Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CumhuriyetImtvaz Sahibi: Bcrin Nadi
Genel Yayın Yönetmenı: Orhan Erinç 0
Genel Yavın Koordinatörü: Hiknıet
Çetinkaya • Yazıişleri Müdürlerı:
Ibrahim V ıldız l SorumluI. Dinç Tayanç
9 HaberMerkezı Müdürü. Hakan kara
# Görsel Yönetmen: Fikret Eser
Dıij Haberler: Ergun Balcı • Istihbarat: Yalçın Çakır
# Ekonomı. Bülent kı/anlık # Rad\o-TY Uygar
Eremektar 0 Kültür Handan Şenköken 9 Spor:
Abdülkadir Yücelman • Yurt Haberler Mehmet
Saraç 9 Makaleler: Sami Karaören • Çe\ırı:
Sevfettin Turhan • Düzeltme Abdullah Yazıcı
Yayın Kurulu: Ilhan Selçuk
(Başkan). Orhan Erinç. Oktay
Kurtböke. Özgen Acar, Hikmet
Çetinkaya, Şükran Soner, Ergun
Balcı. Dinç Tayanç. tbrahim Yıldız,
Orhan Bursalı, Mustafa Balbav.
Ankara Temsılcisı Mustafa Balbay 9 Habcr Müdürü: Doğan
Akın Ataturk BuKarı No 125. K.at 4. Bakanlıklar-Ankara Tel:
4145(120 (7 hat). Teieks 42344, Fak^. 4195027 • lzmır Temsılcisı
S«rdar Kızık, H. Zıya Bl\ 1352 S. 2 3 Tel. 4411220Teleks. 52359.
Fak-> 4419117 • Adana TemMİcısı: Çetin Yiğenoğlu. Inönü Cd
I19S No.l Kat 1. Tel. 3522550. Teleks: 62155. Fak:, 35225^0
Müessese Müdürü ErolErkut9Koordınatör
AhmetKorulsan9Muhascbe BükntYener
9 Idare Hüsevin Gürer 0 l^letme Önder
Çeük 0 Bılgı-l^lem Naü tnal 0 Bılgısayar
Sıstem. Mürmet Çiler 0 Reklam Reha
Işıtman 0 Halkla Ilışkıler: Nurten Berksoy
V ı > ı n b t a n >e Basan: Y e n ı O JI Haber <\jansı. Basm \e Vayıncılık A S
T ı r k o j Ş ] ..ad 39 41 C a . ğ a l o ğ l n 3 4 3 3 4 İ51 PK l i t Istanbul Tel 10 2\2\ 5\2 05 05 ı20hat> Teleks 2 : 2 4 6 . Faks (0 212> M J 85 < < K.ASIM 1994 Imsak: 5.04 Güneş: 6.31 Öğle: 11.52 Ikindi 14.38 Akşam: 17.04 Yatsı: 1825
Irkçı şiddet, diinyayı tehdit ediyor
Podyumda
Fransız estetiği
• İstanbul Haber Servisi - Bu
yıl 15. yılına giren Vizonshovv
moda gösterilerinin 31 ıncisi
dün Hyatt Regency
Otelindekı gala göstensiyle
başladı. Bugün 3. yannıse 2
seans halınde sürecek olan
defılelerde, Fransız
modacılar Chantal Thomass,
Marithe& Françoıs Girbaud
ileJeanCharlesde
Castelbajac'ın estetik çızgiler
taşıyan koleksiyonlan
beğeniyleizlendi. 31.
Vizonshow moda
gösterilerinde bu yır'AlDS'e
karşı korunalım"" slogaru
işleniyor.(Fotoğraf:UĞUR
GÜNYÜZ)
'Vitamin,
cildi yeniler'
• İstanbul Haber Servisi -
Roche Müstahzarlan AŞ ile
Procter and Gamble
Tüketim Mallan AŞ ışbırliği
ile ortaklaşa gerçekleştinlen
toplantıda. cilt ve saç
bakımında "viıamin B5'in
(panthenol).cildin yenilenme
sürecinı hızlandırdığı
açıklandı. İsviçreli Dr.
Gustav A. Erlemann.
vitaminlerin kozmetikte yer
almasının büyük bir gelişme
olduğuna dikkati çekerek
piyasaya yeni sunulan
'Bepanthal Lotion' adb
vücut losyonuyla ilgili olarak
"Bu losyon içerdiği vitamin
cildinalt tabakalanna
kadaremilir" dedi.
Çevre ahlakı
sempozyumu
• İstanbul Haber Servisi -
Boğaziçi Üniversitesi Çevre
Bilimleri Enstitüsü'nce.
U N ESCO'nun desteğiyle
düzenlenen "Çevre Ahlakı
Uluslararası Sempozyumu"
pazartesigünüsaat 10.00'da
Hilton Oteli'nde başlayacak.
Enstitü Müdürü Prof. Dr.
KritonCuri.açış
konuşmasını Çevre Bakanı
Rıza Akçah'nın yapacağı
sempozyumda. uluslararası
ünesahıpeğitimci. felsefeci
ve çevrecilerin çevre
konusunuçeşitli boyutlanyla
ele alacağını belirtti.
VATEV'in yemeği
• Haber Merkezi - Vakıflar
Yüksek Tahsil Kız
Yurdundan Yetişenler
Eğilim ve Kültür Vakff nın
(VATEV), geleneksel yemeği
bugün Pullman Otel'de
yenilecek. Vakıf Başkanı
Şükran Cinemre.
amacın, 1961-1980 yıllan
arasında Vakıflar Yüksek
Tahsil Kız Yurdu'nda
kalanlan bir araya getirmek
ve yükseköğretimdeki
öğrendlere burs içın gelir elde
etmek olduğunu söyledi.
Kuş beyinliler:
L'MITOTAN
İZ.MİR- Irkçı eğılimden kaynakla-
nan kin. düşmanlık % e şiddet tüm dün-
yada her geçen gün artıyor. Yapılan
araştırmalar. bırçok ülkede etnik azın-
lıklann daha çok işsiz kaldığını, şiddet
olaylanyla daha çok karşı karşıya bu-
lunduklannı ve daha çok mahkum ol-
duklannı gösteriyor.
Bazı ülkelerde olay. toplu katliam-
lara kadar vanyor. Insan Haklan Vak-
fı kurucu üyesi Dr. Alpaslan Berktay.
suçu kapıtalist düzende görüvor \e
"Büriin umudu silah satmak oİan bir
ekonomi, o silaha göre savaş, o silaha
göre düşmanlık ve kin üretmek zorun-
dadır" diyor.
Her ay ılginç bir konuyu ele alarak
işleyen "The Nevv Internationalist"
dergisi, kasım ayı sayısını ırkçılığa
ayırdı.
Dergide dünyada ırkçılığın alabildi-
ğince yaygınlaştıği ve tehlikeli boyut-
lara vardığına dikkat çekilirken çeşit-
li ülkelerle ilgili çarpıcı örneklere de
yer veriliyor. Işte çarpıcı venlerden ba-
zılan:
"Ingiltere'de beyazlara oranla Asya-
lılar 50 kat, Batı Hintlilcr 36 kat daha
fazla ırkçı şiddetin kurbanı oluyor.
ABD'de her on düşmanlık. nefret suçu-
nun yüzde 6'sı ırkçı eğılimden kaynak-
lanıyor. ABD'de yüzde 36 siyah karşı-
tu yüzde 13 Yahudi karşıtı kişi ve grup-
lar suç işliyor. Birçok ülkede toplam
nüfus içinde çok az bir oran olan etnik
azınlığın, cezaevlerindeki nüfus içinde-
ki paylan oldukça büyük. İngiltere'de
ülke nüfusunun yüzde 5.5'lik bölümü-
nü oluşturan etnik azınlığın cezaevi nü-
fusu içindeki pa>ı yüzde 18.6. ABD'de
toplam nüfusun yüzde 12'sini oluştu-
ran siyahların cezaevinde yatan hü-
kümlüler arasındaki varlığı v üzde 48."
Irkçılığa dayalı şiddet olayları göçü
de arttırıyor. Gelişmiş kuzey ülkeien-
ne sığınmak isteyenlerin oranı her ge-
çen gün artıyor. Ingiltere'de sığınma
başvurulannın bir yılda yüzde 14'ten
yüzde 72"yeçıktıgı belirtiliyor. Ayrım-
cılığın işsizliğe olan etkisi de şöyle:
"ABD'de siyahlar, beyazlara göre iki
kat daha işsiz. İngiltcre'de etnik azın-
•Ingiltere'de beyazlara
oranla Asyalılar 50 kat, Batı
Hintliler 36 kat daha fazla
ırkçı şiddetin kurbanı oluyor.
ABD'de her on düşmanlık.
nefret suçunun yüzde 6'sı
ırkçı eğilimden
kaynaklanıyor.
ABD'de yüzde 36 siyah
karşıtı, yüzde 13 Yahudi
karşıtı kişi ve gruplar suç
işliyor.
lık iki kat. kadınlar üç kat işsiz. İşsizlik
dışında etnik azınlık ucuz işgücü olarak
kullanılı>or.Gü\ensizvesağlıksızalan-
larda çalışanların tümüne yakın bölü-
mü azınlık kesiminden oluşuyor. Ay-
rımcılık her alanda görüldüğü gibi ya-
şanılan alanlar. sağlık, bannma koşul-
lannın güçlüğünde de kendini gösteri-
yor. Ayrımcüann mal ve mülkün bü-
yük çoğunluğunu ellerinde tuttukları
da saptanan \eriler arasında."
Irkçılık, çatışma ve soykınmı da be-
raberinde getiriyor. Afganistan'da 6 in-
sandan biri kara mayınlan yüzünden
sakat kalıyor. Zaire'de 800 bin kişi ye-
rinden oldu. Sri Lanka'da 14 bin kişi
Tamil-Sri Lanka çatışmasında öldü.
Yugoslavya'da 1991'den bu yana 130
bin kişi yaşamını yitirdi. 1993 yıiında
Burundi'de 50 bin. Ruanda'da 500 bin
kişi yaşamını yitirdi. Brezilya'da her
yıl bir kabile etnik çatışmalarda yok
oluyor.
Tüm bunlann yanında ırkçılık dille-
ri \e eğitimi de etkiliyor. Okuma-yaz-
ma bilmeyenlerin sayısı ayrımcılığa
uğrayanlann arasında çok yüksek ola-
rak belirtıliyor.
Türkiye Insan Haklan Vakfı kurucu
üyesi ve insan haklan savunucusu Dr.
Alpaslan Berktay. ırkçılıkla ilgili \eri-
leri değerlendirirken "Sınırtanımayan
\ahsi kapitalizm; yayılmacı, saldırgan
ve savaşçı olmak. farklılıklan büyüt-
mek. kin ve nefret üretmek zorunda-
dır" dedi. Berktay, farklılıklann ancak
akılcı birplanlamayadayanan birdün-
ya düzeninde ve e\rensel. banşçı. in-
sancıl ortak bir kültür ortamında çözü-
münü bulabileceğini belirterek şunla-
rı söylüyor:
u
İnsanlık,gericilikle-ekonomik, po-
litik, kültürel, düşünsel- her alanda sa-
vaşım \ermck ve bilime dayanan akıl-
cı bir planlamaya ulaşmak ve hümanist
banşçı bir kültürde buluşmak zorun-
dadır. Gerçek küreselleşme vetek umut
da budur. Kapitalizm sınır tanımıyor.
Bütün umudu silah satmak olan bir
ekonomi. o silaha göre sa\aş, o silaha
göre düşmanlık ve kin üretmek zorun-
dadır. Barış, Amerikan ekonomisini
çökertir. Böyle bir ekonomi banşçı ve
hümanist olamaz."
Tarihi Muğla evleri
ABD'de sergilenecek
OZ.CAN ÖZGLR
Ayşe Emel Mesçi'nin Aytaç Arman'labasrolünü paylaştığı 'Buluşma' filminin galası,Kuray'ın sahibiolduğu AlkazarSineması'nda \apıldı. (Fotoğraf Y1LMAZ KARABACAK)
Sarp Kuray'ın eski eşi Ayşe Emel Mesçi, boşanmasını tesadüfen öğrendiğini söyledi
'Hukuki aldatmaca ile karşı karşıyayım'
İstanbul Haber Servisi - Trend Holding AŞ'nin
ortaklanndan \e eski Dev-Genç liderlerinden Sarp
Kuray'ın sahibi olduğu Alkazar Sineması'nın
beyazperdesine. Kuray'ın eski eşi Ayşe Emel
Mesçi'nin Aytaç Arman ile basrolünü paylaştığı
"Buluşma" adlı film ile yaşanmış bir gerçekliğin
izdüşümü düştü. 12 Eylül olgusunun birbirlerine aşık
ve evli iki insanın yaşantılannda yol açtığı etkileri
konu edinen filmde "Kendimioynadım" diyen tiyatro
sanatçısı Ayşe Emel Mesçi. eski eşi Sarp Kuray"dan
boşandığını "tesadüfen" öğrendiğini belirterek.
"Hukuki bir aldatma ile karşı karşıyayım" dedi.
Mesçi'nin avukatı, Engin Tahsin Kovancı. "\arolan
bir bosanma da\nsı Beyoğlu Adliyesi'nde sürerken
müvekkilimin haberi olmadan, kendisinden \elayetini
geri almadığı eski avukatı Ali Yaşar tarafından ikinci
bir dava daha açılıyor ve Şişli 2. Asliye Hukuk
Mahkemesi'nce alelacele boşanma kararı alınıyor.
Emel Hanım'ın kızı Ze> nep Ceren'in velayeti de
babası Sarp Kuray'a veriliyor" açıklamasını yapti.
Ayşe Emel Mesçıoğlu'ndan "hileli dava" ıleboşanan
Sarp Kuray ise dün sinema sanatçısı Nur Sürer ile
evlendi. Mesçı, Kuray-Sürere%liliöi üzerıne. "Ben
sanat hayatıma birisinin eşi olarak başlamadım. Böv le
de bitirmiyorum. Aşka saygım var. Kendilerine de
mutluluklar diliyorum. Hukuki aldatmayı ise
avukahma bırakıyorum" değerlendırmesini yaparken
avukatı Kovancı. kendilennin alınan boşanma
karannın ıptalı vönünde girişimde bulunduklannı
anımsatarak. "Lsule aykın boşanma karanna dayalı
bu evlilik yasallık taşımıyor. Naptığımız başvuru
üzerine ilgililerin geregini yapacağını umuyoruz"
şeklinde konuştu.
Türkiye,
bitki ve
hayvan türü
zengini
İSTANBHL (AA) - Zengin bitkı
örtüsü ve iklımi nedenivle
Avrupa ülkeleri arasında bitkı
ve hayvan türü zengini olan
ülkemizde 9 bin bitki. 80 bin de
hayvan çeşidi bulunuyor.
Çevre Bakanlığı ve Doğal
Hayatı Koruma Derneği'nden
edinilen verilere göre. Avrupa
ülkelerinde bulunan 11 bin 500
çiçekli bitki türünün 9 bin
kadan ülkemizde mevcut.
Bunun yanı sıra. 3 bin
civannda bitki türü de sadeee
ülkemizde yetişiyor.Türkiye
aynca dünyada ekonomik
değerlere sahip arpa. buğday.
mercimek. kayısı. kiraz gibi
bitkilerin anavatanı.
Öte yandan. pek çok hayvanın
anavatanı olma özelliğini
taşıyan ülkemizde. Avrupa"da
60 bine yakın hayvan türüne
karşılık. 80 bınin üzerinde
hayvan çeşidi bulunuyor.
MUGLA - Tanhı Muğla ev-
lennın "rıpkıyapımr ABD'nin
Florida evaletinde Graves Ar-
keoloji ve Doğa Tarıhı Müze-
si'nde sergilenmeye hazırlanı-
vor. Graves Müzesi'nde sergile-
necek olan 'Muğla Evi'ninpro-
jesi, Muğla Valisi Dr. Lale Ay-
taman tarafından TABEC (Türk
Amerikan Kültürel ve Ekono-
mik işbirliği Komıtesi) Başka-
nı Süheyla
Gençsoy'a tes-
lım edildi. Ser-
ginin mayıs
ayında açılaca-
ğı belirtildi.
Muğla ile
ABD'nin Flo-
rida eyaletı
Fortlauderdela
kenti arasında
iki yıl önce
b a ş 1 a 11 I a n
"kardeş şehir-
ler" yakınlaş-
masının ardın-
dan. şımdi de bir "Muğla Evi"
ile builışkiyeyenı bırboyut ka-
zandmlıyor. Fortlaudardela'dan
gelen önerı ile gerçekleştinle-
cek olan proje çerçevesınde.
Graves Arkeoloji ve Doğa Tari-
hi Müzesi'nin bir köşesinde de
içi gelenek.sel olarak döşenmiş
tıpkı yapım bir "Muğla E\i' yer
alacak.
Fortlauderdale'den gelen
•Muğla ile
Fortlauderdela kenti
arasında başlatılan
"kardeş şehirler"
yakınlaşmasırun
ardmdan, tarihi
Muğla evlerinin
Graves Arkeoloji ve
Doğa Tarihi
Müzesi'nde
sergilenmesi
kararlaştınldı.
müzesınde
öneri üzerine.. Lale Aytaman
başkanlığında ilgili vali yardım-
cısı ve Muğla Belediye Başki-
nı Orhan Çakır,Ticaret Od. ı
Başkanı Saim Gürsoy ve diğer
ilgililer ile bir toplantı yapıldı.
Toplantıda. Amerika'da yapılıp
sergilenecek Muğla Evi'nin
projesinin Muğlalı mımar resto-
ratör Ertuğrul Aladağ tarafın-
dan çizilmesine karar verildi.
Aladağ tarafından çizılen proje.
komite üvelennce beğenildı ve
Türk-Amerıkan
Kültürel ve Eko-
nomik tşbirliği
Komitesi Başka-
nı Süheyla Genç-
soy'a törenletes-
lim edildi. Proje-
yi teslim alırken
konuşan Genç-
soy. bir Türk evi-
nin ABD gibi
pek çok lobinın
ve baskı grupla-
nnın etkili oldu-
ğu bir ülkenin.
dünyaca ünlü bir
sergılenmesinin
Türkiye adına büvük bir mutlu-
luk oluşturduğunu söyledi.
Gençsoy. "ABD'de Türk kültü-
rünü yansıtan bir eser ilk defa
sürekli olarak sergilenecek. Ser-
ginin sürekli olması, olavuı öne-
mini arttınvor. Bu olayı Muğla
Valisi Avtaman'ın ve Çakır'ın
çabalan sonucu gerçekleştiriyo-
ruz" dedi.
Otomotiv mühendisleri, çevre dostu araç üzerinde çalışıyorlar
6
Süper araba' 2000 yıiındahazır
Çeviri Servisi - Otomotiv mü-
hendisleri yıllardır çevreyi kir-
letmeyen. doğa dostu arabayı
üretmek için çalışıvor. 1970'li
yıllarda hızlandınlan çalışmalar.
fıenüz deneme aşamasında. Ger-
çi egzoz gazlannın denetim altı-
naahnması ve yakıtın en verim-
li şekilde kullanılması doğrultu-
sunda epey yol alındı. Ne var ki.
arabalar hala havaya karbon mo-
noksit salmaya devam ediyor ve
çok fazla yakıt tüketiyor.
Kamuoyu, doğa dostu araba-
nın özelliklerine ilişkin ortak bir
görüse henüz sahip değil. Kamu
kuruluşlan çözümü doğal gazda
buluyor Çiftçiler. fermente ol-
muş atıklardan elde edi len etanol
gazının en ucuz ve en temiz va-
kıt olduğunu iddia ediyor. Petrol
şirketleri kurşunualınmışbenzi-
ne sadık kalmayı öneriyor. Çev-
reciler güneşten elde edtlen
elektrikenerjisini tavsiye ediyor.
Çözüm arayışlan tüm hızıyla
sürerken bilim adamlan 2 bin yı-
lına girmeden "süperaraba"nın
SUPER ARABANIN ANATOMISI
1 - Motor: Kücûk ve verimli
olmalıdır Elektrik üretimiicin
goz türbmı veya yakıt \
nüaesi kuhmlmalıdu. I
2- Elektrik Motoriorc
Tekerleklerı dondürüı. Fren
sırosındo molorbr hareketı
eleklriğe cevirir.
— 8- Bilgisoyar: Yakıtm en verımlı sekilde
kullanılmasım soğlor
• 3- Pilen Gerek/iğilaman
kulhmlmak üzere fazla
eneıjiyidepolar
7- Malıeme: Arabanm koportosı celiklen sert
ancak daha hafifolan kompozit ımlzemeden
yopı/ır.Bu maiie celiklen sağlam, ancak hafif
olmalıdır.
6- Kuparto Tasonmı:
Sürtünmeyien aza ındiretek
aerodmamik biryapıya sahiptir.
S- Yokıt: Motor narmlbenzin ya
da srn veyagazlı yakıtlorla calnır.
4- Tekerlekler. Daha dar ve serttir.
Hormalraoyal tekerhklerin iki katı
ormında yakıt tasarrufuna yolacar.
üretileceğini tahmin ediyorlar.
Colorado'da bulunan Rocky Mo-
untain Araştırma Kurumu Baş-
kanı Amory Lovins. geleceğin
arabasındaarananözellikleri tek
bir modelde birleştirerek. süper
arabanın tasanmını gerçekleştir-
di. Süpcr arabanın belli başli
özellikleri şöyle sıralanıvor:Ara-
banın kaportası kompozit mal-
zemelerden (karbon elvafı. cam
elyafı veya Kevlarplastik)yapı-
lıyor. Kompozitlerçeliktendaha
hafif olmakla birlikte. çelikten
daha sert ve daha kolay şekillen-
dirilebiliyor. Güç kaynağı içten-
patlarlı bir motordan oluşuyor.
Ancak bu motor. küçük. verimli
v e hav ay a çok düşük düzeyde eg-
zoz gazı salıyor. Küçük bir mo-
tosiklet motoru boyutlarındaki
bu motor. bir elektrik jeneratörü-
nü harekete geçiriyor. Jeneratör.
tekerlekleri döndüren küçük
elektnk motorlanna elektnk sağ-
lıvor. Fren sırasındaelektrik mo-
torlan. jeneratör konumuna ge-
çerek. yavaşlama nedeniy le orta-
ya çıkan artı enerjiyi yeniden
elektrik enerjisine çeviriyor.
Arabanın diğer özellikleri ara-
sında aerodinamik yapı vebılgi-
sayar destekli amortisörler sayı-
labilir. Süper arabanın en cazip
tarafı normal benzin ileçalışabil-
mesi.
' unlar, adı üstünde kafalannın
içinde 'kuşbeyni'taşıyanlardır. Akıl-
lan fikirleri kuşlanndadır. Bütün
dünyalan kuşlan üzerine kurulmuş-
'Kuş uçtu mu uçmadı mı?" dıve
uğraşmaktan yorgun düşerler. Kuş
beyinliler arasında kendilerini kuşa
benzetıp kafeste yaşamaya başlayan-
lardagörülmüştür. Bunlann aralann-
daki muhabbet de kuş yemiyle kafes
çeşitleri arasında gezinir. Hayatlan
yemlenmeyle geçtiği için aralannda
otlan. otlaklan pek konuşurlar. Taze
otlar, darı taneleri. hele de kuşüzü-
mü. pek sevdıklen şeylerdir. Bu ba-
kımdan ineklerle benzerlik taşırlarsa
da bütün benzerlikleri bu kadardır.
Ordan oraya uçarlar, cıvıldaşırlar, ko-
nup kalkarlar. Doğnısu hayatlan pek
rahat geçer. Bu yüzden de kıskanılır-
lar. Dünyanın hiçbir halini tasa et-
mezler. Kuş beyinlilerin sayısı öyle
çoktur ki onlar için yemlenme yerle-
ri. toplanma yerleri. eğlence yerleri
yapılır. Buralan da kuş beyinMlerle
dolup taşar. Bunlar için iş yapanlar da
bu durumdan pek hoşnut olup" onla-
nn kuş beyinlı kalmalan içın ellerin-
den gelenı yaparlar. İnsan beyninin
giderek kuş beynine dönüşüp dönüş-
mediği de yeni Darvvin'cilerin araş-
tırmalan arasındadır.
MESELA DEDİKERDALATABEK
Sakatat türünden beyinler... (2)
Taşkatalar:
B»unlar da 'taş devri'nden kal-
ma tarihsel kalıntılardan sayılırlar.
Kafalannın içinde beyin yerine taş
bulunur. 'Taşkafa'larda düşünmek di-
ye bir şey bilinmez. Kafalannın içi.
dışmdan daha serttir. Bilip bilecekle-
ri. o taşın üzerine kazılmış şeylerdir.
Onu bilir. onu söylerler. Mantık yü-
rütme. muhakeme etme. başını sonu-
nu düşünme gibi işler söz konusu de-
ğildir. Onlarla tartışmak boşunadır.
Laf anlatmanın mümkünatı yoktur.
Ortalarda müze kaçkını gibi dolaşır-
lar. Doğrusu gene müzelerine dön-
melendir. ama bunlann durumu baş-
kalan tarafından kullanılmaya pek
yaradığı için 'taşkafa'lar makbul bi-
le sayılır. Sustuklan zaman bilip de
söylemediklen sanılırsa da ağızlan-
nı açınca 'taşkafa' oldukları ortaya
çıkar. \eni arkeoloji çalışmalan. bu
alandaki tarihsel zenginlikleri de or-
taya çıkaracaktır.
Örümcek beyinliler:
yalannda pek rahat. pek mutludurlar.
Düşünmedikleri için de soru sorup
huzursuz olmazlar. Eğer kafalarına
uymayan bir şey olursa hemen yeri-
ne kafalanna uygun bir örümcek ağı
buluverirler. Bu türün kimilenndeki
örümcek, zehirli 'karadul' örümce-
ğidır ki bunlar tehlikelıdir. Soktuğu
kişiyi zehirleyip öldürür. Bunlardan
uzak kalmak en doğrusudur.
Takma akıllılar:
den dükkanlan dolaşıpbaşkabirakıl
alırlar. Bu kez de o aklın dediklerini
yaparlar. 'Takma akıllı'lar içinde pek
çokyeraçılmıştır. Bunlariyi işyapar.
parayı dev e y üküyle götürürler. Onun
için de 'takma akıl endüstrisi' hiç za-
raretmez. Dünyanın 'takmaakıllı'lar
için bir cennet olduğu bile sövlenır.
Ama bu türü beğenmeyenler de var-
dır. 'Kendi aklıni varken neden baş-
kasından akıl alavını?" diyenler var-
sa da çoğunluk. 'takma aklı" pek be-
ğenir. Neden böyle yaptıklan soru-
lunca da ünlü sloganîanyla yanıt ve-
nrler: 'Herkes böyle yapıyor'...
Aklı evveiler...
' unlar da özel bir türdür ki, be-
yinleri işlemeye ışlemeye örümcekle-
rin ağ yaptığı bir mekan olmuştur.
Kafanın içinde yıllar boyunca hiçbir
kıpırtı görülmez. Öyle ki buraya ağ
kuran örümceklerin bile aç kalıp öl-
dükleri görülür. Zira buralara sınek
bile uğramaz. Bu türlerde belledikle-
ri şeyı söyleyipdurmaözelliği vardır.
Bunlar da "taşkafa'lar gibi bildikle-
rinden şaşmazlar. Artık hangi zaman-
da kalmışlarsa o zamanı sayıklayıp
dururlar. Biraz temizlik yapılmasına
çok kızarlar. Bu örümcek ağlannın
kendilerini pek rahat ettirdi ğini. bu-
nu değiştirmenın yanlış olacağını
söylerler. Doğrusu yapılacak fazla bir
şey de yoktur. Kendi örümcekli dün-
"unların kendi beyinleri yoktur.
Ya beyinsiz doğmuşlardır ya da be-
yinleri çalışmadığı için 'takma akıl'
kullanırlar. Bunlann da hiçbir sıkın-
tısı olmaz. Hangi aklı takmışlarsa
onun dediğini yaparlar. Heryerde akıl
satıldığı için de zahmet çekmezler.
Şimdilerde modaya uyup 'Brain
Market' denen 'akıl pazan'na gidip
beğendikleri aklı alır. kafalanna yer-
leştirirler. Ondan sonra gel keyfim
gel. Satın aldıkları akılda nasılsa bir
program v ardır. ona uy up rahat eder-
ler. Eğer bu akıldan sıkılırlarsa veni-
unların aklı herkesten evvel
çalıştığı için bu adı almışlardır. Doğ-
rusu akıllan çalışır. bu yüzden de
kendi türlerini pek sevmezler. "Akh
evvel'ler. kuş beyinlileri pek severler.
Bunlara istediklenni yaptınrlar. Kuş
beyinlilere renkli yemler satarlar.
kendi otlaklannda ot yedirirler. süslü
kafesler gösterirler. Kuş beyinliler de
oralara doluşup cikleyip dururlar.
'Taşkafa'lar da 'akh evvel'lerin zah-
metli işlerini görürler. Kendileri zah-
met çekecek >erde 'taşkafalan' kul-
lanıp rahat ederler. 'Örümcek kafa-
lı'lara da kendilenni taşıtan 'aklı ev-
vel'ler. rahatın yolunu bulmuşlardır.
Bunlann sayıları azdır. ama yaşama
alanlannı paylaştıklan için çokgörii-
nürler. Birbirlerine pek bulaşma?'. i
ya bulaşırlarsa pek kanlı bıçaklı olur-
lar. 'Kuş beyinM'ler onlann yaptıkla-
nnı seyredip pek hoşça \akit geçirir-
ler. 'Taşkafa'lar onlann işlerini ya-
parlar. 'Örümcek kafalı'lar da onlan
taşıyıp dururlar. Boşuna 'Alemi gez,
devranı gör' dememışler.