Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 19 ŞUBAT1994 CUMARTESİ
12 DUNYADAN
Kınm'daki iktidar savaşıkızışıyor•Kırımlı seçmenler, mart
ayında yapılacak referandumla,
Ukrayna'dan aynhp, Rusya'yla
birleşmek isteyip
istemediklerine karar
verecekler.
• Kinm, Kuruşcev tarafından
Ukrayna'ya 'armağan edilmiş.'
Yani, Ukrayna'nın aynlmaz bir
parçası değil. Öte yandan,
Rusya'yla olan geçmişi de pek
parlak sayılmaz.
E
nflasyonun yüzde 16'Iarda sey-
rettiği, ekonominin yüzde 12'-
lik bir hızla gerilediği bir ülke
ile kim birleşmek ister? Ancak, yüzde
80'lerin üzerinde bir enflasyon ve yüz-
de 15'lik gerilemenin yaşandığı bir
ülke böyle bir birleşmeye sıcak baka-
bilir.
Ukrayna'dan Karadeniz"e doğru
uzanan yanmadada yer alan Kınm'-
da, gelecek günler önemli siyasi olay-
lara gebe. Kınmlı seçmenler yakında
tercihlerini belirtme olanağına kavu-
şacaklar. Geçtiğimiz ocak ayının so-
nunda yapılan seçimle işbaşına gelen
devlet başkanı, açıkça Rusya yanlısı
olduğunu belirterek. 27 martta yapıla-
cak referandum ile Ukrayna'dan ay-
nlma konusunu seçmenlerin oylanna
sunacak.
Şu ana kadar yapılan tahminlere
göre, Kınmlılar kendilerini yeniden
Rusya'nın kollanna teslim edecekler.
Böylece Ukrayna'da kanşıklık çıka-
cak ve iki eski Sovyet cumhuriyeti bir-
birlerinin gırtlağına sanlacak.
Bu olasıbğı şimdilik bir kenara bıra-
kalım ve Kınm"ın Ukrayna'dan aynl-
ması için sağlam bir gerekçesinin olup
olmadığına bakalım. Gerçekçi bir
yaklaşımla olayı irdelediğimiz zaman,
Kınm'ın Ukrayna'nın aynlmaz bir
parçası olarak uzun bir geçmişinin ol-
madığını görüyoruz.
Kınm, 1954 yılında Nikita Kruşcev
tarafından 30. yaşgünü hediyesi ola-
rak Ukra>na'ya verilmiş. Kınm'ın 2.5
milyonluk nüfusunun çoğunluğu et-
nik Rus. Özerk bir yönetime kavuşa-
bilmek için Kalaşnikof yerine seçım
sandığını tercih etmeleri, önceliği meş-
ru yollara tanımalanndan kaynakla-
nıyor. Diğer taraflan Kınm, egemenli-
ğin el değiştirmesiyle yeraltı zenginliği
ve doğal güzelliklerinin değişmeyece-
ğinin bilincinde.
Kınm'ın Rusya ile geçmişteki ilişki-
lerine bakıldığında ortaya pek de iç
açıcı olmayan bir tablo çıkıyor. Rus-
ya. 1783 yılında yanmadayı Kınm Ta-
tarlanndan alarak topraklanna kattı.
Tatarlar ülkelerinde 1945 yılına kadar
bannabildiler.
O tarihten sonra Orta Asya ve Sibir-
ya'ya sürülen Tatarlar. Nazilerle işbir-
liği yaptıklan iddiası ile cezalandınldı-
lar. Tatarlar. son yıllarda yurtlanna
dönmeye başladılar. Bugün, Kınm'da
yaşayan 250 bin Tatar gerek Ukray-
na'dan. gerekse Rusya'dan bağimsız
bir yönetim istiyor.
Kınm şu anda bağımsız sayılabilir.
Bir parlamentolan ve devlet başkanla-
n olan Kınmlılar, Ukrayna'ya savun-
ma vergisi dışında artık vergi vermeye-
cekler. Başka bir deyimle, İskoçya,
Bavyera veya California'dan bile daha
özerk olacaklar. Hükümetlerin, yal-
nızca aynlıkçı kişilere karşı değil, aynı
zamanda aynlmak istenilen kişilere
karşı da yükümlülükleri var.
Kınm Ukrayna'dan aynlmak ister
ve bu arzusu engellenırse. doğu Uk-
rayna'da yaşayan Rusça konuşan 9.7
milyon insan silahlanıp ayaklanacak.
Diğer taraftan, Kınm'ın aynlmasına
göz yumulursa. bu sefer de doğu ile
batı Ukrayna arasında savaş çıkacak.
Bu durumda Kiev hükümetinin sınır-
lannı değiştirmek istememesı ma-
kul karşılanabilir.
Bu arada Rusva'nın durumunu da
gözardı etmemek gerekiyor. Rusya
Federasyonu 88 parçadan oluşuyor.
Bu parçalann kimi Kınm'ın Ukray-
na'ya bağlılığı gibi zoraki ve isteksiz,
kimi ise bağımsızlığını kazanmak
için can atıyor. Örneğin, Tataristan
Rus topraklannın ıçinde yeralmasına
karşın. bağımsızlığına kavuşacağı
günleri iple çekiyor.
Eğer Ruslarda biraz akıl varsa, Kı-
nm'daki arkadaşlanna özerklikle ye-
tinmelerini, egemenlik düşlerinden
vazgeçmelerini tavsiye eder. Ne yazık
ki, tavsiyeJerinin bu yönde olmayacağı
kesin. Gelecek ay Kınm'da yapılacak
olan referandumun ardından Rusya
ve Ukrayna arasındaki iplerin tümüy-
le kopma olasılığı çok büyük.
The Economist
Maço Pakistan'a
kadınlar
karakolu
P
akistan'da yalnızca kadınlann
yönettiği bir karakol, geçtiğimiz
günlerde Başbakan Benazir But-
to tarafından açıldı. Pislik içinde, idrar
kokulu loş hücrelerde erkek tutuklu-
lann bağınp çağırdığı tipik karakol-
lann aksine. bu karakol temizliği, dü-
zenli çalışma ortamı ve sessizliği ile se-
vimli bir konut görüntüsü veriyor.
Benazir Butto. bu karakolu açarak
Pakistanlı kadınlannın bu "maço"
ülkede taciz edilmesini engelleme yo-
lunda ilk adımı atmış oldu. Ancak.
Butto kadınlardan umduğu desteği
alamadı. Pakistanlı kadınlar Butto'-
nun girişimini ucuz bir gösteri olarak
değerlendirerek. erkeklerin diline dü-
şüp alay konusu olacaklannı ileri sür-
düler.
Ne yazık ki, kadınlar bu sezgilerinde
yanılmadılar. Karakolun açılmasını
izleyen günlerde erkekler, karakolla il-
gili görüşlerini ülkenin önde gelen ga-
zete ve dergilerinde yer alan karikatür-
ler aracılığı ile ortaya döktüler. Kara-
kolun önünde teslim olmak için yalva-
ran erkekler; karakolu dürbünle gözet-
leyen ve saldırmak için fırsat kollayan
erkek suçlulann yeraldığı karikatürler,
erkeklerin olayı ne kadar hafıfe aldığmı
gösteriyor.
Komiser Şamşad Aşraf 30 yaşlannda
tecrübeli bir emniyet görevlisi. Göreve
getinldiğinden bu yana 40'm üzerinde
suç duyurusu aldığını belirtiyor.
Hırsızlıktan sahtekarlığa, kız kaçı-
rmaktan tecavüze kadar bir dizi suç ile
uğraştıklannı açıklayan komiser, za-
man içinde kendilerine duyulan güve-
ninin artacağını ve başvurulann arta-
cağını umuyor.
Kendisiyle yapılan bir söyleşide Ko-
miser Aşraf, karakolunda yalnızca bir
kadının gözaltında bulunduğunu açı-
kladı. Kadının suçunun cinsellikle ilgili
olduğunu belirtirken aynntılara gir-
mekten kacındı. Amacının Müslüman
kadınlann güvenini kazanarak, cinsel
taciz kurbanlannın çekinmeden kara-
kola başvurmalannı sağlamak olduğu-
nu kaydeden komiser. bu tür suçlann
cezasız kalmasıyla erkeklerin meydanı
boş bulduğunu da ilave etti.
Pencap Emniyet Müdürü Muham-
med Abbas. emri altındaki 85 bin poli-
sin kadın karakolunu ciddiye al-
madığını, hatta fırsat buldukça alay et-
tiklerini itiraf ediyor. Benazir Butto, er-
keklerin dayatmasına karşın bugüne
kadar polis teşkilatına alınan 605 kadın
polisin yardımıyla kadın karakol-
lannın sayısını arttıracağını. ülkenin en
ücra köşelerinde bile kadın haklannın
korunacağını dile getiriyor.
Pakistan yasalanna göre tecavüze
uğrayan bir kadın, polise başvurdu-
ğunda dört erkeği şahit göstermek zo-
runda. Eğer dört erkek şahit bulamaz
ise kadın zina suçundan hapse atılıyor.
Pakistan hapishaneleri buna benzer
suçlardan mahkum olan kadınlarla
dolu. Benazir Butto. yönetime geldiği
zaman kadmlan hedef alan bu ve ben-
zeri haksız uygulamalara son vereceği-
ne söz vermişti. Ne yazık ki, parlamen-
todaki aşın dincilerin desteğini kazan-
mak için son günlerde kadın haklanna
ilişkin konularda ödün vermeye baş-
ladı. Dolayısıyla başbakarun bu geri
adımı. üç hafta önce büyük tantanalar-
la açılan kadın karakolunun şimdiden
önemini yitirmesine yol açıyor.
Gefald Bourke
THEGUARDIAN
kolL-i f i l i i m f i o n K*»t*»ı«' Savaşlarinsanlarıölümleyada başkayollarlasevdiklerindenayırmayayarıyor. EJütün
UC1KJ Ul UIIIUCII IIC i c r ^ ^ ^ sevdjklerinin başına gelecekleri düşünüp onları kollamaya çâlışıyor. Kadınlar
kocaJarını, anneler çocuklarını, kurşunların vızıldamadtğı uzak diyarlara gö'nderme y ollarını anyor. Saray bosııalı bu yaşlı kadın da, belki önce
direndi, sonra sevgi karşısında boynunu bükmekten başka şansı kalmadı. Şimdi kocasının eileri, gözyaşlarının erirtiği camın ötesine gecip. birta-
nesine son bir kez daha dokunmaya çâlışıyor. (Roger Hutchings'e Dünya Basın Ödülleri yanşmasında birincilik getıren fotoğraflardan biri)
Burma,demokrasiyikafese kapattı
• Burma'daki demokratik
muhalefetin yaklaşık beş
yıldır evinde tutuklu bulunan
önderi Aung San Suu Kyi,
özgürlüğü karşılığı ülkeyi
terketmeyi reddediyor.
B
urma'daki askeri cunta. mu-
halefet önderi Aung San Suu
Kyi'nin bırakılması yönünde-
ki bütün uluslararası başvurulan bir
kenara itcrek, dört buçuk yıldır göz
hapsinde tutulan Suu Kyi'nin tutuk-
Juluk süresinin bir yıl daha uzatıla-
cağını söyledi.
Yaklaşık beş yıldır ilk kez bu hafta
evine ziyaretçi kabul etmesine izin
verilen Nobel Banş Ödülü sahibi
Suu Kyi. bırakılması Ifarşıhğında ül-
keyi terketmesinin söz konusu ola-
mayacağını belirtti.
Suu Kyi. evine gelen New York
Times muhabirlerine. söylentilerin
aksine göz altında tutulduğu süre
içerisinde yalnızca bir kez açlık grevi
yaptığını, ancak ordudan yiyecek
yardımını kabul etmediği için kötii
beslendiğıni söyledi.
Ordu 23 Temmuz 1989'da evinin
önüne 11 kamyon dolusu asker
yığmış, evin dışına çıkmasını yasak-
lamış ve bu durumun biryıl süreceği-
ni söylemişti.
Bu olay üstünden geçen dört yıl
altı ay ve 28 günlük sürede, bu gurur-
lu kadının ev smırlan içinde nasıl bir
yaşam savaşı verdiğiyle ilgili sonsuz
öyküler anlatıldı. Ancak kendisine
Cunta, toplam dört yıl altı ay 28 gündür evinde hapis tutulan Suu Kyi'nin
gözaltı süresinin bir yıl daha uzatddığını açıkladı.
soru yöneltilip yanıtlamasma ilk kez
izin verildi. "\ ahtılmışlık zor" diyor
Suu, yüzünde soğukkanlı bir gülüm-
semeyle ve ekliyor: "Ancak benden
daha zor koşullarda yaşayanlar, ya-
şamlarını yitirenler oldu." Suu, son
yıllardaki yaşamını. bir zamanlar
Budist bir keşişin kendisine önerdiği
yolu izleyerek geçirdiğini söylüyor:
"Kampanyaya ilk başladığımızda
yaşlı, çok yaşlı bir rahip (90 yaşın-
daydı) bana iki öğüt verdi. Biri mutlu
olabilmek için acı çekmem gerekti-
ğiydi. İkinci olarak, eğerdüriist bir si-
yaset yapmak isriyorsam, saidırılara
uğrayacağımı söyledi. Haklı çıktı.''
Suu. öğleden sonralannı. akade-
misyen oîan kocası Michel Aris'in
getirdiği kitaplan okuyarak geçiri-
yor.
Suu. özellikle özyaşamöykülerini
okumayı sevdiğini ve siyasal kariye-
rinin dokuz yılını hapisanelerde geçi-
ren. Hindistan'm ilk başbakanı Neh-
nı'nu anılannı defalarca okuduğunu
söylüyor. Suu. Mandela'yla ilgili de
yığınla kitap okumuş.
Demokrasi savaşçısı olduğu. daha
evine girer girmez kendini belli edi-
yor. Duvarlarda, demokrasintn de-
ğeriyle ilgili. kendi elleriyle yazdığı
sloganlar asılı. Yaalardan kimileri,
demokrasi aşığı babasına Aung
San'a ait. Bu sloganlan görme şansı-
na sahip olanlardan biri de. Suu'nun
hiikümetle ilişkilerine aracılık eden
biryarbay. Aung San Suu Kyi. yar-
bayla ilişkisi için "Oldukca iyi, bana
söylcdiği her şeye inanmıyorum, o da
bunu biliyor"diyor.
Aung San Suu Kyi. ülkeyi terket-
mesı karşlığında kendisine verilecek
bağımsızlığı ise elinin tersiyle itıyor:
"Bana y aptıkları her şeye katlanabili-
rim. Cuntanın ülkeyi terketmem için
uyguladığı baskı yöntemlerini duy-
sanız şaşarsınız. kendisine saygısı
olan hiçbir hükümet bunlarla
çıkmazdı karşıma."
Ptıilip Shenon
POLITIKA VE OTESI
Rusya'nın yenizenginleriekonomiyi batınyor
D
evlet Başkanı Boris Yeltsin. Baü'dan acil
yardım talebinde bulunurken, Rusya'-
nın "sonradan gönne" yeni zenginleri
Batı'nın turizm gelirlerine oldukca külliyetli mik-
tarda katkıda bulunuyor.
Cannes'da bir otel işleten Yves Maurin St.
Petersburg'tan birçiftin kalkıp. Cannes'da gece-
si 500 dolarlık (yaklaşık 10 milyon TL) bir otel-
de kalmasınaartık şaşırmadıği nı belirtiyor: "Ote-
li terkederken sıra para ödemeye gelince, Ruslar-
da en ufak bir sıkıntı belirtisi görülmüyor. Cepleri
dolar dolu. Bir tomar parayı gözlerini kırpmadan
ödüyorlar." Son günlerde etrafa dolar saçarak
Güney Avrupa'nın jet sosyetesine dahil olan
Ruslar, 1917 yılından önce Fransa'nın Akdeniz
kıyılannda keyif çatan. Çarlık Rusyası'nın soy-
lulanna benzetiliyor.
Ekonomisiçökmenoktasınagelen Rusyanın
yeni zenginlerinin yurtdışında büyük bir umur-
samazlıkla harcadıklan paralar. ülke ekonomi-
sinde büyük zararlara yol açıyor. Sermayenin
döviz şeklinde Rusya sınırlannın dışına kaçınl-
ması. dış ödemelerdengesinı büyük ölçüde sarsı-
yor. Ekonomi uzmanlanna göre her ay ortala-
ma yurtdışına çıkanlan 1.5 milyar dolar, ne
yazık ki. dış yardım olarak ülkenin kasasına geri
gelmıyor.
Franz NYeilgarten Rusya'da bulunan çok ulus-
lu büyük şirketlere danışmanlık yapıyor. Weil-
garten. "Geçtiğimiz yıl Rusya'da reform ve mo-
dernizasyon için gerekli olan dö\izin çoğu
yurtdışına çıkarıldı" diyor. Zürich, Frankfurt
veya Batı Avrupa'nın diğer fınans merkezlerine
transfer edilen paranın yüzde 75'inin yasal ol-
mayan yollardan dışan çıktığını belirten Weil-
garten, ülkelerinde sağlam yatınm alanlan bula-
mayan Rus işadamlannın. yurtdışında yatınm
y^apmayı tercih ettiklerini ileri sürüyor.
•' Batı Avrupa'da sağlam bağlantılan olan Rus
mafyasmm döviz trafiğini büyük ölçüde denetle-
diği izleniyör. Geçtiğimiz hafta İsveç gümrük
yetkililerinin hazırladığı raporda. Rus yeraltı ör-
gütlerinin, Batı'ya kaçan seraıayeyi uyuşturucu
ve silah ticaretinde kullandığı kaydediliyor.
1993'te İsveçgümrük polisi kaçakcı olduğundan
kuşkulandığı 711 Rusu tutukladı. Diğer taraf-
tan İngiltere'nin Financial Times gazetesi, yasa-
dışı yoîlardan Rusya dışına çıkanlan paranın bir
kısmının Londra'da gayri menkule yatınldığı
bildiriyor. Kroll Araştırma Bürosu na bağlı uz-
manlar, Rusya'dan kaçan paraya ilişkin tutulan
dosyalann toz tutmaya başladığını iddia ediyor.
Önceleri konunun üzerine giden Rus ycikililc-
rin, artık ipin ucunu bıraktıklan öne sürülüyor,
çünkü kaçakçılığın ardında siyasi güçlerin
varlığının sezilmesi üzerine, Rus yönetiminin
araştırmayı sakıncah bulduğu belirtiliyor.
VVeilgarten, Sovyetler Birliği döneminin son-
lanna doğru Kremlin'deki liderlerin. gelecekle-
rini güvence altına almak için Batı'daki banka-
larda hesap açtırdıklannı söylüyor. Ne var ki.
bu hesaplardaki paranın bugünkü kaçak para-
nın yanında devede kulak kaldığı herkes tarafın-
dan biliniyor. VVeilgarten. son üç yılda el altın-
dan yabancı bankalara yatınlan paralann 30
milyar dolar channda olduğunu tahmin ediyor,
Bernard D.kaplan
MEHMED KEMAL
Payandası Yoteuzluk...Seçim günleri yaklaştıkça, tartışmalar da kızışıyor.
Gözler, başta istanbul olmak üzere Ankara ve İzmir'e
çevrili... Adaylar taze, içinde kaşarlanmışları az!.. Sö-
zen'in yerine Livaneli'nin getirilmesi sosyal demokrat-
lar için iyi mi oldu?.. Başlangıçta yadırgamıştım ama
şimdi "///oAA/'diyebilirim. Seçim sonucu nasıl olur, bir
çırpıda kestiremem; Livaneli soldan oy alacaktır.
Sözen'in başlıca yanılgısı, yerine oturur oturmaz he-
def tahtası olarak Dalan'ı almasıdır. Oysa Dalan'ı yerli
yerinde koyup kendi işine baksaydı kazancrdaha çok
olurdu. Dalan'a çatma, onu hedefleme süreci de süresi
de boşa gitmiştir.
Aynı yanılgı Dalan için de vardır. Dördüncü Levenften
başlayıp Yenikapı'yadeğin uzanân metro için "ikidelik"
demesi büyük bir gaftır. Şimdi yedi kilometresinin bittiği
söylenen metro çalışmalarını birkaç ay önce görmüştük.
Böyle bir çalışma için ilk kazmanın vurulmuş olması bile
büyük bir başarıdır. Insan bu başarıya "ikidelik"demez,
eline fırsat geçtiği için ortak olur. Dalan bu mertliği pay-
laşamamıştır.
Bizde, nedense, politikacılık bir efendilik değil, "şark
kurnazlığı"d\r. Dalan yol boyu bu kurnazlığa sarılırsa
çok şeyler yitirebilir. Oysa Dalan'ın da çok başarıları
vardı. Döşediği tramvayı görmezlikten gelmediler mi?
Vaktiyle belediye başkanları geçit yapmakla öğünür-
lerdi. Karaköy Geçidi, Aksaray Geçidi, yayalar için Tak-
sim, Osmanbey, Beşiktaş geçitleri... Saraçhanebaşı'nı
unutmayaUm, Haşim İşcan için bir zafer değil miydi?
Daha 18. yüzyılda bir yabancı düşünür, İstanbul için
şöyle söylüyor: "Dünyada bütün kentler ölüme mah-
kumdur. Ama İstanbul, insanlar var oldukca yaşayacak-
f/r."Sözleri doğru çıkmadı...
Rahmetli Menderes, "Eminönü Meydanı'nı açaca-
ğım" diye ilk kazmayı vurduğunda bir meydan açmıştı
ama bugünkü çirkinliğin de babası olmuştu. Perpa'yı
yapsa da ondan sonra Eminönü Meydanı'nı açsaydı, o
atılan dinamitler, yıkılan tarihsel kalıntılar olmazdı. Rah-
metli Menderes, bir mimar değildi ama acemi bir mimar
gibi davranmıştı. Yaptığı yollar yok mu? ilk ağızda Bar-
baros Bulvan'nı, Londra Asfaltı;
nı, Sahil yolunu sayabili-
riz.
Bir politikacı anlatmıştı, bir ülkede enflasyon varsa ik-
tidardakiler yol yaparlar, mimarı ile uğraşırlar; halkın
gözüne ancak böyle girerler. Rahmetli Menderes döne-
mindeyolda vardı yolsuzlukda... Bugün yollar yolsuzlu-
ğa yetmiyor. Ne denli yolsuzluk yapılsa yollar bunu
örtmeye az... Rakamlar büyüdükçe yolsuzluklar da kar-
topu gibi büyüyor. Paralı yolların bir hikmeti bu mu der-
siniz? Paralı köprüler için söylenen yolsuzluklar vardı,
öylesine incelmiş, rafine hale getirilmi$ yolsuzluklar ki
araştıranların bile aklı kesmiyordu.
Bunca yıllık parlamento muhabirliğim, bir o kadar da
yazarlığım var. Çok yolsuzluk savları işittim. Yolsuzluk
yuvarlana yuvarlana Meclis'e kadar gelince orada ne-
dense kapanıyor. örtbas ediliyor. Gündeme bir girip çık-
tıktan sonra gözden ırak oluyor, bir daha ortalarda gö-
rünmüyor. "Bu neden oluyor" diye bana soracak olur-
sanız, hemen söyleyeyim, sistemin gereği... Sistem
kendi içinde bunu ortaya çıkarıyor, sonra da "hokuspo-
kus" ediyor.
Komisyonlar, tatiller, kadük olmalar, söylentilerin
hakkından geliyor. Söyleyenin değil, yiyenin yanına kar
kalıyor. Bunu yazarsanız kötü kişi de oluyorsunuz. Her
şey kartopunun büyüklüğüne bağlı... Kartopu ne kadar
büyürse, paylaşılması da o kadar büyük oluyor.
Seçimlerin dayanağı yolsuzluklardan geçiyor; istas-
yonları yolsuzluk!
BULMACA
c
%, 3
SOLDAN SAĞA:
1/ Kara yakınındaki bir ,
adayı karaya bitiştiren yı-
ğmtıdili. 2/Yüce... Eski- 2
den terhis edilerek yedeğe
geçen erlere \ enlen ad. 3/
Kurtuluş... Zorunlu ge- 4
reksinme maddelen için
devletçe saptanan fiyat.
4/ Yunan mıtolojisınde
gökkuşağı tannçası ve
tannlann habercisi... Bir
nota. 5/ Çöl Araplan...
Şamanizm'in din adam-
lanna verilen ad. 6/ Vu-
1 2 3
rularak çalınan bir dizi çelik dilden
oluşan çalgı. 7/ Gösteriş... Yetiş-
miş. erişmiş. 8/ Güney Afrika
Cumhuriyeti'nin plaka işareti...
Osmanlı devletinde \ergi ve haraç
vermeyen Müslüman ahali. 9/ Bir
ayakla üzerine bınilıp öbür ayakla
yeri teperek yol alınan çocuk
oyuncağı.
YUKARIDAN AŞAĞ1YA: 1/
Gök mavisi ile ycşilimsi mavi ara-
sında değişen renklerde bulunan
değerli bfr süs taşı. 2/ İspanyollar'ın sevinç ünlemi... Yücelik.
büyüklük. 3/ Kanuni Sultan Süleyman'ın şiirlennde kullandığı
mahlas. 4/ Türkiye'nin ilk deniz araştırma gemisinin adı... Sü-
merler'de sağlık tannçası. 5/ Müstahkern yer... İyilik. ihsan. 6/
Gözün saydam tabakası üzenne doğrudan takılan bircins mer-
cek... Aynntı niteliğindc olan. 7/ Yeniçeri kışlası... Büyük sa-
ban. 8/ Tanmal âlemin sırlanna ilişkin olarak kişinin tam bir
bilgi edinebileceğini ilen süren din ve dünya görüşü. 9/ Bilgi ver-
me. anlatma... Tabaka.
1952
HUSEYIN
DURANAY
(KURU)
SENİ
UNUTMAYACAĞIZ!
KADIKÖY'DEN DOSTLARI
T.C.
ARGLVAN KADASTRO MAHKEMESİ
/
EsasNo:1978 I I .
Karar No: 1993 54
Davacı Remzı Koçdağ. Hasan Koçdağ ve Hazıne tarafından davaiı-
lar Hasan AIp mirascılan. Mustafa ŞentürK vc arkadaşları aleyhine
mahkememİ7de açılan lespite itiraz ve tescıl davası sonunda:
Mahkcmcmızcc davanın reddinc ve dava konusu Arguvan Gü-
müş!üKö>iiKıra(;mevkıındekain233. 89. 180,87. 186.98. 199 187.
230.231.279.278.277.240.232 parsel no'lu taşınmazlann tespit gibi
tescılıne karar venlmış. venlen karar davaa Maliye Hazinesi tarafın-
dan temyızedılmiştır. Dahılı davaJılardan Mamo kızı Leyla (Mehmet
kızı Levli) mırasçılarının adresleri lüm aramalara rağmen tespit edıle-
ıncdığınden. yukanda özctlenen karann ve davacı hazinenın temyiz
dilekçesinin i^bu ılanın >a>ın tanhınden ıtıbaren 15 giin sonra teblığ
edilmiş savılacağı hıısuslan 720! sayılı yasa hükümlenne göre ilanen
teblığ olunur 04 02 1994
Biisın: 45886