06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 KASIM1994 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA 13 ANKARA IŞIKKANSU Özellestir-me S tilıstliğini, Dünya Bankası ve IMF'nin yaptığı "özelleştirme", şimdi çok moda. Herkes, "özelleştirmeci" de, iş uygulamaya gelince, "kazın ayağı" değişiyor örneğin, AKTAŞ. Kamu Ortaklığı Idaresı (KOİ) Başkanı Tezcan Yaramancı ya göre bile, "özelleştirmenin nasıl yaptlmayacağını gösteren iyi bir ömek." TBMM KİT Komisyonu'nda ise geçen hafta, EtBalık Kurumu'nun (EBK) özelleştirilmesi konusundaki uygulamaları nedeniyle KOİ yönetimi, hem iktidar, hem de muhalefet milletvekillerininserteleştirilerineneden oldu. TBMM Genel Kurulu'nda aynı saatlerde unlu "özelleştirme Yasa TasarısT'görüşülürken, KİT Komisyonu'nda milletvekilleri, özelleştirme uygulamalannı topatuttu. Milletvekillerine göre KOlyi, EBK'yi gerçek değerinin onda biri fiyatına satmak istiyorlardı. EBK Genel Müdürü Recep Mızrak'ın, değerinin 6.8 trilyon lira olduğunu açıkladığı EBK tesislerine, KOİ, 638 milyar lira değer biçmişti ki, ihale son anda iptal edildi. Milletvekillerininençoktepkisini çeken olay da, Istanbul'un en lüks semtlerinden Ataköy'de, EBK'ye ait lojman vesatış mağazalarının, "yok pahasına" elden çıkarılmak istenmesiydi. Milletvekilleri, KOİ'nin 2 milyar lira değerle satışa çıkardığı Ataköy'deki satış mağazasının gerçek değerinin 25 milyar, toplam 10 milyar liraya satışa çıkarılan 14 dairenin yalnızca birtanesinin değerinin, 1 milyar liranın üstünde olduğunu dile getirdiler. KOl'yi devlet malını "ucuza satmak"la suçlayanlardan ANAP, DYP ve SHP milletvekilleri isedahasonraTBMM Genel Kurul Salonu'na geçtiler. KOİ'nin, "Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'na dönüştürülmesi için" oy kullandılar. Bakanlar, özelleştirmeyeteslim... (Fotoğraf RIZA EZER) Toruna mektup Yazar Talip Apaydın, Ören'de, uzun süren yaz dinlencesinden döndü. Yazı çok iyı değerlendirmış. Balzac'ı, Tolstoy'u, Stefan Zvveig'ı, Dostoyevski'yi yeniden okumuş. Beethovven, Brahms, Çaykovski, Dvorjakdinlemiş. Bir yanda, gazetelerdeki utanç verici pislikler, dığer yanda insan soyunun yarattığı yüce değerler. iki uç arasında gitmişgelmişhergün. Apaydın, bir daha anlamış kı. "Uygarlığın yarattığı sağlıklı ve evrensel küttürle beslenmeden, onu özümsemeden. dürüst ve çağdaş insan kişiliği kurulamaz." Tersıne olursa, yetki yerlerine gelınce insan, yalpalar, yozlaşır. "Nasıl etmeli de, onları tekrar eğitmeli?" diyedüşünmüş. Ama, onlardanumut olmadığınakararvermiş vetorunuGünsu'ya mektup yazmaya karar vermış' "Her çocuk gibi sende büyüyeceksin, okuyacaksın. Ama, sakın Amerika'da ekonomi okuma. Ekonomi okuyacaksan, Türkiye'ye gelme. Ne yapacaksan oralarda yap. Türkiye'ye geleceksen. sakın banka müdürü falan olma. Politikaya da girme." Apaydın, son kımı orneklere kızıp da yazmış mektubu. Değılse, genellemezelbet BALARISI Babaya nasihat RüşvetveyoisuzlulÇlariaçafk-alanah ülkenin devlet başkanının küçükoğlu, günahçıkarmak için papazın karşısına çtkmış: "Muhterem peder, babamın nüfuzunu kultantp 100 milyon dolar çaldım." Papaz, çocuğun başına dokunup, "Üzülme evladım, gtt kentin meydantnda 100 tur af' demiş. Bir hafta sonra devtet başkanının büyük oğlu soluğu kilisede almış- "Aziz peder, devlet bankasından 200 milyon doiar çarptım. Günahım büyük müdürT' Papaz efendi, haç çıkarmış: "İçJne atma evladım. Git, kent meydanında 200 tur at" Akşam yemeğinde başkan baba, evlatlarınadertyanmış: "Yavrularım, Sizden saklayacak halim yok. Yaşjmı başımı aldım, bunu açıkiamadan edemeyeceğim: Oevletin hazinesinden tam 300 milyon dolar götürdüm. Yarın papaza gidlp, günah çıkaracağım." Çocukları, bir ağızdan babalarını uyarmışlar: "Sevgili babactğtm, yanına bir motosiktetal." veda SHP-CHP birleşmesi olmayınca, bundan en çok CHP'liler etkilendi. Birleşme umutlan ara seçim sonrasına kaldı ya, CHP'liler, "Karayalçınaraseçhnferde ''"^ Vj milletvekili seçilirse, birleşme hiç olmaz. İpe un serilir" dıyorlar. Birleşmeye karşı olduğu izlenimini vermemek için olsa gerek, adının yazılmasını istemeyen bir CHP milletvekili. şu fıkrayı anlattr "Köyün birinde bir ayı, köylüye dirlik vermez olmuş. Her gün. bal kovanlannı çalıyor. armut ağaçlannı talan ediyor. Ayı, işi öyle azıtmış ki, zaman zaman kızları da dağa kaldırmaya başlamış. Köylünün, tepesi atmış. Silahlanıp, pusuya yatmışlar. Dağdaki inindenakan ayı. köy yoluna sapınca, gözü pek biri, atlamış ayının üstiine. Toz, duman: pata. küte. homurtu. çığlık gırla. Sesfer kesilince, tozlar yere inince, köylüler bir de bakmışlar ki, ayıyla boğuşan, kan revan yatıyor. Bir, iki şamarlamışlar, adam ayılmış ve başlamış bağırmaya: Silahım dasilahım.' Meğersilahı, ayıya kaptırmış. Bu kez, köylüler dovünmeye başlamış: Ah, bizim dertli başımız. Silahsız ayıyı yakalayamadık, silahlısını ne edeceğiz?" CHP'lilerin bir bölümüne bakılırsa. partı ara seçimlere de gırmezse, tam anlamıyla "silahlara veda" diyecek. Aliyev'in önerisi Şair Fuzuli'nin 500. doğum yıldönümü nedeniyle Ankara'ya gelen Azerbaycan Devlet Başkanı Haydar Aliyev'e 40 kişilik bir heyet eşlik etti. Heyette, Leyla ve Mecnun Operası'nı sahneleyen, Azeri türküleri ve şarkılarını seslendiren sanatçılar çoğunluktaydı. Aliyev, Türk yetkililerine, öneridebulundu- "Fuzuli'nin 500. doğum yılını Türkiye'de kutladık. Azerbaycan'da da kutlayacağız. Biz, nüfusumuza orantılı bir heyeUe geldik. Sizi de, Türkiye'nin nüfusuna oranlı bir heyetle bekliyoruz." Azerbaycan'ın nüfusu 6 milyon. Azeriler, 40 kişi ıle geldılerse, 60 milyonluk Türkiye, 400 kişiyle temsil olabilir. Sanat kardeşliği için hiç de "fuzuli" masraf olmaz. İnsan haklarından sorumlu Devlet Bakanı Azimet Köylüoğlu. eski milletvekillerini kabul etti. Güneydoğu'dan açıldı. Eski Hakkari Milletvekili Mikail İlçin, PKK'nin ilk ortaya çıktığı günleri anlattı: "Urfa civarında 20-25 adam çıkmış, 'Ağaları öldüreceğız, koylülere huzur getıreceğiz' diyorlardı. Ben, bunu duyunca sabaha kadar uyumadım. O zaman Necmettin Cevheri yine bakandı. Yanına gittim. Meseleyi anlabyordum..." Tam bu sırada Köylüoğlu, Reha Muhtarvari biredayla devreye girdi: "Efendim, efendim... Burada olmayan insanların isimlerini anmayalım. Cevap hakkı..." Sözkesmesırası llçindeydi: "Tamam efendim isim zikretmeyeceğim. Sayın Ecevit...' İlçin, sözlerini yutmak zorunda kaldı, çünkü Köylüoğlu atak yapmıştı: "Yine isim söylüyorsunuz. Olmuyor, olmuyor. Siz, buraya siyaset yapmaya mı geldiniz, sorun anlatmaya Cevap hakkı mı? Politika yapmayın." İlçin, baktı iş uzayacak, konuşmasını kısa kesti ve sustu. FakatKöylüoğlu'nunaklıİlçin'de kalmıştı. Birsüresonrafırsatı yakaladı: "Sayın İlçin olmuyor, olmuyor. Ayıp oluyor yani. Ne güzel konuşuyorduk, pişmiş aşa tuz (soğuk su demek istiyor) kattın. Politika yapmayın kardeşim burada. Resmen politika yapıyorsunuz siz." Köylüoğlu, kalemini masaya vurup, gözlüğünü bir kenara iteleyerek yaptığı konuşmasına es vermeden devam ederken, "Sayın Ecevit" deyiverdi. Birden durdu. Yüzünde pişmanlık mimikleri oluştu: "Bu da isim oldu, ama Sayın Ecevit, bunu kendi ağzıyla söyledi. Dolayısıyla adını söylemekte sorun yok." Bu sırada İlçin, Köylüoğlu'nun ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Shattuck'a yaptığı gibı.tavanabakmayı yeğliyordu. Güz geldi diye Bulvardaki çınar, cumhuriyet ile yaşıt. Sarardı. Ev yapmıştı alakarga, uçtugitti. Bahçelievler'deki tek tükgüllere dokunsanız dökülecekler. Ikindiler, çatıların ardında, ilkokul çocuklarıyla naralışverişinde. Dingintik mi oturdu kente? Yenimahalle'nin ötesindeki yoksul gecekondular, gündüz gözüyle de buğulu. Ekmek arası pastırmayazı neyıne yetmez? Köşebaşındaki kahve, gıcırdayan tahtasandalye, bir bacağı aksak masa. iki cigara içimi, bol küfürlü tavla maçı. Stadyum önündeki ayva satıcıları çoğaldı. Boğulmadan yemesi, beceri ister. Büyükanneler, kaşıkla parçalardı, suyu gitmesin diye. MeşrutiyetCaddesi'ni kestane koklamadan geçemiyorsun. Yemesi sevap. Ayazaaçmış kollarınısabahgürteşi Banliyö trenini bekleyenlerin burnu kızarıyor, raylarneredeyseçiğ tutacak. Seğmenter Parkı ıssız. Hukuk Faküttesi'nin duvarındaki sarmaşıklar kjrmıztya vurdu ya, ikinci sınıftaki delikanlı, sevgilısinin saçlarını, sonbahara inat okşuyor. 7. derecenin 3. kademesinden palto, naftalinli gardıroptançıktı. Kışlıkbotu onarmaya vermeli. Evin kızı, yeni gocuk ister; oğlan, geri kalır mı? Dede, eski pardösüde kararlı. Havalarserın de, belediye otobüsü sıcak olmuyor bereket. Arkadaki herıf, çantasını depıştirmese barı ikide bırde, pantolonuyırtacak. Ankara, güze girdi. Farkında mısınız? KATKIDA BULUNANLAR: ZİYA AKSOY, TUREY KÖSE, AYŞE SAYIN, KEMAL YURTERİ HAYVANLAR VE HAYVANLAR İSMAÎL GÜLGEÇ KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇ AK <4rada Ar ısanâ'ibef aefir ' ™' n "&&?* fö** •). A1S6 'ae Je ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI HARBİ SEMtH POROY j OUMtC IÇU4 j TARİHTE BLGÜN MÜMTAZ 5 Kasım ALKOLUN PBNÇESINDEKI rETFNi 135S're 8UGUN,Ut4LU FRANSIZ RESSAMI MAURlCE UTR.ILLO, ?2 YAŞtNDA OLDU. ANfJESİ, R£NOlR,DE- SAS VE LAUTREC 'E MODELLIK EOEN, AYRICA KEM- D/Sİ OE RESSAM OLAN,SU2ANfJE VALADON'PU. UTKILLO, S£AIÇ YAÇLARPA ALKOLIK OLMUf,Sü££K- Ü TEDAVI GÖHMufTÛ. AUCOLOEhl UZAK TUTUL- PUĞU SI/İALAI?M,ANNESIMIN YÖNLENDİHMESİY- LE RESME BAŞLAMIŞ, YE7£N£S/MİN DE KATKISIY- LA ÖZGÜN YAPITLAR. \SERMl$rİfZ.ÇOĞU,PA8İS 60- RÜNTÜL£Rİ OLAN SU ft5SiMLE#, 192O'LERDEN SOU- RA ONA ÜN VE PARA KAZANDlRMIŞTI. ANCAK, İLGİMÇTİR, ALKOLDEN UZAKlAŞMAYA VE DÜZSNLİ gl'K YA$AM ICuHMAYA K.OYULMA- SIYLA BİRUKTE, S/IA/AT/ PÜŞÜŞ GÖSTER- MlÇ.KESlDİNl YİNELSMEYE SAÇLAM/fTt/ Arkadaşımız Şeyda Çağlayan'ın sevgili eşi, Tunç Çağlayan'ın değerli babası, Çağlayan Makina A.Ş. Ortaklarından, mesleğinde yaratıcı, iyi insan Maden Mühendisi HİKMET ARİF CAGLAYAN'ı en verimli olacağı dönemde yitirdik. Başımız sağolsun. DOSTLARI. Piyanist LİDYA-ÖZLEM ve Bizimkilerle Nostaljik dans müzikleri. ÇATIkalitesiyle... Restaurant 2510000 PBX 251 5105 ILAN T.C. DÜZCE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo: 1994 492 Davacı Ercan Öztürk tarafından açılan çek ıptali davasının mahkememızde vapılan açık yargılamaşı sırasında, Davacı. dava dılekçesinde. Türkiye İş Bankası Düzce Şubesi'nce Sadettin Bana-Seyfettin Bana isımli şahıslar adına kesilmiş ve hamıli- nevazılı4 9 1994ödemetarihlı 15.000.000 (onbeşmilyon) TL. bedelli ve 2002256 savılı çekın. Sadettin Bana ve Sevfettin Bana tarafından, kendisine verildiğini. alacaklısı bulunduğu bu çeki. daha sonra zayi ettiğini. bu nedenle çekin ıptalıne karar venlmesını ıstemış olmakla, sözü edilen çekı eline geçırenlerin işbu ilan tarihinden itibaren 15 gün ıçinde mahkememıze ibraz etmeleri, aksi takdirde iptaline karar veri- leceğı ilan olunur. Basın: 52214 ILAN T.C. DENİZLİ 3. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN E.1990 437 K.. 1992 794 Davacı Yaşar Taşçı"nın davalı Cemıl Taşçı aleyhine mahkememize açıığı boşanma davasının vapılan yargılamaşı sonunda: Mahkememizden veriîen 1.1Ö 1992 tanh ve 1990 437 esas. 1992 794 K savılı ılamda davacı Yaşar Taşçı ile Afyon ilı Başmakçı ılçesı Akkoyuniu Köyü. cılt: 006 01. sayfa: 34. sıra: 13'te nüfusa ka- yıtlı Ali ve Zubevde'den olma. 1959 doğumlu davalı Cemıl Taşcı'nın boşanmalanna karar verilmış olup davalıva karar tüm aramalara rağmen teblığ edilemedieinden karar ilanen teblığ olunur. 10 10 1994 Basın: 52250 BULANCAK ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN DosyaNo:1991 219 Davaa Neriman Çilek vekilı avukat Hayri Yûksel'in davalılar Altuntel Çilek ve 13 arkadaşı aleyhine ikame ettiği tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılamasında: Davalılar Dursun kızı Emine Sıvacı (Çilek) ve ömer oğlu Şenol Çilek adlanna çıkanlan dava dilekçesi ve duruşma günü tebliği. açık adreslen bilinemediğinden bilatebliğ iade edilmiştır. Davablann adresleri tespit edilemediğinden ilanen tebliğıne karar verilmiştir. Yukanda ısimleri yazıh davalılann duruşmanın atılı bulunduğu 05.12.1994günüsaat'09.00"da Bulancak Asliye Hukuk Mahkemesi'- nde hazır bulunmalan veya kendıierini bir vekille temsil ettirmeleri. aksi takdirde yargılamaya yokluklannda devam edileceği ve hüküm verileceği, dava dilekçesi ve duruşma günü yerine kaim olmak üzere ilan olunur. Basın: 52234 İLAN T.C. TEKİRDAĞ SULH HUKUK MAHKEMESİ Sayı. 1993 559 Hâkim: Setçuk Çakmakcı. 17390 Kâtip: Velı Gürgün. 600 Davacı Fitnat Cankardeş vekili Av. Fahrettin Meker tarafından mahkememızde açılan veraset davasının yapılan yargılamasında ve- rilen ara karan gereğince: Muris Necıp'in, iddıaya göre (Necip Paşa'nın) başka vansleri var- sa ilanen tebligat yapılmasına karar verilmiş olmakla, murism varisi olduğunu iddia eden kişılerin duruşma günü olan 16.12.1994 günü saat 09,00'da bizzat mahkememize müracaat etmeleri, ilanen ve mah- keme divanhanesınde teblığ olunur. 21.10.1994 Basın: 52244
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle