Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ARALIK 1994 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Başbakan, ANAYOL isteyen sanayicilere "SHP'den başkası gelmiyor ki" dedi
TUSIAD-Başbakan sağırlar diyaloğu
•Başbakan Çiller,
özelleştirmenin bir reform
plarak değil, ekonomide
ahnacak orta vadeli önlemlerin
bir ayağı olarak gösterilmesini
isteyen TÜSlAD Başkanı
Komili'ye, "Özelleştirmeyi
siyasi bir reform olarak
görmek durumundasmız"
karşılığını verdi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Başbakan Tansu Çiller. hükümete
"önümüzü göremiyoruz" eleştirisını
getiren sanayicilere, koalisyonun zor-
luklannı anlattırken. "Bcn düz yolda,
merdiven tırmaıuyorum" dedi. SHP
ile koalisyonun bitirilmesi yolundaki
görüşlenni zaman zaman yüksek ses-
le dile getiren işadamlanna. "Başkası
gelmiyorki" sözleriyle yakınan Çiller,
özelleştirmenin bir reform olarak de-
ğil. ekonomide alınacak orta vadeli ön-
lemlerin bir ayağı olarak gösterilmesi-
ni isteyen TÜSİAD Başkanı Halis Ko-
mili'ye, "Özelleştinneyi siyasi bir re-
form olarak görmek durumundasınız"
karşılığını verdi.
Türkekonomisinin ıçınde bulundu-
ğu sıkıntılan, "Doğum öncesi san-
cı"olarak nıtelendiren Çiller, gümrük
birliği konusunda da. "Ya olacak, ya
olacak" diye konuştu.
Köç ve Komili yüklendi
Türk Sanayici ve Işadamlan Derne-
gi'nin (TÜSlAD) Yüksek lstişare
Konseyi toplantısında. hükiimet eko-
hominin yanı ıra antidemokratik uygu-
lamalar için de eleştıri yağmuruna tu-
tuldu. TÜSlAD Yöneti'm Kurulu Baş-
kanı Halis Komili, 1995 yılı ekonomik
hedeflenningerçeklerden çok uzak ol-
duğunu vurgularken, hükümeti, "büt-
Tansu Çiller
Yeni düzen
kuracağız
MERİH AK
TÜSİAD yönetiminin Çiller hükümetine yöneiik ekştirileri yine yanıtsız kaldı.
çe programııu, yasal formaliteleri yeri-
ne getirmek için hazırlamak"la suçla-
dı. Çoğulcu demokrasinin işletileme-
diğini savunan Komili. "Çağdaş ülke-
ler arasında Türkiye demokratikieş-
mede sınıfta kakir dedi.
TÜSlAD'ın, yılm son Yüksek lsti-
şare toplantısı. tüm üyelerin katılımıy-
la dün Ankara'da yapıldı.
Toplantının açılış konuşmasını ya-
pan, TÜSlAD Yüksek lstişare Konse-
yi Başkanı Rahmi Koç. Türk sanayi-
sinın rekabet şansının ortadan kaldınl-
maması için. hükümetin. gümrük bir-
liği için hazırlanan yasalarda sanayici-
lerle işbirliği içinde olması gerektiği-
ni vurguladı.
Ekonomide yaşanan bunalım ve ka-
mu açıklannın önlenmesi için konulan
ek vergiler ile yüksek faizli iç borçlan-
manın yatınmlan durdurduğunubelir-
ten Koç. şöyle de\am etti:
- Bürün dü nya 1994'ü, rekabette açı-
larak geçirirken, Türkiyeyaünmsız bir
yıl geçirdi. Artık yeni önlemlerin alın-
ması gerekiyor. Sana> icinin ve kişilerin
ödedikleri \ergilerin israf edilmesi biz-
leri fc\ kaiade üzüyor. Artık herkes öde-
diği vergilerin nercye harcandığının he-
sabını sorabilmelidir ve hükümetin, ye-
ni önlemlerie yatınmlann artınlması-
nı sağlaması gerekmektedir.**
Başbakan Çiller. işadamlarının ağır
eleştirilerinekarşıkendisini vekoalıs-
yon hükümetini savunmak zorunda
kaldı. Hükümete geldiğınde, yıllarca
elsürülmemişsorunlaryumağıylakar-
şılaştıklarını \urgulayan Çiller.
1994'ün geç de olsa. sorunlara el atıl-
dığı bir yıl olduğunu anlattı.
Özelleştirmede yaşanan gecikme
nedeniyle, enflasyon ve bütçe açığı he-
deflerini tutturamadıklannı ifade eden
Çiller. işadamlarına. "Önünüzü gör-
meniz için söylüyorum" diyerek.
1995"te kurpolitikasının piyasa fiyat-
lannın arkasındâ kalmayacağını. faiz-
lerin piyasa koşullannda belirlenece-
ğini. kamu açıklarının yüzde5.5'eçe-
kileceğini. yeni yılın ilk aylannda özel-
leştirmeden en az 2-3 milyar dolarlık
kaynak sağlanacağını anlattı.
Çiller. işadamlarından. "koalisyo-
nunkola> birişolmadığını"anlamala-
nnı ısterken de. şunlan söyledi:
"10 yılın sorunlanna tek başına ik-
tidarlar bile el atmamış. Biz koalisyon
hükümetiyle uzlaşma içinde, apayn
düşüncede olan parti temsilcilerini bi-
rarayagetiriyoruz. "Eeee başkasını ge-
tir'diyebilirsiniz. Başkası gelmiyor.
Mecbursunuz. o uzlaşmay ı sağlayacak-
sınız. Bütün partilere gidip uzlaşma
turtan atacaksınız, o arada iç uzlaşma
turian da sürecek. Bunun aldığı zama-
nı düşünün. Ben kolay yürüyemeyen
bir insanım. Düz yolda bile koşuyorum,
merdiven tırmamyorum. Harcanan
eforu düşünün."
İZMİR- Başbakan Tansu Çiller. "bu düzenin ko-
kuştuğunu"belirterek.özelleştirmeyoluylayeni bir
düzenı kuracaklarını söyledi. Çıkargruplannın bas-
kılanyla karşı karşıya kaldıklanna işaret eden Çıl-
ler, koalisyonun yapratılmayaçalışıldığınıbelırtirken
de "30 bin kişiyi Köy Hizmetteri'nden çıkanyorsu-
nuz. 10 bin kişiyi Zonguldak'tan çıkanyorsunuz. Me-
murda ücret adaletsizliği \ar. herkesin ücretini reeel
olarak düşürüyorsunuz-, Böyle bir ortamda insan-
lar hükümet gidiyor, hükümette kriz var beklentile-
ri içinde tutuluyor" dedi.
Izmır Tıcaret Odası'nın kuruluş yıldönümü tören-
lerine katılan Başbakan Çiller. 1993 vergılendııme
dönemı ödül törenine de katıldı. Törende konuşan
İZTO Meclıs Başkanı Hasan Denizkurdu, 5 Nısan'da
alınan ekonomik kararların doğru olduğunu. bir çok
adeletsizlıklere karşın fedakarlıklar yapıldığını an-
cak. vergıyi ödeyenle ödemeyenler arasında haksız
rekabetler yaşandığını belırtti. İZTO Yönetım Ku-
rulu Başkanı Ekrem Demirtaş da "Bu noktada, size
çok büyiik tarihi bir göre\ \e sorumluluk düşüyor.
Bizim moralimizde düzelmeye başladı. 1994 yılında
olduğu gibi kazandığımu paralann tümünü elimiz-
den almazsanız, vergi oranlannı ödenebilir hadlere
çekerseniz kısa süreçte take-ofTa geçeriz" dedi.
Daha sonra kürsüye gelen Başbakan Çiller.
1994'ün çok zor bir yıl olduğunu. ülke olarak "acı-
lı birdönemeçten" gidıldığini söyledi. Çiller şu gö-
rüşlen dile getırdı: "Eski düzenle devam edemeyiz.
Değişim dediğimiz şey. ya olacak ya olacak.'Bu dü-
zen kükuşmuştur. Özelleştirme bir siyasi güç değişi-
midir. Bakın Sayın Veltsin'le bir süre önce biraraya
geldik. Dedi ki. kİT'lerin yüzde 75'ini özelleştirdik.
Kim diyor bunu? Yıllarca komüniznıi sa\unan Rus-
ya. Eğer ben son sosyal de\ lettirdiyorsam, bunun ger-
çeği var_"
Manuflu: Dış
ticaret bakanlığı
kupulsun
• ANKARA (ANKA) -
ANAP Istanbul Milletvekili
Selçuk Maruflu, dış ticaretin,
özellikle ihracatın gelecek
dönemde kazanacağı önem
nedeniyle Türk
ekonomisinde belirleyici
konuma geleceğini
belirterek. bir 'dış ticaret
bakanlığı' kurulmasını istedi.
S~BMM Plan ve Bütçe
Itomisyonu'nda Hazine ve
Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın
ikiye ayrtlmasını öngören
yasa tasansı için oluşturulan
alt komisyonun üyelerinden
Maruflu. konuya ilişin
açıklamasında ilk aşamada
dış ticaretin ayrı bir
müsteşarlık haline
getirilmesini de ANAP
olarak desteklediklerini
bildirdi.
'Özejleştirme
düdüğe çıkacak'
• ADANA (AA) - Adana
Ticaret Odası Başkanı Fethi
Kamışlı. Özelleştirme
Yasası'nı Türkiye ekonomisi
için büyük bir reform olarak
nitelendirerek, "Özelleştirme
ile 1996 yılı sonunda
ekonomi düzlüğe çıkacak.
enflasyon gerileyecek,
Istihdam yaratılacaktır" dedi.
Otobüs, kullanan
şoförün olacak
• .ANKARA (AA) - EGO
Genel Müdürü Ömer Vehbi
Hatipoğlu. Otobüs
tşletmesi'ni "Refah mantıği'
ile özelleştireceklerini
belirterek,
"Özelleştirdiğimiz otobüsü,
onu kullanan şoföre
vereceğiz" dedi. Hatipoğlu,
45 yıldır EGO Genel
Müdürlüğü bünyesinde
bulunan Otobüs
Işletmesi'nin sürekli zarar
ettiğini kaydetti. Hatipoğlu,
1.534 otobüsü bulunan bu
işletme zarar ederken, aynı
hatta çalışan özel halk
otobüslerinin kârettiğine
işaret etti.
Öğretmenlep
şirketi para kırıyor
• İZMJR (ANKA) - Geçim
sıkıntısından yakınan 12
öğretmenin 12 yıl önce birer
milyon liraya yakın sermaye
koyup kurduklan Su
Ürünleri Sanayi Mamülleri
Ihracat Ticaret AŞ
(SUStTAŞ) ile Japonya'dan
Afrika'ya kadar çok sayıda
ülkeye turşudan tuzlu. füme
balığa. biber sosundan
konserveye, salçadan
kompostoya kadar onlarca
ürünü pazarlayarak ticaretin
ve para kazanmanın zevkini
yaşıyorlar. Yönetim Kurulu
Başkanı da Genel Müdürü de
öğretmen olan ve 1992
yılında kurulduktan sonra
öğretmenlik dışında özel
idare ve benzeri kurumlarda
çalışan diğer devlet
memurlannı da bünyesine
alarak ortak sayısını 76'ya
yükselten Izmir'in Atatürk
Organize Sanayi Bölgesi'nde
ki SUSİTAŞ'da halen sürekli
100 işçi çalışıyor.
Türkiye Araştırmalar Merkezi'nin raporuna göre, 2 AB ülkesi Türkiye'ye karşı
Gümrük birliği için iımut AlıııaııyaMa
•Almanya'da bulunan
Türkiye Araştırmalar
Merkezi'nin AB
başkentlerinde yaptığı
araştınnaya göre,
gümrük birliğine sadece
Yunanistan ve Portekiz
negatif bakıyor. Essen
zinesinde donem
başkanı Almanya'nın
diretmesinin sonucu
etkileyeceği belirtiliyor.
ÖZGÜR ULLSOY
Dün başlayan Essen zırve top-
lantısından önce yapılan son çalış-
malara göre. Almanya ve Fransa
Türkiye'nin gümrük birliğine
1964'te belırlenen koşullarla gir-
mesini isterken, Yunanistan ve
Portekiz buna karşı çıkıyor. Gerı-
ye kalan sekiz AB ülkesinın baş-
kentleri ise tarafsız bir tutum be-
nımsıyor.
Merkezi Essen'de bulunan Tür-
kiye Araştırmalar Merkezi'nin
ağustosta AB'ye üye ülkelerin baş-
kentlerinde \e dönem başkanlığı-
nı üstlenen Almanya ile Briiksel'de
yaptığı araştırmaya göre serbest
dolaşım hakkının tanınmamasının
en büyük sorumlusu Almanya.
Onaylayanlar
ALMANYA: 1986 yılında Turk ışçılerının
serbest dolaşım hakkının önlenmesınde
büyük payı olan Almanya, Türkiye'ye
tanınan gümrük birliği hakkının. 1964'te
belirlendiği haliyle tanınmasını istiyor.
Almanya Dışişleri Bakanlığı'nın hazırladığı, henüz resmi
olarak yayımlanmayan raporda, Türkiye'nin gümrük birliğine
üyeliğinin. Ankara Anlaşması'nda öngörüldüğü gibi
gerçekleştirilmesi gerektiğine yer \erildi.
FRANSA: Önümüzdeki yıl Avrupa'
Birliği dönem başkanlığını üstlenecek olan
Fransa. Türkiye'nin gümrük birliğine
1964'te imzalanan antlaşma uyannca dahil
edilmesi gerektiğini düşünen ikinci ülke.
Karşı çıkanlar
YUNANİSTAN : Essen"deki zir\e toplantiMnda
Türkiye'nin gümrük birliğine girmesi için Kıbns
Rum Kesimi'nin AB'ye üyeliğini önkoşul olarak
dayatan \unanistan'ın \etosu kabul edilirse,
gümrük birliğine girmemiz olanaksıza
yaklaşacak. Çünkü bu halde. Avrupa Parlamentosu dışında.
Türkiye'nin gümrük birliğine dahil olmasının. AB'ye üye bütün
ülkelerin parlamentolannda ve Türkiye parlamentosunda
onaylanması gerekecek.
PORTEKİZ : Türkiye Araştırmalar Merkezi'nin
ağustosta hazırladröı rapora göre tekstilde
rekabetten çekinen Portekiz'in de vetoetmesi
bekleniyordu. Kavnaklar. Portekiz'in \eto
başvurusunda bulunmamasını. Yunanistan'ın
vetosunu yeterli görmesine bağlıyor.
hem AB üyesı hem dönem başka-
nı olarak Türkıye'nın gümrük bir-
liğine koşulsuz geçmesinden ya-
na.
AB'nin Türkiye'ye tanımayı
planladığı serbest dolaşım hakkı
zaten yalnızca A\rupa'da yaşayan
2 milyon 711 bınTürk'ükapsıyor-
du. Araştırmaya göre, serbest do-
laşım hakkından \e Ankara Anlaş-
ması'nda öngörülen malı yardım-
lardan büyük ölçüde yoksun bıra-
kılan Türkiye'ye. gümrük bırlıgı
hakkının başlangıçta öngörüldüğü
gibı tamnması ısteniyor.
Belçika. araştırmada tarafsız ül-
keler arasında yer alırken. Avrupa
Komisyonu'nun başkanlığını gö-
türen Brüksel'de yetkilıler. Türki-
ye'nin gümrük birliğine gırmesın-
den yana. AB'nin Akdeniz ülkele-
rıyle ılışkıler sorumlusu Eberhard
Rhein da Alman yetkilıler gibı.
Türkiye'ye serbest dolaşım hakkı-
nın verılmedığıne dikkat çekerek,
Türkiye'nin gümrük birliğine da-
hil edilmesi gerektiğini belirtiyor.
Araştırmaya göre. Almanya'dan
sonra AB dönem başkanlığını üst-
lenecek Fransa'da. dışişleri bakan-
lığı bünyesındekı Akdeniz ülkele-
n bölümü yetkılileri Türkiye'nin.
gümrük birliğine Ankara Anlaş-
ması çerçe\esınde dahil edilmesi
gerektiğini düşünüyor.
Araştırmada. Türkıye'ye yapı-
lacak malı yardımlan engelleme-
ye çalışan \e veto kullanan Yuna-
nistan'ın yanı sıra Portekiz'in de
Türkıye'nın gümrük birliğine gır-
mesıne olumsuz baktığına yer ve-
riliyor.
llgili kaynaklar. Portekız'ın ve-
to baş\urusunda bulunmamasını
ise Yunanıstan'ın vetosunu yeter-
li görmesine bağlıyor.
Türkne Araştırmalar Merkezi
Başkanı Faruk Şen, "Essen zirve-
sinde büy ük iş Almanya'nın dayat-
masına kalıyor"dı>or. DEP'lı mıl-
leuekıllenneverılen kararların ar-
dından Kinkel. olumlu ta\rını sür-
dürmeye de\am ederse. Şen'e gö-
re Essen zirvesı sonucunda. Türkı-
\enin gümrük birliğine girmesıne
yeşıl ışık yakılabılır. Şen. gümrük
birliği tartı^malarının. 9O'lı yılla-
rın ıkıncı yarısına sarkması duru-
munda ışlerin güçleşeceğını belir-
tiyor.
TEK^iıı satışına Anayasa Mahkemesi iptali
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Anayasa Mahkemesi, da-
ha önce yürütmenin durdurulma-
sına karar verdiği Türkiye Elekt-
rik Kurumu'nun (TEK) özelleş-
tirilmesini öngören 3974 sayılı
yasanın. "doletelindekienerjite-
sislerinin satışı" hükmünü içeren
ek 1. maddesinin son fıkrasını ip-
tal etti.
Anayasa Mahkemesi, yasanın,
"özelleştirmede, yalnızsaüşı'' ön-
gören hükümlere atıfta bulunan
ek 4. madde ile "Bir kamu hizme-
• Başbakan Çiller ve Başbakan Yardımcısı Karayalçın'ı eleştirerek Dışişleri Bakanlığı'ndan
istifa eden SHP Ankara Milletvekili Prof. Dr. Mümtaz Soysal \e 91 milletvekili tarafından
açılan iptal davasında. TEK'in özelleştirilmesini öngören 3974 sayılı yasanın. anayasanın;
2. 5, 8, 11, 48, 167 ve 168. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştü.
tinin idari usullerle özel ya da tü-
zel bir kişiye gördürülmesi" hük-
münü düzenleyen ek 5. maddesi-
ni de anayasaya aykırı bularak ip-
talini kararlaştırdı. Yüksek mah-
keme, yasada düzenlenen "sahş
dışındaki diğer özelleştirme bi-
çimlerini
1
" ise anayasaya aykırı
görmedi.
Anayasa Mahkemesi Başkan-
vekili Güven Dinçer. karardan
sonra yaptığı açıklamada. yasaya
kısmi bir iptal getirdiklerini belir-
terek. "Satış dışındaki diğer özel-
leştirme işlemlerini anayasaya ay-
kın görmedik. Ek 4. ve 5. madde
ise satış işlcmi ile doğrudan veya
dolaylı yoldan ilgili olması nede-
niyle iptal edildi"dcdı
SHP Ankara Milletvekili. eski
Dışilcri Bakanı Prof. Dr. Mümtaz
Soysal \e 91 milletvekili tarafın-
dan açılan iptal davasında.
TEK'in özelleştirilmesini öngö-
ren 3974 sayılı yasanın. anayasa-
nın: "cumhuriyetin nitelikleri,
devletin temel amaç >e görevle-
ri"nı düzenleyen 2 ve 5. "yürüt-
me yetkisi ve görevi'"hükmünü
içeren 8. "anayasanın bağlayıcılı-
ğı ve üstünlüğü"bölümünü dü-
zenleyen 11. "çalışma vesözkşme
hürriyeti
1
" bölümünü düzenleyen
48. "yargıyolu"düzenlemelerıni
tanımlayan 125."yasalanndene-
timi ve dış ticaretin düzenlenmesi
ile tabii servctlerin \e kay naklann
aranması \e işletilmesi" konulan-
nı düzenleyen 167 ve 168. mad-
delerine aykırı olduğu ileri sürül-
müştü.
Tasanda, Koç Grubu'nun etkisi sonucu "önemli değişiklikler" yapıldığı öne sürülüyor
Rekabeti Koruma Yasası Koç9
a tosladı
BEHtÇ GÜRCtHAN
Meclis'ten üç saat gibi rekor sürede ge-
çen Antikartel Yasası'nın hazırlanışı sıra-
sında. Koç Grubu'dan yoğun tepki geldiği
ve bu nedenle tasannın önemli değişiklik-
lere uğradığı öne sürülüyor. Öte yandan.
Koç Grubu Cumhuriyet'e yaptığı açıkla-
mada, kanun tasansı üzerinde. hükümetin
özel sektör temsilcileri ile ticaret ve sana-
yi odalanndan görüş istediğini vıırgulaya-
rak, şu cümlelere yer verdi: "Bu görüşle-
rin önemli bir kısmı ilgili ticaret ve sanayi
odalan tarafından özel sektör göriişü ola-
rak benimsenmiş ve hükümete bildirilmiş
olmasına rağmen dikkate alınmamıştır."
Tasarıvı hazırlayan komisyondaki hu-
kukçular. Koç GrubtCndan bazı üst düzey
yetkililerin ilk aşamada yasanın hazırlanı-
şına tümüyle karşı çıktıklannı ve görüş
doğrultusunda çeşitli bakanlıklara baskı
yaptıklarını iddia ettiler. Baskılann, tasa-
nnın komisyonlarda görüşülmeye başlan-
dığı sıralarda yoğunlaştığı ve Koç Gru-
bu'na ait görüşlerin bazı hukukçular kana-
lıyla hükümete de iletildiği belirtiliyor.
Koç Grubu'nun tasannın hazırlık süre-
ci içinde Antikartel Yasası ile ilgil. olarak.
kendi bünyesinde yeniden yapılanmaya
gittiği de vurgulanıyor. Iddiaya göre Koç.
yasanın etkilerini iki yolla azaltmayı plan-
îıyor:
Yasa neydi ne oldu?
•Rekabet Kurulu 15 kişiden
oluşacaktı.
•Rekabet Kurulu'nda özel
sektörden hiçbir temstlci
bulunmuyordu.
•Rekabet Kurulu üyelerinin
en az doktora düzeyinde
eğjtim görmüş olma
zorunluluğu vardı.
•Kunılun gelir kaynağı yeni
kurulan şirketlerin
sermayelerinden ve sermaye
arttınmlanndan alınacak
oranlarla sağlanacaktı.
•Rekabet Kurulu'nun üye
sayısı 11 "e indirildi.
•Rekabet Kurulu'na özel
sektörden bir temsilci
sokuldu.
•Rekabet Kurulu'nun
üyelerinin eğitim düzeyi,
bakanlıkJarda bir müdür için
yeterji olan üniversite mezunu
düzeyine indirildi.
•Rekabet Kurulu'nun
gelirinin büyük bir kısmı,
Bakanlık Bütçesi'ne konacak
ödenekten temin edilecek.
İnönü önayak oldu
Rekabet Tasansı'nın hazırlanmasına Erdal İnönü'nün
insiyatifi ile başlandı.
Istanbul Hukuk Fakültesı'nden Dr. Ateş Akıncı, Ankara
Hukuk Fakültesin'den Prof. Nurkut İnan ve Uludağ
Üniversitesi'nden Yılmaz Arslan'dan oluşturulan
komisyona sonradan Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'ndan bir
temsilci katıldı.
Meclis Genel Kurulu'nda kabul edilen yasanın tasarısı
1992 yılında hazırlanmaya başlandı.
Antikartel Yasası. hazırlık aşamasında yaklaşık 250
firmaya yollanarak. firmalardan resmi görüş
alındı.
Birinci yol. ABD'deGeneral Motorsör-
neğinde olduğu gibi, bir ürünün üretim sü-
recini birçok şırket çatısı altında gerçekleş-
tirmek. İkinci yol ise. kendi bünyesinde
bulunan 100'e yakın seyahat şirketi ileuy-
guladığı gibi. aynı işi yapan şirketleri tek
birçatı altında toplayıp. birbirleri ile reka-
bet etmeye zorlanmalannı önlemek. Koç
Holding'in. bünyesinde "hükümetleilişki-
ler birimi" bulunan tek kuruluş olduğu da
kaydediliyor.
Koç Grubu'ndan yapılan açıklamada
ise. AB'de rekabetin korunmasıyla ilgili
kanunlara. rekabet gücü artışına yanıt ve-
recek nitelikte tüzükler yoluyla istisnalar
getirildiği belirtilerek. kendi görüşlerinin
de bu tüzüklerden yararlanılarak hazırlan-
dığı dile getirildi.
Koç Grubu'ndan yapılan açıklamada
şöyle dendi: "Örneğîn TBM\İ'ce kabul
edilen yasada gümrük birliği ile biıiikte dev
Avrupalı şirketlerle rekabet içine girecek
çok daha küçük Türk işletmelerin birbir-
leri ile birleşerek Avrupa boy utlanna yak-
laşmalannın yasaklanması bu küçük şir-
ketlerin yaşama imkanını ortadan kaldır-
maktadır. Buna karşın Avrupa Birliği'nde
bazı şirket birieşmeleri teşvik dahi edilmek-
tedir."
Koç Grubu, yaptığı açıklamada. kanu-
nun, görüşleri dikkate alınmadan kabul
edildiğini vurgulayarak. "Dileğimiz, AB'de
olduğu gibi ek tüzükler çıkanlarak Türki-
ye'nin ihtiy açlanna cevap veren bir rekabet
hukukunun Türkiye'ye uyarianmasıdır."
"Rekabetin Korunması Hakkında Ka-
nun"un hazırlanışı için oluşturulan komis-
yonda görev yapan Ankara Hukuk Fakül-
tesi öğretim üyelerinden Nurkutİnan,"Ta-
sanda ufak tefek değişiku'klerin vanında,
komisyonlarda bir de çok önemli bir deği-
şiklik yapıldı. bu da bağımsız ve özerk kal-
masını istediğimiz Rekabet Kurulu'nun ge-
lir kaynaklan ile ilgili yapılan dcğişikJik"
şeklinde konuştu.
İŞÇİNİN EVRENtNDEN
ŞÜKRAN SONER
Yavuz Hırsız
Başbakan Tansu Çiller bir başarı, övünç belgesi imiş gi-
bi, iktidarlarında madenlerde çalışan 12 bin ve yol işkolun-
da çalışan 30 bin işçinin işine son verildiğini açıkladı.
Demokrasilerde, on binlerce işçinin işine birden son ve-
ren bir siyasi iktidar, söz konusu çıkarmalan haklı kılan zo-
runluluklar ne olursa olsun, işçiye atternatif yaşam ve çalış-
ma koşullan yaratma sorumluluğunu duyar. Duymazsa ikti-
darından olur.
Almanca bilmediğim ve çok zayıf bir belleğe sahip oldu-
ğum için adını kolayca unuttuğum, Almanya'nın kuzeybatı
yöresinde konferansa gittiğim bir kentin belediye başkanı-
nı tanımıştım. Binlerce işçinin çalıştığı birfabrikanın kapatıl-
dığı bir kentti. Belediye başkanı bu fabrikanın kapanmasın-
da ve işçilere yeni alternatifler yaratılmasında verdiği müca-
dele nedenı ile cumhurbaşkanı tarafından en büyük nişan-
la ödüllendirilmişti.
Liberal partili belediye başkanı, önce yöre halkını işvere-
nin ani kapatma ve işçileri toplu çıkarma karanna karşı top-
yekûn direniş için örgütlemişti. Ovünerek öncülüğünü yap-
tığı, esnafın, halk yığınlarının katıldığı büyük işçi mitingleri-
ni, çeşitli protesto, üretimi durdurma eyletnlerini anlatıyor-
du. Işyerini zarar gerekçesi ile kapatmak isteyen işvereni so-
nunda dize getirmişler, yıllar içinde gerçekleştirilen bir ka-
demeli kapatmanın anlaşmasını sağlamışlardı.
Eylem ve direnişlerı bununla sınırlı kalmamıştı. Gündem-
lerindeki işsizlik nedeni ile siyasi iktidarı, yörelerini özel kre-
di desteklerine, çeşitli yardımlara zorlamışlardı. Sonuçta
kentlerinde kapatılan işyeri ile işini kaybeden işçilerden çok
daha büyük sayılarda işçi için yeni iş kapasitesi yaratmayı
başarmışlardı.
Bizde Marksist-Leninist suçlamasına konu olabilecek bir
üslupta yöre insanını ayağa kaldırmakla övünen bir liberal
partili belediye başkanı kimliği ve ona, yöre insanını ayağa
kaldırarak haklannı koruduğu için ödül veren cumhurbaş-
kanı, bızım gerçeklerimizden ne kadar uzakta? Ancak ge-
lişmiş Almanya'yı ve gelişme nedenlerini de açıklayan gü-
zel, ders verici bir örnek.
Başbakan Çiller, kamuda 50 binin üzerinde işçinin işine
son verildiğini satır arasında bir cümle ile açıklıyor. Üstelik
Özelleştirme Yasası yeni çıktı. Yani kamuda işçi çıkarmala-
rının, uygulamanın henüz başında olduğumuz anlaşılıyor.
Üstelik Sayın Çiller, işsiz kalacaklara yaratılan, yaratılacak
alternatif işleri ağzına bile almıyor.
50 binin üzerinde kamu çalışanı, kamuoyunun haberi bi-
le olmadan işsiz kahyor.
Daha doğrusu 12 bin maden işçisinın işine son verilmesi
Zonguldak'ta bir gerilim yaratıyor. Zonguldak'ta Genel Ma-
den^ş'in de yer aldığı, bütün yore halkının demokratik ör-
gütlenmelerini kapsayan birkomiteoluşmuş bulunuyor. Hü-
kümetin, ülke ve yöre halkının çıkarlarına aykırı kararlarına
karşı, sonuna kadar direnileceği, kamuoyunun da izlediği bir
dizi çalışma ve eylem, mitinglerie ortaya konmuş bulunu-
yor.
Ya Çiller'ın çıkanldığını söyledıği 30 bin yol işçisi? SizTürk-
Iş'in de genel başkanı olan Bayram Meral'in sendikasının
üyesi 30 bin işçinin işine son verildiğini duymuş muydunuz?
Ben duymadım. Doğru olduğuna da pek inanmak isteme-
dim. Belki Sayın Başbakanımız yine bir dil sürçmesi, yan-
lışlık yapmıştır.
30 bin üyesi birden işten atılmış olsa, herfıalde işçi hak-
lannı cansıperane savunmakla övünen Türk-lş'in Saym Ge-
nel Başkanı ortalığı ayağa kaldınrdı. Şaka değil, 30 bin üye-
sinin birden işten atılması,. gerçekten de yeri yerinden oy-
natmayı gerekli kılan bir olay. Umarım Sayın Meral veya Çil-
ler'den bu yanlış haberi düzeltecek bir açıklamayı alırız.
Yoksa 30 bin işçinin böyle sesiz sedasız işinden olması,
hiçbir önlem alınmaması, sendikal hareketin buna ses çıkar-
maması, işçinin, sendikal haklann geleceği açısından çok
kötü bir ömeği oluşturur.
Gerçi biz bazı sendikacıların başlanna iş örmemek, sen-
dikal başansızlıklannı gizlemek üzere, işçi çıkarmalannı sak-
lamayı huy edindiklerini, bunu kötü bir alışkanlık haline ge-
tirdiklerini duyuyor ve biliyoruz. Her şeye rağmen işçi ve si-
gortalı çalışan sayısı artarken, 12 Eylül öncesınde özel sek-
törde 600 binlerde olan sendikalı işçi sayısı, bu yüzden 300
binin çok altına indi.
Yine de işyeri işyeri, özel sektörde yaşanan işçi çıkarma-
larında sendikal savaşım vermekten korkarak, tek tek ya da
gruplarla işten atılan yüzlerle işçiyi saklamak başka, onbin-
lerce kamu işçisinin işinden olmasını saklayabilmek başka.
Böylesi bir şeyın olabileceğine inanamıyorum.
Bu hafta yaklaşık 500 imzalı bir mektup aldım. Türk-lş'i
ve genel başkanları Bayram Meral'i önyargılı, haksız, hayal
mahsulü iddialarla hedef aldığım öne sürülüyor. Benim tav-
rımın kınandığı bu mektuptan, işçilerin Türk-lş yönetimi ve
özellikle de Bayram Meral'in başkanlığından çok memnun
oldukları anlaşılıyor. Bana söyleyecek söz kalmıyor.
O nedenle de Sayın Meral'i "haksız, hayal mahsulü" suç- •
lamış olmamak ıçın, Çiller'in işten atıldığını söylediği 30 bin
yol işçisine ilişkin açıklamayı, doğru değilse yalanlamayı,
doğruysa ne yapıldığı ve neden kamuoyuna duyurulmadığı
konusunda bilgilendirilmeyi, Sayın Meral'den bekliyorum.
Ucretli 4 ay boyunca
devlete çalışıyor
ANKARA (ANKA) - Ücretli-
lenn yılın üçte birinde devlete ça-
lıştığı hesaplandı. 1994 yılında
ücretlilerin kazandığı her 100 li-
ramn yaklaşık 34 lirası. ge-
lir vergisi. SSK primi, ta-
sarrufu teşvik ve damga
vergisi adı altında kayna-
ğından kesildi.
Aylık brüt ücreti 10 mil-
yon olan bir çalışan. yıl bo-
yunca toplam 25 milyon
784 bin lıra celir vergisi.
11 milyon 954 bin lıra SSK
primı. 2 milyon 400 bin lira tasar-
rufu te>v ik primi ve 536 bin lira
damga \ergisi ödedi. Söz konu-
su ücretlinin maaşından yapılan
toplam kesintilerin brüt ücrete
oranı. yılın onalamasında yüzde
33.9'ageldi. Bu kesintilerheray
kaynağından yapılıyor.
1994 yılında ücretten ya-
pılan kesintilerin brüt ücre-
te oranı 5 milyon lira aylık-
lı bir çalışan için yüzde
34.4. 20 milyon lira aylık
alan için vüzde 34.2. asga-
ri ücretli için yüzde 32.8
olarak hesaplandı.
Ücretliler, özel günler in-
dirımi kapsamında, peşin •
olarak ödedikleri gelir vergisinin
küçük bir kısmını önümüzdeki
yıl vergi iadesi olarak geri alabi-
İecekler.
VakıfBank,
bankacılıkta
altın hesap
devrini açıyor!
VakıfBank. şinıdi tasanuflannız için yepyeni bir
kazanç olanağı sunuyor: Türkiye'de ilk kez,
Alün Emanet Hesabı açıyor. CJ