07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 ARALIK 1994 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER AnadoHı'da büyükbasarüar • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Anadolu'da. Cumhuriyet'in kurulduğu yıldan bu yana. büyük bir ulaşım ağının yaratıldığıni, enerji veinşaat alanında büyük başanlar gerçekleştırildiğini vurgulayarak, "Bu başanda» Türk inşaat mühendislerinin özel bir pa yı vardır" dedi. Çumhurbaşkaru Demirel, İnşaat Mühendisleri Haftası'nın başlaması dolayısıyla diin yayımladığı mesajda, "Türk insanını uygar bir hayata kavuşturmanın sancısını yüreğinde hissedegelmiş inşaat mühendislerimizin bundan sonra da üzerlerine düşeni layıkıyla yapacaklanna ınanam tamdır'"dedi. İnsan haklan yayınları DGM'de • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye İnsan Haklan VakfıfTİHV) ile İnsan Haklan Derneği (İHD)yöneticileri, ayn ayn yayımladıklan 2 kitapçık nedeniyle dün Ankara DevletGüvenlik Mahkemesi'nde(DGM) yargjlandılar. TİHVnin 12 Eylül askeri müdahalesinin 14. yıldönümünde yayımladığı "İşkence Dosyası" nedeniyle vakıf başkanı Yavuz Önen ile Dokümantasyon Merkezi sorumlusu Fevzi Argun'un yargılanmalanna dün başlandı. İHD Başkanı Akın Birdal. Genel Sekreter Hüsnü ÖndüJ ile dernek yöneücisi Sedat Aslantaş, TİHV yöneticilerinin ardından DGM'yeçıktılar. Dava, karann açıklanması için 12 Ocak 1995 tarihine ertelendi. RP, minareye kılıf arıyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - RP Genel Başkanı Necmettın Erbakan, RP'li mılletvekillerinin. TBMM Genel Kurulu'nda. SHP'li milletvekillerini dövmeleri ile ilgili olarak "Tahnk vardı" yorumunu yaparken RP Grup Başkanvekili Oğuzhan Asiltürk, "Demek ki kendilerini tutamadılar" diyerek arkadaşlannı haklı çıkarmaya çalıştı. Grubuna mensup milletvekillerinin TBMM'de çikardıği olayla ilgili sorulardan rahatsız olduğu gözlemlenen Erbakan, "Biz hiçbır yerde kavgayı tasvıp etmeyiz. Kimsenin ölçüyü kaçınp lüzumsuz tahrik yapmasını da doğru bulmayız" demekle yetindi. Gökçek'ten ekran daveti • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Ankara Büyükşehir Beledıye Başkanı Meüh Gökçek, Hürriyet gazetesi yazarlan Emin Çölaşan ve Oktay Eksi'yi, kendisine ve Refah Partisi'ne yönelttikleri savlarile ilgili olarak tartışmaya çagırdı. Gökçek, Çölaşan'a yönelik bir acıklama yaparak "Bosna- Hersek ve toplantı hakkında bana. partıme ve zaman zaman da bazı medya mensuplanna devamlı olarak haksız ve yanlı suçlamalarda bulundunuz. Bu suçlamalar, Sayın Oktay Ekşi tarafından da yapıldı. Ekranda tartışma, köşe yazısı yazmaya benzemez. çünkü TV'de doğrular ve yanhşlar karşılıklı tartışılır ve halkımız en doğru karan verir" dedı. KubHay anıtına ziyapet • Haber Merkezi - Atatürkçü Düşünce Derneği tstanbul Şubesi Gençlik Komisyonu, cumhuriyet tarihinin 'ilk gerici katliamı'nın yaşandığı fzmir"in Menemen ilçesindeki Kubilay'ın anıtını ziyaret edecek. Ziyarette, Türkiye de bugüne kadar genci kıyımlarda yaşamını yitiren devrim şehitleri anılacak. Menemen deki törene Atatürkçü Düşünce Derneği tzmir Şubesi Gençlik IComisyonu'nun yanı sıra tzmir Dokuz Eylül ve Ege Üniversitesi öğrencileri ile çok sayıda Atatürkçü kuruluş da katılacak. 22 aralık perşembe gecesi lstanbul'dan hareket edecek otobüslerle Menemen'deki Kubılay anıtına gitmek isteyenler, Mecidiyeköy Kültür Merkezi'ndeki Atatürkçü Düşünce Derneği Istanbul Şubesi'nin, 272 62 18 no'lu telefonlanndan 13.00-17.00 saatleri arası bilgi alabilecekler. Demirel'in, görüştüğü Türkeş, 'hükümet yanlısı' tutumunu korudu Muhalefetin şikâyet tura•Süleyman Demirel ile görüşen ANAP lideri Yılmaz, RP lideri Erbakan ve CHP Genel Başkanı Deniz Baykal hükümeti şikâyet ettiler. MHP Genel Başkanı Alpaslan Türkeş hükümet yanlısı tutumunu korudu. ANKARA (Cumhuriyet Büro- su)- Muhalefet partilerinin lider- leri, Cumhurbaşkanı Süieyman Demirele. hükümeti "şikâyet" ettiler. Hükümetin, ekonomı ve terörle mücadele konusunda ül- keyi çıkmaza soktuğunu ilen sü- ren muhalefet liderlen, "hükü- metin bir an önce değişmesi" is- temini dile getırdiler. Cumhur- başkanı Demirel. liderlerin gö- rüşlenni dinlemekle yetinirken, Terörle Mücadele Yasası'nda de- ğişiklik öngören yasa tasansı ile ilgili gelişmeleri izlediğini ve "sakınca gördüğü takdirdeonay- lamayacağını" bıldırdi. Cumhurbaşkanı Süleyman De- Türkiye hakkındaki olumsuz imajın giderilmesi için. etküi bir tanıüm ve bilgilendirme kampanyasına gerek olduğunu vıırgulayan mirel. siyasi partı liderlen ile MHPüderi Alpaslan Türkeş, bu göriişlerini Cumhurbaşkanı Siüevman Demirereilettiğini söyledi. (Fotoğraf AA) 1994 yılının son değerlendirme _ " mesi gerektiğini ilettim" dedi. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal da göriişmede, hükümetin "yetersizliğini" dile getirdi. Baykal. terörle mücadelede önemli yol alınmasına karşın, ülkeyı ku- şatan olumsuzluklann henüz aşılamadığı- nı vurgulayarak, bu olumsuzluklan gider- me sorumluluğunun hükümete aıt oldu- gunu söyledi. Türkiye'nin,.yaşadığı eko- nomik sorunları ve uluslararası alanda itildıği "yalıuzhğT hak etmedığini ifade eden Baykal. "Türkiye bunlan haketmi- yor. Hakkımız olanı yeni bir iktidaıia ala- cağız. Türkiye umutsuz birdönem yaşıyor. Yeniden um'utlanabilmek için iktidarın değişmesi gerekiyor" eörüşünü dile getir- di. Baykal, CHP-SHP bütünleşmesi ko- nusunda Demirele bilgi verdiğıni belır- terek, böyle bir oluşumdakı olası sıyasal turunu, dün ANAP Genel Başkanı Mesut Yümaz, RP lıden Necmettin Erbakan. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal \e MHP Genel Başkanı Alpaslan Türkes'le görüşümü kendilerine ilettim" dedı. De- mırel'e. "Koalisyon ortakları, memleke- rin idaresinden çok, birbirlerini idare et- meyeçaJışryorlar" dediğını de anlatan Yıl- görüşerek başlattı. llkolarak Yılmaz'ı ka- maz. terörle mücadele yasa tasansına kar- bul eden Demırel'in keyiflı olduğu göz- lendi. Demirel, başkentteki kar yağışın- dan mutluluk duyduğunu ifade ederek, "Kar, beyaz aitındır. Biraz yağsın; elekt- rik, buğday her şey buna bağfa. Anadolu köylüsünün mutluluğudur kar" dedı Yılmaz ise "Birdegübreleriolsa" şek- linde hükümete sıtem etmekten gen kal- madı. Geziler hakkında bilgi Görüşme sonrası bir basın toplantısı düzenleyen Yılmaz, Cumhurbaşkanı De- mirel'in islam Konferansı Örgütü (İK.Ö) ve Portekiz gezileri hakkında bilgi verdı- ğini, karşılıklı olarak da terör tehdidınin ülkenin en önemli sorunu olduğu konu- sunda göniş bırliğıne vardıklannı belırte- rek. "Bu tehdidin gideriunesinde kötü yö- netimin önemli bir handikapoluşturdıiğu şı çrkış gerekçelerinı de anlattığını vurgu- ladı. Yılmaz. Cumhurbaşkanı Demırel'in te- rörle mücadele yasa tasansı konusunda- ki tutumunun sorulması iizenne de. "Sa- yın Cumhurbaşkanı böyle bir kanun de- ğişikliğinin Meclis'ten çıkması halinde son derece dikkatli etrafiı inceleyip, sakınca tespit ederierse, onay lamayacaklannı ifa- de ettiler" dıye konuştu Yılmaz, göriiş- mede Türkıve-gümrük bırlığı ılışkılerı- nın çıkmaza gırmesı konusunda da kısa- ca konuştuklannı vurgulayarak, "Sayın Cumhurbaşkanı. konunun Türk kamu- oyunda abartılarak takdim edildiği görü- şünü ifade ettiler" dedı. Başbakan Tansu Çiller'ın gümriik bir- liğıne gınş sürecı ile ilgili uygulamalan ve Yunanıstan'a vönelık "Düşmanlığı- mızdan korksunlar" yönündeki çıkışını da eleştiren Yılmaz, "Bu çıkış, dış politi- ka, Türk-Yunan ilişkileri açısından bir an- lam ifade etmez. Ancak iç politikaya bir mcsaj niteliginde olahilir. Bu acıklama, Türk-Vunan ilişkilerini etkilemez" görü- şünü savundu. Demirel daha sonra, RP liden Erba- kan "ı kabul ederek yaklaşık 1 saat görüş- tü. Erbakan görüşme sonrası yaptığı açık- lamada. hükümetin, ülkeyi "karayaoturt- tuğu" yönündeki görüşlerini, ara seçi- mın şart olduğunu ilettiğini söyledi. Baykai: L'mut için yeni iktidar Erbakan, terörle mücadele yasa tasan- sı konusundakı görüşlenni de Demirel e anlattığını bıldirirken, hükümetin halkı susrurmak ıçın "faşist yöntemJere" baş- \urdugunu ve terörle mücadele yasa ta- sansınin da bu amaca hizmet etmek için çıkanlmak ıstendığını ılen sürdü Erba- kan. "Sayın Cumhurbaşkanı'na. Türki- ye'nin haîkıezen bunahan bir noktaya gel- diğini. bunun bö> k de\am edemeyecegi- ni ve demokratik yoüardan halka gidil- gelişmelere ilişkin görüşlerini de aktardı- ğını vurguladı. MHP Genel Başkanı Alpaslan Türkeş ıse DEPdavasımn sonuçlan ile ilgili Av- rupa'nın Türkiye aleyhıne aldığı tutumu eleştırdiğıni bildirdi. Solfigüranolarak kalamaz CHP Genel Başkan Yardımcısı Cem, 1980'ler ve 1990'lann solun kayıp yılları olduğunu söyleyerek 'Bütünleşen solun misyonu, geçerlilikteki düzeni değiştirmektir' dedi IŞIK KANSU ANKARA - CHP Genel Baş- kan Yardımcısı ismailCem. Tür- kiye'nin siyaset sahnesinde so- lun etkisiz bir figüran olmasını ve böyle kalmasını kabul etme- diklerıni bıldırdi. Bütünleşmenin kendi başına bir amaç değil, araç olduğunun bilıncınde olunması gerektiğini aktaran Cem. bütünleşmenin amaç olarak görülmesi halinde. o zaman, matematiksel çokluk- tan medet umar duruma düşüle- ceğini kaydetti. Cem. solun bü- tünleşmesinin, salt bir "CHPar- tı SHP" denkleminin çok ötesin- de bir anlam tasıması gerektiği- ni aktardı ve Türkiyede "solun yeniden doğuşu"nun gerçekleşti- rilmesi gerektiğini ifade etti "Sağjaşan ve sığlaşan bir Türki- ye'nin ortamında olunduğuna" işaret eden Cem. 1980'ler ve 1990'lann solun kayıp yıllan ol- duğunu vurguladı. Cem, şöyle konuştu: "Bütünleşen solun misyonu, gecerttlikteki düzeni değiştirmek- tir. Temel \öntem; sosyal demok- rasinin, sağa özenerek, sağla ben- zeşerek değil,kendi sol ve demok- rat özü doğruKusunda kendini yenilemesi ve Türkiye'yi yenileş- tirmesidir. Bütünleşen sol, kimliği ve önerilenyle. sembolleri ve siya- setleriyle, Türkiye'nin çağa açı- lan, Türkiye'nin geleceğe dönük yüzü. umudu olmalıdır. Türki- ye'nin ve solun temel değerleri- ni sadece korumakla değil, aynı zamanda geliştirmekle kendını yükümlü görmelidir. Sol, kendi- ni yenileyebilmeli ve aşabilmeli- dir. Bunun yöntemi, sosyal de- mokrasinin temel ilkelerinı ay- nen korurken; "eşitlik. özgürlük, dayanışma. sorumluluk. akılcı- lık, adalet ve verimlilik duyarlı- ğı olan ekonomik gelişme" gibi temel tercihlerine aynen sahip çı- karken bunlan hayata geçirecek yöntemlerini yenileştirmek, tek- nolojiye ve çağa uyarlamaktır. Bütünleşen sol kendini yenileye- rek, Türkiye'yi yenileştirmeüdir. Bu hağtamda.cumhuriyerimizin temeilerini oluşturan de\ rimleri, laiklik, çağdaşlık, bütünlük anla- yışlannı starik bir korumacılı- ğın' ötesinde düşünmek, onlan güçlendirmek ve geliştirnıek. bü- tünleşen solun önde gelen göre> i- dir. Türkiye'nin, tüm çağdaş bi- rikimlerini, demokrasi ve insan haklan ekseninde bir çağdaş ço- ğunluğa dönüştürecek politika- ları sol önermelidir. Toplumun önüne yeni bir ufuk açabümeli- dir." • CHP Genel Başkan Yardımcısı Ismail Cem, "Bütünleşmiş solun ister kolisyonda bulunsun ister bulunmasın, ilk yapması gereken, Türkiye'de 'temiz eller operasyonunu' başlatmaktır. Bunun; devlet, hükümet, siyaset ve ticaret düzeyindeki projelerinin, yasa önerilerinin hazırlanarak büyük bir kampanya ile topluma sunulmasıdır" dedi. Cem, solun bütünleşmesinin, salt bir "CHP artı SHP" denkleminin çok ötesinde bir anlam tasıması gerektiğini aktardı ve Türkiye'de 'solun yeniden doğuşunu"nun gerçekleştirilmesi gerektiğini söyledi. Aynen Batı emperyalizmine karşı savaş meydanlanndan çı- kıp gelen cumhuriyet öncüleri- nın, Batı'nın temsil ettiği uygar- lığın doğru özelliklerini Türki- ye'de gerçekleştirmek ışlevini üstlenmeleri gibi günümüz Tür- kiyesi'nin de. "ulusal" ve "e\- renserarasındayenı ve ileri sen- tezler kurabılmesini isteyen Cem, şöyle devam etti: "Bütünleşmiş solun ister kolis- yonda bulunsun ister bulunma- sın, ilk yapması gereken, Türki- ye'de'temız eller operasyonunu' başlatmaktır. Bunun; devlet, hü- kümet, siyaset ve ticaret dü/eyin- deki projelerinin, yasa önerileri- nin hazırlanarak büyük bir kam- panya ile topluma sunulmasıdır." CHP ya da SHP'nın genel baş- kanlannın. bütünleşen solun ge- nel başkanı olabileceklerini ak- taran Cem. "Her üyeye tanınan bir hakkın, genel başkan olarak sola en zor hizmetleri vermiş ar- kadaşlanmızdan sakınılması gi- bi bir düşüncenin içinde olma- malıyız"dedı. Cem. bütünleşen solun genel başkanlığına adaylı- ğını koyup koymayacağına iliş- kin soruya. "Bunu değeriendir- mek için henüz erken olduğu ka- naatindeyim. Önümü/deki gun- dem, 24 aralık kurultaylandır" karşılıgını verdı. Cem. bütünle- şen solun amacını da şöyle ta- nımladı: 'Yeniden yapılanmalı' "Türk solu. yannı olmayan se- çün başanlanna, kısacık "bir sü- re panldadıktan sonra batıveren güneşlere bizi alıştırdı. Bunlar- dan hafizalanmızda kalan, kök- lü bir iktidarsı/hk duy gusu ve yi- tirümiş fırsatlann tath-acı anıia- n oldu. 1974'ün, 1978*in yanm kalmış deney lerini, 1991 "in hede- finden sapan koalisyon ortaklığı- nı tekrartamaya ve topluma tek- raıiatmaya hakkımız yok. Tür- kiye'nin siyaset sahnesinde solun etkisiz bir figüran olmasını ve böyle kalmasını kabul etmiyoruz. Amaç, yeni bir ivmeyi sola kazan- dırmak, toplumda yeni bir rüz- gâr estirmektir. Amaç, Türki- ye'de solu ve sosyal demokrashi kendi ideolojisi ekseninde yeni- den tarif etmek ve yeniden yapı- landırmaktır." Karayalçın 'dan 'şarûı onay' kulisi TÜREY KÖSE ANKARA - SHP ve CHP liderlerinin onayladıgı bütünleşme protokolünün onaya sunulacağı 24 aralık kurultaylan yaklaşırken, SHP kurultayından proto- kole "şartn onay" çıkması olasılığına kar- şı. muhalifier, SHP Genel Başkanı Mu- rat Karavalçın'ı imzasına sadık olmaya çağırdı. SHP Grup Başkanı Seyfi Oktay. "tmzalanan protokole sadık olmak zo- rundayız" derken. eski Bayındırlık Ba- kanı Onur Kumbaraabaşı, "Şarth onay. dolayiı oiarak, birieşmeyi istemiyoruz.an- lamma gelir. Kuruftaydan böyle bir karar çıkması, genel başkana karşı bir tavır ola- rak değeriendirilir ve imzaladıgı proto- kolün onaylanmaması nedeniyle genel başkanuı istifasını gerektirir" dedı. Birlik kurultaylan öncesınde son haf- taya girilirken. kulisler de yoğunlaştı. SHP ve CHP temsilcilerinden oluşan bir komisyon, iki liderin imzaladıgı protoko- lün nasıl yaşama geçırileceğine ilışkın bir uygulama protokolü hazırlarken. Ka- rayalçın'ın yakın çevresi de SHP kurul- tayından "şartü onay" çıkması için kol- lan sıvadı. Karayalçın'ın danışmanı Sü- leyman Genç, özel bir büroda, kurultay- da CHP'nın delege sayısının SHP'ye eşıtlenmesıne karşı çıkılması ve "Bizde- lege eşitlenmesinden seçilmiş, hukuksal delegeyi anlıyoruz" karannın oluşması için çalışmalarını sürdürüyor. Karayal- çın'ın >akın çevresınde. "Kurultaydan şarth onay çıkar ve CHP de bunu kabul ederse, mesele yok. Ama CHP kabul et- mezse, olağanüsrü seçimli kunıltaya gidi- lir. AyTKa, parti meclisinden (PM) çok is- tifa oldu, hep yedekler geldL PM de seçim- le yenilenebilir" görüşü dile getırildi. Karayalçın'ın yakın çevresi kurultay- dan "şartlı onay" karan çıkması için ça- ba gösterirken. parti içi muhalefetin tem- sılcileri ise Karayalçın'ı imzasına sadık olmaya çagırdı. SHP Grup Başkanı Sey- fi Oktay. "İki genel başkan protokolü im- zaladı. Şimdi bundan geri adım ahlmaz. Kunıltayın da aksi yönde karar vereceği- ni sanmıyorum" dedı Eskı Bayındırlık Bakanı Onur Kum- baracıbaşı da Cumhurivefın bu yöndeki sorulanna. "Verümiş sözler var. Ö sözle- ri \erip, protokole imza atıldıktan sonra geriye dönüş çirkin olur. Şartlı onay, do- laylı olarak,birieşmeyi istemiyoruz, anla- mına gelir. Kurultayın böyle bir tavır al- ması, genel başkana karşı bir tavır olarak değeriendirilmeli. Eğer kurultay, genel başkanın imzaladıgı protokolü onayla- mazsa, bu, genel başkanın istifasını ge- rektirir" yanıtını verdi. 24 aralık günü SHP kurultayı Ankara Yükseliş Kole- ji'nde. CHP kurultayı da Altınpark'ta ya- pılacak. Kurultay hazırlıklan yürütülür- ken. SHP kurultayının Karayalçın'ın konuşmasının ardından, basına kapatıl- ması bekleniyor POLITIKA GUNLUGU ••• HİKMET ÇETİNKAYA Karayobaz Çeteleri Kanlı mı gelecekler yoksa kansız mı? Nasıl geleceklerinin ilk işaretini, aslında MeJih Gökçek, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı seçıldiğı gün göster- mişti; ama önceki gün TBMM Araştırma Komisyonu Baş- kanvekili Mustafa Kul'a küfür edip saldırmalarıyla 'kanlı' geleceklerini bir kez daha kanıtladılar... SHP'li Mustafa Kul, TBMM çatısı altında niçin saldınsı- na uğradı RP'lilerin? RP lideri Necmettin Erbakan'ın malvarlığı ve Bosna paraları konusunda gizli noktaları aydınlattığı için. SHP Milletvekili Mustafa Kul'a soruyoruz: "RP'liler meclıste size niye saldırdılar?" Yanıt: "Panik içindeler, çünkü suçlular..." — Milyonlarca yurttaşımızın televizyondan canlı olarak iz- lediğı bu zorbalık, Refah Partisi'nin ve yandaşlarının 'de- mokrasi maskesiyle' neler yapmak istediklerinin en somut örneğiydi... Türkiye'yi ortaçağın karanlığına götürmek isteyen kara- yobaz çeteleri; Sıvas'ta, onlarca aydını Madımak Oteli'nde diri diri yakmadan önce de aynı zorbalığı sergilememişler miydi? Aziz Nesin. yanan Madımak Oteli'nden itfaiye mer- diveniyle aşağıya indirilirken RP'li bıryobaz tarafından tek- melenmemiş miydi? Bunların hepsi gözü dönmüş yobaz sürüleri ve kan içi- ci çağdışı yaratıklardır. Bunların hepsi dini sıyasal ve tica- ret aracı olarak gören, para için her şeyi yapan aşağılıklar- dır. Her türlü üçkâğıt, dalavere karayobazların kimliğinde buluşur. Kurban denlerinden trilyonları vuranlar bunlardır, devle- te vergi ödemeyen, Türk Hava Kurumu'na 'terörist' diyen- ler de yine bunlardır. • • • SHP'li Mustafa Kul, Dışişleri Bakanı Murat Karayal- çın a dört soru yöneltmek istiyor. Oturumu yöneten Ka- mer Genç, "Buyurun efendim" deyip Kul'a söz veriyor. Mustafa Kul: "Bosna-Hersek'egönderilenyardımlarko- nusunda..." RP'liler sıra kapaklanna vurmaya başlıyorlar... RP'li Hüseyin Erdal: "Bu adam ne konuşuyor şimdi..." Amaç, Mustafa Kul'a soru sordurmamak... HBB televizyonunda 'alavere dalavere' yapıp milletin gözünü boyamaya çalışan RP'liler, sıkışınca saldırıya ge- çıyorlar Meclis'te. Mustafa Kul, soruyu hükümete soruyor, RP'liler engel- lemeye çalışıyor. SHP'li Mehmet Kahraman söze gırıyor: "Sayın Başkan, sorular RP'lileriilgilendirmez. Hüküme- ti ilgilendirir, muhalefeti ne ilgılendirirki..." RP'liler Kul'u konuşturmamak için sıra kapaklanna ye- niden vurmaya başlıyor... RP'li Bahattin Elçi: "Milletin parasını yiyen namussuzdur..." Mustafa Kul: "Sayın Başkanım, Freıburg Savcısı Peter Fluck, ken- disindeki bilgi ve belgeleh, Türkiye'de verebıleceği bir yetkılibulamadığınıifadeediyor... Budosyaların, Freiburg Savcısı tarafından Dışişleri Bakanlığı'na gönderildiği bir- kaç gun önceki gazetelerde yazıldı..." RP'liler iyice öfkeleniyor. Lütfü Esengün (RP): v ' "Sen utanmıyor musun..." RP'liler kürsüye yürüyor ve Mustafa Kul'a saldırıyor... • • • TBMM çatısı altında SHP'li Mustafa Kul'a yapılan saldı- nyı, ANAP ve DYP içindekı hem demokrat hem liberal, hem de şeriatçı milletvekilleri, acaba nasıl değerlendirdiler? Son günlerde TV ekranlannda görmeye alıştığımız ANAP'lı Ortan Sunguriu, Eyüp Aşık ve Hasan Korkmaz- can; DYP'Iİ Ismail Amasyalı ve Ismail Köse'nin 'dınciör- gütlere' bakış açıları nedir, RP'yi nasıl görüyorlar? Bu soruların yanıtı aslında ortada: "Yok birbırimizden farkımız, ancak biz başka marka- yız..." Terörle mücadele yasa tasarısında aldıkları tavır ortada. ANAP ve DYP'rrin özellikle kentlerde oy yitirdikleri de or- tada. Neden dersiniz? Liberal ve demokrat kimlikle kamuoyunun karşısına çı- kan zat-ı muhteremler, tıpkı Refah Partısi gibi bir çizgiye kayıyorlar. RP'liler ise daha çağdaş bir kimlikle hem dinci kesime hem de dört yılda bir sandığa gitmeyı demokrasi zanneden ideolojisız yığınlara mesaj iletiyorlar. Özetlersek sapla saman birbirine karışıyor... İdeolojisi olmayan siyasal partiler yitip gider... ANAP ve DYP de böyle iki parti... RP ve DSP yükseliyor. SHP battıkça batıyor; ANAP ve DYP eriyor... Televizyon ekranında çağdışı görüntüler çiziyor ANAP ve DYPsözcüleri... Nurcular, Fethullahçılar, Süleymancılar, Nakşıbendiler, giderek ANAP ve DYP'yi kendi çizgilerine çekiyorlar... Nakşiler, tarikatçıdır... Nurcular, Süleymancılar ve Fethullahçılar nedir? Onlar da tarikat olmadığına göre dinci örgütlerdir... Laik demokratik Türkiye Cumhuriyeti, karayobaz çete- lerine mi teslim edilecektir? ANAP ve DYP, bu örgütlerin denetimine mi girecektir? Tansu Çiller bugün var, yarın yoktur. Mesut Yılmaz ıse bugün de vardır, yann da var olacaktır. Acaba Sayın Yılmaz ne düşünüyor? Okuriara not: Diyarbakır Birlik üsesi bir kitap kampan- yası açtı. Onlara kitap gönderir misiniz? işte adresi: Birlik üsesi Müdürlüğü/DİYARBAKIR. Basına haber verilmedi Ayaz <dan sessiz sedasız imam-hatip açılışı EMİNE KAPLAN ANKARA-Milli Eğitim Ba- kanlığı, Ankara Merkez İmam- Hatıp Lisesi ek binası ve kafe- teryasının açılışını. sessiz seda- sız bir törenle gerçekleştirdi. Törene Milli Eğitim Bakanı Nevzat Ayaz ve çok sayıda ba- kanlık bürokratı katılırken, ba- sın ve yayın organlanna haber verilmemesi dikkat çekti. Ankara Merkez İmam-Hatip Lisesi 'nin pansiyondanokul bi- nasına dönüştürülen 32 derslik- li ek binası ile kafeteryası, Mil- li Eğitim Bakanı Nevzat Ayaz'ın da katıldığı törenle hız- meteaçıldı. Bakan Ayaz. imam- hatip lisesi ögrencılerıne, "Siz- ler Türkive'nin yannlarını ha- zırlayan Âtatürk'ün emanet et- tiği türkiyt'vi çağdaş uygariık düzeyinin üzerineçıkaracak ne- sillersiniz"diye seslendi. Ayaz, meslek liselerine bü- yük önem verdiklerine dikkat çekerek. imam-hatip liselerinin de meslek lıselen arasında yer aldığını anımsattı. İmam-hatip lisesi sayısının 390'lara ulaştığı- nı. öğrenci sayısının da 480 bin olduğunu belirten Ayaz, şunla- n söyledi: "İmam-hatipBseleri- nin yannımızın teminatı olan Türk gençliği içerisinde önemli bir yeri vardır. Sizler, Türkiye Cumhuriyeti'ni büyük önder Âtatürk'ün gösterdiği istika- mette çağdaş uygariık düzeyi- nin üzerine çıkarma mücadele- si vereceksiniz." Törene. Müsteşar Bener Cor- dan. müsteşar yardımcılan ve çok sayıda bakanlık bürokratı katıldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle