Katalog

4 ARALIK 1994 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Yurt-Kur Genel Müdürlüğü, öğrencilere kredi verilebilmesi için Maliye Bakanlığı'ndan ek ödenek istedi Kredflerm attbnbnası tehKkede• Yurt-Kur'un 1995 yılı öğrenim kredisi ödeneğinin düşük tutulması, halen 500 bin lira olan öğrenim kredisinin arttınlması, yeni başvuran 163 bın öğrenciye kredi verilmesini tehlikeye soktu. EMİNEKAPLAN ANKARA - Yükseköğretim Kredi ve Yurtlar Kurumu'na (Yurt-Kur) öğrenim ve harç kre- dileri ödemeleri için aynlan 1 trilyon 200 milyar lirayla, halen aylık 500 bin lira olan öğrenim kredisinin arttınlması ve yeni başvuran 163 bin öğrenciye kre- di verilmesinin mümkün olmadı- ğı bildirildi. Yurt-KurGenel Mü- dürlüğü, Maliye Bakanlığfna 1.5 trilyon liralık ek ödenek iste- minde bulundu. 1995 yılı bütçe yasa tasansın- da, öğrenim ve harç kredisi öde- neğinin düşük tutulması, binler- ce üniversite öğrencisinin me- rakla beklediği kredi artışını teh- likeye soktu. Yurt-Kur yetkilile- ri, bütçe görüşmeleri sırasında yapılan uyanlara karşın, kredi ödeneğinin çok düşük rutuldu- ğunu belirterek, şunlan söyledi- ler " 1 triryon 200 miryar lira, ayda verdiğimiz 500 bin lirayı arttır- madan yalnızca eski öğrencileri- mize yeter. Bu yıl öğrenim ve harç kredi- sine son \ılların en büyük başvu- rusu \apıldı. Ödeneğin arttınl- maması durumunda, yeni başvu- nıda bulunan 163 bin üniversite öğrencisinin bir bölümü biryana, asgari ücrerJe geçinen ailelerin ço- cukianna bile kredi veremeyece- ğfe." Yetkililer, halen 152 bin 945 öğrenciye öğrenim kredisi ve 169 bin 871 öğrenciye de harç kredisinin verildiğine dikkat çe- kerek, yeni başvuran bütün öğ- rencilere kredi verilebilmesi ve kredılerin arttınlması için Mali- ye Bakanlığı'na 165 milyar lira harç kredisiyle birlikte 1 trilyon 650 milyar liralık ek ödenek ta- lebinde bulunduklannı söyledi- ler Öğrenim kredisi 750 bin lira Yurt-Kur yetkilileri, Maliye Bakanlığı'ndan istenen ek öde- neğin verilmesi durumunda, öğ- renim kredisinde yüzle 50 ora- nında artış yapılarak aylık 500 bin liradan 750 bin liraya çıkanl- ması ve yeni başvuran bütün öğ- rencilere kredi verilmesinin mümkün olacağını vurguladılar. Yurt-KurGenel Müdürü Asım Enhoş, 1995 yılı Bütçe Yasa- sı'yla kredi borcu geri ödemele- rine getirilen faiz sistemini ve ödeme süresinin 8 yıldan 4 yıla indirilmesini eleştirdi. Enhoş, "Oğrenciye verdiğimizin 4 katını geri almamız isteniyor. Bu öğren- cilere ağır bir yük getirecektir" dedi. Yeni düzenlemeyle, 1995 yı- lından itibaren öğrenim kredisi alan öğrencilerin borcu, geri öde- me tarihine kadar Devlet lstatis- tik Enstitüsü'nün (DİE) toptan eşya fıyatlan endeksindeki artış- lar dikkate alınarak hesaplana- cak. Öğrenci, borcunu öğrenim sü- resinin bitiminden başlamak üzere bir yıllık bekleme süresiy- le birlikte 4 yıl içinde geri öde- Cinsellik klipte değil, şarkıda• Kliplerde bu kadar cinsellik normal mi? Ilgi çekrnek için mi bu kadar cinsellik işleniyor? Günümüzün en gözde Türk pop müziği yorumculan sorulan yanıtladılar. AYKUT KÜÇÜKKAYA Şarkıda cinsellik var... Klipler çekılmekte. Hem de öyle ülkemizdede değil... Tayland'lara kadar gidip iki şarkı için klip çekenler bile var. Klipler de öyle pek yabana atılacak gibi değil. İnsanı ekrana çekiyor. Güzel kadınlar, yakışıklı erkekler... Ekran başına takılıp kalıyorsunuz. Peki kliplerde bu kadar cinsellik normal mi? Yoksa. ilgi çekmek için mi bu kadar cinsellik işleniyor? Sorulan günümüzün en gözde Türk pop müziği yoruınculanna sorduk. Onlar da yanıtladılar. Ortaya şu sonuç çıktı: Cinsellik klipte değil, şarkıda var. Veşim Salkım: Son zamanlarda seyrettiğım birkaç klipte cinsellik var. Bunlan da fazla seyredemedim. Eğer erotizm diye de bakarsak olaya, bana göre erotizm gözlerde başlar. Yani erotizm vücutta başlamaz. Ama çıplaklık farklı bir olay. ben buna karşıyım. Erotik olmak için çıplaklığa gerek yok. Bir pantolon ve atletle de erotik bir erkek ve kadın yaratabilirim. Mustafa Sandal: Son zamanlarda kliplerde cinsellik var. Olacaktır tabii. Neden olmasın. Kimisi bazen bunu aşınya kaçınyor, kımi de dozajında veriyor. Önemli olan bir şeylerin olması. Zaman içinde insanlar her Demet Sağıroğlu şeyin iyisini, kötüsünü eleyecektir. Bir klipte seks vardır diye, o klibe karşı bir tavır olmasın. Birinde vardır, birinde yoktur. lsteyen seyreder. isteyen seyretmez. Çok aşın kaçanını ben de sevmiyorum. O yüzden de seyretmiyorum. Demet Sağıroğlu: Kliplerde cinsellik yadırganmamalı. Yeşim Salkım Tabiı bunun da bir dozajı var. Görsel açıdan dikkati çekmek amacıyla yapılan bir senaryonun içinde kullanılan öğelerden biridir cinsellik. Burada dozajını kaçıran arkadaşlar var. Ben kendi klıbimi cinsel ya da erotik bulmuyorum. Çarpıcı görünrüler benim klibimde de yer alıyor. Dikkati çekmek için bunlar verilmek zorunda. Demek klibim başanlı oldu ki, Türkiye'nin en beğenilen kliplerinden biri. Lfuk Bigay: Kliplerde cinseliiğe hayır, ama erotizme belki.. Benim klibimde de var erotik sahneler. Fakat ben kör göze çomak sokmam. Insanlann hayal gücünü kullanmasını ıstenm. Hayal gücünü zorlayıcı klipler çekmedim bugüne kadar. Bundan sonra da çekeceğimi zannetmiyorum. Ama cinsellik olmalı mı, olmamalı mı? Bunun yorumunu ben de yapamadım. Benim klibimde tamamen çıplak bir manken oynuyor. Ama gerekli efektler kullanılarak. kamufle edilerek, erotizm, izleyen insanlann hayal gücüne bırakılıyor. Ve hiç de dikkat çekmedi. Kimse de gelip bana, 'Niye böyle klip çekiyorsun' demedı. l'may l'may: Kliplerde, pomografi olmadığı ve insanlann cinsel hayatlannı terörize etmediği sürece insanlann cinsel öğeleri kullanmasından yanayım. Canı isteyen kullanabilir. Çünkü cinsellik hayattan ayn, insana uzak bir şey değildir. Benim klibimde bir kadın erotizmi var. Bu da benim savunduğum erotizm. Aynca, erotizmi öcü gibi göstermeye kimsenin hakkı yok. Farkındaysanız ülkemizde çağlardan sonra ensestler • çoğaldı. Yasaklama getirdi bunu. fîatı'da erotik bir klibe kimse 'Niye burada erotizm luıUamiıa'dıye M>rmaz. Zaten bir sanatçıya böyle sorular sorulmaz. Biz bunlan aşmalıyız. Ferda Aıul Yarkın: Öncelikle kliplerdeki cinsellikten önce şarkı önemli. isteyen istediği klibi çekebilir. Beni rahatsız etmiyor. lstediğım klibi, ıstediğim TV programında seyrediyorum. Istemediğimi de seyretmiyorum. Müzik yapan arkadaşlar önemi müziğe vermeli. Görsellik tabii ki çok çok iyi. Ama biz müzik yapıyoruz ve bizler ses sanatçısıyız. yecek. Yurt-Kur Yönetim Kuru- lu, öğrencilerin kredi borçlann- da yüzde 50 indirim yapılmasın- da yetkili kılınacak. Bütçe Yasası'nda yeni sisteme gerekçe olarak, 890 bin öğrenci- ye3.2 trilyon liralık öğrenim kre- disi verilmesine karşın, yalnızca 80 milyar liranın geri döndûğü gösterildi. Gerekçede şöyle den- di: "Toplanan para ile yeni öğren- cilerin öğrenim kredilerinin kar- şılanması olanaksız duruma gel- miştir. Bu da her yd bütçeye bü- yük miktarlardayük getirmekte- dir. Bu nedenle verilen kredilerin enflasvon karşısında değerinin korunması amaclanmıştır." Aidat kesintisi Bakanlıktan sendikaya engelleme • Hukuk müşavirliklerinin, sendika aidatlannın bordrodan kesilmesine yasal engel olmadığı yolundaki görüşlerine karşın, SSK ve Emekli Sandığı'nda aidat kesintilerinin, yöneticiler tarafından onaylanmadığı için yapılamadığı belirlendi. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Çalışma ve Sosyal Gü- venlik Bakanlıgı, kendi persone- linin üye olduğu Tüm Sosyal Sen'in (Tüm Çalışma ve Sosyal Güvenlik Çalışanlan Sendikası) sendika üyelik aidatlannın maaş- tan kesilmesi uygulamasını en- gelliyor. 2 yıldırÇalışma Bakan- lıgı, SSK, Bağ-Kur, Emekli San- dığı ile tş ve lşçi Bulma Kuru- mu'nda (llBK) örgütlü olan ve 10 bin üyesi bulunan sendikanın 20bin lira tutanndaki sendikaai- datı. 1İBK dışındaki bakanlık ve bağlı kuruluşlarda, aidatlardan kesilmiyor. Hukuk müşavirliklerinin, sen- dika aidatlannın bordrodan ke- silmesine yasal engel olmadığı yolundaki görüşlerine karşın, SSK ve Emekli Sandığı'nda ai- dat kesintilerinin, yöneticiler ta- rafından onaylanmadığı için ya- pılamadığı belirlendi. Bağ-Kur hukuk müşavirinin aidat kesinti- si konusunda olumsuz görüsü-Oİ- duğu belirtilirken bakanlıkta temsilci odasını yeni edinen Tüm Sosyal-Sen'in aidat kesintileri- nin maaşlardan kesilmesi yolun- daki başvurusu henüz yanıtlan- madı. Çalışma Bakanlıgı Hukuk Müşaviri Nurhan Tengirşenk, !ş ve lşçi Bulma Kurumu Hukuk Müşaviri Neriman tskender ve Hukuk Müşavın İsmetŞahin'ın. sendikaya üye olanlann sendika aidatlannın maaşlanndan kesin- ti yapılmasında sakınca bulun- madığı yolundaki görüşlennin dikkate alınmadığı belirlendi. Cumhuriyet gazetesinin 70 yıllık yayın yaşamı multimedya gösterisiyle davetlilere yansıtıldı. (Fotoğraf: ERDOĞAN KÖSEOĞLIİ) Cumhuriyet'in 70 yılını reklamcılar izlediIstanbul Haber Servisi-Atatürk'ün kurduğu Tür- kiye Cumhuriyeti ile "eşzamanlı ve eşanlamb" bir geçmişe sahip gazetemizın, ülkemizin tarihsel kro- nolojisine paralel olarak geride bıraktığı 70 yıllık yayın hayatında geçirdiği aşamalar. "Cumhuriyet 70 Yaşmda" başlıklı bir multimedya gösterimiyle yenıden yansıtıldı. Pera Palas Oteli'nde, önceki akşam gerçekleşti- rilen davette, Atatürk ve Yunus Nadi'nin başlattı- ğı, Nadir Nadi'nin ise günümüze kadar taşıdığı "Cumhuriyet meşalesi"nin daha güçlendirilmesi gerektiği vurgulandı. Gazetemiz Imtiyaz Sahibi ve Nadir Nadi 'nin eşi BerinNadi'nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen da- vete, gazetemiz yazar ve yöneticılerin yanı sıra bi- lim, sanat, reklam ve halkla ilişkiler dünyasından çok sayıda kişi katıldı.Kokteylin ardından başlayan multimedya gösteriminde ise Cumhuriyet'in ila- nından hemen sonra, 7 Mayıs 1924'te kurulan Cumhuriyet gazetesinin günümüze kadar geride bı- raktığı aşamalar ve yaşadığı olaylar yansıtıldı. Mul- timedya gösterisinde aynca Cumhunyet rejimini oluşturan çağdaşlık, bağımsızlık ve laikliğe dayalı ilkelerin, Cumhuriyet gazetesinin yaşam ve yayın ilkeleriyle eşanlamh olduğu vurgulandı. Kurulduğu günden beri, ihtılaller geçiren, sıkı- yönetim komutanlıklannca kapatılan. gerici çevre- ler tarafından tehditedilen Cumhuriyet gazetesinin, geçmişi boyunca, ilk güzellik yarışması, kültür. sa- nat, spor, ekonomi. kadın, gençlik. çocuk, sinema ve mizah sayfalan ile Kubilay Anıtı başta olmak üzere başlattığı kampanyalarla "ilklere" imza artı- ğı anımsatıldı. Gösterimde, Nadir Nadi'nin ölü- münden sonra, uğradığı suikast sonucu yaşamını yı- tiren Uğur Mumcu'nun aramızdan aynlmasıyla "kan kaybına" uğrayan Cumhuriyet gazetesinin. "gazetenin gerçek sahibi olan okuriardan" aldığı güç doğrultusunda bugüne kadar hiç ödün verme- diği ilkelerini harekete geçirerek. bir yandan Tür- kiye'deki laiklik meşalesinı güçlendirmek, diğer yandan ise aydınlanma felsefesini yaygınlaştırmak amacında olduğu belirtildi. HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER K1ŞLALI Bugiin 4 Aralık! 4Arahk1959. Mülkıye'nin kuruluşunun 100. yılı kutlanıyor... Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi'nin büyük konferans salonu tıklım tık- lım dolu. Başbakan Adnan Menderes, Meclis Başkanı Refık Koraltan, bazı bakanlar... Dönem, "öas/c/"dönemi. Iktidann "ay/c;n"düşünceyeta- hammülü yok. Özgürlükler her geçen gün biraz daha sı- nırlandınlmakta, biraz daha yok olmaktadır. Yaşlı birMülkiyelinin "mezunlaradına"yaptığı konuşma, sık sık alkışlarla kesiliyor. Çünkü "hürriyet"lerden söz edi- yor. Toplantı bitmiş, "devlet ricali" yukandaki "özel ikram"a davet edilmişlerdir. Basamaklan hızla çıkmakta olan Baş- bakan, birden geri dönüyor... Aşağıdaki kalabalığı selam- lıyor. Alkış beklediği belli. Ama "çıt" yok. Bakışlar buz gibi. • • • Bugün 4 Aralık 1994. Mülkiye kurulalı tam 135 yıl olmuş... Harbiye ve Tıbbiye ile birlikte, bu toplumdaki en köklü üç eğitim kurumundan birisi olmak ve -tüm yıkma girişimlerine karşın- hâlâ "dim- dik" ayakta kalabilmek kolay mı? Menderes "o/cu/yapma/c/a"tehditetmiş... "özgüriük"is- tediği için duvarları baskı rejiminin kurşunlan ile dolmuş... Içişleri Bakanlığı'nı, Mülkiye tekelinden kurtarmayı bir "mil- li" görev sayan bakanlar gelmiş. Hocaları, dekanları hapislere atılmış. "lmam-hatipl\\er oğrenci yapılmış. (Halen toplam öğrencilerinin yüzde 8'i imam-hatip kökenii. Ama bu oran "kamu yönetimi" dalın- da yüzde 20'yi buluyor.) Karşısına az sayıda öğrenci alan, devlet tarafından "özel" bir biçimde desteklenen, "seçkinci" yeni eğitim ku- rumları çıkarılmış... MC'ler, kamu yönetiminden Mülkiye damgasını silmek için "kıdem " ve "deneyim" ölçütlerini yık- mışlar... Ve Özal, Amerikanyalı "prens"lere devleti teslim etmek için olağanüstü çabalar göstermiş... Ama gene de "Mülkiyelilikruhu" ölmemiş! öldürüleme- miş!.. Zarar gören, her adımda biraz daha çıkmaza giren devlet olmuş, toplum olmuş. Nedir "Mülkiyelilik ruhu?" "Devlete sahip çıkma" bilincıdir... Bir "kamu hizmeti"an- layışıdır... "Toplum çıkarlan"n\ bıreysel çıkarların önüne geçirme kültürüdür... "Dürüstlüğün" kamu yönetiminin te- meli olduğu inancıdır. • • • Bugün Mülkiye, 3400 öğrencisi, 100'ü aşkın profesör ve doçenti, 6 bölümü ve 24 sınıfı ile birçok üniversiteden da- ha büyük ve gelişmiş bir "fakülte". Altı fakültelik bir Mül- kiye üniversitesinin kurulması için bütün koşullara sahip. Günde 6 saat yabancı dil öğreten "hazırtık sınıfı"... Yo- ğunbir"o/7g/sayar"eğitimi...Piyasadaalıcıbulabilecekka- litede ikı bilimsel dergi (uluslararası ilişkiler ve iktisat ala- nında) çıkarabilecek düzeyde öğrencileri... ODTU, Boğaziçi ve Bilkent "özel sektör"e eleman yetiş- tiriyor. Ama yabancı dille yapılan eğitim içinde Türi<iye'nin idari sistemini iyi öğrenemeyen öğrencileri, kamu yöneti- minde Mülkiye ile hâlâ yarışamıyorlar. Dahageçenlerde yapılan, Adalet Bakanlıgı "idarı yargıç- lık ve savcılık" sınavında ilk üç sırayı Mülkıyelılerin kazan- mış olmaları bir rastlantı mı? Toplumunun dilini bile doğru dürüst bilmeyen "prens "le- rin Türkiye'yi getirdıği nokta ortada... Çıkmaza girmiş bir ekonomi. Yoteuziuk batağında bir yönetim... Ve Mülkiye ile Harbiye, yüzyıllık iki çınar olarak "dimdik" ayakta. Kökleri derinde, bu toplumun içinde.. ve dalları, kendi- lerine sığınanları koruyacak kadar gür. Hem de tüm "ihanet"lere karşın! "Başka bir aşk istemez; aşkınla çarpar kalbimiz. Ey vatan gözyaşlann dinsin, yetiştik çünkü biz!.." SSM ile Hava Kuvvetleri anlasamadı Devlette uçak projesi kavgası EVREN DEĞER ANKARA - Hava Kuvvetlen Komutanlığı (HKK) ile Savun- ma Sanayii Müsteşarlığı (SSM), F-4 uçaklannın moder- nizasyonu ve tanker uçağı alımı konusunda birbirine girdi. Her iki projeyle ilgili olarak, ağus- tos ayında yapılan Savunma Sa- nayii lcra Komitesi toplantısın- da dile getirilenlerin tutanakla- ra yansıtılmadığı iddialan, iki kuruluşun arasını açtı. Tutanak- lann, toplantının bant kayıtlan ile karşılaştınlması sonucu or- taya çıkan sonuç gerilimi tır- mandınrken iki projeyle ilgili görüş aynlığı da sürüyor. Alınan bilgiye göre Savunma Sanayii lcraKo- mitesi'nin 23 Ağustos 1994 tarihınde yapı- lan toplantısın- da. F-4 uçaklan- nın modernizas- yonu konusun- da, Hava Kuv- vetleri Komuta- nı Orgeneral HalisBurhan'ın Israıllı yetkililer ile "ni>et mek- tubu"imzala- ması üzerine, projeninbuülke ile gerçekleşti- rilmesi görüşü ağırlık kazandı. Tanker uçaklan konusunda ise Hava Kuvvetleri Komutanlığı "kullanıcı olarak". ABD'den almacak uçaklann. "rvibirseçe- nekTl olduğunu dile getirdi. Bu • Savunma Sanayii lcra Komitesi'nin ağustos ayı sonlannda yapüğı toplantıda, F-4 modernizasyonu ve tanker uçaklan projeleriyle ilgili olarak dile getirilenlerin lcra Komitesi Kararlan Tutanağf na aynen yansıtılmadı|ı iddialan, SSM ile Genelkurmay arasmda sorun yarattı. mesine. bu maksatla '1AT flr- masıyla başlatılan çalışmalann hızlandınlmasına; - Benzer şekilde SMM tara- fından yürütülmekte olan F-4 modernizasyonuna ilişkin çalış- malann da Tiirkiye'ye azami yeıü katkı ve teknoîoji transferi sağlayacak şekilde, Hadne ve Dış Ticaret Müsteşarlığı Ue ko- ordinasyon içerisinde, doğru- dan IA1 flrması ile sürdürülme- sine vecalışmalardan elde edOen sonuçlann nihai karar için İcra Komitesi'ne getirilmesine karar wrilmiştir.'' Kaynaklar, tutanaklann ilke olarak "konu hangi kuvvet ko- mutanlığını UgUendirnorsa ön- celikle o kuvvetin dikkatine su- nulması gerekri- ğini", bu maka- mın sözlü ona- yından sonra tcra komitesi üyele- rınin imzasına açılmasının ge- rektiöinisöyledi- ler. " Durumun ilgi- li kuvvet komu- tanlığınca sap- tanması üzenne, tutanaklar ile lc- ra Komitesi top- lantısının bant kayıtlan karşılaş- tınldı. Bant ka- yıtlan ile tutanaklann birbiriy- le çeliştiği saptanınca her iki kurumun arası iyice açıldı. Alı- nan bilgiye göre F-4 uçaklannın modernizasyonu konusunda Hava Kuvvetleri Komutanı Or- general Burhan, bu yıl içindegörüşlerin, görüşmeler sırasın- , __J.. ., da dile getirilmesine karşın top- Israil'e yaptığı bir ziyarette, bu lantıyla ilgili tutanağın ilgili bo- ülkeyetkilileriilebirniyetmek- lümü şöyle düzenlendi: "Hava Kuvvetleri Komutan- lığı'nın gereksinim duyduğu tanker uçaklam la ilgili çahşma- iann,SavunmaSanayii İcra Ko- mitesi 1 'nin 92/8 sayüı karan çer- çevesinde. 3 uçak bazında ve maliyet açısından en uygun ko- şullann yararılmasını tcmin ve alternatif maliyetler dikkate alı- narak SSM tarafından yüriitül- tubu imzaladı. lcra Komitesi kararlanna, bu durumun yansıtılmadığı ortaya çıktıktan İcısa bir süre sonra da SSM'nin tamamen devre dışı bırakıldığı proje, Milli Savun- ma Bakanlığı'nın koordinatör- lüğüne devTedildi. Tanker uçağı alımı projesin- de de her iki kurum arasında bü- yük görüş aynlığı bulunuyor.