Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
26 OCAK1994 CARSAMBA CUMHURİYET .ŞAYFA,
EKONOM 13
35trilyonluk
israf
•SAMSUN(AA)-
Türkiye'de her yıl üretilen
sebze ve meyvenin, üçte birinin
tüketiciye ulaşıncaya kadar
ziyan olduğu ve ekonomiye 35
trilyon liraük kayıpgetirdiği
bildirildi. 19Mayıs
Üniversitesi Ziraat
FaküJtesi'nceyapılan bir
araşürmada, ürünçeşitlerinde,
tarladan tüketiciye ulaşıncaya
kadar, yüzde 5-30 oranmda
değişen kayıplann meydana
geldiği belirlendi.
Pastırmaya zam
•KAYSERİ(AA)-Ünlü
Kayseri pastırmasının kilosu
175 bin liraya, dilimi ise 3 bin
500 liraya yükseldi.
Kayseri'nin Karpuzatan
semünde pasurma ve sucuk
üretimi yapan Hacı Ahmet Tö-
remiş. et fıyatlantun artması
sonucu pasünna ve sucuk
fiyatlannın da arttığını
belirterek şunlan söyledi:
"Pastırmate sucuk
üretiminde kullanüan etin
kilosu toptan 45 bin liradan 55
bin Iira\a çıktı. Sarmısak.
biber, kim\ on gibi baharatlaruı
fiyarları da sürekli artmaktadır.
Bu nedenle geçen >ıl 150 bin
liradan satılan birinci kalite
pastırmanın kilosu 175 bin lira
oldu."
ŞİRKETLERDEN
•EÇZACIBAŞIHoldinge
bağb İpek Kağıt, ev ve işyeri
kullarumına yönelik
ürünlerinden sonra bu kez de
hekimler için "muayene
masası örtülerinin"
üretimine başladı.
• BAŞAK
SlGORTAAnkara Sheraton
otelini 1.6 trilyon TL teminat
bedeli ile sişortaladı.
IMERKEZ
SİGORTA
ö.yıhna yeni
1
atılımlarla
giriyor.Genel müdürlük
görevine Sedat Haşhaş
getirildi.
• NECTAR BEAUTY
SHOPS •"Dünyamızı Temiz
Tutalım" kampanyasında
gösterdiği başandan dolayı
Çevre Bakanİığı beratını
aldı.Kampanya UNEP
Birleşmiş Milletler Çevre
Programı desteğinde
başlatılmıştı.
•TAMSIGORTAEge
Üniversitesi Su Üriinleri
Fakültesi'ne ait Piri Reis
araştırma gemisini 21.5
rnilyar lira temiuat bedeliyle
sigortaladı.
Mal karşılığı ticaret olanağı sağlayan sistem, stokla çalışan tekstilcilerden rağbet görüyor
BarteringTürkiye'deyaygııılaşıyor
CÜNEYT TOROS
Dünyada oldukça ilgi gören ve âtıl ka-
pasitelerin uygun kullanımını sağlayan
bartering sistemi Türkiye'de de yaygı-
nlaşıyor. Mal karşıhğı ticareti ıfade eden
bartering sistemi klasik takas tanımından
ayn. çok şirketli bağlantılar sağlanabilen
bir uygulama. Türkiye'de henüz iki yıllık
bir geçmişe sahip olan siste, özellikle teks-
tilcilerden büyük ilgi görüyor.
Avusturya'nın bartering kuruluşu
EBB'nin (Euro Barter Business) Türkıye
temsilcisi Arma Danışmanlık AŞ'nin şu
anda barter sözleşmesi ile çabştığı 250 şir-
ket bulunuyor. Nakit sıkıntısı içinde bulu-
nan, nakit akışıru bozmak istemeyen veya
elinde fazla stok bulunan şirketlerin tercih
ettiği sistemin Türkiye'nin iş yapmaya
başladığı Türki cumhuriyetlerle olan bağ-
lantılannda da yararlı olabileceği belirtili-
yor.
Şirketin genel müdürü ve yönetim ku-
rulu üyesi Özer Armağan Barter'in klasik
takas tanımından farklı olarak ikiden faz-
la şirketle calıştığını belirtirken Arma'nın
ayda sadece Türkiye içinde 2.5 milyar li-
rabk iş yaptığını söyledi. Arma. üyesi bu-
lunduğu şirketlerin ihtiyac fazlası mal-
lannı, üyesi bulunan bir başka şirketle
yine mal karşılığı değerlendirebiliyor.
Sistemin işleyişi
Genel Müdür Özer Armağan şirketin
işleyişinı şöyle anlattı: "Üyemiz bulunan,
örneğin bir tekstil şirketjnin acil bilgisavara
• Türkiye'de iki yıldan
beri uygulanan, ancak
dünyada oldukça yaygm
olan bartering sistemi,
şirketlere ellerindeki
stoklan verimli kullanma
olanağı sağlıyor.
Şirketler tüm ihtiyaçlannın
tamamıru veya belli bir
bölümünü nakit akışıru boz-
madan diğer bir üye şirketten
alabilmekte ve bu miktan, kendi
mal veya hizmetini herhangi
diğer bir şirkete satarak finanse
edebilmektedir.
Slstem no5il Isltyor?
Barter ile ticaret yapan şirketler enflasyondan etkilenmiyor. Bankalarda
işlemler için açılan cari hesaplar Avrupa para birimi ECU üzerinden
hesaplanıyor.Birşirket hiçbirzaman ihtiyacından fazlasını satamıyor. Eğer
cari hesapta çok fazla bir birikme olursa hemen şirkete bildiriliyor ve şirketin
ihtiyaçlan barter ile karşılanana kadar talepler dondurulup başka bir firmaya
yöneltiliyor. Başlangıçta her sektörden bir şirketin alındıgı sistemde daha
sonra eğer talep karşılanamaz bir noktaya geiirse yeni şirketler alınabiliyor.
ihn'vacı var. Bize başvurur, biz de yine üye-
miz olan bilgisa\ar şirketi ile kendileriran
bağlantıya gecmelerini sağlarız. Tekstil şir-
keti, elinde bulunan EBB kartı ile bilgisayar
şirkerinden ihti\ acını temin eder. Bu maluı
ECU üzerinden değeri alıcı şirketin cari he-
sabına borç vazılır. Bilgisa\ ar şirketinin ise
cari hesabına jine ECU ü/erinden alacak
kavdedilir. Bunun karşılığında tekstil şirke-
ti kendi atıl kapasitesini verebiür teya daha
sonra aynı şekilde tekstil ihti>acı olan bir
üvemize stoklannda duran mallardan tere-
rek borcunu kapatır."
Şirketlerin aralanndaki anlaşmaya göre
barter oranının da değiştiğini vurgulayan
Armağan, kendılerinin üyelik aidatı ile
yapılan işten komisyon aldıklannı belirti-
yor.
Sektörel dağılım
Mal ve hizmet akışının sağlanamadığı
piyasalarda artan stoklann etkin kul-
lanımını sağlayan sistem Türkıye"de en
çok tekstil sektöründe kuîlarulıyor. Üyele-
ri arasında sadece üretim sektöründen de-
ğil, perakende satıcılar ve hizmet sektö-
ründen işletmelerin de bulunduğunu belir-
ten Armağan, tekstilden sonra en çok bar-
ter sözleşmesi yapan sektörlerin turizm ve
bilgisayar olduğunu söyledi. Arma'nın
uluslararası bağlantılar da kurduğunu açı-
klayan Armağan. dünyada talep azlığı-
ndan doğan arzm Türkiye'deki ihtiyaca
da cevap verebileceğini belirtirken kendi-
lerine Almanya'dan müşteri bulunması
için uçak satımı için teklif geldiğini de açı-
kladı.
Barter'in yararlan
Özer Armağan barterin ek potansiyele
yönelik bir sistem olduğunu vurgularken
bu sistemin Türkıye'nin dış ticaret
açığının indirilmesinde, atıl kapasitelerin
daha etkin kullanımında da yararlı ola-
bileceğıni belirtti.
Türkiye'nin AB ılegümrük birliğinegi-
derken elindeki kozlann iyi değerlendiril-
mesinde de bu sistemin yararlı olabileceği-
ni belirten Armağan. örneğin Almanya'-
nın ağır sanayi için hammadde üretimi ya-
pan bir şirketinin Türkiye'ye tekstil
karşılığı mal satabileceğini vurgularken
bu uygulama sayesinde kota konusunda
da indirime gidilebileceğini ifade etti.
Dünyada da bunun örneklerinin bulun-
duğunu söyleyen Armağan. Japon oto-
mobil şirketlerinin Amerika'ya bu yolla
girdiklerini ve şu an Amerika'daki ticaret
hacminin yaklaşık yüzde 20'ye yakınınm
da bu sistemle yürüdüğünü vurguluyor.
Sanayi Bakanlığı'na bağlı olanlara düşük faiz uygulanacak
KİTlerVakıfbank'lı oldu
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Sanayi ve Ticaret Ba-
kanlığı ile Türkiye Vakıflar Ban-
kası arasında imzalanan bir pro-
tokolle, Vakıfbank. Bakanlığa
bağlı KÎTlere piyasadan 2 puan
daha fazla repo faızı verecek, kre-
di çekmeleri halinde de düşük
faiz uygulayacak.
Vakıfbank ile Sanayi ve Ticaret Bakanİığı arası-
ndaki protokol Ankara'da ımzalandı. Protokol.
Devlet Bakanı Necmettin Cevheri, Sanayi ve Tica-
ret Bakanı Tahir Köse ile Vakıfbank Genel Müdü-
rü Fehmi Gültekin tarafından ımzalandı.
Protokol imza töreninde konuşan Tahir Köse,
imzalanan protokolle. bankarun, parası olan
KÎT'lere bugünkü cari ticari repo faianin 2 puan
üzerinde faiz vereceğini söyledi. KİTIerin para-
lannın bankada bir havuz oluşturacağını anlatan
Köse şunlan söyledi: "Yapılan anlaşmayla, örne-
ğin, cari Repo faizi yüzde 60 ise, bakanlığına bağlı
KİT'lere banka yüzde 62 faiz verecek. KITlerden
herhangi biri kredi çekmek istediğinde de, Repo fa-
izinin üzerine 5 puan ekJenecek. Yani, söz konusu
örneğe göre kredi faizi de yüzde 67 olacak."
• Vakıfbank. Sanayi Bakanİığı"na
bağlı KİT'lere piyasanın 2 puan
üzerinde repo faizi verecek. Banka
kredisi kullanmak isteyen KİTlere
de düşük faizle kredi verilecek.
Tahir Köse. KİTler tarafından oluşturulacak
olan, havuzdakı paranın bitmesı halinde ise. ban-
kanın. kredi çekmek isteyen KİT'e. piyasadaki can
kredi faizinin 10 puan altında bir faizle kredi vere-
ceğini söyledi.
De\let Bakanı Necmeıtin Cevheri de. karann,
"Son derece isabetli bir karar" olduğunu söyledi.
Türkiye'de KİT'lerin bir hastalığı olduğunu anla-
tan Cevheri. "Alacak olan alacağını alamaz. Borcu-
nu ödemek için de bankadan kredi çeker. Türkiye
ekonomisinin çektiğini sıkıntıların başında gelen bu
olaym Sanayi ve Ticaret Bakanİığı tarafından iyi
aıüaşıimasından doiayı kendüerine teşekkür ediyo-
nım" dedı.
Vakıfbank Genel Müdürü Fehmi Gültekin de.
Vakıfbank olarak böyle bir hizmeti sunmaktan
çok büyük mutluluk duyacaklannı bildirdi.
GATT'tan
Ankara'yauyan• GATT'ın haarladığı raporda, Türkiye'nin büt«^
açıklanm ve dış borç servisinin azaltmak için gümrük
vergileri dışında kaynak bulması gerektiği belirtildi.
Ekonomi Senisi - GATT'ın
Türkiye için hazırladığı rapor-
da. Türkiye'nin son 10 yılda ti-
caretin liberalleşmesi ig'n büyük
adımlar attığı, ancak ekonomik
kazançlann yüksek enflasyon.
şişkin bütçe açıkları ve iç piyasa-
daki yetersiz rekabet nedeniyle
kay bedildiğı belirtildi.
GATT'ın Türkiye'nin ticaret
politikalan ve uygulamalan ko-
nusunda hazırladığı raporda,
dizginlenemeyen yüksek enflas-
yona neden olarak hükümetin
bütçe açıklanm kapatmak için
para basması gösterildi.
Financial Times gazetesinde
yer alan haberde, Türkiye'nın
toplam vergiler içindeki gümrük
vergilerinin 1980'den 1990'a
yüzde I2'den yüzde 18'e çıktığı
belirtildi. Raporda. Türkiye'nın
1995 yılında Avrupa Birliği'yle
Gümrük Bırliğı'ne geçeceği ve
bununla gümrük duvarlannın
tümüyle kaldınldığı bir rejimin
başlayacağı belirtildi.
Türkiye'nin bütçe açıklannı
ve dış borç ödemelerini karşıla-
mak için giderek azalacak güm-
rük vergi gelirlerinden başka
kaynaklar bulması gerektiği
vurgulandı.
Raporda. aynca artan ücret-
lerin Türkiye'nın rekabet gücü-
nü azaltığını da belirtti. Gazete.
GATT raporunun. uluslararası
rating kuruluşlannın Türkiye'-
nin kredi notunu düşürdüğü ve
Türk Lirası'nmdeğerinmdüştü-
ğü bir sırada açıklanmasına dik-
kat çekti
HÜLYA GENÇ
Cumhuriyet Gazetesl ,
TûrUocağı Çad. 39/41 j
Cağaloğlu/İSTANBUL !
TEL: 512 O5 OS !
FAX: S1A O7 S1 l
Elektrikcinizi secerken dikkatli olun!
YönetJcist bulurtduğum apartmanın elektrik
anahtariarınm ve kendi dairemin elektrik
trafosunun değiştirilmesi gerekiyordu. Bu
nedenle Eren Elektrikten Süreyya Duru'ya
başvurdum. Süreyya Bey elektrik anahtarları ile
evimdeki trafoyu değiştirdi. Yeni takılan elektrik
trafosu yüzünden evimde küçük çapta yangın
çıkt, anahtarlar ise kısa sürede bozuldu.
Süreyya Bey'e tekrar müracaat ettiğimizde
küçük bir yalnışlık olduğunu, 90 bin liralık trafo
yerine 40 bin liralık trafo takıldığını söyledi. Oaha
sonra uğrayıp 90 bin liralık trafo taktılar.
Anahtarları ise her gün aramama rağmen
değiştirmediler.
Makbule ÇaHmter/İSTANBUL
E
ren Elektrikten Süreyya Bey'le
görüştüm. Annesının uzun süredir
yoğun bakımda yatttğını belirten
Süreyya Bey, bu nedenle işlerini biraz
aksattığını söyledi. En kısazamanda
apartmanın elektrik anahtarlarını kontrol
edeceğinı vurgulayan Süreyya Duru.'yarın
mutlaka gıdeceğim" diye söz verdı. Yangın
çıkartan trafo hakkındakısorularımıza ise
şöyle cevap verdı:' 'Tamir sırasmda
elimizde hiç trafo kalmadığmı fark ettik. Bu
nedenle başka bir elektrikçiden trafo almak
zorundakaldık.Biryalntşlıkolmuş.90bm
liralık trafo yerine 40 bin liralık trafolardan
vermışler. Makbule Hanım 'ın trafonun
yangın çıkardığı konusunda bizi uyarması
üzerine hemen hatamızı tamir ettik. 90bin
liralık yeni bir trafo taktık "Sonucu
öğrenmek ıçın bırkaç gün sonra Makbule
Hanımı aradım. Makbule Makbule
Hanım'dan Süreyya Bey'ın gelmediğını,
yalnızcaaradığınıöğrendim.
Daha fazla uğraşmak istemeyen Makbule
Hanım bu arada başka elektrıkçıyle
anlaşarak anahtarları değıştırtmiş.
Süreyya Bey de bu sözlerı doğrulayarak
annesinin vefatından dolayı gecıktiğını
bildirdi. •
Cankor'un jesti tüketiciyi sevindirdi
D
ahaönceyayımladığımız "Renault
müşterisi uçaktan önce hizmet
/sf/yor"başlıklı mektubaCankor
firmasından cevap geldi. Dr. Osman
Kaı/r'unRenault9Brodwayotomobilinde
bulunan Cankorfirması tarafından
üretilmiş Oman Marka TSE belgeli (TSE
3N199) emniyet kemeri kendıliğinden
bozulmuştu.Hiçbirkullanımhatası ,
olmadığına inanan okuyucumuz,
kemerin değiştirilmesi amacıyla
Renault-Mais'in İstanbul Merkezi'ne
başvurmuş, ancak ücretli olarak
değiştırilebıleceğj yanıtını almıştı. Bu
durumda "Iyileştirme görmüş kemer
ibaresi, eski kemerlerin iyiolmadığını
gösteriyor"diyen Kaur'a, Cankor Genel
MüdürüA/fustera Alaca 'nın mesajı şöyle:
"Sayın Kaur'un şikayetçi olduğu ürünün
üretimi üç sene önce bftirilmişbr.
Garanti kapsamındaki tüm
ürünlerimizin bu süre içindeki
değişimleri hiçbir sorun yaratlmadan
karşılanmıştar. Sayın Kaurgibi problemi
olan tükebdler varsa bunlara da
yardımcı olunmaya çalısılmıştır.
Müşteriye hizmet prensibini ön planda
tutarak Sayın Kaur'un, Renault-Mais'ten
olan şikayetini gidermek istiyoruz.
Aynca 9/11 araçlardaki emniyet kemeri
tiplerinin değişimi kalite iyileştirme
çalışmasıdır. Sayın Kaur'un belirttiği
gibi bir önceki teknolojinin kötü
olduğunu belirtmez. Fransa'da Renault
9/11 üretiminin durmasına karşın
pazara yeni sürülen araçlarda
kullanılan teknolojileri üreticiye
sunmak, geltşen kalite anlayışının bir
parçasıdır görüşündeyiz." •
Okullarla dirsek temasını
sürdüren Tüketiciyi
Koruma Derneği
(TÜKODER),sömestre
tatilinin ardından
•Tükebci" konulu
sohbetlerine devam <
edecek. 9 şubatta Beyoğlu
Olgunlaşma Enstitüsü'nde
sohbettoplantisı
düzenleyecekolan
TÜKODER, 11 şubatta da
KandilliKızLisesi'nin
konuğu olacak.
Çocuklar tüketimde daha bilinçli
Ağacı yaşken eğmeye kararlı olan Tüketiciyi Koruma Derneği, geçen hafta Boğaziçi Lise-
si'nin ilkokulundaydı. Çocuklarla bilinçli tüketim, çevreyi, ülke ve aile ekonomisini koru-
ma konularında söyleşi yapıldı. Tutumluluk, marka ve reklam konularının da gündeme
geldiği toplantıda, ilkokul 3. sınrföğrencisi OnurİHian "Çocukları bilinçsiztüketımeyönel-
ten kola, sigara ve sakız reklamlan neden televizyonlarda yayımlanıyor" diye sordu. Di-
lek Baş ise hatalı üreticiye verilen cezanın, bilinçsız tüketiciye de verilmesini istedi •
TÜKETİCİNİN TAKDİR ETTİKLERİ
İki tesekkür
7
IGS'nın Avcılarfabrıkasatış mağazasından 1992
eylülünde mevsimlik bir takım elbise aldım. Trafık
kazası geçirmem nedeniyle bu elbiseyı 8 ay boyunca
^ ^ ^ kullanamadım. Bu durumu sağlık raporlarımla
belgeleyebiliyorum. Elbiseyiılk kez 1993 yılının
ağustos ayında giydim. Takımı 8-10 kez giydikten sonra
pantolonun bacak arasından eridiğıni gördüm. Bir üretim
hatası olduğu çok aşikardı. Durumu 1993 yılıekım ayında
Avcılar İGS mağaza müdürüne ilettım. Aradan 10 gün
geçtikten sonra İGS'den Aylin Hanım beni arıyarak elbisenin
değiştirileceğini söyledi. Bu durum bir tüketici olarak benı çok
sevindirdi vegüvenduygusuyarattı. İGSfirması ile avcılar
mağazası yetkilisi Aylin Hanıma tüketici haklarına
gösterdikleri titizlikten dolayı sizin nezdinizde teşekkûr
ediyorum.
Fatih'deki bir
marketten 1993
yılı kasımında
Missütüni
kiloluk
paketlerinden satın
aldım. Ertesi gün sütü
ıçtiğimizde, hayatımda
hiçtatmadığım kadar
iğrençbiracılıkla
karşılaştım. Sütün son
kullanma tarihine daha
4-5 ayvardı. Sütün
görüntüsü ve yoğunluğu
ise normaldi. Ağzımın
acılığı ve bağırsaklarımın
bozukluğu6saatsürdü. O
günden bu yana süt
içmez oldum. Hemen o
gün Mis süte durumu
açıklayan biryazı yazdım.
Ancak ben iyi birtüketici
gibi davranmamış, sütü
tahlil ettirmek yerine kızgınlıktan dökme yolunu tercih
etmiştim. Aradan 3-5 gün geçmişti ki firmanın satış sorumlusu
TanjuBey beni aradı. Konuyla ilgilendiğini ve örnek
mamülleri toplayaraktetkiklerebaşladıklarını söyledi. Konu
ile ilgilenilmiş olması beni sevindirdi.
Ertesi gün şirketten bir satış müfettişi geldi. Hem konuyla
ilgilendiklerini teyit etti, hem de 5adet 1 kiloluk Mis süt hediye
etti. Kurumsallaşmış veçağdaş hizmet veren üreticilere
yakışırbudavranışlar için İGS ve Mis Sütfirmalarına teşekkür
ediyorum.
M. C*ngix GöğeboUanJİSTANBVL
EKONOMİYE BAK1Ş
TANER BERKSOY
İki 24 Ocak
Yakın tarihimizde 24 Ocak günü ile anıfan iki önemli
olay var. Ilki 1980 yılının 24 Ocak günü. Bu, ekonomi-
nin kimliğini köktenci biçimde değiştirmeyi, iktisadi
gelişmeyi yeni biryörüngeye oturtmayı öngören istik-
rarprogramınınuygulanmayakonmasınısimgeliyor.
İkinci 24 Ocak ise 1993 yılına ait. Bu da, pek çok top-
lumsal sakatlığın yanı sıra, istikrar programını da ıs-
rarlı biçimde eleştiren, karşı çıkan, tophjmsal ve
ekonomik sonuçlarını emek açısından mahkum eden
Uğur Mumcu'nun öldürülme tarihi.
Bu iki olayın böylesineçakışması kuşkusuz rastlan-
tıdır. Ama, söz konusu iki 24 Ocak arasında basit ana-
lojiyi aşan bağlantılar arayanların çok zorlanmadan
bunu yapabileceklerini düşünüyorum.
Toplumsal gelişme tarihini yazacak olanların birin-
ci 24 Ocak dönüşümünün ikincisini mümkün kılan
ekonomik, siyasai ve toplumsal koşullar yarattığını
göreceklerini sanıyorum.
24 Ocak 1980 programının en önemli yönü, kapita-
lizmin kriz refleksini Türkiye'ye taşımış olması. Bu
yönde bir yapısal uyum ekonomide dev boyutlu dönü-
şümler gerektiriyordu. 24 Ocak programının misyonu
da buydu. Bu tür dönüşümleri zorunlu görenler oldu-
ğu gibi gereksiz bir zorlama olarak değerlendirenler
deoldu.
Tarih korkarım birinci görüşü haklı çıkarttı. Dünya-
da ekonomik ve siyasai planda gelişen olaylar ve
komuta düzenine dayalı ekonomik düzenlerin çökü-
şü, kapitalizmin kriz refleksinin belirlediği yeni koşul-
larda eski yapılarla yaşamanın olanaksızlığını gös-
terdi. Dünyanın yöneldiği yeni kulvarda içine kapalı,
deviet düzenlemeleriyle yol alıp, merkezi komutlarla
yönlenen ekonomilerin nefes alma ve yaşama şansı
kalmadı.
1970'lerin ağır ekonomik krizi kapitalizmi hızfı bir
reflekse zorladı. Kriz koşulları dozu artan rekabet ve
buna ayak uyduracak esneklikte iktisadi yapılanma
gerektiriyordu. Bu bir sınavdı. Kapitalizm bu sınavı
aştı. Dünya ekonomisi serbestleşmeyi, dışa açılmayı
ve ekonomilerin daha ileri boyutlarda bütünleşmesi-
ni sağlayan yeni bir yörüngeye oturdu.
Kapitazilmin kriz refleksi sorunu belki çözdü, ama
gerek dönüşüm sırasmda gerekse sonrasında insan-
lar önemli bir bedel ödemek zorunda kaldılar. Ekono-
milerin gelişmişlik düzeyi, dışarıya kapalılığı ve piya-
sa sistemine mesafesi bu bedelin boyutunu belirledi.
Bizim gibi kriz refleksi düşük olan ülkelerde bedel
dev boyutlara ulaştı.
Lafı gevelemenin alemi yok. Bu bedeli çalışanlar
ödedi. Dağılım adaleti ve eşitlik gibi olgulara karşı za-
ten duyarsız olan kapitalizmin. kriz bedeli dağıtımını
başka türlü yapması söz konusu bile değildi.
24 Ocak 1980 tüm bu gelişmeleri bize taşıdı. Deviet
himayesinde arpa boyu yol almış kapitalizmimiz dün-
yaya ayak uydurabilmek için pek çok zorlamaya ge-
rek duydu. Ekonomik dönüşümün yangından mal
kaçırır gibi zorlanması, 12 Eylül siyasi düzenlemesini
dayattı. Kriz bedelinin dağıtımı bizde hepten denge-
siz oldu. Toplumsal ve siyasai yaraiar açıtdı. • •.;.;
Dışa açılma, teşvik hırsızları bedelini ödememizi
gerektirdi. Serbestleşmenin yarattığı rant vurgunları-
nı ödemek zorunda kaldık. Âskeri zorlamanın altüst
ettiği siyasai dengelerin bedelini ağırödedik. Alatur-
ka eğilimlerin değerlersistemimizde yarattığı çökün-
tünün bedelini kimbilir kaç nesilde ödeyeceğiz.
Sonuçta krize karşı vurgunculuğun yükselen değer,
bunu sorgulayanın yargısız infaz kurbanı olduğu aca-
ip bir refleks gösterdik. Bu koşullarda eşitliğı, adaleti,
özgürlüğü savunanların yaşama alanı daraldı.
Uğur Mumcu tüm bunları yaşama ilkesi haline ge-
tirmişti. 24 Ocak ürünü toplumda yaşaması güçtü.
Günlerin çakışması belki rastlandı. Ama kabul etmek
gerekir ki ilginç bir rastlantı bu.
DÜNYA BANKASPNIN GÖRÜŞÜ:
Türkmenistan,
Kuveyt olabîlir
• Dünya Bankası yetkilisi Yürükoğlu: "Doğru ve
akılcı politikalar izlenirse, Türkmenistan'ın, *Yannın
Kuveyt"i" olmaması için hiçbir sebep yok."
ANKARA (AA) - Dünya
Bankası Orta Asya ve Azer-
baycan bölümü başkanı Tanju
Yürükoğlu, bölge ülkelerine
kalkınma yardımı sağlanması
konusunda. standart, "bisküvi
kalıbı" vaklaşımmı benimse-
diklerinı bildirdi.
Dünya Bankası yetkilisi
Yürüköğlu. "Orta Asya Cum-
hurivetleri ile Azerbaycan'a
kalkınma yardımlan sağlama-
da kalıp şartlarımız yok, kalkn
nma yardımı proje ve program-
larını her ülkenin kendi ihtiyaç-
lanna göre belirliyoruz" dedi.
Dünya Bankası Orta Asya
ve Azerbaycan bölümü baş-
kanı Tanju Yürükoğ-
lu, doğru ve akılcı poli-
tikalar izlendiği tak-
dirde, Türkmenistan'-
ın "Yannın Kuveyt'i"
olmaması için hiçbir
sebep olmadığını söy-
ledi.
Yürükoğlu. "Türkmenis-
taıTın yapması gereken kay-
nakları iyi kullanmak, çok
borçianmamak. Eğer bunları
gerçekleştirilebilir ve doğru po-
litikalar izlerlerse, yarının Ku-
veyt'i olmamalan için hiçbir se-
bep yok" diye konuştu. Dünya
Bankası yetkilisi Yürükoğlu,
"Türkmenistan, kendi para bi-
rimini tedavüle çıkardı, ancak,
bu işin çok pürüzsüz gittdğini
zannetmiyorum" dedi.
Dünya Bankası Orta Asya
ve Azerbaycan Bölümü Baş-
kanı Tanju Yürükoğlu, bölge-
deki diğer ülkelerin ekonomik
durumu ile Dünya Bankası ile
ilişkileri hakkında şu bilgiyi
verdi:
"Dünya Bankası bu ülkeler
için spesifik projeler, teknik
yardım projeleri hazırlıyor.
Orta Asya Cumhuriyetleri ile
Azerbaycan'daki personel için
dışarda ve içerde eğitim im-
kanları sağlanıyor. Bu ülkeler-
den kadroların dış ülkelerde
yabancı uzmanJann yanlan-
nda eğitilip, görgü >e bilgileri
artırılacak. Dünya Bankası'-
mn en fazla önem \erdiği hu-
suslardan biri, Orta As\a
Cumhuriyetleri ile Azerbay-
can'dan gelecek kadrolann.
kalkınma projeleri nin belir-
lenmesi ve hazırlanmasına
katıumıdır.
Dünya Bankası, şim-
diye kadar, Kazakis-
tan'a 218 milyon,
Kırgıziştan'a 60 mil-
yon, Özbekistan'a 21
milyon dolar kredi sağ-
ladı. Azerbaycan'a
ödemeler dengesinin
sağlanması yardımı ve büyük
projeler konusunda yardım
sağlanması, büyük ölçüde Ka-
rabağ meselesinin halledilme-
sine bağlı, ancak, bu ülkeye
teknik yardım ve altyapmın
iyileştirilmesi için çalışmalar
var.
Bu ülkeler geçen yıl Dünya
Bankası'na üye oldular ve
ülke raporları hazırlandı.
İkinci aşamada, sektörlerin
derinlemesine incelenip, bura-
dan proje fîkirleri geliştiriie-
cek. Dünya Bankası'nuı temel
stratejisi, bu ülkelerin serbest
pazar ekonomisine gecişte ih-
tiyaçlan olan düzenlemeler
hususunda yardım sağla-
maktır."