27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA 26 OCAK1994 ÇARŞAMBA GENÇLÎK - EĞÎTÎM Matematik depsi jçtnanket • Genclik-Eğirim Servisi - Mıllı hğıtım Bakanhğı İlköğretim Genel Müdürlüğü, ilk ve orta dereceli okullarda okutulan matematik derslenni amaç ve nitelikler bakımından değerlendırmek amacıyla yurt çapında anket çalışması başlattı. Dört bölümden ofuşanaraştırma anketınin birind bölümünde anketı dolduracak Idşiye ait demografik bilgiler, ikınci bölûmünde genel açıklamalar, üçüncü bölümde programın içerdiğı konular, sonbölümde ise programın genel nitelikleri yer alıyor. Illerdeki ilköğretim müfcttişleri, okul yöneîicileri ve öğretmenlerin yanıtlayacağı ankeüer. Ilköğretim Genel Müdürlüğü taranndan değerlendırilecek. Eğitim Proğpamları 09.58 Açılış 10.00 Açık Lise Programlan 12.00 Açıköğretim Programları 15.30 Açık üse Programları 17.30 Eğitim Paketi 18.00 Açık Lıse Programları 20.00 Açtköğretim Programları Işletme ve Iktisat Fakülteleri Yatınm ve Proje OeğertencHrmesi (4. sınıf): Anadolu Üniversitesi Ulaştırma Ekonomisi Araştırma Enstıtüsu Müdürü Prof. Dr. Mehrrtet Şahin, derste "yatınm projelerinde talep tahmini" konusunu işleyecek. Vergi Uygulamalan (4 sınıf) Anadolu Unıversıtesi'nde yeni kurulan ve şubat ayı içinde eğıtıme baslayacak olan Beden Eğitimi ve Spor Yuksekokulu'nunmüdurüolan Prof. Dr. Fethı Heper. derste "Vergıde süreler ve zaman aşımı" konusunu ele alacak. Muhasebe Denetiml (4 sınıf) "Denetimin denetlenmesı, planlanması ve denetim kanıtlan" konusu, Anadolu Üniversitesi Iktisadi ve Idari Bilimler Fakültesı Dekanı Prof Dr Ferruh Çömlekçi tarafından anlatı'acak Temel Hukuk (1 sınıf): Prof. Dr Turgut Akıntürk, derste "hukukun tanımı ve insan yaşamında gerekliliği" üstünde duracak. Iş Idaresine Giriş (1. sınıf). "insan ve ıhtıyaçlan"nın ele alındığıdersı.Prof Dr. Mehmet Şahin verecek. Sosyal Bılimler-Ev Idaresi önlisans Programları Beslenme tlkeleri: Pamukkale Üniversitesi Rektöru Prof Dr. M. Arif Akşit, genel beslenme konusunu ele alacak. AJatürk tlkeleri ve inkılap Tarihi: Prof. Dr. Ahmet Mumcu, "Türkınkılabının yürütülmesindeki özellikler"i anlatacak. AÖF önlisans Programlan -BüroYönethnl - Mahalll idareler programlarının genel tanıtımı yapıiacak 23.00 Işte Müzik 23.45 Kapanış Genç Anadolu, daha çok soru sormak için tiyatro ve dergiyi seçti 'Gelin,birliktediişiinelim' BEHZATŞAHtN ••"-<— tam dokuz yıl M ^ ö n c e , bir tıp fakülte- M^^sınm öğrena kanıinı M " % Üç öğrena arasında m M sıcak bır düşünce alı- •^^"^^ şverişi var. Kendıle- nni tam da bir yere oturtamıyor- lar, kolayca tanımlayamıyor- lardı. Ne marksisttiler, ne şeri- atcı. Doğrulann bir tek >erde toplanmadığını düşünüyorlardı Kendi doğrulannj dayatmak da değıldi ıstedıkleri: daha çok ın- sanın katıhmıyla doğruya en yalunı bulabilmekti. Kafalannda da sorular ucuşuyordu; soru sor- mak ne güzeldi. En önemli soru da, "gerçek" neydi?.. Evet, bu konularda konuşmak da güzeldi. ama yeterli değildi. Bir şeyler yapmak gerekıyordu. Daha çok insanla. "Genç Anado- lu'' böyle çıktı ortaya. "80 sonrası depoliri/f gencliğin içinde küçük bir kadrolaşma" olarak. Artık yapacaklan aşağı yukan belliydı. "Çok okumak, düşünmek, nesnel olmak." Ken- dilennı ıfade etrnek için bir de araç gerekı- yordu ki bu da tiyatro olabilirdi. Bundan tam dokuz yıl öncc, tıp fakül- tesînm kantinindeki üç öğrencıden biri olan Selçuk Atalay, bugün Ankara'da mesleğıni sürdüriiyor. "Genç Anadolu" da, Istanbul'un yanj sıra Ankara. îzmu\ Adana ve Çorlu'da çalışmalannı yüriitü- yor. Dr. Selçuk Atalay, örgütlenme bi- çimlerini de şöyle tanımhyor "Biz, insanı çok yüce bir \arlık olarak algdamadık, biyolojik *e basit bir yapıvdi. Ama yükselebflirdi. Bir insanlaşma sâreci vardı, ancak, var olan düzen insansızlaşma- ya itnordu. Basit insanın en temel psikolo- jîk güdüsünûn *ar olmak ve kendini gerçek- leştirme kaygısı oiduğunu farkettik. Bunu da toplumsal >e bireysei \aroluş olarak iki- ye ayırdık >e örgütlenme modelimizi buna göre düşüııdûk. 80 öncesi ve sonrası örgüt- lenmeleri degeriendirince de, insanJarın kendisini çoğunlukla toplumsal olarak ger- çeUeştirdiği, içlerinin bosaldığını >e birey olarak kendilerini gerçekieştiremediğini gördiik. İnsanın bir davanın, bir ideolojinin içinde kendisini tammlamaniasmı, kiştsel olarak kendisini gerçeklestirdikten sonra özgüriügü bulacağını, ö/giirlüğün de öz'ün •gurleşmesı' olduğuna inandık. Örgütlen- mede de insanlaruı bireysel >aşamlanna girmemeyi, herkesin karar hakkı olmasını seçtik." ' Grubun. kendini ifade için ilk oynadı- klan oyun, "Çünkü." Çünkü. •'çünkü") le başlayan söyleyecekleri çok şev oiduğunu düşünüyorlar. Çünkü vatandaşlar, çünkü bu ülkede yaşıyorlar... "Bu ülkede iktidar iflas etmiş" diyor YeMaKa\ada "Shasal \ozlasmaiunya- şandığını göriiyonız. Muhâlefet bile, irooik olarak söylersek, 'Olacak O Ka- dar Televizyonu'ndan yapdıyor. Biz de düşüncemizi tiyatroyla, okumayan bir toplumda dergi çı- kararak ifade etmeye çaltşıyo- ruz." Üç yıl önce yayımlanmaya başlayan dergi hala bir iç bülten olarak çıkıyor. "Kişfael, tophım- sal. ülke ve dünya ölçeğinde rüm sonınlara duyarİı, yerel, bölgesel, etnik konularda vurtsever ve in- sanlaruı top\ekün selametini gö- zeten, özgürlükçü" bır yayın poli- tıkası gözettıklenni belirtiyorlar. Yelda Kaya, "Kitlede var olan türdeşlik, aynılık konumundan ü> sanlan kurtarmak ve uyarmak adına vazıyoruz, demokratik hak >e özgüriüklerin mücadelesini japıjoruz" diyor. Med>a ağabğı ya da medya diktası oluştuğunu öne sürdükle- ri bir ortamda, medya bombardı- manına tutulmuş ve anonimleşti- nlmiş toplum üyelerine seslen- mek ve uyandına sorular olu$- turmak için, şimdı "Genç Ana- dolu" adh dergılerini daha da yaygınlaştı- rma cabası içındeler. Tıraj kaygısı gûtme- den. Ve, gençlerin alternaüf olduklannı düşünerek. "Genç Anadolu" şöyle sesleniyor "Biz, vatandaş oldugumuz için buna yapı>oruz. Hiç kimseyi beklemeyeceğiz. Çünkü > ar olan iktidar söy lemi. 4 siz dunın, biz >apalım. Sabredin haûederiz' türünde. Demokrasi ne kimseye ihale edilir ne de özeUeştirilir. Demokrasi ancak insaniann demokrat olntası ve haklanna sahip çı- kmasıyla olur. Genç Anadolu var ve bu memkket bizim..." 29 yıllık okulgazetesi: TamburGenclik-Eğitim Senisj- Oda- da. herhangi bir gazetenin yazı- işleri odasındaki rutın tela$ yj- şanıyor. Genel Yayın Yönetmenı'nın "Murafın yazısı redakte edildi miT** sorusunu, Canan *'O hazır" di\e yanıth>or. Fotoğ- raflardatamam Köşeyazıtan- ndaneksikyok Gazete. aşağı yukan çatıldı bile. Bu aşamaja gelene kadar ne çok uğraşıldı Yayın kurulu üvelerinin yaş ortalaması 16. Tam 29 yıldır yayımlanan bır gazeteyı, Ga- latasaray L.ısesi'nin gazetesi Tambur'u, önümüzdeki yıllara taşıyacak olan ekibin Genel Yayın Yönetmeni Ara Koçun- yan. Yayın kurulu da Tuna Ki- remitçi, tlkcr öztürk. Canan özatalay. Cem Şışkolar, Cenk Cnal Erzen, Lraz Aydın. Han- de özelçi. Emek Kurt. Burak Cnal. Ulaş Karaoz, Tolga Ta- nış ve Aliço Güzelbeyoğîu'dan oluşuyor Profesyonel bir ekip titizliğiyle. yayımladıklan gazetenin daha iyıye, en iyiye ulaşması için çabalıyorlar. Ara Koçunyan, şu sıralarda Galatasaray'ın kritik bır dönemde bu- lunduğunu, üniversıteyle birlikte kabu- ğun daha da genışlediğinı anlatıyor ve yayımı zaman zaman aksayan Tambur'a asıl bu dönemde önemli görevler düştü- ğünü savunuyor. "Bu gazete, Galatasa- ray tarihine bir betge olarak kalacak. Bu iş her ne kadar üç-beş kişinin sırtındaysa da, ber türlü zorluğa karsın >ünitülmcli"' di- yor. Gazetenin tarihinde, yansıtüğı "beye- Mumcu'nun ardmdan Mumcu'nun ölümünden sonra aya- ğa kalkan insanların tekrar yerlerine oturduklarmı gördük. Anadohı'nun , dört bir yanmdan yükselen sesin . ardınm arkasınm gelmediğini yaşadık, ' yaşıyoruz. Gün geçmiyor ki demokra- tik, laik Türkiye özlemimize bir darbe daha indirilmesin. Tüm gerici güçle- rin, işbirliğietmisçesine, aydmlık Tür- kiye ereğineyönelik baskılarmı arttırmaları elbetteki bir tesa- düfdeğildir. Tüm siyasal gelişmeler, içinde bulunduğumuz sü- recin Türkiye için bir dönüm noktası oiduğunu gösteriyor. Çok hızlı değişen siyasal konjonktür ve yoğunluğuna-yaşadığanız gelişmeler bunu kanıtlıyor. Kanımca en bûyük sancûar da ku- ruluşundan yetmiş yıl sonra bile Cumhuriyetimizi ve ulusal egemenliği içine siniürememiş gerici güçler tarafından oluştu- ruluyor. Sürecin, halkımızm aleyhine işlemesi, yararlarına olan çevreler ellerindeki ekonomik imkânlarla üzerimizdeki baskının artmasmı sağhyorlar. Bu aşamada doğal olarak geli- nen nokta, halkımızm toplumsal ve etnik kesimleriyle beraber kendi kimliğini özgürce ifade edebilmesidir. Diğer bir önemli sonuç da insanlarımızm ekonomik çıkarlarınm farkma varıp kendisî için yaşaması sürecinin hızlanmasuhr. Bu aşamada, toplumun nabztnı tutan, günümüzün politikalarrnı biçimlendi- recek ilerici insanlara ihtiyacımız, geçmiştekinden dahafazla. Sömürünün her türlüsünekarşı vatansever insanların, adresi neresi olursa olsun, birleşmelerinin vakti çoktan gelmiştir. Şu anda içimizdeki klikleri irdeleyerek vakit kaybedecek kadar lükse sahip değiliz. Vakit laik, demokratik, özgür Türkiye için politikaya sarılmanm vaktidir. Özetiikle genç arkadaşlanma sesleniyorum: Mumcu haya- tmı, halkına ve halkmm özgür gekceğine adamıştı. Kalpaksız Kuvvacı, sömürüsüz, çağdaş Türkiye için hayatını veren nefer- lerden sadece birisiydi. O 'nun ve onun gibilerinin mûcaaeleleri bizlerin kararhlığını perçinlemektedir. Sonuç almak içingüçlü ve dirençli olmalıyız. Bize kalan miras sadece bir kırık kalem ve bir kırık gözlük değil; inançla, kararlılıkla, bilinçle dolu bir hayattır. Mumcu gibilerin hayatlannı gözden geçirmeliyiz. Çünkü bu hayatlar, ümitsizlik veyılgmlığa karşı dimdik inanç- la, sabırla ayakta durmanm abidesidirler. Bazı insanlar vardır, yitirdiğimiz zaman, onların yerlerini dolduracakları bulmak hakikaten zordur. Fakat Mumcu'nun ölümü beni artık böyle düşünceleregötürmüyor. Çünkü O 'nun parçalanan bedeninin, gerçek yurtseverlerin düşüncelerinde tekrar ete kemiğe bürühdüğünü görüyorum. Gerçek yurtseverlerin karşısınaa kımler var? En başta halkı- mızm kanmı emmeyiyaşam biçimihalinegetirenler var. Bu "sö- mürgen"lerin geri birakılmış tüm ülkeler gibi, Türkiye üzerm- de de ördükleri ağlar son derece güçlü. Ama bunlara karşı mü- cadeleci olmak insan olmanm, onurlu yaşamanın ve sürüngen olmamanın gereğidir, tıpkı Mumcular gibi. Diğer bir gerici cephede de genç demokrasimizi, menfaatleri icabı işlevsizleştirmeye çalışanlar var. Bu anlamda gericilerm elbetteki ilk hedefleri, demokrasımizin yeşerdiği toprak olan "KemaSst Düşwtce"yi yozlaştırmak olacaktır. Benzeri amaçları paylaşan dış güçleri ve onların yerli taşe- ronlarmı deşifre etmeliyiz. Halkımızm duyarlıhğımbu şekilde arttırabiliriz. Y. Okan Gndemir ÎTÜ Insaat Müh. Bâlümü öğrencisi Yayın organiarnun "suç aleti" gibi sunulmasıiH karşı çıkan yaym kunılu üyeleri, kendilerinin çıkardığı "suç aleöeri" arkasmda poz verdi. rüne yönelik yazdığıeleşü'rel bir yazıüze- yanıt veririz' diyerek onay verir. Fakat, rine, okul müdürünün vazıda yanlış bul- gerçeği söylemek gerekirse otosansür var. canh" olaylar da çok. Örneğın, okuldaki bazı tutucu öğrencilerin kız öğrencilere kot pantolon gıymemclen konusundaki "uyansı" üzerine örgütlenerek TaksinT- de buluşan kızlann tamarrunın kot pantolonlarla okula gelişı hala belleklcr- de. Tabii bu haberi en detaylı veren de Tambur. Yönetimle gazete arasında zaman za- man yaşanan polimekler de yok değil. Murat Serim'in okul vönetimi ve müdü- duğu unsurlan işaretleyip fotokopıyle çoğaltarak her yana asması da unutuİur gibi değil. Sansür? "Direk bir sansür yok. Biz ga- zeteyi hazuiadığımızda, gazetenin sahibi ve sorumlusu gözüken okul müdürü Prof. Dr. Erdoğan Teziç'e protokol ziyarerinde buhmunız. O da, gazeteye hiç bakmadan, 'Birşey olursa yayınlandıktan sonra YıDardn- bu çatı altnıdayız ve tabii bundan etkileniyoruz." Kaynak sorunlan ise neredeyse hiç yok. Galatasaray eamiasından reklam al- makta pek zorlanmıyorlar. Bir de dergi çıkanyorlar. Şimdiye kadar Parantez, Akademi, Bilim-Kültür-Sanat adlanyla yayımlanan üç ayn dergi. bundan sonra Yakın adıyla yayımlanacak. TURKIYE7I YOLSUZL DOSKAADIzEmlank BankjSelim Edes'e verilen trilyonlukkrediler. ADIGEÇENLER:Turgut Özal, Selim Edes, Bülent Şemiler, Kemal Horzum, Engin Civan, Hüsnü Özyeğin, Kava Erdem. PARASALİÇERİĞİ:5 trilyona yakın. SOMJÇ:Şişli2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan dava sürüyor. Edes: Herhesabıverirama trilyonlarhariç! Biryığın dalavere ilemilyarlar oradan oraya dolaşarak Selim Edes'inkasasına girer. Teminatlarsahte, Edes batarama kiminumurunda. MEHMET GÜÇ MÎYASEJLKNUR Bir yığın garip hükmün anlamı da Mang Şirketi'ne isühkak ödemeleri yapılmaya başlandığmda anlaşıldı. Ödemeleri alan Mang, kasasını doldu- ran Selim Edes oluyordu. Emlak Ban- kası'nca Mang Şirketi'ne verilen iki ayn istihkakın toplamı yaklaşik 60 mil- yar liraydı. Haarlanan 1989-91 yıllanna ilişkin Devlet Denetleme Kurulu raporlanna göre. Mang Şirketi'ne verilen 60 milyar lira istihkak, Eksan Şirketi'ne devredil- mişti. Selim Edes, bir yandan bankaya karşj anlaşmalarla yüklendiği sorumlu- luklannı yetıi anlaşmalarla başka fir- malara devrediyor, bir yandan da ban- ka paralannı toplamaya devam ediyor- du. Bu arada Selim Edes'in piyasa borçîannı ödememeye başladığı, bazı çek ve senetlerinin karşılıksız çıktığı söylentileri artık gazetelere haber olma- ya başJarruştı, ama Emlak Bankası bu haberlere itibar etmedi. Selim Edes, 1990 yüı Mayıs ayında Sovyetler Birliği'nde aldığı ihaleleri te- mmat olarak gösterip, Emlak Ban- kası'ndan kredi istedi. Edes'in istediği kredinin miktan 35 milyon marktı. Başvurudan 10 gün sonra verilen banka cevabı ise u evet"ti. Oysa kredi verilen Eksan Şirketi'nin • kredi yeterliliğine sahip olmadığı in- celemede ortaya çıkmıştı. Teminat ola- rak gösterdiği Sovyetler Birliği inşaat- lan ise gerçek değildi. Dönemin banka genel müdürü Engin Civan ve 6 yönetici hakkında Devlet Denetleme Kurulu'nca belirlenen, ka- nuna aykın ve banka zaranna bu uygu- lamalan nedeniyle Başbakanlık'ça savcılığa suç duyurusunda bulunuldu. • "^fdes'in m J kredi ğ T isteğine M Jİ yanıt "evet" olur. Oysa kredi verilen Eksan Şirketi'nin kredi yeterliliğine sahip olmadığı incelemede ortaya çıkmıştı. Teminat olarak gösterdiği Sovyetler Birliği inşaatlan ise gerçek değildi. Savcıljğın Şişli 2. Asliye Ceza Mahke- mesi'nde açtığı dava halen sürüyor. Sözleşme üzerine sözleşme imzalanı- yor, ama Emlak Bankası'ndan 1989 yıhnda bitecek, diye konut satın alan 431 kişi bir türlü konutlanna kavu- şamıyordu. Bu arada inşaatlann temelleri ancak atılmışken, Selim Edes'in iflası açı- klandı. Bu Edes'in Eksan Şirketi'nin Anate- pe projesindeki taahhütlerinin de yeri- ne gelmemesi demekti. Emlak Bankası, Eksan'a ait olan işleri, Tek-Fen ve Bay- tur şirketlerine devrederek sorunun çö- zülmesi yoluna gitti. Emlak Bankası, 1987 ile 1990 yılı arasında Anatepe projesi müteahhitle- rine, en büyük pay Eksan'a olmak üze- re 700 milyar lira istihkak ödedi. Bu- günkü 'değerlerle yaklaşık 5 trilyon h- rayı bulan bu istihkaklann inşaatlar için kullanılmadığı açıktı, ama nereye gittiği ancak 1992 yılı ortalannda an- laşıldı. Edes, gitti gider... Yolsuzluklardaki rolü ve borçlan ne- deniyle artık yargı önüne çıkması ke- sinleşen Selim Edes, 1992 yılı başlan- nda ortadan kaybolduktan sonra Isra- il'de göriildü. Açıklamalanna göre, mutlaka geri dönecek, gerekirse mah- keme önüne çıkacaktı. Verilmeyecek hesabı yoktu. Ama bankadan aldığı paralan veremeyecekti. Çünkü parası yoktu. Anatepe arsası 8.06.1993'te Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı İdaresi'nin mülkiyetinden yeniden Emlak Ban- kası'na devredildiğinde, 843 konutun kaba inşaatlan tamamlanmış, ancak hala teslim edilecek hale gelmemişti. Bankanın yeni genel müdürü Şükrii Karahasanoğlu'nun verdiği bılgiye göre, konut sahipleri 1994 yılına yeni adıyla Ataşehir evlerinde gjreceklerdi. Ayıkla pirincin taşını Bankanın yaklaşık 1 trilyon lirazara- ra uğradığı Anatepe toplu konut proje- sinin bir sonucu da, iki eski genel mü- dürü Bülent Şemiler ve Engin Civan'la birlikte 7 yöneticisinin görevi kötüye kullanmak nedeniyle yargılamyor ol- malan. Anatepe projesindeki usulsüzlüklerle ilgili olarak açılan dava sayısı üç. Ve bütün diğer Emlak Bankası yolsuzluk- lan gibi bu davalara da Şişlı 2. Asliye Ceza Mahkemesi bakıyor. Anatepe da- valanyla ilgili olarak bir yıllık yargıla- ma sonunda gelinen noktada, henüz bilirkişi raporlan tamamlanmaya çahşıhyor. YanK Siztp, Edtri ttlaiı'
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle