14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 OCAK1994 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER DYP Kadıköy Belediye Baş- kan adavı Banş Manço. Manço DYP'yi kmıştıvch ; ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP Genel İdare KuruJu (GÎK), sanatçı Banş Manço'nun belediye başkan adaylığına tepki gösteren Kadıköy ilçe teşkilatını fes- hetti. DYP Genel Başkan Yardıması Rıfat Serdaroğlu partideki görevinden istifa ettiğini belirtirken Genel Başkan Yardımcısı Esat Kı- ratlıoğlu, istifa dilekçesınin kendilerine ulaşmadığı yo- lundaki açıklamasını yinele- di. DYP GİK'in dünkü top- lantısmda. yeref seçimler için aday belirleme çalışmalanna devam edildi. Yaklaşık 3.5 saat süren GİK öncesinde, Başbakan Tansu ÇiUer DYP Başkanbk Divanj üyeleriyle bir toplantı yaptı. Toplantıya, Genel Başkan Yardımcılığı görevinden isti- fa ettiğini açıklayan Rıfat Serdaroğlu katılmadı. Ser- daroğlu, partiye gelişinde di- rekt GİK salonuna indi. Serdaroğlu, gazetecilerin Başkanlık Divanı toplantısı- nın sürdüğünü, katılıp kaül- mayacağı şekJindeki soru- lanna, istifa ettiğini vurgu- layarak "üyesi olmadığım toplantıya niye katılavım" yanıtını verdi. DYP Genel Başkan Yardımcısı Kjratlıoğlu, GİK sonrasında yaptığı açı- klamada ise Serdaroğlu'nun istifasına ilişkin ellerinde resmi bir belge bulun- madığını vurgulayarak Ser- daroğlu'nun Başkanlık Di- va.ni toplantısına da 'gecik- me' nedeniyle katılmadığını iddia etti. GİK toplanüsında, Kadı- köy ilçe örgütünün feshedil- mesınin kararlaştınldığını açıklayan Kıratlıoğlu, bu karara Kadıköy örgütünün Banş Manço'nun adaylığına karşı çıkmasını gerekçe ola- rak gösterdi. YüceDivan şubatakaldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Otoyol ihalelerin- de devleti zarara uğrattıklan savıyla ANAP'h eski Bayındırlık ve İskan bakan- lan Safa Giray ve Cengiz Altınkaya ile dönemin Kara- yollan Genel Müdürü Ata- lay Coşkunoğlu'nun Yüce Divan"da yargılanmasına dün devam edildi. Yüce Divan, dünkü du- ruşmada dosyaya gelen bel- geleri tutanaklara gecirdi. Daha sonra otoyol ihalele- riyle ilgili Bayındırlık ve İskan Bakanhğı Teftiş Ku- rulu Başkanlığı'nca yürütü- len soruşturmanın sonucu- nun sorulmasını karar- laştırdı. Dünkü duruşmada alınan karar uyannca tüm belgeler tpplandıktan sonra tanıklann dinlenmesine ge- çilecek. Yüce Divan Başkanı Yek- ta Güngör Özden, zorunlu nedenlerle duruşmanın 28 şubata ertelendiğini bildirdi; sanık avukatlannın daha ile- ri bir tarihe ertelenmesi iste- mıni, "Hızlı yargılama yapı- bnası hepimizin amacıdır. Ancak usul esaslanna uymak zonındayız" gerekçesıyle reddetti. İSKİ Komisyonu Klordavasma yeni dosya İstanbul Haber Servisi - TBMM İSKİ Araştırma Ko- misyonu'nun klor davasında para ödendiği halde klorun ahnmadığına dair yaasını değerlendiren Fatih Cumhu- riyet Savcılığı. sorumlular hakkmda vazifeyi suüstimal suçundan işlem yapılması için İl İdare Kurulu'na dosya gönderdi. Sonuç hakkmda klor da- vasının görüldüğü Fatih Cumhuriyet SavcılığVnın bil- gilendirildiğini belirten yetki- liler, İl İdare Kurulu'nun vereceği karara göre dava açıbrsa, bunun klordavası ile birleşebileceğini belirttiler. Selvi'nin Izmir adaylığına karşı çıkan Genel Sekreter Çulhaoğlu, 'Çakmur' diyor SHP'deÇakmursancısı İSMET DEMÎRDÖĞEN ANKARA - Aralannda altı büyükşehirin de bulunduğu 21 ilde belediye başkan adayını belirleyen SHP'de. İzmir ve Mersin sıkıntısı sürüyor. Parti Meclisi (PM), yarın yapacağı toplantıda, İzmir ve Mersin'in yanı sıra merkez yoklaması kapsamındaki illerin ve bazı metropol ilçelerin adaylannı açıklayacak. PM'nin Gaziantep'te yapuğı toplantıda, sanatçı-yazar Zölfü Livaneli'nin adaylığına. "Mahkemede beraat eden Nurettin Sözen'i biz cezalandırmayalım" gerekçesiyle. aralannda Gülay Gün, Kazım Sönmez, Kenan Coşar, Erzan Erzurumluoğlu, Fehmi Işıklar ve Mustafa Gazalcı nın da bulunduğu 18 üye karşı çıkarken. Kültür Bakanı Fikri Sağlar. Sözen'i destekleyenlerin hedefi haline geldi. Bu nedenle Mersin sıkıntısı büyüdü. Livaneli'nin İstanbul adayı olmasında büyük pay sahibi olan Sağlar'a tepki • PM. merkez yoklaması kapsamındaki diğer illerin adaylannı belirlemek amacıyla yann toplanıyor.Livaneli'nin aday olmasında arabuluculuk yapan Kültür Bakanı Sağlar, Sözen'i destekleyenlerin hedefi haline geldi. Sağlar"ın dayısı Kaya Mutlu'nun Mersin Belediye Başkan adaylığına karşı kulisler yoğunlaştınldı. gösteren bazı PM üyeleri, Kaya Mutlu'nun yeniden Mersin Belediye Başkanlığı'na aday gösterilmesine karşı çıkarak engelleyeceklerini bildirdiler. Grup Başkanı Aydın Güven Gürkan'ın da Mutlu'nun adaylığına karşı olduğu, Gürkan'ı destekleyen PM üyelerinin Mutlu'ya oy vermeyecekleri belirtildi. PM'ye Karayalçın'ın listesinden giren bir üye. "Sözen'i cezalandırmada Sağlar başrolü ovnadı. bunun hesabını Mersin'de soranz. Dayısına bizden oy çıkmaz" derken, Mutlu'ya karşı, Genel Sekreter Yardımcısı Ethem Cankurtaran'ın adı ortaya atıldı. İzmir sıkıntısı ise Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Sdvi ile Genel Sekreter İzmir Milletvekili Halil Çulhaoğlu'nu karşı karşıya getirdi. Selvi. il vönetimi ile demokratik kitle örgütleri \e sendikalann ısrarlan sonucu aday olma noktasına gelirken, Çulhaoğlu, İzmir seçmeninin "dışartdan adaya sıcak bakmayacağı" gerekçesiyle Selvi've karşı çıkıvor. Gaziantep'teki toplantıda Selvi ile tartışan Çulhaoğlu'nun. "Anketlerde, secimi Yüksel Çakmur ile kazanacağunız görülüyor, izmir seçmeni dtsarıdan bir adayı benimsemez" dedıği öğrenildi. Selvi'nin ise Çakmur'un sıvil toplum örgütleriyle "barışık" olmadığını. henüz aday olduğunu bile açıklamadığını belirterek, "Ben adaylık noktasına gelirsem, PM'den aday olarak çıkarım" dedi. Bu gelişmeler yaşanırken, Çulhaoğlu'nun, Çakmur ile görüşerek adavlık başvurusunu yapmasını istediği bildirildi. İl örgütüyle "kavgalı" olan Çakmur'un, başvurusunu Çulhaoğlu aracılığıyla genel merkeze yapacağı belirtildi. Onursal Genel Başkan Erdal Inönü dc, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na Çakmur'un aday gösterilmesini istiyor. İnönü, bu isteğini geçen günlerde Karayalçın ile Çulhaoğlu'na iletti. SHP'nin Onursal Genel Başkanı Erdal İnönü'nün eşi Sevinç İnönü, Beşiktaş Belediye Meclis üyeliği için aday gösterildi. SHP'nin, sanatçı Edip Akbayram'ı da Kadıköy Belediye Meclis üyeliği ilepolitikaya katacağı bildirildi. CHP Ankaraeski Belediye Başkanı Vedat Dalokay ın kıa Belemir Dalokay da, Çankaya Belediye Meclis üyeliğine aday gösterilirken, Kültür Bakanlığı Müsteşan Emre Kongar'ın eşi Bilge Kongar. Şişli Belediye Meclis üyeliği için aday gösterildi. Sözen, dün belediyede düzenlediği basın toplanüsında iddiasını yineledi: Adayolsaydım seçimi alırdını İstanbul Haber Servisi-SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçın. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen'in parti içindeki beğenisi ile PM'nin takdır yetkisinin ayn değerlen- dirilmesini istedi. Livaneli'nin aday gösterilmesinden sonra ilk kez konuşan Sözen ise kendi- sinden bir oy fazla alabilecek bir aday olduğu takdirde onu destekleyeceğini her zaman söylediğini belirterek "Ama bu- nu bana inandırmanız ve anlat- manız layım. İstanbul'da bugün- kü koşullarda benden bir oy fazla alabilecek bir parrilinin olabileceğini varsaymadım" de- di. Sözen, kesinlikle bağımsız aday olmayı da düşünmediğini bejirtti. İstanbul Büyükşehir Beledi- ye Başkanı Nurettin Sözen. kendisinin aday adayı olması- na karşın partisinin Zülfü Livaneli'yi aday göstermesin- den sonra ilk kez dün bir açı- klama yaptı. Livaneli'nin adaylığı ile ilgili sorulara düne kadar cevap vermeyen Sözen, belediyede bir basın toplantısı düzenledi. Sözen buruktu Karar karşısındaki bu- rukluğu her halinden bellı olan Nurettin Sözen ilkönce yaalı açıklamasını okudu. Görev yaptığı beş yıla yakın zaman içerisinde, belirli ege- men güçlerin ve çıkar çevrele- rinin, her türlü direniş ve en- gellemesine karşın "Önce fn- san" programı çerçevesinde demokratik. laik. çoğulcu ve toplum yapısını geliştirici. çok önemli kentsel hızmetler ve ta- rihsel dönüşümler gerçekleş- ü'rdiklerini belirten Sözen, beş yıllık çalışma süreci içerisinde. var olan hizmetleri ikiye, hat- ta üçe katladıklannı söyledi. Metro. rayiı ulaşım gibi toplu taşım sistemleri, doğal- gaz, yeşil alanlar. sosyai des- tek projeleri, biyolojik antma tesisleri, katı atık projeleri, Kazlıçeşme. Kongre Sarayı, yaygın kültür-sanat kunım ve kuruluşlan, hizmetlerinin yalnızca bir kaçı olduğunu be- lirten Sözen, "Bu tarihsel dö- nüşümJeri gercekleştirirken, kamu mallanna sahip çıkmak- tan, kentüı ve kentlinin hak ve hukukumı savunmaktan bir an olsun vazgeçmedik" dedi. Halktan gördüğü yoğun • Sözen, Zülfü Livaneli'nin aday olmasıyla SHP'nin şansının ne olduğıınun sorulması üzerine, "Onu Sayın Livaneli'ye soracaksınız. Bu sorunun muhatabı ben değilim. Israr ediyorum aday olsaydım İstanbul'da seçimi kazanacaktım" dedi. destek, yerel örgütlerin içten talebi, demokratik kitle örgüt- lerinin, işçi sendikalannın ve sivil toplum kuruluşlannın açık isteklerinin kendisinin yeniden aday olma doğrultu- sunda olduğunu vurgulayan Sözen. SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın'ın da adaylığını koyma konusunda talebi olduğunu söyledi. Bu istek ve talepleri dikkate aldığını belirten Sözen daha sonra şunlan söyledi: "Hizmetlerimi sürdürebil- mek, gerçeklestirdiklerimize yenilerini eklemek, geleceğin demokratik, çağdaş, inşanca yaşanılır, 2000'li yıllann İstan- bul'unu yaratma çabalanmızı sürdürebilmek için, aday ol- dum. Dün öğrendiğime göre, partimizin > etkilj kurulları, bir başka arkadaşımızın adaylığı- na karar >ermiştir. Kendisine u' partünize başanlar diliyo- rum. Ben bugüne kadar olduğu gi- bi, bugünden sonra da, inandı- ğım sosyai demokrat ilkeleri 6|7 ] ı _ı __? PM'nin Livaneli kararına karşı burukluğu her H,n ÇOK OyU D e i l a i i r i I H halinden belli olan Sözen, İstanbul'da kendisinden çok oy alacak SHP adayı olmadığını yineledi. Sözen bütün kırgınlığına karşın ömrii boyunca SHP'nin güçlenmesi için çalışacağını söyledi. (MEHMET DEMİRKAYA) sonuna kadar savunacağım. Partimin bana vereceği ve be- nim, örgütümüze, toplumumu- za \ararlı olacağını düşündü- ğüm her görevi yerine getirme- >e hazırım. Hiç bir egemen odağın baskısına aldırmaksı- zın, insan hakları, katdancı de- mokrasi, eşit paylasım, laik de- mokratik cumhuriyet yolun- daki mücadelemi, tüm demok- ratik platformlarda, ara ver- meksizin sürdüreceğim." "Livaneii'ye sorun" Aday adayı olduğunu açı- kladığı zaman seçimi kazana- cağını söylediğini belirten Sö- zen. Zülfü Livaneli'nin ada> olmasıyla SHP'nin şansının ne olduğunun sorulması üze- rine. "O soru>u da saym Liva- neii'ye soracaksınız. Bu soru- nun muhatabı ben değilim. Ben ısrar edivorum adav olsaydım İstanbul'da seçimi kazana- caktım" dedi. Seçim proba- gandalanna Livaneli ile bir- likte çıkıp çıkmayacağının so- rulması üzerine Sözen. partisi- nin başansı için ne gerekiyor- sa onu yapacağı yanıtını ver- di. Sözen. bir gazetecinin "Sizi devirdiler mi?" şeklindeki sorusuna da "Beni hiç kimse deviremez. Çünkü ben devrilec- ek yerde durmam" di\e vanıt verdı. Kadıköy Rotary Kulübü'- nün Svviss Otel'deki yemekli toplantısına katılmak üzere İs- tanbul'a gelen Karayalçın. PM'nin karanyia. Sözenin parti içindeki beğenisinin ayn tutulmasını istedi. Sözen'in. SHP'nin her kademesinde bü- yük bir yetki v e becen ile görev üstlenebileceğini kaydeden Ka- rayalçın. bakanlık teklif edil»:- ceği söylentilerini ise yalanladı. Karayalçın "Livaneii'ye adaylık teklifinin sayın Sözen'e iletiİmemesi, sizce bir eksiklik değil mi?" sorusuna ise şu yanıtı verdi; "Parti çalışmalan içinde za- manlamanın koymuş olduğu kı- sıtlamalar çerçevesinde bu tür olaylar olabilir" Basın toplantısından sonra Uğur Mumcu'vu anmak için gazetemize gelen Sözen. gazete bahçesinde bekleyenler tarafın- dan alkışlandı. Gazetemiz Yö- netim Kurulu Başkanı Alev Çoşkun'la görüşen Sözen. gaze- temizden aynlırken de alkışlan- dı. NOTLAR MUSTAFA BALBAY ANKARA - Tam bir yıl önce, ya- şamdan koparıldığın saatlerde evin- deydık Uğur Ağabey. Herkes kendi yerine oturmuştu, Gükfal AMa tek koltuğa, Cüneyt Abi karşıdaki ikili koltuğa, ben üçlü koltuğun kenarı- na... Sizin, üçlü koltuktaki, kırmızı te- lefona yakın yeriniz boştu... Ama evinizın önü, sokağınız, yan sokaklar, karşıdaki arsa on binlerce kişiyle doluydu... Tam sizi yok ettiklerini sandıkları saatte, 13.30'da, herkes 'anı'n önün- de saygı duruşuna geçmışken kala- balığın içınden tiz bir ses yükseldi: - Güneşı zaptedeceğiz, güneşin zaptı yakın... Ses dalga dalga yayılırken bayrak devreder gibi yenıleri eklendi: - Güneşin zaptı yakın... - Güneşin zaptı yakın... Bizi en çok mutlu eden, gençlerın orada oluşuydu. Ünıversite, lise hat- ta ılkokul öğrencilerı..-. Hepsı adeta büyümüş de küçülmüştu... Nihal El- van adlı genç kız yazılarınızdan çok güzel bir demet hazırlarnıştı. Ödün vermedığin ilkelerıni, ustaca özetle- mişti: "Demokratlık, insanın kendine tanıdığı ozgürluğü, başkaları için de Güneşin zaptı yakın,.. tanımasıdır." "Katilin lyisi kötüsü, sağcısı solcu- su, Türkü Kürdü olmaz, katil katil- dir..." Biz de gazetemizin Ankara Bürosu olarak güne, senin için hazırlanan odada saygı duruşuyla başladık Uğur Ağabey...Büro'da 'anı'n, tapta- ze... Evren Değer kuyumcu titızliğiyle katledilişinle ilgili tüm gelişmeleri izliyor. Bir yıl geçti... Hayatta olsaydın, Meclis arşivinde tozlanan hayali ihracat dosyalarını dıdik didik eder, niçin hesap sorul- madığını yazardın. Dosyada adı ge- çenlerin ıplığinı pazara çıkarır, peşi- nı bırakmazdın. Biz de bırakmayacağız. Hayatta olsaydın, Meclis'teki kut- sal ıttifakçıların gerçek yüzlerini or- taya çıkarır, kamuoyu önünde rezıl ederdin. Kavgacı kişiliğjnle hukuk bilginı bırleştirır, Yekta Güngör özden i susturmak için hazırladıkları yasa değişikliğinı gündeme getırdiklerine pişman ederdin. Biz de pişman edeceğız Hayatta olsaydın, Behçet Can- türk'ün öldürülmesinin ardından gündeme gelen, "Uyuşturu trafiğın- de Türkıye'nin rolünü" en taze bılgi- lerle yeniden anlatırdın. Yeraltı dün- yasındakı karanhk hesaplaşmanın içyüzünü ortaya çıkarır, savcıları da şaşırtırdın. Uyuşturucu mafyasının dal-budak saldığı yerlerın üzerine giderdin. Biz de gidiyoruz, gideceğiz. Hayatta olsaydın, halkın dını duygularını yerel seçimler öncesin- de daha bir somürmeye gırişenlerin maskesını düşürür, sahte demokrat çıkışlarla halkı etkılemelerını önle- meye çalışırdın. "Kara cahıllenn gerçek yuzti budur, hem Kuran'ı hem doları, markı severler" deyıp, ödünsüz bir savaşa gırişirdin. Biz de girişıyoruz, gırişeceğız. Hayatta olsaydın, 'kara çarşamba' olarak tarihe geçen, 19 ocaktaki 'anı dövız yükselışinin' perde arkasını araştırır, vurgunu kımlerm yaptığını yazardın. Kadın Başbakanımızın, "Bakın dolar düştü, her şey yolun- da" demeçlerıyle ınce ınce alay eder. "İşte vurguncular" deyip yüzü- ne vururdun. Biz de vuracağız. Hayatta olsaydın, faılı meçhul cinayetlere ısyan eder, "Burası Gü- ney Amerika mı" dıye sorardın. öl- dürülenlerın kimliklerinı kamuoyuna aktarır. oynanan oyunları gün ışığına çıkarmaya çalışırdın. Biz de çalışıyoruz, çalışacağız. Hayatta olsaydın, Başbakanlık Teftiş Kurulu arşivlerındekı yüzlerce yolsuzluk dosyasının nıçin bekledi- ğini sorar, merak edenlere sorumlu- ların adlarını verirdın. Kimlerın sah- te belgelerle mahkeme önüne çı- kmaktan kurtulduğunu, kimlerin dosyayı karanlık arşıvlerde tutup za- manaşımından yararlanmaya çalıştığını açıklardın. Biz de açıklıyoruz, açıklayacağız. Kısacası Uğur Ağabey dün Anka- ra'daki on bınler, gücümüzü, ınancımızı, sorumluluğumuzu arttırdı. POLfriKA GÜNLÜGÜ HİKMET ÇETtNKAYA Kırnnzı Karanfil... İstanbul aydınlık bir güne 'merhaba' demişti. Dalga dalga gelen insanlar eski konağın bulunduğu bahçede toplanmışlardı. Yüreğimiz Ankara Karlı Sokak'taydı. Ama İstanbul'da Cağaloğlu'nda Türkocağı Caddesi'nde olmak zorun- daydık... Tam bir yıl önce bugün aynı saatte bir acı düşmüştü yüreğimize. O acı büyüdü, o acı dinmedi. Onu yüreği- mizde sakladık özlemle. Demokrasi adına, kişi temel hak ve özgürlükleri adına. Bir türkü oldu dudaklarda. Anlatılması güç bir öykü. Bir kaçışın değil, direnmenin adına Umudomuzu yitir- meden, inatla ve sabırla yakalarımızda karanfil oldu. Gençler çoğunluktaydı. Aydınlık yüzlerinde, engin de- nizleri anımsatan gözlerinde insan olmanın onurunu yansıtıyorlardı. Mavi birderinlikten uçsuz bucaksız yeşi- le koşan onlardı; yarınlara umutla bakan yine onlardı. Yitirilen ne Uğur du, ne Uğurlardı; yitirilen bir aydın- lanmanın simgesi, yitirilen korkusuz bir yürekti... Masanın üzerine kırmızı karanfiller bırakıyorlardı. Bir coşku seli giderek ırmağa dönüşüyordu. Karanlığı se- ven yarasalara inat, onlar özgür güvercinler gibiydi. Aydınlık Türkiye'nin, geleceğin, çağdaş o\manın, insan olmanın onuruyla yüklüydü... Bir anda dalgalandılar, bir anda el ele tutuştular... Dediler ki: "Uğurlarölmez!.." Ruhi Su'nun sesi yükseliyordu: "Ankara 'nın taşına bak, gozlerimin yaşına bak..." Ağlıyor muydu insanlar? Hayır! O zaman niye bu gözyaşları? Sönen bir ışığın, yeniden yanma zamanıdır hüzünler. Kişinin içinde saklı olup, söylemek isteyip de söyleye- mediği şeyler gözyaşına dönüşür; tüm huysuzluklar, duygusallığı beraberinde getirir. Ben ağlamayı hep böyle anlatırım... Belki yanlış, belki de doğru... Bilir misiniz ben hem zor ağlarım, hem zor gulerim... Sorarlar: "Hiç yüzün gülmüyor..." Yanıtveririm: ''Benim yüreğim güler..." "Hiç ağladığını görmedik..." "Benim yüreğim ağlar..." İşte eski konak, işte demir sürgülü kapı, işte o yaşlı ağaç... İnsanlar, bizim insanlarımız. Yakalarında Uğur Mumcu'nun resmi, ellerinde birer kırmızı karanfil; kara yobaz çetelerine inat gümbür güm- bürgeliyorlar. "Merhaba Uğurlar, merhaba dostlar!" Onlar2000lıyıllarıngeleceği, laik,çağdaşcumhuriye- tin, demokrasinin. insan haklarının yılmaz savunucusu. Onlar, emekçinin sesi; onlar, zengin sofralarının temsil- cisi liboşların korkulu rüyası; onlar, takkeli liboşların amansız karşıtı; onlar, yozlaşmış düşüncelerden sıyrıl- mış Atatürkçü düşüncenin simgesi. Bakışlarında yarınların umutları büyüyor. Bakışları gür bir ses olup yankılanıyor: "Katiller bulunsun!" önce Berin Nadi, ardından Alev Coşkun ve Erdal Ata- bek konuşuyor. Uğur'u anlatıyorlar Uğurlara... Bir demokrasi ayıbı 'faili meçhul' sözcüğüyle gizlen- mek isteniyordu. Hani o namus sözü verenler, hani o "Bir yıl izin verin katiller bulunacak'' diyenler nerelerdeydi? Acılar umutla yeşeriyordu günümüzde. Bir bilınme- yen bizi bir anda sarıp sarmalıyordu. Neydi bunun adı? Bir kara leke... Susacak mıydık? Hayır! Uğur'un bıraktığı yerden yürüyorduk. Onun düşünce- leri, inançları 70 yıllık laik. çağdaş cumhuriyetle yaşıt, Cumhuriyet Gazetesi'nin kürsüsünden haykıracaktık: "Atatürk devrim ve ilkelerinin. çağdaş cumhuriyetin. kişi hak ve ozgürluklerinin. demokrasinin yılmaz savu- nucusuyuz..." Korkmak yok! Yılgmlık yok! Özgürce düşünebilen, düşüncelerini söyleyebilen bir toplum yaratmaktır amacımız. Demokrasi maskesi ta- kan laiklik karşıtı güçlerledir savaşımımız. Bu böyle biline! Demokrasi, toplumun yaşam biçimidir... Öyleyse... Bulun Uğur Mumcu'nun katillerini... Dün yüreğimiz Ankarada Karlı Sokak'taydı. istanbul'- da Cağaloğlu nda kaldık. Eski konağın bulunduğu bah- çede, kırmızı karanfiller altında bir kez daha Uğur'u andık. Bir coşku selı ırmağa dönüştü. Sevginin orta yerinde kaldı fotoğraflar. Yaşam, o doludizginliğin içindeydi. Bahçeyi dolduran aydınlık yüzlerle çok şeyleri paylaş- tık... Livaneli'yi kencüme rakip görmüyorum • DYP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Bedrettin Dalan. {stanbul'unsorunlannın teknik k'onu olduğunu. o nedenle SHPadayı Zülfü Livancli'vi rakip olarak görmediğini söyledi. Dalan "Livaneli. bevelendi bir insan. Adayolması ile siyasette.geçmişte var olan birbirini karafama devri geride kalmıştır" dedi. İstanbul Haber Ser- visi- DYP'nin İstanbul Büyükşehir Beledı>esi başkan adayı Bedrettin Dalan, İslanbul'un so- runlannın siyasi değil leknık bir konu olduğunu önc sürdü. Dalan bu nedenle. SHP adavı Zülfü Livaneli'yi kendine ra- kip olarak görmediâini söyle- di. Dalan. Ba>rampaşa Mey- ve ve Sebze Hali'ni ziyaret ederek İstanbul Meyve Sebze ve Bostan Komisyonculan Derneği Başkan Yardımcısı ve Yönetim Kurulu üyeleriyle görüştü. Ziyareti sırasında kendi dönemindc yapılan meyve ve sebze halini. yeni- den başkan seçilmesi halindc toptancı esnafına satacağını sövleven Dalan. kaçak ko- mis>oncuların ortadan kal- \ djnlm İA ciden 1) hava g? ması dcuı. Zı>arelin ası ıçın dc tükeıicivc zincirının gerektiğını ardından ürciı- soğuk kıırul- ka>- gaze- tecilerin sorulannı vanıtla- yan Dalan. SHPnın İstanbul Büyükşehir Belcdivesi bjş- kan adavı Livaneli'vle ilgili olarak. "Livaneli, bevefendi bir insan. Ada> olmasıile si\a- sette, geçmişte \ar olan birbi- rini karalama devri geride kalmıştır" dedi. "Lhaneli'yi kendisine rakip olarak görüp görmediği" sorusuna ise Da- lan şu şanıtı verdi: "İstanbul'un sonınları si>a- si olmaktan zi>ade teknik so- runlar. Bu nedenle ben kendi- sini sivaseten rakip olarak görmiivorum. Ancak i>i bir in- san."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle