01 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 15 EKİM1994 CUMARTESİ 14 KULTUR Sessizliğin veyalnızLğın şairilOO yaşında Kültür Servisi- Şiirin yüksek sesle okunduğu çağlann geride kaldığı bir gerçek mi? Eğer gerçekse bu gerçeğe karşı duran şairler nerede? Belki de çok az ya da hiç yok artık. İşte bu olgunun bibncinde bir şair ne yaparsa, e.e. cummings da onu yapmış. Sessizlik ve yalıuziık içinde okunacak bir şiirin arayışına yönelerek, bunun için bilimsel deneylere girerek. Sözcük ve dize yapısıyla oynayarak. Görsel aykınlıklar ortaya koyarak. Buna karşın geleneksel lirik şair niteliğjni koruyarak. 1894 yıbnda Massachusetts'de doğan Amerikah şair ve yazar e.e. cummings tam 100 yaştnda bu yıl. • İlk kitabı olan "Tulips and Chimneys" (Laleler ve Bacalar) 1923 yılında basıldı. 1952'deHarvard Üniversitesi'nde ders vermeye başlayan şair, derslerini değişik bir başlık altında veriyordu. 'i: six nonlectures'. 1962 yıhnda New Hampshire'da ölen şair, Fransa'daki bir görev sırasında yanhş anlama sonucu üç ay hapis de yatmış. Işte bu ceza sırasında ilk yapıü olan "Enonnons RoonTu (Büyük Oda) yazdı. 1920-1930 yıllan arasında Paris-New York arasında gkiip gelerek geçiren cummings, hem şair hem de ressam olarak tanınıyordu. İlk kitabı olan "Tulips and Chimneys" (Laleler ve Bacalar) 1923 yılında basıldı. 1952'de Harvard Üniversitesi'nde ders vermeye başlayan şair, derslerini değişik bir başlık alünda veriyordu: i: six nonlectures (ben: ders olmayan altı ders) Bu derslerinde kendini anlatan cummings. yine ömek olarak da kendişiirlerinivermişti. Bu derslerin notlan da daha sonralan kitaplaştı. Şiirinde görsel aykınlıklara sıkhkla yer veren cummings, kendi adırun yaabşında da bu aykınlığı daha ilk başta vermek istemiş gibidir. Aynı zamanda resmiyet de kazandırdığı bu aykırılık, adının baş harflerinin küçük y azılmasıdır. e.e. cummings biçiminde. Şiirlerinde kullandığı dızelenn ve sözcüklerin aralannı açarak onlan sa>fa üzerinde dağıtan cummings, bu çabasıyla Mallarme'nin 1897 yıbnda yayımlanan Un coup de desjamais n'abolira le hasard adlı kıtabındaki şiirlenn basımsal yazı teknığine de yaklaşıyor. Nietzsche, doğumunun 150. yılında anılıyor 6 Benbîr iıısaııdeğiliııı, dinamitim' Költûr Senisi- Sanatı özgûn ve yûce yaratma eylemi olanak sağla- yan "Üstüninsan" (Übermenach) anlayışının miman olan düşünür Nietzsche, doğumunun 150. yılında anıbyor. Fransa'da "Bouquins" adlı bir dizide yeniden yayımlanan "Ni- etzsche'nin Bütün Eserleri" üzerine yazdığı bir yazıda Claude Roy onun tarihi geçmişten geleceğe doğru gi- den, kesintisiz bir yaratma akışı ola- rak gören düşündüğünü, bu akışın odağında, geçmiş, şimdi ve gelecek gibi üç boyutlu bir zaman içinde ya- şayan insanı gördüğünü belirtiyor- du. Onun için insan bir başan varlığıdır. İnsanın üç boyutlu bir sü- reç içinde bulunması, tarihe ait bir varbk oluşundan ileri gelir. Tarihe ait olmak ise yaşam içinde doğuru- cu, yaratıa, yeniden ortaya koyucu, sürekb bir gelişim ortasında bulun- ması nedeniyledir. "Lanetli düşünür" Ona göre insan; kendi bütünlü- ğüyle sınırlanan, yaşam alanında sü- rekli gelişen, kendi kendini aşan, do- ğanın yaraücı erkini özünde yoğun- laştırarak biçimlendiren, yaratıa ey- leme dönüştüren bir varlık ve biri- kimdir. Düşünürün ahlak anlayışı iki temel kavramda ele alınır: "fyf ve "Kötfi" Hint felsefesinden de etki- lenmiş olan bu görijşe göre insan bu iki karşıt gücün etkisi altındadır. Birbirini gerekli kılan bu iki güç, in- sanda birîeşir ve karşı karşıya gelir. Üstüninsan ise bu iki karşıt gücün savaşında iyiyi üstün kılan kişidir. Bunu da salt irade aracılığıyla ba- şanr. Üstüninsan, bütün kötülükle- rin, eksikliklerin, uyumsuzluklann ortasında bir ışık gibı bozulmadan kalan. kendi. kendiyle bütünleşen, yalnız kendine yeten bir varbkür. Nietzsche. doğumunun 150. yılında deri yeniliyor. Yıllar sonra yayımcılar onun "lanetli düşünür" imajını yıkarak kişihğindeki "bilge çocuk"u ortaya çıkarma çabşma- lanna başladılar. İki ay içinde, Fran- sa'da iki yayınevı Le Cherche-Midi ve PUF, Nietzsche'nin gençliğinde yazdığı ancak bugüne dek yayı- mlanmamış eserlerini yayunladı. "Antechrisfin yazan Nietzsche, de- lirmeden önce "Ben bir insan deği- lim, ben dinamitim" demişti. 12 ve 25 yaşlan arasında yazdığı ilk yazılan- nda, Tann ve kraldan söz ediyordu. O zamanlar Nietzsche. ortaya çıka- rak kısırdüşüncelı insanlarla, koyun süriisü gibi yaşayanlarla tartışmak gibi kaygılar duymuyordu. Tablo.Munch(1906) Gençlik yıllannda yazdığı eserler- de, çocukluğunun gölgeleri arası- ndan sıynlarak kendini ortaya koy- maya calışır. 1844 yıbnda Röcken'- de bir manastırda doğan düşünür. 1849 yıbnda babasını nasıl kaybet- tiğini anlaür. Annesinin çığlıklan, yakanşlan, güneş altında yapılan ce- naze töreni, aradan on yıl geçtikten sonra oldukça net bir şekilde ya- zann zihninde bebrir. Aradan bır- kaç yıl geçtikten sonra, öyküyü yeni- den yazar Nietzsche. Aynı cümleler- le babasının hastabğını, çektiği acı- lan anlattıktan sonra kasabaya taşı- nmalanna da değinir. Otobyografı- sinin başlannda Nietzsche çok uz- laşmacı bir kişilik sergiler. "Ben me- zariık yakınlarında yetişen bir çiçek gibi doğdum, manastırda doğan bir adam gibi" diye yazar 1863 yıhnda. Bir kaç kelimede, tüm entellektüel formasyonu, arkadaşlannın ve ho- calannın portrelerini anlatmayı ba- şanr. Genç Nietzsche lise yıllannda yaz- makla da teselli bulamaz. Üniversi- tede, "Olduğun gibi oT sözü doğrul- tusunda yaşar. Hayat hikayesini ye- niden yazar, günlük tutar ve Pforta'- daki hayatıru anlatmaya girişir: "Kendimi betimlemeye çaiışırken, evinden aynlmtş bir insanın ruh halini çizmeye başladım " diye not eder defterine. Büyüdüğünde çalışır, bir senfoni besteler, Ostrogoths Erma- naric kralı üzerine bir öykü par- çacığı yazar, gördüklerine ve yaşadı- klanna tutkuyla bağlı olan Nietzsc- he, şiiirler yazar. "En temel kural tüm bilimlerde, tüm sanat dallarmda, ber alanda eşit derecede gelişebilmek- tir " düşüncesini savunur. Müzik olmadan yaşamın büyük bir hata olacağmı düşünür. Nietzsche düşünür olmadan önce müzisyendi. Koral müzik eğitimi alan Nietzsche, bu eğitimin kaderinı kendi kendine açıklamasında önem- b bir işlevi olduğunu düşünür. 1863 yılında yazdığı ilk denemesi "Fatum ve Öykü"de kurtuluşun imkan- sızlığına değinir. Nietzsche düşünce- lerinin tonunu arar, fatumu doğru yola sokmaya çalışır ve kendine göre bir kader yaratır. Arkadaşlar, kitap- lar. piyano... 18 yaşındaki Nietzsc- he'nin yaşamı bunlarla çevribdir. "Aurore"un önsözünde insanlara "Berti okumayı iyi öğrenin" der. "Beni anladuuz mı?" diye sorar. Doris Lessingyaşamöyküsünüyazıyor Kültür Senisi - lngiliz yazar Doris Lessing ıznı olmaksızın yaşam öyküsünü kaleme almak isteyenlere karşı tedbir olarak, kendi öyküsünü yazmaya karar verdi. Lessing, 1992 yılında, 5 Amerikalı biyografı yazannın yaşamını yazmak istediklerini öğrendi. Bu yazarlardan birini hıç tanımıyordu. Bir dığeri ise kendisiyle 1 -2 kez görüştükten sonra böyle bir proje gebştirmişti.Lessing'i endişelendıren bu projeleri gerçekleştirmeye kalkışanlann deb'ce cesaretinden çok, özyaşamının gerçeklere dayanılarak aktanlmaması olasıhğıydı. Kendi öyküsünü anlatmak ıstemesının bir nedenı de aılesiydi. "Çocuklanm ye torunianm Afrika'da, Rodezya'da ilk zamanlarda içinde yasadığımı/ koşulları ögrenince çok şaşırdılar, bunun üzerine ben de bunları yazmalıy un diye düşündüm" dıyor. Yazar, özde İngilız kültürü almış otea da. yetiştirilmesinin geleneksellikten uzak olduğunu vurguluyor. 14yaşındaokulu bırakıp kendi kendini yetişüren Nadine Gordimer, yeni romanında Güney Afrika'nın demokrasiye geçişini anlatıyor ' Yetkililer ne yapacağım bilmiyor' Kültür Servisi - Nobel Yazın Ödü- lü sahibi yazar Nadine Gordimer, 'None to Accompany Me' adb yeni romanında. Güney Afrika'nın de- mokrasiye geçişini anlatıyor. Nelson Mandela'run serbest kabşından son- ra, sürgündeki Güney Afrikablann evlerine dönerek, gelecek için yeni planlar kurduklan dönemi yansıtan bu romanı yazmak Gordimer'ın aklına 1990 yıbnda gelmiş. Gordimer'ın romanlannın çoğu gibi, 'None to Accompany Me' de, yazann Güney Afrika'nın poh'ü'k yaşamma duyduğu ilgiyi gösteriyor. ulkedeki ırk aynmcıhğına karşı sa- vaş vererek Afrika Ulusal Kongre- si'ni destekleyen Nadine Gordimer, Mandela'nın hapisten çıkmasından sonra, onunla sık sık görüşüyor. Adalet, insanın aklında ve tarihte soylu bir düşünce olmuştur: Laik dünyada ahlaki davranış kavramını oluşturmuştur. 'Yetkili kılma', bugünlerde Güney Afrika dahil her yerde fısıldanan bir ifade. Ancak yetki sahibi yapılan insanlar, bununla ne yapacaklannı bilmiyorlar. Yazann düşlerini gerçekleştiren Güney Afrika seçimlerinden sonra, özgürlüğün coşkusunun doruğa ulaşması, romanın temelini oluştu- ran unsurlardan biri. İngiüz "The Independent' gazete- sinin haftasonu ekınde yayınlanan, yazarla son romanı üzerine yapılmış söyleşiyi sunuyoruz: - Sürgündekilerin dönüşünden son- ra yaşanan duygulan romanda 'San- ki kadınlann ve erkeklerin kendileri- ni terbiye ettikleri, insanbğın erişil- mez evrimi çoktan gebniş gibi' sözle- riyle anlaüyorsunuz. Atmosfer ger- çekten böyle miydi? Gerçekten böyleydi. Bunu ya- şadığım için çok mutluyum. Ardı- ndan ne olursa olsun, insanlann bu duygusal boşalmayı hak ettiklerini düşünüyorum. - Şimdi etkisi azaldı mı? Hayır. İnsanlar, eğitimde, sanat- ta, iş dünyasında, her düzeyde bir şeyler yapmakla meşgul. Fırsatlan değerlendirme konusunda istekliler. Ancak aynı zamanda az emek karşılığında çok çıkar sağlayan bır kesim de var. Bir önceki rejimin çok daha fazla para harcadığı söylene- rek, bu kesim haklı gösterilmeye çalışılıyor. Ancak ırk aynması re- jimle rekabet etmek istemiyoruz. - İsyandan hükümete geçmek dü- şündüğünüzden daha zor olmadı mı? Daha he> ecanb oldu. Hem bunu gerçekleştırenler hem de benim gjbı izleyenler için. Kitabı şimdi yaz- saydım, bu konunun üzerinde daha çok dururdum. - Romanda, Eski rejimin yok ol- ması, eski bir yaşam biçiminin terk edilmesini de olanaklı kıbyor' diyor- sunuz. Şu anda böyle mi oluyor? Geçen yıl pek çok kişinin yaşamı için söylenebibrdi bu, ama özeÛikle de hükümet için. Hiçbir üssü ya da evi obnayan gerilla kahraman, şimdi beyaz kağıtlarla, resmi evraklarla uğraşıyor. Şimdi Savunma Ba- kanlığı'nda olan Ronnie Kasrils gibi... İskan'Bakanı olan Joe Slovo gibi... Hukuk öğrenimi gören Slovo, geçmişte bir devrim bderi olarak ge- çirdiği deneyimlerle hiçbir ilgisi ol- mayan iskan işlerinin uygulamadaki aynntılanyla çok meşgul. Ancak en başanlı bakanlanmızdan biri. - Beş ay önceki secimlerde, olağa- nüstü bir yeniden yaratma dnygusu vardı. Bu, hala geçerii rru? Seçim dönemindeki kadar cennet- te yaşamıyoruz. İşlerin büyük bölü- mü ummadığımız kadar yolunda gitti. Ama baa aksiükJer oldu. Ör-' neğin kısa süre önce Nijeryab satıa- lann elinde yüksek miktarda u>uş- turucu bulundu. - Romanda, hukuk, bütün değtşûn- lerin ardında, ülkcyi birarada tutan sabit bir yapı gibi görünüyor. Bu doğru. Hala hukuka büyük saygı duyuluyor. Irk aynmcıbğı var- ken, sisteme yasalar çerçevesinde meydan okumaya kararhydılar. - Bu son kitabınızda adalet ve yetki sahibi olma arasındaki karşıtlığı vur- guluyorsunuz. Bunlar gerçekten bir- birinin karşıtı mı? Adalet, insanın aklında ve tarihte soylu bir düşünce olmuştur: Laik dünyada ahlaki davranış kavramını oluşturmuştur. 'Yetkili kılma'. bu- günlerde Güney Afrika dahil her yerde fısıldanan bir ifade. Ancak yetki sahibi yapılan insanlar, bu- nunla ne yapacaklannı bilmiyorlar. Lessing, Sabsbury'de santral memurluğu ve hemşireh'k yaptı. Bır yandan da annesinin kendisiyle ilgib beklentilerine karşı isyan ediyordu. Lessing o günleri arumsarken, "Annem kendisi gibi olmam için ısrar ediyordu. Bugünlerde böyle şeyler yaşanmıyor. Kadınlar artık kariyer sahibi »e kendilerini çocuklarıyla özdeşleştimıiyorlar" dıyor. Bugün 75 yaşında olan Doris Lessing hakkı olan bir rolü, 'büyük kadın edebiyatçı' rolünü üstlenmekten kaçınıyor. Lessing, özyaşamına ilişkin yazdığı ilk kitapta kültüre ve tartışmaya aç bir çiftlik insanı olarak deneyimlerini, durgun sömürge yaşamı içindeki gebşimını yansıtıyor. Bunu, birdizı kitap ızleyecek. 'Yüreksiz bir dünyaıun yüreği' Lessing'in yaşamı boyunca yaptığı en geleneksel şey, Frank Wisdom1a evlenmekti. Ondan 2 çocuk sahibi oldu. Bu konuda "Savaşzamanıydı, herkes evleniyordu" dıyor. Ikincieşi, yakışıklı ve entelektüel Gottfried Lessing'den de bir oğlu oldu. Avrupa'dan gelen mültecilerden, Kızıl Ordu Fraksiyonu üyelerinden, beyazlann üstünlüğüne karşı gelenlerden oluşan 'Reds of Salisbury'ye katıldı. Özyaşam öyküsünde bunu şöyle anlatıyor: "Poütik göriişlerimin gülünçlüğünü kavrayamıyordum. Diişüncelerimin ne denli saçma olduğunu anlamam ydlarunı aldı. Bu işin içinde pek çok iyi insan vardı ve kalpleri kırıldı". Ama bu grup dağıbrken, Lessing'in kalbi sapasağlamdı. Onun için parti 'yüreksiz bir dünyanın yüreği' olmamıştı. Yeni bır entelektüel yolculuğun merkezi. güçlü günlerin kaynağıydı yalnızca: "Sizin ve sevgüi arkadaşlannıziD bütün dünyayı değiştirip bir cennet yaratacaklanm düşünmek gunırunuzu okşuyor. öyle canildim ki bu zeki insanlar, özellikk de Alman fılm yıldızı Conrad VVeiss'e benzeyen Gottfried Lessing karşısında dehşete düşmüştüm. O ve ben, yalnızca çalıüklann arasmdan bir kız. Olacak şey mi?" Yalnızca yazmak istiyor 1949 yıbnda yanında küçük bir çocukla beş parasız Londra'ya gelen Lessing, kendini bir yere ait hissetmek adına îngiliz Komünist Partisi'ne katıldı. Afrikayı özlüyor muydu? Hayır. Londra'nın gökyüzünün değişen renklerini sevmişü. Pobtik nedenlerle Rodezya'ya dönmesi yasaklanmışü. Doris Lessing önce renk aynmı (The Grass Is Singing), sonra Marksizm (Martha Quest), sonra feminizm (The Golden Notebook) üzerine yazan bır yazar olarak algılandı. Böyle kategorilere sokulmak onu sinirlendiriyor. Yaşamı boyunca kendini bir yere ait hissetmeyen yazar şimdi kimse tarafından fark edilmeden, işini yapmak, yahıızca yazmak istiyor. 6. karikatür yanşması sonuçlandı • Kültür Servisi - Türk Standartlan Enstitüsü'nün düzenlediği "Standart ve Tüketici" konulu, 6. karikatür yanşması sonuçlandı ve 20 milyon b'rabk büyük ödülü Behiç Ayrancıoğlu kazandı. Gazeteciler Çemiyeti Başkan Yardımcısı İbrahim Çıngay, TSE Halkla Ib'şkiler Müdürü Hüseyin özdamar, Karikatürcüler Derneği Ankara Şubeşi Başkanı Metin Peker, Bilkent Üniversitesi Güzel Sanatlar Tasanm ve Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Emre Becer ve karikalünst Ali Fuat Süer'den oluşan seçici kunıl yapuğı değerlendirmâle; Hakan Sümer ve Enver Malkoç'un eserlerini 15 milyon, Mümin Durmaz, Altan özeskici, Serdar Çakırer'in eserlerini 10 milyon, Orhan Coğuplugil, Hasan Seçkin, Yaşar Nüket, Murat Dönmez'in eserlerini 7 milyon üralık ödüle değer buldu. "20. Yûzyıl TüPkiye" ansiklopedisi •IİSTANBUL (AA) - "20. Yüzyıl Türkıye" adb dev ansiklopedik eserin "Son Başkanlar" adb ilk cildı, önümüzdekı ocak ayında tamamlanıyor. Türk Basın Birbği Genel Başkanı Engin Baydar, konuyla ilgıli olarak yapuğı yazıb açıklamada, yazımına geçen mart ayında başlanılan "20. Yüzyıl Türkıye" adb dev eserin, Türk ekonomisi, siyaseti, kültür, sanat ve spor alanlanndaki tüm değişimleri ve geb'şimJeri, yaşanmış örnekleriyle gözler önüne sereceğini ifade etti. Toplam 6 ciltten oluşacak "20. Yüzyıl Türkiye" adlı eserin ilk cıldinin, yüzyıbmızın son belediye başkanlan olmalan nedeniyle, 27 Mart yerel seçimlerinde seçilen tüm belediye başkanlanna aynldığını bebrten Baydar, bu eserde belediye başkanlannın özgecmişlerinin ve belediyecibk görüşlerinin yer alacağıru söyledi. Baydar. "Son Başkanlar" adb cildin kapsamlı olmasının, eseri her dönemde başvurulabilecek bir kaynak durumuna getirdiğini de vurguladı. BBCdenGrup Ş • Kültür Servisi- Grup Yorum, BBC'nin yeni hazırlamakta olduğu birdizı televizyon pogramına konu oluyor. Sanat ve müzik bölümünden Alan Coulding'ın yapımcıbğmı üstlendiği programda altı ülkeden seçilen birer müzik grubu ya da sanatçısı tarihçeleri, düşüncelen, inançlan ve ülkelerinin pobük ortamlanna karşı tavırlanyla anlatılacak. 6 ülkeden seçilen 6 isim şunlar. Victor Jara (Şili), Roy Harper (Ingiltere), Guy Clarke (ABD), Franco (Zaire), Ümmü Gülsüm (Mısır) ve Grup Yorum (Türkiye). Müziğe başladıklan 1985 yılından bu yana birçok yasaklama ve tutuklanmayla yüz yüze gelen Grup Yorum, her şeye rağmen geniş bir dinleyici kitlesini koruyarak bugüne ulaştı. Yeni albümlerini Çorlu Cezaevi'nde kurulan bir stüdyoda hazırlamakta olan Grup Yorum, BBC'nin bu programı sayesinde uluslararası platformda önde gelen protest müzik sanatçılan arasındaki verini alacak. sezon • BURSA (AA) - Bursa Ahmet Vefik Paşa Devlet Tiyatrosu, Turgut Ozakman'ın yazdığı " Resimb Osmanb Tarihi" adb oyunla yann perdelerini açacak. Yeni sezonda "Resimü OsmanL Tarihi" adb oyunla yann perdelerini açacak Ahmet Vefık Paşa Sahnesi'nde 25 ekimde "Tepegöz" adb oyunun prömiyeri yapılacak. lngiliz yönetmen Malcotaı Keith Kay'ın yöneteceği "Cadı Kazanı" ve Ankara Devlet Tiyatrosu sanatçılanrun rol aldığı "Deri Ceket" adlı oyunlarla " Yeşil Gece" ve "Nasrettin Hoca" adlı oyunlar sezonun yeni oyunlan olarak sahnelenirken, ramazan ayında da "Ramazan Eğlenceleri" konulu program sunulacak. Sezona. geçen yıl sahneye konulan ve büyük ilgi gören "Açık Aile" adb oyunla, 13 ekimde merhaba diyecek olan Oda Tiyatrosu'nda ise bu sezon, " Ada" ve "Seneye Bugün" adb oyunlar sergilenecek. 16 ekimde "Gelin Yanşalım" adlı oyunla sezonu açacak Çocuk Tiyatrosu'nda ise "Siz Ne Dersiniz?" ve "Şahane Lunapark" adlı oyunlar sahnelenecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle