Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
15 EKHM1994 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Bttıer serbest
bırakıNh
• A NKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Yasadışı örgüt üyesi
olmakla suçlanarak 7 gün
önce geceyansı evinden
gözaltına alınan ve 4 gün
tutuklu kalan Liman^lş
Sendikası Genel Başkanı
Hasan Biber, önceki gece
serbest bırakıldı. Tutuksuz
olarak yargılanacak olan
Biber, gözaltına ahnması ve
tutuklanması işlemlerinin
"hukuka aykın" olarak
yapıldığını söyledi. Biber,
kendisinin Dev-Sol'a para
yardımı yaptığına ilişkin
örgüt dokümanı ele
geçirümesi ve akrabası olan
Dev-Şol üyesi Dede
Cengiz'incenaze törenine
katılması nedeniyle
hakkında çıkartılan gıyabi
tutuklama karan üzerine, 7
ekim cuma gecesi evinden
gözaltına alınmış, daha sonra
Türk Ceza Kanunu'nun 168.
maddesinde tanımlanan
"silahlı örgüt üyesi olmak"
suçunu işlediği gerekçesiyle
tutuklanmışü.
İngilizGe kursian
• Haber Merkezi - Türkiye
Gazeteciler Cemiyeti ve
Doğuş-Richmond School Of
English işbirliğiyle Basm
Müzesi'nde Ingilizce kurslan
düzenlenecek. TGC'den
yapılan yazıh açıkJamaya
göre kasım ayında
başlayacak olan kurslar,
Türkiye'de ilk kez bir
yabancı dil okulunun
işbirliğiyle gerçekleşecek.
Kurs kayıtlan 17 ekim
pazartesi günü başlayacak. 8
hafta sürecek Ingilizce
kurslan için, öğrenci başına 4
. milyon 800 bin lira ücret
alınacak. TGC üyelerine ise
ücret indirimi uygulanacak.
Erdoğanyine
basınaçata
• BURSA (Cumhuriyet) -
îstanbul Büyükşehir
Belediye Başkanı, RP'li
Recep Tayyip Erdoğan, Milli
Görüş Hareketi'nin
başlamasının 25. yıldönümü
dolayısıyla Bursa'da
düzenlenen geceye katıldı.
Erdoğan. "Ustesinden
gelemeyeceğimiz söylenen
hemen her işi başardık.
Sabrettik ve çok çalışük.
'Suyu kalmadı' dediler.
Allah'tan istedik, bekledik.
Şu an az 2.0 günlük yetecek
suyumuz var. Çok şükür.
Baa semtlerde kaldınmlan
yeşil-beyaz boyadık,
suçladılar. Başka partiler
yapsa çevreci oluyor, biz
yapınca gerici oluyoruz"
dedi.
Cumhupiyet
Baypamı'na
farklı kutlama
•Îstanbul Haber Servisi-
Cumhuriyet Bayramı, bu yıl
Taksim alanında
düzenlenecek ve 40'tan fazla
ses sanatçısının katılacağı
müzik şöleniyle farklı bir
şekilde kutlanacak. îstanbul
Valisi Hayri Kozakçıoğlu,
konuyla ilgili dün
düzenlediği basın
toplantısında yapılan
kamuoyu araştırmalannda
halkın büyük kesiminin milli
bayramlarda kutlama
törenlerine katılmadığının
ortaya çıktığını belirterek
"Vatanımıa milletimizi
seven tüm İstanbullular,
Türk bayraklanyla gelin,
şanlı bayrağımızın
gölgesinde bayramımızı hep
birlikte kutlayalım" dedi.
Hayri Kozakçıoğlu, şölenin 7
ayn kanaldan aynı anda
nakJen yayımlanacağını
bildirdi.
TİSK, ihracatı
yetersiz buldu:
•ANKARA(Cumhnriyet
Bürosu)- TİSK Genel
İSekreteri Kubilay Atasayar,
Igümrük birliğine geçişi
;değerlendirirken Türkiye'nin
;rekabetgücünün çok önem
; kazandığma dikkat çekerek,
• "15 milyar dolarhk ihracatla
! Türkiye'yi 21. yüzyıla
; taşımanın mürnkün olmadığı
; iyice anlaşılmıştır" dedi.
Ogretmen
aranıyor
• ANKARA (ANKA) - Milli
Eğitim Bakanhğı, İngilizce
branşında 300 öğretmen
kadrosu daha açtı. Bakanlık,
300 İngilizce öğretmeni daha
alacak. Başvurularda İngilice
öğretmenliği, İngjliz dili ve
edebiyatı, Amerikan kültürü
ve edebiyatı, dü bilimi
(tngilizce), bölümlerinden ya
da Bilkent, Boğaziçi,
OrtadoğuTeknik
Üniversitesi'nin matematik,
fızik, kimya, biyoloji
bölümlerinden mezun oima
ve pedagojik formasyona
sahip olma koşulu aranacak.
Başvurular, 31 ekim-4 kasım
arasında yapılabilecek.
Çalışma Bakanı, yasa tasansı için memura sendika yerine dernek önerilmesine tepki gösterdi
SHP, dernekönerisînekarşı• Memur sendikalanna ilişkin yasa tasansının, Anayasa Alt
Komisyonu'nda DYP ve ANAP'hlann hazırladıgı raporla
"yasaklarmetni"halinegetirilmekistenmesine tepki gösteren
SHP'li Çalışma Bakanı Matkap," 19 ekimde yapılacak
komisyon toplantısındaki konuşmamı bekleyin" dedi. değişmesi gerektiğini söyledi.
• Eğitim-İş Genel Başkanı Niyazi Altunya, "Anayasa Alt
Komisyonu raporunu yazanlar, demokrasiye olan
inançsızlıklannı gösterdiler" dedi. Komisyonun ANAP'lı üyesi
Korkmazcan ise daha tutarlı bir düzenleme için anayasanın
IŞIK KANSU
GÜNEŞ GÜRSON
ANKARA - TBMMde, me-
mur sendıkalannın. dernekleş-
tirilerek işlevsiz duruma getiril-
mek istenmesi, DYP-SHP koa-
lisyonunu. bir kez daha sı-
kıntıya sokacak yeni sorunla
başbaşa bıraktı. SHP Genel
Başkanı ve Başbakan Yardım-
cısı MuratKarayalçmın "koalis-
yonun kritik eşiği" diye nitelen-
dirdiği memur sendikalanna
ilişkin yasa tasansının, Anaya-
sa Alt Komisyonu'nda DYP ve
ANAP'blann işbirliği ile hazır-
lanan raporla, yasaklar metni
haline getirilmesi girişimlerine
SHP'li Çahşma ve Sosyal Gü-
venlik Bakanı Nihad Matkap.
"Memur sendikalan yasası, bi-
zim için hala önemini koruyor.
19 ekimde yapılacak Anayasa
Komisyonu toplantısında yapa-
cağun konuşmavı bekleyin" di-
ye tepki gösterdi.
Eğıtim-lş Genel Başkanı Ni-
yazi Altunya, alt komisyon ra-
porunu yazanlann, demokrasi-
ye olan inançsızlıklannı göster-
diklerini savunurken komisyo-
nun ANAP'lı üyesi Hasan
Korkmazcan, "Daha tutarlı bir
düzenleme için anayasanın de-
ğişmesi gerekiyor" dedi.
SHP'nin, sonbaharda "de-
mokratikleşme" çerçevesinde
bir an önce çıkanlması için ıs-
rarda bulunduğu, "koalisyonun
kritik eşiği" olarak gördüğü ve
29yıl geriyegidildi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Hükümet,
TBMM Anayasa Alt Komisyonu tarafından
hazırlanan "Devlet Personeli Meslek
TeşekküUeri Kanunu Tasansf'nın
değişürilmesine ilişkin metinle, kamu
çalışanlannın örgütlenme hakkını, 29 yıl geriye
götürdü. Alt komisyonca hazırlanan öneri
metninin, 1965 yılmda Suat Hayri
ÜrgüpJü'nün Başbakan, Süleyman Demirel'in
de Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
olduğu hükümet döneminde çıkanlan "Devlet
Personeli Sendikalan KanumTyla büyük
benzerlikler taşıdıgı belirlendi. 8 Haziran 1965
yılında çıkanlan yasada da, işçi niteliğinde
olanlardışındaki kamu hizmeti personelinin,
ortak mesleki, kültürel. sosyal ve iktisadi hak
ve menfaatlerini korumak, özellikle. mesleki
gelişmeyi ve aralanndaki yardımlaşmayı
sağlamak amacıyla sendikalar kurabilmelerine
olanak tanındı. Bu yasada yeralan ve kamu
çalışanlannın "devlet personeli hukukuna veya
kamu hizmeti görevlilerine ilişkin mevzuatın
uygulanmasına dair isteklerini açıklamak veya
desteklemek amacıyla açık yer ve gösteri
yurûyüşleri yapmalannı" engelleyen hükmü,
yasanın çıkmasından sonra kurulan Türkiye
öğretmenler Sendikası (TÖS) tarafından
açılan bir dava üzerine iptal edilmişti.
Komisyon metninde, bütün hükümlerin aynen
yinelenmesinin yanı sıra, emeklilerin
örgütlcnmesinin de yasaklandığına dikkat
çekildi.
Bakanlar Kurulu'nca TBMM'-
ye sunulan kamu sendikalanna
ilişkin yasa tasansının, Anaya-
sa Alt Komisyonu'nda "güdük-
leştirilmesi", sallantıdaki koa-
lisyon hükümetini, bir kez daha
sarsacak. Çalışma Bakanı Mat-
kap, kamu sendikalanna ilişkin
yasa tasansının kendileri açı-
sından hala önemini koruduğu-
nu belirterek şöyle konuştu:
"Cumhurbaşkanı Sayın Sü-
leyman Demirel, TBMM'nin
açıuşında yaptığı konuşmada,
memur sendikalan yasasının
önemine değindi. ANAP Genel
Başkanı Sayın Mesut Yılmaz'-
ın, partisinin Abant'ta yaptığı
toplantısı sonrasında, memur
sendikalannui kurulması gerek-
tiğine ilişkin açıklamaları bulu-
nuyor. Memurlara, grev ve top-
lusözleşme hakkı tanınması,
anayasa açısından tartışmalıdır.
Ancak, anayasada, 'Memurlar.
sendika kuramaz" gibi bir hü-
küm bulunmamaktadır. Kaldı ki
TBMM, memuriara, kamu çalı-
şanlarına sendika hakkı tanın-
masına ilişkin uluslararası söz-
leşmeleri onaylamıştır. Aynca,
Yargıtay ve Danıştay'ın, kurul-
muş bulunan sendikaların yasal
olduğuna ilişkin kararları bulun-
maktadır. Tasarı, DYP ve
SHP'li 32 bakanın imzasıvla
TBMM'ye gönderilmiştir. Her-
kesin görüşüne saygılıyız, an-
cak, TBMM Anayasa Alt Ko-
misyonu raporunun içeriği, tüm
bu somut gerçekier karşısında,
hukuksal açıdan tartışmalıdır.
19 ekime değin, bu konuda gö-
rüşlerimi saklı tutuyorum. Ana-
yasa Komisyonu, 19 ekimde ko-
nuyu görüşmek üzere topla-
nacak. Orada olacağım. Komis-
yondaki konuşmamı bekleyin ve
dikkatle izk>in."
Altunya: Fetvadır
Eğitim-İş Sendikası Genel
Başkanı Niyazi Altunya da
Cumhurbaskanı Demirel. TÜBİTAK Bflim, HizmetveTes>iködûüerisahipJerineplaket verdi. (Fotograf: TARIK TINAZAY)
TÜBİTAKödüllensaltiplerinibuldu
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cum-
hurbaskanı Süleyman Demirel, bilimde
ilerleme kaydedilebilmesi için toplumda
"hür zihin ve hür irade" ortamının sağlan-
ması gerektiğini söyledi. Demirel, araştı-
rmaya aynlan kaynaklann yetersiz oldu-
ğunu vurguladı.
1994 vjh TÜBİTAK Bilim. Hizmet ve
Teşvik Odülleri, Cumhurbaskanı Süley-
man Demirel'in de katıldığı törenle sahip-
lerine dağıtıldı. Demirel, bilimde ilerleme
kaydedilebilmesi için toplumda hür zihin
ve hür irade ortamının sağlanması gerekti-
ğini belirterek "Zorbalık, zulüm, yoksulluk
ve gekcek gibi korkulardan arınan ortam,
bilimin aradığı ortamdır" dıye konuştu.
Bilimin milliyeti ve sının olamayacağını
vurgulayan Demirel, "Bilim bütün insanlı-
ğa ait. Sınır çizmek de mümkün değil. Bı-
lim artık bitti, yeni bir keşif olmayacak'
diye bir şey söylenemez" dedi.
TÜBITAK'ın çalışmalannı başanb
bulduğunu, ancak Türkiye'de araştırma-
ya aynlan kaynaklann yetersiz olduğunu
vurgulayan Demirel, "Bilim ve teknoloji
sanayiyle beraber ilerler. Her biri birbirin-
den çıkar. Devlerin her şeye kaynak ayı-
rmasım beklemek vanlış olur. Bir taraftan
bilim ve teknoloji olayını yaratmak, bir
yandan da bunlardan yararlanan kurum-
İarla öretenler arasında işbirliğini sağla-
mak gereki\or."
Demirel, daha sonra Prof. Dr. Ergin
Sezgin Prof. Dr. Yusuf Yağcı. Prof. Dr.
İzzet Berkel, Prof. Dr. Abdullah Atalar a
bılım ödüllerini verdi. 1994 TÜBİTAK
hizmet ve teşvik ödüllerini alan bilima-
damlan ise şunlar:
Hizmet odülleri Prof. Dr. Akif Kansu,
Prof. Dr Doğan Kuban, Prof. Dr. Kamile
Şevki Mutlu.
Teşvik ödülieri Dr. Mahmut Doğru.
Doç. Dr. Saadet Erbay, Doç. Dr. Hüsnü
Ata Erbay, Doç. Dr. Erhan Gülmez, Prof.
Dr. Mustafa Keskin. Doç. Dr. Tuncay
Taymaz. Doç. Dr. Oğuz Kerim Başkurt,
Pröf Dr. Haluk Özen, Prof. Dr. Semra
Paydaş Doç. Dr. Feridun Cahit Tanyel.
Doç. Dr. İrşadi Aksun. Doç. Dr. İsmail
Çakmak, Doç. Dr. Mehmet Sabri Çelik,
Doç. Dr. tzzetöztürk.
Anayasa Alt Komisyonu'nun
hazırladıgı raporu, "fetva" ola-
rak nitelendirdi ve "Hiçbir ba-
kımdan tisründe durmaya değ-
mez. Hukuk metni olarak da de-
ğeri yok" diye konuştu. Altun-
ya, şöyle devam etti:
"Rapor, tamamen bir şahind
yaklaşım. Hakları açıkça ya-
saklasalardı, daha düriist bir ta-
vır olurdu. 1965'teki 624 saydı
yasadan bile çok geri bir yasak-
lar listesidir bu. Raporu yazan-
lar, demokrasiye inançsızlıklan-
nı göstermişlerdir. Bu ülkede
demokrasi olamaz, yaşayamaz.
Olsa bile, onu da biz getiririz,
memurlar, çalışanlar kim olu-
yor?" Mantık bu. SHP'nin de
ciddiyeti açısından önemli bir
belgedir. Bu kadar kötü bir belge
olmasına rağmen, zahmet edip
de komisyona gidip sahip çıkma-
mışlar. Güya, sendikacı bir parti
olduklannı yıllardır söyleyenler,
hiç oralı bile olmamışlardır.
RP'lilerin de muhalefet şerhi
koymaları, şovdur. Memur sen-
dikalarının, bu labirente soktıl-
ması yolunda daha önce oy kul-
lanmışiardı. Aynca, bugüne ka-
dar kunılmuş memur sendika-
larının > asal olmadığı ileri sürü-
lüyor. Halbuki, bu sendikaların
yasal olduğuna ilişkin, valnız bi-
zim elimizde 7 tane V argıtay ka-
ran var."
RP muhalif
Alt komisyonda görev alan
RP İstanbul Milletvekili Ali
Oğuz, metin değışikliğine mu-
halefel şerhi koydu. Görüşün-
de, Uluslararası Çalışma Ör-
gütü'nün (ILO) 87 ve 151 sayıh
sözleşmelerini hükümetin
onayladığını, bu sözleşmelerin
memurlann sendikal haklan-
nın kabulü anlamına geldiğini
belirten Oğuz, "Hükümetin 657
sayıh Devlet Memurları Ka-
nunu'nda değişiklik yapma ça-
lışmaları, medy a> a haber malze-
mesi olmaktan ileri geçmemiş-
tir" dedi. Oğuz, halen faaliyette
olîjp memur sendjkalannın ya-
sat'olraadığını. ancak "kamtî
İ d İ l l
olduğunu" sav undu.
'Görüş bağlayıcı değıT
TBMM Anayasa Alt Komis-
yon üyelerinden ANAP Grup
Başkanvekili Hasan Korkmaz-
can, anayasaya göre toplusöz-
leşme ve grev haklannın verile-
meyeceğini, komisyonda yer
alan SHP'li üyelerin de bu gö-
rüşe katıldıklannı ifade etti.
Korkmazcan, "SHP, kamu gö-
revlilerini aJdarıyor. Hukuk bi-
len biri, anayasaya göre tophı-
sözleşme, dolayısıyla da grev
haklannın kamu çalışanlarına
verikmeyeceğini bilir. Özd
sandıklara tabi olma imkanı ge-
tirilebilir" dedi.
Korkmazcan, alt komisyo-
nun görüşünün "bağlayıcı ol-
madığını" ve "siyasi değil, tek-
mk" bir çalışma yapıldığını ifa-
de ederek "Anayasa Komis-
yonu'nda başka formüUer de
üretilebilir. Ama SHP'liler de
anayasaya göre mümkün ouna-
dığuıı kabul edivorlar. Mümtaz
Soysal, bakan olmadan önce,
komisyon üyesiydi. Sorulduğun-
da, 'anayasaya uygun" diyebili-
yor mu" diye konuştu.
Gerger ve Başkaya Cumhuriyet'in sorularını cezaevinden yanıtladı:
MilletvekilleiTiıdeıı daha özgüi'üz
Düşünceyi ifade özgürlüğü taslağı, düşünce suçlulannı tatmin etmedi. "Türkiye, yanaçık bir
cezaevi" diyen 'düşünce suçlusu' Haluk Gerger,'Yapılmak istenen makyajdır'diyor.
sanıyor. Biz Haymana Cezaevi'nden ta-
ERGÜNAKSOY
ANKARA -Düşüncelerini açıkladı-
klan ve yazdıklan için cezalandınlan ve
halen Haymana Cezaevi'nde tutuklu
bulunan Doçent Haluk Gerger ile Do-
çent Fikret Başkaya. Terörle Mücadele
Yasası'nda yapılmak istenen değişikli-
ğin bir "aldatmaca" olduğunu savundu-
lar. Gerger, değişiklik girişiminin Batı'-
dan gelen tepkiler için yapılmak istendi-
ğini, bunun "kozmetik bir makyaj" ol-
duğunu savunarak "Biz Meclis'tekiler-
den daha özgürüz. özgürlüğümüzün be-
delini ödüvoruz" dedi. Başkaya da giri-
şimlerin demokratikleşmeyle ilgisi ol-
madığını söyledi.
Düşünceyi ifade özgürlüğü konusun-
da hazırlanan taslakla ilgili tartışmalar
dün de sürdü. Düşüncelerini açıkladı-
klan ve yazdıklan için cezalandınlan ve
Ankara'nın Haymana ilçesi cezaevinde
tutuklu buhınan Haluk Gerger ile Fik-
ret Başkaya, Terörle Mücadele Yasası'-
nda değişiklik öngören taslakla ilgili
olarak düşüncelerini Cumhuriyet'e an-
latular.
Doçent Haluk Gerger, düşünceyi ifa-
de özgürlüğü taslağını, Batı'dan gelen
tepkilere karşı bir makyaj olarak nitele-
di. Değişiklik isteğinin Milli Güvenlik
Kurulu'nda (MGK) görüşülerek emir-
BiJgîniçinacileykm karan
ANKARA (Cumburiyet Bürosu) -
Uluslararası Af Örgütü, gözaltında
işkencegördükten sonra kaybedildiği
öne sürülen işçi Kenajı Bilgin için "acîl
eykm" karan aldı. Dün alınan kararda,
Türkiye Cumhuriyeti'nin. işkenceyi
önleme anlaşmasına ve Birleşmiş
Milletler'in ilgili anlaşmalanna imza
koyduğu, ancak bunun tersini yaptığı
savunuldu. Ceza Muhakemeleri Usulü
Kanunu'nda, Devlet Güvenlik
Mahkemeleri alanına giren suçlarda
gözaltı süresinin 15 gün olmasına karşın,
komuta zinciri içinde uygulamaya ko-
yulduğunu öne süren Gerger. "Bu ne-
denle demokratik bir niteliği voktur. Bu
sadece, başlarına biraz dert açan Terörle
Mücadele Yasası'mn 8. maddesinden
mahkum edilmiş birkaç aydını dışarı çı-
karma işidir" dedi. Gerger, görüşlerini
şöyle dile getirdi: "Bunu bir demokrarik-
leşme olarak görmek mümkün değildir.
Korkunç bir ayıbı kaldırmak için ortada
çaba yok. Türkive'de düşünce suçu, Kürt
sorununa ilişkin olarak ortaya çıkıyor.
Soruna yöneük inkarcı, yasakçı tavır
sürdükçe, "düşünce özgürlüğü' adı altın-
da olsa olsa, düşünce snurlandıruabilir.
tanıklann ifadelerine göre Kenan
Bilgin'in 1 aydan beri gözaltında
tutulduğunu belirten örgüt. İçişleri
Bakanı Nahit Menteşe, Dışişleri Bakanı
Mümtaz Soysal ve Emniyet Genel
Müdürii Mehraet Ağar'ı protesto
etroeleri için bir milyonu aşkın üyesine
çağnda bulundu. Kararda, Bilgin'i,
Terörle Mücadele Şubesi'nde işkencede
gördüklerini acıklayan tanıklann
açıklamalanna da yer verilerek, Türk
hükümetine uluslararası anlaşmalara
uyma çağnsında bulundu.
Yaprimak istenen de budur. Türkiye'de
düşünce suçlulan sadece 8. maddeden ya-
tanlar değil. Kendi kendilerini ifade ede-
bihnek için muhalefetlerini ve taleplerini
ifade edebilmek için demokratik ve
barışçı kanalları kapatılan bütün insan-
lar görüşlerini dile getiremedikleri için
aslında düşünce suçlusudurlar."
Aldatmacayla bunalımdan çıkılama-
yacağını belirten Gerger. "Türkiye öl-
müş de ağlayam yok" diyerek şunlan
söyledi: "Bu sorun bizi ilgilendirmiyor.
Biz Meclis'tekilerden daha özgürüz. Öz-
gürlüğümüzün bedelini ödüvoruz ve kul-
lanı\oruz. Meclis aslında kendini özgür
leplerimizi dile getirdiğimiz ve bunun be-
delini ödemekte olduğumuz için özgürüz.
Onlar (Meclis'tekiler), Türkiye yan açık
cezaevinde sadece özgür olduklannı
sanıp. başkalannın özgürlüklerini tasal-
lut etmekle meşguller. Çırpına çırpına
batıyoriar. Türkiye militarist bir cende-
renin içindedir."
'Kamuoyu oyalanıyor'
Doçent Fikret Başkaya da çalışma-
lann gerçek anlamda demokratikleş-
meyle ilgjsinin olmadığını belirtti. Baş-
kaya, demokratikleşme varmış gibi bir
izlenim yaratılmaya çalışıldığını belirte-
rek ju görüşleri dile getirdi:
"Üstelik, bu bir iddıanın parçası haline
geririliyor. Bir taraf demokratikleşme
istiyor, diğer taraf özeUeştirme. Konu bir
ödün koparma ve pazarlık haline geriril-
miş. Kürt sonınu çözümlenmedikçe, de-
mokratikleşme de olma/. Bunu çok net
olarak görmek gerekir. Bir sosyal for-
masyon, bir siyasi rejim düşünceyi ya-
saklıyorsa, tartışmayı cezalandırıyorsa,
düşünce açıklamayı cezalandırıyorsa. bu
rejimin veya sosyal formasyonun uzun
süre ayakta kalması mümkün değildir.
Düşünceyi cezalandıran bir toplum. çü-
rümeye ve yıkılmaya mahkumdur."
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Türkiye'nin Yeri...
Hocam Prof. Dr. Gülten Kazgan, yeni bir kitap yayım-
ladı: "YeniEkonomikDüzende Türkiye'nin Yeri." (')
Hocamın kırk yıllık birikimini süzerek damıttığı bu çok
önemli kitapla ilgili olarak, Cumhuriyet'in Kitap Eki'nde
ayrıntılı bir yazı yazmak istiyordum. Ancak son dönem-
lerde düzenimi ve yaşantımı alt-üst eden kimi gelişme-
lerden ötürü, bu işi gereğince yapamayacağımı anla-
dım. Ama okurlarıma bu kitabı, -yüzeysel de olsa- tanıt-
mak istiyorum. Cumhuriyet Kitap Eki'nde bu kitapla ilgili
bir yazı zaten yayımlandı. Sanıyorum birkaç tane daha
yayımlanacak.
Sayın Kazgan, 'Ekonomik Krizin Anatomisi, Gelişme
Dinamiği ve Küresel Etkileri: 1974-1993' altbaşlığmı taşı-
yan bu kitabını, '...Küreselleşme ve özelleştirme akımı
mensuplanna' sunuyor. Artık anlayana...
Kitap iki ana bölüm altında, on üç bölümden öluşmuş.
Birincianabölüm, Dünyada Yeni Ekonomik Düzen' baş-
lığını taşıyor. ikinci anabölümün başlığı da 'Yeni Ekono-
mik Düzende Türkiye.'
Birinci anabölüm altı (l'den Vl'ya), ikinci anabölüm de
yedi (Vll'den Xlll'e) bölüme ayrılmış. Her anabölümün
ardına bir 'kaynakça'eklenmiş.
Birinci anabölümün altbölümleri şu başlıklan taşıyor:
I. Bölüm: Günümüzde Dünya Ekonomisınin Yapısı.' II.
Bölüm: "Kriz, 'Yeni Ekonomik Düzen' ve Merkezde Böl-
geselleşme." III. Bölüm: Sermayenin Küreselleşmesi
veArtan Istikrarsızlık.' IV. Bölüm: 'Kriz, Hızlanan Tekno-
lojik Değişme ve Artan Işsizlik. (Küreselleşmenin Dara-
lan Insan Boyutu)'. V. Bölüm: 'Nüfus Artışı, Doğanın Tah-
ribi ye Yeni Ekonomik Düzen' ve VI. Bölüm: Geleceğe
Dönük Senaryolar: 2010 Yılına Kadar Neler Olabilir?'
İkinci anabölümün altbölümleri de şu başlıklan taşı-
makta: VII. Bölüm: "7990 Sonrası Dünyada Türkiye'nin
Merkez Nezdindeki Yeri." VIII. Bölüm: '79707; y;//arda
Serbestleşmeye Geçiş ve 1978-1980 Krizi', IX. Bölüm:
'24 Ocak 1980 Paketiyle Serbestleşmeye Geçiş ve 1988
-89Krizi', X. Bölüm: 'TL'nin Konvertibilitesi, Uluslarara-
sı Sermaye Hareketleri ile Mali Piyasaların Serbestleş-
mesive 1994Krizi.'X[. Bölüm: "BölgeselleşmeHareket-
lerine Türkiye'nin Katılması. "'XII. Bölüm: VçüncüSana-
yi Devrimine Uyum, Teknolojik Değişme ve Rekabet
Gücü.' Ve nihayet XIII. Bölüm: 'Sonuç: Yeni Oluşumlar
ve Yeni Gerekler.'
Sayın Kazgan'ın bu değerli kitabının her bölümü birbi-
rinden önemli ve anlamasını ve öğrenmesini bilenler
için çok anlamlı ve öğretici. Örnegin sonuç bölümü ola-
rak da isimlendirilen XIII. Bölüm'de, Serbest Piyasa
Ekonomisınin Yarattığı Çelişkiler ve Sorunlar'başlığı al-
tında, bu çelişki ve sonuçları 'Ideolojik Düzlemdeki So-
runlar' ve Ekonomik Düzlemdeki Çelişkiler' olarak ikiye
ayırarak inceliyor.
Ideolojik düzlemdeki çelişki ve sorunlar konuşunda,
şusatırları okuyoruz: "1970'liyıllarmortasındanitibaren
Türkiye'ye girmeye başlayan, 1980'den itibaren ivme
kazanan, 1988 ile birlikte tam yerleşen 'serbest piyasa
ekonomisi' ideolojisi, toplumsal yapıyla birlikte ıdeolojik
düzlemde de parçalanmış bir toplum yarattı. Yarattığı
çelişki, VII. yüzyıl Arap dünyasının günümüzde komşu
ülkelerde tekrar canlandırılan 'şeriat'ından, onun şıd-
detle karşıt olduğu faizci ekonominin rantını toplayan ve
sermaye hareketlerinin özgurlüğünü savunan finans
kesimine kadar uzanıyor. Arada sosyal devleti savunan
örgütlü işçi kesiminden rant-faiz gelirlerinin kemirdiği
kârlann korunmasını isteyen gihşimci sanayici kesime
uzanan ikinci bir çizgi bulunmakta.
Oy oranı sürekli tırmanan şeriatçı kesim, faiz ege-
menliğındeki ekonomiye karşı 'adil düzen'/ savunuyor.
Yapılan anketler. taraftarlarmın eğitim düzeyi düşük,
gelir dûzeyi dûşüik, köylülükten tam kopmamtşjfentiıdş
olamamış gecekondu kesimlerinde yoğunlaştığırjı yös-
termekte Bir de bol mali kankl milit kdro vör**
ş g k d y ğ ş ğ j
termekte. Bir de bol mali kaynaklı militan kadrosu
Ekonomide sorunlar ağırlaşıp-işsizlik artUkça ve gelir
düşüşü yayıldıkça, 'adil düzen' taraftarlarının da arttığı
kesin. Bu kesim, bir yandan kamu kaynaklarının nasıl
faiz olarak birküçük azınlığa aktığına, havadanpara ka-
zananların çılgın tüketim düzeyine ve köşe dönmecilik
felsefesinin yerleşmesiyle toplumsal değerlerdeki yoz-
laşmaya tanık oluyor, bir yandan da ışsizlikten bunalı-
yor; çalıştığı zaman da elde ettiği gelirle ancak yan aç
yan tok yaşayabiliyor. Çocuklarmı eğiterek sınıf atlama
olanağınm giderek kısıimasının, hastalığında yeterli ba-
kımı ne kendisine, ne ailesine sağlayamamasının yarat-
tığı umutsuzluk çizgisine gitgide itilmekte...."
Toplumumuzda Refah Partisinin gitgide oy oranını
yükseltmesinin nedenini anlayamadıklarını dile getiren
'akıldaneler', Sayın Kazgan'ın bu satırlarını iyi okumalı-
lar. Aynı bölümde MHP'nin yükselme trendinin nedenle-
ri de ele alınıyor:
. ' 'İkinci ıdeolojik muhalefet, Türk toplumunun yeni eko-
nomik düzende bir yandan 'kimliksizleşme's/nden, bir
yandan bağlı ve bagımlı olduğu Batı dünyasında fazla
itilip kakılmasının onur kırıcı sonuçlanndan, Türkiye'yi
bölünmeye götürebilecek taleplerinden kaynaklanı-
yor...."
Sayın Kazganın ekonomik düzlemdeki çelişkilerle il-
gili saptamaları da son derece ilginç. Ama yerimiz kal-
madı. Belki ilerde bunları bağımsız olarak ele alırız.
Türkiye'nin günümüzdeki, 'dramatik çırpınışları'n\ ve
bunun temel nedenlerini anlamak isteyenlerin "Yeni
Ekonomik Düzende Türkiye'nin Yeri" başlıklı kitabı iyi
okumaları gerektiğini düşünüyorum.
C) Prof. Dr Gulten Kazgan; "Yeni Ekonomik Düzende Türkiye'nin
Yeri", Altın Kıtaplar, îstanbul 7994.
DÜNYA İŞÇİ SINIFI PARTİLERİ'NİN
K A T I L I M I Y L A ,
KORE İŞÇİ PARÎİSİ • KÜBA KOMÖNİST PAKTİSİ
• HİNDİSTAN KOMLNİST PARTİSİ (Morbisl)
•RUSYA KOMÖNİST İŞÇİ PARTİSİ
• BÜTÜN S0VYET1S BOLŞEVİK KOMÖNİST PARTİSİ (Rusya)
• YUNANİSTAN KOMÖNİST PARTİSİ
• AbMANYA MAIKSİSHfNİNİST PARTİSİ
^işçimumsi
3. GENEL KONGRESİ
Beş Kıtadan Müzik
• MARACAİBO (Latin Amenka Müzik Grubu)
• STANİSLAVSKİ TİYATROSU
Müzik Grvbu (Moskova)
• TRİO THESSALONİKİ (Yunanistan)
Rembetiko. devrımcı marşlar, gerilla türküleri
• BULUTSUZLUK ÖZUMİ . MÜZİK İfÇİLUİ
• KUL HASAN v« Moxt«M ÇİMIN
• Ha«M HİİMyin HMİUL
• ÜlkiMllu»-O«lciİHin DIVKİM (Kun-Zaza Ezg.len)
• Ayavr HAfHAf • Ali KOCAOÖUI
• «»kymtf Mftzlk
T U R K S P O R S A L O N U
16 EKİM 199-* PAZAR SAAT: 14.00 - 22.00
İŞÇİ PARTİSİ GENEL MERKEZİ: 432 01 43 - 364 66 91