den açıklamaI ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Fatih Turizm yetkıhlen, Milli Gençlik V'akfı. Milli Görüş Teşkilatı ve Refah Partisi ile bırilgilerinin bulunmadığını bildirdiler. Fatih Turizm yetkilileri konuyla ilgili olarak yaptıklan açıklamada şu görüşleri savundular: "Acentamızuı RP ve Milli Görüş Teşkilatı üe birlikte hac yapmak şöyle dtırsun, bu teşkilatlann hiçbirisi ile hiçbir ilgi ve ortak faaliyeti söz konusu olmadığı gibi. bu kuruluşların yetkilileri ve ilgilileri ile bir tamşıklığımız dahi söz konusu değildir. Firmamız sadece ve müstakilen umre turları tertip etmekte ve bunun dışında Kuzey Afrika, Ortadoğu ve diğer dünva devletlerinden Türkiye'ye turist gelişini temine çalışmaktadır. Şirketimi/in edindiği güvenflir adı kullanarak müşteri toplamak isteyenlere karşı gerekü tedbiıİer alınmakta ve gerekli müracatlar yapümaktadır." Memıır sendikalarına vizeYargıtay, memur sendikalannın Uluslararası Çalışma Örgütü ILO sözleşmeleri uyannca yasal olduklan yönünde karar verdi. Karara göre her tüzel lcişilÖk için ayn bir yasa çıkaniması şart değil GÜNEŞGÜRSON ANKARA - Yargıtay; hükü- mctin "anayasaya uygunluk" açısından tartıştığı memur sen- dikalannın, Türkiye'nin onay- ladığı Uluslararası Çalışma Ör- gütü (ILO) sözleşmeleri uyan- nca "yasal olduklan" yönünde karar verdi. Memur örgütleri- ni, "teknik anlamda" sendika değil, "mesleki dayaıuşma örgü- tü" olarak nitelendiren Yargı- tay, "Her tüzel kişilik için, mut- laka ayrı bir yasa çıkardmasuun şart olmadığı" görüşüne vardı. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi. Eğitim-İş Sendikası Balıkesir Şubesi için Balıkesir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin verdiği kapatma karanru, sendikanın "yasal olduğu" gerekçesiyle bozdu. Yargıtay, 20 Aralık 1993 tarihinde, yerel mahkeme- nin kapatma karanrun bozul- masına ilişkin gerekçeli ka- rannı yayımladı. Oy çokluğuy- la ahnan bozma karannın ge- rekçesinde, sendikanın "tüzel kişilik" kazanması için izne ge- rek olmadığı vurgulanarak, anayasa, Avrupa Insan Haklan Evrensel Beyannamesi ve Paris Şartı gereğince memur sendi- kasının "yasal olduğu, ancak fa- aliyet alanı koşullarının yasa ile düzenlenmesi gerektiği" "belirtil- di. Yargıtay. mahkemenin ka- patma karanndan sonra ILO sözleşmelerinin onaylanarak yürürlüğe girdiğini İcaydede- rek, kapatma gerekçesinin böy- lece ortadan kalktığına dikkat çekti. "Sendika özgürlüğüne ve Örgütlenme Hakkının Korun- masına" ilişkin 87 sayılı ve "Kamu Hizmetinde örgütlenme Hakkının Korunmasına ve İstih- dam Koşullarının Belirlenmesi Yöntemlerine" ilişkin 151 sayılı sözleşmelerin gereklerinin yeri- ne getirilmesı gerektiğinin vur- gulandığı gerekçeli kararda, "Anayasa'nın 90/5. maddesin- deki ilke gereğince, sözleşmele- rin iç hukukumuzun içinde yer almak suretiyle yasa gücünde bulundukları ve anayasaya aykırılık iddiasının dahi ileri sü- rülemeyeceği kabul edilmelidir" denildi. Yargıtay, yerel mahkemenin, Eğitim-lş Sendikası Balıkesir TBMM Başkanı Hüsamettin CindonnVun eşi Dilek Cindoruk'a ait olan Kadıköy Cemil Topuzlu Caddesi üzerindeki 103 pafta, 1149 ada 72 numaralı parsele (sağda) İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin onavıyla ayncalık gefiren imardeğişikliği mahkeme- dendöndü.MimarlarOdası'nıngirişimisonucuyürütmeyidurdurmakararıverildi.(Fotoğraf: MEHMETDEMİRKAYA) Cindoruk'a Horpü'imahkeme dııvıkndıı MEHMET DEMİRKAYA İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin, TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk'a yaptığı "koalisyon kıyağı", İstanbul 6. Idare Mahkemesi tarafından durdurul- du. Cindoruk'un eşi Dilek Cindoruk'a ait bir arsarun da içinde bulunduğu toplam üç parselle ilgili, Büyükşehir Belediyesi'- nin yaptığı imar değişikliği için idare mahkemesi, 90 gün süreyle yürütmeyi durdurma karan verdi. Yürütmeyi dur- durma karanna yapılan itirazise İstanbul Bölge İdare Mahkemesi tarafından rdd- dedildı. j s t a n b u l Büyükşehir Belediyesi İmar Daire Başkanı Mehmet Yıldız. imar değişiklığini. Bedrettin Dalan döneminde "mağdur edilenlere hakkın yeniden veril- mesi" olarak değerlendırdı. Kadıköy Belediye Meclisi, 11 Aralık 1989 tarihinde, koruluk alanlarda yapı sı- rurlaması getiren 1988 onaylı. 1 5000 öl- çekli imar planlannda değişiklik yapan ve yapı yoğunluğunu arttıran bir tadilat pla- nı hazırladı. istanbul Büyükşehir Beledi- yesi. 3 Ağustos 1990'da. Kadıköy Beledi- yesi'nin teklifini sakıncalı bularak, ancak Kadıköy Cemil Topuzlu Caddesi üzerin- deki 103 pafta, 1149 ada. 72, 39 ve 9 sayılı parsellere ayncalık getirerek onayladı. Söz konusu üç parselden 72 numaralı olanı, TBMM Başkanı Hüsamettin Cin- doruk'un eşi Kadriye Dilek Cindoruk'a ait. 9 nolu parsel ise Esen Gürün üzerine kayıtlı. Esen Gürün, arsası için müteah- hitMetih Tavukçuoğhı ile kat karşılığı sözleşme yapmış. 39 numaralı parsel. sa- hil parseli olmadığı için zaten sınırlama içerisinde bulunmuyor. Bu nedenle dava- dan etkilenmiyor. Türk Mühendis ve Mimarlar Odalan Birliği Mimarlar Odası. değişiklikle ko- ruluk statüsündeki üç parselin yoğun yapılaşmaya açıldığını öne sürereîc par- sellere ait 11000 ölçekli uygulama imar planının iptali istemiyle Idare Mahke- mesi'nde, İstanbul Büyükşehir ve Kadı- köy belediyeleri aleyhinde dava açtı. İs- tanbul 6. Idare Mahkemesi. 9 Temmuz • İstanbul Büyükşehir Belediyesi, TBMM Başkanı Cindoruk'un eşine ait bir arsanm da içinde bulunduğu üç parsele, imar değişikliği ve yapı yoğunluğunu arttıran bir tadilat planı hazırladı. Ancak İstanbul 6. İdare Mahkemesi yürütmeyi durdurma karan verdi. Karara yapılan itiraz ise reddedildi. 1992 tarihinde. da\a konusu ışlemlerle il- gili yürütmenin durdurulması karannı verdi. Davalı yönetimlerin yapmış oldu- ğu itiraz. İstanbul Bölge İdare Mahkeme- si tarafından, 24 Ağustos 1992 tarihinde reddedildi. Ancak davalılann yeniden itı- razlan üzerine 12 Aralık 1993 tarihinde ikinci bir bilirkişi grubu tayin edildi. İkin- ci bilirkişi grubu da yapılan değişiklikle: bina yüksekliklerinın dokuz buçuk meı- reden 12 buçuk metreye, maksimum in- şaat taban alanının da 250 metrekareden 600 metrekareye çıkanlarak yoğunluk artışına neden olunduğuna karar verdi. İstanbul 6. Bölge Idare Mahkemesi, ta- rafiara 17 Ocak 1994 tarihinde tebliğedi- len karannda şöyle dedı: "Dava konusu işlemin açıkça hukuka aykın oknası ve uygulanması halinde tela- fisi güç zararların doğmasına neden olacak nitelikte bulunması nedeniyle 2577 sayılı yasanın 27. maddesi uyannca teminat aîın- maksuın 90 gün için yürütmenin durdurul- masına ov birliği ile karar verildi." Mimar Ersu, İstanbul 6. İdare Mahke- mesi'nin vermiş olduğu bu karara yapılan ıtirazın. İstanbul Bölge İdare Mahkemesi tarafından reddedildiğine ilişkin karann ellerine yeni geçtiğini söyledi. Mimarlar Odası'nın avukatı Derviş Parlak, üç par- sele getirilen ayncalıkla da olsa yapılan plan değişikliğinin koruluk alanlann bi- raz daha yok olmasına yol acacağını be- lirterek. "Böyle bir plan değişikliği yap- mak hukuka da aykındır" dedi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi İmar Daire Başkanı Mehmet Yıldız, plan deği- şikliği ile ilgili görüşünü, "Daha önce mağdur olmtış olan arsa sahibinin. imarda mevcut bulunan haklanmn alınmasından başka bir şey değildir" dıye özetledi. Mehmet Yıldız. daha sonra yapılan plan değişikliği ile ilgili şövle konuştu: "Eksik bir karar alınmış, yanbş bir ka- rar verilmiş olabilir. Demokrasi içinde bu konuda geri dönme olanaklan vardır. Mahkeme planı iptal ederse. ilk plan şart- lanna dönülmesi için biz de gerekli yasal prosedürleri tamamlarız. Nurettin Sözen yönetiminin hukuk devletine ve yasalara olan saygısı bilinmektedir." Geçmişte Cindoruk'un. ANAP döne- minde yapılan planlarda mağdur edildi- ğini. söz konusu parselin çevresindeki binalann daha önce Bedrettin Dalan dö- neminde yollannın yapıldığını. ancak Cindoruk'a an bina için böyle bir işlem yapılmadığını belirten Mehmet Yıldız. Kadıköy Belediyesi'nin bu tür konulan çözmek için bir plan hazırladığını soyledı. Sıvas katliamı Samkkıvtek tek teşhisediüyor ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Sıvas'ta 37 aydının yakılarak öldürüldüğü olaylarla ilgili 79'u tutuklu 124 sanığın yargılanma- sına. dün basına kapah olarak yapılan duruşma ile devam edil- di. Tutuklu 79 sanıktan 2'si tahli- ve edilirken. müdahil avukatlan- nın tutuksuz sanıklann tutuklan- ması istemı mahkemece reddedil- di. Sivas davasının sanıklan, dünkü duruşmada. "Ya AUah Hizbullah, Allahuekber" slogan- lan attılar. Duruşmada kamu tanığı ola- rak dinlenen Sıvas Emniyet Mü- dür Yardıması Sami Ece ve Terörle Mücadele Şube Müdürü Ali Çilek. "Kalababğı yönlendiren kişilerden kınalı sakalîı, yeşil cüp- peli kişiyi tüm aramalanmıza kar- şın bulamadık" dediler. Ece ve Çilek. olayı yönlendiren kişilerin başında geldiğini vurguladıklan Halil İbrahim Düzbiçer ve Erol Sankaya için. "En az 10 kez otel dışına çıkardık, ancak her defasın- da saldınyorlardı" ifadesini verdi- ler. Ece ve Çilek, duruşmada çok sayıda sanığı teşhis ettiler. Ankara FXjM'de görülen "Sı- vas katliamı davası"nın dünkü duruşması. kamu tanıklannın ve savcının istemi üzerine mahke- menin aldığı karar nedeniyle ba- sına kapah olarak yapıldı. Du- ruşma öncesi E)GM'ye gelen gazeteciler. polis tarafından DGM binasına uzak bir yerde tu- • Geçen yıl 2 temmuzda 37 aydının yakılarak öldürüldüğü olaylarla ilgili 79"u tutuklu 124 sanığın yargılanması. basına kapah duruşmayla sürdü. Tutuklulardan 2'si tahliye edildi. • İfadelerine başvurulan Sıvas Emniyet Müdür Yardımcısı Sami Ece ve Terörle Mücadele Şube Müdürü Ali Çilek. "Kalabalığı yönlendiren kişilerden kınalı sakallı, yeşil cüppeli kişiyi, tüm aramalara karşın bulamadıklarını" anlattılar. Erol Sankaya ve Yusuf Şimşek'in otele saldıran kişilerin başında geldiklerini anlattıklan. bıldirilen Ece ve Çilek'in, şu açıklamalarda bulundukları öğrenildi: "Bu kişileri en az 10 kez otel dı- şına çıkardık. Ancak her defasın- da saldınyorlardı. Otel önünde toplanan kalabalıkta yer alan bazı kişiler Arif Sağ ve Hoüandalı bir bayanm arabalannı üst üste koya- rak basamak yapıyoıiardı. Bazı kişiler de otelin önünde bulunan arabalann depolannı delerek yerc akan benzine batırdıkları bez par- çalarını otelin içine doğnı atıyor- lardı. Külriir Merkezi önünde bulunan Ozanlar Anıtı'nı yerlerde sürükleyerek otelin önüne getirdi- ler. Daha sonra üzerine yakıcı bir madde dökerek ateşe verdiler. Bu arada. Belediye Başkanı Temel Karamollaoğlu, vilayetin önünde kalabalığa hitaben bir konuşma yaparak. geçmişte Sıvas'ta yaşa- nan oJavlan hatırlattı ve kimsenin tuldu. Bu nedenle gazetecilerle polisler arasında tartışma çıktı. Emniyet görevlileri. gazetecilerin DGM binasından uzak tutulma- sı yönünde kesin emir aldıklannı belirttiler. Ahnan bilgilere göre, geniş güvenlik önlemlen alünda vapılan dünkü duruşmada, olay- lar sırasında Sıvas Emniyet Mü- dürlüğü'nde görevli Emniyet Müdür Yardımcısı Sami Ece ve Terörle Mücadele Şube Müdürü Ali Çilek dinlendi. Kınalı sakal, yeşil cûppe Ece ve Çilek'in, olaylan yön- lendiren kişilerin Sıvas dışından geldiklerini ve bu kişilerin olay- lardan sonra ortadan kaybol- duklannı söyledikleri ve "Olayı yönlendiren kişilerden kınalı sa- kallı, yeşil cüppeli kişiyi tüm ara- malanmıza karşın bulamadık" dedikleri öğrenildi. Sanıklardan özelhkle Halil İbrahim Düzbiçer. Şubesi'nin "Dernekler Yasası'- nın 52. maddesi uyannca" ka- paülması yönündekı karannı bozarken şu görüşleri ortaya koydu: "Davaya komı olan örgütün adında 'sendika' eklemesi bu- lunmaktadır. Sendika özgürlüğü ve örgütlenme ile kamu hizme- tinde örgütlenme haklanmn ko- runmasına yönelik Lluslararası Çalışma örgütü sözleşmelerinin onaylanmasından önceki bu da- vayla bağlantılı evrede eklenti- nin, kesinükle teknik anlamda (toplusözleşme ve grev yapabi- len) sendikayla ilgisi yoktur. ör- gütün adında böyle bir eklenti ol- ması, onu sendika dunımuna ge- tiremez. Kapatdması istenilen kunıluş, bir meslek dayanışması orgütüdür. Hukuk düzenimiz, bu tür gaye örgütlerin kunıl- masına izin vermektedir. Davada meslek dayanışması için oluştunılan birliğin, yasala- ra aykın bicimde amaç dışına çıktığı, eylemlerinde suç bulun- duğu iddia edihnediğine göre, (adında bir ekleme bulunması nedenine dayanılarak) yetkisi doğmamış olan makamın kapat- ma isteği doğnıltusunda karar verilemez. Şu durum karşısında davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü bozmayı ge- rektirir. " Maliye, memurdan ödentiye karşı çıkıyor ANKARA (Cumhuriyet Büro- su)- Malı>e Bakanlığı'nın, me- mur sendikalanna aidat engeli öngören tebliği tartışma yarattı. Bakanlığın. memur sendikalan- na ilişkin yasanın çıkması duru- munda bile saymanlıkiann "üye aidatı kesintisi yapamayacağı" görüşü. kamu çahşanlan sendı- kalannca "geleceğe ipotek koy- mak" biçiminde değerlendirildi. Bakanlığın maaş bordrolann- dan sendika aidatı kesilmesini engelleyen tebliğinin iptali iste- miyle Danıştay'a açılan davada bakanlık aynı görüşü savunur- ken, Danış'tay Savcılığı tebliğin iptali isteminin reddi yönünde görüş bildirdi. Eğjtim-tş^ten dava Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü'nün 14 Kasım 1993 tarihinde yayımladığı teb- liğle sendikalann maaş bordrola- nndan aidat kesilmesini engelle- mesi üzenne Eğitim-İş Sendikası. tebliğin iptali istemiyle Danış- tay'a dava açtı. Tebliğin iptali ve yürütmenin durdurulması iste- miyle açılan dava nedeniyle yapı- lan ilk incelemede. Danıştay 10. Daire Savcısı öcal Benington, y ü- rütmenin durdurulması istemi- nin reddedilmesi gerektiğini sa- vundu. 2577 sayılı ıdari Yargıla- ma Usulu Kanunu'nda "Ortada kesin ve yüriitülmesi gereken bir işlem olmayan hallerde davanın reddedileceğinin" kaydedildiğini belirten Benington, şu görüşü bil- dirdi: "Dosyanın incelenmesinden da- vacının iptalini talep ermiş olduğu genelgenin Maliye Bakanlığı'nın bir konuda tahakkuk dairelerine görüş bildirmesi olup bu haliy Ie bu belge idarenin iç yazışması hük- mündedir. Bu durumda, davanın ilk inceleme sırasında reddi gerek- tiğinden, yürütmenin durdurulma- sı istemi hakkında 'karar verilme- sine yer olmadığı' karannın \eril- mesi gerektiği düşünühnektedir." TOKTAMIS ATEŞ kimseye sahip çıkmadığını anlata- rak kalabalığın dağılmasını iste- di." Ece ve Çilek'in ifadelerinden sonra sanıklarla yüzleştınldıkleri ve sanıklardan Erol Sankaya. Murat Songur. Abdülkadir An- dıcı. Faruk Belkavi. Halil İbrahim Düzbiçer. Duran Kaya. Ömer Fa- ruk Gez. Durmuş Tufan. İsmet Onar. İbrahim Duran. Ali Kurt. Latif Karaca. Cafer Tayyar Soy- kök. Mevlüt Atalay. Viuammer Özdemir. Bekir Çuıar. Yılmaz Ceylan. Mustafa Uğur Yaraş ve Yusuf Şimşek'i teşhis ettikleri bil- dirildi. Avukatların tartışması Sıvas Emniyet Müdür Yar- dıması Sami Ece ve Terörle Mü- cadele Şube Müdürü Ali Çilek'in ıtadelen sırasında, samK avuKaı- lanyla müdahil avukatlar arasın- da sert tartışmalar yaşandığı be- lirtilirken bazı sanık avukatlan, duruşmadan sonra DGM binası önünde gazetecilerle sohbet eden müdahil avukatlardan Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Baş- kanı Şenal Sanhan'la tartıştılar. Sanık avukatlannın, "Bu dava- nın, 146/1. madde (rejim aleyhine işlenen suçlan düzenleyen bu mad- de idam cezasını öngörüyor) kap- samında olduğuna inanıyor musu- nuz?" sorusuna. Sanhan. "Evet, inanıvorum" karşıhğını verdi. Aydın Sorumluluğu veOeştiPi Bir süre önce bu köşede; aydın, entel ve eğitilmiş insan arasındaki farklara değinen biryazım çıkmıştı. Neredey- se kendimi bildim bileli karikatürlerini ilgi ve hayranlıkla izlediğim Ali Uh/i telefon etti. Müthiş sevindim ve gurur duydum. Sayın Ali Ulvi tanımıma tümüyle kaülıyor, fakat eksik buluyordu. Bir süre karşılıklı görüşlerimizi tartıştıktan sonra, nihai bir tanım yaptı ve faksladı: "Aydın, insanın ve insanların sorunlarmı akıl yolu ile çözmek için gerçekleri araştırma ya da öğrenme çabasını sürdüren ve o gerçekleri başka- larına iletmek görevini, zamanı ve yeri değil endişesi ile ertelemeden, savsaklamadan ve ne bir korku ne de bir çıkar için vazgeçmeden, dürüstçe yerine getiren in- sandır." Bu güzel tanımı okurlarımla paylaşıyorum. Faks, değerli bir anı olarak bende kalacak. Gerçekten, kolayına 'aydın'olunmuyor. Zira 'gerçeğini' ileten insan, kimi zaman "fincancı katırlarını da ürkütebi- liyor." örneğin gecenlerde bir hanım yazarımız, günlük bir gazetede değerli dostum Emre Kongar'a çatıyor. "Sana ne, Emre onun yanıtını verir" diyeceksiniz. Pek öyle değil. Bu hanım yazarımız işin içine beni de sokmuş. Askere giden gençlerimizle ilgili duygularıma da bir 'do- kundurma' yaptıktan sonra (kimileri ne kadar içerliyor bu konuya, ne tükenmeyen bir nefret bu), yine bir süre önce Emre ile ilgili olarak yazdığım bir yazıdaki şakaları gün- deme getiriyor. Ayıp yahu, çocuk bile anlar onların şaka olduğunu. Bizim Ayşegül bile, bir insanın resmi birtele- fonda, 'a/o'yerine ulan'demeveceğini bilir. Laf işte. Mak- satçamuratmak... Üniversitelerimizin 'sulandııtlmasına' büyük katkıları olah bir zat' da Erol Mütercimler'in XXI. Yüzyılın Eşiğin- de Uluslararası Sistem ve Türkiye-Türk Cumhuriyetleri Ilişkiler Modeli' başlıklı kitabını övmeme kızmış. 'Siyaset- çi' yanı 'hocalık' yanının önünde giden bu kişi, yüksek li- sans tezi olarak kaleme alınan ve 1992 Milliyet Araştırma ödülü'nü kazanan bu çalışmayı çok yetersiz bulmuş. "Li- sans düzeyinde bile sınıfta kalır" diyor. Oysa ki dikkatli okusa, aradan geçen süre içinde, çalışmanın tüm tahmin- lerinin doğrulandığını görür. Beni de "Cumhuriyet Gaze- tesi'nde polemik yazıları yazan bir gazeteci hoca" olarak niteleyen bu kişinin, çeviri ağırlıklı birkaç eski çalışmasını görmüştüm. Ben de onları çok yetersiz buluyorum. Belki başkalarından beklediği düzeyde bilimsel eserleri de vardır, ama ben bilmiyorum. Ne yapalım, 'sulandırılmış' üniversitenin 'polemikçi' hocası bu kadar olur, aklı bu ka- darınaerer... Kimseyi hedef almıyorum, ama birileri alınıyor işte. Sonra da adımız polemikçiye çıkıyor. örneğin Refah Par- tisi ile ilgili bir yazımda, kımi mankenlerin Refah'a katıl- malarını eleştirince, mankenlerimizi de üzmüşüm. Ya- zımda 'birkısım mankenler'diyeözeMMe vurgulamama karşın, genel üslubumda mesleklerine' karşı önyargılı bir küçümseme olduğunu düşünmüşler. Yazımı böyle yo- rumlamışlar. Birkaçı "Hocam biz laik ve Atatürkçüyüz" diye aradı. Hele bir hanımefendi, "Biz sizden feyz alırdık, ama siz insanları mesleklerine göre değerlendiriyorsunuz" diye ağır bir bıçimde sitem etti. Hiç olur mu öyle şey? Benim gözümde emeğe dayanan her meslek saygındır. Kaldı ki, saygı duymadığım bir meslekten de olsa, insanları mesleklerine göre asla sınıf- landırmam. Ne olumlu yönde, ne olumsuz yönde. örne- ğin benim en saygı duyduğum meslek öğretmenlik ve en saygı duyduğum meslek grubu öğretmenlerdir. Ama öyle öğretmenler tanıdım ki; öğretmenim demeye utandım. Her meslek grubu içinde iyisi de vardır, kötüsü de. Tüm mankenleri ve mesleklerini' hedef alır mıyım hiç? Onları küçük ve hor görür müyüm? Tümüyle yanlış an- laşılmışım. Ve bu genç kızlarımızı üzdüğüme gerçekten üzüldüm, ama duyarlılıklarına da sevindim. Sağolsunlar. Salına salına dolansmlar podyumlarda. Modern Türk kadınmın güzellik, onur ve özgürlüğünü sergilesinler. Ya kapanan kızlarımız? Onların da canları sağolsun. Allah huzur versin. Olaylara eleştirel bakmak kolay değil. Hiç istemese de birilerini kırıyor ve üzüyor insan. Ne kadar özenli olur- sanızolun.. Kaçınlan gazetecilerin serbest bırakılması istendiHaber Merkezi - Merkezi Nevv York'ta bulunan Basın Üyelerinı Koruma Derneği (CPJ). terör örgütü PKK'ya kaçınlan Türk gazeteciler Kutlu Esendemir ve Levent Öztürk'ün serbest bırakılması ve bölgede Türk gazetecilere konulan ya- sağın kaldınlması çağnsında bulundu. CPJ Müdürü V\ ilüam A. Or- me tarafından PKK Genel Sek- reteri Abdullah Öcalan'a gön- derılen mektupta. 2 Türk gaze- tecinin hayatından derin endişe duyulduğu belirtildi. Mektupta şöyle denildi: "Dünyanın dört bir yanında basın özgürlüğünü ve gazeteci- leri korumayı hedefleyen ve ta- rafsız bir kuruluş oları^ CPJ, PKK'ya Esendemir ve Öztürk isimli gazetecileri derhal serbest bırakması ve bölgede gazeteci- lere kovduğu yasağı kaldırması çağnsında bulunur." Tasarruf Sahiplerine Duyuru Türkiye Iş Bankası A.Ş. İkinci Yatınm Fonu'nun içtüzük değişikliği için Sermaye Piyasası Kurulu'na başvurulmuştur. TÜRKİYE İŞ BANKASI A.Ş. İKİNCİ YAT1RIM FONU ESKİ ŞEKİL Madde 11.1. Katılma belgesi satın almak veya elden çıkarmak isteyen yatmmcılar, Kurucu'nun Fon yönetim merkezine veya ilan edeceği katılma belgesinin alım satımının yapılacağı diğer yerlere işgünlerinde 8.30 - 9.30 ile 14.00 - 17.00 saatleri içinde başvurarak, bu içtüzükte belirtilmiş olan esaslara göre saptanan fıyat üzerinden alım ve satımda bulunabilir. Bu saatlerin dışında alım satım işlemleri yapılmaz. Fon'a katılmak veya aynlmakta başka herhangi bir şart aranmaz. YENİ ŞEKİL Madde 11.1. Katılma belgesi satin almak veya elden çıkarmak isteyen yatmmcılar, Kurucu'nun Fon yönetim merkezine veya ilan edeceği katılma belgesinin alım satımının yapılacağı diğer yerlere işgünlerinde 8.30 - 9.30 ile 14.00 - 17.00 saatleri içinde başvurarak, bu içtüzükte belirtilmiş olan esaslara göre saptanan fıyat üzerinden alım ve satımda bulunabilir. Bu saatlerin dışında alım satım işlemleri yapılmaz. Katılma belgelerınin paraya çevrilmesi için asgari 2 işgünü önceden yukanda belirtilen yerlere başvurularak katılma belgesi satış ihbar formu düzenlenmesi istenebılır. Fon'a katılmak veya aynlmakta başka herhangi bir şart aranmaz. EKLENEN MADDE Madde 4.6. Katılma belgeleri, Borsa'nın uygun görmesi halinde A tipi Fon niteliği taşıdığı sürece Borsa'da işlem görebilir. Bu durumda yatmmcılar Borsa'da işlem yapmaya yetkili aracı kuruluşlar vasıtasıyla katılma belgelerini Borsa'da alıp satabilirler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle