Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16EKİM1994PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Karayalçn-
Baykalgöröşmesi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Solda bütünleşme
ortak kornisyonunun
kararlan ilk kez liderler
düzeyinde ele alındı. SHP
Genel Başkanı Murat
Karayalçın ile CHP Genel
Başkanı Deniz Baykal'ın dün
gece yaptıklan görüşmede,
SHP lideri, ortak
komisyonun "4 araüktan
önce iki partinin ayn ayn
kurultay yaparak birleşme
protokolünün onaylanrnası"
karan ile ilgili çekincelerini
ifade etti. Karayalçın'ın,
"Kurultay yapılmasın, Parti
Meclisi onayı ile genel
başkanlar birleşme
protokolünü imzalasın"
önerisine karşıhk, Baykal'ın,
ortak komisyonun karanna
uyulmasmda ısrarlı olduğu
bildirildi.
ABD Kongre
üyelePNNn
mektubu
• ANKARA (ANKA)-
ABD yönetiminin görüşlerini
yansıtan Amerika'nın Sesi
Radyosu, 59 Kongre
üyesinin Başbakan Tansu
Çiller'e gönderdığı mektubu
dünyaya duyurdu. Radyo, bu
konudakı yayınında kongre
üyelerinin Çiller'den Kürt
sorununun demokratik
yollardan çözülmesini
istediğini bildırdı.
Amerika'nın Sesi, Kongre'ye
bağlı Avrupa Güvenlik ve
Işbirliği Komisyonu'nun
Başbakan Tansu Çiller'e bir
mektup göndererek Kürt
sorununu demokratik
yollardan çözmesi çağnsinda
bulunduğunu, DEP
davasından duyulan kaygılan
dile getirdiğini belirttt
Kongre tarafından Çiller'e
gönderilen mektupta.
Başbakan'dan şiddet
çemberini koparması
isteniyor ve bunun
yapılmaması halınde
Türkiye'de demokratik
sürecin tehlıkeye
düşebileceği ıfade edıliyor.
RP'den DYP'ye
büyük suçlama
• ANKARA (ANKA) - Ara
seçımde boş bulunan 22
mılletvekilliğinden 16'sının
seçilecek olması, Doğu
ve Güneydoğu'da
DYP ile RP'yı karşı karşıya
getirdi. RP Genel Sekreteri
ve Meclis Grup Başkanvekili
Oğuzhan Asiltürk, DYP'nin
seçimlere devlet
olanaklanyla hile
kanştıracağı yolunda
partilerine ihbar yağdığını
belirterek, "Sandıklan
helikopterle kaçıracaklannı
duyuyoruz. Hıleyle belki
seçim kazanabilirler ama
alınlanndaki lekeyi
çıkaramazlar" dedi.
MHP davası hala
karar bekUyor
• ANKARA (ANKA)-
MHP Genel Başkanı
Alpaslan Türkeş. TBMM'de
grup kurma ve koalisyon
hesaplan yaparken, partisi ile
ilgili olarak 12 Eylüİ'de
açılan dava hala sürüyor.
Adalet Bakanı Mehmet
Moğultay, RP Grup
Başkanvekili Şevket
Kazan'ın, geçen yıl çıkanlan
yasa gereğince, Sıkıyönetim
Askeri Mahkemelen'nce
sonuçlandınlmasına karşın
Asken Yargıtay'da bulunan
dava dosyalanndan 20'sinin
Yargıtay'a ıntıkal ettinldığıni
' bildirdi. Moğultay'ın verdiği
bilgiye göre, bu dosyalar
arasında Ülkücü Gençlik
Derneğı. Ankara MHP,
Ankara Dev-Yol,Bursa
Olkücü Gençlik Derneği,
Fasta Dev-Yol, Adana
Devrimci Halk Partisi,
Bulancak Kurruluş. Samsun
Kurtuluş, PKK, Eylem
Birliği isimli örgütlere ait
davalarla toplu kaçakçıhk
. dosyalan bulunuyor.
DYFde iş
takipçMeri raponu'
• ANKARA (UBA) - DYP
Milletvekilı Nazmi
Çiloğlu'nun, "Partide iş
takibi yapan milletvekilleri
ve bakanlar var" iddialan
üzerine DYP grubunda
, kurulan 5 kişiîik "İş
Takipçileri Araştırma
Komisyonu"nun çalışmalan
adeta sır oldu. lddia sahibi
Çiloğlu, "Komisyon
çalışmalannı tamamladı ve
bir rapor hazırlayarak Sayın
Başbakan'a sundu" derken,
komisyon üyeleri, henûz
ı çalışmalannı
tamamlamadıklannı
bildirdiler. Konuyla ilgili
olarak bılgi veren komisyon
üyesilsmail Köse, Meclis
tarihinde ilk kez bir parti
gnıbunun kendi içerisindeki
, yolsuzluklan araştırmak
üzere bir komisyon
kurdugunu hatırlattı
'DYP ile SHP'nin yapmış olduğu ortaklıktan istenilen sonuçlan elde edemedik'
Karayalçm da umutsuz•Karayalçın, partilerin tek başlanna iktidarlannda kendi program te^rmeyasatasansınısosyaiizeettiklen-
ve seçim bildirgelerinden sorumlu olduklannı vurgulayarak "*'
d l k k a t ç e k t l v e
"
S H P
""
h
"
v
"""**"
'Ortaklıklarda partiler, kendi programlannı uygulamadıklan için
eleştirilemezler. SHP de kendi programıridan, hükümet
programına taşıyabildiklerini gerçekleştirmekten sorumludur'
dedi.
•Başbakan Tansu Çiller'in özelleştirme tasansının kendi
tercihleri olmadığına ilişkin sözlerini anımsatan Karayalçın,
'SHP'nin hükümette olması iyi mi oldu, kötü mü oldu? Biz
özelleştirme yasasını sosyalize ettik' diye konuştu.
Karayalçın: 4 anüık son giin.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- SHP
Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı
Murat Karayalçuı, partisının. 49 ve 50.
hükümetlerde istediği sonucu alamadığı-
nı açıkladı.
SHP lideri, ortaklıktan henüz istenilen
sonucun elde edilemediğinin partinin tüm
platformlannda dile getirildigıni belirttt.
Hükümette kalma koşulunun. düşünceyı
ıfade özgürlüğünün 4 aralığa kadar sağ-
lanması olduğunu vurgulayan Karayal-
çın, bundan sonra hükümetın 'ikili üçlii
paketlerle gideceğini' söyledi. Karayal-
çın, partilerin tek başına iktidarlannda
kendi program ve seçim bildirgelerinden
sorumlu olduklannı kaydederek "Ortak-
lık hükünıetlerinde partiler, kendi prog-
ramlannı uygulamadıklan için eleştirile-
mezler. SHP de, kendi programından, hü-
kümet programına taşıyabildiklerini ger-
çekleştirmekten sorumludur"dedi.
SHP lıden, kendilerinin hükümette ol-
mamaları durumunda özelleştirmenin
çok daha farklı biçimde çıkacağına, 'özel-
Evren resim sergisinde
Eski cunıhurbaşkanlanndan Kenan Evren, lstanbul'da resim ser-
gisi gezdi. Emekti olduktan sonra Marmaris'te yaşamaya başlayan
Evren, Istanbul'a >aptıgı ziyaret sırasında Basın Müzesi'ne ugra-
yarak ressam Berç Toroser'in resim ve gravür sergisini gezdi. Atatürk, Cumhurbaşkanı Süleynıan DemireL ANAP Genel
Başkanı Mesut Yılmaz, İlhan Kesici gibi ünlü polirikacılann resim ve gravürlerinden oluşan sergideki çalışmalan dikkatle
inceleyen Evren, ressam Toroser'den resim teknikkri hakkında bilgi aldı. Ressam Cemal Akvıküz'ın siyah-beyaz resim ve
gravü'rlerle Atatürk porrreleri sergisim de gezen Kenan Evren, çalışmalan beğendiğini belirterek sanatçüan kutladı.
(Fotoğraf: HATtGE TUNCER)
Ortaklar 'düşiınce'de anlaşü
ŞEBNEM GÜNGÖR
ANKARA - Hükümette, dü-
şünce özgürlüğü yasa taslağı ko-
nusunda yaşanan gerilim, Dışiş-
leri Bakanı Mümtaz Soysal Pa-
ris'teyken taslağın değiştirilme-
si nedeniyle yeni bir boyut
kazandı. Soysal, taslaktan. dü-
şünceyi açıklama özgürlüğunün
sınınnı belirleyen "terörörgütie-
rinidesteklemek" ifadesini çı ka-
ran SHP'lı Adalet Bakanı Meh-
met Moğultay ile DYP'li Devlet
Bakanı Bekir Sami Dace'ye sert
çıktı. Yasa taslağına. bu halıyle
"onay"vermeyeceğinı belirten
Soysal'ın isteği doğrultusunda
taslakta değışiklikler yapılması
üzenne yeniden uzlaşmaya
vanldı.
Oçlü zirvede, değişitirilen 8.
maddenin. 2. fıkrası için. SHP ve
DYP gruplannın yeni öneriler
getirmeleri ve bu önerilerin pa-
zartesi günü yapılacak toplantı-
da ele alınması kararlaştınldı.
Dışişleri Bakanı Mümtaz Soy-
sal, Paris gezisi dönüşü, TerÖrle
Mücadele Yasası'nda de|işiklik
•Dışişleri Bakanı Mümtaz Soysal, kendisi Paris'teyken
düşünce özgürlüğü taslağında değişiklik yapılmasına
sinirlendi. SoysaJ'ın irirazı üzerine taslaktan çıkartılan "terör
örgütü" ifadesinin yerine, "terör" tanımı konuldu.
yapılmasını öngören yasa tasla-
ğından, düşünceyi açıklama öz-
gürlüğunün sınınnı belirleyen
"terör örgütieri" ifadesinin çı-
kanldığını öğrenince, ilk olarak
Adalet Bakanı "Moğultay'la gö-
rüştü. Yapılan değişikliğin, "dü-
şünceözgürlüğü açısından bir ge-
ri adun savılamayacağmı" savu-
nan Moğultay, SovsaFı ıknaede-
meyince, "Görüşmemiz gereki-
yor" diyerek. Devlet Bakanı Da-
çe'yi aradı ve Adalet Bakanlı-
ğı'nda bir araya gelinmesini is-
tedi.
Moğultay, Daçe ve Soystl'ın
yanı sıra, bakanlık üst düzey bü-
rokratlan ile DYP Düşünce Öz-
gürlüğü Komisyonu sözcüsü
Adana Milletvekili Yalçın Öğüt-
can'ın da hazır bulunduğu gö-
nlşme, gergin bir havada gerçek-
leştirildi. Daçe ve Moğultay'a.
"Ben yokken taslakta neden de-
ğişiklik yaptınız?" dıye soran
Soysal'ın, toplantıda şu görüşle-
ri dile getirdiği öğrenildi:
"Değiştirdiğimz maddedeki,
bu ifadeler muğlak. Düşünceye
ifade özgürlüğunün sının nedir
anlaşılmıyor. Taslak bu haliyle
SHP grubundan geçmez. Ozel-
leştirmeve imza atacaktım, art
arda sorunlar çıktı. Şimdi de dü-
şünce konusu. Vlne benim üstü-
me kalacak. Yine, uzlaşmazlık
suçlamalanna hedef olacağım.
Gruba, kamuoyuna ne diyece-
ğim?"
Moğultay ve Daçe'nin tüm ça-
balanna karşı Soysal'ı ikna ede-
medikleri toplantıda, parti grup-
lannın. taslağın propaganda fa-
aliyetlerini düzenleyen 8. mad-
desinin 2. fikrası için yeni önen
metinleri hazırlamalan ve bu
metinlerin pazartesi günü yapıla-
cak ikinci toplantıda ele alınma-
sı kararlaştınldı.
Adalet Bakanı Moğultay, gö-
rüşme öncesinde, Cumhuri-
yet'in sorulannı yanıtlarken, ya-
pılan düzenlemeyi savundu ve "
Biz uluslararası normlan koy-
duk. Yani biz, 'Açık ve yakın teh-
like' dedik. Terör örgütleri ifa-
desini yanlışlıkla yaznuşlar" de-
di. Mümtaz Soysal, SHP lideri
Murat Karayalçın'la iki saate ya-
kın bir süre görüştü. Soysal, gö-
rüşmeden sonra, taslaktan çıkar-
tılan "terör örgütü" ifadesinin
yenne, "terör" tanımının konul-
duğu mesajını verdi. Soysal,
"Sonradan uzlaşma dahiline gir-
di. Kötü bir değişiklik vok. ilk uz-
laştığımız halden daha iyi bir ha-
le dönüştürüldü. Propaganda, te-
rör örgütü degil, daha genel ola-
rak teröre bağlandı" dedi.
olması iyi mi oldu, kötü mü oldu" diye
sordu.
Murat Karayalçın, SHP Gençlik Ko-
misyonları Küçük Kurultayı'nın açılışın-
da yaptığı iki saatlik uzun konuşmada,
aynntılı değerlendirmeler yaptı.
Karayalçın, hükümette SHP'nin kendi
program ve ilkelerine sahip çıkamadığı
eleştirilerine. şu karşılığı verdı:
"Tek başına iktidar olan parti, kendi
program ve seçim büdirgesinden sorum-
ludur. Ortaklıklar, uzlaşma hükümetleri-
dir. Orada kritik belgelcr, hükümet pro-
tokolü ve programıdır. Bu belgelere, ko-
alisyon protokolüne kendi programınız-
dan yerleştirebildikleriniz, sizin konumu-
nuzu ve gerçekJeştirebileceklerinizi göste-
rir. Partiler kendi programlannı uygula-
madıklan için eleştirilemezler. SHP de,
hükümet programına taşıvabildiklerini
gerçekleştirmekten sorumludur."
Türkiye'nın bugünkü tablosunda, bu
hükümete ihtiyaç duyulduğu değerlendır-
meleri yapıldığını kaydeden Karayalçın,
"Bu hükümetin devamı; ayakta
durması, varlıgu idari, iktisadi ve
siyasi alanlardaki üretûni ile ola-
naklıdır. '226'yı buldum, ayakta-
yım' demek yeterli degiklir. Yal-
nız buna sıgınamazsmız. Üretim
yapılamazsa toplum değiştiril-
mez ve yeni idari yapı oturrula-
mazsa siz istediginiz kadar
226'va sahip olun, ayakta dura-
mazsınız" dedi.
Yine tarüı değiştirdi
Karayalçın, SHP'nin koalis-
yon ortaklıklan ile ilgili olarak
da "SHP, 49 ve 50. hükümetlerde
istediği sonuçlan almış. Türki-
ye'ye kazandırabilmiş değildir.
Örtaklıkta istenilen sonuçlan he-
nüz elde edemediğimiz, partinin
tüm platformlannda dile getirili-
yor. 49. ve 50. hükümetlerin en
önemli kazanımuun,CMLK ol-
duğu söyleniyor. Ama, onun da is-
tediğimiz gibi çıkmadığı bilini-
yor"değerlendirmesini yaptı.
SHP Genel Başkanı Murat
Karayalçın, demokratikleşmenin
bir yasa değil. anlayış sonınu ol-
duğunu vurgulayarak sözlerini
şöyle sürdürdü:
"Sivaseti, Türkiye'nın demok-
ratikleşmemesi üzerine yapma-
mak gerekir. Muhalefet, hükü-
meti yıkmak için anayasa deği-
şikliklerini engelledi. Bu konuda
bUi eleştirenler, ellerini v icdanla-
nna koyarak TBMM'deki sayısal
dengeleri göz önüne almalı.
Şimdi biz düşünceyi ifade öz-
gürlüğunün sağtanmasını isriyo-
ruz ve bunu da hükümetin koşu-
lu olarak görüvoruz.
İyi ve kabul edilcbilir bir mu-
tabakat sağlandı. Gruplarda tar-
tışılacak, 4 arahktan önce çıkan-
lacak ve Türkiv e bir av ıptan kur-
tanlacak. Eğer bunu vapacaksak
hükümet içinde varlığımız süre-
cek.
SHP hükümette olmasaydı
özeileştirme tasansı boyleçıkma-
yacaktı. Başbakan da bu tasan-
nın kendi tercihleri olmadığını
söyledi. SHP'nin hükümette ol-
ması iyi mi oldu, kötü mü oldu.
Biz özelleştirme yasasını sosyali-
ze ettik."
Minipaket
Mini paket için kendilerini
bağlayacak birtarih verdiklerine
dikkat çeken Karayalçın, "Birta-
rih vermeyi, kendi konumumu-
zun özü olarak gördük. Hükü-
metin de bu anlayış içinde devam
ermesini istiyoruz. Hükümete de-
vam, elde edeceğimiz gelişmelere
bağlı. Anlaşüıyor ki, bundan son-
ra ikili üçlii paketlerle belli
kazanımlaria gitmek gerekiyor"
dedi.
POLtTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Ay Işığı Vurdu Geceye...
Yağmur dindi, bulutlar çözüldü.
Ay ışığı vurdu odanın içine...
Sırılsıklam bir gecenin içinde tarifsiz yalnızlıkları yaşı-
yordu kent.
Çok katlı apartmanların düşselliğinde bunalan kadınlar,
erkekler ve çocuklar, anlaşılması güç fotoğraflarda çoga-
lıyordu.
Bir müzik programı vardı televizyonda. Uzun saçlı bir er-
kek şarkıcıya sorular yöneltiliyordu:
"Dışişleri Bakanımızın adını söyler mısiniz..."
"Ay canım, nereden çıktı bu" deyip kahkahayı patlatı-
yordu:
"Vallahi şimdi uçaktan indim. Bilirsin ben çok korkanm
uçaktan. Dilimin ucunda, ama bir türlü hatırlayamıyorum.
Ama ben politikadan, politikacılardan nefret ederim..."
Bir başka soru geliyordu ardından:
"Demokrasi, insan haklan, düşünce özgürlüğü..."
Saçlannı arkaya atıp yanıt veriyordu:
"Ay nereden buluyorsun böyle sorulan. llle beni sıkıştı-
racaksın. Şuraya eğlenmeye geldik. Vallahi sen inşanı öl-
dürürsün..."
Pencereden dışarıya bakıyordum...
Zamanın içinden fışkıran birçağlayan, kimi umutları ço-
ğaltıyordu ansızın. Degişen evrenin belki izdüşümünü ya-
kaladığını sananlar, o koskoca kentin uğultusunda>yitip gi-
diyordu farkına varmadan.
Insanlar birden dışanya attılar kendilerini...
Hep doludizgin yaşamış bir kadın, 30'undan sonra yitir-
diği yıllann acısını kendinde degil, ona yakın olanlarda arı-
yordu. Kimi zaman annesini, kimi zaman babasını suçlu-
yordu. Bebek'te bir barda alaca bir şafağın yalnızlığında
uzanıp kalıyordu. Açamadığı kilitli kapılarda hiç alışama-
dığı ihaneti yaşamanın yalnızlığını görüyordu.
Mırtluluğu aramaktan yorulmuş bir adam, zilzurna sar-
hoşluğun ortaâında her zamanki gibi şaşkındı. Kıramadı-
ğı umutsuzlukların o suskun haykınşlannda durgundu. Bit-
meyen öykülerin, yaşanmamış şiirlerin kıskacında yılgın-
dı. Erişemediği mevsimlerin içinde yetişmiş çiçekler gibi
küskündü.
Hep belirli bir saati ayarlamıştı yaşamı boyunca. Hep,
genç kızların çeyiz sandıklarında saklı kokuları özlemişti.
Bir başka kanala geçti... Sayın yetkili konuşuyordu:
"Birisi kadın üç terörist 'teslim ol' çağrısına uymayıp
polisle girdikleri silahlı çatışma sırasında evlerinde ölü ola-
rak ele geçirilmiştir..."
Insanlar çığlık çığlığa sokaklara dökülmüşlerdi. Polisle-
ri omuzlarına alıyorlardı.
Adam düşündü. Sonra kendi kendine sordu:
"Ölüme alkış tutulur mu?"
Yağmur dindi, bulutlar çözüldü.
Ay ışığı vurdu odanın içine...
O bir işçi, o bir memur, o bir öğretmendi. Biten zaman-
lara yol veren bir ustaydı. Tekirdağ'da bir fidan, Tunceli'de
özgüriüğe açılan bir pencereydi. Karanlıktan aydınlığa uza-
nan sevgi ırmağıydı.
Gece sabahı yudumladı...
Foça'nın 'Siren Kayalıklan'nda yükselen bir ıslık olurdu
yaz düşlerinde. Sınır tanımaz sevişmelerde tüm aynalara
inat ıslak dudaklanyla okşayabilirdi sizi. Meriç Nehri'nde
coşar, Fırat kıyılarında durulur, Kızılırmak'ta hoyrat çığlık-
larda buluşurdu. Toroslar'da birtutam umut olur, Kazdağı
eteklerinden Kaçkarlar'a uzanırdı. Karaburun'da karanfıl
mevsimini çağrıştırır Karadeniz kıyılan, Erzincan'ın yayla- .
iarından Çukurova'ya ındirir yorgunluğunuzu. Hiç bekle-
mediğiniz anda Sılifke Taşucu'nda 25 yıl önce trolde aya-
ğını yitiren deniz emekçisiyle tanıştırır sızi.
Gökyüzü şafağa doğru yürümeye başladı...
1974 yılında Malabadi Köprüsü'nde resmini çektiğim kı-
nalı saçlı o çocuk şimdi neredeydi? 1976'da Lice'de dep-
rem evinin önünde kucaklaştığım o yoksul ihtiyar acaba
yaşıyor muydu? Batman'da yağmurlu bir gecede biraz
çakırkeyf dolaşırken nice dostlukları büyüttüğümüz öğret-
men ve işçi dostlar şimdilerde de o denli sıcak ve içten rniy-
diler? 1960'larda Tuzluca'nın Aras'a bakan köylerinde ta-
nıştığım dostlar yitip gitmişler miydi?
Gökyüzü sabahı yakaladı...
Yüregimde biraz sevda biraz da hüzün...
Resimler geçiyor bulut bulut...
Geçmişle geleceğe uzanan bir yolda yürüyoruz..
Masallar anlatıyor çocuklar büyüklere. Çocuklar değil,
büyükler büyüyor masallarla. Gazete sayfalarında, der-
gilerde, televizyonlarda onca yaşanan acı insan yüreğine
kor gibi düşmüyor.
Yağmur dindi, bulutlar çözüldü, ay ışığı vurdu geceye.
Şimdi şafağı bekle...
Sevda yaşama, yaşam sevdaya yenik düştü.
Cudi Dağı eteklerindeki siperlerde, Denizli'nin Tavas il-
çesinden 21 yaşındakı Onbaşı Ali çil çil yıldızlan saya saya
bitiremedi.
Gözleri buğulandı. Hava soğuktu, toprağa çiy düşmüş-
tü...
Güneyden işaret fişeği atılmıştı. Irkildi, yerinden fııiadı.
Denizin derinliklerine dalıyor gıbiydi. Saat kaçtı, sabah ola-
cak mıydı? Zaman yol ayrımına doğru kayıyordu...
Terör Yasası'ndaki değişikliğe hukukçulardan eleştiri:
Elegüne ayıp olmasın mantığı
İstanbul Haber Servisi- Terörle Mücadele
Yasası'nda yapılmak istenen değişiklikleri
eleştiren hukukçular, bu değişiklikleri 'aldatıcı
ve göstermelik' bir girişim olarak
değerlendirdiler. Prof. Dr. Çetin Özek,
değişikliklerin temelinde 'Ele güne karşı ayıp
olmasın mantığı'nın yattığını belirtirken Doç.
Dr. Yücel Sayman da hükümetin 'Terörü
önleme' adına hukuk normlannı ihlal ettiğini
öne sürdü. insan Haklan Derneği (İHD)
İstanbul Şubesi tarafından düzenlenen "Terörle
Mücadele Yasası'nda yapılması düşünülen
değışiklikler" konulu toplantı. dün İstanbul
Tabip Odası'nda yoğun güvenlik önlemleri
altında gerçekleştirildi. IHD İstanbul Sube
Başkanı Avukat Ercan Kanar, basın toplantısı
düzenlemenin izne bağlı olmadığını belirterek
başladığı konuşmasında, yoğun güvenlik
önlemleri alınmasını eleştırdı. Daha sonra
Terörle Mücadele Yasası'nda yapılmak istenen
değişikliklere geçen Kanar, İHD olarak söz
konusu tasannın aldatmacadan ibaret olduğunu
düşündüklerini söyledi. Değişikliklerle ilgili
tasanyı. 'Halkın ihtiyaçlanna cevap verme>en
aMabcı bir girişim' olarak değerlendiren Kanar,
"Hükümet, söz konusu tasanyla, halk,
demokratik kuruluşlar ve uluslararası kamuoyu
üe alay etmektedir" dedi. Kanar, düşüncenin
içeriği ne olursa olsun suç olmaktan
çıkanlmasını istedi.
istanbul Üniversitesi HukukFakültesi öğretim
üyelennden Prof. Dr. Çetin Özekde 'Terörle
Mücadele Yasası'nda ne kadar değişiklik
yapılırsa yapılsın demokratikleşmenin
olmayacağinı söyledi. Yapılması düşünülen
değişikliklerin temelinde 'Ele güne karşı ayıp
olmasın manbğVnın yattığını öne süren Özek,
" Valan sö> lüyorlar. Bu paket değil. Bu
değişikliklerle demokrat olunmaz. Terörle
Mücadele Vasası ne şekilde değişirse değjşsin
adam olmaz. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir
terör yasası yoktur" dedi. Terörle Mücadele
Yasası'nın düşünceyi açıklama özgürlüğüne
sınırlama getiren 8. maddesınin yürürlükten
kaldmlan TCK'nin 142. maddesinden daha
beter olduğunu belirten Özek, düşünce
özgürlüğünü sınırlayıcı kurallann, halkın
bilgilenmesini engellediğini belirtti. Düşünce
özgürlüğunün sınırlanmasında esas zarar gören
kesimın halk olduğunu vurgulayan Özek,
düşüncenin terör kapsamına alınmasını eleştirdi
Terörü siyasi şiddet olarak tanımlayan Özek,
yapılması düşünülen değişikliklerin kabul
edilmesi halinde, düşünceyi açıklama
özgürlüğunün şimdikinden daha fazla
sınırlanacağını savundu.
BAŞKENT
KULİSİ
FATİH ÇEKİRGE (Sabah Gazetesi Ankara Temsilcisi)
FEHMİ KORU (Zaman Gazetesi Başyazarı)
İLNUR ÇEVİK (Turkısh Daily News Gazetesi Gn. Yay. Koord.)
YAVUZ GÖKMEN (Hürriyet Gazetesi Yazarı)
Her hafta
gunu
13.00'de HALKIN TELEVİZYONU
Canlı Yayındc
Ülke
Gündemini
Tartısıyorlar.,