28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 ARALIK 1994 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 'Sağlık Platformu ilaçta katılım payının arttınlmasını öngören tasarıyı sosyal devlet ilkesine aykırı buluyor Sağhkçılaıtlaıı ilaç teplrîsi TOKTAMIŞ ATEŞ •TBMM Genel Kurulu'nun gündemine alınan yasa tasansına göre ılaç bedellerinden alınan katılım paylannın emeklilerde yüzde 10'dan 15'e, çalışanlarda ise yüzde 20'den 30'a hatta yüzde 50'lere kadar yükseltilmesi öngörülüyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - tlaç bedel- lerinden alınan katılım paylannın arttınlmasına yönelik yasa tasansı, sağlık sektöründe çalışan- larca tepkiyle karşılandı. Ankara Eczacı Odası, Ankara Tabip Odası, Genel Sağlık-Iş, Tüm Sağlık-Sen ve Sağlık-Sen Ankara şubelerince oluşturulan Ankara Sağlık Platformu, ılaç bedellerinde katılım paylarının arttınlmasını öngören yasa tasansına ilişkin bir basın toplantısı düzenledi. Ankara Sağlık Platformu adına konuşan Ankara Tabip Odası Başkanı Mehmet Altıok, Türkıye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu'nun gün- demine alınan yasa tasansına göre, ılaç bedel- lerinden alınan katılım paylarının emeklilerde yüzde 10'dan I5'e. çalışanlarda ise yüzde 20'den 30'a hatta yüzde 50'lere kadar yükseltilmesinın öngörüldüğüne dikkat çekti. 50 bin kamu calısanı adına 500 delege katılacak Memur kurultayı bugünANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kamu çalışanlannın Ankara'dakı bolge kurultayı, bugün başlayacak. Kurultaya, Ankara'nın yanı sıra Aksaray. Kınkkale, Konya. Bolu. Karaman, Niğde ve Çankın'daki sendikalara üye 50 bin kamu çalışanı adına 500 delege katılacak. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğû (DSİ) toplantı salonunda yapılacak olan kurultayın bugünkü bölümünde. "5 Nisan İstikrar Paketinin Sonuçlan/1995 Bütçesi ve Demokratikleşme Önündeki EngeMer"konusu ele aiınacak. Ozelleştirme, işten çıkarmalar, sendikasızlaştırma. ücret dondurma, gelir dağılımı. IMF politikalan ve demokratikleşme süreci konulannda bildiriler sunulacak. "Kaımı Çalışanlannın Sendikal Sorunlan ve Konfederasyonlaşma" konusu da, kurultayın yann yapılacak bölümünde ele aiınacak. fkinci günde örgütlenme sorunu. sendikal mücadele sürecinin değerlendirilmesi, konfederasyonlaşma ilkeleri, eylem programı ve siyaset hakkı ele aiınacak. Kamu Çalışanlan Konfederasyonlaşma Kurulu, kurultayın ardından, 20 aralık salı günü ülke çapında iş bırakacak. Cumhuriyet Adana Güney llleri Büromuzun habenne göre, Içel'in Silifke ilçesinde belediyeden atılan 30 kadar işçi belediye önünde oturma eylemi başlattı. Altıok. hastalann halen uygulanan katkı pay- larını bile ödevemediklerini ve ilaçlarını ala- madıklannı bildirerek. "En gettşmiş ülkelerde bile devietin sağlığa a>ırdığı pay her geçen gün arttınlırken ülkemizde bu pa> ın hastanın aleyhine azaltılmasım anlamak olanaksızdır. Sağlık alanındaki aksaklık ve hoşnutsuzlukların büyük toplumsal patlamaların tetiğini çekebilecegi un- utulmamaİHJır"dı\e konuştu. Altıok. Turk-lş'e baglı sendıkalann Ankara'dakı yürüyüşü sonrası yapılan 'katılım paylarındaki artışın > üzde 50'den yüzde 30'a düşürüldüğü" yol- undakı açıklamalan da 'büyük bir aldatmaca' olarakgördüklenni vurguladı. Altıok, şugörüşleri savundu' "Hastalar şu anki oranlarıyla büe katılım pav- larını ödeyememektedirler. Bazı ilaçları kullan- maktan vazgeçmekte ve çoğunlukla tedavilerini yanm bırakmaktadırlar. Bu durum, hastalıkların tekrarianmasına ve işgücü kaybına neden oimaktadır. Devlet sağlıkta tasarruf aldatnıacasıy la çok daha büy ük ekonomik kay ıplara uğramaktadır. Bu yasa değişikliği sosyal dev let ilkesine ay kırıdır." Ankara Eczacı Odası Başkanı Okay Setez de. yasa tasarısının yaşama geçirilmesıy le, bir aılede yalnızca baba ve çocuğun hasta olması durumun- da aiınacak ılaçların memur maaşının yüzde 22'sine denk geleceğine dikkat çektı. Selez. odalarıncabaşlatılan "Yeni katılımoran- larına hayır"kampanyalannın büyük destek gördüğünü. toplanan imzalann önümüzdekı gün- lerde Başbakan Tansu Çiller'e gönderileceğinı kaydetti. Ankara Sağlık Platformu. kamuçalışanlannı vc meslek örgütlerini 14 aralıkta yapılacak basın açıklamasına katılmaya çağırdı. Irlanda barışı için toplantı •Irlanda Cumhuriyetçi Ordusu'nun (IRA) siyasi partisi Sinn Fein ile lngiltere hükümeti arasında ilk resmi görüşme dün yapıldı. EDİPEMİLÖYIV1EN LONDRA - Kuzey Irlan- da'nın İrlanda'ya bağlanması ıçın yıllardır şiddet eylemlerıne gırişen Irianda Cumhuriyetçi Ordusu'nun (IRA) sıyası partisi Sinn Fein ıle Ingıltere hükümeti arasında ilk resmi görüşme-dün yapıldı Kuzey Irlanda'nın yönetim merkezi Belfast'ta, eski yerel parlamento binasında lngiltere hükümeti temsileileri ile Sınn Fein örgütlenme başkanı ve par- tı genel başkan yardımcısı Mar- rin McCuinness bir araya geldı- ler. ' Tarihi önem Kuzey Irlanda'da kalıcı birba- nş sağlanması amacıyla yapılan bu görüşmenin tarihi önemi şu- radan kaynaklanıyor: IRA ve onun sıyası uzantısı Sınn Fein'i 'terörist' ilan eden \e uzun yıllar bu örgütlere böyle bakan İngılte- re, Kuzey Irlanda'da bir banşın, Sinn Fein'siz sağlanmayacağını « gördü. J AynışekıldeSınn Feın velRA J da süreklı bir terör ve şıddet ey- J lemi programı ile lngiltere hükü- * metini pes ettiremeyeceğinı ka- * bullenmek zorunda kaldı. ' IRA'nınpesetmesındebirnu- t maralı öğe coğrafi unsur. Kuzey l Irlanda'nın coğrafi konumu ve J hükümetin güçlü ıstihbarat ağı. * güvenlikönlemlerinedeniylete- * rör ve şıddet eylemleri. büyük öl- » çüde Kuzey Irlanda"da lokalize t oldu. I IRA. elbette Ingiltere'de de * uzun yıllar boyunca etkiliydı. j Ancak lngiltere anakarasındaey- * lem yapması artık gitgide zorla- * şıyordu. ^ Kuzey Irlanda sorunu, sadece i. lngiltere ile IRA arasında bir so- ; run değıl. ; Irlanda Cumhuriyeti de soru- * nataraf. IRA için Ingiltere'de alı- * nanyasaklamaönlemlerinı İrlan- « dadaalmıştı. 1 Görûşmelere nasıl gelindi , * 1921'de ülkesinin bir kısmını lngiltere'ye bırakmak zorunda kalan Irlanda. bu bölgeyi geri al- mak için sadece banşçı yollarda ısrar etti ve bu nedenle IRA'ya hiçbir zaman destek vermedi. Kuzey ve Güney Irlanda'nın ileride belirsız bir tarihte, her iki taraftaki halkın da onayı ile bir- leşmesini ilke edindi. Bu amac- Ia da lngiltere hükümetinin giri- şimierini destekledi. Sonuçta. geçen yıl bu sıralarda îngiltere ve Irlanda, Kuzey Irlanda konu- sunda ortak bir görüş saptadılar. lngiltere, uzun vadede bu bölge- den çekilebileceğini açıkladı. Ama şu şartla: Irlanda ve Kuzey trlanda halkı, yapılacak ikili re- ferandumla, birleşme yönünde oy kullanırsa. lngiltere'nin. Kuzey'den ilke olarak vazgeçebileceğini açıkla- ması üzerine IRA'nın elindekı en önemli silah alınmış oldu. IRA geçen ağustos ayında ateşkes ilan etmek zorunda kaldı. Bunu, IRA'ya karşı çarpışan Protestan milislerin ateşkesi izledi. Sonuç- ta dün, hükümetle. 'sabık' terö- ristler ilk kez resmen bir masada bir araya geldiler. Kamu avukatları valüiğeyürüdü İSTANBUL/İZMİR(Cumhuriyet)-Kamuavukat- lan. toplusözleşmeiı sendikal haklann tanınmasını sağ- layacakyasaldüzenlemelerinivedilıkleyapılması, ma- aşlannın yükseltilmesi ve statülerinin düzeltilmesinı is- tedıler lstanbul'da yaklaşık 250 kamu avukatı dün ögle sa- atlennde Istanbul Barosu yönetim kurulu üyeleri ile birlikte Sultanahmet Adlıyesi önünde toplandılar. Is- tanbul Barosu Başkanı Turgut Kazan. burada yaptığı konuşmada uzun zamandır kamu kuruluşlarında çalı- şan avukatlann sorunlarını tartıştıklarını söyledi. Istanbul Barosu olarak devlete ve kamu kurumlan- na avukatlarla ilgili olarak yerleşen olumsuz anlayışı protesto ettıklenni ifade eden Kazan. kamu avukatla- nnın statülerinin düzeltilmesı, bağımsızlıga kavuştu- rulmalan ve maaşlarının yükseltilmesi için Başbakan Tansu Çiller ve Maliye Bakanı İsmet Attila'ya Istan- bul Valılığı aracılığıyla mektup göndereceklenni be- lırttı. Topluluk daha sonra Istanbul V'aliliği'ne doğru yürüyüşegeçtı. Turgut Kazan ve kamu avukatlannın temsilcilerin- den oluşan bir heyet. sorunlanna çözüm bekledıklen- nı ıçeren mektuplan Istanbul Valtsı Hayri Kozakçıoğ- lu'na \erdiler. Izmır'de ise Izmtr Barosu Yönetim Kurulu uyelerı ve bırgrup kamu av ukatı. v ilayete gıderek dılekçeli ey- lem yaptılar (Fotoğraf: ERDOĞAN KÖSEOCLU) Al Baraka'dan TRT ve Tempo'ya suçlama •Al Baraka Türk Özel Finans Kurumu Genel Müdürü Yalçın Öner, TRT'yi 'ciddiyetsiz', Tempo'yu da 'sorumsuz' davranmakla suçladı. GÜNEŞGÜRSON açıklamayan Öner. kişilik hak- lannın ve tican gelışmelennin ANKARA -TRT ile Tempo zarar gördüğünü savundu. Al dergisi hakkında. gazetemızın Baraka'nıntartışmadankaçma- katledilen yazarı Lğur Mum- dığını vetartışmayolununaçıl- cu'nun açıklamalannı yav ımla- dıklan için dava açan Al Bara- ka Türk Özel Finans Kurumu Genel Müdürü Yalçın Öner. TRT'yi 'ciddiyetsiz'. Tempo'yu da 'sorumsuz' davranmakla suçladı. Öner, TRT 1 "de yayımlanan "Ayda Bir' programında. banka- nın faızsız ışlem yapmasından dolayı, 'gizliörgütlerle ügilivmiş gibi gösterilmeye çalışıldığım' belirterek yayından dolayı ban- kayla iş yapacak ınsanlann te- reddüte düştüğünü. bazı kişile- nn de işlennı askıya aldığını be- lirttı. Cumhuriyet'in sorujannı yazılı olarak yanıtlayan Öner. Mumcu'nun. kurumlanyla ılgi- li yazılarında, gönderdiklen açıklamalan 'dürüstbirtavırla" yayımladığına dikkat çekti. 'Ay- da Bir' programında kurumlan- nın adı geçmese de 'çok açık bi- çimde anlaşıldığını'ilerı süren Öner, "Burada isim vermemek, üstelik bizce tecavüzün agırlığı- nı arttıncı bir dummdur. Kanı- mızca, İsım vermedik'savun- ması. aynı zamanda haksız teca- vüzün ikrandır. Yani program çok ağır bir isnatta bulunuvor ve bunu kime vönelttiğini bili- yordu. Bu nedenle. programda bankanın isminin geçmediği sa- vunmasu haksızlığın, yakalan- manın telaşıdır" dedı. TRT'deki programdan dolayı bankanın uğradığı 'kesin vema- tematiksel zarar rakamlannı1 ması için düzeltme metni gön- derdığini ıfade eden Öner. "Tempo dergisinin ekinde ya- yımlanan ve 26 Ocak 1993 târi- hinde Hürriyet gazetesindeki bir haberden yapılan ahntıyla ilgili olarak neden haber gazetede yer aldığuıda degil de bir yıl sonra dava açtınız" sorusuna, şu yanı- tı verdi: "•Hürriyet gazetesinde olayuı hemen akabinde yayımlanan yazı. gerçek dışı ve mübalağaü, ancak sıcaklığı içerisinde mer- hum kardeşinin beyanlanna da- yandmlmıştı. Bir kere kurumu- muz. hemen aynı günde yayım- ladığı basın bildirisi ile bu yanlı- şa gerekli tavır konmuş, dava aşamasına gelinmeden önce ise bilindiği üzere kamuoyunda oiayla ilgili o denli ciddi ve ısrar- h iddialar ortaya atılmıştır ki. ga- zetede yazılan bu yanlış ve mü- balağalı yayin kamuoyunda ta- mamen etkisiz duruma gelmiş- tL Bizzat Saynn Ceyhan Mum- cu'nun ısrarlı beyanlan bunun açık kanıtıdır. Tüm bu gelişme- ler olduktan ve aradan uzun za- man geçtikten sonra, tüm bu ge- üşmelerden habersiz. üstelik bü- gi kay nağına gidip tahkik imka- nı varken ve hukuk ve basın il- keleri adına da gerekli iken. hem de kitap şeklinde kalıcı bir yayın- da bu iddiayı aynen tekrarlamak elbetteki çok daha ciddi ve kabul edilemez bir sorumsuzluk ve te- cavüz örneği teşkil etmiştir." TEŞEKKUR Gazeteci-Yazar BURHAN ARPAD'm vefatı dolayısıyla acımızı paylaşan Cumhurbaşkanı Sayın SÜLEYMAN DEMİREL'e, Başbakan Sayın Prof. Dr. TAJNSL ÇtLLER'e, Devlet Bakanı Sayın AYKON DOĞAN'a, Kültür Bakanı Sayın TİMURÇİN SAVAŞ'a, Avusturya Kültür Ataşesi Sayın Dr. E. LUCİUS'a, Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu'na, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'ne, Cumhuriyet Gazetesi'ne, Mimarlar Odası Istanbul Büyükkent Şubesi'ne, Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu'na, Bahçelievler Belediye Başkanlığı'na, Alkom Şirketi'ne, ve tüm akraba, meslektaş, sanatçı, yazar, . dost ve yol arkadaşlanna teşekkür ederiz. AİLESİ Relah ve Demokrasi (2) Perşembe günkü yazımda, bir demokraside demokra- siyı kollama görevınin o demokrasideki devlete düştüğü- nü ve devietin bu ışlevı yetkıli organları kanalıyla yerine ge- tıreceğini belirtmış ve bu yetkili organlann, istihbarat ör- gütleri, kolluk kuvvetleri ve savcılar olduğunu yazmıştım. Bunlara ek olarak yasama meclisinin de bazı görevler üst- lenebileceğine değinmiş ve eğer devietin yetkili organları yeterince duyariı değillerse bizzat müdahale edebitecek- lerini vurgulamıştım. Ancak bu tür müdahalelerde 'yargı ka- rannın' yasama meclisine geçmeyeceğini özellikle belirt- miştim. Tüm bu hususları ele almamın nedenı, Başbakan Sayın Tansu Çiller'ın oldukça uygunsuz açıklamalan idi. DEP'le ilgili olarak yaptığı büyük hatadan ders almayan Sayın Çıl- ler, bu kez de Refah'ı diline dolamıştı. Ellerınde güçlü ka- nıtlar olduğunu soyleyerek "Refah'/ da DEP gibi Meclis 'e getirebiliriz" demışlerdı. Elbette getırebilirler. Ama unutma- mak gerekır ki; aynı biçimde DYP de Meclıs'e getirilebılir. Meclis çoğunluğuna fazla güvenmemek gerekir. Eğer Tansu Hanım'ın elinde gerçekten çok önemli ka- nıtlar varsa yapması gereken şey, böyle boş konuşmak ya da tehditler savurmak değıl, bu kanıtları yetkili organlara hemen teslım etmektır. Yoksa gün gelir adama sorarlar; "Elinizde böylesıne önemlı kanıtlar varken, neden bunla- nn üzerine gitmedıniz?" derler. Eğer elde ciddi kanıtlar yoksa gene sorarlar adama; "Eli- nizde ipe-sapa gelir kanıtlar olmaksızın ne hakla böyle ko- nuşuyorsunuz?" derler. "Şantaj yapma hakkınız nereden gelıyor" diye sorarlar. Aslında bana öyle geliyor kı; bu tür davranışlar demokrasıyı çok önemli ölçüde yıpratmakta- dır ve bu tür yöntemlerle demokrasıyi savunmak istemek, demokrasıye yarar değil, zarar getırmektedir. Okurlarım anımsayacaklardır. Gene perşembe günkü yazımda, ortaya attığım ikınci soru 'demokrasinin tanımı- nın' ne olacağı. yanı hangi tür çalışmaların demokrasıye aykırı sayılabıleceğı ve bunun nasıl belırleneceği idi Bu ko- nuda kararı kım ve nasıl verecekti? Zira geçmışte ve günümüzde, özellikle demokrasiyi kur- ma çabasmdakı kımı ülkelerde gördüğümüz acı bir fotoğ- raf vardır. Pek çok 'iktidar sahibi' demokrasiyi koruma ba- hanesi ıle sıyasal karşıtlarını ortadan kaldırmanın yollarını aramaktadır. Hele bu tür ülkelerdeki kımi 'ham' yöneticı- ler, kendılerinı demokrasinin sahıbı ve güvencesı saymak- ta ve kendılerine karşı olan herkesi, 'demokrasıye karşı' sanmaktadır. Bu nokta, çok önemli bir noktadır. Zira bu tür yönetıcıler, kımi zaman demokrasiyi de zorlayabilen uygu- lamalara girişmektedirler. Ve bu tür uygulamalar gündeme gelince, bunlara karşı mücadelede. demokrasi zorlanabil- mektedir. Örneğin bir ülkede devlet, vatandaşının can ve mal güvenlığını sağlama konusunda acze düşerse ısten- se de ıstenmese de ış vatandaşın kendı kendinı koruma- sı noktasına gelmektedir. Ve ınsanlar bu iş ıçın sılahlandık- ları zaman, bu işın sonunun nereye varacağını da kımse bilememeKtedir. Türkıye'de 1980 öncesinde oynanan acı oyunu anımsar- sak, solcu öğrencilerin nasıl sılahlanmaya zorlandıklarını ve bunun ardından hangi provokasyonların tezgâhlandı- ğını net bir biçimde görebilıriz. Ve sonunda 'demokrasıyı kurtarmak' için birileri harekete geçmıştı... Silahlı Kuvvetler demokrasiyi savuriabilir mi? Bu soru da çok önemli bir sorudur. Zira bu soruya olumlu yanıt veril- dıği zaman, hemen "Askerlere güvenıyorsunuz. Askerte- ri işbaşına çagmyorsunuz" ithamları dıle gelmektedir. Haksız ithamlardır bunlar. Bir demokraside demokrasi- yi koruma görevi, kuramsal olarak bıle olsa tüm vatandaş- lara düştüğüne göre, askerierın de bu konuda işlevlerı ola- bılır. Bundan kimsenin gocunmaması gerekir. Önemli olan husus. yapılan müdahalenin demokrasıye mi, yoksa bir başka amaca mı yönelik olduğunun belırlenmesidir. Ayn- ca bir 'değişimi' değerlendirirken, 'yapanlara' değil, 'ya- pılanlara' bakılması gerekir. Refah Partısf nin ne tür beklentıler ıçınde olduğunu bi- lemeyiz. Kaldı ki: tüm Refah Partililerin de aynı beklentiler ıçinde olduklarının söylenmesi mümkün değildir. En üst dü- zeyde bıle 'farklı beklentiler' olmasını doğal karşılamak gerekir. Önemli olan. bu farklı beklentılerden hangisinin 'egemen olacağının' belirlenmesidir Sayın Başbakanımızın elındeki kanıtları bilmemız de el- bette mümkün değildir. Eğer bunlar, Refah'ın demokrası- mize yönelik tehdıtlerıni belgeliyorsa bunlan derhal gerek- li yerlere ulaştırması ve ışlemleri başlatması gerekir. Ama boş konuşarak şantaj yapmak ve gündem saptır- mak hiç kimseye yakışmaz. Nurettin Sarıbal SHP'li başkan adayınm evi kundaklandı • Evi kundaklanan SHP Kartal Belediyesi başkan adayı Nurettin Sarıbal. son günlerdc gerici akımlara karşı mücadele ettığim sövTeyerek "Bu tür saldınlar bizi vıldıramaz" dedi. İstanbul Haber Servisi - SHP Kartal Belediyesi başkan adayı Nurettin Sarıbal ın ev ı kundak- landı Gerıcı akımlara karşı son gunlerde büy ük bir sav aş \erdi- ğinı belirten Sanbal. "Bunlar demokrasiden yana olan insan- lan susturmaya yönelik eylem- ler. Amabunlaıia bizleriyıldıra- mazlar. susturanıa/lar" dedı Dün öğle saatlerınde beyaz bırarabanın Kartal. Kazım Ka- rabekır Sokak'taki e\ inin önüne geldiğıni belirten Sanbal. olayı şöyle anlattı. "Arabadan üç kişi çıkmış. f kj- si çev rede gezerken bir tanesi de komşumuzaBuevın numarası kaç' diye sormuş." Bu olaydan kısa bir süre son- ra üst katta bulunan oğlu Hüse- yin'in dışanya çıkarken apart- ınanın giriijinde bulunan kömur kovalannın alev aldığını «ördü- ğünü belirten Sanbal. "Hemen orayı söndürmüşler. Yanık ko- kusu devam edince ikinci katta bulunan bizim daireye bakmış- lar ki y atak tamamen yanmış sa- londa bulunan üç ay n sar dalye- nin üzerinde de ateş var. İ»faiye- ye telefon etmek istemişler. Ama hem bizim hem de üst kattaki ağabeyimin telefonu kesilmiş. Vangını kendi çabalanyla sön- dürmüşler"dıye konuştu. Sözlesme farkları ödenmedi Işçiler, Bakırköy Belediyesi'ni işgal etti Istanbul Haber Servisi - Ba- kırköy Beledıyesının hesap ış- len katı. 1992 yılı toplusözleş- mesinden doğan farklann öden- memesı nedeniyle bir grup işçi tarafından ışgal edildı. Işçiler kendilerine olumlu bir yanıt ve- rilmemesı halinde ışgali pazar- tesıne kadar sürdüreceklerinı söyledi. 1992 yılı toplusözleş- mesınden doğan farklann halen bir kısmının ödenmediğini ileri süren ışçiler. Bakırköy Beledi- ye Başkanı AliTalipOzdemir ın kendilerini şimdiye kadaroyala- dığını ıddıa etti. Genel-lş Sendikası 6 No'lu Şube Sekreteri Hasan Kaya. I992 yılı toplusözleşmesinin 2 bin 100 işçiyi kapsadığmı. bu sözleşmeden doğan toplam 33 mılyar farktan ışçılenn halen 12 milyar alacağı bulunduğunu söyledi. Tasarruf ve Konut Fo- nu paralannın da ödenmediğini belirten Hasan Kaya, "Konuyu geçen gunlerde başkan ile görüş- meye gittiğimizde bizi kovdu. Şimdi burada bizimle görüşecek bir vetkili bulamıvoruz" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle