06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 KASIM 1994 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Nahh Menteşe Tunceli'de yakılan köylere yandım • ANKARA (ANKA)- Jçişleri Bakanı Nahit ^İenteşe, Tunceli'de köyleri yakılanlara gerekli yardımın yapılacağını ve kimsenin kışın zorda kalmayacağını fcöyledi. Konuyla ilişkin Şorunlan yanıtlayan Nahit Menteşe. genel olarak Güneydoğu'da terörden zarar ğörenlere sürekli yardım yapıldıgını belirterek, "Tunceli için gerekenler de yapılıyor. Oraya yardım gidiyor. En son Erzincan'dan prefabrik evler gönderiyoruz. Aralık ortasına kadar 200 evi nakletmiş olacağız" dedi. Menteşe, köylülere parasal yardımın da yapılmaya devam edeeeğini, kışın kimsenin zorda kalmayacağını kaydetti. Moğultay: Suçlamalap kişisel • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -Adalet Bakanı Mehmet Moğultay, İSKİ ile ilgili olarak adının sürekli ftündeme getirilmesinin Jrdında, "özel düşmanlık" bulunduğunu iddia etti. Meclis Genel Kurulu'nda kendisine yöneltilen suçlamalan yanıtlayan Moğultay, DYP Balıkesir Milletvekili veİSKİ Araşürma Komisyonu Başkanı Cemal Öztaylan'ın, yeğeninin Bağ-Kur'daki işine son verilmesi nedeniyle kendisini "hasım" olarak ğördüğünüsöyledi. AtatüPk'ün frak takımı • İST ANBUL (AA) - Florya Lions Klübü üyelerinden Feza Vidinli, Atatürk'ün törenlerde giydiği bir frak takım elbiseyi, dün Akgün Ptel'de düzenlenen bir törende, Şişli Atatürk Müzeşi'nde sergjlenmek üzere İstanbul Büyükşehir Belediyesi Müzelerve Kütüphaneler Müdürü " 'akup Kuloğlu'na verdi. Uğup Çakıcı boşandı I İstanbul Haber Servisi - Engın Cıvan"ın, işadamı Selim Edes'ten rüşvet aldıgına ilişkin yürûttüğü soruşturmayı tamamlayan îstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Civan hakkında 10 yıl hapis cezası ve aldığı ileri sürülen paranın 5 katı kadar para cezası; Selim Edes hakkında da 'rüşvet vermek' suçlamasıyla 35 milyon dolar "karşılığı Türk Lirası para cezası istemiyle dava açtı. Bu arada Engin Civan'ın vurulması olayına adı kanşanlardan Alaattin ve TJğur Çakıcı, İstanbul 4. 'Asliye Hukuk .Jvlahkemesi'nde, 'şiddetli geçimsizlik' gerekçesiyle, tek celsede boşandılar. Metin Çakmak yaşamını yitirdi • İSTANBUL (AA)- 'Milliyet gazetesi mizah "yazarlanndan Metin Çakmak, geçirdiği bir rahatsızlık sonucu öldü. Metin Çakmak (54), dün Üsküdar Fısükağacı Kuruçeşme Camii'nde. ikindi vakti kılınan cenaze namazının ardından, Karacaahmet Mezarhâ'nda toprağa verildi. ANAP'a bomba: 7 yaralı • Yurt Haberleri Servisi - Diyarbakır'ın İkinci Akkoyunlu Sokağı'nda bulunan ANAP il binasının gjrişinedün saat 12.00 sıralannda tahrip gücü yüksek el bombası atıldı. Kimliğı belirsiz kişilerce atılan bombarun patlaması sonucu partide görevli polis memuru Fatih Köse, emniyet bekçisi Ali Şahidin Kurcamile M. Emin Altay, Hatice Işık, Kenan Altın, Perin Gök ve Sami Aslan adlı öğrenciler çeşitli yerlerinden yaralandılar. DSP Genel Başkanı Ecevit, toprak reformunun gerçekleşme şansına inanmıyor: Feodalizm hükümet içinde Ç i: Toprak reformunda geç kalındığını söyleyen KamUİaŞtHMÎiaya CBSaPet edemedeP: Önemli olanın Ecevit, bölgedeki bazı büyük toprak ağalannın hükümette ağalann elindeki topraklan kamulaştırarak feodal yapıyı olması ve iktidann feodal yapıya bağımhlığı nedeniyle yıkmak olduğunu söyleyen Ecevit, "Ancak, buna cesaret girişimin Hazine arazileriyle smırlı kalacağını savundu. edemezler, telaffuz bile edemezler" dedi. Mahîr Gürbüz: Egemen ilişkiler çözülmeli •Türkiye Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Mahir Gürbüz, bölgede egemen bağımlılık ilişkilerinin çözülmesi anîamında da çok zorunlu olan üretici örgütlenmesinin önemsenmediğini söyledi. IŞIKKANSU ANKARA - TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Mahir Gürbüz, GAP bölgesine suyun akmaya başlamasına kar- şın, yörede egemen olan koru- naklı, dirençli toplumsal yapı en- gellerinin aşılacağını somutlayan inandıncı hiçbır değişıklık ya da yenileşme senaryosunun, kimse- nin gündeminde olmadığını sa- vundu. Toplulaştırmanın yılda 10 bin hektarlık hızla, 170 yıldan önce tamamlanmasının olası bulun- madığını kaydeden Gürbüz, "Aşın su kullanımı, toprak ço- raklaşması. havanın sıcak olma- sından ötürü doğacak buhariaş- ma kayıplan, suyun öngörülen toplam alana yetememesi gibi ağır sorunlar, nedense gözardı ediliyor" dedi. Gürbüz, bölgede egemen bağımlılık ilişkilerinin çözülmesi anîamında da çok zo- runlu olan üretici örgütlenmesi- ne gidilmesı konusunda hiçbir girişım olmadıgından yakındı. GAP'ta; ekonomik, toplum- sal, teknolojik, nitelikli çözüm bekleyen sayısız sorunun, topra- ğın suyla buluştugu bugünlerde bile gündemde olduğunu ifade eden Gürbüz. "Birçok olguyla ömeklenebilecek sorunlar deme- tinin ö/ü. projenin itici gücü ol- ması gereken tanmın, kırsal ya- pının gereğince eie alınmaması, öneminin kavranmamasıdır'" di- ye konuştu. Gürbüz, görüşlerini şöyleaçıkladı: "Projebeklentile- riniyönlendirecekçokönemli ha- reket noktalan üretilmiştir, ama bunların yaşama geçirilmeleri doğruhusunda ne uygulama ça- basına ne de niyetlerine rastlanıl- maktadır. Örneğin, bölgede ege- men olan korunaklı. dirençli top- lumsal yapı engellerinin aşılaca- ğını somutlayan. gerçekçL inandı- ncı hiçbir değişim ya da yenileş- me senarvosu. kimsenin günde- minde voktur. Oysa, içine kapalı ve geleneksel bağımlılık Uişkilert- nisürdüren bir toplumsal >apıya rağmen, sulu tanmın başarüı uv - gulaması da tarun da yapı deği- şimi ve modernizasyonu da mümkün değildir. Örneğin Mn- san'. bu projenin neresindedir? Bölgenin insanlan projeye nasıl bakıyor, ne tür değerlendirmeter yapıyor, neler bekliyor; önemse- yen yoktur, umursayan yoktur." ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, Güneydoğu Anadolu Projeşı'nın (GAP) tamamlanma- sıyla bırlikte bölgedeki topraklann değerinin yaklaşık 15 kat artacağını belirterek adalet- sız gelir dağılımını düzeltmek için "•toprak reformu" konusunda geç kalındığını belirt- ti. SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardım- cısı Murat Karayaiçın'ın, toprak reformu yapılacağını açıklamasina karşın, bölgede- ki bazı büyük toprak ağalannın hükümette olması ve iktidann feodal yapıya bağımlılı- ğı nedeniyle bu girişimin Hazine arazileriy- le sınırlı kalacağını sav unan Ecevit, "Önem- li olan ağalann elindeki topraklan kamulaş- tırarak feodal yapıyı yıkmak. Ancak, buna ÇÎZMEDEN YUKARI / MUSA KART HÖKUMETlMlZ. cesaret edemezler, telafTuz bile edemez- ler"dedi. Demokratik Sol Parti Genel Başkanı Bü- lent Ecevit, Güneydoğu Anadolu Projesi ile yeniden gündeme getirilen toprak reformu- na ilişkin projeyi nasıl değerlendirdiğine ilişkin soruya şu yanıtı verdi: "Bölgede toprak reformunun zorunlulu- ğunu öteden beri belirtivoruz. Za- ten büyük bir toprak ve gelir ada- letsizliği var. Aynca bu GAP tamamlanınca GAP'tan yararlanabilecek olan bölgelerde toprak geliri ortalama 15 kat artacak. Onun için daha GAP devreye girmeden, ciddi bir toprak reformu yapılmazsa gelir dağılımı adaletsizliği bugünkün- den çok daha ileri boyutlara vara- cak. Tek çare Hazine arazileri O bakımdan geç kalmadan yapmak gerekivor. Mesela Urfa Tüneli sulamava başlavacak. Şim- diden geç kalındı aslında. Çünkü ciddi bir toprak reformu bir hay- li kamulaştırmavı gerektirir, onu göze alamıyoriar. Köy, kentle ve bunlar arası bir düzenlemeyle Hazine arazisinde ortak çiftlikler kurmayı düşünüyorlar. Fakat çok büyük toprak sahiplerinin top- raklanndan bir kısmını kamulaş- tırma gibi bir düşünceleri yok zannediyorum ve onu telafTuz bi- le edebiİeceklerini sanmıyorum. Çünkü bağımlılar. En büyük top- rak ağalarından biri de Ahmet Türk ve Salih Sümer'dir. Bu sade- ce Hazine toprağına kaldıvsa an- cak oralarda, onunla ilgili bir dü- zenlemeyi öngörüvorlar sanınm. Meclis'in başan şansı devlete ait arazikrle sınırlı kalır. Tabii onlar da dagıtılabilir. Ona bir itirazım yok da. Bir yandan da önemli olan, oradaki feodal ya- pıyı yıkmak için büyük toprak ağalanna sınır getirmek. Fakat ona cesaret edebiİeceklerini san- mıvorum. Şimdiden tabii arazi değerleri çok yükselmiştir. Hele sulamava geçildikten sonra büsbütün arta- cak. O zaman hukuksal açıdan ve mali açıdan güçleşmiş olacak. Onun için çokerken adını atılma- sı gerekiyor." Baykal: Toprak reformu boş laf ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Başkanı Deniz Bavkal. Güneydoğu Anadolu'da toprak reformu'konusunda baş- latılançalışmalan, "İviniyedi, ancak vicdan- lan rahatlatmadan ileriye gitmez. Boş lafta kalır" diye değerlendirdi. Cumhuriyet tari- hinin en büyük yatınmının yaratacağı ran- tın, yerli-yabancı şirketler tarafından pavla- şıldığını belirten Baykal, "Orada spekülas- yona açık bir manzara var. Toprak durduğu yerde 10 kat değer kazanıyor. Bir de bölgede iç banş sağlanırsa. bu Çukurova'nm yeniden paylaşımına benzer" dedi. Deniz Baykal, GAP'ın tamamlanmasıyla, Türkiye'de ta- nmsal üretimin iki kat artmasının beklendi- ğini anımsatarak tanm ürünlerinin değerlen- dirilmesine ilişkin projelere bir an önce baş- lanmaması durumunda. 10 yıl sonra 'tarun- salbunalım' yaşanacağı uyansında bulundu CHP lideri Deniz Baykal, Cumhuriyet'in konuya ilişkin sorulannı, şöyle yanıtladı: - Toprak reformu konusundaki çalışmala- n nasıl değerlendiriyorsunuz? - GAP konuiu ister istemez toprak refor- mu konusunu gündeme getiriyor. Bu konu- da çok geç kalındı. Olay sadece bir baraj ya- tınmı gibi algılandı, aslında konu sosyal ve ekonomik bir proje. Öyle görülmesi, algılan- ması gerekiyor. Cumhuriyet tarihinin en bü- yük yatınmının bir dengesiz toprak dağılı- mına hizmet vermesı ve çok haksız bir bi- çimde bir büyük rant transferine yardımcı ol- ması kesinlikle kabul edilemez. Bölgedeki toprak mülkiyet çalışmasının çağdaş bir ta- nm işletmeciliği için uygun bir nitelikte ol- madığı da açık. Devlet suyu getirip. sulama olanaklannı sağlayıp, her şeyi başıboş bıra- kamaz. Orada çok büyük spekülasyonlara açık bir manzara var. Yerli yabancı pek çok kolay kazanç peşinde koşan çevrenin bu böl- geye nasıl ilgi gösterdiğini uzun süreden be- ri hep ızliyoruz. Buna karşı ilgisiz kalınması söz konusu olamaz.Bu mülkiyet değişimiyle ilgili hiç- bir ciddi yaklaşım yok. Bu yeni bir çağdaş örgütlenme konusu gıbı ele alınmalı. Bölge- de çok büyük bir iç göç yaşanıyor. Bunun ışı- gında bölgede yaygın güvensizlik ortamı ve terörün varlığı dikkate alınarak, çağdaş bir üretim örgütlenmesi, büyük önem taşıyor. Bunun da kilit noktası toprak dağıtımıdır. Ne yapılabilir bugünkü iktidar yapısı içinde. O konuda ne yazık ki, çok umutlu olamıyo- rum Böyle biratılıma şans vermediğımi iç- tenlikle söylemeliyim. tyi niyetli birtakım insanlann büyük he- yecanla bu konudaki projelere sahip çıkmak isteyeceğini görüyorum. Ama bunun uygu- lamaya yansıyacağını sanmıyorum. Bu sa- dece hükümetin koalisyon yapısından değil, bugüne kadar ciddi bir hazırlığın, sağlam bir projenin yapılamamış olmasından da kay- naklanıyor. - Sizce, bugüne kadarki denemelerde ne- den başanstz olundu? - Işin temelinde, Türkiye'deki iktidar ya- pısıyla, toprak reformundan yararlanacak toplumsal kesimler arasındaki uyumsuzluk kendisini gösteriyor. Türkiye'de iktidarlar yıllarca, bölgedeki adaletsiz toprak yapısı- nın, feodal yapının uzantısı olarak ortaya çıktı. lyi niyetle bazen toprak reformu söy- lemleri ortaya atıldı, ama bu söylemler ço- ğu kere var olan sosyolojik hiyerarşinın ya- ranna, çıkanna yaklaşımlarla yozlaştınldı. POLITIKA GUNLUGU HİKMET ÇETİNKAYA Aşiret PartilerL. HADEP Genel Başkanı Murat Bozlak, partisinin 4 ara- lıkta yapılacak mılletvekilı ara seçımlerine katılmama ge- rekçesinı açıkladı. Ne diyor Bozlak? "Antidemokratik koşullar altında yapılacak bir seçime HADEP olarak katılmama karan aldık..." Aynı gün HADEP Ankara il Başkanı Imam Canbo- lat,Nevruz kutlamalarında yaptığı bir konuşmadan ötürii Terörle Mücadele Yasası'nın 8/1. maddesinden 4 yıl ağır hapis cezasına çarptırılarak tutuklanıyordu. Canbolat ay- nca, 500 milyon lira ağır para cezası ödeyecekti. 4 aralıkta yapılacak milletvekili ara seçimlerine salt HA- DEP değil, DSP, CHP ve MHP de katılmıyor. Elbet MHP'nin ara seçimlere katılmaması HADEP, DSP ve CHP'den ötürü değil. MHP lideri Alpaslan Türkeş her ne kadar "Hiçbirpartiyi desteklemeyeceğiz'dese bile, Gü- neydoğu'da DYP'yi destekleyecekleri bir gerçek. Başta Di- yarbakır olmak üzere Van, Şırnak, Mardin, Muş, Sıirt, Bat- man, Adıyaman gibi illerde MHP, oylarını DYP'ye verecek. Alpaslan Türkeş ile DYP Genel Başkanı ve Başbakan ara- sında bu konuda 'centilmenlik anlaşması' yapıldığı bilini- yor. Güneydoğu'da DYP, ANAP, SHP ve RP, seçim öncesi aşiretler ve şeyhlerle yakın bir ilişki içinde. Bu ilişkı dün de böyleydi, bugün de böyle. Değişen bir şey yok. Tillo, Ka- diri, Zorke aşiretlerınin akraba kolları 1950'li yıllardan bu- güne dek değişik siyasal partilerde görev almışlar, millet- vekili, belediye başkanı seçilmişlerdir. Güneydoğu'da aşi- retler, şeyhler ve şıhlar 'kendi çıkarlan 'doğrultusunda po- litika yapmışlardır bugüne dek. 1980 öncesi CHP'den mil- letvekili seçilen aşiret lideri bir süre sonra AP'ye ya da MSP'ye geçöbilirdi. Bir dönem CHP milletvekili olan her- kesin çok yakından tanıdığı bir kişi, 1980 sonrası 'Banş Derneği davası 'nda yargılandıktan sonra yön değiştirip ANAP'a transfer olmuştu. Yine MSP'den Muş milletvekili seçilen bir kişi, önce CHP'ye, 1983'te ANAP'a, ardından DYP'ye geçmişti. Çünkü Güneydoğu'nun feodal yapısı bunu gerektiriyor- du. Aşiret bağlarının devletle olan ilişkisi bunu zorunlu kı- lıyordu. DEP içinde de aynı durumun olduğu bir gerçek.,. • • • Güneydoğu'da aşiretlere, şeyhlere ve şıhlara yönelik si- yasal politikaların dününü ve bugününü inceleyecek de- ğiliz. Ama görülen o ki, Güneydoğu'da 'tahkat-devlet', 'aşiret-devlet' ilişkisi 1994 Türkiyesi'nde doruk noktasına ulaşmıştır. Türkiye'nin giderek çağdaş bir devlet olmaktan çıkma- sını istemeyen güçler, Güneydoğu'daki feodal yapıyı kıra- bilselerdi, bugün PKK belası olmayacaktı. PKK'nin bölge- de güçlenmesi, feodal yapının bugüne dek sosyal, eko- nomik politikalarla kırılmamasından da kaynaklandı. Güneydoğu'da askerlerin güvenliğinin de korucular ta- rafından sağlandığı haberleri eğer doğruysa aşiretlerin ne denli etkili olduğu ortaya çıkmaktadır. Böyle bir havada Gü- neydoğu'daki milletvekili ara seçimlerinde ibrenin satt tep- ki oylanyla RP'ye kayması da kesindir. HADEP, 4 aralıkta yapılacak milletvekili ara seçimlerine, bize göre haklı gerekçelerle katılmıyor; ama DEP'li Rem- zi Kartal'ın ağabeyi Fevzi Kartal'ın DYP'nin Van adayı ola- cağı ağırlık kazanıyor. Ne demektir bu? Aşiret oylanyla Van'da seçim kazanmak. Amaç apaçık ortada. Remzi Kartal'ın yerine ağabeyi Fevzi Kartal millet- vekili seçilecek. DYP Van örgütü ayakta şu anda. Bir heyet Ankara'ya 9'- dip DYP yetkilileriyle görüşecek... Özellikle ANAP ve DYP'nin 'tarikat bağlantılan' üzerin- de durmak istiyoruz. Üsküdar'da DYP adayı büyük olası- lıkla Tayyar Attıkulaç. Eski Diyanet Işleri Başkanı olan Al- tıkulaç'm Üskudar'dan aday gösterilmesinin nedeni çok açık: RP'yi çökertmek... • • • DSP, CHP ve HADEP'in 4 aralıkta yapılacak milletvekili ara seçimlerine katılmamalannın nedeni açık seçik orta- da: "Demokratik bir ortam yok..." Demokratik ortam Güneydoğu'da yok... Seçimlerin başlama ve bitiş saatlerini, 'seçim güvenliği' gerekçe olarak gösterilerek Olağanüstü Hal Bölge Valiliği saptarsa bu elbet demokratik değildir. Yine seçim sandıklan belli bölgelerde toplanır, oy sayı- mı bir başka bölgede yapılırsa bu seçim yine demokratik olmaz. Güvenlik güçleri resmi giysileriyle ve silahlarıyla seçim bölgelerinde bulunuriarsa yine seçimin demokratik bir or- tamda yapıldığı söylenemez... Demokrasi zor bir iştir. Demokrasiyi bireysel özgürlükler olarak değil, biryaşam biçimi olarak görmek zorundayız... Cumhurbaşkanı, Türkiye'deki yasalann insan haklanna uyumlu hale getirilmesi gerektiğini söyledi DemireVden demokmtikleşme uyartsıANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel. Türkiye'nin, insan hak- lan konusunda uluslararası stan- dartlan benimsediğini anımsata- rak "Yasalanmızm insan hakla- nna tam anlamıyla uyumlu hale getirilmesi için demokratikleşme çerçevesinde daha ileri adımlarm atümasında yarar vardır. Türki- ye bu konuda gerekli iradeye sa- hiptir" dedi. Demirel, Bosna-Hersek ve Azerbaycan'da yaşanan gelişme- ler karşısında sessiz kalmayı ter- cih eden ülkeleri. insan haklan konusunda "samimi veciddi" ol- maya çağırdı. Demirel. Avrupa İnsan Hakla- n Sözleşmesi'nin imzalanması- nın 44. yıldönümü nedeniyle dün bir açıklama yaptı. İnsan Hakla- n Evrensel Beyannamesi'nin ka- bul edilmesinin ve Birleşmiş Milletler örgütünün kurulması- nın temel insan haklannın tüm dünya ülkeleri tarafından saygı görmesini sağlamak bakımından önemli bir adım olduğunu ifade eden Demirel, "Devletlerin hak ve özgürtüklerinin yurttaşlannca kullanılabibneierini teminen hu- kuk sistemlerini ve kanunlannı insan haklannı esas aiarak oluş- turmalan ya da yeniden düzcn- lemeleri zorunludur" dedi. De- mirel, şu görüşleri dile getirdi: "İnsan Haklan Evrensel Be- yannamesi'nden sonra Avrupa insan Haklan Sözleşmesi'ni de imzalayarak benimsemiş olan Türkiye, vatandaşlann tüm in- san haklanndan yarariannı sağ- lamak yolunda önemli mesafeler kaydetiniştir. Öte yandan, Tür- kiye, Avrupa İnsan Haklan Ko- misyonu'na başvuru hakkuun da kabul edilmesiyle insan haklan konusunda evrensel standartlan benimsediğini kabul etmiştir." Açıklamasında, "Yasalanmı- zın insan haklanna tam anlamıy- la uyumlu hale getirilmesi için de- mokratikleşme çerçevesinde da- ha ileri adımlann atümasında da yarar vardır. Türkiye bu konuda gerekli iradeye sahiptir" uyan- sında bulunan Demirel, aynca şu görüşleri dile getirdi: "Bu noktada. dünya üzerinde insan haklanna davalı bir düzen kurulabUmesi için sadece iç hu- kuk düzenlemelerinin veterli ola- mayacağını vurgulamak isterün. Uluslararası ilişkilerde de çifte standarttan anndınlmış insan haklannı gerçekten koruyucu bir vaklaşımın benimsenmesizortın- İudur." Demirel, Bosna-Hersek ve Azerbaycan'da yaşanan tecavüz- lere seyirci kalmayı tercih eden ülkeleri, insan haklan konusun- da "samimi ve ciddJ" olmaya da- vetetti. Demirel, dün BM Eğitim, Bi- lim ve Kültür Örgütü'nün (UNESCO) kuruluş yıldönümü nedeniyle de bir mesaj yayımla- dı ve örgütün başanlı çalış- malanndan söz etti. Seçim bölgelerindeki yatınmlar tasarnıf önlemleri dışına çıkanldı Çiller, seçim için para musluğunu açtı Düşünce özgürlüğûne bu kez de DYP grubu engel oluyor Muhalifler özgürlükten rahatsız ŞEBNEMGÜNGÖR AIVKARA - Terörle Mücadele Yasası'nda değişiklik yapılarak düşünceye ifade özgürlüğünün getirilmesini öngören yasa tasansına karşı çıkan DYP'li muhalifler, alternatif yasa teklifi hazırlıyorlar. Hükümet tasansınm, "Düşünceye ifade özgüriüğü" maskesi albnda, devletin ülkesi ve milîetiyle bölünmez bûtünhığünü tartışmaya açtığını savunan DYP Sinop Milletvekili Yaşar Topçu, "Bana, bölünmezliğini tartışmaya açan bir tek ülke göstersinler. bu tasanyı çıkıp savunurum. Ama bunun dünyada bir örneğiyok"dedı D\'P'nın misyonunda. 'üikenin bütünlüğünü tartışmaya açmaıun' bulunmadıgını belirterek tasanya imza koyan DYP'li bakanlan eleştiren Topçu, "Bu tasan, bize rağmen bu Mecüs'ten geçemez, geciremezkr** diye konuştu. Koalisyon ortaklan arasında düşünceye ifade özgürlüğünün sının konusunda haftalarca süren tartışmalar sonucunda, karşılıklı ödünlerle TBMM'ye sunulan Terörle Mücadele Yasası'nda değişiklik yapılmasını öngören hükümet tasansınm önüne, bu kez de DYP'li milliyetçi- muhafazakar muhalif milletvekilleri engeli çıktı. Özelleştirme yasa tasansınm ele ahndığı TBMM Genel Kurulu çalışmalanna katılmama karan alan DYP'li deklarasyoncu muhalifler, kamuoyunda "Düşünceye ifade özgüriüğü dü/enlemesi" olarak bilinen Terörle Mücadele Yasası'nda değişiklik öngören tasannın yasalaşmasını engellemek için de, alternatif bir yasa teklifi hazırlamaya başladılar. Yasa teklifinin hazırlanmasını üstlenen Yaşar Topçu, Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada, hükümet tasansını onaylamalannın mümkün olmadığını ve bu nedenle kendi görüşlerini yansıtan bir yasa teklifi hazırlamayı kararlaştırdıklannı söyledi. Hükümet tasansınm 8. maddesindeki propaganda tanımında, "inceleme, araşdrma ve tarnşma" ölçütünün kabul edildiğini anımsatan Topçu. bunun, devletin bölünmez bütünlüğünün tartışma konusu yapılabileceği anlamma geldiğini savundu. 'Düşünce suçhısu değüler' Topçu, cezaevinde yatan gazetecî, bıüm adamı ve sendikacılann füllerinin de 'düşünce suçuyla' ilgisi olmadığını savunarak, HalukGerger'in, cezaevine gırmesine neden olan telgrafında 'bölücülüğü açıkça savunduğunu' ileri sürdü. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Seçim ekonomisi uygulamayacağını ve tasarnıf önlemlerine "harfiyen uvulacağınr sık sık vurgulayan Başbakan Tansu Çiller, yayımladığı bir genelgeyle, seçim bölgeleri için para musluklannı açtı. Çiller'in genelgesinde, olağanüstü hal bölgesindeki illerde gerçekleştirilecek kamu yatınmlan, tasarnıf genelgelerinin kapsamı dışına çıkanldı. Ara seçim karanyla, eşzamanlı olarak yatınm seferberliği başlatan Başbakan Ciller, muhalefetin "Hükümetin karan seçime yöneUk" eleştirilerini haklı çıkardı. Ci"er"ın imzasıyla 2 kasımda yayımlanan bir genelgeyle, olağanüstü hal bölgesindeki illerde gerçekleştirilecek kamu kurum ve kuruluşlanna ait yatınmlar, daha önce yayımlanan tasarruf genelgelerinin dışında tutuldu. Bakanlıklar, Yüksek Öğretim Kurulu, Mıllı Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği, özelleştirme kapsamındaki kuruluşlar ve Kamu Ortaklığı tdaresi Başkanlığı'na gönderilen genelgede şöyle dendi: "Kamu kurum ve kuruluşlannın olağanüstü hal bölgesindeki 31.12.1994 tarihine kadar bitirilerek hizmete sokulacak yatınmlaria ilgili her türiü cari ve yatınm harcamalan, söz konusu genelgeler kapsamuıdan çıkartılmtşar." Cüler'in genelgesiyle 1994 yılı sonuna kadar tamamlanması öngörüldüğü halde, tasarruf önlemleri nedeniyle durdurulan yatınmlar, seçimlere bir ay kala yeniden serbest bırakıldı. Başbakan Çiller, daha önce tanmda destekleme alımları için ekonomik önlemler nedeniyle düşük fıyat verileceğini açıklamasına karşın, milletvekili ara seçimi karannın alınmasının ardından destekleme alım fıyatlannın yüksek tutulması dikkat çekmişti. Başbakan Tansu Çiller. yayımladığı genelge ile olağanüstü hal bölgesindeki yatınmlan, tasarruf genelgelerinin kapsamı dışında bıraktı. Çiller'in bu hareketi, muhalefetin eleştirilerini haklı çıkardı. "I
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle