Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
20 ARALIK 1994 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
AnadoHı'da
büyükbasarüar
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel,
Anadolu'da. Cumhuriyet'in
kurulduğu yıldan bu yana.
büyük bir ulaşım ağının
yaratıldığıni, enerji veinşaat
alanında büyük başanlar
gerçekleştırildiğini
vurgulayarak, "Bu başanda»
Türk inşaat mühendislerinin
özel bir pa yı vardır" dedi.
Çumhurbaşkaru Demirel,
İnşaat Mühendisleri
Haftası'nın başlaması
dolayısıyla diin yayımladığı
mesajda, "Türk insanını
uygar bir hayata
kavuşturmanın sancısını
yüreğinde hissedegelmiş
inşaat mühendislerimizin
bundan sonra da üzerlerine
düşeni layıkıyla
yapacaklanna ınanam
tamdır'"dedi.
İnsan haklan
yayınları DGM'de
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Türkiye İnsan
Haklan VakfıfTİHV) ile
İnsan Haklan Derneği
(İHD)yöneticileri, ayn ayn
yayımladıklan 2 kitapçık
nedeniyle dün Ankara
DevletGüvenlik
Mahkemesi'nde(DGM)
yargjlandılar. TİHVnin 12
Eylül askeri müdahalesinin
14. yıldönümünde
yayımladığı "İşkence
Dosyası" nedeniyle vakıf
başkanı Yavuz Önen ile
Dokümantasyon Merkezi
sorumlusu Fevzi Argun'un
yargılanmalanna dün
başlandı. İHD Başkanı Akın
Birdal. Genel Sekreter
Hüsnü ÖndüJ ile dernek
yöneücisi Sedat Aslantaş,
TİHV yöneticilerinin
ardından DGM'yeçıktılar.
Dava, karann açıklanması
için 12 Ocak 1995 tarihine
ertelendi.
RP, minareye kılıf
arıyor
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - RP Genel Başkanı
Necmettın Erbakan, RP'li
mılletvekillerinin. TBMM
Genel Kurulu'nda. SHP'li
milletvekillerini dövmeleri ile
ilgili olarak "Tahnk vardı"
yorumunu yaparken RP Grup
Başkanvekili Oğuzhan
Asiltürk, "Demek ki
kendilerini tutamadılar"
diyerek arkadaşlannı haklı
çıkarmaya çalıştı. Grubuna
mensup milletvekillerinin
TBMM'de çikardıği olayla
ilgili sorulardan rahatsız
olduğu gözlemlenen Erbakan,
"Biz hiçbır yerde kavgayı
tasvıp etmeyiz. Kimsenin
ölçüyü kaçınp lüzumsuz
tahrik yapmasını da doğru
bulmayız" demekle yetindi.
Gökçek'ten
ekran daveti
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Ankara Büyükşehir
Beledıye Başkanı Meüh
Gökçek, Hürriyet gazetesi
yazarlan Emin Çölaşan ve
Oktay Eksi'yi, kendisine ve
Refah Partisi'ne yönelttikleri
savlarile ilgili olarak
tartışmaya çagırdı. Gökçek,
Çölaşan'a yönelik bir
acıklama yaparak "Bosna-
Hersek ve toplantı hakkında
bana. partıme ve zaman
zaman da bazı medya
mensuplanna devamlı olarak
haksız ve yanlı suçlamalarda
bulundunuz. Bu suçlamalar,
Sayın Oktay Ekşi tarafından
da yapıldı. Ekranda tartışma,
köşe yazısı yazmaya
benzemez. çünkü TV'de
doğrular ve yanhşlar karşılıklı
tartışılır ve halkımız en doğru
karan verir" dedı.
KubHay anıtına
ziyapet
• Haber Merkezi - Atatürkçü
Düşünce Derneği tstanbul
Şubesi Gençlik Komisyonu,
cumhuriyet tarihinin 'ilk
gerici katliamı'nın yaşandığı
fzmir"in Menemen ilçesindeki
Kubilay'ın anıtını ziyaret
edecek. Ziyarette, Türkiye de
bugüne kadar genci
kıyımlarda yaşamını yitiren
devrim şehitleri anılacak.
