Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16EKİM1994PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
AYKİM'degpev
kararı
• İZMİR (AA) - Türk Metal
Sendikası Lzrnir Şubesi'nin
örgütlü bulunduğu Aydın
Kimya Sanayü AŞ'de
(AYKİM) grev karan alındı.
Türk Metal Sendikası Izmir
Şube Başkanı Turan Yılmaz,
1234 işçinin çahştığı işyerinde
grev karan alınmasına
toplusözleşme
görüşmelerinin çıkmaza
girmesini gerekçe gösterdi.
Grev, işyerinde yann ilan
edilecek.
Bize Nasıl
Kıydınız?'
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Atatürkçü
Düşünce Derneği'nden
yapılan açıklamada, "Bize
Nasıl Kıydınız?" adlı fılmde
Türkiye Cumhuriyeti'ni
yıkmayı hedefleyerek
teokratik şeriatçı düzeni
getirmek isteyen düşûncenin
propaganda malzemesi
olarak yapıldığı bildirildi.
Açıklamada, fılmi gösterime
değer gören "31. Antalya
Film Festivali Seçici
Kurulu"nun suç işlediği öne
sürüldü. Emine
Şenlikoğlu'nun kitabından
uyarlanan ve yönetmenliğini
Metin Çamurcu'nun yapüğı
fılmle ilgili olarak yapılan
yazıh açıklamada. "Ön
elemeyi yapan seçici kurul
üyeleri, festival komitesi ve
konu ile ilgili tüm kişiler,
T.C. Anayasası'nı ve ilgili
yasalan ihlal ederek suç
işlemiş olacakur" denildi.
Gözaltında kayıp
kuşkusu
• tsûribul Haber Şervisi -
Yaklaşık on gündür
kendisinden haber
alınamayan Lütfiye Kaçar'ın
ailesi, kızlannın İstanbul
Emniyet Müdürlüğü"nde
gözaltında bulunduğunu öne
sürdü. Sosyalist İşçi Partisi
İstanbul İl Merkezi'ndedün
bir basın toplanüsı
düzenleyen Lütfıye Kaçar'ın
babası Naci Kaçar,
kendilerinin emniyete
yaptıklan başvurulardan bir
sonuç alamadıklannı
belirterek, yetkililere
"Evladımın akibetini
öğrenmek istiyorum.
Yasalar çalışmıyor mu?"
sorusunu yöneltti.
Agaç katliamı
• GAZİANTEP
(Cumhuriyet>- Gaziantep
Şehitler Caddesi'nde 50 yılhk
35 ağaç katledildi. Ağaçlann,
caddede kanalizasyon ve
yağmur suyu şebekesi
döşeme işinde çalışan
dozerin, rahat manevra
yapabilmesi için kesildiği
bildirildi. Böyle bir
gerekçeyle ağaçlann
kesilmesini kınayan Türkiye
Tabiatıru Koruma Derneği
Gaziantep Şube Başkanı
tlhan Aslanyürek, Anakent
Belediyesi'ni mahkemeye
vereceklerinisöyledi. .
Dûnya Gıda Günü
•ANKARA (ANKA)-
-Türkiye Ziraat Odalan
: Birliğıı Başkanı Erol Baraz,
. gıda açısından kendine yeten
; bir ülke olan Türkiye'nin, bu
:
örelliğini giderek yitirmeye
başladığını söyledi.
• Bugünün, "Dünya Gıda
* Günü" olması nedeniyle bir
açıklama yapan Baraz, gıda
; üretiminin arttınlmaması ve
' ağırlaşan ekonomik koşullar
«nedeniyle büyük bir kitlenin
"•yetersiz beslendiğini bildirdi.
'4. Dûnya Kadın
Konfenansı'
:BHaberMerkezi- 4
; Dünya Kadın Konferansı
; Avrupa Üst Düzey Bölgesel
j Hazu-Uk Toplanüsı", 17 ekim
• pazartesi günü
: Avusturya'nın başkenti
* Viyana'da başlıyor. 54
; ülkenin kaülacağı toplantıda
; Türkiye'yi kadından
• sorumlu Devlet Bakanı önay
I Alpago başkanlığındaki bir
» heyet temsıl edecek.
200 muhtarın
binasıyok
••İSTANBUL(AA)-
»Yapımı tamamlanan
tAtaköy"dekiProf.Dr.
'Bahriye Üçok Mahallesi
; muhtarhk binası dün
Jdüzenlenen bir törenle açıldı.
j Bakırköy Belediyesi'nce
; yapünlan muhtarhk
binasırun açıüş töreninde
konuşan İstanbul Valisi
Hayri Kozakçıoğlu, kentteki
muhtarlık binalanrun
700'ünün büro şeklınde
hizmet verdiğini, 200 kadar
mahalle muhtannın ise
binası bulunmadığı için
kahvehane köşelerinde
hizmet vermek zorunda
kaldığını söyledi.
Başbakan Çiller, Özal ailesi ve Erbakan'ın kuşkulu mal varlıklan konuşuluyor
Siyasetîngündemi servetAıNKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Başbakan Tansu Çillerin,
üzerinde yoğunlaşan spekülas-
yonlan gideremediği kuşkulu ser-
vetinin ardından, RP Genel Baş-
kanı Necmettin Erbakan'ın mii-
yarlarca liralık döviz ve gayri-
menkul varlıklan ile Emlak Ban-
kası'nda ortaya çıkan rüşvet
skandalına adı kanşan özal aile-
sinin serveti, siyasetin gündemine
oturdu.
CHP Genel Sekreteri Adnan
Keskin. Başbakan Çiller'i, mal-
varbğı. vergi kaçakçılığı. yat-arsa
alımı ve yurttaşlara verdiğı vaat-
ler konusunda "yalancılıkla" suç-
ladı. Keskin, TBMM'de açıkla-
nan servet beyanlanna göre RP
Genel Başkanı Erbakan'ın yılda
3-4 milyar lira kazanması gerekti-
• CHP Genel Sekreteri Adnan Keskin, Başbakan Çiller'i yalancılıkla suçlarken
DSP Genel Başkanı Ecevit, "Erbakan'ın serveti normal değil" dedi.
TBMM Servet Komisyonu, Özal ailesinden bilgi isteyecek.
ğini ve bunun normal olmadığını
kaydederken. DSP Genel Baş-
kanı Büient Ecevit de "Sayın Er-
bakan'ın bu konuda açıklama
yapması gerekir" dedi. 8. Cum-
hurbaşkanı Turgut Özai'ın ço-
cuklannın, takibe alınan banka
borçlan nedeniyle babalannın
mirasını reddettikleri savının
ardından, hderler ve yakınlannın
servetini araştırmak için
TBMM'de kurulan komisyonun
bilgisine başvuracağı isimler
arasında Özal ailesinin de bulun-
duğu bildirildi.
Adnan Keskin, dün düzenle-
diği basın toplantısıda, hükü-
metin vaatlerine ilişkin gelişme-
leri ve koalisyonun geçirdiği evre-
leri sıralayarak ağır eleştiriler yö-
neltti. Hükümetin, özelleştirme
ve demokratikleşme tartışmalan
içinde önemli konulan unuttur-
duğunu kaydeden Keskin,
TBMM"de siyasi liderlerin mal-
varlıklanna ilişkin zarflann açı-
lrnasıyla. siyasetçilere olan güve-
nin bir kez daha sarsıldığını vur-
guladı. Keskin. RP Genel Baş-
kanı Necmettin Erbakan'ı ısım
vermeden eleştirerek "Yılda 3-4
milyar lira biriktirdiği ortaya çı-
kan liderimiz. eğer adil düzeni de
böjle kerametli işletecekse Türk
insanuun işi *ar" dedi.
Keskin, Başbakan Çiller ve Er-
bakan'a, servetlerinin üzerindeki
kuşkulan aydınlatmalan çağnsı-
nda bulunurken "Bu liderler,
kendi servetine ilişkin çirkin ktdia-
lara açıklama >apıp, servetlerini
nastl kazandıklarını açıklamak
yerine, bu haberleri görmezden ge-
lerek, beUeklerden silinmesi için
uğraşıyoriar" değerlendirmesini
yaptı.
Keskin. "Arsa sodalısı. geç-
mişte adı birçok yolsuzluğa kan-
Mali Şube Müdürü Güngör, tarihi eserlerinsayun vetespit işlemlerinin sürdüğünü açıkladı. (Fotoğrat ^ ILMAZ KARABACAK)
Beznten'ecrit59 tablo dahabıdundutstanbul Haber Servisi - Devlete ve çeşitli
kışilere 7 tnljona yakın borcu bulunan işa-
damı Halil Bezmen'in, malvarlığını hacizden
kurtarmak için giriştiği ve Selim Edes ile Asil
Nadir'in eski eşi Ayşegül Tedmer'in de
adının kanştığVtarihi eser kaçakçılığı" olayı
büyüyerek sürüyor. Bulgaristan bandırah
bir gemi ile ABD'ye kaçınlmak istenen çok
sayıda tarihi eser ve tablonun yakalanışının
ardından Bezmen'in sahibi olduğu Santral
Mensucat AŞ'ye düzenlenen operasyonda
59 adet tablo daha bulundu.
İşadamı Halil Bezmen'in "tarihi eser ka-
çakçılığı" olayı, Emlak Bankası eski Genel
Müdürü Engin Civan'ın vurulması ile tekrar
gündeme gelen "Emlak Bankası yolsuzlu-
ğu"nda olduğu gibi. iş ve sosyete dünyasırun
ünlülerini de halkalanna ekleyerek büyüyor.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Şube
Müdürü Salih Güngör'ün 'çokuluslu toplu
kaçakçdık
1
olarak değcrlendırdiğı Bezmen
olayına dün bir yenisi daha eklendi.
İşadamı Halil Bezmen'in sahibi olduğu
Santral Mensucat AŞ'ye bağlı Kazhçeşme
Demirhane Caddesi üzerindeki Akça Sa-
rayu Tekstil Sanayi ve Ticaret Lhn. Şti.'nc
dün operasyon düzenlendı. Mali Şube ekip-
krince düzenlenen operasyonda. fabnka
içerisinde bulunan Halil Bezmen'e ait 59
adet tabloya el konuldu. Operasyonda. şir-
ket Genel Müdürü'nün de aralannda bulun-
duğu iki kişi gözaluna alındı. Devlete ve çe-
şıtli iş çevrelerine 7 trilyona yakın borcu bu-
lunan işadamı Halil Bezmen'in. hacizden
kurtarmak için sahibi olduğu fabrikada sak-
ladığı belirtilen 59 tablo 01 F 3846 plakalı
kamyona yüklenerek Meadiyeköy'deki
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Şube
Müdürlüğü binasma getirildi. Aralannda
Menmet Güteryüz. Bedri Baykam, Hale Ar-
pacıoğlu ve Adnan Çoker'in de bulunduğu
10'a yakın ressamın ürünü çeşitli ebat ve tür-
dekı 59 tablo tek tek zabıt tutularak araştı-
rmaya alındı.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Şube
Müdürü Salih Güngör, dün ve önceki gün
ele geçen tablo ve tarihi eserlerin sayım ve
değer tespit işlemlerinin sürdüğünü söyledi.
Bu gelişmeler sürerken Halil Bezmen'in
yurtdışına kaçırmak istediği tarihi eser ve
tablolann bir kısmının Selim Edes'in eşi
Semra Edes'e ait olduğu iddialan üzerine
Edesler'ın avukatı Muhittin Yüzüak dün
Mali Şube Müdürlüğü'ne gelerek ifade ver-
dı. Avukat Yüzüak, Mali Şube Müdürlüğü'-
nden çıkışı sırasında kendisine yöneltilen so-
rulan yanıtlamaktan kaçınarak, müvekkili
Selim Edes'in, Halil Bezmen olayıyla ilgisi-
nin bulunmadığını öne sürmekle yetindi. .
Terk-i diyar
Halil Bezmen'in ıcradan önce villasını
sattığı ve buradan sağladığı para ile New
York'la yaklaşık değeri iki milyon dolann
(yaklaşık 70 milyar lira) üzerinde bir daire
satın aldığı \ e eşinin ise halen orada > aşadığı
öne sürüldü. Bezmen'in bir yakını "Öla>, bu
eserlerin New Y ork'ta salçı için değil, aiİenin
terk-i diyar amacıyla Istanbul'dan New
York'a göçünün bir sonucudur. Bezmen'in
tablo koleksi\onu. Türki>e'de bir başka ko-
leksiyoncuda bulunma\an bovutta bir tutku
olarak biliniyor. Bu nedenle Bezmen'in bun-
lan pazarlama&ı söz konusu olamaz'
1
dedi.
Uzmanların göriişü
Yurtdışına kaçınlmak istenirken ele geçi-
rilen sanat eserlerini uzmanlar şu üç grupta
topluyor:
1- Çağdaş tablolar: Bunlann yundışına
çıkışı serbest olmakla bırlıkte gümrüğe bildi-
rilmedığı takdirde Gümrük Yasası'nın ihlali
suçu ışleniyor.
2- Neo-klasik eserler: Bunlar 18. ve 20.
yüzyılda vapılmış mermer. bronz heykeller
ile avizeler olup birinci grupta yer alanlar
gibi yasal işlemi gerektiriyor.
3- İslam eserleri: Osmanlı sanatı ile çeşitli
tslam ülkelerinde vapılmış sedef kakma.
Kur'an-ı Kerim'ler. Tarihsel ve Kültürel
Mirasın Korunması Yasası'nın kapsamma
giriyor. Bunlann yurtdışına çıkışı kesinlikle
söz konusu değil. Bu eserler hakkında eski
eser kaçakçılığı işlemi uygulanıyor.
şan Başbakan, milletk alay edi-
vor. Arsa alımı, malvarlığı, vergi
kaçakçılığı, >at alımı konulannda
olduğu gibi Sayın Başbakan her
konuda yalan söylemektedir"
dedi.
DSP. Genel Başkanı Büient
Ecevit de dûn düzenlediği basın
toplantısında. gazetecilenn Er-
bakan'ın servetine ilişkin sörulan
üzerine. RP liderinin gerçekleri
gizlediğini ima ederek şunlan
söyledi: "Bu sorulan Sayın Erba-
kan'a sormak gerekir. Yakı-
nları\la ilgili böyle sorular sorul-
duğu zaman Sayın Erbakan, Ina-
klamayın, mıncıklamayın' yanıtı
veriyor. 1991 genel seçimlerinden
sonra kendisini ziyaret ettiğimöe,
•Çok güzel bir siteniz var, birkaç
görkemli binanız var' diyerek
hayırlı olsun dedim. Sayın Erba-
kan, bunlann hiçbirisinin kendile-
rine ait olmadığını, eş dostun kul-
lanmalarına i/in \erdiğini söyledi.
Meğerse o binaların en bü\üğü de
kendi üzerine>miş. Erbakan'ın
serveti normal değil, açıklamada
bulunması gerekir."
Erbakan dolar zengini
RP dışındaki partileri "Batı
taklitçiliği" ile suçlayan Erba-
kan'ın. TBMM Araştırma Ko-
misv onu'nda açılan servet bildiri-
mi zarfında milyarlarca lira tu-
tannda döviz varlığp bulun-
masınm ortaya çıkması dıkkat
çekti. Erbakan.varlıklannı şöyle
sıraladı:
- 420 bin dolar, 532 bin İsviçre
Frangı. 610 bin Alman Markı.
- Kendisine ve eşine ait 2 Mer-
cedes marka otomobil. Kızına ait
bir Opel marka otomobil.
- Çanakkale'de, değerieri 10,
20, 40 ve 100 milyon lira olarak
gösterilen zeytinlikler >e 1 adet
mjkj
- Istanbul'da 2 daire.
- Ankara'da 2 daire. Ankara-
Kazan'da bir arsa.
- tzmıt'te, biri 130, diğeri 240
metrekarelik 2 arsa.
- Ankara'da, biri 600, diğeri 700
metrekarelik 2 arsa.
- Altınoluk'ta, bin 1180, ikin-
cisi 4 bin 480, üçüncüsü 8 bin 440
metrekarelik 3 zeytinlik ve biri
215. diğeri 250 metrekarelik 2
vazlık e\.
- Balgat'ta RP'nin genel mer-
kez binası ve I ev ile 828 metre-
karelik I arsa.
- Sınop"ta 574 metrekarelik
arsa ve aynı ilde 1 köyün hıssesi.
12 Eylül döneminden sonra
kurulan ve Meclis'te temsıl edilen
siyasi partilenn liderlen ile yakı-
nlannın servetlerini araştırmak
üzere TBMM'de oluşturulan ko-
misyon, 8. Cumhurbaşkanı Tur-
gut Özal'ın eşi ve çocuklannın
bilgilerine başvuracak. Emlak
Bankası'nda ortaya çıkan rüşvet
skandalı üzerine, "Türkive Cum-
huriyeri'nde savcüığa ifade ver-
mek zorunda kalan ilk cumhur-
başkanı eşi" olan Semra Özal ile
Ahmet, Efe, Zeynep Özal, servet-
lerine ilişkin bilgi verecekler. Ko-
misyon a>Tica, tapu müdürlükle-
ri ile bankalara bir yazı göndere-
rek Özal ailesinin varlıklannı
araştıracak.
SHP'li bakan, kararları savundu
Çahşma Bakanı Matkap
5 Nisan'ıaşıyabenzetti
tstanbul Haber Servisi - Ça-
lışma ve Sosyal Güvenlik Baka-
nı Nihad Matkap, 5 Nisan Ka-
rarlan'nın çahşma yaşamında
kısmen olumsuzluklara yol
açtığıru belirtti. Matkap, "Ka-
rarlan, çeşitli hastalıklara karşı
yapılan aşıya benzetebilirsiniz.
Aşı yapdınca önce ateşlenir, ra-
hatstzlanırsuuz, ancak sonra
bağışıklık kazanır sağuklı bir
yapıya kavuşursunuz" dedi.
İstanbul Yüksek Ticaret ve
Marrnara Üniversitesi İktisadi
İdari İlimler Fakültesi Mezun-
lan Derneği İstanbul Şubesi'-
nin düzenlediği "5 Nisan Karar-
lan'nın Çalışma Hayatına Etki-
leri" konulu pânele katılan
Çahşma Bakanı Matkap, Koa-
lisyon hükümetinin 5 Nisan
Ekonomik Kararlan'm savun-
du.
'İşsizlik azahyor'
Matkap, kararlann ardından
ortaya çıkan işsizliğin, son gün-
lerdeki işe dönüşlerle azaldığını
öne sürdü. 5 Nisan paketinin
hemen ardından demokratik-
leşme paketini açıkladıklanm
söyleyen Matkap, bu pakette
ise Kamu Çalışanlan Sendika-
lan'nın yasal bir temele oturtul-
ması, 2821 ve 2822 sayılı yasa-
larda değişiklikler ve iş güven-
cesi sağlayacak 158 sayılı ILO
sözleşmesinin yer aldığına de-
ğindi.
Marmara Üniversitesi Rek-
töriük Konferans Salonu'nda
yapılan ve DYP temsilcisi dışın-
daki siyasal parti, işçi ve işveren
örgütleri temsilcilerinin katıldı-
ğı panelde, 5 Nisan Kararlan
tartışıldı. SHP milletvekili Mus-
tafa Kul, kararlan savunurken
diğer konuşmacüar eleştirdi.
Prof. Dr. Kuvvet Lordoğlu-
nun yönettiği panelde CHP
Milletvekili Algan Hacaloğlu,
"5 Nisan Karariarı, 24 Ocak
Kararları'nın çocuğudur ve ha-
len süren 12 Eylül yasalannın
altında uygulanmakta" dedi.
ANAP Milletvekili Emin Kul
ise 5 Nisan Kararlan'nı "Tûrk
halkınm arkasında duramaya-
cak, işçileri, emeklileri ve dar ge-
lirli hâlk kitlelerini ezen, zor-
layıcı ve buyurgan" kararlar
olarak nitelendirdi.
Matkap, kararlann orta vade-
de yararlı olduğunu açıkladı.
TİSK Genel Sekreteri Hulusi
Çetinoğlu. hükümeti ekonomik
önlemler konusunda gecik-
mekle suçlarken 5 Nisan Ka-
rarlan'nın hedeflerine yaklaştı-
ğını söyledi. DİSK Genel
Sekreteri Mehmet Atay, 5 Ni-
san Kararlan'nın ardından iş-
ten çıkanlan işçinin neredeyse
vatandaşlık görevi yaptığına
inanacak hale geldiğini söyledi.
Atay. "Tüm sorunlann çözümü,
örgütlü toplumdan geçmekte"
vurgusunu yaptı. Hak-lş Genel
Teşkılatlandırma Sekreteri Yu-
suf Engin ise "5 Nisan Kararlan,
yaşanan darboğazın çıkışının
yükünü, çalışan kesimin sırtına
yükleme programı haline dönüş-
türülmüştür" dedi.
ISTE BU HAFTANIN y ö n U!
DEVLET ALEVILERI CEZALANDIRIYOR MU?
Tunceli olaylarının perde arkası...
Bölgeye yakın kaynakların iddiası : "Devlet, alevileri
cezalandırmak için köy yakmaya başladı."
Aleviler'de "Dersim" sendromu.
_ ALTERNATİF İSLAMİ MODEL
Yeni modelin teorisyenleri Abdurrahman Dilipak ve Süley-
man Karagülle hayli iddialı:
İslam'ın "Think-tank"i, "Tamarn inşallah."
"LEZBİYENLİĞİ DENEYEBİLİRİM"
Tiyatro sanatçısı Deniz Türkali ile feminizmden
cinselliğe, sinemadan "68 Kuşağı"na çok özel... "
ÖNCE BİZ DE İNANAMADIK:
Batman'da "faili belli" cinayet işlendi.
"TAYYİP ERDOĞAN'IN KENDİSİ
BELDEN AŞAĞIDIR"
Devlet sanatçısı Gürer Aykal, RP zihniyetine
açtı agzını yumdu gözünü.
HAFTAYABAKIŞ
AHMET TANER KJŞLALI
F. Bahçe'li Bir Yazı...
Rahmetli Gündüz Kılıç m bir yazısını anımsıyorum.
Bir arkadaşı, oğlunu maça götürmüş. Derken başla-
mış, seyircilerden hakeme yönelik "eşcinsellik" suçla-
maları... Çocuk babasına sormuş:
- Baba ne diye bağırıyorlar?
- "llme hakem!" diye bağınyorlar. Hakemin bilgisini
yetersiz bulmuş olacaklar ki, kendisini "ilim"e davet
ediyorlar.
Her baba o kadar hazırcevap, her çocuk da o kadar saf
olmaz.. Ama bizim öğrencilik yıllarımızda, stadyumlar-
da duyulabilecek tek küfür buydu... Bir maçtaTürkfutbo-
lunun gelmiş geçmiş en büyük ustalarından birisi Lef-
ter'e, G.Saray tribünlerinden "kefere" sesleri yüksel-
mişti. Bu davranışa her kesimden öylesine büyük tepki
geldi ki, buluşun (!) sahipleri bir daha ağızlarını açmak
cesaretini gösteremediler!..
Maçlarda en çok duyulan nakarat, "Va ya ya, şa şa şa,
falanca takım çok yaşa!" idi.
Bir milli maçtn izleyicisi yabancı gazeteciler, bunu "ça
çaça.."diye anladıkları için, Türk futbolseverlerinin "in-
ce"buluşunuçok beğenmişlerdi.. Tam da "çaça"dan-
sının çok moda olduğu bir dönemdi..
Zamanla büyük kentlerin toplumsal yapısı değişti.. O
yapı ile birlikte "tribün edebiyatı"da..
Kendi ezilmişliğini, özdeşleştiği takımın başarıları ile
gidermek gereksinmesi içinde olanlar çogaldı. Stad-
yumlar, bilinçaltındaki ktzgınlık ve doyumsuzlukların bo-
şalma araçlarından birisine dönüştü.
Bir Latin diktatörü. yönetimini sürdürmenin en kolay
üç dayanağı olduğunu düşünmüştü: Uyuşturucu, seks
ve futbol!.. Cinselliğini yaşayamayanlar için futbolun
öneminin daha da artması doğal değil mi? Tribünlerdeki
cinsel içerikli toplu küfürlerin artması ile, çarpık kentsel
yaşamın, insanları "tahrikediptatminedememesi"ara-
sında bir bağlantı hiç mi yok?
Ve bu ortamdan herkes payını alırken, F. Bahçe daha
çok etkilendi.. Çünkü hem en çok taraftara sahip.. hem
de yandaşları arasında, toplumda "geçiş süreci"ni yo-
ğun yaşayanlar daha çoktu.. hem de F. Bahçe'nin örgüt
yapısı en bozuktu..
Gruplar.. üye ağaları.. ün ya da "iş desteği" kazanma-
nın kestirme yolu olarak F. Bahçe yöneticiliğini gören-
ler..
Böyle bir yapı sürekliliğe engeldi.. Sürekliliğin olma-
dığı yerde de, uzun soluklu, geleceğe yönelik büyük ve
kararlı adımlar atılamazdı. Ancak günü kurtarmakla ye-
tinilirdi. Bir-iki ünlü oyuncuyu renklere katmak, bir-iki
spor yazarını tavlamak, kendisine bağlı bir paralı amigo
kesimi yaratmak.. çok daha "akılcı" gibi görünürdü.
•••
Ne valiler, iğrenç küfürlerin koro şeflerini yakalatıp
stat dışına çıkarmak sağduyusunu gösterebiliyorlar, ne
de F. Bahçe kendi kısır döngüsünü kırabiliyor.. Ve ne de
basın, kendi içindeki "sağduyusuz" kalemleri hizaya
getirebiliyor.
F. Bahce'de doğrular nedir?
Geçen yıl başlayan kurumlaşma çabaları.. Koşan, sa-
vaşan takım yaratmayı amaçlayan, disipline önem ve-
ren bir antrenör.. Yıldızlardan çok geleceği olan yete-
nekli gençleri renklere katma isteği..
F. Bahce'de yanlış olan nedir?
Mevsim başı bir kupa ve güzel bir Kocaeli yengisini
de, daha sonra alınan kötü sonuçları da abartan bir "yan-
daş" basın.. Morale gereksinmeleri en çok olduğu bir
anda, F. Bahçeli futbolcuları moralman çökertmek iş-
levini üstlenen bir "çe/t/rde/("taraftar kesimi.. Futbolcu-
ların antrenörterine güven ve saygısını sarsacak davra-
nışlardan kaçınmasını öğrenemeyen bazı yöneticiler..
Savunmada ve saldırıda kafa topları egemenliği sağıa-
yıcı oyuncuları kadrosuna dahil etme gereksinmesini
yeterince duymamış bir antrenör...
F. Bahçe basketbol takımı şanslı!.. Kararlı bir yöneti-
me, uzun soluklu bir amaca ve de futbol seyircisinden
farklı bir seyirciye sahip..
Ve F. Bahçe'nin bir de Marmaris emeklisi var. Hani
"Bu yıl da şampiyon olamazsanız G. Saray'a geçerim
ha!" diye haber salan emekli yandaş (ya da yandaş
emekli)..
Aklıma rahmetli Prof. Ahmet Şükrü Esmer'in sınıftaki
sözü geliyor:
- Amerikalılar nereye gidip sağcıları desteklese hep
Komünistler kazanıyor.. Ben yerlerinde olsam bu kez de
tersini denerdim. Bakarsınız sağcılar kazanır!..
DÜNYA İŞÇİ SINIFI PARTİLERİ'NİN
K A T I L I M I Y L A ,
KORE İŞÇ PARTİSİ • KÜBA KOMÖNİST PARTİSİ
• HİNDISTAN KOMÜNİST PARTİSİ (Marksist)
• RUSYA KOMÜNİST İŞÇİ PARTİSİ
• BÖTÖN SOVYERS BOLSEVİK KOMÜNİST PARTİSİ (Rusyo)
• YUNANİSTAN KOMÜNİST PARTİSİ
• A1MANYA MARKSİST-LENİNİST PARTİSİ
İŞÇİ PARTİSİ
3. GENEL KONGRESİ
Beş Kıtadan Müzik
• MARACAİBO (Latin Amerika Müzik Grubu)
• STANİStAVSKİ TİYATROSU
Müzik Grubu (Moskova)
• TRİO THESSALONİKİ (Yunanistan)
Rembetıko, devnmci marşlar, gerılla türküleri
BULUTSUZLUK ÖZLEMİ . MÜZİK İ^ÇİUKİ
KUL HASAH »• Maxl«n ÇİMEN
Hofon Hü**yla DEMİREL
Üik«-UliM-e«lclli«a DIVRİJM (Kurt-Zaza Ezgılen)
Aynvr HAŞHAf • An KOCAOÖLU
OökyAsii Müzik
A T A T U R K S P O R S A L O N U
16 EKİM 1994 PAZAR SAAT: 14.00 - 22.00
İŞÇİ PARTİSİ GENEL MERKEZİ: 432 01 43 - 364 66 91
Muayene, Teşhis, Tedavi
Laboratuvar, Röntgen
TÜRK
KALP
VAKFI
Tel: 275 12 44/45 Fax:2M47 12