07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 20ARALJK1994SALJ OLAYLAR VE GORUŞLER Memur Sendikaları Ülkemızdekı memuriann sendıka kurma hakkını kullanabılmelen ıçın ayrı bır yasaya gerek yoktur Orgutlenme olgusu, I5l sayılı sozleşmenın TBMM tarafından onaylanması ıle bır hak olarak doğmuştur Dr. ENGEV ÜNSAL Sosval sıvaset uzmanı, eskı parlamenter sı ıle Toplu tş Sozleşmesı, Grev ve Lo- kavt Yasası'dır Yasaklarla dolu bu ya- salarulkemızdegelırdağıhmınınınsaf- sızcaçalışanlarale>hıne bozulmasının başlıca nedenıdır Son aylann guncel konusu sokaklara demokratık hakları ıçın dokulen memurların durumu ıse 12 Eylulhukukununbırbaşkakarasay- fasıdır Bu anlayışı emek duşmanlığı- nı gunumuze kadar taşıyan kışılenn parlamentoda varlıklannı surdürmesı ve etken olabılmesı, demokrası yolun- da aşılması gereken engellenn nasıl zor olduğunu ortaya koymaktadır Bu sonuca. TBMM'ye sunulmuş ka- mu çalışanlannın sendıka kurmaları toplusozles.me ve grev yapmalanna ılış- kın yasa tasansının TBMM Anayasa Komısyonu'nca anayasaya aykın bu- lunması uzenne vanyoruz Anayasa ko- mısyonunca oluşturulan alt komısyon "Uluslararası Çalışma Orgutu (ILO) tarafından kabul edılen sozleşmelenn çok genış ve muglak olçuler getırdığini, 151 sayılı sozleşmenın onavlanmasının milli mevzuata kendılığınden kanun hukmu olarak girmesını gerektırmedi- ğını, anavasanın 128. maddesının 2. fık- 1 2 E>lul un getırdığı çarpık yapılaşmanın olumsuz etkı- len gunumuzde olanca acı- masızlıgı ıle devam etmek- tedır Uygar bır dev let anla- yışının ınsan onuruna ya- kı:>anbırtoplumsal vapınınçatısınıçat- mddan çok uzak olan 1982 Anayasası demokrası kavramı ıle bagdaşmayan bırçok hukmu ıçermesıne karşın varlı- ğını surdurmektedır Egemen çevrele- nn çıkarlarını korumayı onkoşul sayan bıranlayışınurunuolan 1982 Anayasa- sı nın getırdığı duzende en çok emek- çılerın ve aydınlann ezıleceğı açıktır Inançlannı vazdığı ıçın hapıshanelere atılmış yuzlerce gazetecı ve aydının bu- lunduğu ve ışçılerle memurlarına de- mokratık ulke ışçı ve memurlanna ta- nınan haklannı tanımamakta ısrarlı bır ulke anayasasına ve bu vasaya gore kur- duğu hukuksal duzene oğunerek bakı lamaz Bu nedenle Turkıyetumulusla- rarası platformlarda çok ağıreleştınle- rın hedefi olmaktadır ve daha uzun yıl- lar olacağa benzemektedır 12 Eylul'un onemlı ayıplanndan bı- n 282l've2822 sayılı Sendıkalar Yasa- rası değişdrilmedikçe memuıiara or- gutlenmış tu/cl kışıler eli ıle, toplu ış soz- leşmesı akdetme hakkını tanımak mumkun değildır" sonucuna vararak memur sendıkalanna ılışkın yasa tasa- nsının Anayasa Komısyonu'nca ana- yasaya aykın bulunmasını sağlamıştır Bu demokrası anlayışı ıle bağdaşması olanaksız, hukukı ve haklı hıçbır nede- nı bulunmayan son derece ınsafsız bır karardır Anayasa Komısyonu uyelennın bıl- melen gerekır kı anayasa'da memurla- rın sendıka kurma hakkını yasaklayan bır hukum yoktur Altkomısyonunyol- lamada bulunduğu 128 maddenın 2 fıkrası memurlann ozluk haklannın bır yasa ıle duzenleneceğı hukmunu getır- mektedır Sendıka kurma hakkı bu fık- ra kapsamında gorulemez Anayasada TC 'nın sosyal bır hukuk devletı oldu- ğubelırtılmıştır(mad 2) Sosyal bır hu- kuk devletı kavramı ulke bıreylennın ozgurce orgutlenebılme hakkını bu arada kuşkusuz memurlann sendıka kurma hakkını hıçbır tartışmaya gerek kalmaksızın ıçerır Oyle ıse anayasa memurlar yaranna vorumlanmalı ve yasa tasansının anayasaya uygunluğu sonucuna vanlmalı ıdı Anayasa Komısyonu nunoluşturdu- ğu alt komısyon. şasjlacak bır bıçımde anayasanın 90 maddesıne değınme- mektedır Bumadde hıçbır yorumuge- rektırmeyecek kadar açıktır ve TBMM tarafından onavlanan ILO sozleşmele- n nedenı ıle memurlann yasal olarak sendıka kurabıleceğını ortaya koymak- tadır 90 madde "Usulunegorevurur- luğe konnıuş milletierarası antlaşmalar kanun hukmundedır Bunlarhakkında anavasaya avkırılık ıddıası ıle Anayasa MahkemesinebaşYurulamaz" hukmu- nu getırmektedır TBMM, memurlann sendıka kurma hakkını kabul eden 87, 98 ve 151 sayılı ILO sozleşmelennı anayasanın 90 maddesı gereğı, usulu- ne gore onaylamış.tır Bu sozleşmeler artık yonetıcılen bağlayan yasa huk- mundedır 151 sayılı ILO sozleşme- sının 2 maddesı sozleşmenın orgut- lenme ve toplusozleşme yapma hakkı- nın kamu erkını kullanan kuruluşlarca ıstıhdam edılen butun kışılere uygula- nacağını bu haklann(sozleşmenın)sı- lahlı kuvvetler mensuplan ıle polıslere uygulanabılmesı ıçın ulusal yasalann aynca çıkanlması gerektıgı hukmu on- gorulmuştur 151 sayılı sozleşmenın 8 maddesı memur sendıkalannın sozleş- me goruşmelennde uyuşmazlığa duş- mesı dummunda arabuluculuk, hakem, mecbun tahkım gıbı yontemlerden ya- rarlanılacagı hukmunu getırmıştır TBMM'nın onayladıgı 151 sayılı ILO sozleşmesı ulkemız ıçın onemlıdır Anayasanın 90 maddesı gereğı bu soz- leşmenın hukumlen yasa hukmunde- dır ve bağlayıcıdır Ülkemızdekı me- murlann sendıka kurma hakkını kulla- nabılmelen ıçın ayn bır yasaya gerek yoktur Orgutlenme olgusu 151 sayılı sozleşmenın TBMM tarafından onay- lanması ıle bır hak olarak doğmuştur Memur sendıkalannın kurulması ve toplusozleşme yapabılmelerı, uyuş- mazlık durumunda arabuluculuk, ha- kem tahkım yollarına gıdebılmesı, ozunu uluslararası bır sozleşmeden alan yasal bır hak nıteiığındedır Yapıl- ması gereken, bu haklan bırverı olarak kabul ctmekve nasıl kullanılacağınıdu- zenlemektır Memurlann sendika kur- ma hakkını, toplusozleşme vapmak hakkını tartışmak ve bu yolda hazırlan- mış bir vasa tasansını anavasaya aykın bulmak, TBMM Anayasa Komısvo- nu'nun anavasaya avkırı bır davranış içinde bulunması demektır. Memurlann sendıka kurma ve grev- sız toplusozleşme yapma hakkı evren- se\ bır hak olarak ILO tarafından kabul edılmıştır ve Turkıye bu konuda çıka- rılmış olan 151 sayılı sozleşmeyı usu- lune gore onaylamıştır Boylece ulke- mızde memurlar sendıka kurma hakkı- na ve grev hakkı olmayan toplusozleş- me yapma hakkına sahıptırler TBMM'nın yapacagı bu hakkın nasıl kullanıldcağının duzenlenmesını yap- makt'an ıbarettır Turkıye'yı demokrası ozurlu bır top- lıım olmaktan çıkarmak ıçın en ba^ta TBMM üyelen olmak uzere, hepımıze buyuk sorumluluklar duşmektedır Bu konuda ulkemız ınsanlannı, ulus- lararası platformlarda, başı eğık dolaş- tırmaya hıç kımsenın hakkı yoktur ARADA BIR M. NACİ ÜNVER Yargıtay Uvesı Demokrasi ve Yargı... Onemlı sıyasal değışımlere sahne oldu yuzyılımız Hu- kumdartıklar yıkıldı bırer bırer Cumhurıyet yonetımlen aldı onların yerını Halk ıstencı egemen oldu yonetımlere In- sanı one çıkaran sıstemler kuruldu Bu degışımle bırlıkte "demokratık hukuk devletı" olgusu geldı gundeme "Hu- kuka bağlı devlet" anlayışının yaşama geçırılmesı ıçın ça- balar harcandı Bu yonde kımı kurum ve kurallar yer aldı anayasalarda "Guçler aynlığı" ılkesı bır anayasal kural ol- du Yasama yurutmeveyargı ayrı ayrı bırer guç olarak gır- dı anayasalara Bununla da yetınılmedı Guçlerın bırbırlen uzerınde baskı kurmalarını onleyecek guv/enceler oluştu- ruldu Ozellıkle yurutme erkının yargı uzerınde baskı kura- bıleceğı olasıhğı gozlendı boylesı duzenlemeler yapılırken Bu nedenle de "Yargı bağımsız olmalı" dendı Getırılen ku- ralın sozde kalmaması ıçın "yargıç guvencesı" ılkesı be- nımsendı Demokratık hukuk devletının "olmazsa olmaz" kuralları arasına gırdı "yargıç guvencesı " Ulkelerınde boylesıne sıstemlerı kuran uluslar, uygar uluslar topluluğu ıçındekı saygın yerierını aldılar haklı ola- rak Bu konuda başarıh olamayan uluslar da dışarıda kal- dılar doğal olarak Ulkemızde de demokratıkleşme çabaları oldu bu yuzyıl- da Inışler çıkışlar yaşandı bu konuda Kazanımlar ve ka- yıplar oldu Turkıye'ye otorıter bır anayasayla geldı cum- hurıyet yonetımı Boyle bır otonte zorunluydu cumhurıye- tın ılk yıllarında Genç cumhunyet'm, devnmlenn yerleşıp kokleşmesı ıçın zorunluydu Ancak bır sure sonra demok- rasının de zorunlu bır gereksınım olduğu ortaya çıktı Bu nedenle 40 lı yıllar da onemlı atılımlar yılı oldu ulkemızde Çok partılı donemın başlangıcı oldu bu yıllar Ancak 5O'lı yıllarda bunun yetmeyeceğı anlaşıldı lyıce Demokrasının onemlı kurumlarından olan "yargı bağımsızlığı ve yargıç gu- vencesı' aranır oldu Sonuçta 7967 Anayasası geldı gun- deme Bu anayasayla kurumsal olarak geldı ulkeye demok- rası Ancak buna koşut bır "hukukreformu" gerçekleştırı- lemedıgı ıçın yerleşemedı ulkede demokrası 1962 Anaya- sası yla yenıden donuldu otorıter devlet anlayışına 7967 Anayasası 'yla getırılen demokratık hak ve ozgurluklerın çogunu alıp goturdu 1982 Anayasası Yargı bağımsızlığı ve yargıç guvencesı de yıtırıldı buyuk olçude Bugun demokratıkleşme soylemlen yenıden geldı gun- deme Ancak yargı bağımsızlığı ve yargıç guvencesı gıbı kavramlar yer almıyor bu soylemler arasında Getırılecek her hak ve ozgurluğun ancak yargı guvencesı altında ya- şama geçebıleceğı unutulmuş gorunuyor Bız burada şu gerçegı yınelemeyı gerekn goruyoruz Yargıya demokrası gelmeden ulkeye demokrasının geldığını soyleyemeyız Bu nedenle demokratıkleşmeye yargıdan başlamak gerek- lı dahası zorunludur Demokratıkleşme yargıya guç kazan- dıracak onemlı bır değışım olacaktır Boylesıne bır değışım ulkeye ıçte ve dışta saygınlık da kazandıracaktır Sonuçta yurrtaşların devlete olan guvenlen artacak, boy- lece devlet guç kazanacaktır Ayrıca bugun yer yer yaşa- nan devlet soygunları da azalacak buyuk olçude Kısaca- sı hukuk dışı guçlerın etkınhk alanları daralacak, yargının guçlenıp etkınhk kazanmasıyla Hamdi ÜlkümenM HUMANIST ATATURK Hamdı Likumcn HÜMANİST ATATÛRK Ataturk'un pek yakınında guvendığı kışılerden bın olan Hamdı Ulkumen (O donemde Nebızade Hamdı Bey kı. Ataturk ona Nebızade dıye seslenıyordu ) kendını pek ortaya atmamış adı pek duyulmamış bır kışı değerlı bır gazetecı yazar oğretmen ve Kuva-yı mıllıvecıydı YENİ ÇIKTI 40 000TL Cumhurıyet Kıtap Kulubu Çağ Pazarlama A Ş Turkocağı Cad 39/41 Cağaloğlu-lstanbul Tel512 05 05 Üniversitelerde yatay, yüksekokullarda dikey geçişler... Prof. Dr. KAYA OZGENITUMımarlık Fakultesı * * nıversıte oğrencılen, oğrenım U surecı ıçınde bellı koşulları ye- nne getırdıklerınde okudukla- n unıversıte ıçınde bır fakulte- den oburune va da başka bır unnersıteye "yatay geçış ' yapabılmekte- dır Benzerşekılde yuksek meslek okuluog- rencılen de on lısans eğıtımını tamamladık- tan sonra bellı koşullaraltında "dıkey geçış" yaparak lısans eğıtımıne geçebılmektedır Dıkey geçışler konuya ılışkın yonetmehk- le, yatay geçış ıse, geçış yapılacak unıversı- te senatolannca belırlenen esaslar doğrultu- sunda gerçekleştınlmektedır Ancak uygu- lamalardan gorulduğu kadanyla her ıkı ge- çışte de eksıkler ve sorunlar buiunmakta olup, gıdenlmesı gerekmektedır Yatay geçışte belırlenen kontenjanlara go- re 2,3 ve4 sınıflaraoğrencıalınmaktadır Bunun ıçın okuduklan unıversıtede "yazı- lacağı yanyıldan oncekı oğretım suresınce sağladığı not ortalamasının en az %60 olma- sı" koşulunu sağlayarak başvuran oğrencı- ler arasında dogrudan not ortalamasına go- re sıralama yapılarak, belırlenen kontenjan- lar kapsamında 'geçış" gerçekleştınlmek- te Bu uygulamada bazı çehşkılere rastlan- maktadır - Yatay geçış hakkı elde eden oğrencının geldığı okulun duzeyı ve oğrencının geldı- ğı sınıf ıçındekı durumuna bakılmaksızın not ortalamasıyla yetınılmesı haksız gorun- mektedır Bu yoldan duşuk puanla. alt du- zey bır okula gıren oğrencı, 1 yıllık çabay- la ust sev ıyedekı okullardan gelenlen de ge- çerek çok yuksek puanla gınlebılen unıver- sıtelere "yatay geçış"ı başarabılmektedır 1 Bu bakımdan oğrencılen geldıklen okulla- nn ağırlıgının yanında gcldıgı sınıf ıçınde- kı yen ogrencı seçme sırasında aldıgı puan gıbı etkenler de çeşıtlı agırlıkta hesabd ka- tılarak sıralamanın yapılması uygun gorul- mektedır - Yuksek meslek okulu oğrencılerını ozendırmek ıçın de dıkey geçış yonetme- lıgı" uyannca bu okullan bıtırenlerden, - Not ortalaması %70'ı geçen ve, - Donem mezunlan arasında ılk "ulO'a gırenler arasındakı sıralamaya ve ayrılan kontenjanlara gore lısans eğıtımıne ıntıbak- lar yapılmaktadır llgılı üniversitelerde bu amaçla aynlan kontenjanlar sınıriı olduğundan. başvuran oğrencılenn çok az bır bolumu bu haktan yararlanabılmektedır Bu amaçla yapılan sı- ralamalarda da tutarsızlıklar gozlenmekte- dır -Okullar arasındakı degerlendırmeolçut- lennın farklı olmasına karşın, salt mezunı- yet derecesıyle yetınılmesı eşıtsızlığe yo- laçmaktadır Bunu gıdermek, hıç olmazsa etkısını azaltmak ıçın OSS'de alınan gınş puanlannın yanında. oğrencının geldığı sı- nıf ıçındekı sıralamasımnda bellı ağırlıklar- la hesaba katılması uygun. hatta zorunlu go- runmektedır - Yonetmelıkte yukarıda belırtılen ıkıncı koşulda son derece çelışkılıdır "Sınıf mev- cudu" yenne "donem mezunu sayısının esas alınması, yersız ve haksız gorunmek- tedır Gerçekten guç bır donemde ornegın 30 kışılık sınıftan 10 ya da daha az oğrencı me- zun olduğunda, dıkey geçış hakkından an- cak bıroğrencının yararlanması, bu özendır- menın yetersız/anlamsız kalmasına yol aç maktadır - Bazı unıversıteleryonetmelıkteolmadı- ğı halde meslek yuksek okulunu bıtıren ve ongorulen şartları sağlayan oğrencıler ara- sında sevıye sınavı açmakta ve bazen kendı yuksek meslek okulunu bıtırenlerın sınav sonuçlannı yetersız (') gorerek başv uran oğ- rencılenn hıçbırını almamaktadır Bukoşullaraltında her ıkı uygulamada da belırgın tutarsızlıklar gozlenmektedır Bu- nun sonunda unıversıteler arasındakı fark- larbır>ana bırumversıtenın fakultelenara- sında bıle farklı uygulamalara rastlanmak- tddır Bu sorunlann sureklı yaşanmasına karşın ılgılı unıversıte yetkılı ve yonctıcılennın bu aksaklıklann gıderılmesı gereklıdır Sonuç olarak ve ozetle geçış yapacak oğ- rencılenn yıl ve mezunıyet başarı puanları- nın yanında - Unıversıte yuksek okula gınş pııjnları -, Geldıklen okulun oğretım kadrosu ve uzçy, - Oğrencının geldığı sınıf ıçındekı duru- mu gıbı hususlann da bellı agırlıkta hesa- ba katıldıktan sonra sıralamanın yapılması yennde olacaktır Bu arada dıkey geçış ya- pan oğrencılenn, lısans eğıtımındekı du- rumlan ızlenerek. başan durumlanna gore geldıklen okullara puan venlmesı ve daha sonrakı donemlerde yapılacak sıralamalar- da bu puanlann da hesaba katılması uygun olabılır Daha ılen gıderek her ıkı geçışte de baş- vuran oğrencıler fazla olduğundan bunlar arasında sıralama sınav ı duzey olçme degıl) yapılması akla \atkın gorunmektedır TARTIŞMA Tarihten bir yaprak T anhten bır yaprak kopardınız mı bırgungeçmış olur Tanh dedınız mı takvımden kopanlmış bınlerce gun oncesı demektır Kaçgun oncesı Her yıl 365 gun olduğuna gore artık gensını sız hesaplayın Yıl 1911 Yanı3yılsonra Osmanlı Imparatorluğu 1 Cıhan Savaşı'na gırecek Hıçbır cephede yenılmedığı halde muttefıkı Almanya yenıldığı ıçın yenılmış muamelesı eorecek, 1918 yılında Mondros Mutarekesf nı ımzalayacak, 1920'de ıse Sevr Anlaşmasf nı ımzalayacak Bız 1911 yılını okurken bu olaylann olacağını bılıyoruz Ama 1911 yılını yaşayanlar bu olaylann olacağını bılmıyorlar Tıpkı bızım şu anda 2000 yılında olacaklan bılmedığımız gıbı Ama olabılecek ıhtımallen tanh bılımırun ışığında çıkarmay a çalışıyoruz Şımdı bır alıntı yapalım ve konumuza devam edelım GALERI • ATÖLYE "Düzenlenen bütçelerin gerekçelennde, mutlakivet devnnde genel gıderler için dtş borçlanmav a baş> urulduğu, bu yüzden ağır bir borç yuku devral ındığı cari harcamalar için borçlanma \ apılmasının emin ve sağhklı vol almadığı anlatılmakta. bu borçlanmalann y ıldan yıla azaltümasının amaçlandığı belirtilmektedır. Fakat açıksız ve borçlanmasız bir butçe duzenlenememış ve uy gulanamamıştır." Malıye Bakanı Cavit Bey oncelen denk butçeyı savunurken sonralan açık butçe goruşunu savunmaya başlamış ve 1911 yılı butçe gerekçesının başına şucumleyı >azdırmıştır "Butçe açığının terbiy e-i faziletkarisi vardır." (Butçe açığının terbıyeedıcı fazıletı vardır) Bu butçeyı elealan Meclıs-ı Mebusan'ın butçe komısyonu ıse bu goruşe ıştırak etmemıştır Ozellıkle borçlanmanın borç alınarak karşılanmasının sakıncalan komısvon raporunda şoyle dıle getınlmıştır "Bütçe açıklannı istikrazla kapay anlar Istiklal-i Malilerini tahditederler." (Bütçe açıklannı borçla kapatanlar malı bağımsızlıklannı sınırlandınrlar) Bu tanhten bıryapraktır Ve ne yazık kı 1911 yılı butçes- butçe komısyonunun raporuna gore değıl, Malıye Bakanı'nın gonışune gore açık olarak kabul edılmıştır Açıkbutçenın terbıyeedıcı fazıletı de sonrakı yıllarda gorulmuştur Atatürk bunun ıçın butçe konusuna çok onem vermıştır Bu konudakı dırektıfı aynen şoyledır "Bugunkü sa\ aşmalarunızın gayesı tam bağımsızlıktır. Bağımsızlığuı butunlüğü ise ancak mali bağımsızlık ile mümkundür. Bir devletin maliyesi bağımstzlıktan mahrum olunca o devletin butun hay atı kunıluşlannda bağımsızlık felce uğramıştır. Çunku her dev let organı ancak mali kımetle yaşar. Mali bağımsızlığın korunması için ilk şart. butçenin ekonomık biınv e ile orantılı >e denk olmasıdır. Bundan ötunı de> let buny esını y aşatmak için dışarıy a muracaat etmeksızın memleketin gelir kay naklarıv ia idarev ı temin çare ve tedbirlerıru bulmak lazım ve mumkundur. A/amı tasarruf mıllı özellığımız olmalıdır." Ataturk, bu dırektıfinde şunlan açık seçık soylemektedır - Amaamız tam bağımsızlıktır - Tam bağımsızlık ancak malı bağımsızlıkla mumkundur - Malı bağımsızlığın ılk şartlan a- Butçe ekonomık bunyeye uygun olmalıdır, b- Gunluk ışlenmız ıçın borç almamah>ız. c- Butçemızın harcamalannı gelınmtz kddar, yanı denk yapmalıyız Bız 1911 yılını okurken sonrakı vıllarda olup bıtenlen bılıyoruz Bugun olup bıtenlen ızlerken 2000 yılını ve daha sonrakılen bılmıyoruz Ama bu tanh olaylanndan sonra olup bıteceklen kestırebılıyoruz Dr. Aytekin Ertuğnıl NEŞE ERDOK KOMET B N VCI ISUMYEU viriIMET PESEN NVRI IYEM ISMET DOGAN M M IK AKSFL CRGIN INAN srNOL YOKO7LU I ARUK CIMOK ITJRAN EROL \ONA> TIIRAM VIEVLIT AKYILDI7 StLlM TURAN \BIDIN DINO 2li \rihk 199+20 Ocak 1995 Lebriz \ ık I I ALIYE Guneşın Doguşu 20 Aralık 94 - 7 Ocak '95 Grtf m/P-iTaf Ptes c3 5 nda *ıe ; j*ı noo I9ooa'ası**ı< . E^ara ca 31/A Maçka/lshânbol T» 2«S0 23Fax 234 40 51 j MACKA SANAT GALERIS 293 89 78 (3HAT) KARSU TEKSTİL GALERİSİ ALÎ CANDAŞ 5-29Arahkl994 Gaiftecıier Sıtesı Ya^arlar Sokak \ o 26 80300 Esemepe Utanbu! Te! (0 212) 288 33 89 ADNAN ÇOKERMinimaller ve Varyasyonlar Sergı 21 OCAK 1995 tarıhıne kadar uzatılmıştır GALERİB Hu«e(GeredeCad FırınSok No 2 1 Teşv*ıye Istanbul Te) 0 212j2270363 - ftar-ftE»tBi»rınçtaf5unıı»H))nsiMi> Galeri Atölye ılanlarınız ıçın 293 89 78 (3hat) PENCERE Şeriatçıyım Diyen Kişi Demokrat Olamaz... Meclıs Genel Kurulu nda Dışışlerı butçesı konuşulur- ken ' Bosna ıçın toplanan yardımıar yenne ulaştı mû" dıye soran SHP lı Mılletvekılı Mustafa Kul, Refahçılarm toplu saldırısına uğradı yumruk tokat, sılle, tekmeyle karışık saldırı televızyonda sergılendı "Televızyon Meclıs'e gırerse mılletvekıllerımız uygar- laşır dıyorlardı / Maşallah uygarlaştılar Refahçılar sırası gelınce nasıl zorbalaşacaklarını gosterdıler, şerıatta erkeğın karısını dovmesı haktır ve makbuldur ama mılletvekılı dovmek dıye bır şey var Sanmıyorum Çunku şerıat hukumlen oluşurken parlamentolar he- nuz ıcat edılmedığınden bu konuda ahkâm yoktur, Re- fahçılar vıcdanlarına ışleyen şıddeteğılımının dışavuru- munu sergıledıler Şerıat şıddet kullanır • Anadolu halkı şerıatçı değıldır Refah şerıatçı Partının ılen gelenlen şerıatçı olduklarını sık sık yınelı- yorlar ve şerıat ıle Islamı bır tutuyorlar Bu durumda ne laıklığı benımseyebılırler, ne demokrat olabıhrler Şerı- atçı bır aldatmacaya başvuruyor ve dıyor kı - Devlet laık olabılır ama Musluman laık olamaz Hayır Devlet ışlerıyle dın ışlerının bırbırınden ayrılmasını ıs- teyen her Musluman laıklığı benımsemış demektır, ama bır şerıatçı laıklığı reddetmek zorundadır Şerıat, kışının ve devletin nıtelıklerını ınceden ınceye saptayan yasalardan kurallardan buyruklardanoluşan Islamhu- kukudur, devlet duzenı şerıata gore dınseldır Şerıatta devletin dını vardır Laıklıkte yoktur Bı r kı mse Ben şeriatçıyım dedıkten sonra laık Turkı- ye Cumhurıyetı devletınde gorev almışsa yargıç, savcı, beledıye başkanı mılletvekılı, oğretmen memur olmuş- sa takıyye ' yapıyor demektır, gunu geldığınde yuzun- dekı maskesını atacak gerçek çehresını gosterecektır O an ı beklıyor şerıatçı • Ortaçağ devletının modernleşmesı kolay olmadı Batı da bu surecın tarıhı kanlıdır Ancak Batı sozcuğu bır anlamıyla yerellığı vurgular otekı anlamıyla da yer- yuvarlağının her enlem ve boylamında etkısı duyulan uygarlığı sımgeler Batılılaşma yalnız cumhurıyet Turkıyesı ne ozgu değıldır Asya nın Afrıka nın, Latın Amerıka nın da gundemındedır Osmanlı imparatorluğu ndakı yenıleşme eylemlerı, ulkemızde ıster ıstemez Batılılaşma yı gundeme getır- dı Ne demektır bu' Osmanlı nın şerıattan koparak çağdaşlaşma yolunda yurumesı geçmışyuzyıllardabaşlamıştır 1923Devrım, yaşanmasaydı bugunyıne Şerıatçı-Aydınlanmacı' çe- lışkısı yaşanacaktı Bır mılyar nufuslu islam dunyasının her yanında bu çatışma suruyor • Ulkemızde kavram kargaşası doruğa tırmanıyor, "lı- beralım dıyen kışı fıkır yasaklarmı savunabılıyor, "^en- atcıyım dıyen de demokrat taklıdı yapıyor Bır şerıatçı ne demokrat olabılır Ne laık Ama bır Musluman hem laık olabılır Hem demokrat Anadolu Muslumanının onundekı yol laıklık ve de- mokrasıden geçerek çağdaşlığa uzanır O yolun taşlarını doşemeye çalışalım Jul|a JMarshall ANADU.I Y| YAZIN OGRETIMI Çeviren:Cahit Külebi Avrupa Konseyı Kulturel I^bırlığı Konseymce Oxford Unıversıtesı Oğretım Uyesı Prof Juha Marshall e hazırlaülmış olan bu yapıt, Konsey uyesı ulkelerde anadıtı ve yazın oğretımınde uygulanan ızlencelen, gunumuzde uygar ulkelerde bılınen yontemlen ve Cahıt Kulebı'nın bu basım ıçın hazırladığı meslektaşlara onenlennı ıçermektedır YENİ ÇIKTI 80 000TL Cumhurıyet Kıtap Kulubu Çağ Pazarlama A Ş Turkocağı Cad 39/41 Cağaloğlu-lstanbul Tel512 05 05 GÜVENLİK GÖREVLİSİ Polis emeklısı, astsubay emeklısı guvenlık gorevlisı aranmaktadır. Şahsen muracaat ıçın adres: Turkocağı Cad. 39/41 Cağaloğlu/lstanbul
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle