Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CumhuriyeCİmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenı Orhan Erinç #
Genel Yayın Koordınatörü: Hikmet
Çetinka\a# Yazıışlerı Müdurlerı:
İbrahim Vıldız (Sorumlu), DinçTayanç
# Haber Merkezi Müdıirü- Hakan Kara
# Görsel Yönetmen: Fikret Eser
Dış Haberler Ergun Balcı • tstıhbarat. Yalçın Çakır
0 Ekonomı Bülent Kızanlık • Radyo-TY Uygar
Eremektar 0 Kültur. Handan Şenköken # Spor
Abdülkadir Yücelman • Yurt Haberler. Mehmet
Saraç 9 Makaleier Saıtıi Karaören 0 Çevın
Sevfettin Turban • Düzeltme Abdullah Yazıcı
Y a y ı n K u r u l u İ l h a n S e l ç u k
(Başkan). Orhan Erinç, Okta>
Kurtböke. Özgen Acar. Hikmet
Çetinkaya, Şükran Soner, Ergun
Balcı, Dinç Tayanç, İbrahim > ıldız,
Orhan Bursalı, Mustafa Balba\.
Ankara Temsılcısı. Mustafa Balbay 0 Haber Mudurii: Doğan
Akın Ataturk Buhan No. 125. Kat4, Bakanîıkfar-Ankara Tel:
419502017 hatI, Teleks. 42344. Faks. 4195027 • IzmırTemsılcısr
SerdarKıak,H Zı>aBlv 1352S 23Tel 4411220Teleks:52359,
Faks 4419117 • Adana Temsılcisi Çetin Yigeooğlu, Inönü Cd.
119 S No 1 KaU.Tel. 3522550, Teleks-62155. Faks 3522570
MuesseseMüdüru ErolErkut#Koordmatör
Ahmet Konılsan # Muhasebe Bülent Yener
9 Idare Hüseyin Gürer 9 tşletme Önder
Çelik 9 Bılgı-lşlem: Nail lnaJ 9 Bılgısayar
Sıstem; Mürüvet Çiler 9 Reklam: Reha
Işıtman 9 Halkla tlışkıler Nurten Berksoy
Vavunlatan v« B « * D : Yenı Gun Habeı Ajansı, Basın ve Yayıncıhk A Ş
Turkocagıcad.39 41 Cagaloghı 34334 1» PK 246 Istanbul Tel 10 212) 512 05 05 (20 hat) Teleks 22246. Faks (0 212)513 85 95
22EKİM 1994 Imsak: 4.50 Güneş:6.15 Öğie: 11.54 Ikindi 14.52 Akşam: 17.22 Yatsı: 18.41
En iyi mankenler
•ISTANBUL (AA> --Best
Model Türkiye-Türkiye'nin
En îyi Mankeni"
yanşmasında bayanlarda
Sema Şimşek, erkekJerde
Burak HakJcı birinci
seçildiler. Holiday Inn
Crowde Plaza Oteli'nde
yapılan yanşmaya 3 bin 440
gençarasından seçiien 15
bayan, 15erkekkatıldı.
Çiğdem Tunç iJe Tolga
Gariboğlu'nun sunduklan ve
Kanal 6 televizyonundan
canlı yayımlanan yanşmada
bayanlarda Sema Şimşek
birinci, Eyşan Özhim ikinci,
Burcu Erkoç üçüncü,
erkeklerde Burak Hakkı
birinci, Senaç Boztepe ikinci,
Murat Tan üçüncü seçildiler.
(Fotoğraf: AA/ZAFER MEYDAN)
Ahlak semöolü
Guccione!
• LONDRA(AA)-
Dünyanın en ünlü çıplak
dergilerinden Penthouse'un
sahibi ve yayımcısı Bob
Guccione, Vatikan'ı
kıskandıracak bır ahlak
anlayışına sahip olduğunu
bildirdi. Guccione. Evenıng
Standard gazetesınde yer
alan demecinde "Iki kızımın
da Penthouse'a poz
vermesine izin veremem. Bu
benı incitir. Başka erkeklerin,
kızlanmın çıplak vücutlanna
bakmasina kızanm" dedi.
Guccione, toplumsal baskı
ortamında pornografıye talep
doğdufunu ve sanılanın
aksıne ABD'nin, Batı
dünyasının cinsel konularda
en çok baskı altında kalan
ülkesi olduğunu ve bu
yüzden Penthouse'un en çok
bu ülkede sattıgını söyledi.
Timur Danış,
Antalya'da
• ANTALYA (AA) - Nükleer
tehlikeye dikkat çekmek
amacıyla Istanbul'dan
başlattığı yürüyüşünü
Karadeniz, Iç Anadolu ve
Doğu Akdenız illerini
dolaşarak sürdüren gazeteci
Timur Danış, Antalya'ya
geldi. Istanbul'dan 15
temmuzda yola çıkan \e
gezisinı yüruyerek sürdüren
Timur Danış, Antalya
girişinde çevreci gruplar
tarafından karşılandı. Danış,
yaptığı açıklamada.
kamuoyunun dikkatini
nükleer santrallara çekmek
istediğini belirterek
yüruyerek 4 bin kilometre
yol katetmeyi planladığını
söyledi.
Jetonlu ve kartiı
ankesörler
• ANKARA (AA)-PTT,
kendisine bağlı Araştırma ve
Geliştirme Müdürlüğü (Ar-
Ge) tarafından dizayn edilen,
hem jetonla hem de optik
telefon kartı ile görüşme
yapılmasına imkan sağlayan
ankesörlü telefonlan
hizmete soktu. Alınan bilgiye
göre Ar-Ge Müdürlüğü'nce
Türk mühendis ve
teknisyenieri tarafından 2 bin
adet imal edilen bu
telefonlardan 250'si, 20 ilde
hizmet vermeye başladı.
TOKİ Başkanı Yiğit Gülöksüz 1995 yılı için kendilerine 1 milyon lira ödenek verildiğini açıkladı
Toplu koııııta koıııik bütçe
•Gülöksüz, toplu konut
projelerinin çok ağır
yürüyeceğini, yeni proje
başlatmanın da olanaksız
olduğunu söyledi. Başbakan
Yardımcısı Murat Karayalçın
da, TOKİ'nin kuruluşunun
10. yıldönümü nedeniyle
düzenlenen 'Türkiye'de
Konut ve Yerleşim Sorunlan'
adlı seminerde yaptığı
konuşmada, TOKİ'nin
ikizinin kırsal alanda
yaratılması gerektiğini
belirtti.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu)- Hükümetin, 1995 yılı büt-
çe yasa tasansında, Toplu Konut
Idaresi'neayırdığıgöstermelık 1
milyon liralık ödenek, toplu ko-
nut tasanmlanna sekte vuracak.
TOKİ Başkanı Yiğit Gülöksüz, 1
milyon lıra ile yeni proje başla-
tılmasının olanaksız olduğunu
bildirdi.
Gülöksüz, Cumhuriyet'e yap-
tığı açıklamada, Toplu Konut Fo-
nu'ndan bütçeye 60 trilyon lira-
lık ödenek aktanldığına dikkat
çekerek, "Bizim fonumuzdan
bütçeye 60 frihon liralık ödenek
aktanlırken, idareye buradan 1
milyon lira verilmesi komik bir
rakamdır" dedi
Toplu Konut Idaresi'nin, dev-
letin en iyi çalışan kurumlann-
TOKİ'nin 10. kuruluş yıldönümü nedeniyle düzenlenen seminerde Başkan Yiğit Gülöksüz, 1 mil-
yon liralık bütçenin arttınlacağuıa inandığını belirtirken SHP Genel Başkanı \e Başbakan Yardım-
cısı Murat Karavalçın,"5 Nisan Kararian'ndan konut sektörü çok fazla yara almadan çıktı" dedi.
dan bin olduguna ve halkın ucuz
konut edınmesınde büyük katkı
sağladığına dikkat çeken Gülök-
süz, şu açıklamayı yaptı:
"Artık, yalnızca konut için al-
dığunız krediler ve taksitlerden
çalışmalarunızı devam ettirmek
zorunda kalacağız. Ankara, İs-
tanbul ve GüneydoğtTdakiproje-
lerimiz kaynak sıkışıklığından
dolayı çok yavaş Uerieyecektir. Ye-
ni ihale açmamız ise olanaksız."
Gülöksüz. TOKl'ye bütçeden.
1993 yılında 3.8 tnlyon lira.
1994 yılında da 2 trilyon lira öde-
nek aktanldığına dikkat çekerek,
u
Bu yıl 13.5trilyon liralıködenek
istedik. Bizim 7 trihona vakın bir
özkaynağımız var. Çalışnıalann
devam etmesi için 7 trilyon lira-
lık ek ödenek aynlmasını istedik.
Ancak, bu 13.5 trilyon liraya ya-
kın ödenekleprojelerimizi devam
ettirebiliriz" diye konuştu.
Gülöksüz, 1 milyon liralık
ödeneğin komik bir rakam oldu-
ğunu vurgulayarak, bütçe tasan-
sının TBMM Plan Bütçe Komis-
yonu'ndagörüşülmesi sırasında,
TOKl'ye aynlacak ödenek mik-
tannın artınlacağına inandığını
da sözlenneekledi.
SHP Genel Başkanı ve Başba-
kan Yardımcısı Murat Karayal-
çın. TOKl'nin kuruluşunun 10.
yıldönümü nedeniyle düzenle-
nen 'Türkiye'de Konut ve Yerle-
şim Sorunları" adlı seminerde
yaptığı konuşmada, TOKİ'nin
ikizinin kırsal alanda yaratıl-
ması gerektiğini söyledi.
Karayalçın, "Öncelikle Gü-
nevdoğu'da toprak sahibi olmak
istevenlere toprak verilmeü. Top-
rak reformu yepyeni bir anlayışa
oturtulmalı" dedi.
Tepkiler haklı değil
Karayalçın konuşmasında. ko-
nut sektörünün ilk kez bir istik-
rarpaketini çok fazla yaralanma-
dan atlattığına dikkat çekerek, "5
Nisan Kararian'ndan konut sek-
törü çok fazla yara almadan çık-
tı" dedi.
Kamouyunda olumsuz değer-
lendirmelerle yargılanan koope-
ratif sektörünün de son derece
başanlı olduğunu savunan Kara-
yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bugüne kadar biz geür dağı-
lımının vüzde 40"lık bölümüne
ulaştık. TOKİ daha alt gelir
gruplanna ulasmaya >öneük bir
çalışma yapfı. Yapı tasarrufsiste-
mi ile 1 ocaktan itibaren, TOKİ
ayda 1 milyon lira tasarrufyapa-
biien yurttaşlara da ulaşmış ola-
cak. Kooperatif kesiminden bu
sistemegelen tepkiler haklı değil.
Bu sistemden sektörde iddiası
olan tüm kesimler yarar-
lanacak."
*
Toplu Konut Idaresi, amacından sapnnldı'
Ekonomi Servisi - Türkiye Kent Kooperatifleri Mer-
kez Birhği (TÜRKKENT) Genel Başkanı OğuzSoydan,
ülkenin en yakıcı sorunlanndan biri olan konut sorunu-
na çözüm bulmak amacıyla 1984 yılında kurulan Top-
lu Konut Idaresının, aradan geçen yıllar ve değişen hü-
kümet polıtikalan sonunda kuruluş amacından bütü-
nüyle saptınldığını söyledi.
Başlangıçta tümü bütçe dışında tutulan Toplu Konut
Fonu'nun 1988'den başlayarak önce yüzde 30'u. sonra
yüzde 50'sı, 1993'te de tümünün bütçe kapsamına alı-
narak tamtakır bırakıldığını söyleyen Soydan, ıkı anah-
tarsloganıyla işbaşına gelen hükümetdönemınde. Top-
lu konut Idaresi'nin en kötü dönemını >aşadığını sa\u-
narak 'değil anahtar vermek, halkın elindeki anahtaıia-
ruı da gittiğini' söyledi.
Toplu Konut Idaresi'nin kuruluşunun 10. yılı nede-
niyle düzenlenen basın toplantısında konuşan TÜRK-
KENT Başkanı, Toplu Konut ldaresı'nın. fon kaynak-
lannın kesilmesinden sonra amaç dışı etkınliklere \e
toplumsal konut polıtikalanyla bağdaşmayan uygula-
malara gınştiğını öne sürerek şunlan söyledi:
- Eryaman ve Halkalı'da vapıtan konutlarta orta gedr
ve alt orta gelir katmanlan terkedilerek özellikle ANAP
döneminde daha çok. üst gelirgruplanna hitap eden po-
litikalara girişildi.
- Başlangıçta konut mal oluşlannda yüzde 80 olan
kredi payı, yüzde 20'lere düştü.
- *Savdam yönen'm" ilkesiyle işbaşına gelen Toplu Ko-
nut İdaresi Başkanlığı, tanrtuna ayırdığı miiyariarca ii-
ralık kaynağuı hesabını vermemekte.
- 1989 yılında çıkanlan yenı yönetmelik. yürurlüğe
girelı 5.5 yıl geçmesıne rağmen. hala bırtek konuta da-
hı kredı açılmamiştır.
Bunun nedenı. yönetmeliğin konut alıcı payı hesabı
öngörmesıdır
Oğuz Soydan. son yıllardaki uygulamalanyla Toplu
Konut Idaresi'nin kuruluş amacının dışına çıkmasının,
ülkenin konut sorununun çözülmesını gıderek daha da
zorlaştıracağını belirterek 2010 yılında 87 mılyona
ulaşacak olan ülke nüfusunun, 61 mılyonunun kentler-
de yaşayacağını söyledi.
Oğuz So>dan'a göre nüfus artışını karşılamak ve
btnkmiş konut açığını kapatmak ıçın önümüzdekı 16
yıl boyunca her >ıl 455 bin konutun inşa edılmesı
gerekiyor.
Denktaş'tan
Klerides'e
geçici toka
LEFKOŞA (AA) - KKTC
Cumhurbaşkanı Rauf Denktaşıle
Rum Yönetimi Başkanı Glafkos
Klerides arasında dün akşam ger-
çekleşen ikinci görüşmenın, ~Gü-
ven Arttmcı Önlemler (GAÖ) ve
Kıbns sorununun özü" konula-
nnda yoğunlaştıgı açıklandı.
BM Genel Sekreteri'nin çağn-
sı üzerine, "koşulsuzvegündem-
siz" olarak salı günü ilk kez bulu-
şan iki lıder, bu kez de Özel Tem-
silci Yardımcısı Gustave FeisseTin
bölgedeki ikametgahında bır ara-
ya geldi.
Akşam yemeğinde başlayan ve
yaklaşık 2 saat süren göriişmeden
sonra açıkJama yapan Feıssel. tam
bir anlaşma için hem GAÖ hem
de Kıbns sorununun özü üzenn-
de danışmalarda bulunulduğunu
bildirdi.
Denktaş ve Klerides'in. gele-
cek hafta salı, perşembe ve cu-
martesi günlen yeniden bir araya
geleceklerini kaydeden Feissel, li-
derlerin görüşmelere ılışkin açık-
lama yapmaması konusundaki
mutabakatın sürdüğünü de hatır-
lattı. Denktaş, bir Rum gazetecı-
nin, "Nisanda Cumhurbaşkanlı-
ğı için aday olmama karannda
mısııuz" sorusunu. "Sizin için iyi
haber değil mi?" dıye yanıtladı.
İki lider, görüşme öncesinde,
Türk ve Rum. yaklaşık 40 gaze-
teciye film ve fotoğraf çekımi için
poz verdı. Klerides'in. "el sıkışa-
hm" önerisine, Denktaş, "Geçici
de olsa el sılaşaiım" yanıtını ver-
erek elinı uzattı.
Gelinciği sadeceyağmacılar sevmiyor
Çeviri Scrvisi - Kuzey tngiltere'de yaşayan herkes
gibi bir gelincik tutkunu olan Sean Dooley. ansrzın
gelincik toplama huyundan vazgeçti. Londra'nın tek
gelincik koruma merkezini işleten Dooley, 1990
yılından beri kentin her köşesinden topladığı
gelincikleri, koruma altına alıyor.
Dooley, halk arasında, gelinciklerin koktuğu ve
ısırdığı yolunda yanlış bir inancın yaygın olduğunu ileri
sürüyor.
Oysa ki, erkek gelıncıkler ığdış edildıklerinde,
kokulan bir kedi ya da köpeğinkinden pek farklı
olmuyor. Dooley'in koruma merkezinde gelincikJer,
özel olarak güçlendirilmiş tavşan kafeslerinde
tutuluyor. Bu hayvanlar etobur olduklanndan, ta\ıık
kanadı, yürek ve ciğeriyle besleniyor. Kimi
gelinciksever ise gelinciğini kedi mamasıyla besledıği
gibi, onu tıpkı bir köpek gibi parkta dolaştırmaktan
geri kalmıyor.
a' eçenlerde 'ruh saglıgı günü'
kutlanmış da pek yankısı olmamış.
Olurmu efendim? Ruh sağlığımız her
şeyin başiTİeğil mi? Sonra bu ruh me-
selesi son zamanlarda çağ atlayıp da
en mühim işlerimiz arasına girmedi
mi? Nasıl oluyor da değerli basını-
mızia güzide televizyon kanallanmız
bunu atlıyor? Ama hiç merak etme-
yin, 'Mesela Dedik' programı bu ola-
yı atlamıyor ve merak ettiklerinizi si-
ze aktanyor.
SağhkJıruh
kodusu yapılıyor. "Tıbbıyeülik ruhu'
en güçlü aday olduğu halde meslek-
taş kjskançlığının azizliğine uğnıyor
Bu arada başka mektep ruhlannı kır-
maktan kaçınmanın da 'tuzruhu'nun
şansını arttırdığı söyleniyor. Böylece
rakiplerini eleye eleye son basamağa
'tuzruhu' ulaşıyor ve.. evet ve masa-
nın altından beş kere vuruyor.
Neden 'en sağlıklı ruh' olarak 'tuz-
ruhu'nun seçildiğine ilişkın jürı açık-
laması 'Tuzrın kokmanıası, tuzruhu-
nun da asit karakterii olmasu onun
MESELA DEDİK ERDAL ATABEK
Ey ruh geldinse vur...
Europalia'nın Türkiye Genel Direktörü Bülent Eczacıbaşı,
Türkiye'nin ilk kez bu kadar büyük bir organizasyona dahil
edildiğine dikkat çekti.
'Europalia 96-Türkiye' tanıtıldı
Avrupa'yla
bütünleşmede
tarihi fırsat•Uluslararası Europalia Vakfı Başkanı Baron Jean
Godeaux'nun imza törenindeki konuşmasında,
"Europalia, Türkiye ile yeniden bir Avrupa ülkesini
konuk edecek" sözlerine yer vermesi de Türk siyasi
çevrelerinde 'anlamlı' bulundu.
Kültür Servisi - Europalia
adı, Romalılann 'hasatla gelen
bolluğu'kutladıkian Opalia'
festıvalınden esınleniyor. Euro-
palia'nın benzersizliği de yaşa-
mın her boyutunu disiplinler
arası bir yaklaşımla kapsayarak,
seçiien ülkeye kültürel bütünlü-
ğünü olanca zenginlığıyle sergi-
leme fırsatını vermesinden kay-
naklanıyor.
lşte Europalia 1996 için se-
çiien Türkiye de böyle bir şan-
sı yakalamış durumda. Türkiye
bu şansı iyi kullanabilirse Av ru-
pa'nınenönemli kültürel etkm-
liğı olan
u
Europalia"da kendı-
ni Avrupa'ya kabul ettirmede
çok önemlı bır adım daha atmış
olacak.
Uluslararası Europalia Vakfı
tarafından her iki üç yılda bır
başta Belçıka olmak üzere Al-
manya, Hollanda. Lüksemburg
ve Fransa'nın çeşitlı kentlenn-
de düzenlenen 'Europalia'nın
tanıtımı için yapılan basın top-
lantısına. Türkiye Genel Direk-
törü Bülent Eczacıbaşı. Genel
Dırektör Yardımcısı Melih Fere-
li ve dırektörler grubundan, Can
Paker (sponsorluk direktörü).
Ömür Çağlar (turizm direktö-
rü). Nurettin Nurkan( icra direk-
törü), Atilla Aksov (tanıtım ve
halkla ıjişkiler direktörü) ve Ya-
seminÖncel katıldı. Bülent Ec-
zacıbaşı, Türkiye'nin ilk kez bu
kadar büyük bır organizasyona
dahil edildiğine dikkat çekerek,
festivalın Türkiye'nin Avru-
pa'yla bütünleşmesinde tarihi
bir fırsat olarak değerlendirit-
mesı gerektiğini vurguladı. Fes-
tivalın icra direktörü Nurettin
Nurkanda 1996'da Türkiye ko-
nuk edılmek ıstendiğinde bu ta-
rihi bilinçli olarak kabul ettıkle-
rini çünkü. Avrupa Topluluğu
ve 'gümriikbirligi'ne geçiş aşa-
masında Türkiye'yi Avrupa vit-
rinine çıkarmayı doğru bulduk-
lannı ıfade etti.
Yunanistan, Ispanya ve Porte-
kiz için düzenlenen Europalia
festivallenni bu ülkelerin Avru-
pa Topluluğu üyeliklerine ka-
bul edılmelennin ızlemesi ve
1996'nın aynı zamanda Avrupa
Topluluğu'nun genişlemeyı tar-
tışarak boyutlannı kararlaştıra-
cağı yıl olması nedeniyle de,
'Europalia 96-Türkıye Festiva-
lı', Avrupa'yla bütünleşme ça-
balannın dönüm noktasmda
stratejik bir fırsat sunuyor.
Uluslararası Europalia Vakfı
Başkanı Baron Jean Gode-
aus'nun ımza törenindeki ko-
nuşmasında."*Europalia, Türld-
ye ile yeniden bir Avrupa ülke-
sini konukedecek" sözlenne yer
vermesi de Türk siyasi çevrele-
nnde 'anlamlı' bulunuyor.
Avrupa'nın uluslararası rad-
yo ve televizyon kuruluşlan ile
basın organlannın yakından iz-
ledikleri Europalia festivali, se-
çiien her ülkeyı giderek dünya
kamuoyunun ilgi odağına yer-
leştiriyor. Avrupa Bırliği Ko-
mısyonu'nun tam destek sağla-
dığı Europalia festivali iki mil-
yonu aşkın konuğu ağırlıyor.
yanında öbür ruhlann basit kalması'
bıçiminde oluyor. Açıklamayı dovoı-
rucu bulmayanlara küçük bir kadeh
içinde 'tuzruhu' ikram edilince onlar
da hemen ikna oluyorlar. Böylece
'sağlıkh ruh' meselesı çözümlenmış
oluyor.
Üşütükter
)imdi böyle bir günde en önem-
li tronu 'sağlıkh ruh'un nasıl olduğu,
neye benzediği, var olup olmadığı
üzerinde yoğunlaşıyor. Üzun tartış-
malardan sonra en sağlıklı ruhun
'tuzruhu' olduğu üzerinde anlaşma
sağlanıyor. 'Naneruhu'gündemegeç
girdiği için şansını kaybediyor. Bu
arada biraz nanemolla olduğu dedi-
7/Ky şütükler' de günün mana v e
ehemmiyetine uygun bıçimde ele alı-
nıyor. 'Üşütük'olanlarkafayı birşe-
ye takıyor, durup dinlenmeden onu
düşünüyor, düşünüyor düşünüyor, so-
nunda kafayı üşütüyor.
Özellikle kendi durumunu düşün-
mekten yorulup işın içinden çıkama-
vanlar 'Ne olacak bu memleketin ha-
li?'diye çok düşünüyor. Memleketin
halinı düşünmesi gerekenler ise 'üşü-
tük' olmadıklan için kendi halini dü-
şünüyorlar. Kendi hallenne pek acı-
yorlar, 'aman darda kalmayavim' di-
ye orada arsa, burada çarşı, ötede vil-
la, bende tahvil alıp duruyor lar Bi-
zim 'üşütükler'. 'yahu bu memleket
nereye gidiyor?' dedıkçe bu 'naüşü-
tükler" (üşütük olmavanlar demek
oluyor) hemen Amerika'ya koşup
memleketin nereye gittiğini pek gü-
zel anlatıyorlar. 'Uşütükler'ın kafayı
'nanıus' diye bır şeye taktıklan da çok
dile düşüyor. Bunlann 'Aman işimi
doğru dürüst yapayım da namusuma
halel getirmeyeyim' dıye kafayı üşüt-
tükleri pek konuşuluyor. Bu 'naüşü-
tükler' (üşütük olmayanlar demek
oluyor) bu üşütmeye çok gülüvorlar,
' Bak bak, bunlar hala namusdiye yır-
bnıyor, çok geriierde kaidı bu üşütük-
ler' diye birbirlerinı dürtüyorlar. Uz-
manlar bu ' kafayı üşütme' meselesi-
nın çok önemlı olduğunu, ne yapıp
yapıp buna bir çare bulunması gerek-
tiği üzennde duruyorlar. Yoksa mem-
leketin toptan kaldınlamayacağı.
böylece de okus pokus işlerinm hız-
la yürütülemeyeceğini söylüyorlar.
Fttorıkfar
u önemlı günde 'fıttırıklar'ı
kutlamamak olamazdı. Çünkü 'fittı-
nk' ruhsal gezınmelerde önemli bir
yertutuyor. Sakın.uslu. edeplibırva-
tandaş olarak yaşayıp giderken öyle
bır şeyle karşılaşıyorsunuz ki 'fittın-
yorsunuz'. Aslı 'fırttırmak' oluyor
ama söylene söylene aradaki 'r' aşı-
nıyor. geride kalanla idare ediyorsu-
nuz. Şımdı, ınsan neden fıttınyor
0
Neyle karşılaşıyorda 'fttünkoluvıor'?
Neler var neler. Yanı aslında neye
baksanız fıttırabilirsiniz ama çoğuna
bakmıyorsunuz bile. Bir bakıyorsu-
nuz ki babası yanm pabuçla dolaşan
zibidi dolar milyoneri oluyor.'Yahu
maşallah ne akılh çıktı, kısa zamanda
trilyoner oldu' diyenleri de görüyor-
sunuz. birden 'fitönyorsunuz'. Sakin
sakin yürürken gözünüz vitrinlere ka-
yıveriyor. Mordatella salamlarla Rok-
for peynirleri yan yana dızilmiş du-
ruyor. 'Oh oh ne güzel' diyorsunuz,
'dışa açıldık da gözümüz gönlümüz
de açıkh' derken fiyatlara bakmış bu-
lunuyorsunuz. Gözünüz gerçektende
açılıyor.
Çünkü bunlann fiyatlan sizin bir
ayda aldığınız kadar bir şey tutuyor
O anda kafanızdan 'firt' diye bır şey
zıplıyor. Ben nerdeyım, var mıyım
yok muyum, gerçekten burda mıyım,
öldüm de cennete mi gıttım, cennet-
te bunlar var mıydı gibilerden bir şe-
rit kafanızın içinden geçiyor. lşte siz
de 'fitönk' oluyorsunuz.
lşte o günde bunlar hep gündeme
geliyor. Daha 'tırlatıklar' var, ovna-
tıklar' var, neler neler var ama artık
yeter. Bol sağlıklı ruhlar olsun diye-
lim, haftayı kapayalım.