Menemen deki törene
Atatürkçü Düşünce Derneği
tzmir Şubesi Gençlik
IComisyonu'nun yanı sıra
tzmir Dokuz Eylül ve Ege
Üniversitesi öğrencileri ile
çok sayıda Atatürkçü kuruluş
da katılacak. 22 aralık
perşembe gecesi lstanbul'dan
hareket edecek otobüslerle
Menemen'deki Kubılay
anıtına gitmek isteyenler,
Mecidiyeköy Kültür
Merkezi'ndeki Atatürkçü
Düşünce Derneği Istanbul
Şubesi'nin, 272 62 18 no'lu
telefonlanndan 13.00-17.00
saatleri arası bilgi
alabilecekler.
Demirel'in, görüştüğü Türkeş, 'hükümet yanlısı' tutumunu korudu
Muhalefetin şikâyet tura•Süleyman Demirel ile
görüşen ANAP lideri
Yılmaz, RP lideri
Erbakan ve CHP Genel
Başkanı Deniz Baykal
hükümeti şikâyet ettiler.
MHP Genel Başkanı
Alpaslan Türkeş
hükümet yanlısı
tutumunu korudu.
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su)- Muhalefet partilerinin lider-
leri, Cumhurbaşkanı Süieyman
Demirele. hükümeti "şikâyet"
ettiler. Hükümetin, ekonomı ve
terörle mücadele konusunda ül-
keyi çıkmaza soktuğunu ilen sü-
ren muhalefet liderlen, "hükü-
metin bir an önce değişmesi" is-
temini dile getırdiler. Cumhur-
başkanı Demirel. liderlerin gö-
rüşlenni dinlemekle yetinirken,
Terörle Mücadele Yasası'nda de-
ğişiklik öngören yasa tasansı ile
ilgili gelişmeleri izlediğini ve
"sakınca gördüğü takdirdeonay-
lamayacağını" bıldırdi.
Cumhurbaşkanı Süleyman De- Türkiye hakkındaki olumsuz imajın giderilmesi için. etküi bir tanıüm ve bilgilendirme kampanyasına gerek olduğunu vıırgulayan
mirel. siyasi partı liderlen ile MHPüderi Alpaslan Türkeş, bu göriişlerini Cumhurbaşkanı Siüevman Demirereilettiğini söyledi. (Fotoğraf AA)
1994 yılının son değerlendirme _ "
mesi gerektiğini ilettim" dedi.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal da
göriişmede, hükümetin "yetersizliğini"
dile getirdi. Baykal. terörle mücadelede
önemli yol alınmasına karşın, ülkeyı ku-
şatan olumsuzluklann henüz aşılamadığı-
nı vurgulayarak, bu olumsuzluklan gider-
me sorumluluğunun hükümete aıt oldu-
gunu söyledi. Türkiye'nin,.yaşadığı eko-
nomik sorunları ve uluslararası alanda
itildıği "yalıuzhğT hak etmedığini ifade
eden Baykal. "Türkiye bunlan haketmi-
yor. Hakkımız olanı yeni bir iktidaıia ala-
cağız. Türkiye umutsuz birdönem yaşıyor.
Yeniden um'utlanabilmek için iktidarın
değişmesi gerekiyor" eörüşünü dile getir-
di. Baykal, CHP-SHP bütünleşmesi ko-
nusunda Demirele bilgi verdiğıni belır-
terek, böyle bir oluşumdakı olası sıyasal
turunu, dün ANAP Genel Başkanı Mesut
Yümaz, RP lıden Necmettin Erbakan.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal \e
MHP Genel Başkanı Alpaslan Türkes'le
görüşümü kendilerine ilettim" dedı. De-
mırel'e. "Koalisyon ortakları, memleke-
rin idaresinden çok, birbirlerini idare et-
meyeçaJışryorlar" dediğını de anlatan Yıl-
görüşerek başlattı. llkolarak Yılmaz'ı ka- maz. terörle mücadele yasa tasansına kar-
bul eden Demırel'in keyiflı olduğu göz-
lendi. Demirel, başkentteki kar yağışın-
dan mutluluk duyduğunu ifade ederek,
"Kar, beyaz aitındır. Biraz yağsın; elekt-
rik, buğday her şey buna bağfa. Anadolu
köylüsünün mutluluğudur kar" dedı
Yılmaz ise "Birdegübreleriolsa" şek-
linde hükümete sıtem etmekten gen kal-
madı.
Geziler hakkında bilgi
Görüşme sonrası bir basın toplantısı
düzenleyen Yılmaz, Cumhurbaşkanı De-
mirel'in islam Konferansı Örgütü (İK.Ö)
ve Portekiz gezileri hakkında bilgi verdı-
ğini, karşılıklı olarak da terör tehdidınin
ülkenin en önemli sorunu olduğu konu-
sunda göniş bırliğıne vardıklannı belırte-
rek. "Bu tehdidin gideriunesinde kötü yö-
netimin önemli bir handikapoluşturdıiğu
şı çrkış gerekçelerinı de anlattığını vurgu-
ladı.
Yılmaz. Cumhurbaşkanı Demırel'in te-
rörle mücadele yasa tasansı konusunda-
ki tutumunun sorulması iizenne de. "Sa-
yın Cumhurbaşkanı böyle bir kanun de-
ğişikliğinin Meclis'ten çıkması halinde son
derece dikkatli etrafiı inceleyip, sakınca
tespit ederierse, onay lamayacaklannı ifa-
de ettiler" dıye konuştu Yılmaz, göriiş-
mede Türkıve-gümrük bırlığı ılışkılerı-
nın çıkmaza gırmesı konusunda da kısa-
ca konuştuklannı vurgulayarak, "Sayın
Cumhurbaşkanı. konunun Türk kamu-
oyunda abartılarak takdim edildiği görü-
şünü ifade ettiler" dedı.
Başbakan Tansu Çiller'ın gümriik bir-
liğıne gınş sürecı ile ilgili uygulamalan
ve Yunanıstan'a vönelık "Düşmanlığı-
mızdan korksunlar" yönündeki çıkışını
da eleştiren Yılmaz, "Bu çıkış, dış politi-
ka, Türk-Yunan ilişkileri açısından bir an-
lam ifade etmez. Ancak iç politikaya bir
mcsaj niteliginde olahilir. Bu acıklama,
Türk-Vunan ilişkilerini etkilemez" görü-
şünü savundu.
Demirel daha sonra, RP liden Erba-
kan "ı kabul ederek yaklaşık 1 saat görüş-
tü. Erbakan görüşme sonrası yaptığı açık-
lamada. hükümetin, ülkeyi "karayaoturt-
tuğu" yönündeki görüşlerini, ara seçi-
mın şart olduğunu ilettiğini söyledi.
Baykai: L'mut için yeni iktidar
Erbakan, terörle mücadele yasa tasan-
sı konusundakı görüşlenni de Demirel e
anlattığını bıldirirken, hükümetin halkı
susrurmak ıçın "faşist yöntemJere" baş-
\urdugunu ve terörle mücadele yasa ta-
sansınin da bu amaca hizmet etmek için
çıkanlmak ıstendığını ılen sürdü Erba-
kan. "Sayın Cumhurbaşkanı'na. Türki-
ye'nin haîkıezen bunahan bir noktaya gel-
diğini. bunun bö> k de\am edemeyecegi-
ni ve demokratik yoüardan halka gidil-
gelişmelere ilişkin görüşlerini de aktardı-
ğını vurguladı.
MHP Genel Başkanı Alpaslan Türkeş
ıse DEPdavasımn sonuçlan ile ilgili Av-
rupa'nın Türkiye aleyhıne aldığı tutumu
eleştırdiğıni bildirdi.
Solfigüranolarak kalamaz
CHP Genel Başkan Yardımcısı Cem, 1980'ler ve 1990'lann solun kayıp yılları olduğunu
söyleyerek 'Bütünleşen solun misyonu, geçerlilikteki düzeni değiştirmektir' dedi
IŞIK KANSU
ANKARA - CHP Genel Baş-
kan Yardımcısı ismailCem. Tür-
kiye'nin siyaset sahnesinde so-
lun etkisiz bir figüran olmasını
ve böyle kalmasını kabul etme-
diklerıni bıldırdi.
Bütünleşmenin kendi başına
bir amaç değil, araç olduğunun
bilıncınde olunması gerektiğini
aktaran Cem. bütünleşmenin
amaç olarak görülmesi halinde.
o zaman, matematiksel çokluk-
tan medet umar duruma düşüle-
ceğini kaydetti. Cem. solun bü-
tünleşmesinin, salt bir "CHPar-
tı SHP" denkleminin çok ötesin-
de bir anlam tasıması gerektiği-
ni aktardı ve Türkiyede "solun
yeniden doğuşu"nun gerçekleşti-
rilmesi gerektiğini ifade etti
"Sağjaşan ve sığlaşan bir Türki-
ye'nin ortamında olunduğuna"
işaret eden Cem. 1980'ler ve
1990'lann solun kayıp yıllan ol-
duğunu vurguladı. Cem, şöyle
konuştu:
"Bütünleşen solun misyonu,
gecerttlikteki düzeni değiştirmek-
tir. Temel \öntem; sosyal demok-
rasinin, sağa özenerek, sağla ben-
zeşerek değil,kendi sol ve demok-
rat özü doğruKusunda kendini
yenilemesi ve Türkiye'yi yenileş-
tirmesidir.
Bütünleşen sol, kimliği ve
önerilenyle. sembolleri ve siya-
setleriyle, Türkiye'nin çağa açı-
lan, Türkiye'nin geleceğe dönük
yüzü. umudu olmalıdır. Türki-
ye'nin ve solun temel değerleri-
ni sadece korumakla değil, aynı
zamanda geliştirmekle kendını
yükümlü görmelidir. Sol, kendi-
ni yenileyebilmeli ve aşabilmeli-
dir. Bunun yöntemi, sosyal de-
mokrasinin temel ilkelerinı ay-
nen korurken; "eşitlik. özgürlük,
dayanışma. sorumluluk. akılcı-
lık, adalet ve verimlilik duyarlı-
ğı olan ekonomik gelişme" gibi
temel tercihlerine aynen sahip çı-
karken bunlan hayata geçirecek
yöntemlerini yenileştirmek, tek-
nolojiye ve çağa uyarlamaktır.
Bütünleşen sol kendini yenileye-
rek, Türkiye'yi yenileştirmeüdir.
Bu hağtamda.cumhuriyerimizin
temeilerini oluşturan de\ rimleri,
laiklik, çağdaşlık, bütünlük anla-
yışlannı starik bir korumacılı-
ğın' ötesinde düşünmek, onlan
güçlendirmek ve geliştirnıek. bü-
tünleşen solun önde gelen göre> i-
dir. Türkiye'nin, tüm çağdaş bi-
rikimlerini, demokrasi ve insan
haklan ekseninde bir çağdaş ço-
ğunluğa dönüştürecek politika-
ları sol önermelidir. Toplumun
önüne yeni bir ufuk açabümeli-
dir."
• CHP Genel
Başkan Yardımcısı
Ismail Cem,
"Bütünleşmiş solun
ister kolisyonda
bulunsun ister
bulunmasın, ilk
yapması gereken,
Türkiye'de 'temiz
eller operasyonunu'
başlatmaktır.
Bunun; devlet,
hükümet, siyaset ve
ticaret düzeyindeki
projelerinin, yasa
önerilerinin
hazırlanarak büyük
bir kampanya ile
topluma
sunulmasıdır" dedi.
Cem, solun
bütünleşmesinin,
salt bir "CHP artı
SHP" denkleminin
çok ötesinde bir
anlam tasıması
gerektiğini aktardı
ve Türkiye'de
'solun yeniden
doğuşunu"nun
gerçekleştirilmesi
gerektiğini söyledi.
Aynen Batı emperyalizmine
karşı savaş meydanlanndan çı-
kıp gelen cumhuriyet öncüleri-
nın, Batı'nın temsil ettiği uygar-
lığın doğru özelliklerini Türki-
ye'de gerçekleştirmek ışlevini
üstlenmeleri gibi günümüz Tür-
kiyesi'nin de. "ulusal" ve "e\-
renserarasındayenı ve ileri sen-
tezler kurabılmesini isteyen
Cem, şöyle devam etti:
"Bütünleşmiş solun ister kolis-
yonda bulunsun ister bulunma-
sın, ilk yapması gereken, Türki-
ye'de'temız eller operasyonunu'
başlatmaktır. Bunun; devlet, hü-
kümet, siyaset ve ticaret dü/eyin-
deki projelerinin, yasa önerileri-
nin hazırlanarak büyük bir kam-
panya ile topluma sunulmasıdır."
CHP ya da SHP'nın genel baş-
kanlannın. bütünleşen solun ge-
nel başkanı olabileceklerini ak-
taran Cem. "Her üyeye tanınan
bir hakkın, genel başkan olarak
sola en zor hizmetleri vermiş ar-
kadaşlanmızdan sakınılması gi-
bi bir düşüncenin içinde olma-
malıyız"dedı. Cem. bütünleşen
solun genel başkanlığına adaylı-
ğını koyup koymayacağına iliş-
kin soruya. "Bunu değeriendir-
mek için henüz erken olduğu ka-
naatindeyim. Önümü/deki gun-
dem, 24 aralık kurultaylandır"
karşılıgını verdı. Cem. bütünle-
şen solun amacını da şöyle ta-
nımladı:
'Yeniden yapılanmalı'
"Türk solu. yannı olmayan se-
çün başanlanna, kısacık "bir sü-
re panldadıktan sonra batıveren
güneşlere bizi alıştırdı. Bunlar-
dan hafizalanmızda kalan, kök-
lü bir iktidarsı/hk duy gusu ve yi-
tirümiş fırsatlann tath-acı anıia-
n oldu. 1974'ün, 1978*in yanm
kalmış deney lerini, 1991 "in hede-
finden sapan koalisyon ortaklığı-
nı tekrartamaya ve topluma tek-
raıiatmaya hakkımız yok. Tür-
kiye'nin siyaset sahnesinde solun
etkisiz bir figüran olmasını ve
böyle kalmasını kabul etmiyoruz.
Amaç, yeni bir ivmeyi sola kazan-
dırmak, toplumda yeni bir rüz-
gâr estirmektir. Amaç, Türki-
ye'de solu ve sosyal demokrashi
kendi ideolojisi ekseninde yeni-
den tarif etmek ve yeniden yapı-
landırmaktır."
Karayalçın 'dan 'şarûı onay' kulisi
TÜREY KÖSE
ANKARA - SHP ve CHP liderlerinin
onayladıgı bütünleşme protokolünün
onaya sunulacağı 24 aralık kurultaylan
yaklaşırken, SHP kurultayından proto-
kole "şartn onay" çıkması olasılığına kar-
şı. muhalifier, SHP Genel Başkanı Mu-
rat Karavalçın'ı imzasına sadık olmaya
çağırdı. SHP Grup Başkanı Seyfi Oktay.
"tmzalanan protokole sadık olmak zo-
rundayız" derken. eski Bayındırlık Ba-
kanı Onur Kumbaraabaşı, "Şarth onay.
dolayiı oiarak, birieşmeyi istemiyoruz.an-
lamma gelir. Kuruftaydan böyle bir karar
çıkması, genel başkana karşı bir tavır ola-
rak değeriendirilir ve imzaladıgı proto-
kolün onaylanmaması nedeniyle genel
başkanuı istifasını gerektirir" dedı.
Birlik kurultaylan öncesınde son haf-
taya girilirken. kulisler de yoğunlaştı.
SHP ve CHP temsilcilerinden oluşan bir
komisyon, iki liderin imzaladıgı protoko-
lün nasıl yaşama geçırileceğine ilışkın
bir uygulama protokolü hazırlarken. Ka-
rayalçın'ın yakın çevresi de SHP kurul-
tayından "şartü onay" çıkması için kol-
lan sıvadı. Karayalçın'ın danışmanı Sü-
leyman Genç, özel bir büroda, kurultay-
da CHP'nın delege sayısının SHP'ye
eşıtlenmesıne karşı çıkılması ve "Bizde-
lege eşitlenmesinden seçilmiş, hukuksal
delegeyi anlıyoruz" karannın oluşması
için çalışmalarını sürdürüyor. Karayal-
çın'ın >akın çevresınde. "Kurultaydan
şarth onay çıkar ve CHP de bunu kabul
ederse, mesele yok. Ama CHP kabul et-
mezse, olağanüsrü seçimli kunıltaya gidi-
lir. AyTKa, parti meclisinden (PM) çok is-
tifa oldu, hep yedekler geldL PM de seçim-
le yenilenebilir" görüşü dile getırildi.
Karayalçın'ın yakın çevresi kurultay-
dan "şartlı onay" karan çıkması için ça-
ba gösterirken. parti içi muhalefetin tem-
sılcileri ise Karayalçın'ı imzasına sadık
olmaya çagırdı. SHP Grup Başkanı Sey-
fi Oktay. "İki genel başkan protokolü im-
zaladı. Şimdi bundan geri adım ahlmaz.
Kunıltayın da aksi yönde karar vereceği-
ni sanmıyorum" dedı
Eskı Bayındırlık Bakanı Onur Kum-
baracıbaşı da Cumhurivefın bu yöndeki
sorulanna. "Verümiş sözler var. Ö sözle-
ri \erip, protokole imza atıldıktan sonra
geriye dönüş çirkin olur. Şartlı onay, do-
laylı olarak,birieşmeyi istemiyoruz, anla-
mına gelir. Kurultayın böyle bir tavır al-
ması, genel başkana karşı bir tavır olarak
değeriendirilmeli. Eğer kurultay, genel
başkanın imzaladıgı protokolü onayla-
mazsa, bu, genel başkanın istifasını ge-
rektirir" yanıtını verdi. 24 aralık günü
SHP kurultayı Ankara Yükseliş Kole-
ji'nde. CHP kurultayı da Altınpark'ta ya-
pılacak. Kurultay hazırlıklan yürütülür-
ken. SHP kurultayının Karayalçın'ın
konuşmasının ardından, basına kapatıl-
ması bekleniyor
POLITIKA GUNLUGU
•••
HİKMET ÇETİNKAYA
Karayobaz Çeteleri
Kanlı mı gelecekler yoksa kansız mı?
Nasıl geleceklerinin ilk işaretini, aslında MeJih Gökçek,
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı seçıldiğı gün göster-
mişti; ama önceki gün TBMM Araştırma Komisyonu Baş-
kanvekili Mustafa Kul'a küfür edip saldırmalarıyla 'kanlı'
geleceklerini bir kez daha kanıtladılar...
SHP'li Mustafa Kul, TBMM çatısı altında niçin saldınsı-
na uğradı RP'lilerin?
RP lideri Necmettin Erbakan'ın malvarlığı ve Bosna
paraları konusunda gizli noktaları aydınlattığı için.
SHP Milletvekili Mustafa Kul'a soruyoruz:
"RP'liler meclıste size niye saldırdılar?"
Yanıt:
"Panik içindeler, çünkü suçlular..." —
Milyonlarca yurttaşımızın televizyondan canlı olarak iz-
lediğı bu zorbalık, Refah Partisi'nin ve yandaşlarının 'de-
mokrasi maskesiyle' neler yapmak istediklerinin en somut
örneğiydi...
Türkiye'yi ortaçağın karanlığına götürmek isteyen kara-
yobaz çeteleri; Sıvas'ta, onlarca aydını Madımak Oteli'nde
diri diri yakmadan önce de aynı zorbalığı sergilememişler
miydi? Aziz Nesin. yanan Madımak Oteli'nden itfaiye mer-
diveniyle aşağıya indirilirken RP'li bıryobaz tarafından tek-
melenmemiş miydi?
Bunların hepsi gözü dönmüş yobaz sürüleri ve kan içi-
ci çağdışı yaratıklardır. Bunların hepsi dini sıyasal ve tica-
ret aracı olarak gören, para için her şeyi yapan aşağılıklar-
dır.
Her türlü üçkâğıt, dalavere karayobazların kimliğinde
buluşur.
Kurban denlerinden trilyonları vuranlar bunlardır, devle-
te vergi ödemeyen, Türk Hava Kurumu'na 'terörist' diyen-
ler de yine bunlardır.
• • •
SHP'li Mustafa Kul, Dışişleri Bakanı Murat Karayal-
çın a dört soru yöneltmek istiyor. Oturumu yöneten Ka-
mer Genç, "Buyurun efendim" deyip Kul'a söz veriyor.
Mustafa Kul: "Bosna-Hersek'egönderilenyardımlarko-
nusunda..."
RP'liler sıra kapaklanna vurmaya başlıyorlar...
RP'li Hüseyin Erdal:
"Bu adam ne konuşuyor şimdi..."
Amaç, Mustafa Kul'a soru sordurmamak...
HBB televizyonunda 'alavere dalavere' yapıp milletin
gözünü boyamaya çalışan RP'liler, sıkışınca saldırıya ge-
çıyorlar Meclis'te.
Mustafa Kul, soruyu hükümete soruyor, RP'liler engel-
lemeye çalışıyor.
SHP'li Mehmet Kahraman söze gırıyor:
"Sayın Başkan, sorular RP'lileriilgilendirmez. Hüküme-
ti ilgilendirir, muhalefeti ne ilgılendirirki..."
RP'liler Kul'u konuşturmamak için sıra kapaklanna ye-
niden vurmaya başlıyor...
RP'li Bahattin Elçi:
"Milletin parasını yiyen namussuzdur..."
Mustafa Kul:
"Sayın Başkanım, Freıburg Savcısı Peter Fluck, ken-
disindeki bilgi ve belgeleh, Türkiye'de verebıleceği bir
yetkılibulamadığınıifadeediyor... Budosyaların, Freiburg
Savcısı tarafından Dışişleri Bakanlığı'na gönderildiği bir-
kaç gun önceki gazetelerde yazıldı..."
RP'liler iyice öfkeleniyor.
Lütfü Esengün (RP):
v
'
"Sen utanmıyor musun..."
RP'liler kürsüye yürüyor ve Mustafa Kul'a saldırıyor...
• • •
TBMM çatısı altında SHP'li Mustafa Kul'a yapılan saldı-
nyı, ANAP ve DYP içindekı hem demokrat hem liberal, hem
de şeriatçı milletvekilleri, acaba nasıl değerlendirdiler?
Son günlerde TV ekranlannda görmeye alıştığımız
ANAP'lı Ortan Sunguriu, Eyüp Aşık ve Hasan Korkmaz-
can; DYP'Iİ Ismail Amasyalı ve Ismail Köse'nin 'dınciör-
gütlere' bakış açıları nedir, RP'yi nasıl görüyorlar?
Bu soruların yanıtı aslında ortada:
"Yok birbırimizden farkımız, ancak biz başka marka-
yız..."
Terörle mücadele yasa tasarısında aldıkları tavır ortada.
ANAP ve DYP'rrin özellikle kentlerde oy yitirdikleri de or-
tada.
Neden dersiniz?
Liberal ve demokrat kimlikle kamuoyunun karşısına çı-
kan zat-ı muhteremler, tıpkı Refah Partısi gibi bir çizgiye
kayıyorlar. RP'liler ise daha çağdaş bir kimlikle hem dinci
kesime hem de dört yılda bir sandığa gitmeyı demokrasi
zanneden ideolojisız yığınlara mesaj iletiyorlar.
Özetlersek sapla saman birbirine karışıyor...
İdeolojisi olmayan siyasal partiler yitip gider...
ANAP ve DYP de böyle iki parti...
RP ve DSP yükseliyor. SHP battıkça batıyor; ANAP ve
DYP eriyor...
Televizyon ekranında çağdışı görüntüler çiziyor ANAP ve
DYPsözcüleri...
Nurcular, Fethullahçılar, Süleymancılar, Nakşıbendiler,
giderek ANAP ve DYP'yi kendi çizgilerine çekiyorlar...
Nakşiler, tarikatçıdır...
Nurcular, Süleymancılar ve Fethullahçılar nedir?
Onlar da tarikat olmadığına göre dinci örgütlerdir...
Laik demokratik Türkiye Cumhuriyeti, karayobaz çete-
lerine mi teslim edilecektir? ANAP ve DYP, bu örgütlerin
denetimine mi girecektir?
Tansu Çiller bugün var, yarın yoktur. Mesut Yılmaz ıse
bugün de vardır, yann da var olacaktır.
Acaba Sayın Yılmaz ne düşünüyor?
Okuriara not: Diyarbakır Birlik üsesi bir kitap kampan-
yası açtı. Onlara kitap gönderir misiniz? işte adresi: Birlik
üsesi Müdürlüğü/DİYARBAKIR.
Basına haber verilmedi
Ayaz <dan sessiz sedasız
imam-hatip açılışı
EMİNE KAPLAN
ANKARA-Milli Eğitim Ba-
kanlığı, Ankara Merkez İmam-
Hatıp Lisesi ek binası ve kafe-
teryasının açılışını. sessiz seda-
sız bir törenle gerçekleştirdi.
Törene Milli Eğitim Bakanı
Nevzat Ayaz ve çok sayıda ba-
kanlık bürokratı katılırken, ba-
sın ve yayın organlanna haber
verilmemesi dikkat çekti.
Ankara Merkez İmam-Hatip
Lisesi 'nin pansiyondanokul bi-
nasına dönüştürülen 32 derslik-
li ek binası ile kafeteryası, Mil-
li Eğitim Bakanı Nevzat
Ayaz'ın da katıldığı törenle hız-
meteaçıldı. Bakan Ayaz. imam-
hatip lisesi ögrencılerıne, "Siz-
ler Türkive'nin yannlarını ha-
zırlayan Âtatürk'ün emanet et-
tiği türkiyt'vi çağdaş uygariık
düzeyinin üzerineçıkaracak ne-
sillersiniz"diye seslendi.
Ayaz, meslek liselerine bü-
yük önem verdiklerine dikkat
çekerek. imam-hatip liselerinin
de meslek lıselen arasında yer
aldığını anımsattı. İmam-hatip
lisesi sayısının 390'lara ulaştığı-
nı. öğrenci sayısının da 480 bin
olduğunu belirten Ayaz, şunla-
n söyledi: "İmam-hatipBseleri-
nin yannımızın teminatı olan
Türk gençliği içerisinde önemli
bir yeri vardır. Sizler, Türkiye
Cumhuriyeti'ni büyük önder
Âtatürk'ün gösterdiği istika-
mette çağdaş uygariık düzeyi-
nin üzerine çıkarma mücadele-
si vereceksiniz."
Törene. Müsteşar Bener Cor-
dan. müsteşar yardımcılan ve
çok sayıda bakanlık bürokratı
katıldı.