Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 23 EKİM 1994 PAZAR
HABERLER
ANAP-Özallar
savaşı kmşıyop
• ANKARA (UBA)-
'Civangate'nin ardından
ANAP ile Özal ailesi
arasında alevlenen tartışma
ve gerginlik büyüyor. ANAP
Genel Sekreteri Mustafa
Taşar, Özal felsefesini devam
ettirdığim iddıa eden Yeni
Parti'nininandıncı
olmadığını söyledi. Turgut
özal'ın politikalannın
ANAP'ta devam ettirildigini
belirten Taşar, şunlan
söyledi: "Bazı partiler sırf
husumet için kurulur, Yeni
Parti de böyle bir parti. tek
kuruluş amacı var, o da
Mesut Yılmaz düşmanlığı.
Ama hiç kimse yanılgıya
kapılmasın, bu parti marjinal
bir parti olarak kalmaya
mahkum. Hani bir zamanlar
davulu delen jaguar partisi
vardı. YP o parti kadar bile
oy almaz."
DYP örgiitü
yenitenecek
• ANKARA (ANKA) - DYP,
4 aralık ara seçimlerinden
sonra örgütlere el atacak.
örgütler, Genel Başkan
Tansu Çiller'le uyumlu
çalışacak şekilde
dûzenlenecek. DYP 4 aralık
ara seçimlerinden sonra
genel seçime hazırlanmaya
başlayacak. Yılbaşından
itibaren sonın yaratan bazı
örgütlerde dûzenlemeye
gidilecek. Bu örgûtler
Başbakan ve DYP Genel
Başkanı Tansu Çiller ile
uyumlu çalışacak şekle
getirilecek. DYP, çeşitli
sorunlara yol açan üye
kayıtlannı da ocaktan
itibaren yenilemeye
baslayacak. Bu çalışmalar
bittikten sonra ise il
kongreleri için start
verilecek.
ktsan Hakları
Yüfcsefc Danışma
Kurulu
• ANKARA (ANKA)-
tnsan haklanndan sorumlu
Devlet Bakanlığı bünyesinde
oluşturulan 22 kişilik Insan
Haklan Yüksek Danışma
Kurulu, pazartesi günü ılk
topiantısını gerçekleştirecek.
Insan haklanndan sorumlu
Devlet Bakanı Azimet
Köylüoğlu yaptığı
açıklamada. Yüksek
Kurul'un pazartesi günü eski
Başbakanlık binasında
yapılacak ilk toplantısında
açılış konuşmasını Başbakan
Tansu Çiller ya da Başbakan
Yardımcısı Murat
Karayalçın'ın yapacağını
bildirdi.
pattama otacak'
• ZONGULDAK (AA) -
CHP Genel Sekreter
Yardımcısı Hasan Akyol,
"ülkede sosyal patlama
olacağı" iddiasında bulundu.
Akyol, Zonguldak'ta
düzenlediği basın
toplantısında, hükümeti
eleştirerek,
demokratikleşmede ve
özelleştirmede önce kriz
çikartılıp sonra da çözülmüş
gibi gösterildiğini savundu.
Hasan Akyol, 5 nisan
kararlanndan sonra
işyerlerinin, fabrikalann
kapamiıgını, hükümetin
işçılerden çıkan sesi
duymadığını da öne sürdü.
Laik hııaııılara teİKİitÎBDA-C ve Müslüman Gençlik örgütlerinin, imamlara gönderdikleri
mektuplarda, "Katliniz vaciptir, laik kafir devleti savunamazsmız" deniliyor
KENAN BİLİZ
ERZURUM - Erzurum ve ilçelerinde
çok sayıda imam, 'laiklik ve devlet
yanhsı' olduklan gerekçesiyle 'IBDA-
C' ve'Müslüman GençBk' tarafından
tehdit edilmeye başlandı. Mektup ve
telefonla gerçekleştirilen tehditlerde
"Katliniz vaciptir, laik kafir devleti
savunamazsın£z"deniliyor. Emniyet
müdürlüğü. tehdit mektuplannı
incelemeye aldı. Tehdit edilen
imamlann telefonlan, imamlann
onayıyla emniyet tarafından arayanlan
saptamak amacıyla dınlenmeye
başlandı.Tehdit edilen imamlar arasında
Çiller'e yakınlıgıyla tanınan ve "laik"
olduğunu söyleyen Naim Gölleroğlu da
yer alıyor. Son bir ayda iki ayrı tehdit
mektubu aldiğını belirten Gölleroğlu,
şunlan söyledi:
"Mektupta "Senin katlin vaciptir'
deniliyor. Bana 'Sen laik kafir devleti
savunamazsın' diyorlar. Ben her namaz
sonrasında cemaate yaptırdığım duada
'Devletimi, milletımi. bağrağımı koru
yarabbı' diye dua ettimorum. Bana
yapılan suçlamalann başında da
"Mustafa Kemal kafinni sevıyorsun.
Kemalistsin'geliyor. Ben onlara
diyorum ki 'Eğer Mustafa Kemal
olmasaydı camiye gidip ıbadet
edebilecek miydiniz? Bugün
minarelerden ezan sesi yükseliyorsa
bunu Atatürk'e borçlusunuz. Ama
adamlann gayesi ülkeyi parçalamak."
Herkesin inançlarını özgürce ıfade
etmesinin laikliğin özünü
oluşturduğunu belirten Naim Hoca
şöyle dedi:
"Camiye gidene 'gitme', gitmeyene "git'
denilmiyor. Çünkü dinimizde tebliğ ve
irşad vardır. Icbar (zorlama) yoktur.
İsteven oruç tutuyor, istemeyen
tutmuyor. İsteyen kiliseye, isteyen camiye
gider. Bizinı Erzurum'da kilise yok, ama
Istanbul'da var. Orada çan çalınıvor,
kimse 'niye çanlar çalıyor" demivor.
Türkiye'de herkes inancına göre
ibadetini serbestçe yapabilivor. İşte
benim bildiğim laiklik budur. Buna göre
ben laikim. Yukanda yaptığun tarifin
dışında bir laiklik taıumı varsa onu ben
bümivorum."
Şeriatın gelmesi için peygambenn
gelmesi gerektiğini belirten Naim
Gölleroğlu, "Oysa son peygamber gekü.
Demek ki yeniden şeriabn gelmesi diye
bir olay yok" dedi.
"TOıditierÎBDA^Cpatentii" ~~~
Tehdit olaylanyla ilgili olarak
görüşlerini aldığımız Erzurum Emniyet
Müdürii Naük Canca, "Olaylan
araşünyoruz. Gerekli çahşmalan
yapıyoıiız. Tehdit telefonlan tBDA-C ve
Müslüman Gençlik patentli. tmamlan
korumak için her türlü önlemi alıyoruz"
dedi.Bu arada aynı çevreler tarafından
tehdit alan iki imam ise korktuklannı
belirterek olayda isimlerinin geçmesini
ıstemediler.
Seçim öncesi ABD'ye gidişini 'çelişkili değişim' olarak niteleyenlere Erbakan'm cevabı:
Bendeğişmedim,ABDdeğişti•Erbakan, hükümet
yetkilileriyle yaptığı
temaslar sırasında,
"RP'nin iktidara gelmesi
halinde, sizlerle
çahşmaktan büyük
mutîuluk duyanz"
denildiğini de öne sürdü.
tstanbul Haber Servisi -
Daha önce söylediği sözler ne-
denıyle ABD'ye gittiğinde
eleştiri bombardımanına tutulan
Refah Partisi (RP) Genel
Başkanı Necmettin Erbakan. bu
ziyaretinin "çeüşki ve değişim"
olarak algılanmasının yanlış
olduğunu söyledi. Erbakan,
"Iddia edildiği gibi hiçbir
degisune uğramadun. ABD'yi â-
varet etmem çelişki degildir. Ne
değiştinı, ne de çelişki içindeyim.
ABD defşti"dedi. '___
Takh'tçi ve işbirlikçi
RP Genel Başkanı Necmettin
Erbakan, ABD'deki temaslannı
tamamlayarak dün Türkiye'ye
döndü. Atatürk Havaalanfnda
bir basın toplantısı düzenleyen
Erbakan, ABD ziyaretine ilişkın
bilgiler verdi. Daha önce diğer
siyasi parti liderlerini, ABD'ye
yaptıklan ziyaret nedeniyle
"taklitçi ve işbiriikçi" olmakla
suçladığının anımsatılması üzer-
ine Erbakan, bu ülkeye ziyaretı-
ni "ABD'nin değişmesi''ne
bağladı. Basında yer aldığı gibi
ne çelişki içerisinde olduğunu ne
de değişime uğradığını vurgu-
layan Erbakan, görüşlerinde
hiçbir değişiklik olmadığını dile
ABD'deki temaslannı tamamlayarak yurda dönen Erbakan. havaalamnda yaptığı basın
toplantısında zharetiyle ilgili bilgi verdi ve eleştirileri yanıtiadı. (YASEMİN KOYUTÜRK)
getirdi. Erbakan, "Jddia edildiği
gibi ne değiştim, ne de çelişki
içindeyim. ABDdeğjştT dedı. Er-
bakan. halktan halka seyahat
yaptıklarını da sözlerine ekledi.
ABD'deki temaslannın
oldukça olumlu geçtiğini be-
lirten Erbakan, ziyaretinin
amacına ulaştığını söyledi.
ABD'ye gitme amaçlannın
temelinde hükümet yetkilileriyle
görüşmek olmadığına dikİcat
çeken Erbakan, ancak Türkiye
Büyükelçisi'nın "Hükömet
yetkilileriyle de görüşmenizde
fayda var" demesi üzerine ran-
devulann alındığını dıle getirdi.
ABD'de Dışişleri Bakanlığı'nın,
iki bakan yardımcısı olmak
üzere, büyük bir heyet tarafından
yoğun ılgısiyle karşılandıklannı
ifade eden Erbakan, aynı ılgıyi
senatoda da gördüklerinı söyle-
di. ABD'de seçim olması ne-
deniyle senatörlerin kendisiyle
görüşmedıklennı, ancak senato-
nun kurma> heyetleriyle
temaslarda bulunduklannı be-
lirten Erbakan. şöyle devam etti.
"Uzmanlar bilirler ki, kurmav
DYP, 'düşünce sınırı 'nda direnecek. Köse: DYP gnıbunun istediği olacak
'SHP'ye teslim olmayacağız'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP
Genel Başkan Yardımcısı Ismail Köse,
düşünceyi açıklama özgürlüğü konusunda
koalisyonda bunalım yaratan terörle
mücadele yasa tasansında "DYP'nin
isteğinin olacagını" söyledi. Köse,
"SHP'ye teslim olmayacağız" dedi.
DYP Genel Başkan Yardımcısı Ismail
Köse, dün düzenlediği basın toplantısında,
partisinin sözünde durarak ülke için
yaşamsal bir sorun olarak kabul ettiği
özelleştirme yasa tasansını Plan ve Bütçe
Komisyonu'na getirdiğini belirtti.
Tasannın TBMM Genel Kurulu'nda
görüşülme aşamasına geldiğini kaydeden
Köse, aynı şekilde Terörle Mücadele
Yasasf nda değişiklik öngören tasannın da
kısa sürede genel kurul gündemine
getirileceğini söyledi. Köse, bu yasa
tasansında, parti misyonuna ters düşen.
"inanan kitieleri rahatsc edici" herhangi
bir hükmün yer almasına da izin
vermeyeceklerinı belirtti.
Köse, ülke bütünlüğünün esas tutulması,
Müslüman kimliğinden tavız verilmemesi
ilkelerini ölçü olarak aldıklannı
kaydederek "Menfaatı haleldar olanlar,
getirdigimiz yasaiardan sıkıntı çekebilirier.
Bunlan herkesin yüzde yüz benimsemesi
mümkün değil. Bir kısım partiler de bu
yasalann çıkmasından rahatsız olacaktır"
dedi. Köse. şunlan söyledi:
"DYP, çizgisinden taviz vermeden
bugünlere gekli. Dün ne sö\ lemişsek,
bugün de aynı çizgi içinde ülkemizi
kalkındırmak bütün maksadımızdır. DYP,
adli makamlarda dosvası olmayan tertemiz
bir misyonun temsilcisidir. Alnîmız ak,
yüzümüz açık diyecek şekilde siyaset
sayfasma tertemiz iz bırakmtş bir siyasi
partinin temsikisiyiz. Terörle Mücadele
Yasası'nın detayında sıkıntı var. Anlaşma
sağlanamazsa, DYP gnıbunun istediği
istikamette şekillenecek. DYP, SHP'nin
düşüncesi istikametinde teslim olmayaeak."
heyetleriyle görüşmek, senatör-
lerin kendileriyle göriişmekten
daha etkilidir. Bu nedenk sena-
toda tahminimizin çok üzerinde
bir ilgi gördük, Temaslanmızda,
bütün dünya meselelerini, İslam
aleminin ve Türkiye'nin sorun-
lannı tartışıp, Refah Partisi'ni
kendilerine tanıtma fırsatını bul-
duk. Bu temaslarda dikkatimizi
çeken bir başka konu da orada-
ki insanlann Refah Partisi'neön-
yargryla değil, objektif bir şekilde
yaklaşması okJu. Bu bizi çok mut-
İuettL"
Bosna-Hersek politikası
ABD dışişleri bakan
yardımcılannın, gönîşmeler
sırasında, Amerika'nın Bosna-
Hersek politikasının yanlış
olduğunu kabul ettiklenni de dile
getiren Erbakan, bu konuda
RP'ye hak verildiğinı savundu.
Bakanlık yetkililennın, yeni
dünya düzeninın kurulmasında
ABD'nın her şeyi yüzüne
gözüne bulaştırdığını kabul et-
tiklerini de öne süren Erbakan,
"Onlar dahi, yeni dünya
düzeninin kurulmasında
Türkiye'nin öncülüğünü kabul
etmiş dunımdalar. Bizim
söylediklerimizi dinliyorlar ve
bunlarla insanlığa huzur gelir
diyorlar" diye konuştu.
'Mutluluk duyanz'
Erbakan, hükümet yetk-
ilileriyle yaptığı temaslar
sırasında. "RP'nin iktidara
gelmesi halinde. sizlerle
çahşmaktan büyük mutîuluk du-
yanz" denildiğini de öne sürdü.
Erbakan "RP'ninterörekarşıbir
parti oiduğunu, her şeyin insan
haklan çerçevesindeçözüunek is-
tendiğini, gerçek çoğuku
demokrasiden yana olduğunu
görüyonız. Yann Türkiye'de Re-
fah iktidara geiirse. sizlerle
çahşmaktan memnuniyet du-
yanz,demişlerdir" diye konuştu.
Daha sonra gazetecilerin soru-
lannı yanıtlayan Erbakan, "Tem-
silciler Meclisi'nde
azarlandığınız söyleniyor. Bu
konuda ne diyorsunuz" şeklin-
deki bir soru üzerine, bunun
kesinlikle doğru olmadığını
söyledi.
Erbakan, mal beyanına ilişkin
bir soruya karşılık olarak ise
"Herseyimiz vasalara uygundur.
İddialar doğru degildir. Daha
önce mal beyanı verdim" yanıtı
verdi.
BAŞKE^T
KUIJSİ
FATİH ÇEKİRGE
FEHMİ KORU
İLNUR ÇEVİK
YAVUZ GÖKMEN
Her tıafta
Pazar günü
13.00'de
(Sabah Gazetesi Ankara Temsilcisi)
(Zaman Gazetesi Başyazarı)
(Turkısh Daily News Gazetesi Gn. Yay. Koord.)
(Hürriyet Gazetesi Yazarı)
HALKIN TELEVİZYONU
Canlı Yayında
Ülke
Gündeminî
Tartısıyorlar...
MIKRO
DİNÇ TAYANÇ
Öylesine İki Öykü
Bizimki, her sabahın köründe evinden çıkıp akşam ka-
ranlığında eve dönüyor. Ve her akşam köşe başında bir
adam, tam yanından geçerken fısıldıyor kulağına: "Muhab-
bet tellalı!"
Bizimki hiç renk vermiyor. Neden versin ki? Kendinden
de emin, kansından da...
Gel zaman git zaman, bizimkinin baba evinde bir "bu-
rukluk" başlıyor. Babası, anası, kardeşleri ve hatta evin
emektan yüzüne tuhaf tuhaf bakıp "Kannın başını çok boş
bırakmıyormusun"gibisinden "anlamlı" sorular soruyor-
lar.
Bizimkinde gene renk yok... Hala emin, kendisinden de
kansından da...
Derken, günün birinde köşe başındaki adam bir iken iki,
iki iken üç oluyor ve hep birlıkte fısıldamaya koyuluyorlar
malum teraneyı: "Boynuzlu!"
Gün geliyor burukluk ve anlamlı sorular, bizimkinin işye-
rine de yansıyor. Iş arkadaşlan, bizimkine kaçamak bakış-
lar fıriatarak aralarında fısıldaşıyor, gülüşüyoriar. En yakın
olanları, köşeye çekip "Bak kardeşim, senin kannın işleri
ayyuka çıktı" gibilerinden uyanlarda bulunuyorlar.
Sonunda, bizimkinin aklı bulanır gibi oluyor ve bir akşam,
soluğu evde alıp kansını karşısına çekiyor. "Böyle de böy-
le, sen beni aldatıyor musun yoksa" diye soruyor en sert
(!) tavnyla.
Kansı da, en "cilveli" tavnyla yalanlıyor köşedeki adam-
lan da, bizimkinin ailesini de, ış arkadaşlannı da...
Bizimkinin içi bir rahatlıyor ki sormayın. Mışıl mışıl uyu-
yup ertesi sabahın köründe işine yollanıyor.
Akşam eve dönerken bir de bakıyor, köşede gene o üç
adam... Tam köşeyi dönecek kı, adamlar hep bir ağızdan
fısıldıyoriar kulağına: "Dedikoducu muhabbet tellalı!!!"
Ana fikir: Aldatılmak, her kocanın başına gelebilir.
Ana fikrin ana fikri: Aldatılmışlığı dillere düşüp kanrtlan-
dığı halde, kansını boşamayan koca. muhabbet tellallığını
kabullenmiş demektir.
• • •
Adamın biri, birtarihte Bağdat'tan Kahire'ye kervan gö-
türecek. Hem de ne kervan! Altınlar, ipekliler, carıyeler ne
ararsanız yüklü ki paha biçilmez... Ama korkuyor! Ya yol-
da kırk haramiler baskın verip de kervanı soyarlarsa! Eşi
dostu "Muhafız tut" diye akıl verıyorlar.
Arıyor tanyor, sonunda muhafız diye bizimkini buluyor.
Bizimkinin bir dudağı yerde, bir dudağı gökte. Belindeki kı-
lıcı çekip sallamaya deve gücü az kalır...
Çıkıyorlar yola, eriyorlar çöle ve adamın korktuğu başı-
na geliyor. Kırk haramiler, baskın veriyor kervana. Altınlar,
ipekliler, cariyeler derken ne var ne yoksa uğruluyorlar bir
güzel.
Derken harami başı bizimkini görüyor ve emri basıyor
"Tiz yıkıla ve her haramim birer kere tecavüz eyleyeü!"
Bir, üç, beş, yirmi beş, otuz beş derken kırk haraminin
otuz dokuzu, emri "/7a" ediyor. Bizimkinde "gık" yok!. Ta
ki, harami başı kendi emrıni kendi icra etmeye hazırlana-
na dek. O anda, bizimki şöyle bir silkiniyor, kılıcına davra-
nıyor ve üç, beş, on, otuz derken kırk haraminin kırkının da
kellesini uçuruyor.
Kervan sahibi kötü, fena şaşkın "Bre nabekar, bunu be-
cerebilecektin de, neden onca tecavüze gıkını çıkarma-
dın" diye soruyor.
Muhafızın yanıtı, "Ben çok sabırkyifndır, biraz zor kıza-
nm " oluyor.
Toparlıyorlar kervanı, vanyoriar Kahire'ye ve adam bizim-
kinin avcuna keseyi koyup "Defol! Gözüm bir daha gör-
mesin senı" diyor.
Bizimki şaşkın, "Ama ben muhafızın değil miyim? Kırk
haramileri yok edip kervanını kurtarmadım mı?" diyecek
olunca kervancı patlıyor, "Ulan, ben her zaman nereden
bulacağım senin tepenin atmasını sağlayacak kırkıncı ha-
ramiyiü!"
Ana fikir: Sabrın sonu, her zaman selamete çıkmaz.
Ana fikrin ana fikri: Selamete ermeyecek sabn göster-
meye kalkışan, namusundan da, işinden de olmayı göze
almış demektir.
• • •
Baba fikir: Sabrının ganiliğine güvenip de evlenerek ya
da işe girişip de ele güne rezil olmaktansa, bekar kalmak
ya da işsız sürünmek evladır.
'Sıvas'ta köyler yakılmadı'
SIVAS (AA)- Sıvas'ın kırsal
kesiminde ormanlık alanlar ve
köylerin yakıldığı haberlen
yalanlandı. Bölgedeki askeri
yetkililer. Sıvas Dayanışma
Demeği'nin (SİDA'D) basında
yer alan "Sıvas'ta köyler ve
ormanlık alanlar özel tim
tarafından yakıfıyor" şeklin-
deki iddialannın gerçek dışı
olduğunu bıldirdiler. Üst
düzey bir asken yetkili,
bölgede bölücü teröristlere
karşı düzenlenen operasyon-.
larda. harekatın, havadan da
desteklendifini belirterek,
bombalanan yerler arasında
kesinlikle köy ve diğer
yerleşim birimleriyle orman-
lann bulunmadığını, köy
yakjnlannada bomba
atılmadığını söyledi. Askeri
yetkili, gerekirse bölgenin
pazartesi günü (yann) basın
mensuplanna gezdirileceğini
belirtti.
Siyasi tııtııklıııııuı tedavi dranıı
Adalet Bakanlığı 'nın emrine ve hastane raporuna karşın Sinop
Cezaevi yönetimi Erol Kaban'ın tedavisi için izin vermiyor
İstanbul Habe» Servisi - Sinop
Cezaevi yönetiminin "duyarsız" tu-
tumunun. halen aynı cezaevinde.
"siyasi suçlu" olarak yatmakta olan
Erol Kaban adb bir tutuklunun sol
ayağının sakat kalmasına neden ola-
cağı öne sürüldü. 1991 yılında tstan-
bul'da bir polis otosunun taranması
olayı yüzünden suçlanan \e davası
Yargıtay aşamasında bulunan Erol
Kaban'ın. hastane raporu ile belgele-
nen sakatlığının, Adalet Bakanlığı'nın
emnnı"hiçe sayan" cezaevi yöneti-
minin tedavı ızni sağlamaması yüzün-
den giderek aıttığını belirten. Ka-
ban'ın eşiNafiye Kaban sommsu-
zluğun sürmesi halinde Ankara'da
açlık grevine başlayacağinı açıkladı
Hastane raporu
1991 yılında. İstanbul"da bir polis
otosunun taranması olayıyla ilgısi
olduğu gerekçesiyle gözaltına
alındıktan sonra mahkeme tarafından
tutuklanarak Bayrampaşa Cezaevi'ne
konulan Erol Kaban'ın eşi Nafiye Ka-
ban. daha sonra Izmit Cezaevi 'ne sevk
edilen eşinin "dramı"nı şöyle dile ge-
tirdi:
"Davası halen Vargıtaj'da süren ve
hakkında kesinleşmemiş olmasına
karşın 2.5 yıl ceza istenen eşim, yak-
laşık bir yıldır tutuklu bulunuyor.
Marmara Üniversite Hastanesi'nin,
geçen temmuz ayında İzmit Cezae-
vi'nden bu kez de Sinop Cezaevi'ne
sevk edilen eşintin sakathğına "ayak
bileği sol palsı" tanıtı ko>masına ve
ameliyat edilmesi gerektiğini be-
.lirtmesine karşın cezaevi yönetimi,
Sinop Hastanesi'nden uydurma bir
aksi rapor alarak eşimi kaderine ter-
kettL Cezaevi yönetiminin aldığı söz
konusu raporda eşimin. sağlıklı
olduğu ve ayağmdaki sakatüğuı
amelivBt gerektirmediği \ıırgulanı>or.
Avnca eşim halen hücre hapsinde tu-
tuluyor."
Eşinin durumunu. yardim etmeleri
amacıyla başvurduğu, Jnsan Haklan
Derneğı aracılığıyla TBMM İnsan
Haklannı Inceleme Komisyonu'na ve
Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif Evleri
Genel Müdürlüjü'ne büdirdiğini
anımsatan Nafiye Kaban "Adalet
Bakanlığı bunun üzerine, Sinop Ceza-
evi'ne. 27 Nisan 1994 farihli bir yazı
gönderdi ve eşimin ameliyat
edilebilmesi için gereken 2 aylık iznin
veriunesini istedi. Ancak cezaevi yöne-
timi anlamsız bir tutumla Adalet
Bakanlığı'nın söz konusu yazılı emri-
nihiçesavdı" dedi.
Marmara Üniversitesi Hastane-
si'nin raporunu gösteren Nafiye Ka-
ban, eşinin sağlık durumunun ciddi
boyutlara ulaştığını belirterek sol
ayağının sakat kalma rizikosunun
giderek yükseldiğini söyledi. Nafiye
Kaban. eşinin tedavisi için imkan
yaratmak amacıyla Ankara'da açlık
grevine başlayacağını dile getirdi.
Nafiye Kaban, Sinop Cezaevi'ndeki eşınm hastaneye ya-
tırdarak tedavisi için her yola baş vnracağmı söyledL
»r- i =te*--*"-