30 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4ARALIK1994PAZAR CUMHURİYET SAYFA 13 HAYVANLAR VE HAYVANLAR İSMAIL GÜLGEÇ (212) §12 06 06 F*r (212)513 90 88 Baliııanın böceklerive denizyıldızlan ışişleri Bakanlığı görevınden isttfa ettikten sonra Mümtaz Soysal'ın, Hürriyet'tekı "Bali- nanın Böcekleri" başlıklı yazı- sı, Izmir'den Lütfü Dağtaş'a Lauren Iseley'in bir yapıtından geçen yıl Me- lih Aşık'ın özetlediği "Denizyıldızı öy- küsü"nü anımsatmış... Dağtaş, "Böceklerin, parazitlerin, iş- birlikçilerin, yağcıların, çıkarcılann ve tüm zarariılann karşısında, tavnnı güç- lü olmak gereğinden yana belirlemiş olanlara sunu" amacıyla Vaziyet'e gön- dermiş bu öyküyü: Yazılarını yazmak üzere okyanus sa- hiline giden bir aydın kişi, çalışmaya başlamadan önce, sahilde yürüyüş ya- parken, plajda danseder gibi hareket eden bir insan silueti görmüş. Başlayan güne dans eden biri olabi- teceğini düşünerek gülümsemiş ve ona yetişebilmek için adımlarını hızlandır- Jülide Ateş z iraat Bankası Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Özbaş, "emeklinin çilesi"ne ilişkin Va- ziyet'e yaptığı açıklamade, sorunun SSK'nın tutumundan kaynak- landığını bildirdi. özbaş, 1 milyon 400 bin SSK emek- lisinin banka hesaplannın merkezi sis- temle yeniden düzenlendiğini ve kasım ayının 21 ile 23'ünde hesaplar degişti- rilirken SSK'nın ay başında yatırması gereken vergi iadesi paralarını ayın 25'inde yatırması sonucu 1 milyon 400 bin kişinin yeniden bankaya geldiğini, kuyruklann bu nedenle uzadığını ve ka- labalığa 1 aralıkta maaş almaya gelen Emekli Sandığı emeklilerinin eklendiği- ni belirtti. Ziraat Bankası Genel Müdür Yardım- cısı, güvenlik görevlilerince emeklilerin horiandığı Kadıköy özel Hizmetler Şu- besi'nin uyanldığını, hızlı birşekildeye- ni banka kartlarının basımına çalıştıkla- nnı ve bir ay içinde yeni kartlann emek- lilere dağıtıîmış olacağını da açıkladı. Emeklilerin çilesi "açıklama" ile bit- miş olmasa bile, en azından gösterilen bu duyarlılık için Ziraat Bankası'na teşekkürler. İsaKaranfil v aziyet'te yer alan yaşam öy- küsü üzerine Cumhuriyet o- kurlannın yardımlarıyla, ayak- lan felçli 32 yaşındaki isa Ka- ranfil için yepyeni bir yaşam başladı. Artık onun da bir işi ve bankada hesa- bı var... isa Karanfil'in yaşamının nasıl değiş- tiğine ilişkin öyküyü gelecek hafta için- de aktaracağız. Neden bugün değil de gelecek hafta içinde? Çünkü Aydın Engin arkadaşımız, İsa Karanfil'le bir- likte koşturmaktan, öyküyü yazmaya fırsat bulamadı... Özer Çiller, başbakan gibi çalışıyormuş... •Ne yani evde oturup bulaşık mı yıkayacaktı! mış. Yaklaştıkça bunun bir genç adam olduğunu ve dans etmediğini görmüş. Birkaç adım koşuyor, yerden birşey alı- yor ve yumuşak bir hareketle okyanu- sa fırlatıyormuş. Biraz daha yaklaşın- ca seslenmiş: -Günaydın. Ne yapıyorsun böyle? Genç adam durmuş, başını kaldır- mış ve yanıt vermiş: -Okyanusa denizyıldızı atıyorum. -Sanınm şöyle sormalıydım: Okya- nusa neden denizyıldızı atıyorsun? -Güneş çoktan yükseldi ve sularçe- kiliyor. Eğer onları suya atamazsam ölecekler. -Ama delikanlt, görmüyor musun ki, kilometrelerce sahil var ve baştan aşa- ğı denizyıldızıyla dolu, hiçbir şey fark etmez. Genç adam kibarca dinlemiş, eğile- rek yerden bir denizyıldızı daha almış ve dalgalanan denize doğru fırlatmış: -Bunun için fark etti. Bu yanıt aydın kişiyi şaşırtmış. Ne söyleyecegini bilememiş. Geriye dön- müş, yazısının başına oturmak üzere kulübesine yollanmış. Gün boyunca bir şeyler yazmaya çalışırken genç adamın görüntüsü gö- zünün önünden gitmemiş. Aklından çıkartmaya çalışsa da bir türlü olmamış. Nihayet akşama doğru bu gencin 'Evrende bir gözlemci olmayı ve olup bıteni izlemeyi değil, evrende bir oyun- cu olmayı ve bir fark yaratmayı amaç- ladığını' kavramış. Utanmış. Ogecesı- kıntı içinde yatmış. Sabah olduğunda bir şey yapması gerektiğini bilerek uyanmış. Yataktan kalkmış, giyinmiş, sahile inmiş ve o genci bulmuş. Ve bütün sabahı onunla okyanusa denizyıldızı atarak geçirmiş. E ski Türkiye güzellerinden ye- ni haber spikerlerinden Jülide Ateş, geçenlerde Kanal-D'de 1 baygınlık geçirmiş... Evet, "Ay, ben fena oluyorum" diyerek res- men bayılmış! Jülide Ateş, maaşını aldıktan sonra çantasını bir ara masasının üstünde bı- rakıp, kısa birsüre için oradan uzaklaş- mış. Döndüğünde bir de bakmış ki çantanın içindeki paralar yok! Bu durumda Jülide Ateş, fenalık ge- çirmesin de kim geçirsin? Uçup giden para dile kolay, 400 mil- yon lira mı yoksa 600 milyon lira mı neymiş... Diyeceksiniz ki, bu kadar para çan- taya sığar mı? Sığmaz tabii. Ama, dolar olursa! SSKonıeklUeri Bağımsız kalınca dul hanım gibisiniz, herkes peşinize takılıyor. Nevzat Çobanoğlu Bağımsız Milletvekili Şeriatçılann 'yasaP terör örgütieri D ünyanın hangi demokratik ül- kesinde, birileri açıkça ortaya çıkıp da, devlete meydan okuyarak, devlet adamlanna, ülkenin aydınlarına küfür edebilir, on- ları hedef gösterebilir, yaptığı terör ey- lernlerini açıklayıp bunlaria övünebilir? 40'a yakın demokratik kttle örgütü adına Çağdaş Yaşamı Detekleme Der- neği Başkanı Prof.Dr.Türkan Saylan. dün düzenlediği basın toplantısında bu soruların yanıtını aramaya çalıştı. Ressam Bedri Baykam, dünyada eşi görülmemiş "yasal terör" örgütle- rinin Türkiye'de olduğunu söylerken hiç de abartmıyordu. Şeriatçı teröristler, "gazete" ya da "dergi"lerinde, ağza alınmayacak kü- fürierle yayın yapıyorlar. polis kayıtla- nnda "faili meçhul" kalmış eylemleri üstleniyoriar, saldınlacak insanlann lis- tesini veriyoriar ve fakat kimse çıkıp da bunlardan hesap sormuyor... Şeriatçı teröristler, devleti yıkacakla- rını ilan ettikleri bu yayın organlarında adlarını, adreslerini, telefonlannı hatta banka hesap numaralarını veriyor ama devletin "yetkili" kişilerinin kılları kıpır- damıyor. İHatta devlet, bu şeriatçı te- röristlerden bir de KDV alıyor! En ilgin- ci de "vatan-millet" deyince mangal- da kül bırakmayan gazete patronlan- nın kurduğu dağıtım şirketleri, şeriatçı teröristlerin yayınlannı yurdun dört bir köşesine ulaştırmakta sakınca görmü- yor! Yoksa Türkiye körler ülkesi mi? Hükümetin eli hocalann cebinde! ükümet, btçak kemiğe da- yanmca yürüyüşe geçen üniversite öğretim üyeleri- nin maaşlanna "zam" yap- tı. Ama ne zam! Vereceği üç kuruşu yine öğretim üyelerinin cebinden al- maya kalkışarak. Nasıl mı? Butçe Komisyonu'ndan Meclis Genel Kuaıiu'na inen tasanya göre, döner sermaye gelirlerinden öğretim üyelerine prim olarak verilen yüzde 7O'ük oran, yüzde 30'a indirilerek. Kaldı ki döner sermaye gelirleri, öğretim üyelerinin katkıları ile sağla- nır, onların üniversiteye daha fazla katkıda bulunmalannı ve tam gün hizmet etmeterini özendirirken... Ama hükümet kalkıp, bu paraya göz dikiyor ve "Size üç kuruş para veriyorum, isterseniz üniversiteye uğramayın bile" diyor. Eczaneler de\leüeştirflebilir mî? D evletin hastaneleri bile özelleştirilmek üzere gözden çıkarılırken özel şahıslara art eczanelerin devletleştirilmesi de ne demek? llaç konusundaki tartışmaya eczacılar, hekimler, meslek odalan ve vatandaşlardan sonra bir de eczane kalfası katıldı. istanbul Maltepe'de Kardelen Eczanesı'nde çalışan Birol Üstündağ ilginç, ilginç olduğu kadar da düşündürücü saptamalarda bulunmuş: "Eczanelerde halkımız genellikle eczane kalfalarıyla karşılaşıyor. Dolayısıyla ucuz ilaç verip vermemek kalfanın inisiyatifinde. Bizler, hastalara özellikle ucuz muadil ilaç öneriyor, onlan bilinçlendirmeye çalışıyoruz. Benim bildiğim, böyle davranan, mesleğini seven, bilen eczacılar ve eczane çalışanları çok." Burada hemen bir parantez açmakta yarar var. Eczacı dostlar, Vaziyet'i yine faks ve telefon yağmuruna tutmasın. Tabii ki eczacılar sabahtan akşama kadar eczanelerinde bulunuyoriar. Eczane kalfası "genellikle" demiş ama hani çok ender de olsa eczacının bulunmadığı sırada gelenler, belki kalfa ile karşılaşıyordur. Neyse... Birol Üstündağ kendi işine baksın. Zaten öyle yapmış: "Eczane kalfalannın sorunlşrıyla kimse ilgilenmiyor. Örgütlenmekten çok uzak bir kesim. Sigortasız pek çok katfa var. Oysa bir kalfa, kendinı yetiştirmişse, eczacıyla aynı düzeyde bilgiye sahip. Çünkü, eczacı da -bazılannı hariç tutuyorum- diğer meslek sahipleri gibi, mesleğini okuldan çok işyerinde öğreniyor. Zaten eczacılık mesleği günümüzde, 'açıklamalı ilaç satma' işine dönmüş durumda." Eczane kalfası biraz çizmeyi aşıyor galiba... Siz bir de şu sözlere bakın: "Eczacılığın sorunları devletleştirme ile biter. Evet, herkesin özelleştirme furyasının peşinden gittiği bir dönemde devletleştirme. Özellikle ilaç sanayii ve eczaneler devletleştirilirse, bu alandaki büyük kâr hesapları biter, eczacılar gerçekten mesleklerini yapabilir." Tövbe, tövbe... Engin Civan'ın babasının arkadaşlanndan açıklama E ngin Civan'ın babası emekli deniz astsubayı Ruşen Ci- van'ın eski silah arkadaşlan Fikret Olcay, Ertan Aydınlı, Ruşen Akcan, Nevzat Atay, Sacit Yarar, Rasim Yedikardeşler, Ahmet Dere, Ahmet Malalan, Erkan Yeni- şen, Adnan Göker, Münür Turşak, Rasim Özaşı, Sabahattin Ireç, Nezir Baysal, ServetGencal, Mehmet De- niz, Sami Kılıç, Erdoğan Kırmah'dan ortak bir açıklama ulaştı Vaziyet'e: "7 ekimde yayımlanan 'En Yaman Ci- van Baba Civan' başlıklı yazıyı yadırga- yarak okuduk. Yazıda, emekli astsu- bay Yaşar Dinçer'in anlattığı, Ruşen Civan'ın ev satın aldığı için maaşlan ve Ordu Yardımlaşma paralannı ödemedi- ği olayının gerçek olması mümkün de- ğildir. Yaşar Dinçer'in Sakarya denizal- tısında görev yaptığı 1969-71 yılların- da geminin mali işleri levazım astsuba- yı Rasim Yedikardeşler tarafından yü- rütülmekte idi. Ruşen Civan radarcı idi ve hiçbir zaman mali işlerle görevlen- dirilmedi. Ayrıca Ruşen Civan, Göl- cük'te Yaşar Dinçer'in söylediği tarih- lerde ev almadı. 1960'da aldığı evi 1964'te sattı. Ruşen Civan'a Birikim Menkul Değerler şirketini de sorduk. Böyle bir şirketi bilmediğini ve kendi oğlunun ortak olduğu şirketin adının ABC Menkul Değerler olduğunu ifade etti. Bizler, Yaşar Dinçer'i defalarcate- lefonla ve de ikametgahına bizzat gide- rek aradık. Maalesef bir aydır her ne- dense hem kendisini bulamadık ve hem de bıraktığımız mesajlara cevap alamadık." GALERİ • ATÖLYE 293 89 78 (3HAT) mSERİGRAFİ LİTOGRAFİ GRAVÜR BASKI SEROİSİ t • 31 Ankk 1994 •itfjHaectpmi l 90070 Seyogt TB (0 2172451106 SANAT ODASI JULIDEResim Sergisi 3 A r a h k - 2 8 Aralık 1 9 9 4 "SergJ Süreslnce Hergûn 11.00-19.00 (Pazar dahil)" General Necmettin Öktem Sok. No : 13 1 Erenköy Tel : (0216) 355 35 87 ÜMİT YAŞAR SANAT GALERİSİ GOKSUResım Sergisi 4 23 Aralık 13§4 BcrçdotCod R,folt«ySol No 293/3 Coddefaostan Tel 10 2161411 3501 « \ Galeri Atölye ılanlarınız için: 293 89 78 (3 hat) KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇ AK ÇİZGİLİK KÂMtL MASARACI HARBİ SEMtHPOROY .'.. TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAJS 4 Arahk DBMİR BfLEKLI KAROİNAL. 164-2 'De BUGUN, UAJUl FHANS/2 PSVLET ADfiıMI KAROİNAL RlCHEUEU (JZIŞELYU') 5? YAŞINPA ÖLOİJ. 17.YUZYtL BAŞLfi&lMDA KARlŞlKLlKLAfZ İÇiNOe 6ULUNAN FZANSA, ÇOCUK K£AL W?. LOUIS'NİM ANNGS'l MARIEMEPİCİ JARfiFIN- PAN yÖAlETİÜYOKDU- O Sl/ZALA/ZPA AA/A KJSA- TARAF/MDAN 8/IKAA/U&A Ğ€Tre/L£A/ DİN ADAMI RlCHEUEU, B/£ ?u£E SON&A FRANSA'MIN EN GÜÇLÜ KİŞİSİ OLMUŞTlJ- RlCHEUEU, PEVLETl CHKTATÖRCB YÖNETMtŞ, MUTLAKİYET REJİUİkli &ÜÇLENDİRMİŞTİ. ONUN ZAMAHINPA FRANSA.AVRuPA'NtN EM ÖNPE GELEN DEVLETLERl ARASIM- V» ye/f ALA4IŞ, SAYSINL/K Tl.. SON BÜYÜKLONDRA SİSJ 1952 'DE 8U6UN, L ONDHA 'DA, SON SÜ- YUK SİS 8AŞLAPI. KESİF SİS, ÜÇ HAF- TA SUKEREK 4 BİN KlÇlNtAI ÖLÜMU/VE rOL AÇACAKTIR. ANCAK, »TEMIZ HAVA YASASl'HtN YÜavKW£E 6IZME- SİNPEKI SONŞA,SlSE NEPEN OIAU HAVA tüKLIUĞ/ AZAiriLACAKrtR.. İLAN T.C. ŞANLIURFA1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Esas: 1992,269 Davaci SSK Gen. Müd. Vekili Av. Halil Koçyiğit tarafından da- vaklar Nurettin Çiftçi ve Mehmet Durdu aleyhine açtıklan rücuen taz- minat davasının yapılan yargılaması sonunda mahkememizce \erilen 1.11.1994 gün 1992 269 esas 1994/770 sayılı kararla da\ anın kısmen kabulü kısmen reddine ve kurum zaran 95.285.660 TL. tazmınatın ge- lire gelir bağlama karannın onay tarihi 11.3.1991 tarihinden itibaren, masraflara da masraf tarihinden itibaren yürütülecek o/ o30 yasal faizi ile birlikte davahlardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile da\ acı kuruma verilmesine. ziyade isteminin reddine ilişkin hükmün tebliğ ye- rine geçerli olmak üzere davalılar Mehmet Durdu ve Nurettin Çiftçi"- ye ilanen tebliğ olunur. 14.11.1994 (Karann SSK. Gen. Müd. Vekili ta- ra- fından temyiz edildiği de ilan olunur.) Basın: 52888 YAĞMUR BULUTU HÜKMÜNDE GAZBULUTLARI Reşit Aşçıoğlu'nun 1991 yılında yayımladığı bu kitapta hava kir- liliğinin Istanbul'a şimdiki günleri getireceği, gündüz aydınlığın- da gece karanlığını yaşayacağımız bile haber verilmişti. Kttap isteme adresi: Gözlüklü Martı Yayınları Halaskârgazi Cad. No:38/16 Sinan Apt. Harbiye/lstanbul Tel: 264 23 87-246 45 30 NUSRET YILMAZ NUSRET HOCAYI KAYBETTİK. ' însanca bir dünya için adanmış ömür " Ailesi Nüfuscüzdanımı kaybettım. Hükümsüzdür. SEMRA ELBASAS Yun kjmliğimi kaybettim. Hükümsüzdür. TAHSİNKAYAŞ TÜRKÇE HABER1ERİ LONDRA'DAN CANLJ 07.00 - 07.30 12.00-12.15 18.00-19.00 S63 FINANS HATTI W(CB, Stbtal sbvtt, Dünya piyoıalan, Atın, GOmü», Bonlcolnr arası piyasoJar «RGÜN 09.15-17.45 ARASI HER YARIM SAATTE BİR ;RMIVO 963 HABERLER ANA HABER HER GÜN 08.00, 13.00 20.00, 23.00 ARA HABER HER GUN 07.00 - 23.00 ARASI HER YARIM SAATTE BİR MDVO 963 ZfLLİBAR Herakşam IhsanKayral, Tamer Kafadar Telf:02163025166 02163025192- Caddebostan
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle