Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5 KASIM 1994 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Hükümet, toplusözleşmefarklarını ödemeyince 600 bin işçinin açtığı davalar sürüyor
Selüloz-lş Sendikası'nın SEKA işvereni hakkında 7.060 işçi adına açtığı davalardan ilkinin işçi lehine sonuçlanmasının ardından. Harb-tş Sendikası da 25 bin üyesi adına yargı mücadelesi başlattı.
Binlerce işçi, alacak peşinde
•Toplusözleşme farklarını
ödemeyen hükümeti, faizle
birlikte ödeme yükümlülüğü
altına sokan yargı karannın
gerekçesinde,
'Toplusözleşme, imzalayan
taraflan bağlar' deniyor.
GÜNEŞ GÜRSON
ANKARA - Kocaelı l. Iş Mahkemesı.
ücret farkı alacaklannın ışletme faızı ek-
lenerek ödenmesı yolunda karar alırken
hükümetin toplusözleşme farklarını öde-
medığı benzer durumdakı 600 bin kamu
işçısinın temsilcılerince aç'ılan davalar sü-
rüyor. Hükümetin 6 ay süreyle dondurdu-
ğu sözleşme farkları konusunda SEKA ış-
vereninin yüzde 30 zam yapılmasını öner-
dığı öğrenildi.
De\ let Bakanı BekirSami Daçe. "işci-
nin nzası olmadan, toplusözleşmenin bo-
zulamayacagı "gerekçesme dayandınlan
yargı karannı incelemeye aldıklannı be-
lirterek "Fark ödemeleıi bu ayın 15'in-
den itibaren, normal ularak yapılacak.
Mahkeme karanndan dolayı ne \apılaca-
ğını, Yargıtav karar \erdiği zaman düşü-
nürüz" dedı.
Hükümetı, toplusözleşmelerden doğan
ücret farklarını 6 ay geç ödeme kararı
aldığında uyaran AN,ÂP Grup Başkan-
vekılı Hasan Korkmazcan, Kocaelı lş
Mahkemesı'nin kararıyla meydana gele-
cek kamu zararının sorumlulara öde-
tılmesını ıstedı. Selüloz-lş Sendikası'nın
açtığı davada alınan kararın arkasının
geleceğini \e binlerce ışçınin yasal yoldan
alacaklarını tahsil edeceğıni ifade eden
Korkmazcan. "İşçi haklan son kunışuna
kadar ödenmelidir. Hükümetin \asalara
Ücret artışı, enflasyona endekslenmeyecek
Ucretlere IMF tarifesiESRA YENER
A.NKARA - Başbakan Tansu ÇiUer'ın, 'mcmurun
enflasyona ezdirilmeyeceği' sözüne karşın. Uluslararası Para
Fonu'na (IMF) sunulan nıyet mektubunda. ücret artışlannın
geçmiş enflasyona endekslenmesi uygulamasına 'son
verilecegi' bıldirıldı. Hükümetin. 1995 yılı ıçın yüzde 22.5
düzeyinde açıkladığı enflasyon hedefıne endekslı maaş
artışı öngörüsünün de IMF ıle yapılan anlaşma çerçevesinde
programlandığı ögrenıldı. Uzmanlar. hükümetin bu
vaadinin. çalışanlann 1994 yılında enflasyon karşıstnda
ugradığı kayıpların karşılanmayacağının bır göstergesi
olduguna dıkkat çektiler.
IMF uzmanlannın da onayladığı bu programla özel sektörde
de ücret artışlannm düşürülerek malıyetlerın azaltılması
hedeflenıyor. Ekonominın koordınasyonundan sorumlu
De\let Bakanı Aykon Doğan'ın ımzasıyla "stand-by" kredı
anlaşması ıçın IMF'ye sunulan niyet mektubunda. ıstıkrann
saglanmasına yönelik olarak kamu sektöründe ücret
artışlannm geçmışe yönelik enflasyon oranına
endekslenmesi uygulamasından vazgeçileceğı vaadınde
bulunuldu. Ücretlenn artış oranlarının ıstıkrarönlemlerı
çerçevesınde belırlenecegı kaydedılen mektupta. bu
koşullann sendikalarla da görüşülerek kamuoyuna
duyurulacağı bıldirıldı. IMF uzmanlannın. nıyet mektubunu
ıncelejerek "stand-bv" kredı anlaşmasının onaylanması
yolunda karar bıldirdiklen raporlannda da. hükümetin,
ücret politikasını katı bir şekılde kontrol edecegı yolundakı
\aadinın olumlu karşılandıgı belirtıldi. Raporda.
"Hükümetin bu u\gulaması, enflasjon beklenrisini
önleyerek özel sektörde de ücret oranlanmn düşük
tutulmasını sağlavacaktır. L'cret oranlanmn düşük
rurulması. mali>etlerini düşüriirken üretimin artmasına
yardımcı olacakür" dendı.
Memur maaşlarına bu \ ıl v üzde 30 ile yüzde 60 arasında
vapılan zam, > ılın ılk lOayında >üzde 96 oranında
gerçekleşen enflasyonla birlikte eksıye düştü. Hükümetin.
1995 yılının ılk 3 aylık dönemı ıçın memur maaşlarında
yapmayı öngördügü yüzde 15 oranındakı artış bıle
memurun geçen 10 aylık dönemde yüzde 35 ıle yüzde 65
oranında düşen alım gücünü enflasyon oranında
yükseltmeyecek.
uymaması sonucu kamunun uğra\acağı
zarar. buna bilerek sebep olanlardan
tazmin edilmeüdir" dedı.
Türk-Iş"e baglı Selüloz-lş Sendika-
sı'nın SEKA işverenı hakkında 7.060 iş-
çi adına açtığı da\alardan ılkının ışçı le-
hıne sonuçlanmasının ardından, Türk-lş'e
bağlı Harb-lş Sendikası'nın 25 bını aşkın
üyesı adına başlattığı yargı mücadelesıne,
bazı sendıkalar da şube düzeyinde katıl-
dı. Tekgıda-lş Sendikası tstanbul 5 No'lu
Şubesf nın Pasabahçe'de dava hazırlıkla-
n sürerken Türk-lş Genel Başkanı Bay-
ram MeraJ'ın teşkılatı olan YoMş Sendi-
kası'nın Istanbul 1 No'lu Şubeside 2.500
üyesı adına Karayollan Genel Müdürlü-
ğü hakkında yargıya başvurma kararı al-
dı. Merai'ın, Şube Başkanı Ercan Atma-
ca ve dığer şube yöneticilerini 2 ay sürey-
le ıhraç etmesının ardından. Merai'ın ona-
yı dışında alınan karar dogrultusunda. şu-
benin Istanbul Barosu ıle temasa geçtıgı
ögrenıldı
Şube Genel Teşkilatlanma Sekreten Ali
Eraslan. Istanbul. Edırne. Adapazarı. Ko-
caelı. Gelibolu. Kırklareli. Tekırdag \e
Çanakkale'deki ışçılerın 7kasım pazarte-
sı günü. Karayollan Genel Müdürlügü I.
Bölge Müdürlügü'ne toplu dılekçe vere-
rek sözleşme farklarının ödenmesını ıste-
yeceklerını. hafta ıçınde de iş mahkeme-
lennde davaların açılacagını söyledı.
Eraslan. Yol-lş Genel Merkezı'nın şube-
nın bu kararını onaylamadığına da dıkkat
çekerek bu nedenle yargı masraflannı sen-
dıkanın degıl. işçılerın karşılayacağını
söyledı. Eraslan, farkların 6 ay süreyle
dondurulmasının. sendıkacıların görev
sürelenyle ılgılı yasal değışıklık konusun-
da hükümetle pazarlık etmelerının sonu-
cu olabılecegını de ılen sürdü.
Hak-lş Konfederasyonu'na baglı Öz-
çelık-lş. Özgıda-lş \ e Özağaç-lş Sendıka-
ları da35 bin ışçı adına 100pilotda\aaç-
tılar. Özçelık-lş Sendıkası'nın Karabük
ve Iskenderun Demır Çelik Işletmeleri AŞ
içın açtığı da\alann karar aşamasına gel-
dığı ve önümüzdekı hafta sonuçlanacağı
belırtılirken Özgıda-lş Sendikası Et Balık
Kurum ve Süt Endüstrisı Kurumu. Öza-
gaç-lş Sendikası da Maden Teknık Arama
Enstıtüsü'ne (MTA) toplusözleşme ala-
cak davası açtı.
Kocaeh 1. Iş Mahkemesfnın öncekı
günkü duruşmada alınan kararın gerek-
çesı. dün vayımlandı. Hakım AliGüzel'ın
gerekçelı kararında. toplu ış sözleşmesi-
nın. "işçi için \asa hükmünde" olduğu
\ urguiandı. Kararda. "Başbakanlıkgenel-
gesinin toplu iş sözleşmesinden kaynakla-
nan ücret zammı farkını kaldırması. don-
durması >e\a ertelemesinin \asalara \e
toplu iş sözleşmesinin \aphnm gücüne u\-
gun olıip olma>acağının tartışma konusu
•'olduğu ka\dedılerek toplu->özleşmelerın
"imzalayan taraflan bağladıgT belirtıldi.
Öte yandan. SEKVnın mahkemeye
sundugu savunmada. "genel hükümler
çerçevesinde işçi alacaklarına yüzde 30
oranında faizu\gulanabileceğj"nın ka\de-
dıldıgı belırlendı.
Başbakan Tansu Çüler'ın genelgesıne
göre SEKA'nın ışçılere 15 ocaktan ıtıba-
ren 6 mılyar lıra faızsız fark öderneM ya-
pılması öngörülüyor.
Zonguldakh, dayanışmayı güçlendiriyor•Kömür ocaklan ve
Karabük Demir Çelik
Fabrikasrnın
kapatılmasını,
Erdemir'in de satışını
engellemek için
oluşturulan Zonguldak
Temsilciler Kurulu
gazetemizi ziyaret etti
tstanbul Haber Servisi- Zon-
guldak halkı. kömür ocaklan ve
Karabük Demir Çelik Fabrika-
sı'nın kapatılmasını, Erdemir'in
ise blok satışını engellemek için
dayanışmayı güçlendiriyor. Zon-
guldak'ta tüm sendika, parti ve
demokratık kitle örgütlerinin ka-
tılımıyla oluşturulan Zonguldak
Temsilciler Kurulu, "Siyasi çı-
karianmızı bir kenara bırakarak
tekvücut olduk. Özvariıklanmı-
a yabancılara peşkeş çektirtme-
yeceğiz'" dedı ler.
Sözcülüğünü Zonguldak Be-
ledıye Başkanı Zeki Çakan'ın
yaptığı ve aralannda partı, sen-
dika, oda, baro, esnaf ve işveren
derneklerinin de bulunduğu top-
lam 32 örgütün katılımıyla olu-
şan Zonguldak Temsilciler Ku-
rulu, dün gazetemizi ziyaret etti.
Gazetemız Yönetim Kurulu
Başkanı AlevCoşkun,yazarlan-
mız İlhan Selçuk, Şükran Keten-
ci ve yazıişleri müdürlerimizden
Dinç Tayanç ıle görüştü.
Temsilciler Kurulu üyeleri,
kömür ocaklannın, Karabük De-
mir Çelik Fabrikası'nın kapatıl-
Zonguldak Temsilciler Kurulu, 'Sivasi çıkaıianmızı bir kenara bırakarak tekvücut olduk. Özvariıklanmızı yabancüara peşkeş
çektirtmeyeceğiz' dediier. (Fotoğraf: KAAN SAĞANAK)
masına ve Ereğlı Demir Çelik
Fabrikasrnın ise blok satışına
izin vermeyeceklerini açıkladı-
lar. lşletmelerin kapatılması ha-
linde, Türkiye'nin bağımsızlığı-
nın zedeleneceğıni \e dışa ba-
ğımlı hale geleceğini vurguladı-
lar. Dünyada kömüre daha çok
ihtiyaç duyulmaya başlanan bir
dönemde daha 100 yıl üretim ya-
pılabilecek kömür ocaklannın
IMF ve Dünya Bankası'nın iste-
ği dogrultusunda kapatılmaya
çalışıldığını kaydettiler.
Temsilciler Kurulu'nun söz-
cülüğünü yapan Zonguldak Be-
lediye Başkanı Zeki Çakan, tü-
müyle özelleştirmeye karşı ol-
madıklannı belirterek şunlan
söyledi: "Kömür gibi, demir çe-
lik gibi stratejik alanlarda özeüeş-
tirme uygulanamaz. Bu bir milli
servet. Kömür ocağını önce ka-
patıp sonra istediğinizde açamaz-
sınız. Yüksek fınnlan söndürür-
seniz yeniden > akmanız yıllannn
nalır."
Zonguldak'ta bugüne kadar
vaatedilen.ancakbirtürlüyapıl-
mayan yatınmlann, işletmelerin
kapatılmasına alternatif olama-
yacağını da sözlerine ekleyen
Çakan, "Zonguldak'ın 100 bin
işsizi var. Yatınm yapdacaksa on-
lar için yapıhr" dedi.
Çakan, Başbakan Tansu Çil-
ler ve Başbakan Yardımcısı Mu-
rat Karayalçın ile yaptıklan gö-
rüşmeler sırasında ise kendileri-
ne olumlu mesajlar verilmediği-
ni söyledi. K.arayalçın'ın,"Han-
gi hükümet gelirse gelsin bu ka-
rarları almak zorunda" dediği-
ni kaydeden Zeki Çakan. Başba-
kan Çıller'in ise kendi onayıyla
hazırlanan Zonguldak raporu
için "Haberim yok" dediğini
açıkladı.
Öncelikle kapatılmak istenen
Armutçuk ve Amasra kömür
ocaklan hakkında bilui veren es-
ki TTK Genel Müdürü ve TTK
için oluşturulan komisyon üyesi
Mehmet Korfal da mıllı ser\et
olan bu işletmelere patron zihni-
yetiyle bakılmaması gerektiğını
söyledi. Havzada 1 mılyar 300
milyon ton üretilebilir kömür bu-
lunduğunu. ancak Türkiye'de ye-
raltı üretimi yapabilecek firma-
nın ise olmadığını belirtti. K.or-
fal. "Bakın her \erde özel sektör
yerüstüne yakın yerleri satın alı-
yor. Çünkü yeraltı üretimi yapa-
mıyor.Bu ocaklan işletebilecek
firmayok"dedi.
Temsilciler Kurulu'nun diğer
üyeleri yaptıklan konuşmalarda.
Zonguldak'ın hükümetin yanlış
bulduklan karanna karşı kenet-
lendiklerini ve birlikte mücade-
le edeceklerini açıkladılar. Bu
mücadelenin Zonguldak'ın dışı-
na taşınması gerektiğinı belirten
temsilciler. medyanın Zongul-
dak aleyhine yarattığı kamuoyu-
na doğru bılgiler ulaştırılması
zorunluluğunu vurguladılar.
Yazanmız İlhan Selçuk'un so-
rulannı yanıtlavan temsilciler.
Zonguldak'ın kaderi hakkında
karar verileceği zaman bölge
halkı ile birlikte \e onlann da
kabul edebileceği kararlar veril-
mesi gerektiğini söylediler.
Nazuıı Hikmet'e yurttaşhk hakkuu iade girişimi
Nazım'a yurttaşhk hakkı ve mezannm Türkiye'ye getirilmesi, hükümet gündeminde
Nazım'ın mezannın Rusya'dan getiril-
mesi girişimi olumlu karşılanıyor.
Haber Merkezi - Kültür Bakanlığı,
Nazun Hikmefin Moskova'daki meza-
nnın Türkiye'ye getirilmesi ve yurttaş-
hk hakkının geri verilmesi için girişim-
lerde bulunma karan aldı. Nazım Hik-
met Kültür ve Sanat Vakfı Genel Sek-
reten Kıymet Coşkun, girişimin. 'ül-
kenin ayıbını ortadan kaldıracagını"
söyledi.
Timurçin Savaş, Nazım'ın mezan-
nın Rusya'dan getirilmesi konusunu,
girişimde bulunulması olumlu, ama
geç kalınmış bir karar olarak değerlen-
direrek "Bu işlemlereşzamanlıyürütü-
lebilir. Vatandaşlık hakkının veriunesi-
nin Bakanlar Kurulu karan ile nıüm-
kün olup olmadığını araştınyoruz" de-
di.
Savaş, Soçi'de Karadeniz Ülkeleri
Kültürel Işbirliği Toplantısı'nda Rusya
Kültür Bakanı Evgeny Sidorov ile gö-
rüşerek Nazım Hikmet'in mezannın
Türkiye'ye getirilmesi için resmen baş-
vuruda bulundu. Savaş, bu yöndeki ça-
lışmalar hakkında şunlan söyledi:
"Nazım'ın vasiyetiniyerinegetirmek
bizün görevimiz. Bütün dünvanın bü-
yüklüğünü kabul ettiği bu şairimizin
vasiyetini yerine getirmek için çalışma-
larunızsürüyor. Hukukçulanmızaraş-
tırryor.
Vatandaşlık hakkının geri verilmesi
ile mezannın Türkiye'ye getirilmesi ça-
lışmalan birlikte yürütülüyor. Vatan-
daşlık hakkının yeniden \-erilmesi Ba-
kanlar Kurulu karan ile mümkün mü,
bunu araştınyonız. Yasa ile gecikebile-
ceğini, Bakanlar Kurulu karan ile va-
tandaşlık hakkının iadesinin daha ko-
lay olabileceğini düşünüyoruzT
Girişim için ne dediier?
Bakanlığın bu girişimi. çeşitli tepki-
lere neden oldu. Bazı bilim adamlan ve
yazarlar, girişimi yerinde. bazılan da
yanlış buldu. IÜ Iktisat Fakültesi ögre-
tim üyesi v e gazetemiz yazan Prof. Dr.
Toktamış Ateş, bakanlığın girişimi hak-
kında şunları söyledi: "Nazım Hik-
met'in mezannın Türkiye'de olması
hem vasiyeti açısından olumlu ve gerek-
li bir husus, hem ülkenin kendisine bu
kadar bağlı bir evladını bağrına bas-
ması açısından anlamlı bir harekettir.
Nazun Hikmet'in Türkive'ye olan de-
rin sevgisini yadsımak mümkün değil-
dir. Kaldı ki Nazım Hikmet belli bir ide-
olojinin değil, Türkçenin şairidir."
Siyasilerin, sanatçılan kendi propa-
gandalannı yapan yapmayan diye ay-
nmatabi tutmalan durumunda 'babar-
lık etiketi'nden kurtulamayacaklannı
ve karan gecikmış olarak nitelendiren
yazar Çetin Altan, "Siyasetçilerin, sa-
natçılara ille 'Bizim propagandamızı
yaparsan bu memleketin edebiyatçısı
sayılırsın' gibi bir yargıçlıkyapma hak-
kı yokrur'" dedi.
Yazar Abdurrahman Dilipak ise Na-
zım Hikmet'in mezannın Türkiye'ye
getırilmesinin normal olduğunu belirt-
ti ve "İnsanlanndoğduklan topraklar-
da yaşama ve ölme haklan vardır. Bu
çerçevede Vahdettin'in mezannın da
getirilmesi gerekir. Geçmişle övünmek
ya da dövünmek değiL, geçmişten ders
almak gerekir" dedi. Emeklı Prof. Dr.
yazar Ayhan Songar da Nazım Hik-
met'in büyük bir şair olduğunu, yaşa-
mınınbirdönemindesanatınıpolitika-
nın önünde verdiğini savlayarak şunla-
n söyledi:
"Moskova'ya gittiğim zaman meza-
nnı ziyaret ettim. Ancak bugünkü po-
litik ortamda Hikmet'in mezannın
Türkiye'ye getirilip burada birtakım
politik karışıklıklara sebebiyet vernıc-
si ve bazı eylemler için sembol olarak
kabul edilerek isrisnıar edilmesi müm-
kündür. Bu sebeple bugünkü sivasi or-
tamda böyle bir hareketi yersiz ve
zamansız buluyorum."
TOKTAMIŞ ATEŞ
Saldırı Genişliyor
Geçenlerde günlük bir gazetede okuduğum bir haber;
doğrusu basınımızda, beklediğim kadar ilgi uyandırmadı.
Bu haberde bütçe yasasına eklenen bir listeye göre han-
gi işçilerın memur statüsüne geçirilecekleri belirleniyordu.
Listede yüzlerce unvan vardı. Ve bu unvanları taşıyan in-
sanlar önümüzdeki yıl iki seçenekle karşı karşıya olacak-
lardı. Ya memur olmak ve akçalı avantajlarının önemli bir
bölümünü yitirmek, ya da ışsiz kalmak.
Aslında duyulmuş-işitilmiş şey değıldir. Memurların işçi
statüsüne geçmek ıstediklerı, işçilerın memur statüsüne
geçmek istemedıkleri tek ülke herhalde Türkiye'dir. Ama
bu komik durumu ortaya çıkartan şey. sendikal haklarını
demokratık olarak kullanan işçilerın, sofralarındaki ekme-
ği biraz daha büyütmüş olabilmelerine karşıhk, hiçbir de-
mokratik hakkı olmayan memurların bundan yoksun kal-
mış olmalarıdır. Bir kamu kurumunda çalışan 25 yıllık avu-
kat ağabeyim, ilkokul mezunu çaycısından daha az maaş
alırsa, o memlekette işler 'şirazesinden çıkmış' demektir...
Işçı statüsünden memur statüsüne geçırilecek olan in-
sanlar arasında çok ilginç meslekler de var. Şoför, bekçi,
onarım amırı, çaycı, aşçı, teknısyen. hastabakıcı, labo-
rant, inşaat teknısyeni, kapıcı, mutfak işçisi, ziraat teknıs-
yeni vs.'nin yanı sıra itfaıyeciler de memur statüsüne so-
kulacak görevliler arasında. Zaten bugünkü yazımı biraz
da ıtfatyeci arkadaşların haklı isyanlarını dile getirmek üze-
re kaleme alıyorum.
Aslında günümüzde, kamu kurumlarından birinde işe gi-
ren bir insanın işçi mi, yoksa memur mu olacağı, eldeki
'kadroya' göre belli olan bir şey. Eğer daktiloya gereksi-
nim varsa ve daktilo kadrosu yoksa, çaycı kadrosuna alı-
nan bir hanım kız, pekala daktilo olarak çalıştırılabiliyor. Üs-
telik işçi kadrosundaçalıştığı ıçın, aynı odadayeralan me-
mur kadrolu arkadaşlarının iki katı ücret de alabiliyor.
Ama işin başlangıcında, belırlı görevlilerin işçi mi, me-
mur mu olarak istihdam edıleceklerı hususu belirlenirken,
sanıyorum yapılacak işın nitelığıne bakılmıştı. Ve 'bilfiilbe-
denen' yapılacak ışlerin 'işçi' statüsüne göre, masa başı
işlerinin de 'memur' statüsüne göre düzenlenmesi esası
getirilmişti. Eğer ölçü ve 'kıstas' buysa. yeni getirilmek is-
tenen düzenle ciddi mantıksızlıklar yapılıyor demektir.
'Mutfak işçisi' adındakı görevlı, nasıl memur sayılabilir?
Böyle saçma şey olur mu? Kım yapmış bu listeyi, nasıl yap-
mış?..
Geçenlerde Belediye-iş'ın itfaıye Şubesi'nden, Genel
iş'ten ve İtfaıye Mensupları Eğıtim-Kültür ve Yardımlaşma
Derneğı'nden arkadaşlar geldıler Hakh olarak ateş püs-
kürüyorlar. "Hocam bızi nasıl memur statüsüne sokarlar"
diye soruyortardı. Aynca Istanbul ıtfaiyesının ve ıtfaiyeci-
sinin koşullannı ve çektikleri sıkıntıları da dile getirdiler.
Gerçekten, ateş düştüğü yerı yakıyor Bazı 'düzenlemele-
ri' yapan kişiler, salt rakamlara bakmakla yetinmemeliler.
Biraz da o rakamların ardındakı 'ınsanı 'düşünmek ve dik-
kate almak gerek.
Türkiye düzeyındeki sayıyı bilmiyorum ama, Istanbul'da
çalışan ve 'itfaıyeci' sıfatını tasıyan ınsan sayısı 1511. Di-
ğer büyük kentlerimizle ve küçuk birimlerle beraber bu ra-
kam olsun olsun beş-altı bin olsun. Şimdi biraz daha az
ücret ödemek için, bu ınsanlar da memur statüsüne so-
k'ulmak istenıyor.
Oysa ki itfaîyecilik bayağı bır özverı işi. Her şeyden ön-
ce fiziksel olarak süreklıtoırtehlıke içtndesıntz. Sadece ls=
tarrbafda 1984-1994 arastnda tş kazasrnda öten ıtfaıyeei
sayısı 22. Ayrıca yüzlerce itfaıyeci de cıddı- biçımde yara-
lanmış ve hastalanmış. Bunlar arasında en önemli oran,
duman boğulmalarının oluşturduğu oran.
itfaiyeciliğin doğası gereğı ortaya çıkan ya da ortaya
çıkması kolaylaşan başka hastalıklar da varmış. Bunlar
arasında baş sırayı tutanlar; tüberküloz, kanser ve kroner
hastahkları. Ve bunların tümünun baş nedeni itfaiyeciliğin
doğası ve çalışma koşullan. Şimdı 'bilfiil bedenen' çalışan
bu insanları nasıl memur statüsüne sokarsınız?
Konuyu, gazetemiz işçi sorunlarmın uzmanı sevgili Şük-
ran Soner'e açtım. "Budabırşeymı?"dedi. "Türkiye'de
şu anda memur kadrolarında çalışanlann büyük çoğun-
luğu zaten uluslararası tanımlamalara göre işçi tanımı içi-
ne girer." Doğrusu ınanılır gıbı değil...
Bizim "Batı standartlanna" çok meraklı kimi 'demokrat'
arkadaşlarımız; nutuk atarken mangalda kül bırakmazlar
ama, çalıştıkları gazetelere sendika sokulmamasından hıç
rahatsız olmazlar. Onlann patronları, "En büyük pat-
ron "dur.
Ama gene de çok demokrattırlar. Memur yapılmak iste-
nen işçinin dramı bir yana, kendilerine yemek pışiren işçi-
nin sorunlarmın bile örgütlü bir bıçimde çözülmesini umur-
samazlar. Itfaiyede de yangın çıkıyor. Kıme ne...
TBMM İSKİ Araştırma Komisyonu
Ayamama
Deresi'nde inceleme
İstanbul Haber Servisi -
TBMM İSKİ Araştırma Komis-
yonu üyeleri. Ayamama Deresi
ıslah çalışmalannda müteahhı-
te yaklaşık 75 milyar liralık faz-
la ödeme yapıldığı iddialan için
olay yerinde in-
celernede bulun-
du. Müteahhit
Şetat Şirketi yet-
kılileri. kesin he-
saplar çıkanıl-
madan mılletve-
killerininincele-
mede bulunma-
sını "şov"olarak
nitelendirdı.
Milletvekilleri-
nin. inceleme
yapabilmek için
getirttikleri ka-
nal makinesi.
şirket yetkilileri
tarafından arazi-
alınmak
tSKİ'den 30 milyar lirayaya-
kın alacaklan bulunduğunu. bu
yüzden ışi bir süre önce durdur-
duklannı belirten Şirket yetki-
hsı Koral Korkut. "İkitelli'den
Atakö\ 'e kadar uzanan 13 kilo-
ve ıs-
tenmemesı üze-
rine demir kapı
kırılarak içeri
a 11 n d ı. C e m a 1
Öztay lan baş-
k a n 11 ğ ı n d a k i
TBMM Araştır-
ma Komisyonu
üyeleri dün Istanbul Ataköy'de-
ki Ayamama Deresi'nde yapı-
lan ıslah çalışmalannı yerinde
incelemek üzere şantiyeye git-
tı. tncelemenin nedeni için ga-
zetecılere bilgi \eren Cemal
Öztaylan. Ayamama Dere-
si'nde yapılan ıslah çalışmala-
nnda müteahhite yaklaşık 75
mılyar lira fazla ödeme yapıldı-
ğına ilişkin müfettişlik raporla-
n olduğunu belirtti.
Müteahhite 75 miharlık fazla ödeme yapıl-
dığı öne sürülüyor.
metrclik Ayamama Deresi'nin
ıslah edilmesi istenen böiümleri-
nin yüzde 85'ini tamamladık.
^'apılmadığı iddia edilen işler
\arsa bu, ancak kesin hesapla
ortaya çıkar" dedı. Komisyon
üyelen. dere yatağı kenarlanna
yapılan stabilize dolgunun ne
kalınlıkta yapıldığını incelemek
için getirttikleri k.ııul makine-
si. yetkililer taratından araziye
alınmak ıstenmedı.