Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA UOMHURIYEI 10 ARALIK 1994 CUMARTESİ
12 DIZI-YAZI
Prof. Dr.
Ergün Aybars
KURTULUŞ SAVAŞI (1920-1923) VE CUMHURIYET'IN ILK YILLARI (1923-1927)
Son dosya: İttihatve Terakkiİzmir Suikastı davasının Ankara'daki duruşmalannda Ittihatçılann yol açtığı yıkım sorgulandı
• zmır'deki suikast davası-
I
nın bitmesinden sonra
"Kara Çete"olarak isim-
lendirilen Ittihatçılann da-
vasına Ankara"da bakıla-
caktı. Duruşmalara 2
ağustos öğleden sonra başlandı.
Sanıklann yoklamasından sonra
Savcı NecibAJiBey, iddıaname-
sini okudu. Savcı, Izmır Suikas-
tı gırişimini ve İttihat Terak-
ki'nın bununla olan ilişkısini be-
lirttikten sonra, Milli Mücadele
süresince ittihat Terakkı'nin ça-
lışmalarını, Kara Kemal'in par-
tiyi yeniden canlandırma girişi-
mini, Terakkiperver Parti'den na-
sıl yararlandığını uzun uzun an-
lattı. Başta Cavid Bey olmak üze-
re isimlerini saydığı sanıklann
ve kendilerine tebligat yapıldığı
halde henüz gelmeyen Rauf \e
Dr. Adnan beylerin cürümleri sa-
bit oiduğu takdirde. '—gerekcür-
miin yapıldığı tarihe ve gerek ye-
ni Ceza Kanunu'nda buna tesa-
düfeden 171'inci maddenin ihti-
va ettiği âhkam-ı cezaivenin da-
ha ağır olmasına ve muhaffef ce-
za olması itibariyle >eni Ceza Ka-
nunu'nun 55'inci maddesi dela-
letiy le 58'inci maddesinetevfikan
ceza' tayinı ve içlerınde Eyiip
Sabri, Dr. Rasuhi. eski Hariciye
Nazırı Ahmet Nesimi. Salâh
Cimcoz, Ali Osman Kâhya'nın
bulunduğu 32 kışınin suçlan sa-
istiklâl
Mahkemeleri'nin
verdiği kararlarda,
Türk devriminin
gerçekleştiği
olağanüstü şartlann
etkisi bulunduğu
şüphesizdir. Suikast
olayındasuçlu
bulunan bırçok
kişinin, hukuk
mahkemelerinde delil
yetersizliğinden
serbest kalabilecekleri
açıktır.
Lzmir'den sonra
Ankara'da başlayan
duruşmalarda
genellikle İttihat
Terakki'nin geçmişi ve
Milli Mücadele
sırasında,
cumhuriyetin
ilanından sonra
iktidan ele geçirmek
için yaptığı
girişimlerin açığa
çıkanlmasına
çalışıldı. Birbakıma,
bir devrin hesabı
soruluyor,
Ittihatçılann sebep
oiduğu yıkım
kamuoyuna
açıklanıyordu.
Ankara'daki duruşmalann en önemli ismi eski maliye nazın Cavit Bev'di. C'avit Bey kendisine
yöneltilen suçlamalan reddetmesine karşın mahkemeyi ikna edemedi \e idama mahkum oldu.
Amaç dirlik ve düzeni sağlamaktı
bit oiduğu takdirde. 58'inci mad-
de delaletiyle 45"ıncı maddeye
göre cezalandınlmasını ıstedi.
Iddianamenin okunmasından
sonra sanıklardışan çıkanldılar,
yalnız Küçiik Talat Bey içeride
kalarak sorgusu yapıldı. Daha
sonra Mithat Şükrii, Azmi. Ah-
met Nesimi, Dr. Hüseyinzade
Ali. Eyüp Sabri, Dr. Rasuhi ve
Hamdi Baba gibi eski Ittihatçı-
lar sorguya çekildiler. (1)
Duruşmalarda genellikle İtti-
hat Terakki'nin geçmişi ve Mil-
li Mücadele sırasında^cumhun-
yetin ilanından sonra ıktıdan ele
geçirmek içın yaptığı gırişimle-
nn açığa çıkanlmasına çalışıldı.
Birbakıma. bırdevnn hesabı so-
ruluyor. Ittihatçıların yol açtığı
yıkım kamuoyuna açıklanıyor-
du. (2)
Bu duruşmalar içinde en önemlisi şüphesiz 10
ağustosta başlayan Cavit Bey'in dunışması idi.
Onun duruşmasının yapıldığı gün salon tamamen
dolmuştu. Damat Ferit Paşa kabınesinın kurul-
masından sonra bütün eski tttihat Terakki döne-
mi bakanlannın tutuklandığinı ve bu yüzden ön-
ce altı ay kadar gizlendiğini, daha sonra lsviç-
re'ye kaçtığını; buradaki hayatını, Bekir Sami
Bey'in Londra'yagittiği yıllarda lngilizlerle iliş-
kisını anlatan Cavit Bey, başkanın çeşitli sorula-
n karşısında, Enver Paşa'nın Anadolu'ya gırmek
istedigini duyduğunu, Talat Paşa'ya bir mektup
yazarak Enver Paşa'yı bundan vazgeçirmesıni ıs-
tedığıni açıkladı. 1921 'de Temmuz ayında yurda
döndüğünü, Kara Kemal'in Mustafa Kemal Paşa
ile olan görüşmesinden sonra kendisinın ev inde
toplanarak Kara Kemal'in bu görüşme ile ilgili
açıklamalannı dinlediklerini. bunun olağan bir
toplantı olduğunu belirtt.
Cavit Bey inandrtcı buhnmuyor
Başkan Ali Be>. özelhkle İttihat Terakki'nin
iktidan elde etmek için yaptığı girişimlerden. Te-
rakkiperver Parti'yi ele geçirme yöntemleri ile
ilişkilerini belirlemeye çalışıyordu. Cavit Bey ise
kendi evinde yapılan toplantılann gizli biramacı
olmadığını söylüyordu. Cavit Bey'in bütün açık-
lamalan ve tttihat Terakkicilerin iktidarı ele ge-
Istıklâl Mahkemelen'ninça-
lıştığı ikı senelik bu son dö-
nem. cumhurıyet tarihımızın
en önemli bir süreci olan Türk
devriminin gerçekleştirilmesi-
nı sağladı. Dünyadaki devrim
mahkemeleri içinde en adil hü-
küm verenı. yasalara en çok
bağlı olarak çalışanı ve en az
kıyıcı olanı olduğunu söyleye-
bileceğimiz Istiklâl Mahkeme-
leri; Türk devrimine ve rejıme
karşı koymak ısteyen her geri-
cı ve olumsuz girişimı. sert şe-
kılde bastırmış, hıyanet-i vata-
niye, casusluk, karşıdevrimci
ayaklanma. siyası suikast gıbı
önemli davalaryanındaeşkıya-
lık, şehır kabadayılığı. yolsuz-
luk, rüşvet suçlanna karşı
amansız bir çalışma göstermiş-
tir. Milli savaşın kazanılmasın-
dan sonra. Atatürk'ün amacı,
Türkiye'yi çağdaş medeniyet
sevıyesine çıkaımak için Türk
devrimıni gerçekleştirmekti.
Bunun aşama aşama gerçekleş.-
tirilmesıne karşı çıkanlaroldu.
Bu iki sene içinde büyük sos-
yal değışiklikler. Şeyh Sait
Ayaklanması sırasındaki çatış-
malardışında. en az kanla ger-
çekleştinldı.
Fransa ve Rı»
devrimlerinin bilançosu
Fransız Devrimı'nde devrim
mahkemelerinın anstokrasiye
karşı sert bir uygulama göster-
dikleri, yalnız 1793 yılında,
yargılanarak 17.000 kişinin
idam edildiği ve bu sayının yar-
gılanmadan idam edilenlerle
40.000'i aştığı gözönüne alı-
•Atatürk, 'Nutuk'ta bu olağanüstü
dönem ve önlemlerle ilgili şu değerlendirmeyi
yapar: "Biz, alınan olağanüstü, ama yasaya uygun
tedbirleri, hiçbir zaman ve hiçbir biçimde. yasa
dışına çıkmak için araç olarak kullanmadık;
tersine, yurtta dirlik ve düzeniiği kurmak için
uyguladık."
Atatürk şövle diyor:
4
Şunu söylemeliyim ki biz, her araçtan
yalnız ve ancak bir iilkii için vararlanıru. O iilkii şudur: Türk
milletini medeni topluluklar içinde yaraştığı yere yüksdtmeL'
nırsa. ne derece kan döküldüğü
anlaşılabilir. Rus devriminde
ise tüm aristokrası ve burjuva
sınıflan hemen tamamen yok
edilmişler; milyonlarca insan.
gerek devrimciler tarafından
öldüriilmüş gerekse iç savaş ve
büyük sefalet sonunda ölmüş-
lerdi. Bu bakımdan Türk dev-
rimı. sınıfsal bir hareket olma-
dığı ıçm Istiklâl Mahkemeleri
de sınıf hâkımıyetıne yönelik
çalışmadılar. Ancak karşıdev-
rimcı güçlenn tasfiyesıne gı-
dildi. Feodal bir kurum olan
'ağalık-şeyhlik' sorunu ise za-
man içinde çözümlenmek ıçın
sonrayaertelendi. Bu bakımdan
Türk devnmi. ekonomık yapı-
da köklü değişikliklere gıtme-
den önce sosyal yapı>ı ve din-
den kaynaklanan düşünce siste-
mini degiştirmeye yöneldi. (7)
Atatürk. •Nutuk'ta bu döne-
me değınerek olağanüstü ted-
bırler alınmak zorunda kalın-
dığını. Şeyh Saıt Ayaklanma-
sı'na karşı 8-9 tümen askerın
kullanıldığını, Terakkiperver
Partı'nın muzır çalışmaların-
dan dolayı kapatıldığını. Izmır
Suıkastf nın rejime yönelik bir
gınşim olduğunu. Taknr-ı Sü-
kûn Kanunu'nun yürürlükte
bulunduğu ve Istiklâl Mahke-
melerfnin çahştığı dönemde
yapılan işlergözönüne getınle-
cek olursa Meclis'in ve mille-
tin güvenınin yerinde kullanıl-
dığının anlaşılacağını belırttik-
ten sonra >öv le dor
'Zorbalık düşüncesini
öldüpmek'
"Biz, alınan olağanüstü,ama
yasaya uygun tedbirleri, hiçbir
zaman ve hiçbir biçimde. yasa
dışına çıkmak için araç olarak
kullanmadık; tersine, yurtta
dirlik ve düzenliği kurmak için
uyguladık; de\ letin yaşamasını
ve bağımsızlığını sağlamak için
kullandık. Bi/ o tedbirleri, mil-
letin medenileşmesine, sosyal
gelişmesine yararü kıldık... Şu-
nu söylemeliyim ki biz, her
araçtan yalnız ve ancak bir ül-
kü için yararlanırız. O iilkii şu-
dur: Türk milletini medeni top-
luluklar içinde yaraştığı yere
yükseltmek ve Türk Cumhuri-
yeti'ni sarsılmaz temeller üze-
rinde. her gün daha çok güç-
lendirmek; bunun için de zor-
balık düşüncesini öldürnıek."
(8)
miij olmasıyla bu gizli girişim-
lerden açıkça haberdar olduğu-
na şüphe bırakmadığından suç-
lu bulundu. Dr. Adnan Bey'in bu
suçlarla ılışkisı görülmedi. Hü-
seyin Cahit bu toplantılara katı-
lıp alınan ilk kararları yazılarıy-
la desteklemişse de suikast giri-
şıminden bılgisi olmadığı kana-
atine vanlarak suçsuz bulundu.
Karar ve idamlar
Sonuçta, Teşkılât-ı Esasiye
Kanunu'nu tamamen veya kıs-
men tağyir, tebdil ve ilga, Bü-
yük Millet Meclisi'ni iskat veya
görevden men'e cebren teşeb-
büsten dolayı eski Ceza Kanu-
nu'nun 95'inci maddesi delale-
tiyle 55 ve 56'ncı maddelerıne
\e 57'nci maddesine göre sabık
Maliye Nazın Cavit. Dr Nazım.
Ardahan Mebusu Hılmı ve Naıl
beylenn ıdatnlanna: Ali Osman
\ehbi, Hüsnü, İbrahim Edhem,
Rauf ve Rahmi beylenn 55'ncı
madde delaletiyle 55 ve 56"ncı
maddelerdebelirtılenesaslarda-
hilinde. 58'incı maddeye göre
onar yıl kal'e-bend edılmesıne
kararverildi.Otuzyedı sanıkbe-
raat etti. (4) idam hükümleri
26'yı 27 ağustosa bağlayan ge-
ce saat üçte "l'munıi Hapisha-
ne' önünde uygulandı. (5) Cavıt
Bey idam sehpasında bile meta-
netını bozmadı. (6)
İzmir ve Ankara davalan so-
Ys
çirmek girişımleri ile ılışkisini reddetmesi mah-
kemeyi inandırmadı.
Başkan Ali Bey. "tstiklâl Mahkemesi kanaat-ı
vicdaniyeye ehemmiyet verir. Sizin bu ifadeleriniz
bizi ikna etmemiştir. Kara Kemal gibi bir şahıs ile
her gün görüşüyorsunuz ve sonra neler yaptığın-
dan haberdar bulunmuyorsunuz öy le mi?" diye-
rek bunu açıkça ortaya ko>du. (3)
Karar, 26 ağustos perşembe günü açıklandı. 01-
dukça uzun olan kararda. 'Türk milletinin kuv-vet,
kudret kaynaklannın tükenmez olacağından ga-
fîl bulunarak ozaman millet ve memleketi düşman
ayaklan alüna atıp kaçmaktan başka çarv bula-
mayan İttihat ve Terakki' mensuplannın Milli
Mücadele'nın sonucunda yine iktidara gelecek-
leri kanaatınde olduklan, Lozan görüşmelen sı-
rasında Cavit Bey 'in ev ınde yapılan gizli toplan-
tılarla ısimlen sayılan Kara Kemal, Şükrü. Isma-
il Canbolat gibi eski Ittihatçılann Gazi Mustafa
Kemal"e yaptıklan başvurunun reddinden sonra,
Ziya Gökalp de dahil olmak üzere bir kısım üye-
nin sıyasi ortamdan aynldığı. fakat diğerlerinin
devam ettiğınin anlaşıldığı belirtildi.
Kararda, bu gizli toplantılarda, Bü>ük Millet
Meclisi'ndeki birinci ve ikinci gruplan birleşti-
rip eski lttihatçılan da içine alıp Rauf Bev 'in yar-
dımını sağlamak, bu olmadığı takdirde İttihatçı-
lardan 15-20 kişilik bir mebuslistesıni "Müdafaa-
i Hukukçular'ın şüphesinı çekmeden yine Rauf
Bey'in yardımı ile kabul ettirmek veya bu da ol-
madığı takdirde. açıkça İttihat Terakki olarak or-
taya çıkmak karan almdığı \e bunlann hepsınin
debaşansızlıklasonuçlanması üzerine. Halk Par-
tisı'nı parçalamak içın gırişimde bulunulduğu;
Rauf Bey'in de buna araç oiduğu, daha sonra Te-
rakkipener Parti'nın kuruluşu hazırlanarak bu
yolla iktıdarın ele geçınlmeye çahşıldığı uzun
uzun anlatılıyordu.
Amaç, İttihat ve Terakki'yi bitirmeV
Mahkemenın buraya kadar olan açıklamalann-
dan. ittihat Terakki 'dosyası'nın kapatılmak isten-
diği açıkça anlaşılıvordu. Daha sonra. sanıklann
aynayn suçlan elealındı. Ca\ıt Bey. evinde yap-
tığı gizli toplantılarla İzmir Suikastı "nı hazırla>an
kışilerle olan yakın ilişkisinın açıkça anlaşılması
sebebıyle onlan yönetmek ve yardım sağlamak
suçundan. Dr. Nazım Bey bu gızlı toplantılara ve
alınan kararlara katıldığı ıçın. Nail ve Hilmi bev-
lerdeyineaynı şekilde. Enver Paşa'nın Rusya"da
bulunduğu tarihten beri İttihat Terakki'nin iktida-
ra geçmesini sağlamak içın çalıştıklan ve bu son
toplantılara da katılarak suça dahil olduklan için
suçlu bulundular. Rauf Bey ise tttihatçılarla işbir-
liğı yaparak yukanda sayılan girişımlerde bulun-
mak. fakaten önemlisi, suikast hazırlığını duyun-
ca, bunu haber vermedığı gibi u
Ben gidiyorum,
siz neyaparsanızyapınız" dıyerek Avrupa'ya gıt-
stiklâl
Mahkemeleri'nin son
dönemini kapsayan iki
sene içinde 2436
maznun yargılandı.
Bunlardan 1343*ü
beraat etti. İlk yıl
sonunda 76 vicahi, 52
gıyabi idam kararı
verildi. ikinci yıl
sonunda idam sayılan
vicahi olarak 150'ye
yaklaşırken gıyabi
kararlar 90
dolaylannda idi.
nucunda idam edilenler ^ıınlar-
dı: "Abdülkadir (eski Ankara
Valisi), Nail, Nazım (doktor), Ca-
vit (eski Maliye Nazırı), Hilmi
(Ardahan Mebusu), İsmaiKan-
polat (İstanbul Mebusu), Meh-
met Hâfız (Trabzon Mebusu),
Rasim (emekli baytar Albay),
Rüştü Paşa (Erzurum Mebusu),
Şükrü (İzmit Mebusu), Yusuf
(Cürcü), Ziya Hurşid (eski Lazis-
tan Mebusu), Abidin (Saruhan
Mebusu), Arif (Eskişehir Mebu-
su), Edib (San Efe). Halis Turgut
(Sıvas Mebusu), Hilmi (Çopur),
Ismail (l.az)."
7Mart 1927'de İstiklâl Mah-
kemeleri'nin görev ıne son veril-
mesine rağmen. İstiklâl Meha-
kimi Kanunu veeklen, 1949 yı-
lına kadar yürürlükte kaldı. 5 Haziran 1948de ya-
pılan. İstiklâl Mehakımi Kanunu'nun kaldınlma-
5i teklıfi. ancak 4 Mayıs 1949'da sonuçlandı.
istiklâl Mahkemelen'nin son dönemini kapsa-
yan iki sene içinde 2436 maznun yargılandı. Bun-
îardan I343'ü beraat etti tlk yıl sonunda 76 vi-
cahi. 52 gıyabi idam kararı verildi. İkinci yıl so-
nunda idam sayılan vicahi olarak 150'ye yakla-
şırken gıyabi kararlar 90 dolaylannda idi.
(l)TBUM4r}nı T-İ.dosva2i9'l9-İ5 Hâkimhet-
ı MıIlı\v3-XAğustos 1926. s. 1-4 (2) Hâkimıveı-i Mil-
lı\c. 9-10. 15-21 Ağustos 1926 Duruşmalann uzunol-
ması sebebn le basımla vavfmlanması (okzaman alılı
(3) TBMM Arşıvi. T.3. dosra 239.35 (ıkıncı bölüm)
Hâkımnel-ı Mıllıve. II Ağustos 1926 (4) TBMMAr-
şni. T-3. dos\a 239 19-32. Ankara htıklâl \fahkeme-
M Karar Defteri. 1\ -3. esas 69. karar IIl.s 109-117.
Hâkımi\et-ı Millive. 27
Ağustos 1926. Kandemır, adı
geçen cser. cilt 2 s 108-119 Istiklâl Mahkemeleri nin
lç\ iizü. Dün\a. (kararm tam metnını verıror) 1-6 Mart
1947. (5) Hâkımiyet-ı Mıllıve. 27 Ağustos 1926. (6) H
I. Veluledeoğlu, Ankara İslıklâl Mahkemesi. Cumhu-
rıvet. 25 Mart 1973. s 2 (7) AlbertSohoul. 17H9Fran-
sız tnkılâbı Tarıhı. İstanbul 1969. Coskun İ'cok, Sıya-
sal Tarıh. Ankara İ96
7
\. 61 MarcelLiebman. Ruslh-
tıldli. Istanbıtl. I96H (8) S'utıık 642-643. Sö\lev612-
613
BİTTİ
ÇALIŞANLARIN / SORULARI - SORUNLARI / YILMAZ ŞİPAL
En yüksek göstergeden
emekli aylığı almak için
Çauşma hayatına Ağustos 1973'te Emekli Sandığı'na bağlı,
belediye rabibi olarak başladun. Bir vıl sonra. Eylül 1974'te görevim-
den istifa ederek ayrıldım ve uzmanlık için yurtdışına gittim. \'urtdışın-
daki Mayıs 1976 üe Mayıs 1982 arasındaki çalışmalarımı. dönüşte
Emekli Sandığı'na döviz olarak ckk-dim. Daha sonra, Ağustos 1986 ile
Eylül 1991 tarihleri arasında. isteğe bağlı Bağ-Kur sigortalısı oldıan.
Bağ-Kur'dan aldığun belgelere göre, bu kurumda 6. basamakta 5 yıl, 1
ay prim ödemiş bulunmaktayun.
Bu kez Ağustos 1991'de fıilen çaltsarak SSK'ye kaydoldum. Bu iş-
yerinden Mart 1992'de ayrıldım. SSK'den gelen bilgilere göre, işveren
sadece 120 gün prim ödemiş. İkinci SSK sigortalısı olarak çaltşmaya
başladığım tarih Nisan 1992, çıkış tarihim ise Aralık 1992'dir. Bu işye-
rine haftada 3 gün gittiğimden işveren, ilk ay ki çalışmam için 30 gün,
sonraki aylar için ayda 12 gün prim yatırdı.
Halen çalışmakta oiduğum işyerine ise 14 Aralık 1992'de girdim.
Buradan primlerimin en yüksekten ödendiği söyleniyor. Daha önceki
işyerleri ise primlerimi asgari ücretten ödemiş. Sonılanm: 1) Doğum
tarihim Şubat 1948 olduğuna göre, SSK'den emekli olmaya hak ka-
zandımmı?
2) En yüksek göstergeden emekli maaşı almak için daha ne kadar
çalışmam gerekecektir.
D.S.
YANIT: 1) Sosyal Sigortalar Kurumu kadın sigortahsının, yaşlılık
aylığına hak kazanabilmesi için iki koşul vardır. Bunlardan birincısi,
kadın sigortahnın 20 yıllık sigortalıbk süresi içinde 5.000 gün (13 yıl,
10 ay. 20 gün); malullük. yaşlılık ve ölüm sigortalan primi ödemiş
olmasıdır. ikinci koşul ise kadın sigortahnın 50 yaşını doldurması ve
15 yıllık sigortalılık süresi içinde 3.600gün (10 tam yıl) malullük. yaş-
lılık ve ölüm sigortalan primi ödemiş bulunmasıdır. Bu arada. yaşlı-
lık aylığı bağlanmadan önceki son 7 yıllık fiilı çalışma süresinin en az
yansının da Sosyal Sigortalar Kurumu'na malullük, yaşlılık ve ölüm
sigortalan primi ödenerek geçmesıdır.
Yaptığımız hesaplamaya göre, Emekli Sandığı. yurtdışı borçlan-
ması, Bağ-Kur ve SSK çahşmalannız toplamı, 14 yıl 9 ay dolaymda-
dır. Bu 14 yıh aşkın sürenin son 2 yıl 7 ayı SSK kapsamında geçmiş-
tir.
SSK'nin kadın sigortalısına yaşlılık aylığı bağlanması için aranan
20 yıllık süre, 1993 yıhnda dolmuştur. Bu süre içinde ödenmesi gere-
ken (tüm sosyal güvenlik kurumlan ile birlikte) 5.000 günü aşmış
durumdadır. Ancak. SSK'den yaşlılık aylığına hak kazanabilmeniz
ıçın SSK'de geçen son 2 yıl 7 aylık süreyi, 3 yıl 6 aya tamamlamanız
gerekecektir.
2) Sizin konumunuzda olan ve Aralık 1992'de tavandan prim öde-
meye başlayan bir SSK sigortalısına. en yüksek göstergeden yaşlıhk
aylığı bağlanabiimesi için bu sigortahnın, Ocak 1993 ile 31 Aralık
2003 tarihleri arasında kesintisiz 10 takvim yılının malullük. yaşlıhk
ve ölüm sigortalan primini en yüksek göstergeden (günümüz tavan
göstergesı 6.650'dır) ödemesi gerekecektir.
POLITIKA VE OTESI
MEHMED KEMAL
Oliim Var m?.Burhan Arpad, bu dünyayı koyup giderken 84'ündey-
miş. Aramızda 10 yıl var. Son birkaç yıla kadar ikinci say-
fada, sol köşede, haftada bir "Hesaplaşma" başlığı altın-
dayazıyordu.Titizdi, kılı kırkyarardı, yazısını dahaçıkma-
dan önce önüne gelene okurdu.
Ne zaman tanıdım Burhan Arpad'ı? Cumhuriyet'teki
köşesınde değil, yıllarca önceden. Sanırım Hulusi Dos-
doğru ile birlikte yayımladıkları öykülerden tanıyordum.
Ya da bu yazılar bana ilk gıbı geliyordu. Şükran Kurda-
kul'un "Şaırlerve Yazarlar Sözlüğü"ne bakıyorum. Şük-
ran mı atlamış? ilk yazdıkları diye înan, Yurt ve Dünya der-
gıleri gösteriliyor. Sonra Yürüyüş, Adımlar var.
Ben asıl tanımama geleyim. 1960'ta Vatan'daydım. Ye-
ni gırmiştim. 27 Mayıs olmuş, Yassıada duruşmaları baş-
lamıştı. Vatan bir atılım yapmak istiyor, Yassıada duruş-
malarına büyük önem veriyordu. Istanbul'daki yazarlan-
nı topladığı gıbı, Ankara'dan da beni çağırmıştı. imzasını
tanıyordum, ama kendisinı ilk görüyordum.
Yassıada duruşmalannı yazacak olanlar, başta Ahmet
Emin Yalman olmak üzere şunlardı: Oktay Akbal, Na-
im Tirali, Burhan Arpad, Emil Galip Sandalcı, Adnan
Veli, Özcan Ergüder, bırde ben. Burhan Arpad, beni ta-
nımadığı için Ankara'dan özel olarak çağrılışıma bir an-
lam veremiyordu. Oysa çok basittı, gazetenin Ankara mu-
habiriydim, Yassıada'yı dolduran siyasal kadroyu tanı-
yordum. Eldeki yazar kadrosunu teker teker düzene ben
sokuyordum. Bunu kavradı, sonra bırbmmize alıştık. Kad-
roda iki huysuz vardı, bıri Emil Galip Sandalcı, öteki Bur-
han Arpad.
Yaşam boyu sol çızgiden yana oldu. Dergı ve gazete-
lerdeyazdığıgibı, ikı dekitabevi kurdu (Devrim ve Arpad).
Başta tuluat olmak üzere, tiyatronun çeşitli dallannda
eleştiriler yazdı. Gezı notlarını yazıya çevirdi. Vatan'da
uzun yıllar köşe yazısı yazdı. Almanca bildiğı için Alman-
cadan bırçok kıtap çevirdi.
Vatan gazetesınin ortakları arasında anlaşmazlık çıkın-
ca gazete ıkıye bölündü. Arpad, Ahmet Emin'den yana
oldu. Bir süre sonra da gazete kapandı. Türlu gazete ve
dergılerde yazmaya başladı. Bırçok öyküsü ve kitabı var-
dır. Öyküleri üstüne Oktay Akbal şunları söyler:
"Dümdüz biranlatımla lırizm yapma olanağını gerçek-
leştirmek ıstediği öykülerınde, şehrin hareketine kalaba-
lığına, yitikliğine karıştığı, okura yakın kahramanlaryarat-
tığı belirtilir. Toplumcu, gerçekçi akımdan sapmadı."
Oktay Ekinci, mimari yolda yazdıklarını över. Kentin
gün geçtıkçe kötüleşmesı karşısında bütün açmazları yet-
kinlikle ortaya dökmüştür. Mimarlar Odası Başkanı Ok-
tay Ekinci, mimar dediğine göre, bir bildıği vardır. Mımar
planına aykırı ne kadar kötülükler, kabalıklar varsa yılma-
dan yazmıştır. Haftada bir Oktay Akbal'ın köşesinde yaz-
dıkları çok sevilirdı. Böyle bir sütunda yazmayı ona Na-
dir Nadi önermiştı.
• • •
Abidin Dino öleli bir yıl olmuş. Dostları, sevenleri, res-
samlar onu türlü yerlerde anıyorlar. Yıllarca önce Nâzım
Hikmet soruyordu:
"Sen mutluluğun resminiyapabilir misin?"
Abidin bir süre düşünüyor;
"Yaparım" diyordu.
Şimdı nerede eller, parmaklar, - .
Türlü desenler görürseniz,
Bunlar Abıdın'ın mutluluk,
Dostluk, sevginin resimleri... " ' -'--*-
1
Abidin, ' •> * - . : - , ,
"Mutluluğun resmini yapar mısın?"
"Yaparım."
BULMACA
1 2 3 4 5 6 7 8SOLDA.N SAĞA:
1/ Alaboyun da denılen
ırı bir güvercin. II Ses...
XIX. yüzyıl başlarında
Fransa'da ortaya çıkan
ve ikı kışıyle oynanan
bir kâğıt oyunu. 3/ Rakı-
sı bol, ucuz meyhane .
Defa. kere. 4/ Bir mey-
ve... Hangi şey. 5/ Türk
müziğinde bir makam
6/ Yumurtadan yeni çık-
mış ve henüz ayaklan
oluşmamış yavru kurba-
ğa. "II Bir oyuna ikişer
kişilik gruplarla katılan-
lardan her bın. . Üstten sağa doğru
egık basım harfı. 8/ "Çok sarhoş"
anlamında argo sözcük... Uğraş...
Bir nota. 9/ Çay ağzında yapılmış
olan balıkçı büğeti.
YLKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Bir
kapta ekşitilen \e alındıkça içıne
su eklenerek çoğaltılan üzüm, el-
ma. armut. vişne karışımı bir tür
şerbet. II Tıp dılinde idrar salgısı-
nın azalmasına verilen ad... Bir-
denbire ortaya çıkan ruhsal darbe. 3/ Mayalı hamurdan yağda
kızartılarak yapılan bir yiyecek... Su. 4/Gümüş ya da altını in-
ce teller durumuna getirıp örerek yapılan kuyumculuk ışı. 5/
Motorlu taşıtlann elektrığinı sağlayan aygıt... Son, nihayet. 6/
Bir nota.. Çiftlik kâhyası II Soy... Akcıgerleri dinlerken hekı-
min duyduğu patolojik ses. 8/Ölü yıkanan kerevet. 9/ Süs. ziy-
net... Sipersız şapka.
AydınlıkJ ^ J HAFTAUK HABER YORUM DERGISI
Özgür Ülke'ye bomba:
Faşist darbenin
profesyonelleri
Binbaşı Ersever in arkadaşları, Kontrgeriila'yı açıklıyor:
"Hepsi azgın MHP'li"... "Devletin içinde, devietin
ustünde"... Çiller'ın "Kanafı... Paşalann "iktidar oyunu"...
Genel grev tartışılıyor
IŞÇBI, memuru, sanatçjsı, mûhendisi, öğreüm üyesi, doktoriar...
Toplumun bütün emekçı kesımlen ayaktk. Eyiemm b(ri bitmeden,
diğeri başlıyor Işçı ve memur sendikalanyla, diğer emekçı kesım
örgütlennın temsiicileri genel grevı tartışıyor.
Şair Odabaşı gözaltında kayıp
Evıne gelen arkadaşı, Yılmaz Odabaşı tarafından yazılmış, "MİT'ten
getdıler Gozaltına aldılar Basına haber verin" notunu buldu.
Orta Sayfa konuğu Niyazi Altunya:
"Başkan Eğit-Sen'den olsun"
Eğıtım-!ş Genel Başkanı Altunya ile öğretmen sendıkaiarının
tnrlığı ve emekçı hareket) Ü2enne; "20 Temmuz ışçı-memur
tnrlikteltği içın önemli başlangıç. Bızım sendıkamız ışçi
sendikalanyla /apılan eylemlere daha büyük güven duyuyor."
Doğu Perinçek'in başyazısı:
"Son sosyalıst devletı yıkjık" sözüyie Çiller'ın saptadığı tarihsel sûreç.
tzzettin Önder yazdı:
Kürtler neden özelleştırmeye karşı olmak zonmda7
Sosyalist Parti davası "dostane çözütn" aşamasında
Avrnpa Konseyı SP'rtın kapatılmasını Avnıpa İnsan Hakları
Sozleşmes^'ne aykın buldu
BUGÜN VE HER CUMARTESİ BAYİLERDE