Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ŞKAS-IIV11994 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
loıtrat
borsasına doğru
• İZMİR(AA)-İzmir
T
ıcare: Borsası. kurulması
jjlanlanan kontrat borsası ile
ilgili olarak altyapı
çalışffialarını 4 adet dev
ekran alarak başlatıyor. lzmir
Tıcaıet Borsası Yönetim
Kurulj Başkanı Hasan
Özmea, borsada işlem gören
mallann fiyatlannı gösteren
rnevcut Reuter ekranlara 4
yeni dsv ekran daha ilave
çrderel. fızibilite çalışmaları
şürdürülen kontrat borsasına
ilk adımı atmış olacaklannı
söyledi.
'Tariş piyasa
fiyatı uygulamalı'
I
• tZ.VIİR(AA)-Tariş'e
piyasa fîyatlanndan pamuk
alma yetkisi verilmesi
istendi. Türk-Iş 3. Bölge
Sorumlusu Mustafa
Kundancı. Tariş'in, piyasanın
iltında fiyat verdiği için
pamuk alamama durumuyla
karşı karşıya kaldığını,
bunun devam etmesi halinde.
hizmetin durma noktasına
geleceğini ve 4 bin 500
rççinin işsiz kalacağını öne
sürdü Kundakçı, Koop-tş,
Jek Gıda-Iş, Teksif ve Türk
Weta) Sendikası'na üyeTariş
işçileri \e 130 bin ortagının,
kurumun pamuk alımı
•yapamaması yüzünden,
işletmeler atıl kalacağı için,
. ror durumda kalacağını
savundu.
Ford Escoıt'ım
modeli
'•İstanbul Haber Servisi-
-Sabancı Grubu'nun. Japon
/fartaklığıyla Türkiye "de
lüretimine başladığı
-iToyata'nın ardından, Koç
Grubu'na bağlı Otosan'ın
ABD'nin dünyaca ünlü
. ptomobil üreticisi Ford ile
sürdürdüğü ortaklıkla
Türkiye pazarında
müşterilere sunulan otomobil
zincirine >eni bir halka daha
eklendi. Ford Escort'un yeni
modeli CLX l.8 önceki
ak^am Svvissotelde
gerçekleştırilen toplantıda
basına tanıtıldı. Ford'un 480-
S50 milyon lira arasında
». egişen fiyatlarla satılacağı
behrtildi.(Fotoğraf:
MUHARREM AYDIN)
Erzincan'ai.5
trilyonluk yatınm
• ERZİNCAN(AA)-
Erzıncan Valisi Recep
jYazıcıoğlu, 1994yılında
Erzıncan'da bir trilyon 586
milyar tutannda 612 projeye
hayatiyet kazandınldığını
söyledi. Yazıcıoğlu. 1992
depreminden sonra devletin
yaptığı en büyiik yatınmlar
sıralamasında Erzincan'ın
ikinci sırada yeraldığını
belirtti. Yazıcıoğlu, şu ana
kadar bir trilyon 586 milyar
152 milyon harcandığını,
şehirdeki toplam yatınm
bedelınin ise 4 trilyon lirayı
bulduğunu söyledi.
AŞTİ ihalesi
ANKARA (AA) - Ankara
• Şehirlerarası Otobüs
IşletmeM (AŞTl) ile Türkiye
Genel Otobüs tşletmeleri
arasında. yeni otobüs
1
terminali ihale şartnamesinin
'bazı maddeleri üzerinde
.knlaşma sağlandı. AŞTl
lYönetim Kurulu üyesi
İLevent Akçay. Türkiye'deki
tüm otobüs firmalannın
' prgütlü oldugu dernek ve
jcooperatifler ile AŞTl
yönetimi arasında uzlaşma
f,£ağlandığını söyledi.
Güıtırük
^önetmeliğinde
• ANKARA(ANKA)-
Türkiye'ye geçici girişine
''izin verilen film çekme
"inakineleri. sanayi kalıplan,
'l'büyük ınşaat makineleri ve
^'kazı araçlanyla ilgili esaslar
fVeniden düzenlendi. Resmi
'pazete'de yayımlanan
'.'.değışikliğe göre yabancı
^film ve TV kuruluşlannın
Türkiye'deki faaliyetleri için
,, getırecekleri film çekme
ııfmakineleri ile alet, malzeme,
jdekor. aksesuar ve boş
rijfîlmlerle ilgili izinler
TiPışışleri veya Kültür
-pBakanlığı'nca verilecek.
KİT'lerde ürün fiyatlan seçim öncesi frenlendi, ama ekim enflasyonu yüzde 9.5
YıDık enflasyon yüzde 136
•Ekim ayında, KİT
ürünlerinin fiyatlannda
olağan zamların
yapılmamasına karşın,
bir önceki aya göre,
toptan eşya fiyatlan
yüzde 6.9, tüketici
fiyatlan da yüzde 9.5
oranında arttı.
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su)- Hükümetin. 5 nisanda aldığı
istikrar önlemleri çerçevesinde.
yılın ikinci yansı için öngördüğü
toplam yüzde 20 oranındaki enf-
lasyon hedefi tutturulamıyor. Ka-
mu iktisadi teşebbüsleri (KİT)
ürünlerinin fiyatlannda olağan
artışlann yapılmamasına karşın
ekim ayında, bir önceki aya göre
toptan eşya fiyatlan yüzde 6.9,
tüketici fiyatlan da yüzde 9.5
oranlarında arttı. Ekim aylan iti-
banyla. 12 aylık enflasyon. toptan
eşya fiyatlannda yüzde 136. tüke-
tici fiyatlannda da yüzde 116.3
düzeyinde gerçekleşti. KİT ürün-
lerinin fiyatlan, 4 aralıkta yapıla-
cak ara seçim öncesinde yine tu-
tuldu. Toptan eşya fiyatlan, ekim
ayında özel sektörde yüzde 8.6
oranında artarken, kamu sektö-
ründeki fiyat artışı yüzde 2.8 dü-
Aylık enflasyon
(Tüketici-DİE verileri ile)
24.7
cO
1993 1994
zeyinde kaldı.
Hükümetin, yılın ikinci 6 aylık
dönemi için öngördüğü yüzde 20
oranındaki enflasyon hedefi, son
2 aydır fiyatlardaki yüksek oran-
lı artışlarla birlikte açığa düşüyor.
Toptan eşya fiyatlannda yüzde
20'lik artış hedefienmesine kar-
şın. temmuz ayında binde 9 gibi
küçük bir oranda artan fiyatlar,
ağustos ayında yüzde 2.7, eylül
ayında yüzde 4.5 ve ekim ayında
da yüzde 6.9 oranında yükselir-
ken, 4 aylık fiyat artış oranları
yüzde 16'ya ulaştı.
Devlet fstatistik Enstitüsü'nün
(DİE) verilerine göre, ekim ayın-
da toptan eşya fiyatlan, 1994 yı-
lının 10 aylık döneminde yüzde
116, 12 aylık ortalamaya göre
yüzde 107 oranında arttı. Tüketi-
ci eşya fiyatlan. yılın ilk 10 ayın-
da yüzde 96.2, 12 aylık ortalama-
ya göre de yüzde 97.7 oranında
yükseliş gösterdi.
Toptan eşya fiyatlan, sektörler
itibanyla ekim ayında bir önceki
aya göre, tanm üriinlerinde yüz-
de 14.7, imalat sanayinde; özel
sektörde yüzde 6.3, KİT üriinle-
rinde yüzde 3.5 olmak üzere or-
talama yüzde 5.5, madencilik sek-
töründe; KİT üriinlerinde yüzde
2.6. özel sektörde yüzde 3 olmak
üzere ortalama yüzde 5.5 oranın-
da arttı.
Tüketici eşya fiyatlannda.
ekim ayında, bir önceki aya göre
en yüksek oranlı artış yüzde 18.1
ile gıyim ve ayakkabı sektöründe
gerçekleşti Aynı dönemde, tüke-
tici eşya fiyatlan, gıda sektörün-
de yüzde 13, ev eşyasında yüzde
4.9. sağlık sektöründe yüzde 1.5
. kültür ve eğitimde yüzde 3.4, ko-
nut sektöründe yüzde 5.3 ve ulaş-
tırma-haberleşme sektöründe
yüzde 1.1 oranında yükseldi.
Ekim ayında bir önceki aya gö-
re tüketici eşya fiyatlannda en
yüksek oranlı artış, yüzde 10.7 ile
Ankara'da gerçekleşti. Fiyat ar-
tışlannda Ankara'yı. yüzde 10.5
ile Malatya, yüzde 10.4 ile Bur-
sa. yüzde 10 ile Antalya. yüzde
9.8 ile Istanbul izledi.
Istanbul Ticaret Odası'nın
1985 bazlı Istanbul ücretliler ge-
çinme endeksine göre ekim ayın-
da fiyatlar yüzde 13.8 oranında
arttı. İTO'dandün yapılan açıkla-
maya göre ilk on aylık artış oranı
yüzde 105.9'luk, 1994 ekim ayı
bir önceki yılın aynı dönemiyle
karşılaştırıldığında yıllık artış
oranı yüzde 118. l'i olurken ekim
aylan itıbariyle yıllık ortalama ar-
tış oranı yüzde 98.4 oldu.. 1993
yılı ekim ayındakı artışı yüzde
11.4, 1993'deki ilk on aylık artış
oranı yüzde 61.5, ekim ayı bir ön-
ceki yılın aynı dönemiyle karşı-
laştınldığında yıllık artış oranı da
yüzde 69.5 olmuştu.
Koç Üniversitesi'nde düzenlenen sempozyumda uzmanlar uyardı:
Yağmalamadan özefleştinne
Ekunomi Servisi- Akademisyenlerin
ortak görüşü başanlı özelleştirmenin ön
koşulunun "güven verici bir hiikümet"
olduğu yolunda. Koç Üniversitesi ve
Tütünbank" ın ortaklasa düzenlediği
"özelleştirme"konulu sempozyuma katılan
bilım adamlan "özelleştireyım derken
yağmalanma tuzağına düşmeyi
önleme"nin son derece önemli bir kriter
oldugunu \urguladılar.
Koç Üniversitesi'nde dün düzenlenen
sempozyumda konuşan Tütünbank Genel
Müdürü Gazi Erçel.devletin 21. yüzyılda
üstlenmesi gereken rolü, piyasa ekonomisi
için gerekli önşartlan sağlamak, rekabeti
arttıncı önlemler almak, girişimcilige
olanak sağlamak. işçi-işveren ilişkisi gibi
sosyal altyapıyı gerçekleştirmek olarak
niteledi. Tütünbank Genel Müdürüne göre
devlet tedarik ettiği mallann içine girmeli
ancak üretimden kaçınmalı ve artık "kim
kaliteli üretiyorsa o üretsin''mantığı tüm
zihniyetlere yerleşmeli.
ABD'de Dartmouth College'de öğretim
görevlisi Dr. Dennis Logue ise
özelleştirmeyi sadece mülkiyetin devletten
özel sektöre geçişi olarak görmek yerine;
devletın, rekabet şartlannı belirleyici,
karar alınma aşamasında politik etkiyi
minimize eden. teşvik ve yardım
mekanizmalanndan anndınlmış şekilde
bütçeyi hazırlayan, bir çok kademeden
oluşan bir süreç olarak nitelenmesi
gerektiğini savundu. Dünya ülkelerinden
ve özelîıkle ABD'den özelleştirme
örnekleri \eren Dr. Logue, hükümet
politikalannın yatınmcı gözünde
inandıncılığının da önemli olduğunu
vurguladı.
1936 yılından beri yürürlükteki anlaşmaya tek taraflı son verdiler
İtalya denizlerdeki eşitliği bozdu
MEHMET DEMİRKAYA
Türkiye ile yaptıgı deniz tica-
ret anlaşmasını değıştırmek iste-
yen İtalya. Türkiye'yi "eşit bay-
rak''' statüsünden çıkarttı. İtalya
limanlanna uğrayacak Türk ban-
dıralı gemilerin çok daha fazla
para ödemesi anlamına gelen ka-
rara tepki gösteren armatörler. sorunun Ak-
deniz'deki Türk ticaret filosunun güçlenme-
sinden kaynaklandığını söylediler.
ttalya Ulaştırma ve Denizcilik Bakanlı-
ğı'nın Türkiye'yi eşit bayrak statüsünden çı-
karmak yönündeki 23 Eyül 1994 tarih ve
5203499 sayılı karan ekim ayı başından iti-
baren geçerli olacak.
Liva Denizcilik ve Turizm Şirketi'nin or-
taklarından Mustafa Karşılayan. Özbekis-
tan'dan Japonya'ya, Iran'dan Nikaragua'ya
kadar birçok ülkeye "eşit bayrak" statüsü
uygulayan Italya'nın, Türkiye'yi statü dışı-
na çıkartmasının anlaşmalara aykın olduğu-
nu söyledi.
•ttalya'nın Nikaragua'dan
Özbekistan'a kadar pek çok ülkeye
tanıdığı ayrıcalıga Türkiye için son
vermesi, Akdeniz'deki Türk ticaret
la İtalya, Türk limanlannda her
tiirlii muafiyetten yararlanmak is-
tiyor. Hangi ülke bö> le bir muafi-
yet tanır.
Onların amacı başka. Bizim
filosunun güçlenmesine bağlanıyor Akdeniz'de koster niomuz çok
Türkiye ise Italyan gemilerine
halen eşit bayrak statüsü uyguluyor.
Deniz Ticaret Odası Teknik Daire Başka-
I
güçlü. Küçük tonajlı gemileri-
k iAkdeniz'de cirit atıyor.
Ozellikle kış aylarında kötü ha-
va>ayakalanan küçük gemiierimiz bir ko-
i l i ki
ş > y ç g
nı Muzaffer Salim. Italya'nın Türkiye den ya gidip demirlemesi gerekiyor.
bir takım ayncalıklar istediğini, bu ayncalık-
lann yerine getirilmemesi üzerine böyle bir
karar alındığını açıkladı. 1936'da yapılan an-
laşma gereğince, şimdiye kadar Türk bandı-
ralı gemilerin "eşit ba>Tak" statüsünden ya-
rarlandığını belirten Muzafer Salim, daha
sonra şunlan söyledi:
"İtalya. anlaşma gereğince şimdiye kadar
kendi gemilerine uyguladığı tarifeyi uygulu-
yordu. Bunu kaldırdılar. Oda olarak Deniz-
cilik Müsteşarlığına başvurduk. Haksız uy-
gulamanın dü/eltilmesi gerektiğini belirttik.
Henüz bir cevap gelmedi. Bildiğim kadany-
Orneğin İspanya'ya gitmekte ojan bir
gemi kötü havaya yakalanıp bir İtalyan
koyuna sığındığında gelip hemen ceza \a-
zacaklar. Ovelerimiz bu kara büyük bir
tepki gösterdiler."
Türk ve İtalyan hükümet yetkililerinin ko-
nuyu görüşmek için 1995yılınınilkaylann-
da masaya oturacağını belirten. Denizcilik
Müsteşaryardımcısı Murat Uzun, Italya'nın
1936"da yapılan anlaşmayı "güncelleştir-
mek" istediğini bu nedenle Türk bandıralı
gemılere y üksek tarife uygulamaya başladı-
ğını söyledi.
ingiltere
Posta tdaresi
satışı iptal
LONDRA (AA) - ingılte-
re'de hükümet. ıktıdar grubun-
dan (Muhafazakar Parti) gelen
muhalefet üzerıne. PTT'nın
'P'sinı satma gırışimlerinden
vazgeçti. Bu durum. Başbakan
John Major için 'bir hezimet'
olarak değerlendirilıyor.
Bugün yapılan dramatık Ba-
kanlar Kurulu toplantısında.
partı içinden gelen muhalefet
nedenıyle. tasanyı meclisten
gecırecek hükümet çoğunluğu-
nun olmadığı anlaşıldı. 20 ka-
dar millen ekilinin tasarıy a kar-
şı çıktıklan. bu konuda 2 mil-
yon imzalı birdilekçeyi de ha-
zırladıklan belirtiliyor. Başba-
kan Major'ın Avam Kamara-
sı'ndaki millet\ekilı çoğunluk
sayısı sadece 14. Bu bakım'dan
PTT'ninözelleştirilmesı konu-
su. kamuoyunda hükümete du-
yulan gü\en bakımından çok
hassas bir konuyu te^kıl ediyor.
Sonuç. John Major için. 'bü-
yükyenilgi' sayılırken. özelleş-
tirmenin öncülüğünü yapan Ti-
caret Bakanı Michael Heseltine
için de kötü puanlar venliyor.
Hatta polıtikanın ön saflannda
kalamayacağı belirtiliyor.
Basın. Heseltine'ın böylece
'küçük düştüğünü' \urgular-
ken. Heseltine da. tasanyı mec-
listen geçirmek ıçın yeterli güç-
leri bulunmadığını bildırdı. He-
seltine. posta hizmetinin özel-
leştırilmesi için ortaya konan
üç seçenekten birıni destekli-
yordu.John Major önderliğin-
deki muhafazakar hükümet.
posta dağıtım işlerini 1 milyar
sterlıne (yakla^ık 55 trilyon li-
ra) özelleştirmeyehazırlanıyor-
du.
Plansız tarım tüketiciyi vurdu
YENİ ÜRÜN
Pınar'dan tadımlık
peynirler
p
ınar Süt, 20
gramlık
ambalajlarda
cheddar ve kaşar
peynirini piyasaya
sundu. Toplu
tüketim birimlerine
yönelik olarak
üretilen peynirler
özellikle
seyahatlerde ve
ayaküstü bir şeyler
atıştırırken tercih ediliyor. Pınar peynirler, ambalajıyla
birlikte buzdolabında bir yıl boyunca saklanabiliyor.B
Fabmatik'in
yedek paketi
B
aşer-Colgate, Fab ve
Fabmatik'in formüllerini
yeniledi. Fab ailesine ekim
ayında katılan 3 kiloluk
Fabmatik Yedek Paket,
ekonomik olma özelliği ile
tüketicilerin bütçesine hitap
ediyor.H
T
anmda plansızlığın
faturası tüketiciye
çıkanlıyor. Kuru
fasulye ve pirinçten
sonra yeşil
mercimeğin de rthal
edilmeye başlaması,
kuru bakliyata haziran
ayından bu yana
yüzde 300 zam
gelmesine neden oldu.
Haziran ayında toptan
fiyatı 12 bin liraolan
yeşil mercimek, tarım
politikası eksikliği
nedeniyle 45 bin liraya
fırladı. Toptan fiyatı 15
bin lira olan nohut 45
bin liraya yükselirken,
20 bin lira olan
barbunya 50 bine, 30
bin lira olan pirinç 45
bine, 40 bin lira olan
fasulye 60 bine, 17 bin
lira olan kırmızı
mercimek 35 bine, 8
bin lira olan bulgur 14
bine çıktı.
Tüketici, kahvaltılık yiyeceklere artık ilgi
göstermiyor. Hızla yükselen fiyatlar karşısında
tüketici talebinin yan yanya düştüğünü
belirten esnaf, artık 50 gram zeytin ve peynir
satmaya başladıklarını söylüyor.Kahvaltılık
gıda maddeleri doyumluk degil, tadımlık oldu.
Kahvaltılık iyecekler arasında en büyük artış
geçen ay yüzde 45'le beyaz peynirde
yaşandı. Eylülde 70 ile 140 bin lira arasında
satılan beyaz peynir, ekimde 140-190 bin
liradan alıcı buldu. Eylül ayında 72-95 bin lira
olan yeşil zeytinin kilosu ekim sonunda 100-
140 bin liraya yükseldi. Sıyah zeytin eylülde
70-130 bin lırayken, ekim sonunda 120-170
bin lirayı buldu. Geçen hafta bin 700-2 bin
liradan satılan yumurta bu hafta 2 bin 500
liraya kadar tırmandı. Kahvaltıda lüks
tüketime giren gıda maddeleri cep boşaltıyor.
Yeni kaşann fiyatı 180-220 bin liradan
satılırken, eski kaşar 250-300 bin liradan alıcı
bekliyor. Salam 250-300 bin, kavurma 300-
370 bin, sucuk 250-270 bin, helva 100-120,
bin liradan alıcı bekliyor.
Öte yandan kahvaltılık gıdalannın fiyatlarının
artması, tüketiciyi alternatif arayışına itti.
Geçen ay havalann
soğumaya başlaması
ile birlikte yufkaya ve
una olan talebin
arttığını belirten
esnaf, tüketicinin
peynir-zeytin yerine
bu gıdaları tercih
ettiklerini dile
getiriyor. Son
günlerde tüketimi
artan yufkanın kilosu
25 bin liradan
satılıyor. Kilosu 85-90
bin lira olan mantar,
et ve tavuğa göre
daha ucuz. Mantar
tüketiminin
gelişmemiş olması,
fiyatların düşük
seyretmesine neden
oluyor. Toptancıya
yaklaşık 70 bin liraya
gelen mantann
perakende satış fiyatı
80-90 bin lira
arasında değişiyor.
Yılbaşında 120-125
bin liradan satılan bonfilenin kilosu şu anda
220-250 bin lira arasında değişiyor. Kuzu but
80-95 bin liradan 170-200 bin liraya. dana
kıyma 65-90 bin liradan 180-200 bin liraya
yükseldi.
Tavuk eti ise 37-45 bin liradan 90-94 bin
liraya tırmandı.
Şu günlerde sebze ve meyvede dönüşüm
yaşanıyor. Yaz ürünlerinin yavaş yavaş
mevsimı biterken, ağırlıklı olarak narenciye
ürünler devreye giriyor. Son günlerde sebze
meyve hallerinde farklı kalitede sebzeler
bulunuyor.
Fiyat ve kalite farkındaki en büyük uçurum
domateste yaşanıyor. 15 bin liraya da 35 bin
liraya da domates bulmak mümkün. Kasımda
narenciye ürünlerin ucuzlayabileceği
belirtilirken, kısıtlı miktarda üretilen turfanda
sebze fiyatlannda küçük oynamalar dışında
düşme görülmeyeceğı vurgulanıyor.lstanbul
Sebze ve Meyve Hali'nde fiyatlar şöyle:
Sivribiber 8-15 bin lira, dolmabiber 10-28 bin
lira, patlıcan 10-16 bin, taze fasulye 25-35 bin
lira, kamıbahar 15-20 bin lira, pırasa 5-7 bin
lira, taze soğan 8-12 bin lira. •
MÜTFAÖKAVURANFtYATUUi
Pirinç
Kuru fasulye
Kırmızı mer.
Yeşil mercimek
Barbunya
Nohut
Bulgur
Süt (1 It.)
Peynir (kg.)
Siyah zeytin (kg.)
Yeşil zeytin (kg.)
Reçel (kg.)
Yumurta (tane)
Dana kıyma (kg.)
Kuzu but (kg.)
Piliç (kg.)
Bonfile (kg.)
1994Ocak
20.000
25.000
15.000
10.000
15.000
12.000
7.000
16-18.000
38-85.000
35-75.000
44-95.000
31-47.000
750-1.180
65-90.000
80-95.000
37-45.000
125.000
1994Kasım
45.000
60.000
35.000
45.000
50.000
45.000
14.000
28-32.000
140-190.000
120-170.000
100-140.000
80-85.000
2.000-2500
180-200.000
170-200.000
90-94.000
250.000
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Şimdi Ne Yapacaklar?
Kamu işçisi, sendikacı değilseniz, işçi alacakları ile ilgi-
li yargı kararını. sıradan bir haber olarak alaılamışsınızdır.
Başbakan Çiller'ın, danışmanlarının. Türk^lş yöneticileri-
nin, sorumluluk duyguları kalmışsa uykularının kaçmış ol-
ması gerekir. 600 bin kamu işçisinin hak edilmiş ücret ala-
caklarının gaspedilmesine ilişkin aylar süren pazarlıklan,
vardıklan anlaşma, 6 ay sonrası için bonolar, zorla atılan
imzalar hukuken geçersiz. Selüloz-lş Sendikasının alacak-
lı üye işçileri adına açtığı davada, yargı, zamanında öden-
meyen sözleşmeden doğan işçi alacağının gecikme faizi
ile ödenmesi gerektiğine karar verdi.
Sakalımız yok ki sözümüz dinlensin, bu köşeden sayı-
sız kez bunun olamayacağını anlatmaya çalıştık. Yürür-
lükteki yasa ve hukuk düzenine göre, işçi için hak edilmiş
alacağa dönüşmüş, enflasyon oranındaki ücret artışından
vazgeçilemeyeceğinin altını çizdik. Zamanında ödenmez-
se, alacağın banka faizi ile ödenmek durumunda kalına-
cağını belirttik.
Koskoca bir iktidar, onca uzmanı, danışmanı ile kendi-
ni yasa, hukuk çiğnemekte hak sahibi gördü. 600 bin ka-
mu işçisinin hakkını gaspetme suçuna, Türk-Iş'i de ortak
etti. Türk-iş, işçi adına sözleşme hükmünü degiştirme
yetkisi sendikasında bıle yokken, Türk-lş'in toplu pazar-
lık hakkı zaten söz konusu değilken, kaç türlü hukuk çiğ-
neyerek iyice batağın içine girdi. Yetmedi, bunu yapama-
yızdiyen işçisi ve sendikasını, Harb-lş'in üyeliğini 6 ay sü-
re ile askıya alarak cezalandırmaya kalkıştı.
Hükümet işçiye hak edilmiş alacağı ile ilgili 6 ay sonra
geçerli bono verdi. O da yetmedi, bonoların pul parasını
işçiye ödetti. O da yetmedi, işçiden hak istemeyeceğine
ilişkin belge istedi ve onun da pul parasını işçiden aldı.
Hak edilmiş alacağı için, zorla verdiği vazgeçme imzası-
nın hiçbir hukuki, yasal geçerliliği olmadığını bilmiyorlar
mıydı? Şimdi hükümet, işçiye hak ettiği parayı vermeye-
ceğim derken, gecikmeden doğan en yüksek banka fa-
izi ile ödeme yapmak üzere, devleti büyük bir ek borç yü-
künün altına soktu. Bunların hesabını kim verecek? Hü-
kümet ve Türk-iş yaptıkları ile halkın, işçinin karşısına na-
sıl çıkacak? Utanacak yüz, sorumluluk duyacak yürek mi
varki?..
Doğrusu bu arada, suçlu imiş gibi sinmiş, başına ge-
lenlere hep boyun eğen işçinin de ne yapacağını çok me-
rak ediyorum: Hak, para onların, alırlar da, Çiller hüküme-
tine, Türk-Iş yönetimine bağışlarlar da!..
Kamu işçilerinin ne yapacaklarını bekleyip göreceğiz.
Ancak mühendis ve mimarlar haklannın peşine düşmüş-
ler. Kamuda çalışan mühendis ve mimarlar bu düzene,
kendilerine layık görülen çalışma ve yaşam koşullarına
"yeter" demeye karar vermışler. Kamuda çalışan mühen-
dis ve mimarlar TMMOB çatısı altında hak aramaya ka-
rar vermişler. Uygulanan ekonomik politikalar, mühendis
ve mimarian üretim sürecindeki konumlarına, üstlendik-
leri sorumluluklara ve sahip oldukları eğitime uymayan bir
düzeye indirmiş. Bütçe politikaları ve uygulamaları, kamu
çalışanı sınıflar arasındaki dengeleri tümüyle bozmuş.
TMMOB'nin girişimleri ile bugüne kadar hükümet düze-
yinde yapılan uyarılardan hiçbir sonuç alınmamış.
Bir dizi eyleme hazırlanan ve haklarını alıncaya kadar
mücadele etmeye kararlı olduklarını belirten mimar ve
mühendisler, ülkenin sanayileşmesi, kalkınması ve gele-
ceğinin izlenen politikalarlagözden çıkarıldığını anlatıyor-
lar. Üretimden gelen güçlerıni kullanarak hükümeti yola
getirmeye, haksız ve onur kırıcı durumdan kurtulmaya
kararlı olduklarını vurguluyorlar. Ünıversite öğretim üye-
lerinden Sonra kamudaki mımar ve mühendisleri kapsa-
yacak eylemlerie ülkenin karşı karşıya bırakıldığı ekono-
mik ve sosyal çalkantılann hesabını kim verecek? Üniver-
site öğretim üyelerinin hak arama mücadelesinde etkili
ikinci hafta geçti. Haberieri dostlar alışverişte görsün bo-
yutunda veriliyor. Oysa asgari habercilik ölçüleri içinde,
bilim insanlarının en önemli işlevlerinden biri olan dersle-
re girmemeleri. öğrencileri ile birlikte çeşitli etkinliklere
katılmaları ne kadar önemli olaylar. Öğretim üyeleri, bilim
insanı için utanç verici düzeye gelmiş ücretleri ve yoksul-
laşmalarını, ücret kavgasmı yine de ön plana çıkarmama-
ya çabalıyorlar.
Bilimin, üniversitelerin, başta bilimsel özerklik, sorun-
lar yumağının bütününe kamuoyunun ilgisini çekmeye
çabalıyorlar. Skandallar ve paparazzilerie beslenen med-
ya, bir ülkede bilimin boğulması ile gelişmişliğin boğul-
ması arasındaki özdeşliği görmezlikten geliyor. Üniversi-
teler, ülkeyi çağdaşlığa ulaştıracak lokomotif kurumlar
olarak görülmek istenmiyor. Hükümet, üniversitelerden,
bilim insanlarımızdan gelen çığlığa, medyanın da yardımı
ile kulak tıkıyor. Ülkeyi azgelişmişlikte. daha geri bir yer-
lere sürüklemeye yönelik bu ağır suçun hesabını kim ve-
recek?
Ve iki gündür yazılı basını, televizyonları Zonguldak'tan
gelen bir heyet ziyaret ediyor. Her partiden belediye baş-
kanları, meslek örgütleri, işçi, işveren temsilcileri ile Zon-
guldak düzeyinde bir güçlü toplumsal dıreniş oluşturul-
muş. Zonguldak madenlerinin, Karabük Demir Çelik iş-
letmeleri'nin kapatılması ve Erdemir'in yabancı sermayeye
blok satışına karşı oluşan bu direniş örgütlenmesi heyeti-
ni, kararlılıklarını gören Demirel, onca yıllık politik deney-
imi ile "Siz Zonguldak'ta Kuvayı Milliye'yi kurmuşsunuz"
demiş.
Sözcüler biraz acılı, biraz alaycı, "Çiller ve Karayalçın
kararlılığımızı anlamadılar" diyorlar. Bu kez yola çıkariar-
sa, bir noktadan dönmeyeceklerini vurguluyorlar. "Geçen
sefer sadece maden işçisinin ücret kavgası vardı. Onu
kazandık. Bu kez ücretten çok daha önemli, madenlen'n
geleceği, Zonguldak'ın geleceği, Türkiye'nin enerjide
dışarıya bağımlı kılınması ile bağımsızlığı tehdit altında.
Bu yoldan geriye dönüş yok" diyorlar.
Zonguldak, Karabük. Erdemir için için kaynıyor.
Hükümet Zonguldak'ı ezerse, bu düzenin devamında
bütün engelleri ezeceğini düşünüyor. Bizce çook yanılıyor.
Bu büyük haksızlığın, bu büyük yanılgının hesabını kim
verecek?
C\e\
ve
eceq ın
GUNEŞ
SİGORÎA