Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5 KASIM 1994 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Nahh Menteşe
Tunceli'de yakılan
köylere yandım
• ANKARA (ANKA)-
Jçişleri Bakanı Nahit
^İenteşe, Tunceli'de köyleri
yakılanlara gerekli yardımın
yapılacağını ve kimsenin
kışın zorda kalmayacağını
fcöyledi. Konuyla ilişkin
Şorunlan yanıtlayan Nahit
Menteşe. genel olarak
Güneydoğu'da terörden zarar
ğörenlere sürekli yardım
yapıldıgını belirterek,
"Tunceli için gerekenler de
yapılıyor. Oraya yardım
gidiyor. En son Erzincan'dan
prefabrik evler gönderiyoruz.
Aralık ortasına kadar 200 evi
nakletmiş olacağız" dedi.
Menteşe, köylülere parasal
yardımın da yapılmaya
devam edeeeğini, kışın
kimsenin zorda
kalmayacağını kaydetti.
Moğultay:
Suçlamalap
kişisel
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) -Adalet Bakanı
Mehmet Moğultay, İSKİ ile
ilgili olarak adının sürekli
ftündeme getirilmesinin
Jrdında, "özel düşmanlık"
bulunduğunu iddia etti.
Meclis Genel Kurulu'nda
kendisine yöneltilen
suçlamalan yanıtlayan
Moğultay, DYP Balıkesir
Milletvekili veİSKİ
Araşürma Komisyonu
Başkanı Cemal Öztaylan'ın,
yeğeninin Bağ-Kur'daki işine
son verilmesi nedeniyle
kendisini "hasım" olarak
ğördüğünüsöyledi.
AtatüPk'ün
frak takımı
• İST ANBUL (AA) - Florya
Lions Klübü üyelerinden
Feza Vidinli, Atatürk'ün
törenlerde giydiği bir frak
takım elbiseyi, dün Akgün
Ptel'de düzenlenen bir
törende, Şişli Atatürk
Müzeşi'nde sergjlenmek
üzere İstanbul Büyükşehir
Belediyesi Müzelerve
Kütüphaneler Müdürü
" 'akup Kuloğlu'na verdi.
Uğup Çakıcı
boşandı
I İstanbul Haber Servisi -
Engın Cıvan"ın, işadamı
Selim Edes'ten rüşvet
aldıgına ilişkin yürûttüğü
soruşturmayı tamamlayan
îstanbul Cumhuriyet
Başsavcılığı, Civan hakkında
10 yıl hapis cezası ve aldığı
ileri sürülen paranın 5 katı
kadar para cezası; Selim Edes
hakkında da 'rüşvet vermek'
suçlamasıyla 35 milyon dolar
"karşılığı Türk Lirası para
cezası istemiyle dava açtı. Bu
arada Engin Civan'ın
vurulması olayına adı
kanşanlardan Alaattin ve
TJğur Çakıcı, İstanbul 4.
'Asliye Hukuk
.Jvlahkemesi'nde, 'şiddetli
geçimsizlik' gerekçesiyle, tek
celsede boşandılar.
Metin Çakmak
yaşamını yitirdi
• İSTANBUL (AA)-
'Milliyet gazetesi mizah
"yazarlanndan Metin
Çakmak, geçirdiği bir
rahatsızlık sonucu öldü.
Metin Çakmak
(54), dün Üsküdar
Fısükağacı Kuruçeşme
Camii'nde. ikindi vakti
kılınan cenaze namazının
ardından, Karacaahmet
Mezarhâ'nda toprağa
verildi.
ANAP'a bomba:
7 yaralı
• Yurt Haberleri Servisi -
Diyarbakır'ın İkinci
Akkoyunlu Sokağı'nda
bulunan ANAP il binasının
gjrişinedün saat 12.00
sıralannda tahrip gücü
yüksek el bombası atıldı.
Kimliğı belirsiz kişilerce
atılan bombarun patlaması
sonucu partide görevli polis
memuru Fatih Köse,
emniyet bekçisi Ali Şahidin
Kurcamile M. Emin Altay,
Hatice Işık, Kenan Altın,
Perin Gök ve Sami Aslan adlı
öğrenciler çeşitli yerlerinden
yaralandılar.
DSP Genel Başkanı Ecevit, toprak reformunun gerçekleşme şansına inanmıyor:
Feodalizm hükümet içinde
Ç i: Toprak reformunda geç kalındığını söyleyen KamUİaŞtHMÎiaya CBSaPet edemedeP: Önemli olanın
Ecevit, bölgedeki bazı büyük toprak ağalannın hükümette ağalann elindeki topraklan kamulaştırarak feodal yapıyı
olması ve iktidann feodal yapıya bağımhlığı nedeniyle yıkmak olduğunu söyleyen Ecevit, "Ancak, buna cesaret
girişimin Hazine arazileriyle smırlı kalacağını savundu. edemezler, telaffuz bile edemezler" dedi.
Mahîr Gürbüz:
Egemen
ilişkiler
çözülmeli
•Türkiye Ziraat
Mühendisleri Odası
Başkanı Mahir Gürbüz,
bölgede egemen
bağımlılık ilişkilerinin
çözülmesi anîamında da
çok zorunlu olan üretici
örgütlenmesinin
önemsenmediğini
söyledi.
IŞIKKANSU
ANKARA - TMMOB Ziraat
Mühendisleri Odası Başkanı
Mahir Gürbüz, GAP bölgesine
suyun akmaya başlamasına kar-
şın, yörede egemen olan koru-
naklı, dirençli toplumsal yapı en-
gellerinin aşılacağını somutlayan
inandıncı hiçbır değişıklık ya da
yenileşme senaryosunun, kimse-
nin gündeminde olmadığını sa-
vundu.
Toplulaştırmanın yılda 10 bin
hektarlık hızla, 170 yıldan önce
tamamlanmasının olası bulun-
madığını kaydeden Gürbüz,
"Aşın su kullanımı, toprak ço-
raklaşması. havanın sıcak olma-
sından ötürü doğacak buhariaş-
ma kayıplan, suyun öngörülen
toplam alana yetememesi gibi
ağır sorunlar, nedense gözardı
ediliyor" dedi. Gürbüz, bölgede
egemen bağımlılık ilişkilerinin
çözülmesi anîamında da çok zo-
runlu olan üretici örgütlenmesi-
ne gidilmesı konusunda hiçbir
girişım olmadıgından yakındı.
GAP'ta; ekonomik, toplum-
sal, teknolojik, nitelikli çözüm
bekleyen sayısız sorunun, topra-
ğın suyla buluştugu bugünlerde
bile gündemde olduğunu ifade
eden Gürbüz. "Birçok olguyla
ömeklenebilecek sorunlar deme-
tinin ö/ü. projenin itici gücü ol-
ması gereken tanmın, kırsal ya-
pının gereğince eie alınmaması,
öneminin kavranmamasıdır'" di-
ye konuştu. Gürbüz, görüşlerini
şöyleaçıkladı: "Projebeklentile-
riniyönlendirecekçokönemli ha-
reket noktalan üretilmiştir, ama
bunların yaşama geçirilmeleri
doğruhusunda ne uygulama ça-
basına ne de niyetlerine rastlanıl-
maktadır. Örneğin, bölgede ege-
men olan korunaklı. dirençli top-
lumsal yapı engellerinin aşılaca-
ğını somutlayan. gerçekçL inandı-
ncı hiçbir değişim ya da yenileş-
me senarvosu. kimsenin günde-
minde voktur. Oysa, içine kapalı
ve geleneksel bağımlılık Uişkilert-
nisürdüren bir toplumsal >apıya
rağmen, sulu tanmın başarüı uv -
gulaması da tarun da yapı deği-
şimi ve modernizasyonu da
mümkün değildir. Örneğin Mn-
san'. bu projenin neresindedir?
Bölgenin insanlan projeye nasıl
bakıyor, ne tür değerlendirmeter
yapıyor, neler bekliyor; önemse-
yen yoktur, umursayan yoktur."
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP
Genel Başkanı Bülent Ecevit, Güneydoğu
Anadolu Projeşı'nın (GAP) tamamlanma-
sıyla bırlikte bölgedeki topraklann değerinin
yaklaşık 15 kat artacağını belirterek adalet-
sız gelir dağılımını düzeltmek için "•toprak
reformu" konusunda geç kalındığını belirt-
ti. SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardım-
cısı Murat Karayaiçın'ın, toprak reformu
yapılacağını açıklamasina karşın, bölgede-
ki bazı büyük toprak ağalannın hükümette
olması ve iktidann feodal yapıya bağımlılı-
ğı nedeniyle bu girişimin Hazine arazileriy-
le sınırlı kalacağını sav unan Ecevit, "Önem-
li olan ağalann elindeki topraklan kamulaş-
tırarak feodal yapıyı yıkmak. Ancak, buna
ÇÎZMEDEN YUKARI / MUSA KART
HÖKUMETlMlZ.
cesaret edemezler, telafTuz bile edemez-
ler"dedi.
Demokratik Sol Parti Genel Başkanı Bü-
lent Ecevit, Güneydoğu Anadolu Projesi ile
yeniden gündeme getirilen toprak reformu-
na ilişkin projeyi nasıl değerlendirdiğine
ilişkin soruya şu yanıtı verdi:
"Bölgede toprak reformunun zorunlulu-
ğunu öteden beri belirtivoruz. Za-
ten büyük bir toprak ve gelir ada-
letsizliği var.
Aynca bu GAP tamamlanınca
GAP'tan yararlanabilecek olan
bölgelerde toprak geliri ortalama
15 kat artacak. Onun için daha
GAP devreye girmeden, ciddi bir
toprak reformu yapılmazsa gelir
dağılımı adaletsizliği bugünkün-
den çok daha ileri boyutlara vara-
cak.
Tek çare Hazine arazileri
O bakımdan geç kalmadan
yapmak gerekivor. Mesela Urfa
Tüneli sulamava başlavacak. Şim-
diden geç kalındı aslında. Çünkü
ciddi bir toprak reformu bir hay-
li kamulaştırmavı gerektirir, onu
göze alamıyoriar. Köy, kentle ve
bunlar arası bir düzenlemeyle
Hazine arazisinde ortak çiftlikler
kurmayı düşünüyorlar. Fakat çok
büyük toprak sahiplerinin top-
raklanndan bir kısmını kamulaş-
tırma gibi bir düşünceleri yok
zannediyorum ve onu telafTuz bi-
le edebiİeceklerini sanmıyorum.
Çünkü bağımlılar. En büyük top-
rak ağalarından biri de Ahmet
Türk ve Salih Sümer'dir. Bu sade-
ce Hazine toprağına kaldıvsa an-
cak oralarda, onunla ilgili bir dü-
zenlemeyi öngörüvorlar sanınm.
Meclis'in başan şansı devlete
ait arazikrle sınırlı kalır.
Tabii onlar da dagıtılabilir. Ona
bir itirazım yok da. Bir yandan
da önemli olan, oradaki feodal ya-
pıyı yıkmak için büyük toprak
ağalanna sınır getirmek. Fakat
ona cesaret edebiİeceklerini san-
mıvorum.
Şimdiden tabii arazi değerleri
çok yükselmiştir. Hele sulamava
geçildikten sonra büsbütün arta-
cak. O zaman hukuksal açıdan ve
mali açıdan güçleşmiş olacak.
Onun için çokerken adını atılma-
sı gerekiyor."
