Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
26 OCAK1994 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 15
Mumcu
cinayetine
tepkiler
sürüyor
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Gazetemiz yazan
Uğur Mumcu'nun
cinayetine ilişkin
soruşturmada hiçbir
ilerleme sağlanmamasının
yarattığı tepkiler sürüyor.
CHP Genel Başkanı Deniz
Baykal. dün Merkez
Yürütme Kurulu
toplantısında yaptığı
konuşmada, Mumcu
cinayetinin çözümü konu-
sunda ciddi bir adım
atılmamış olmasını.
"ülkenin demokratik
gelişmesi bakımından kaygı
verici bir nokta" olarak
nitelendirdiklerini söyledi.
Baykal, araştırma
mekanizmalannın güven
verici olmadığının
TBMM'de kunılan Faili
Meçhul Cinayetleri
Araştırma Komisyonu
tarafmdan saptandığına da
dikkat çekerek, "Ama aynı
kişiler, bu konuyu soruştur-
ma görevini hala
sürdürmektedirler.
Böylesine bir çelişkinin
kabul edilebilir bir y anı
yoktur"dedi. Türkiye'nin
bütün olanaklanyla bu
olaya yönelmesi gerektiğini
de ifade eden Baykal.
"Önümüzdeki günlerde bu
cinayetin aydmlatılacağma
ilişkin söz veren bütün
ktırumian, bir kez daha
sorumluluklarını
düşünmeye \e gereğini
yapmaya çağırıyonız. Biz,
bu karanlığa alışmadık.
Alışmak da istemiyoruz"
diye konuştu.
CHPGenelSekreteri
Ertuğrul Günay da,
Mumcu'nun katillerinin
bulunmasının "namus
borcu"olduğunun
söylendığini anımsatarak.
"Mumcu olayını
ayduılatmakla görevli
adalet sorumluları, Bahriye
Üçok olayından
başlayarak, başka birçok
olaydaki başarısızlıkları
ortadayken, hala görevle-
rinin başında oturuyorlar"
dedı.
İzmir Büyükşehir Belediye
Başkanı Yüksel Çakmur da
verilen sözlerin kulaklarda
çınladığını, oysa katillerin
aramızda kol gezdiğini
söyledi.
Çankaya Belediye Başkanı
Doğan Taşdelen. Mumcu'-
nun "objektif yaklaşımıvla
araştırmacı gazetecUiğin ör-
nek ismi" oiduğunu vurgu-
layarak. şöyle dedi:
"Bugümin ülke koşullarında
Uğur Mumcu'nun i/inden
gitmek yetmiyor artık. Bu-
gün. onun adını anmak
değil, onun gibi olmak için
çaba göstermemiz gereken
günleri y aşıyoruz. Laik ve
demokrat Ânkara'nın, laik
ve demokrat hemşerisi Uğur
Mumcu, laik ve demokrat
Türkiye'nin, laik ve
demokrat vatandaşı Uğur
Mumcu gibi olmak. hepimiz
birer Uğur Mumcu olmak
durumundayız.
Demokrasiyi yaşama
geçirmek istiyorsak,
Cumhuriyet Türkiyesi'ne
sahip çıkmak istiyorsak, bu
bizim boynumuzun
borcudur. Bugün söz değil,
davranma günüdur."
Yenıden Doğuş Partisi Ge-
nel Başkanı Hasan Celal
Güzel. Mumcu'nun
ölümünden, en fazla
bölücüler ile yolsuzluk
yapanlann yararlandığını
ileri sürdü. Güzel,
"Mumcu'yu, Türkiye'yi
bölmek isteyen büyük
devletlerin gizli senisleri
öldürttü. Bütün işaretler
bunu gösteriyor" dedi.
KatiIIercezaevlerindeıııi saklamyordu?• Mumcu'nun ölümünden hemen sonra İstanburda ele • Gök'ün, Şubat 1993'te Ankara'da el yaası ile alınan • Her iki yazı karakteri arasındaki benzerlik ile Kudbettin
geçen ve halen tutuklu olan İslami Hareket Örgütü davası ifadesindeki yazı karakteri ile Yalçın'a gönderilen zarftaki Gök'ün o tarihte İstanbul'da tutuklu olduğu gözönüne
sanıklanndan Kudbettin Gök'ün el yaası ile Binbaşı yazı karakteri arasındaki benzerlik, çeşitli sorulan da alınıp diğer bazı bulgularla birlikte değerlendirildiğinde
Ersever'in, Aydınlık Gazetesi'nden Soner Yalçın'a gündeme getirdi. Ersever'in nüfus kağıdı 28 Ekim 1993'te Diyarbakır Cezaevi'nde olduğu gibi, büyük kentlerdeki
gönderilen nüfus kağıdını içeren zarfın üzerinde yer alan Yalçın'a Ankara'dan postalandı. O sırada Kudbettin Gök, cezaevlerinden de "Bazı sanıklar zaman zaman dışan mı
adres yazısı arasındaki büyük benzerlik dikkat çekti. İstanbul Bayrampaşa Cezaevi'nde tutuklu bulunuyordu. çıkanlıyor?" sorusu gündeme geliyor.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Yazanmız Uğur Mum-
cu'ya düzenlenen suikast son-
rasmda ortaya çıkanlan İslami
Hareket Örgütü ile, bir süre
önce faili mechul bir suikasta
kurban giden Jandarma emekli
binbaşı Ahmet Cem Ersever, su-
ikastı arasında ilginç bir "ben-
zerlik" saptandı.
İslami Hareket Örgütü da-
vası sanıklanndan Kudbettin
Gök'ün el yazısıyla verdiği ifa-
desindeki yazı karakteri üzerin-
de odaklanan benzerlik, bazı
sorulan da gündeme getirdi. Bu
sorulann başında ise "Acaba
Diyarbakır'da olduğu gibi, bü-
yük kentlerdeki cezaevlerinden
de bazı sanıklar, belli zamardar-
da dışarı mı çıkanlıyor" yer alı-
yor.
Öldürülmesi ile ılgili birçok
soruya yanıt aranan Ahmet
Cem Ersever'in nüfus kağıdı.
cesedi bulunmadan önce,
Aydınhk Gazetesi'nden Soner
Yalçın'a postalandı. Nüfus kağıdını içeren
zarfın üzerindeki adres el yazısı ile yazılmıştı.
Ancak. bu yazının, İslami Hareket Örgütü
davası sanıklanndan Kudbettin Gök'ün el
yazısının, el yazısı ile verdiği ifadedeki yazı ka-
rakten ile çok benzer olduğu belirlendi. An-
cak. bu benzerliğe karşm. akla sorular geti-
ren olgu Kudbettin Gök'ün. o larihlerde ce-
zaevinde olmasıydı.
Mumcu suikastı ile Ersever cinayeti ara-
sında benzerliğe yol açan olayla ilgjli geliş-
meler şöyle oldu:
Mumcu suikastmdan hemen sonra İstan-
bul'da başlatılan İslami Hareket Örgütü
operasyonunda, ilk ele geçen sanık Mehmet
Zeki YıMırun iie aynı evi paylaşan Kudbet-
tin Gök, Ankara DGM savolanndan Ülkü
Coşkun'un da son hazırladığı fezlekeye göre.
23 Oçak 1993 tarihinde gözaltına alındı.
Gök, İstanbul Emniyeti'nde ifadesi alındık-
tan sonra, birtakım örgüt üyeleriyle birlikte
daha sonra Ankara'ya gönderildi. Mumcu
suikastı ile bu örgütün bir bağlantısı olabile-
ceği gerekçesiyle Ankara'da da bu sanıklann
ifadclerine başvuruldu. Ankara'ya gönderi-
len 7 sanıktan biri olan Kudbettin Gök de,
şubat ayı içerisinde Ankara Emniyeti'ndeki
sorgusunda ifade verdi. Diğer sanıklann ifa-
deleri emniyet mensuplan tarafından dakti-
lo ile alınırken. yalnızca Gök'ün el yazısı ile
ifade vermesi de dikkat çekti. Gök, daha
sonra İstanbui'a gönderilirken, ilk çıktığı
duruşmada da tutuklandı. Kudbettin Gök,
o tarihten bu yana İstanbul'daki Bayrampa-
şa Cezaevi'nde tutuklu bulunuyor.
Jandarma İstihbarat Terörle Mücadele
(JİTEM) birimi kuruculanndan Ahmet
Cem Ersever ise binbaşı rütbesinden emekli
olduktan sonra Avdınlık Gazetesi'ne bazı
açıklamalar yaptı. Güneydoğu uzmaru ola-
rak da bilinen Ersever hakkında, yaptığı açı-
klamalanyla ilgili soruşturma başlatılırken,
Ersever, geçen yılın ekim ayı sonunda Anka-
ra yakınlannda ölü bulundu. Ersever ile bir-
likte yakın arkadaşlan Mustafa Deniz ve Su-
riye asıllı kız arkadaşı Mahsune Dgaube de
aynı tarihlerde Ankara yakınlannda ölü bu-
lunurlarken, Başbakan Tansu Çiller de, "ör-
güt içi hesapjaşma" değerlendinmesini
yapmıştı.
Ersever'in cesedinin bulunmasından bir-
kaç gün önce ise, Aydınlık Gazetesi Ankara
Bürosu haber müdürlerinden
Soner Yalçın'a, Ersever'in nü-
fus kağıdının aslı Ankara Oto-
gan'ndan postalandı. 28 Ekim
1993 tarihinde Yalçın'a gönde-
rilen Ersever'e ait nüfus cüz-
danını içeren mektup zarfının
üzerindeki yazı karakteri ile,
1993 Şubatı'nda el yazısı ile ifa-
de veren İslami Hareket Örgü-
tü davası sanıklanndan Kud-
bettin Gök'ün yazı karakteri
arasındaki benzerlik ise büyük
dikkat çekti. Gök, Ersever'in
nüfus kimliğinin gönderildiği
28 Ekim 1993 tarihinde İstan-
bul'da tutukluydu.
Ancak TBMM Faili Meçhul
Cinayetleri Araştırma Komis-
yonu'na resmi olarak Diyar-
bakır'dan gönderilen bir yazıda
ise, "bazı hükümlülerin belli za-
manlarda dışarna çıkmalarına
izin verildiğr ifade edilmişti.
Komisyon Başkanı Sadık
AvTindukluoğJu. Cumhuriyet'e
yaptığı açıklamada. "bu hü-
kümlülerin neden dışarıya çıkarıldıklarını bü-
mediğini, ancak işJemin çok yanlıs oiduğunu"
söylemişti.
Gök'ün el yazısı ile Soner Yalçın'a gönde-
rilen zarfın üzerindeki el yazısı arasındaki
benzerlik de bazı kuşkularla birlikte soru
işaretlerine yol açtı. Olay, TBMM Faili
Meçhul Cinayetleri Araştırma Komisyonu'-
na ulaşan verilerle birlikte değerlendirildi-
ğinde. "Acaba, Diyarbakır Cezaevi'nde oldu-
ğu gibi, büyük kentlerdeki bazı cezaevlerinden
de bazı hdkümlüier dışan mı çıkanlıyordu"
sorusunu tekrar gündeme getirdi.
Namııs sözüverenlerortadayoktu
T 7ğ
m I Mumcu'nun
f / katilini
^""^ bulacaklanna
dair namus sözü
verenler. anma
törenlerine bile gelmedi.
Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel ve
Başbakan Tansu Çiller
başta olmak üzere,
suskunluklannı
bozmayan hükümet
üyeleri ve siyasi parti
yöneticileri Uğur
Mumcu'yu anma
törenine katılmadılar.
GÜNEŞGÜRSON
ANKARA - Yazanmız Uğur
Mumcu, öldürülüşünün birinci
yıbnda "gerçek dostlan" tara-
fından bir kez daha uğurlanır-
ken, namus ve onur sözü veren-
lerin suskunluklan 365. günde
de sürdü. Okurlan "Seni unut-
mayacağız, unutrurmayacağız"
diye ant içerken, Mumcu'yu
anma törenine "milletin temsil-
cileri' kaülmadı.
Gazetemiz yazannı
anma etkinlıkleri, önceki gün
Ankara Barosu'nun Adliye
önünde düzenlediği, etkinlikle
başladı. Mumcu'nun hukukçu
ve araşürmaa gazeteci kimliği-
nin vurgulandığı etkinliğe katı-
lan hukukçulann Adliye'den Baş-
bakanlık'a yürüyerek siyah çelenk bı-
rakma istemlerine; Ankara Yaliliği'nce
izin verilmediği öne sürüldü.
Bombarun patladığı saat olan 13.30'-
da. Uğur Mumcu'nun Sokağı'na, insan
seli ve araç konvoyu akın etti.
Ellerinde kırmızı karanfıl ve Mumcu
posterleriyle Uğur Mumcu'nun öldüğü
yerde saygı duruşunda bulunmaya gi-
den insanlar;" Viğidim Aslanım" ve"An-
kara'mn Taşına Bak" şarkılan eşliğin-
de, "Seni unutmayacağız. unutturmaya-
cağız" andı içti.
Uğur Mumcu'nun öldürüldüğü ta-
rihte Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı
olan ve cinayetlerin aydjnlatılmasmm
Mumcu amsma açılan deftere türbanlı gençler de duygulannı aktardılar.
Türkiye Cumhuriyeti'nin her hüküme- yumun ardından saat
tinin borcu olmaktan öte, görevi" oidu-
ğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Süley-
man Demirel ve Başbakan Tansu Çiller
başta olmak üzere, suskunlukJannı
bozmayan hükümet üyeleri ve siyasi
parti yöneticilerinin anma törenine
katılmadıklan görüldü. Cumhurbaş-
kanı Demirel. Başbakan Çiller, ANAP
Genel Başkanı Mesut Yılmaz. SHP Ge-
nel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı
Murat Karayalcın, RP Genel Başkanı-
Necmettin Erbakan ve CHP Genel Baş-
kanı Deniz Baykal Türk-İş Konfede-
rasyonu'nun Hilton Oteli'nde düzenle-
diği sempozyuma konuşmaa olarak
katıldılar. Başbakan Çiller, bu sempoz-
(VILMAZ KARABACAK)
11.30'da Baş-
kanlık Divanı toplantısma katıldı.
Daha sonra, parti genej merkezinde.
Genel İdare Kurulu (GİK) toplantısı
yapıldı. Ancak Çiller'in. "Gazetecilerin
Mumcu cinayetine ilişkin olası sorulannı
yanıtlamamak için". geleneksel olduğu
halde GİK'te açılış koriuşması yap-
madığı dikkat çekti. Mumcu amsma
saygı duruşuyla başlayan sempozyum-
da. sadece Karayalcın, Mumcu'yu ana-
rak konuşmasına başladı.
Bombanın patladığı saatte olay ye-
rinde; 365 gün önce. "Hükümet olarak
Uğur Mumcu'nun katillerinin ortaya çı-
kanlmasını vaat ediyoruz. Mumcu'nun
katiUermi bulmak, adalete teslim etmek,
suçluları cezalandırmak, böylesi
cinayetlerin bir daha Lşlenmeme-
sini sağlamak, hükümetimizin
namus borcudur, bunu yapa-
cağız" diyen SHP eski Genel
Başkanı ve dönemin Başbakan
Yardıması İzmir Milletvekili
Erdal İnönü ile "Cesur bir ka-
lemdi. Bu kalemi kıranlan yaka-
layacağız. V iğit eli. demokratik
düzen için gavret eden eli ve bu~
nun kalemini kıranın biz de4ta-
fasım kıracağız" diye konuşan
dönemin İçişleri Bakanı ve
DYP Aydın Milletvekili Ismet
Sezgin, "Mumcu'nun çok yakın
ve canciğer dostu" olduklannı
beyan eden. bakanlar ve millet-
vekilleri yoktu. Anma etkinlik-
lerine katılmayan Cumhurbaş-
kanı Demirel'in, ölümünün bi-
rinci yılı nedeniyle yazanmız
Uğur Mumcu'nun eşi Güldal
Mumcu'ya gönderdiği mesaj,
gazetemizde yayımlandıktan
sonra, evin önündeki anma et-
kinliği sirasında, Güldal Mum-
cu'ya teslim edildi. Demirel'in
mesajında, Uğur Mumcu, "Ku-
vayi Milliyeci" ve "dürüsdük
anıtı" olarak nitelendirilerek;
"Menfur bir saldınyla onu
ölümsüzlüğe gönderen hainler,
mutlaka buluııacaktır" denildi.
SHP Genel Başkanı ve Baş-
bakan Yardımcısı Murat
Karayalçın'm. evin önündeki
törene, SHP Genel Sekreter
Yardıması Ethem Cankurtaran
ve Tunzm Bakanlığı Müsteşan
ve SHP'nin Ankara Anakent
Belediye Başkan adayı Koral
Göymen ile birlikte katılması dikkat
çekti. "Seni unutmayacağız, unutturma-
yacagız" andının içildiği sırada, tören
alanına gelen ve Mumcu Ailesi'nden
uzak duran Karayalçın'ın. elinde bir ka-
ranfil boynu bükük durarak "Katiller
bulunsun, besap sorukun". "Demiral isti-
fa" sloganlannı dinlerken; insanlarla
göz göze gelemediği gözlendi. Cebeci
Mezarlığı'na Mumcu Ailesi'nden önce.
SHP Genel Sekreteri Halil Çulhaoğlu ve
SHP Ankara İl Başkanı Yılmaz Ateş ile
birlikte giden Karayalcın, bir mum ya-
karak mezarlıktan aynldı. Mumcu, evi-
nin önü ve mezan başında, binlerce "ger-
çek dostu"nca saygı duruşunda bulunu-
larak karanfil ve mumlarla anıldı.
Etkinlikler sürüyor
Mumcu'nunanısına
'BanaVurdular'
Haber Merkezi- Gazetemiz
yazan Uğur Mumcu'yu kat-
leditişinin birinci yıldönü-
münde anmak amaoyla dü-
zenlenen etkinlikler sürüyor.
Ankara'da bugün
TMMOB Ziraat Mühendis-
teri Odası'nca düzenlenen
"Banşı Vurdular" söyleşisi,
Atatürk Spor Salonu'nda
yapılacak. Söyleşiye konuş-
macı olarak Prof. Dr. Doğu
Ergil katılacak.
Izmir'de ise bugün Uğur
Mumcu'yu anma etkinlikleri
kapsamında "Uğur Mumcu'-
yu Yaşatacağız" programı.
Ismet İnönü Kültür ve Sanat
Merkezi'nde gerçekleştirile-
cek.
Koordinatörlüpnü Semih
Çelenk'in. sunuculuğunu
Mine Aytu'nun gerçekleştire-
ceği programın açılış konuş-
masını. Gazetemiz Yönetim
Kurulu Başkanı Alev Çoşkun
yapacak. Maria Rita Epik'in
Mumcu için hazırladığı "Peki
Ben Niye öldüm" bestesi eşli-
ğinde, yapımcılığını Altan Sa-
zak'ın gerçekleştirdiği video
klibin sunulmasının ardından
Ceyhan Mumcu konuşacak.
izmir Devlet Opera ve Ba-
lesi'nden bir quartet konseri
sunulacak. İzmir DevIetTi-
yatrosu sanatcısı Ümit
Bakış'ın flütü eşliğinde Hüs-
rev öztürk Mumcu'nun "Sesle-
niş"ini okuyacak. Eğitim-Iş
Öğretmen Korosu'nun şarkı-
lannın ardından gençlik adı-
na Evrim Öztürk bir konuş-
ma yapacak. Ardından Do-
kuz Eylül Üniversitesi Güzel
Sanatlar Fakültesi Tiyatro
Bölümü Deneme Tiyatrosu'-
nda "Ben Mustafa Kemal'im"
adlı dramatizasyon sahnele-
necek. Daha sonra Gürsel
Gökçe'nin "Uğur Mumcu'yu
Uğurlarken" adlı dia gösterisi
eşliğinde Grup Günberi.
Mumcu'nun sevdiği şarkılan
okuvacak. Saat 20.00'de
başlayacak etkinlikler halka
açık ve ücretsiz olarak gerçek-
leştirilecek.
Bursa Orhangazi'de SHP
Gençlik Komisyonu'nun 24
ocakta başlayan "U'ğur Mum-
cu Haftası" etkinlikleri 27
ocağa dek sürecek. Hafta kapr-
samında Gazeteci-yazar
Yılmaz \kkılıç. avukat Ali
Aksoy, Ekrem Demiröz ve Ne-
zihe Sanalın katılacağı bir pa-
nel düzenienecek. 27 ocakta
Mavi Boncuk Dügün Salo-
nu'nda "Şarkıcı" adlı bir
oyun sahneye konulacak.
Mersin'de, İl Kültür Mü-
dürlüğü. Mersin Üniversitesi,
İçel Sanat Kulübü. Eğitim-fş,
Türk Kadınlar Konseyi Mer-
sin Şubesi, Mersin Rotary
Kulübü ve Mersin Konserva-
tuar Kurma ve Yaşatma Der-
neği'n^ düzenlenen "Demok-
rasi" konulu panel ise yann
Ticaret ve Sanayi Odası Salo-
nu'nda saat 16.00'da yapıla-
cak. Yusuf Ziya Ak'ın yönete-
ceği panele. Mehmet Babacan,
Fazıl Tütüner, Meral Er. Prof.
Dr. TürkerÖzsayar. Prof. Dr.
Bilge Kula konuşmacı olarak
katılacak.
Adana'da 29 ocak günü
saat 14.00'de Ziraat Mühen-
disleri Odası'nda. Tını dergisi
ve Ziraat Mühendisîeri
Odası'nın işbirliği ile "Ayduı
Kime Denir?", "Demokrasi ve
Laiklik" konulu bir söyleşi
gerçekleştirilecek. Söyleşide.
Turan Altuntaş. Uğur Kartal
ve Coşkun Karabulut birer ko-
nuşma yapacaklar.
Çanakkale Beledıyesrnce
açılan "Uğur Mumcu Parkı"'-
•na dikilecek Mumcu Anıtı'nın
açılışı Ceyhan Mumcu'nun
katılımıyla 30 ocakta törenlc
yapılacak.
Silivri'de SHP ilçe örgütün-
ce düzenlenen "Laiklik ve De-
mokrasi" konulu panel ise 31
ocakta Beyaz Saray'da yapıla-
cak.
-i
UğurMumcu'nun Ukelerisonsuza dekyaşayacak.
Atatürk Spor Salonu'ndaki anma gecesinde konuşan Ilhan Selçuk *Bu coşku Uğur Mumcu'nun ölmediğini gösteriyor' dedi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Uğur
Mumcu'nun ölüm yıldönümü nedeniyle, ga-
zetemizin Atatürk Spor Salonu'nda düzen-
lediği anma gecesinde, Mumcu'nun ilkeleri-
ni "yaşatma" andı içildi. Anma gecesine
katılanlann büyük bölümünü gençlerin
oluşturduğu dikkati çekerken, Mumcu, öle-
ne dek savunduğu. düşünce ve görüşlerini
Kerim Afşar'ın sesiyle, dile getirdi. Mumcu
en olumsuz olaylan bile "ince espri aıdayışry-
la" aktanrken. salondakıleri de yine her za-
manki gibi hem düşündürdü, hem de aa acı
güldürdü. "Yiğıdim Aslanım" türküsü çalıru-
rken ise gözlerde nem vardı.
Atatürk Spor Salonu'ndaki etkinlikler,
saat 20.00'de başladı. Salon saat 18.00'den
itibaren Mumcu'yu sevenlerin akıruna uğra-
dı. Polisin geniş güvenlik önlemleri aldığı
dikkat çekerken, hiçbir taşkınlık yaşanmadı.
Gelenlerin tümü, tek yürek halinde, "Uğur-
lar öbnez" sloganıyla salonu inlettiler. Genç-
ler. "Genciz Atatürkçü'yüz. Yaşasın Atatürk
Cumhurijeti" sloganıyla duygulannı dile ge-
tirdiler. Salonda sık sık, "Kahrolsun şeriat",
"Türkiye laiktir laik kalacak". "Suskun top-
lum istemiyoruz" sloganlan atıldı.
Gece. Kerim Afşar'ın. Mumcu'yu tanım-
layan, şu sözleriyle başladı:
"Ben Atatürkçüyüm, ben cumhuriyetçi-
yinı. ben laikim. ben anti-emper\ alistim. Ben
tara bağımsız Türkiye'den yana>un. Ben öz-
gürlükçüyüm. Ben insan haklan savunucusu-
yum. Ben terörün karşısiDdayım. Ben >obaz-
İarın, hırsızlann, vurgunculann, çıkarcılann
düşmanıyım. Dün sabaha değin. araştırarak
vazdığım hiçbir konuyu > alaııla) amadınız.
Oyleyse. vurun, parçalayın. Her parçamdan
benim gibiier, beni aşacaklar doğacaktır. Ben
Uğur Mumcu'y'um."
Bu dızelerin okunmasının ardından,
Mumcu'nun yakın dostu ve gazetemizin ya-
zan Öhan Selçuk, kürsüye çıktı. "Ölen bir ki-
şiye öldü demeye, insanuı dili varmıyor. Bu -
coşku da ooun, Mumcu'nun ölmediğini göste-
riyor" diye sözlerine başlayan Selçuk'un bu
düşüncesine, salondakiler, coşkulu alkışla-
nyla karşılık verdiler. Salondakilere, "Mum-
cu'nun ilkeleri tophunumuzda bugün yükselen
değetferdenmidir"diyesoran Selçuk, "Hayff"
yanıtmı verdikten sonra konuşmasını şöyle
sürdürdü:
"İnsan üzüntülü, kederli olduğu zaman, dü-
şünmek geri plana itiliyor. duygular öne çıkı-
yor. Düşunmeye çalışalım. Dinlediğimiz ilke-
İer, Tûrkiye'de yükselen değerlerden midir?
Hayır. Bu ilkeler, Türkjye'de yükselen değer-
ler değildir. Çünkü bugün Tûrkiye'de yükselen
değeıier, köşe dönücülük felsefesinin değerleri-
dir. O zaman, Uğur Mumcu, bugünkü topiu-
mun yozlaşmasma, yükselen değerlere ve de-
ğersizliklere karşı çıkarak, kendi değeriri
kanıtlamtş birisidir.
Acaba bugün. Atatürkçühîk toplumda, yük-
selen bir değer midir? 'Ben cumhuriyetçiyim'
diyordu. Cumhuriyetçilik, yükselen değerler-
den midir? Mumcu, 'Ben laikim' diyordu. Bu-
gün laikliği savunanlar, 'Canun siz de biraz yu-
muşasanız da orta yolu bulsak'. Türk-İslam
senteani uygulasak diyenlerin değerleri, ya da
savunduklan fikirler, değersizlikieri yükseh-
miyor mu? 'Bağımsmm' diyordu. Bugün
Uğur Mumcu'yu, medyanın renkli bağunh-
lan ile yücelten insanlardan hangisi, ben tam
bağımsızlık istiyorum diyebiliyor? Yoksa,
karşüıklı bağunlılığın felsefesini mi yapıyor-
lar? Yoksa, Mumcu'nun ölümünü bir tica-
ri girişim sayarak. bunu yozlaşmtş medyanın
malı olarak mı ileri süriiyorlar. Acaba bugün
parhunentodaki büyük çoğunluk merkez sağ,
özgürlükçü olsaydı, bugün Türkiye bu kadar
kirlenebilir miydi? Özgürlükçü iseter, neden
Türkiye'vi demokrasiden uzak, geri ülke ko-
numuna sokuyorlar."
Mumcu'nun teröre karşı düşüncelerini de
aktaran Selçuk. "Acaba onlann kurduğu, si-
yasal iktidann ve onlann kurduğu devlet dü-
zeninin, acaba bazı odaklan terörün tam
karştsında mıdır, yoksa terör odaklannı
korumakta nndır? Acaba terörün karşısında
olsalardı, Uğur Mumcu'vu kurban eden terö-
rii, katilleri 1 \ıl içinde ele geçiremezler miy-
di. Acaba 1 yüdan beri olayı soruşturan, ko-
ğuşturan ve izleyen kuvvetier gerçekten katil-
leri bulamazlar mıydı?" dedi.
Bu topraklann İcahramanlar yeü'ştirdiğini
vurgulayan Selçuk. sözlerirü"Bu topraklar,
Hektor'dan beri kahramanlar yet^tiriyor.
Mustafa KemaDeri de, Uğur Mumcuları da
yetiştirdi" diye tamamladı. Gazeteci Yazar
AB Sirmen ise Mumcu'nun emekçiden, de-
mokrasiden yana oiduğunu belirtirken, "1
yıl obnuş hayret, zaman öyle çabuk geçmiş
ki. ,Ama onsuz geçen 1 yıl çok uzun geldi" di-
yerek burukluğunu dile getirdi.
Mumcu'nun yaşamı boyunca savunduğu
düşüncelerini ise tiyatro sanatcısı Kerim Af-
şar, dia gösterisi eşliğinde dile getirdi. Mum-
cu'nun sıkıyönetim mahkemeşinde yargı-
landığını günleri içeren, "Ah Bir Savcı Ol-
saydım" başhğı altında topladığı yazılan, sa
londakileri hem güldürdü, hem de düşündü-
rdü. Afşar, Mumcu'nun, "Ah bir savcı ol-
saydı" neler yapacağını şöyle aktardı:
"Ah bir savcı obam, neler yapmazdm;
... Büyük işadamlannı bir geceyansı gözal-
tma alıp, 'Kurduğunuz gizü örgütlerle anaya-
sayı tağir, tedbil ve ilga ermeşsiniz' derdûn.
Sorardım, sorardım, sorardım...
Konuşurlardı, konuşurlardı, konuşur-
lardı...
— Bir viski... derdim, onlar terlevince, ki-
barca:
— Bir İskoç viski alır mısınız?
...Ah bir savcı olsam...
Hep, 141,142'den davalar açardım, sabah
dava açardım, öğlen dava açardım. Ögleden
sonra dava açardım, akşam dava açardım.
Toprak ağaiaruıa. işadamlanna:
— Sosyal bir suııfın...derdim, öteki sosyal
smrflar üzerine... derdim, tahakküm.. derdim,
kurmuşsunuz, derdim.
Bütün yargdananlar, toprak ağalan, işa-
damları. politikacılar:
- 141-142. maddeler, anayasaya aylun...
derierse; o zaman:
— Biz de o kanaatteyiz efendim ama, şeria-
tın kestiği parmak acımaz... der yine devam
ederdim görevîıne..."