25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 ARAL1K 1994 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Havayolu taşımacılığına ilgî artıyor • ANKARA (ANKA)- Havayolu taşımacılığına özel sektörün ilgisi giderek artıyor. Bu alanda çalışmak üzere Bursa ve Istanbul'da birer şirket daha kuruldu. Bursa 'da Sünnetçioğlu ailesi tarafından kurulan şirkete 'Uray Hava Taşımacılığı ve Yer Hizmetleri AŞ' adı verildi. Sermayesi 10 milyar lira olan şirkette, Yalçın, Olcay, Halil ve Sevim Sünnetçioğlu, hisselerin 9 milyar 900 milyon liralık, Esma Güler de 100 milyon liralık bölümünü edindi. Şirketin yönetim kurulu başkanhğını Yalçın Sünnetçioğlu üstlendi. Şirketin havayolu taşımacılğının yanı sıra havaalanı yer hizmetleri verecegi de bildirildi. İfılas Holding'den petrol şirketi • ANKARA (ANKA)- Değişik alanlarda arka arkaya yatınm yapan Ihlas Holding, petrol işinede el attı. Holding, petrol ürünleri üretim, ıthalat ve ihracatını yapmak için yeni bir şirket kurdu. Istanbul'da kurulan şirkete 'Ihlas Petrol Ürünlen Ithalat Ihracat Sanayii ve Ticaret AŞ' adı verildi. Şirket petrol ürünleri petrokimya ürünleri ve solventlerin üretim, ithalat ve ihracatını yapacak. Şirket bu amaçla sınai tesisler oluşturacak. Yerli ve yabancı firmalarla işbirliği de yapacak olan şirket. petrol anlaşmalan yapacak. Kumarhane işletmeciliğine iki şirket I ANKARA (ANKA)- Kumarhane işletmek amacıyla Ankara ve Istanbul'da birer şirket daha kuruldu. ANKA'nın edindiği bilgiye göre Hamoğlu Holding tarafından kurulan şirketlerden Ankara'da olanına VEGA Turizm Oyunlan Işlerme' şirketinin sermayesi de 500'er milyon, Hamoğlu Taşımacılık Taahhüt Ticaret AŞ Volkan Toprak Sanayii ve Ticaret AŞ Ahmet Aydın Hamoğlu da birer milyon liralık pay edindi. Şirketlerin yönetim kurullannda Ahmet ve Aydın Hamoğlu ile Mustafa Balıkoğlu yer aldı. Şirketlerin talih oyunlan salonu işletmenin yanı sıra turizm faaliyetlerinde bulunacağı da belirtildı Doğalgaza özel kredi • Haber Merkezi - Istanbul'un çevre ve hava kiriilığini asgariye ındirebilmek için doğalgaz kullanımını yaygınlaştırmak amacıyla yapılan çalışmalar nihayet sonuçlandı. Vakıfbank, İGDAŞ ve DOSlDER'in önemli katkılanyla doğalgaza geçmek isteyen herkese özel kredi verilecek. Buna göre iGDAŞ'a abone olan herkes dönüşüm projesını yaptınp tasdık ettırdıkten sonra DOSlDER üyeleri kanalıyla doğalgaza geçmek için Vakıfbank"tan %4 faizle tüketicı kredisi alabilecek. KİT'lere sembolik aktanm •ANKARA (Cumhurtyet Bürosu) - Özelleştirmeden sorumlu E>evlet Bakanı Ali Şevid Erek, özelleştirme kapsamındaki 4kuruluşa toplam 81.5 milyar lira tutannda kaynak aktanldığını bildirdi. Aralannda PETLAS'ın da yer aldığı kuruluşlann yaz aylanndan bu yana Özelleştirme ldaresi'nden talep ettikleri kaynak 800 milyar lirayı bulmasına karşm, bu istemin yaklaşık onda birine yanıt verilmesi dikkat çekti. 4 kuruluşta da kaynak sıkıntısı nedeniyle ödenemeyen işçi ücretleri ile ikramiyelerin, aktanmdan sonra rayına oturacağı belirtiliyor. İSMAR fiyat dondurdu • Ekonomi Servisi - lsmarcenter da fıyatlar önce indirildi, sonra da belirlenen bu düşük fiyatlar. l ay süresince donduruldu. Aralık ayının 20'sinden itibaren uygulanacak olan bu karan açıklayan İsmarcenter Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bilgen, " 1 ay fiyatlanmızı değiştirmeyeceğiz" dedi. Ismarcenter Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bilgen, " 17 bin 500 çeşit malı kapsayan bu kararla birlikte enflasyonu da sıfırlamış olduk" şeklinde konuştu. Karar alınamıyor, ÖİB hâlâ doldurulamadı, Aykon Doğan'ın geleceği merak ediliyor Ekoııoıııi yönethni ldbllendi•Meclis'i sabahlara kadar çalıştıran hükümetin, "Günde 250 milyar lirayı sokağa atıyoruz" dediği KİT kamburu için özelleştirmenin başına 20 gündür birisini getiremediğinden şikayet edilirken bürokratlar, yılın en önemli ekonomik platformu diye nitelenen Yiiksek Planlama Kurulu toplantılannın geçiştirildiğine dikkat çekiyorlar. • Hazine ile Dış Ticaret Müsteşarlıklannın kurulmasına ilişkin yasa dün Cumhurbaşkanı Demirel tarafından onaylandı. Bu durumda her iki kuruluşun üst yönetimleri bugün itibanyla "lağvedilmiş" sayıldı. Hazine MüsteşarlığrnaOsman Birsen'in yerine Müsteşar Yardımcısı Ayfer Yılmaz'ın atanacağı bildiriliyor. NURSUNEREL ANKARA - Ekonomi yöneti- minde bir süredir yaşanan huzur- suzluk, 1995 hedeflerinin şimdi- den açığa düşmesi, programda maddi hatalara yol açılması gibi somut aksaklıklan beraberinde getirirken, Başbakan Tansu Çil- ler'in ekonomi kadrosunu yenile- yeceği savunuldu. Başbakan'ın. ekonominin koordinasyonunun başına Hazine eski genel müdür- lerinden Aydın Milletvekili Tunç Bilget'i getireceği öne sürülürken, ekonomi bürokratlan arasında. Devlet Bakanı Aykon Doğan'ın geleceği merak konusu oldu. Ay- nı belırsızliğin, Ankara'da görüş- meler yapan Uluslararası Para Fo- nu (IMF) uzmanlannca da "do- layb ifedelerie" dile getirildiğı bil- dinhyor. Hazine ile Dış Ticaret Müste- şarlıklannın kurulmasına ilişkin yasa dün Cumhurbaşkanı Süiley- man Demirel tarafından onaylan- dı. Bu durumda her iki kuruluşun üst yönetimleri bugün itibanyla "lağvedilmiş" sayıldı. Hazine Müsteşarlığı'na Osman Birsen yerine müsteşar yardımcısı Ayfer Yılmaz'ın atanacağı bildiriliyor. IMF'ye verilen niyet mektu- bunda Aykon Doğan'ın imzası bulunduğu anımsatılarak, "Mek- ruptaki hedeflerin hiçbiri rufrunı- lamadı, Doğan bu başansızhğın Aykon Doğan'ın yetkileri Cumhurbaşkanı Süleyman DemirePın dün onayladığı HDTM Teşkilat ve' Görevleri Yasası, Doğan'ın durumu açısından "betirleyfcr olacak. Yasayı bir önerge ile değıştıren Başbakan Çiller'ın "atamalarda tek yetkili olma>ı hedeflediği" kaydediliyor. Yasanın yürürlüğe girmesi ile her iki teşkilatın müsteşarlan ile tüm üst düzey kadrosu "lağvedilmiş"sayıldı. Her ıkı kurumun üst yöneticilerinin bugünden başlayarak "yeniden atanmalan"bekleniyor. Hazine Müsteşar Yardımcısı Ayfer Yılmaz'ın. dün akşam saatlerinde Başbakanlık Konutu'na çağnlması, Hazine Müsteşarlığı'na Osman Birsen yerine Yılmaz'ın atanacağı yorumlanna neden oldu. Tunç Bilget gelebilir DYP kulıslerinde. Başbakan Çiller'in önümüzdeki dönemde Aydın Milletvekili Tunç Bilget'i ekonomıde önemli bir göreve getireceği konuşuluyor. Daha önce Çıller'e yaptığı sert muhalefetle tanınan Bilgefin son haftalarda yurt gezılennde Başbakan'ın yanından aynlmadığına dikkat çekiliyor. Tunç Bılget'm yıllarca Hazine'de dış ekonomik ilişkiler konusunda önemli sorumluluklar üstlendığıne dikkat çeken kaynaklar, "Eğer ekonomi koordinasyonu Büget'e verilirse her bakımdan olumlu sonuçlar alınır. Bürokratik deneyimi ve uluslararası finans çevrelerinde tanınmış bir isün olması Tunç Bilget'i ön plana geçirecektir"dıye konuşuyorlar. kurbanı mı olacak?" sorulan yö- neltiliyor. Yönetimdeki belirsizliğin karar mekanizmalarını yavaşlattığı. ekonomik karar platformlannın çahşmadığı, Para Kredi Kurulu ile Teknik Ekonomik Kurul'un aylar- dır toplanmadığı anımsatılarak, "Meclisi sabahlara kadar çalıştı- ran hükümet, "Günde 250 milyar lırav ı sokağa atıyoruz' dediği KİT kamburu için özelleştirmenin ba- şına 20 gündür birisini gerireme- di. Bu normal mi?" sorusu yönel- tilıyor. Bürokratlar, "yıün en önemli ekonomikplatformu"diye nitelenen Yüksek Planlama Ku- rulu toplantılannın bu yıl "adeta geçiştirildiği"ne dikkat çeke- rek.^Bu yüzden 7. Beş Yılbk Kal- kınma Planı ertekndi. 1995 yılı he- defleri şimdiden açığa düştü. Ör- neğin enflasvon hedefi lMF\ve re- vize edilerek verildL Programda maddi hatalar bile yapıldı. Örne- ğin 1995'de hem cari işlemler faz- lası. hem tasamıf açığı öngörûlü- yor. Bu hiçbir iktisadi kurala göre mümkün değil" dıve konuştular. Cumhuriyet'e bilgi veren kay- naklar, bir araya getınlemeyen resmi platformiann yerinı. Baş- bakanlık Başmüşavin Prof. Dr. EmreGönensay'ın başkanlığında her pazartesı ve perşembe günle- n yapılan "gayriresmi"toplantıla- rın aldığını kaydederek, şunlan söyledıler "Aslına bakarsamz, bir Başba- kanlık Müşaviri olan Emre Gö- nensay'ın kendisinden statü ola- rak daha yukanda bulunan müs- teşariarı koordine etrtıe gibi bir yetkisi bulunmuyor. Önceki dö- nemlerde olsa, bürokratlar bu top- lantüara katılmaz, yerierine var- dımcılannı göoderirlerdi,şimdi de kimi zaman bunu yapıyorlar." Rakamlar, kurumun kömürü Batı ülkelerinden daha ucuza mal ettiğini ortaya çıkardı TTK tablosu, hükümeti yalanladı Taşkömürii Kurumu ile Ugili haarlanan rapor gerçekleri gösterdL BÜLENTSARIOĞLU ANKARA-Özelleştınlemedı- ği takdirde kapatılması öngörü- len Türkiye Taşkömürii Kuru- mu'nun (TTK), üretim, maliyet ve rezerv tablolan, kurumun ge- reksizliğini savunan hükümeti yalanladı. Zonguldak ve Bartın Temsilci- ler Meclisi'nin raporunda, kuru- mun kötü yönetim nedeniyle ka- pasitesinin çok altında üretim yaptığı belirtilirken 1 milyar 300 milyon tonluk rezervin çürüme- ye terk edilmesinin ardından, yurtdışından yılda 2 milyon 800 bin ton kömür ithal edilmesi ge- rekeceği vurgulandı. Dengesiz istihdam dağılımı başta olmak üzere, bütün olum- suz koşullara karşın TTK'nin, kömürü, lngiltere, Fransa, Al- manya ve tspanya'daki kurum- lardan daha ucuza mal ettiği be- lirtildı. Siyasi partilerin Zonguldak il başkanlan, Maden Mühendisle- ri Odası, Ticaret ve Sanayi Oda- sı, Genç Işadamlan Derneği, Ka- mu Çalışanlan Sendikası, Esnaf Odaları Birliği ile Muhtarlar Derneği temsilcilerinden oluşan Zonguldak ve Bartın Temsiteiler Mectisi Raponı'ndan: •'TTK'nin ürettigi kadar kömür ithal edilecek' •' 1 milyar 300 milyon ton kömür çürüyecek' •'Yılhk üretim 4 milyon tona çıkanlabilir' •'Kömürün maliyeti Avrupa'dan düşük Temsılciler Kurulu'nun An- kara'da siyasi parti genel başkan- lanyla Cumhurbaşkanı Süley- man Denıirere de verdıği raporda hükümetin TTK'yı kapatma ge- rekçeleri çürütüldü. Kurulun Ankara'daki görüş- melerinde Cumhurbaşkanı Sü- leyman Demirel ile siyasi parti genel başkanlan ve hükümete verilen raporda. TTK'de; yöne- tim, denetim ve istihdam sorun- lannın önemli olumsuzluklar ge- tirdiği kaydedildi. Amasra Müessesesi'nin bu- günkü satış fiyatlanyla 30 tril- yon liralık, Armutçuk'un da 20 tnlyon liralık rezerv esahıpoldu- ğuna dikkat çekılen raporda, kö- mür üretim maliyetlerinın ton başına, lngiltere'de 113 dolar, Fransa'da 127 dolar, Almanya'da 176 dolar, tspanya'da 188 dolar olarak gerçekleştığı. TTK'nin ıse 1 ton kömürü 104 dolara mal et- tiğı belirtildi. Hükümetin, TTK'deki ışçi gı- derlerinın fazlalığından yakın- masına karşın raporda, işçı gı- derlennin sıgorta primı ve vergı- lerle birlikte toplam giderlerin yüzde 36'sını oluşturduğu belir- tildı. Raporda, istihdamın dengesiz olarak düşürülmesi nedeniyle TTK'nin yılda ürettiği 2.5 mil- yon ton kömürden yüzde 60'ının •yan ürün ve atıklardan' oluştu- ğu kaydedildi. Raporda. eksik olan üretim ış- çiliklerinin kapanması ve 'ger- çek işletmecilik kurallannın'uy- gulanması durumunda üretımin yılda 4 milyon tona 'kolayca' çı- karılabileceği ifade edilirken, kurumun kapatılması durumun- da yılda 2 milyon 800 bin ton kö- mür ithal edilmesi gerektiği ve bunun da şu anki döviz kuru üze- rinden 8 trilyon 777 milyar lira- ya mal olacağı bildirildi. İŞÇİNİN EVRENtNDEN KKTC Yüksek Mahkemesi, inşaatın devir ihalesini durdurdu Bafra Tatil Köyü Eldes'te kaldı REŞAT AKAR LEFKOŞA - Engin Civan'a rüşvet ver- mekle suçlanan v e halen tutuklu olarak yar- gılanan işadamı Selim Edes'ın. Kuzey Kıb- ns'ta yanm bıraktığı Bafra Tatil Köyü inşa- atının başka kişi veya kuruluşlara kiralan- ması yönünde ihaleye çıkan KKTC hükü- meti dava edildi. Tatil köyünün inşası için Selim Edes'e ve daha sonra başka şirketlere mılyonlarca mark kredi veren Emlakbank ile Vakıflar Bankası. Garanti Bankası, lş Bankası. Arap Türk. Impexbank, ve Kjbns'takj Kredi Ban- kası, Yüksek Mahkeme'ye başvurmuşlardı. Turizmden Sorumlu Devlet Bakanlığı ve Başbakan Yardımcıhğf nın gazetelere ılan vererek. Bafra Tatil Köyü inşaatının tamam- lanıp çalıştınlabilmesi uzun vadeli kira yö- nünde bir uygulamaya gıdıleceğıni duyur- masından sonra harekete geçen Bankalar Konsorsiyumu, Yüksek Mahkeme'ye yap- tığı başvuruyla uygulamanın durdurulması için "ara emri" istemişti. KKTC Yüksek Mahkemesı'nin karan şöyle: ".•Vralık ayının 26 5 ncı gününe kadar Baf- ra'da yanm kalan tatil köyü ile ilgili olarak aleyhkrine istida dosyalanmış KKTC Dev- let Bakanlığı, Bakanlar Kurulu, Başsavcı- lık, Tanıtma ve Pazaıiama, Turizm Planla- ma ve Tapu-Kadastro DairesL söz konusu ki- ralanan 90 dönümlûk arazi için herhangi bir ihale usulü ile kiralama veya mevcut ta- pulannda işlem yapmamalanna. ipoteğin tesis edildiği kayit veya evraklara müdahale etmemelerine ve halihazırdaki statükovu de- ğiştirecek veya değiştirebilecek müdahale- lerde bulunup mevcut ipoteğin silinmesi ile ilgüi olarak her ne surette olursa olsun işlem yapmamalanna, müdahalede bulunmama- lanna emir verir." KKTC Yüksek Mahkemesi'nin bu kara- nndan sonra Bafra'nın ihalesi askıya alın- mış oldu. Enflasyonun nedeni tarım değil İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)- Tanm kesimi. hükü- metin enflasyonun nedenlenn- den birisı olarak tanm ürünlenn- deki fiyat artışını göstermesine tepkı gösterdi. Ziraat Mühedisle- n Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyesı Ahmet Tomar. uy- gulanan yanlış ekenomik politi- kalannın sonuçlannın tanma yüklenmek istediğini belirttı. Tomar. "Tanmsal üretimi ve üretkimiziolumsuzyöndeetldle- yecek karaıiar alınmak isten- mektedir. Son aylarda denetlene- meyen bir tırmanış gösteren enf- lasyonun hükümetçe bazı tanm ürünleri fiyatlanndaki artıştan kav naklandığı ifade edilmekte- dir. Hükümetçe kabul gören bu görüşün objektif bir dayağı yok- tur." dedi. 1995 yılı bütçesi içinde toplam 880 trilyonluk vergi geliri öngörüldüğünü belirten Altnğ: Vergi vermeyen ekonomiyi eleştirmesin Altuğ - Bankalan suçladı. İSTANBUL (ANKA) - Os- man Altuğ, gerçek kazançlan üzennden vergi vermeyen ka mu yaran güden dernek, işveren ör- gütleri banka ve holdinglerin ekonomi üzerinde konuşma hak- lan bulunmadığını belirtti. Al- tuğ, 1995 yılı bütçesindeki vergi gelirlerinin valnızca yüzde 5'ini ödeyecek olan azınlıklann çok fazla konuşarak çoğunluğa ta- hakkum ettiklerini söyledi. Marmara Cniversitesi Muha- sebe Finansman Ana Bilım Dalı Başkanı Prof. Osman Altuğ, ANKA'ya yaptığı açıklamada Türkiye'de konuşma hakkının vergisini dürüstçe verenlerde ol- ması gerektiğini savundu. Prof. Altuğ, 3 milyonu vergi daırele- rinde kayıtlı 5 milyonu bordrolu olmak üzere 8 milyon kışinin vergi verdiğinı belirterek, "Bu kesim ağzını açmıyor. Ama vergi- sini hiç ödemeyen, gerçek kazanç- lan üzennden ödemeyenler çok fazla konuşuyorlar. Bu kesimin hiç bir konuda konuşmaya hak- lan yoktur" dedi. Prof. Osman Altuğ. 1995 yılı bütçesinde toplam 880 trilyon li- ralık vergi gelir öngörüldüğünü kaydederek, bu mıktann yüzde 5'i olan 47 tnlyon liralık kurum- lar vergisi beklendiğini söyledi. Bankalar, holdingler, anonim şirketler ve kuruluşlann toplam vergi gelirlerinin yalnızca yüzde 5"ı ödeyeceklerıni belirten Al- tuğ, bu kesımın yüzde 5'in acısı- nı yüzde 95'lık kesım adına ko- nuşarak çıkardıklannı vurguladı. Dernek geçinenler Vergisini gerçek kazançları üzerinden vermeyenlerle, hiç vergi vermeyen kesimlerin eko- nomik konularda görüş belirtme- ye haklan olmadığını belirten Altuğ, bu kesimleri rantiyeler, re- pocular, vergi kaçıranlar, vergi vermeyenler, kendilerine kamu yaranna çalışan dernek diye ta- nıtıp gerçek vergisini vermeyen- ler, yeni işveren örgütlen olarak sıraladı. Altuğ. vergi vermeyenlerin KlT'ler hakkında da konuştuk- lannı anımsatarak. vergisıni öde- yen 9 milyonun malı olan KlT'ler hakkında ancak bu kesi- min söz söyleyebileceğinı vur- guladı. Altuğ vergi vermeyenlerin sü- rekli KlT'lerin kendi paralan ile kurulduğu ve açıklannın kapa- tıldığı yönünde şikayet ettikleri- ni belirterek, "KİT açıklan ver- gisini verenlerin paralan ile kapa- tılıyor. Vergi vermeyenlerin bu konuda da söz söylemeye hakkı yoktur. KİT'kr bedelli ya da be- delsiz bir 8 milyona satîlmalıdır. Bu 8 milyonun KİT'ler üzerinde konuşmaya haklan da \ardır" şeklinde konuştu. ŞUKRAN SONER Patlamadan Olmuyor Işlerini bilemeyen, 3-5 milyonla, 100 dolarlık aytık gelir- le geçinmeye kalkışan memuıiar, en sonunda patladılar. Politikacısından medya yorumcusuna, ne kadar da çok se- venleri, sorunlarına sahip çıkanları varmış?! Memur direnişinin; günlük yaşamı etkilemesi, ücretleri- nin gülünç düzeye düşmüş olmasının ötesinde, üzerinde durulması gereken boyutları var. Öncelikle Özal'ın ve benzeri siyasetçilerin çok sevdik- leri, benimsedikleri 'işlerini bilen memuıiar'; direnışin, ey- lemlerin içinde değiller. Tuzukurular, kaybedecek büyük çı- karlan olanlar, başlarına bir şey gelmemesi için eylemlere kattlmıyorlar. Dahası eylemlere katılanların karşısında yer alıyorlar. Eylemlerin en etkili olduğu işyerleri, katılımın en yüksek olduğu işkollarının, ayrıca kamuoyunun dışandan hiç de dikkatini çekmeyen özellikleri var: En yüksek katılımlı ve etkili direnişler, gündeminde özel- leştirme olan işyerierinde yaşanıyor. Çünkü o işyerlerinde çalışan memurlar için sadece aylığı yüz dolar değerine düşmüş gülünç ücreti değil, işsiz kalma tehdidi de bir ikin- ci karabasan olmuş. Memurların özelleştirmeye de karşı yapılan eylemlerinin bu boyutu, medya tarafından özellikle atlanıyor. Artık gü- lünç olan düşük ücret sorununa sahip çıkılarak ücret ar- tışlannda yapılacak bir ölçüde iyileştirme ile memur sorun- lannın rafa kaldınlmasının yolları aranıyor. Yine eylemlerde altı çizilen, ancak kamuoyunda teğet geçilen önemli sorunlar arasında, memurlar arasında dü- şük gelirin yanında yaratılmış haksız eşitsizlikler ve ayn- calıklar var. Örneğin bir kıdemli çavuşun aylık geliri, uzman hastahane klinik şefinden yüksek oluyor. Güneydoğu'da bazı memur gruplarına yaratılan ayrıcalıklann, savaş hali- nin devamını isteyecek ve ona göre davranacak kadar önemli olduğu vurgulanıyor. Ve 'işlerinibilmeyen' memurların patlamasında, medya fazlaca üzerinde durmamaya çalışsa da memurlar tarafın- dan ağırlıklı altı çizıldiği için memurun sendikal hakları sı- cak tartışma gündemine gelıyor. Memur patlamasınm kay- gısı ile Başbakan Çiller, Bakanlar Kurulu'ndan geçmış, yıl- lar önce çıkmış olması gereken yasa taslağını anımsıyor. Anayasa Komisyonu'nunda DYP ve ANAP'lıların çomak soktukları yasa taslağının, Adalet Komisyonu'nda önce- likle görüşülmesi için talimat veriyor. Bu ne yüzsüzlüktür? Seçim kampanyalarında, memurların katıldıkları toplan- tılarda, memurun sendika hakkını tanımıyan politıkacı ol- madığı gibi memura sendika hakkını tanıyacak yasanın çıkmamasında karşılıklı suçlama söz konusudur. Memu- run sendika hakkı, koalisyon ortaklarının parti programla- rında, hükümet protokolünde vardır. Memurun sendika hakkının tanınmasını öngören çeşitli uluslararası sözleş- melere imza atılmış olmasının ötesinde, doğrudan bu hak- ka ılışkın ILO sözleşmeleri Meclıs'ten geçırılmıştir. Çok uzun oyalamalar, atlatmaların ardından Çalışma Bakanlığı'nın hazırladığı memura hiç değilse sendika hak- kını tanıyan, toplu pazarlık ve grev haklarında ciddı sorun- lann olduğu bir metin, Bakanlar Kurulu'ndan geçirilebilmiş- tir. Bir önceki yerel seçimler öncesinde çıkarılması sözü verilmiş yasa, DYP'li ve ANAP'lı parlamenterlerin 180 de- rece çark etmeleri ile ortada kalmıştır. Anayasa Komisyo- nu'nda, bırakınız toplu pazarlık grev haklarını, memura sendika hakkını çok gören bir anlayış hortlatılmış, yasa tas- lağına el konulmuştur. Aslında memurlann ücret artışları ile ezilmesi, haklarının verilmemesinin bu ilk örneği değil. Biz bu filmi, giderek da- ha kötü kopyaları ile yıllardır görüyoruz. Yıllardır her altı ay için memura enflasyonun altında ücret belirleme bir alış- kanlık haline getirilmış, memurun sendika hakkının veril- mesi ertelenmiştir. Memur, özellikle gülünç kalan her üc- ret artışında çeşitli eylemlerle sokağa dökülmüş, haksız üc- rete tepki gösterırken sendika hakkının da savaşımını yap- mıştır. Ancak memurun nerede ise perıyodik hale gelen bu patlamaları, politikacıyı bildiği yoldan caydırmada yeterli olmamıştır. Bu kez, sorunların katlanması, derinleşmesi ile memu- run öfkesı, patlaması 'gazaba' dönüşmüşgözükmektedir. Siyasetçısı de medyası da bu patlamanın şakası olmadı- ğını, işin renginin değiştiğini görmüştür. Sorunlara gerçek- çi. sağlıklı çözümü asla ummuyoruz. Ancak işe yarayacak bazı politika değişıklıklerinin de olabileceği izlenimini alı- yoruz. En azından memurun sendikal haklanna ilişkin olumlu bir gelişme ve alay etmekten daha anlamlı bir üc- ret artışı gündeme gelebilir. Memurlar; siyasi iktidarı, medyayı sarsan güçlü patla- maları ve öfkeleriyle, bir zamanlar kamu işçılerinin yaptık- ları bahar eylemleri, Zonguldak direnişinde olduğu gibi bazı haklar elde edebilirler. Ya da büyük bir aymazlıkla hakkını arayan ve gerçekten 'öfkesigazaba dönüşmüş bo- yutta' ezilmiş memurun üstüne beklenmeyen birsertlikle gidilebilir. Hiç istenmeyen, daha kötü, olumsuz gelişme- ler yaşanabilir. Ne yazık ki ülkemizde en doğal, en sıradan hakların alı- nabilmesi için uygarca uyanlar, sorunların dile getirilmesi, bir işe yaramıyor.Tlle caydırıcı bir güç gösterisi, sosyal pat- lama bekleniyor. Düzen, asla kendiliğinden ezilen çoğun- luğun haklarından yana bir gelişmeye yönelik işlemiyor. Satsumada ümitler tükeniyor MERİH AK İZMİR- Satsuma ihracatında Türkiye, pazarlannı tek tek kay- betmeye başladı. 2 yıl önce yak- laşık 60 bin ton olan ihracatın bu yıl 35 bin ton dolay ında ger- çekleşmesi bekleniyor. Emeği- nin karşılığını alamadığı için satsuma bahçelerini bozmaya başlayan üretici. ıhracatçıyı suçluyor. Ihracatçı da gerekli ulaşım olanaklannı sağlamadı- ğını belirterek devleti pazar kaybından sorumlu tutuyor. Dünyanın sayılı satsuma ıh- raç eden ülkelerinden bın olan Türkiye, yavaş yavaş bu özelli- ğini de v itirmeye başladı. Yaşa- nan sıkıntının yanı sıra satsuma üreticileri çareyi tanmdan kaç- makta buluyor. Satsuma. Türkıye'de daha çok Narlıdere, Güzelbahçe. Se- fenhısar ve Gümüldür'de üreti- lıyor. Satsumadan umudunu ke- sen üretıcıler yavaş yavaş yeni arayışlara yöneliyor. Bu arayış- lardcğışik bir tarımsal ürün yö- nünde olmuyor. Satsuma bah- çeleri yerleşım alanlanna açıla- rak ağaçlar tek tek sökülüyor. Narlıdere"de yaşanan bu olay şımdi Güzelbahçe'yi de tehdit ediyor. Ege Ziraat Odaları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Nihat Akdağ. üreticinin bu yıl lyı fi- yat almayı umduğu satsumadan yine istediği parayı kazanama- dığını söylüyor. Son ıkı yıldır tüccarın üreticıden satsumayı düşük fiyatla aldığını belirten Akdağ, çiftçinin "sahipsiz" ol- duğunu vurgulayıp. emeğinin karşılığını alamadığından yakı- nıyor. Hükümetin bu konuya el atmak istemediğıni öne süren Akdağ, "Satsumada bir taban fiyatı yok. Abcı geliyor. nıala ü- yat biçiyor. Sattın sattın. sata- madın yandın. Geçen yıl satsu- mada en rezil yılı yaşadık. Hâlâ paralanmta alamadık" dedi. Üreticinin bir yılda kazandı- ğı parayı tüccann bir haftada al- dığını savunan Akdağ, "Onlar bize Türk Lirası üzerinden pa- ra verirken kendileri dolar üze- rinden kazanıyor. Geçen yil 12- 13 bin lira olan dolar şimdi 36 bin lira. Satsumadan korkunç para kazanıyoriar" diye konuş- tu.Satsuma ihracatında büyük bir düşüş yaşandığını belirten yetkililer, iki yıl önce 60 bin tonlara ulaşan ihracatın bu sene 35-36 bin ton olacağını söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle