Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURIYET 3 KASIM 1994 PERŞEMBE
OLAYLAR VE GORUŞLER
N. Fişek'siz dört yıl ve sağlık sorunları
Türkıye'de "toplum hekımhğı" dısıplınının yaratıcısı Nusret
Fışek'tır. Toplum hekımlığı, oıreylen bedensel ve ruhsal
hastalıklardan korumak, ulkedekı voresel, etnık, genetık \b.
nedenlerden k.aynaklanan onemlı sağlık sorunlannı saptayarak
gereklı önlemlerı almak, cıddı bır aıle planlaması yapmaktır.
Prof. Dr. R. KAZEVİ TÜRKER/i .b'Tıp Fakuites,
Farmakolojı Anabıhm Dalı Başkanı
# # lansaydı. toplum konıvucu ve teda\i
edici hekimlik hizmetleri gunumuzdekı
çıkmaza gırmez \e orneğın yetkılıler.
adına (akut) bağırsak enfeksıyonu dıye-
rek gerçek olmayan tanımlamalarla ko-
leravakalannı gızlı tutmayayonelmez-
lerdı. çunku bu mıkrobık hastalık hıç
olmazdı Çocuk olumlerı hâlâ gelış-
memış ulkelerdekı boyutlarda seyret-
mezdı Nıtekım Prof Fışek ın eğıtım
amacı ıle pıloı bolge olarak seçtığı >o-
relerde toplum ve koruyucu hekimlik
hızmetlerının ne denlı başanlı oldugu,
ınsanımızın sadece sağlık vonunden
değıl, bunaek olarak toplumsal \e kul-
turel yonden de ne denlı eğıtıldığı açık
ve seçık olarak ortadadır Bu pılot bol-
gelerdekı başarıvı tum ulke duzevınde
gormek bu ulkede yaşayan her ınsanın
O
lumunun 4 yıldonu-
munde Prof Dr Nusret
Fışek'ı Turk hekımlen
olarak bu\uk bır saygı
ıle anıyoruz Bu buvuk
hekım \e sağlık emek-
çısının Turk ınsarıının sağlık hızmetle-
nnden yararlanrrası ve bu hızmetlen
rahatça satınalmaMnın yontemlerını
ulkemızın sosyo-ekonomık koiullannı
vebılımsel olçutlen dıkkatealarak>ıl
laroncesıyaptıgı .asal duzenlemelenn-
de ne denlı haklı olduğunu bugun bu
hızmetlenn ıçındebulunduğu çıkmazı
veçarpıklıöı gorcukçe çokdahaıyı an-
lamaktay ız Sağlık Hızmetlerinin Sos-
>alizasvonu Yasaaodunverılmeden ul-
ke duzeyınde etkılı bır bıçımde uvgu-
devletınden bekledığı ve de\letın de
vermekle vukumlu olduğu değışmez
bır anay asal hakkıdır Nusret Hoca, tum
yaşamı boy unca. son soluğuna v enp bu
dunyadan goçunceve değın ınsanımıza
bu hakkını kazandırmak ıçın sava^mıs,-
tır
Turkıye'de "toplum hekimliğT dısıp-
lınının yaratıcısı Nusret Fı^ek tır Top-
lum hekımlığı bırevlerı bedensel ve
ruhsal hastalıklardan korumak ulkede-
kı voresel. etnık. genetık vb nedenler-
den kaynaklanan onemlı sağlık sorun-
lannı saptayarak gereklı onlemlen al-
mak, cıddı bır aıle planlaması \apmak-
tır İnsanlanmızın her bakımdan ınsan
onuruna yaraşır bır şekılde vasamları-
nı yarınlarından emın olarak surdur-
mek gıbı onemlı amaçlara vonehk ı>-
levlen vardır Bıreylen hastalıklardan
korumanın yontemlerı çok bovutlu ve
karmaşıktır Toplumda tum kurum ve
kurulusjanntıtızlıkleuymakdurumun-
da olduğu esgudumsel çalısma duzenı
koruyucu hekımlıgın ılk koşuludur Bu-
yuk ve çağda^ dev let olmanın en ba^ta
gelen olçutu de. o dev letın bırev lennın
sağlık sorunlannı ınsan onuruna vara-
sır şekılde veçağınbılımsel gelışmele-
rıne uvgun olarak hak ve hakkanıyet
olçutlerınde halletmış olmasıdır Nus-
ret Hoca toplumu tehdıt eden sağlık
sorunlannı ve ozellıkle kendı ulkemız
ve ınsanımızın kar^ı karsıja bulundu-
ğu tehlıkelerı çok ı\ı bılıvordu Onun
mımarı olduğu Sos>alizasyon Vasa-
sı'nda bırev len bedensel v e ruhsal has-
talıklardan korumak ve hasta olanlan
sağaltmak (tedavı etmek) ve bu uğra^ı-
lann ulkemızın penterınden baslana-
rak merkeze doğru nasıl bır sıstem ve
orgutlenme ıle olabıleceğıne vonelık
duzenlemeler açık bır şekılde belırtıl-
mı^tır Ilk basamak hızmetlen sağlık
sorunlarınınakılcı bıçımdeduzeltılme-
sinın en ba^ta gelen bolumudur Bu hız-
ınetı verecekpratısyenhekımler enzor
gorevı venne getıretek en saygın mes-
lek grubudur Sosvali/asvon Yasası ge-
reği gibi islerilscv di pratisv tn hekimliğin
değeri \e savgınlığı çok daha ivi anlaşı-
laeaktı. Nusret Hoca pratısven hekım
meslektaşlanmızı herzaman veherde-
fasinda el ustunde tutmuş ve onlann
haklarını savunmu^ ulke duzeyınde
verdıklen hızmetın yucelığını vc tum
sağlık hızmetlerının en az uçte ıkısının
bu meslektaşlanmız taratından verıldı-
ğı gerçeğını bır turlu kabul etmek ıste-
meyenlere anlatmak ıçın buyuk çabalar
sarfetmıştır Nusret Hoca. yıllaroncesı
verdığı bu çabalarla bugunlenn ve ge-
leceğın sağlık sorunlannın en az duze-
ve ınmesı ya da tamamen )ok olması-
nı hedeflemıştı Bu sıstem hıç odunve-
nlmeden vavgınlaştırılsa ve çağın bı-
lımsel olçutlenne gore daha da gelıştı-
nlerek uvgulansaydı en azından bugun
Çorum kentınde tanık olduğumuz, ce-
halet. yobazlık. kadercılık kısırdongu-
sunun acı orneğı ve daha bırçok yore-
lenmızde gorulen ve yetkılılen gerçe-
ğı saklamaya zorunlu kılan bazı onem-
lı ve salgın yapabılen mıkrobık hasta-
lıklargorulmezdı bnutmamak gerekır
kı bır ulkede yetkılıler, "akut bağırsak
enfekshonu^dıyetanımladıkları salgın
hastalıklardan soz edıvorlarsa bu, uy-
garlığımızınhangı duzeydeolduğunun
çok 1yı bırgostergesıdırvebukımsele-
nn "Turkıye çağ atlamıştır demeye
hıçbır hakları voktur
Hoşgorulu sevecen buyuk bılım
adamı. hekım ve sağlık emekçısı Prof
Dr Nusret Fışek'ı, aramızdan aynlışı-
nın 4 vılında ıçten saygılarımızla
anıvoruz
ARADA BIR
Prof. Dr, SAHİR ERMAN
İnsan Hakları ve Ötesi
Dünyanın her yerınde koyu ve mutlak bır ıstıbdatın, ko-
yu ve mutlak bırdınselterorun hukumsurduğu, hukumet-
lerın dınsel huKuku -yanı şerıatı- egemen kılmayı tek ve
başlıca hedef saydıkları, ınsanların duşunmek ve duşun-
duklennı açıklamak yoluna gıtmelen halınde şeytana sa-
tılmış, dınden çıkmış, buyucu ya da cadı dıye damgala-
nıp meydanlarda yakıldıklan denlennın yuzulduğu do-
nemlerde, bıravuç yureklı ınsan kulaktan kulağa fısılda-
dıklan bır turkuyu, çok hafıf bır sesle mınldanmaya baş-
lamışlardı Buturkude ozgurluk, kardeşlık ve eşıtlık soz-
cuklerı sık sık geçmekte, ınsanların -çogunlukta ve ıktıdar-
da olsalar bıle- başkalannın kolesı olmadığı, başkalarının
duşunduğu gıbı duşunmeye, onlann dınsel ınançlannı pay-
laşmaya zorlanamayacakları ılerı surulmekteydı
Oncelerı bu turkuyu degıl soylemek, aklından bıle ge-
çırmek yasaklandı, bu sozcuklerı ıçeren kıtaplar toplatıldı
veyakıldı. Ancak bunakarşın turkuyu soyleyenler azalma-
dı, tersıne çoğaldı ve gıttıkçe artan bır "crescendo" ıle gu-
numuzun buyuk senfonısı olan "ınsan hakları"kavramına
donuşu ve ustelık anlamını da tamamıyla değıştırdı
Gerçekten ınsan hakları kavramı, bır zamanlar hakkı
çığnenen kışıyı ve hangı ulkede gerçekleşmışse sadece
o ulkeyı ılgılendıren, bu ulkenın bır "ıç" olayı sayılan bır kav-
ramken, gunumuzde uluslararası bır nıtelık almıŞAnodem
ve laık olduklannı ıddıa eden devletın uluslararası alanda
yaptıkları bır "taahhuf halıne burunmuştur Kavramın nı-
telık degıştırmesıne yol açan duşunceyı şu bıçımde ozet-
lemek mumkundur Dünyanın bılmedığımız, tanımadığı-
mız bır bolgesınde, yıne bılmedığımız ve tanımadığımız bır
"ınsan "ın herhangı bır temel hak ve ozgurluğu çığnenmış-
se, bu ınsan bu yuzden acı çekıyor, korkuyor ve çaresız-
lık ıçınde kalıyorsa, o ınsan "bızız" çunku hem onun ye-
rınde bız olabılırdık, hem de o ınsan -rengı, ırkı, dını ne olur-
sa olsun- "bızım" kardeşımızdır ve her ınsan kardeşının
yardımına koşmak, ona elını uzatmak, gozyaşını sılmekle
yukumludur ve ancak bunlan yaptığt takdırde ve yapabıl-
dığı olçudedır kı "ınsan "olduğunu soylemek hakkına sa-
hıptır
Boyle olunca ınsan hakları kavramının kalıp değıştırdı-
ğını, bu uluslararası sozleşmelere ımza atan, çağdaş ve
laık olduklarını hukukun ustunluğune saygılı davrandık-
lannı her fırsatta dıllennden duşurmeyen fakat ne yazık kı
bunun elle tutulur, gozle gorulur kanıtlartnı vermek şoyle
dursun, tersıne davranışları yıne herfırsatta vermekten çe-
kınmeyen devlet adamları, kendı ulkelerınde bılgılerı da-
hılınde olmasa bıle ınsan haklarının çığnenışınde "Bu be-
nım bır ıç sorunumdur, ben bunun hesabını sadece ken-
dı ulusuma, kendı seçmenıme, kendı parlamentoma ve-
rırım Bıryabancı gelıp burnunu bu ışlere sokamaz ve ben
ona hesap vermem, aksı halde ulusal onurum ve bağım-
•Sızlığım elden gıder" dıyemez Çunku o unlu "mıllı onur"
'Cıesap vermemekle değıl, ınsan haklarına, fıılen saygılı ol-
-mak ve boylece kımseye hesap vermek zorunda kalma-
^yı gerektıren bır eylemın, ulusal sınırlar ıçerısınde yapılma-
^masını sağlamakla korunmuş olur Yine o unlu ulusal onur,
Thavalara bakıp gerçeklık derecesı bellı olmayan uç yuz yıl-
^kk bır olayı nakletmekle değıl, bugun ınsan haklarının çığ-
;nenmemesını sağlamak, çığnendığı takdırde de faıllerını
;cezalandırmak ve uğranılan zararlann gıdenldığıne ılışkın
;somut kanıtlar vermek ve bundan boyle de çığnenmeme-
Hen ıçın gereken onlemlerın alındığını gosterrnekle korun-
^muş olur
P Unutmamak gerekır kı uç yuz yıllık bu masalı dınleyen
:" kışı, saray ve konaklarımızı dolduran ve hukuken 1847 yı-
" lına kadar, fıılen ıse cumhunyetın ılanına kadar varlıklannı
İsurduren esır pazarlarında alınıp satılan canyelerle hadım
bedılen delıkanlılan sormaya kalkışsaydı, venlecek yanıt
bulmak pek kabıl olmazdı Yine bu kışı gunumuzde dın adı-
*na kadın onurunu ayaklar altına alan, onu erkeğın arka-
.sında bırkaç adım gende yurumeye, erkeğın gunah ışle-
-mesıne yol açmamak ıçın ondan uzak durmaya, zıhnın-
l den cınsel arzuların geçmesıne engel olmak ıçın ortunme-
* ye ve boylece bırer şehvet aracı olduklarını kabullenme-
-lenne zorlayan, guneşlenmelerını, denıze gırmelerını, ko-
'şup eğlenmelerını dahı çok goren anlayış ve uygulamayı
Tsorsaydı, yıne yanıt vermek bır haylı zor olurdu
Nasıl parlamento çıkardığı kanunların anayasaya uy-
gunluğunu sağlamak ve bu kanunların anayasaya aykırı-
lığı yuzunden ıptal edılmelerını doğal karşılamak ve buna
boyun eğmek zorunda ıse, yanı parlamento ıç hukuk açı-
sından Anayasa Mahkemesı'nın denetımı altında bulun-
makta ve hukukun ustunluğu ancak bu yolla sağlanabıl-
- mekteyse, hukumet de dış hukuk açısından başta Bırieş-
' mış Mılletler Teşkılatı olmak uzere ımza attığı uluslararası
' sozleşmelerle kurulmuş olan orgutlerın ve aynı sozleşme-
lerı ımzalamış olan butun dığer devletlerın kontrolu altın-
. dadır ve bu alanda da hukukun ustunluğu ancak bu yol-
: la sağlanabılır Çunku gunumuzde ınsan hakları kavramı
; bır "ıç hukuk" sorunu olmaktan çoktan çıkmış, bır "dış,
; yanı uluslararası hukuk" sorunu halıne gelmıştır Hıçbır
• devlet bır uluslararası hukuk kuralı soz konsu olduğu za-
man masal anlatmakla yetınemez ve bu kurala uyduğu-
- nu ve uymayanlar olmuşsa bunun gereğını yaptığını so-
mut orneklerle belirtmek zorundadır
İ989 Mart donemı (Catma Deger \ ereisı ladesı l^lemı nedemvle
Galata \ ergı Daıresı Mudurluğu lehme serdıgımız 3 4s8 478-TL
(Uçmılyondort\uzelhsekızbındortvuz\etmı^bekız Turk LıraM)
tutanndakı Kesın Temınat Mektubj (Banka Temınat Mektubul
karşılığında anılan \ ergı DaıreM Mudurluğu nte Şırketımıze senlen
"Menkul Kıvmetler •Mınd\sı kavbolmu^tur
Hukumsuzdur
MART1
DENlZClLİk\t
TlCARET
ANONİM
TARTIŞMA
PENCERE
'Devrimci eğitim imecesi'nin çiçeklerindenbiri'
ami KaraorerTın bır
vazısında belırttığı
uzere "Varı
inançlılarla, kara
jinançlılar bırleşti mi,
o ulke aydınlar için
cehenneme dondu demektir.
Şimdı ulkemız bov le gunlen
>aşı>or işte. \nıa, valnız şimdi
mi? Şoyle geriye donup bakın;
umut verici, avdınlık donemler,
kısa survli. pek sevrek olarak
gozukur. Gerisi hep kara
avdınlar, bilisizler elinde
ezilme! İyi>e, guzele. vurtsever
avdınlara düşmanca
davranırlar..."
İşte bu zıfın karanlık gecelerde
karanlıga ınat ışıldayan,
çevresını aydınlatmaya çalıjan
yıldızlar ureten Ko>
Enstıtulerı ndendı ~Devrimci
eğitim imecesi"nın
çıçeklennden bın olan kâmil
Savdam, bır v ıl once 3 kasım
tarıhınde aramızdan ayrılmıştı
Kâmıl Saydam 1932 yılında
Sılıfke ılçesının Çadırlı
Koyu"ndedoğdu Kovunde
okul yoktu Komşu ko\e
yağmur çamur demeden koştu
O gunlerden soz ederken
gozlen ışıl ışıl olur.
yaşadıklannı yenıden yasardı
En buvuk voksullugun ve
mutsuzluğun umutsuz olmak
dırenmemek olduğunu
sov lerdı
Kov Enstıtulu olmak onun ıçın
bıronurdu Içındekı umut ve
dırenme gu^unun Koy
Enstıtusu nde en venmlı
bıçımde kullanıın ve gelişme
olanağı elde ettığını vurgular
"Biz ulusal varlığın temeüviz,
kokuv uz/Biz bu v urdun oz
sahıbi, efendisi
ko\luvuz"dızelerı ıle Ko\
Enstıtusu felsefesını anlatırdı
Duzıçı Kov Enstıtusu'nde
okumuştu Imece. toplumcu
duşunuş ve va^a\ışı oğrenen
Kamıl Savdam Dıde Kov
Enstıtusu nun vapımında da
nasıl canla başla çalıştıklarını
anlatırken dunu ve bugunu de
o> le değerlendınv ordu
-\nlar gibivdik, oğul verildi mi
veniden varatırdık vaşamı
kendi ellenmizle. Bız.
vonetünlerin sadece buden
oğretilmesinı ıstedikleri şevleri,
sadece okutan değildik. Bir
ınsana ınsanca vaşaması ıçin
gerekenleri beraberce
v aşav arak, oğrenerek.
oğretendık. Bu sadece dort
duvarın arasında sıralara
dizılen çocukların değil; evde.
volda, kahvede. bağda,
bahçede. adlivede. sağlık
ocağında.. kısacası her \erde
herkesin oğretmenı>dik.
Avdınlannıanın kovluden
başlavacağını goren >e bunu
Mılletın efendtM
kov ludur so/u ile dile getiren
Ataturk'un bize en buvuk kalıtı
cumhurivetin sivasal
bağınısı/lıöını. ekonomik
bağımsızlıkla pekiştırmevc
çalışan neferlerdık. Biz
cumhurıyete kol kanat
gerdik"derdı
Bedenlen vaşlanmış ancak
delıkanlı çagını herzaman
yaşavan kov Enstıtululerden,
"devrimci eğitim imecesi"'nın
çıçeklennden bın ıdı kamıl
Sa\dam \akın dostları Sanıi
ve Muvesser Gurturk ıle
goruşmelen de kov Enstıtulu
olmanın nasıl bır ruh olduğunu
gosterırdı Saygı sevgı
da\anışma kısaca ımece
vaşamının ozlen ortava
çıkardı
V ıllarca kendısını vetıştıren
topraklara vc ınsanlara hızmet
eden kamıl Savdam emeklı
olunta bır kıvıva çekılıp
vaşamavı ıçıne sındıremedı
TOBB'nin zorladığı smır
Y
•apıları dernek va
da meslek
kurulu^u olan
demokratık kıtle
orgutlerının
amacı çıkar
gruplarının seslennı kamuovuna
du>urmak eldeedılecek
çokseslılıkten toplumsa! barışı
guçlendırecek çozum onerılerı
uretmektır 1980 sonrasının
Dernekler ve Sendıkalar
vasalanndakı kiMtlamalar
vuzunden Turk ınsanının butun
açılımlanv ld orgutlenme
ozgurluklerınden voksun
bırakılması bugun de
toplumumuzun
demokratıkle^mesinın ve
siMİleşmesınm onunde en buyuk
engeldır Kamu çalısanlarının
sendıka kurmak hakkının
tanınabılmesı ıçın 1982
\na>asası"na vannca>a degın
bır dızı vasa degışıklıgının
vapılması gerekıvor
Derneklenn meslek odalarının
sendıkalann polıtıkd sapmalan
konusunda nereve çekılırse
uza^an bır vasak var I^tebu
ortamda -.ıklıkla TL Sl \D arada
bır de TOBB seslennı en gur
bıçımde (lletı^ım araçlarını
kullandıkları ıçın "gûmbur
gumbur"de denebılır)
duvurabılen sankı avncalıklı ıkı
orgut olmuşlardır L zun suredır
vıpratıcı bır alı^kanlıga
donu^erek ^urdu^ulen bu
tekseslıhk TOBBSanavı
konsevı Başkanı Omer
Dinçkok un bdMna kapalı
toplantıda vaptıeı konuşmavla
ıktıdarın ele^tırılmesının
sinırlarını aşmı> bulunuvor
Sankı bır derebev ı
pervasızlığının egemen oldugu
vakla^ımıvla Savm Dinçkok
D\ P-SHP koalısvonuna omur
biverek zamaniannı
doldurduklannı belırttıkten
sonra AN-VVOL olu^umuna
katkıda bulunmavı vurtseverlığın
geregı oUrak gostenvor Bır
•monark'ın 'naıp' atamasını
andırıredd ıle ıktıdarı ıkı
sozcukle değıştırmeve
veltenıvor
Soz konusu konuşinasında
TOBB Sana>ı konsevı Başkanı
ıç borçlanmaiarda \ontemsızlıgı
dış borçlanmadd duzensızlığı
vatınmlann başlatılamadığını
ozendırme ve devlet desteğının
vetersızlığını ozelleştırmenın
gecıkmesinı koalısvonun
ba^arisızlıgını vurgulamak ıçın
dıle getınvor da İLO
sozleşmelennın gerektırdığı
vasal duzenlemelenn
vapılmamasını ogretım bırlığını
vok eden evlem ve ı^letnlere
engel olunmamasını
demokratıkleşme aınşımlennde
bulunulmamasını nıç
eleştırmıvor Bovlesıne
tekseslılıge bel b'ağlamış bır
anlavı> ulusal sanavıleşmemıze
kov Enstıtulu olmanın en onde
ozellıklerınden bın yaşama
gozlennı kapayıncava dek
surdurmektır sev mey ı,
sevılmevı Kamıl Saydam da
emeklı olduktan sonra eğıtım
oğrettmden kopmadı
Sılıfke'de butun vannı yoğunu
ortaya koyarak açtığı Halk
Kıtabevı'nde yureklere yurek
akıllara akıl katan kıtaplarla
ınsanlan buluşturdu TOS.
TOB-DER. MEMDER,
Oğretmenler K.ooperatıfı.
EGİT-DER. EÛtTlM-IŞve
EĞIT-SEN gıbı çalışmalann
onculuğunu yaptı Oğretmen
Dunyası dergısının Sılıfke
Temsılcısı olan Kâmıl Saydam
çocuklarını da kendısı gıbı aynı
ruhu taşıyan oğretmenler
olarak vetıştırerek ba>rak
yanşını çocuklanna devrettı
Vetıştırdığı oğrencıler, şımdı
bır oğretmen olarak onun
ızınde yuruvor Kımdemış
olumvardıye işte Kâmıl
Saydam yaşıyor Koy
Enstıtulen nı kapattık dıye
sevınenler bılsınler kı butun
gecelergunduze aydınlığa
gebedırler
Yaşar Oztürk
duvulan ozlemlen kuşkusuz duş
kınklıgına donuşturecektır
Çunku ulke yonetımı ıle ^ırket
yonetmeyl avnı şev ^anmak bıze
ara rejımlerden kalıt kotu bır
alışkanlıktır Çunku.
çalı^anlanvla ışverenlen>le
uretımden pav alma konusunu
ulkenm gundemınde tutamavan
toplumlar uretemezler Kabıle
yaşamına sığınma ısteklerı
gundemdekı boşluğu dolduran
ırk ve dın avrımına davalı
çekışmeler belırır
Her şev e karşın laık demokrat
tam bağımsızlık ılkesıne ınançlı
Çumhurıyetımızın 71 >aşını
geleceğe du\duğumuz guven
Atariirît'un bıze bıraktıgı toplum
olma bılıncının verdığı kıvançla
kutluyoruz Kula kulluk
etmekten. kendı gelecegımızı
kararlaştırabılme yetısıne
ulaşmamızın yıldonumu en
buvuk bayramımız kutlu olsun
Ziva Gürel
Kirlenme Nedir?
Emlak Bankası 1926'da 884 sayılı yasayla kurulan bır
devlet bankası
1920'lerde bankacılık, ha var ha yok sayılırdı, bır ulke
duşunun kı Merkez Bankası bıle 1930'da kurulabılmıştır,
devlet yalnız bankacılığı değıl, çevırı ışlerını bıle ustlenmek
zorunda kalmıştır çunku 1930'ların ve 40'ların Turkıye-
sı'nde Zola'yı, Tolstoy'u, Eflatun'u okumak ısteyen yurt-
taşın ıkı elı boğrundeydı, kıtapçıların rafları bomboştu,
bankacılık yabancıların elındeydı
Emlak Bankası yarım yuzyılı aşkın bır sure Turkıye'nın
en guvenıhr kurumları arasında yer aldı
Saygınlaştı
•
Ama yazık ettıler bu guzelım kuruma
Ne oldu bıze''
Insanoğlunun bedenıne ışlemış barbarlık ruhu, ıçımız-
de yenıden mı canlandı9
Toplumda kurumlaşmış, saygınlaşmış, guven kazanmış
ne varsa tumune duşmanız Bır apartman kondurmak
ıçın yuzyıllık ağaca balta vuruyoruz, para hırsıyla kosko-
ca devlet bankasınt dınamıtlıyoruz gokdelen dıkmek ıçın
yeşıl alanları yağmalıyoruz, kentlenn tarıhsel dokularını ca-
navarlar gıbı kemınyoruz
Ne oldu bıze7
Bır devlet kurumunda yolsuzluk olabılır, ama, kirlenme
olayı bambaşka bır şey
Yolsuzluk her ulkede, her devlette, her toplumda goru-
lebılır, hırsızlık ya da ruşvet suçunu ışleyen yakalanır, ce-
zasını çeker kirlenme, yolsuzlugun ruşvetın hırsızlığın
toplumu salgın gıbı sarması ve yaşam bıçımıne donuş-
mesıdır
•
Ornek
.. Once Başbakan, sonra Cumhurbaşkam olan Turgut
Özal, oğlu Ahmet'ın yakın arkadaşı Engın Cıvan'ı Em-
lak Bankasfnın başına oturtuyor Cıvan, "Özal'ın Pren-
sı"d\r "soysuz saltanat" kapsamında aılenın yakın dos-
tu Selim Edes'le bırlıkte 1926'da kurulup yarım yuzyılı aş-
kın bır surede kurumlaşmış olan saygın bır bankayı ba-
balarının çıftlığı gıbı somuruyorlar
Ozal ıktıdardan duştukten sonra da paraları paylaşmak
yuzunden bırbırlerıne duşuyorlar
Işın ıçınde eskı Cumhurbaşkam var
Eskı Başbakan var
Eşı var
Oğlu var
Papatyası var
Kızı var
Hanedan dıye anılan bır çevre var, bır devlet anlayışı var,
bır dunya goruşu var, bır yaşam bıçımı var, bır pıslık kul-
turu var
•
Selım Edes ıle Engın Cıvan Emlak Bankası'ndan yuru-
tulen paralar uzennde paylaşım kavgasına gırınce Ozal
aılesı mafya marıfetıyle arayı bulmaya çalışıyor
Eğer bu kavga olmasa, pıslık bu boyutlarda gozler onu-
ne serılemeyecek
Yoksul bır ulkede "model" olarak benımsenen arabesk
lıberalızmın lıboşları malı paylaşmak uzerıne hırlaşınca
pıslık ortaya dokuluyor İşte bu pıslığın toplum yapısına
ışledığı ve sıyası rejımın omurgasını oluşturduğu yerde bır
sozcuk anlamını bulur
Kirlenme
1
^
Kırlı toplum duzenınde kırlı sıyasal rejımde, yonetım
şımdı neyın peşınde
9
"Özelleştırme "nın
1
"Ha gayret" mı dıyelım
1
?.
"Pazarola" mı?
c
ÜYELERİMİZE VE KİTAPSEVERLERE
Cumhuriyet Kitap Kulübü
KADIKÖYSERGİSALONU
Kadıköy Belediyesi İşbirliğiyle
YAKINDA AÇIUYOR
Adres-Kadıköy Beleciyes Kuhur Merkeo Haldun Taner Sok. Coddebostan/Kadıköy
İthalatta
ikt i s atIthalatçıvsanız dış tıı.arel
ışlemlerınde uzman bır ban
ka\Ia çalıvmanın avn^alıgını
bıiıvorsunuz Iktısat douzınızı
değerlendırmek ıçın kurdan
faıze hızlı tranbterden ebnek
\ade\e kadar uzanan geni1
. bır
hızmet veipazesı ı>unu>or
Ithalat bedelı dovızınız
transter tarıhıne kadar dovız
tevdıat hesabınizda değerlen
sın K\m zamanda transter
masraflarınız azalsın Iktısat
BankaMnın dun>a çapındakı
muhabır agı \e uzman kadrosu
db tıcaret i^lemlennız ıcın î,jze
çeşıtlı olanaklar nuniun
Ithalatçıvsanız
Iktısattan vararlanın'
IKTISAT
BAIKASI
Karako* Subes
B ietiı%e K
ny*K lsianholTel
Elmadag Şubes Cumhunvei CJJ *^ W»l Elmadj sı
\İJiı Viauve t * İ Vı ""X KJTJX.(.\ Kunhu Td M
îî "H ^Janj Teİ m^î 4>S -^ • Bar* >ubesa K /
1/Riır Subesi Cım hun e
'- • kiKbko^ >4ibesı Bjfidu C
• BaTrampaşa Şobesı AWı IpekçıCJİ V W B^vrampaşa. M\fÜ isunM T
ı Mahallcsı \rps»niar
1- ^•Bakırko* Subesi Incıriı Cad V
Tri 16 V# b H"
1
• \nkara ^ubea ^[jjurk B u v m V <VJ Kjvaklıdere iH^I> Anijr- T I
Üemzlı'jubesı Civev t ^ C a d \y ^ 3. l « Denutı Tel Ol^Ü 2b* 4
T
1 • Gazunlcp ijubesı Suburuj CAİ \
w Bırevsel Bankacılık ^obesı Bııvukdtr C «1 V 165 Erfmepc Wl*04 loaobut Tri ( P P " 4 04"»
" Emmonu. U4"T> U.*ıbul
* S • Adaıu Subesı \ aîurk Buh JI
PıvanıstLID\A
Bızımkıler le nostaljık dans
muzıgı
Çatı kahtesıv le Geceler
uzadı
ornRestaurant
2510000
PBX 251 51 05
TÜRKÇE HABERLERİ
LONDRA'DAN CANLI
07 00 - 07 30
1200- 12 15
1800-1900
• RADYO POREKS 953
HUKUKSUZ
DEM0KRASİ
Halit Çelenk
bası 50 000 |KD\ ıçınde)
ş ) aı mları Turkoiüp Cad
19-41 Casaloçlu-htaıtbul
Ödemeli gonderilmez