Baykal: Toprak reformu boş laf
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP
Genel Başkanı Deniz Bavkal. Güneydoğu
Anadolu'da toprak reformu'konusunda baş-
latılançalışmalan, "İviniyedi, ancak vicdan-
lan rahatlatmadan ileriye gitmez. Boş lafta
kalır" diye değerlendirdi. Cumhuriyet tari-
hinin en büyük yatınmının yaratacağı ran-
tın, yerli-yabancı şirketler tarafından pavla-
şıldığını belirten Baykal, "Orada spekülas-
yona açık bir manzara var. Toprak durduğu
yerde 10 kat değer kazanıyor. Bir de bölgede
iç banş sağlanırsa. bu Çukurova'nm yeniden
paylaşımına benzer" dedi. Deniz Baykal,
GAP'ın tamamlanmasıyla, Türkiye'de ta-
nmsal üretimin iki kat artmasının beklendi-
ğini anımsatarak tanm ürünlerinin değerlen-
dirilmesine ilişkin projelere bir an önce baş-
lanmaması durumunda. 10 yıl sonra 'tarun-
salbunalım' yaşanacağı uyansında bulundu
CHP lideri Deniz Baykal, Cumhuriyet'in
konuya ilişkin sorulannı, şöyle yanıtladı:
- Toprak reformu konusundaki çalışmala-
n nasıl değerlendiriyorsunuz?
- GAP konuiu ister istemez toprak refor-
mu konusunu gündeme getiriyor. Bu konu-
da çok geç kalındı. Olay sadece bir baraj ya-
tınmı gibi algılandı, aslında konu sosyal ve
ekonomik bir proje. Öyle görülmesi, algılan-
ması gerekiyor. Cumhuriyet tarihinin en bü-
yük yatınmının bir dengesiz toprak dağılı-
mına hizmet vermesı ve çok haksız bir bi-
çimde bir büyük rant transferine yardımcı ol-
ması kesinlikle kabul edilemez. Bölgedeki
toprak mülkiyet çalışmasının çağdaş bir ta-
nm işletmeciliği için uygun bir nitelikte ol-
madığı da açık. Devlet suyu getirip. sulama
olanaklannı sağlayıp, her şeyi başıboş bıra-
kamaz. Orada çok büyük spekülasyonlara
açık bir manzara var. Yerli yabancı pek çok
kolay kazanç peşinde koşan çevrenin bu böl-
geye nasıl ilgi gösterdiğini uzun süreden be-
ri hep ızliyoruz.
Buna karşı ilgisiz kalınması söz konusu
olamaz.Bu mülkiyet değişimiyle ilgili hiç-
bir ciddi yaklaşım yok. Bu yeni bir çağdaş
örgütlenme konusu gıbı ele alınmalı. Bölge-
de çok büyük bir iç göç yaşanıyor. Bunun ışı-
gında bölgede yaygın güvensizlik ortamı ve
terörün varlığı dikkate alınarak, çağdaş bir
üretim örgütlenmesi, büyük önem taşıyor.
Bunun da kilit noktası toprak dağıtımıdır.
Ne yapılabilir bugünkü iktidar yapısı içinde.
O konuda ne yazık ki, çok umutlu olamıyo-
rum Böyle biratılıma şans vermediğımi iç-
tenlikle söylemeliyim.
tyi niyetli birtakım insanlann büyük he-
yecanla bu konudaki projelere sahip çıkmak
isteyeceğini görüyorum. Ama bunun uygu-
lamaya yansıyacağını sanmıyorum. Bu sa-
dece hükümetin koalisyon yapısından değil,
bugüne kadar ciddi bir hazırlığın, sağlam bir
projenin yapılamamış olmasından da kay-
naklanıyor.
- Sizce, bugüne kadarki denemelerde ne-
den başanstz olundu?
- Işin temelinde, Türkiye'deki iktidar ya-
pısıyla, toprak reformundan yararlanacak
toplumsal kesimler arasındaki uyumsuzluk
kendisini gösteriyor. Türkiye'de iktidarlar
yıllarca, bölgedeki adaletsiz toprak yapısı-
nın, feodal yapının uzantısı olarak ortaya
çıktı. lyi niyetle bazen toprak reformu söy-
lemleri ortaya atıldı, ama bu söylemler ço-
ğu kere var olan sosyolojik hiyerarşinın ya-
ranna, çıkanna yaklaşımlarla yozlaştınldı.
POLITIKA GUNLUGU
HİKMET ÇETİNKAYA
Aşiret PartilerL.
HADEP Genel Başkanı Murat Bozlak, partisinin 4 ara-
lıkta yapılacak mılletvekilı ara seçımlerine katılmama ge-
rekçesinı açıkladı.
Ne diyor Bozlak?
"Antidemokratik koşullar altında yapılacak bir seçime
HADEP olarak katılmama karan aldık..."
Aynı gün HADEP Ankara il Başkanı Imam Canbo-
lat,Nevruz kutlamalarında yaptığı bir konuşmadan ötürii
Terörle Mücadele Yasası'nın 8/1. maddesinden 4 yıl ağır
hapis cezasına çarptırılarak tutuklanıyordu. Canbolat ay-
nca, 500 milyon lira ağır para cezası ödeyecekti.
4 aralıkta yapılacak milletvekili ara seçimlerine salt HA-
DEP değil, DSP, CHP ve MHP de katılmıyor.
Elbet MHP'nin ara seçimlere katılmaması HADEP, DSP
ve CHP'den ötürü değil. MHP lideri Alpaslan Türkeş her
ne kadar "Hiçbirpartiyi desteklemeyeceğiz'dese bile, Gü-
neydoğu'da DYP'yi destekleyecekleri bir gerçek. Başta Di-
yarbakır olmak üzere Van, Şırnak, Mardin, Muş, Sıirt, Bat-
man, Adıyaman gibi illerde MHP, oylarını DYP'ye verecek.
Alpaslan Türkeş ile DYP Genel Başkanı ve Başbakan ara-
sında bu konuda 'centilmenlik anlaşması' yapıldığı bilini-
yor.
Güneydoğu'da DYP, ANAP, SHP ve RP, seçim öncesi
aşiretler ve şeyhlerle yakın bir ilişki içinde. Bu ilişkı dün de
böyleydi, bugün de böyle. Değişen bir şey yok. Tillo, Ka-
diri, Zorke aşiretlerınin akraba kolları 1950'li yıllardan bu-
güne dek değişik siyasal partilerde görev almışlar, millet-
vekili, belediye başkanı seçilmişlerdir. Güneydoğu'da aşi-
retler, şeyhler ve şıhlar 'kendi çıkarlan 'doğrultusunda po-
litika yapmışlardır bugüne dek. 1980 öncesi CHP'den mil-
letvekili seçilen aşiret lideri bir süre sonra AP'ye ya da
MSP'ye geçöbilirdi. Bir dönem CHP milletvekili olan her-
kesin çok yakından tanıdığı bir kişi, 1980 sonrası 'Banş
Derneği davası 'nda yargılandıktan sonra yön değiştirip
ANAP'a transfer olmuştu. Yine MSP'den Muş milletvekili
seçilen bir kişi, önce CHP'ye, 1983'te ANAP'a, ardından
DYP'ye geçmişti.
Çünkü Güneydoğu'nun feodal yapısı bunu gerektiriyor-
du. Aşiret bağlarının devletle olan ilişkisi bunu zorunlu kı-
lıyordu. DEP içinde de aynı durumun olduğu bir gerçek.,.
• • •
Güneydoğu'da aşiretlere, şeyhlere ve şıhlara yönelik si-
yasal politikaların dününü ve bugününü inceleyecek de-
ğiliz. Ama görülen o ki, Güneydoğu'da 'tahkat-devlet',
'aşiret-devlet' ilişkisi 1994 Türkiyesi'nde doruk noktasına
ulaşmıştır.
Türkiye'nin giderek çağdaş bir devlet olmaktan çıkma-
sını istemeyen güçler, Güneydoğu'daki feodal yapıyı kıra-
bilselerdi, bugün PKK belası olmayacaktı. PKK'nin bölge-
de güçlenmesi, feodal yapının bugüne dek sosyal, eko-
nomik politikalarla kırılmamasından da kaynaklandı.
Güneydoğu'da askerlerin güvenliğinin de korucular ta-
rafından sağlandığı haberleri eğer doğruysa aşiretlerin ne
denli etkili olduğu ortaya çıkmaktadır. Böyle bir havada Gü-
neydoğu'daki milletvekili ara seçimlerinde ibrenin satt tep-
ki oylanyla RP'ye kayması da kesindir.
HADEP, 4 aralıkta yapılacak milletvekili ara seçimlerine,
bize göre haklı gerekçelerle katılmıyor; ama DEP'li Rem-
zi Kartal'ın ağabeyi Fevzi Kartal'ın DYP'nin Van adayı ola-
cağı ağırlık kazanıyor.
Ne demektir bu?
Aşiret oylanyla Van'da seçim kazanmak. Amaç apaçık
ortada. Remzi Kartal'ın yerine ağabeyi Fevzi Kartal millet-
vekili seçilecek.
DYP Van örgütü ayakta şu anda. Bir heyet Ankara'ya 9'-
dip DYP yetkilileriyle görüşecek...
Özellikle ANAP ve DYP'nin 'tarikat bağlantılan' üzerin-
de durmak istiyoruz. Üsküdar'da DYP adayı büyük olası-
lıkla Tayyar Attıkulaç. Eski Diyanet Işleri Başkanı olan Al-
tıkulaç'm Üskudar'dan aday gösterilmesinin nedeni çok
açık:
RP'yi çökertmek...
• • •
DSP, CHP ve HADEP'in 4 aralıkta yapılacak milletvekili
ara seçimlerine katılmamalannın nedeni açık seçik orta-
da:
"Demokratik bir ortam yok..."
Demokratik ortam Güneydoğu'da yok...
Seçimlerin başlama ve bitiş saatlerini, 'seçim güvenliği'
gerekçe olarak gösterilerek Olağanüstü Hal Bölge Valiliği
saptarsa bu elbet demokratik değildir.
Yine seçim sandıklan belli bölgelerde toplanır, oy sayı-
mı bir başka bölgede yapılırsa bu seçim yine demokratik
olmaz.
Güvenlik güçleri resmi giysileriyle ve silahlarıyla seçim
bölgelerinde bulunuriarsa yine seçimin demokratik bir or-
tamda yapıldığı söylenemez...
Demokrasi zor bir iştir.
Demokrasiyi bireysel özgürlükler olarak değil, biryaşam
biçimi olarak görmek zorundayız...
Cumhurbaşkanı, Türkiye'deki yasalann insan haklanna uyumlu hale getirilmesi gerektiğini söyledi
DemireVden demokmtikleşme uyartsıANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel. Türkiye'nin, insan hak-
lan konusunda uluslararası stan-
dartlan benimsediğini anımsata-
rak "Yasalanmızm insan hakla-
nna tam anlamıyla uyumlu hale
getirilmesi için demokratikleşme
çerçevesinde daha ileri adımlarm
atümasında yarar vardır. Türki-
ye bu konuda gerekli iradeye sa-
hiptir" dedi.
Demirel, Bosna-Hersek ve
Azerbaycan'da yaşanan gelişme-
ler karşısında sessiz kalmayı ter-
cih eden ülkeleri. insan haklan
konusunda "samimi veciddi" ol-
maya çağırdı.
Demirel. Avrupa İnsan Hakla-
n Sözleşmesi'nin imzalanması-
nın 44. yıldönümü nedeniyle dün
bir açıklama yaptı. İnsan Hakla-
n Evrensel Beyannamesi'nin ka-
bul edilmesinin ve Birleşmiş
Milletler örgütünün kurulması-
nın temel insan haklannın tüm
dünya ülkeleri tarafından saygı
görmesini sağlamak bakımından
önemli bir adım olduğunu ifade
eden Demirel, "Devletlerin hak
ve özgürtüklerinin yurttaşlannca
kullanılabibneierini teminen hu-
kuk sistemlerini ve kanunlannı
insan haklannı esas aiarak oluş-
turmalan ya da yeniden düzcn-
lemeleri zorunludur" dedi. De-
mirel, şu görüşleri dile getirdi:
"İnsan Haklan Evrensel Be-
yannamesi'nden sonra Avrupa
insan Haklan Sözleşmesi'ni de
imzalayarak benimsemiş olan
Türkiye, vatandaşlann tüm in-
san haklanndan yarariannı sağ-
lamak yolunda önemli mesafeler
kaydetiniştir. Öte yandan, Tür-
kiye, Avrupa İnsan Haklan Ko-
misyonu'na başvuru hakkuun da
kabul edilmesiyle insan haklan
konusunda evrensel standartlan
benimsediğini kabul etmiştir."
Açıklamasında, "Yasalanmı-
zın insan haklanna tam anlamıy-
la uyumlu hale getirilmesi için de-
mokratikleşme çerçevesinde da-
ha ileri adımlann atümasında da
yarar vardır. Türkiye bu konuda
gerekli iradeye sahiptir" uyan-
sında bulunan Demirel, aynca şu
görüşleri dile getirdi:
"Bu noktada. dünya üzerinde
insan haklanna davalı bir düzen
kurulabUmesi için sadece iç hu-
kuk düzenlemelerinin veterli ola-
mayacağını vurgulamak isterün.
Uluslararası ilişkilerde de çifte
standarttan anndınlmış insan
haklannı gerçekten koruyucu bir
vaklaşımın benimsenmesizortın-
İudur."
Demirel, Bosna-Hersek ve
Azerbaycan'da yaşanan tecavüz-
lere seyirci kalmayı tercih eden
ülkeleri, insan haklan konusun-
da "samimi ve ciddJ" olmaya da-
vetetti.
Demirel, dün BM Eğitim, Bi-
lim ve Kültür Örgütü'nün
(UNESCO) kuruluş yıldönümü
nedeniyle de bir mesaj yayımla-
dı ve örgütün başanlı çalış-
malanndan söz etti.
Seçim bölgelerindeki yatınmlar
tasarnıf önlemleri dışına çıkanldı
Çiller, seçim için
para musluğunu açtı
Düşünce özgürlüğûne bu kez de DYP grubu engel oluyor
Muhalifler özgürlükten rahatsız
ŞEBNEMGÜNGÖR
AIVKARA - Terörle Mücadele Yasası'nda
değişiklik yapılarak düşünceye ifade
özgürlüğünün getirilmesini öngören yasa
tasansına karşı çıkan DYP'li muhalifler,
alternatif yasa teklifi hazırlıyorlar.
Hükümet tasansınm, "Düşünceye ifade
özgüriüğü" maskesi albnda, devletin
ülkesi ve milîetiyle bölünmez
bûtünhığünü tartışmaya açtığını savunan
DYP Sinop Milletvekili Yaşar Topçu,
"Bana, bölünmezliğini tartışmaya açan
bir tek ülke göstersinler. bu tasanyı çıkıp
savunurum. Ama bunun dünyada bir
örneğiyok"dedı D\'P'nın misyonunda.
'üikenin bütünlüğünü tartışmaya
açmaıun' bulunmadıgını belirterek
tasanya imza koyan DYP'li bakanlan
eleştiren Topçu, "Bu tasan, bize rağmen
bu Mecüs'ten geçemez, geciremezkr** diye
konuştu.
Koalisyon ortaklan arasında düşünceye
ifade özgürlüğünün sının konusunda
haftalarca süren tartışmalar sonucunda,
karşılıklı ödünlerle TBMM'ye sunulan
Terörle Mücadele Yasası'nda değişiklik
yapılmasını öngören hükümet tasansınm
önüne, bu kez de DYP'li milliyetçi-
muhafazakar muhalif milletvekilleri
engeli çıktı.
Özelleştirme yasa tasansınm
ele ahndığı TBMM Genel Kurulu
çalışmalanna katılmama karan alan
DYP'li deklarasyoncu muhalifler,
kamuoyunda "Düşünceye
ifade özgüriüğü dü/enlemesi" olarak
bilinen Terörle Mücadele Yasası'nda
değişiklik öngören tasannın
yasalaşmasını engellemek için de,
alternatif bir yasa
teklifi hazırlamaya başladılar.
Yasa teklifinin hazırlanmasını üstlenen
Yaşar Topçu, Cumhuriyet'e yaptığı
açıklamada, hükümet tasansını
onaylamalannın mümkün
olmadığını ve bu nedenle kendi
görüşlerini yansıtan bir yasa teklifi
hazırlamayı kararlaştırdıklannı söyledi.
Hükümet tasansınm 8. maddesindeki
propaganda tanımında, "inceleme,
araşdrma ve tarnşma"
ölçütünün kabul edildiğini anımsatan
Topçu. bunun, devletin bölünmez
bütünlüğünün tartışma konusu
yapılabileceği anlamma geldiğini
savundu.
'Düşünce suçhısu değüler'
Topçu, cezaevinde yatan gazetecî, bıüm
adamı ve sendikacılann füllerinin de
'düşünce suçuyla' ilgisi olmadığını
savunarak, HalukGerger'in,
cezaevine gırmesine neden olan
telgrafında 'bölücülüğü açıkça
savunduğunu' ileri sürdü.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Seçim ekonomisi
uygulamayacağını ve tasarnıf
önlemlerine "harfiyen
uvulacağınr sık sık vurgulayan
Başbakan Tansu Çiller,
yayımladığı bir genelgeyle,
seçim bölgeleri için para
musluklannı açtı. Çiller'in
genelgesinde,
olağanüstü hal
bölgesindeki
illerde
gerçekleştirilecek
kamu yatınmlan,
tasarnıf
genelgelerinin
kapsamı dışına
çıkanldı.
Ara seçim
karanyla,
eşzamanlı olarak
yatınm
seferberliği
başlatan
Başbakan Ciller, muhalefetin
"Hükümetin karan seçime
yöneUk" eleştirilerini haklı
çıkardı. Ci"er"ın imzasıyla 2
kasımda yayımlanan bir
genelgeyle, olağanüstü hal
bölgesindeki illerde
gerçekleştirilecek kamu kurum
ve kuruluşlanna ait yatınmlar,
daha önce yayımlanan tasarruf
genelgelerinin dışında tutuldu.
Bakanlıklar, Yüksek Öğretim
Kurulu, Mıllı Güvenlik Kurulu
Genel Sekreterliği, özelleştirme
kapsamındaki kuruluşlar ve
Kamu Ortaklığı tdaresi
Başkanlığı'na gönderilen
genelgede şöyle dendi:
"Kamu kurum ve
kuruluşlannın olağanüstü hal
bölgesindeki 31.12.1994 tarihine
kadar bitirilerek hizmete
sokulacak
yatınmlaria
ilgili her türiü
cari ve yatınm
harcamalan,
söz konusu
genelgeler
kapsamuıdan
çıkartılmtşar."
Cüler'in
genelgesiyle
1994 yılı
sonuna kadar
tamamlanması
öngörüldüğü
halde, tasarruf
önlemleri nedeniyle durdurulan
yatınmlar, seçimlere bir ay kala
yeniden serbest bırakıldı.
Başbakan Çiller, daha önce
tanmda destekleme alımları
için ekonomik önlemler
nedeniyle düşük fıyat
verileceğini açıklamasına
karşın, milletvekili ara seçimi
karannın alınmasının ardından
destekleme alım fıyatlannın
yüksek tutulması dikkat
çekmişti.
Başbakan Tansu
Çiller. yayımladığı
genelge ile
olağanüstü hal
bölgesindeki
yatınmlan, tasarruf
genelgelerinin
kapsamı dışında
bıraktı. Çiller'in bu
hareketi, muhalefetin
eleştirilerini haklı
çıkardı.
"I