Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
20CAK1994PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
TürkOcağı, binasımistiyor1926yılında Türk Ocağı Derneği tarafından yapılan ancak
Atatürk tarafından 1931 yılında Cumhuriyet Halk Fırkası'na
devredilen tarihi bina üzerinde kavga sürüyor. Sağ partiler,
Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesi'nin, Türk Ocaklan
Derneğme devredilmesi için yanşa girdi. DYP, ANAP, RP ve
MHP milletvekilleri bu konuda yasa önerisi verdiler. Kültür
Bakanı Fikri Sağlarmüzenin devrine karşı çıkıyor.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Atatürk'ün kapattığı Türk Ocağı
Derneği'nin merkez binası üzerinde
tarihi kavga sürüyor. Resim ve Heykel
Müzesi olarak kullanılmakta olan
binarun, Türk Ocağı Derneği'ne
devredilmesi için TBMM'deki sağ
partiler yeniden bir araya gelerek yasa
çıkarma çabalanna girdiler.
DYP'nin, baa bakanlann da imzasını
taşıyan yasa önerisinin ardından
ANAP, RP ve MHP'liler de.
haarladıklan benzer yasa önerilerini
TBMM'ye verdiler. Öneriler
benimsendiği takdirde, Türk Ocağı
binası, mülkiyeti. eklentileri ve
kullarulması için gereken eşyalanyla
birlikteTürk Ocaklan Derneği'ne
devredilecek. Resim ve Heykel Müzesi
açıkta kalacak.
DYP Çanakkale Milletvekili
Süleyman Ayhan'ın bu konuda
haarladığı yasa önerisine, bakanlar
Ali Şevki Erek, Veysel Atasoy, Nurhan
Tekinel, Baki Ataç, Refaiddin Şahin ile
Grup Başkanvekilleri Turhan Tay an.
İhsan Saraçlar \e Nevzat Ercan'ın da
aralannda bulunduğu 71 milletvekili
imza koydu. Yasa önerisi. gündeme
alınarak tartışılacağı TBM M Plan ve
Bütçe Komisyonu'nun DYP'li
Başkanı İlyas Aktaş'ın da imzasını
taşıyor.
ANAP, RP ve M H P'Hler de benzer
tekliflerinde, tarihi binanın
boşaltılmasını veTürk Ocaklan
Derneği'ne devredilmesini istiyorlar.
Sağpartileri birleştiren öneri
yasalaştığı takdirde, birdönem
Ankara Halkevi olarak da kullanılan
bina, Türk Ocaklan Derneği'ne
devredilecek ve bu işlem üç ay
içerisindesonuçlandınlacak. Resim \e
Heykel Müzesi ise bir başka bina
bulunamadığı takdirde kapanacak.
Tarihi Türk Ocağı binası, 1926 yılında
Türk Ocaklan tarafından yaptınldı.
Dernek, Atatürk'ün isteği üzerine
1931 yılında kapatılırken, bina da
Cumhuriyet Halk Fırkası'na
devredildi. Halkevlerinin
kurulmasıyla birlikte bina, Ankara
Halkevi ve kütüphanesi olarak
kullanıldı. Dernek, 1949'da yeniden
kuruldu. 1951 yılındaçıkanlanbir
yasayla binanın kullanım hakkı
süresiz olarak derneğc verildi ve
dernek DP hükümeti tarafından 1954
yılında kamu yaranna calışan dernek
sayıldı. DP'lilerin karan üzenne Türk
Ocaklan Derneği de binanın bir
bölümüne yerleşti.
1971 yılında, Türk Ocaklan
Derneği'ne tanınan kullanma izni
iptal edildi, bina da Milli Savunma
Bakanhğı'na devredildi. Binanın bir
ara Milli Eğitim Bakanlığı'na
devredilmesinin gündeme gelmesine
karşın, alınan Bakanlar Kurulu karan
uygulamaya konulmadı. Süleyman
Demirel başkanlığındaki MC
hükümetleri, binayı yeniden derneğe
vermeyeçalıştılar, ancak haarlanan
kararnameleri dönemin
Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk,
onaylamadı. Korutürk, binanın
Resim ve Heykel Müzesi olarak
düzenlenmesini istedı. Bu sırada Türk
Ocaklan Derneği, "faaliyetlerini tatil
etme karan" aldı. Restore edilen bina,
halen Devlet Resim ve Heykel Müzesi
olarak kullanılıyor, salonlannda
Kültür Bakanlığı korolannın yanı sıra
sanatçılarda konser veriyor, Devlet
Resim ve Heykel Sergisi'nin yanı sıra
çeşitli resim, heykel ve karikatür
sergileri düzenleniyor Müze, heryıl
yinelediği sergi ve satın almalar
yoluyla çok büyük ve değerli bir
koleksiyona, antika eşyalara sahip
bulunuyor.
Yasa önerileri, Kültür Bakanlığı'nı
zordurumda bırakırken. Bakan Fikri
Sağlar'ın öneriye karşı olduğu ve
yasalaşmasını engelleyeceği belirüldi.
YAZARLARBİRLİĞİ
1993'ün başaııb
saııatçı ve
yazarları seçildi
ANKARA (AA) - Türkiye Yazarlar Birhği Yö-
netim Kurulu, geçtiğimiz yıl içindeki yayınlan ve
çahşmalan değerlendirerek yılın başanh yazar, fi-
kir adamı ve sanatçılannı belirledi.
Türkiye Yazarlar Bırlıği Başkanı Mehmet Do-
ğan düzenlediği basın toplantısı ile 1993 yılımn
başanh yazar, fıkir adamlan ve sanatçılannı açık-
ladı.
Doğan, Türkiye Yazarlar Birliği'nin gelenek
halıne getirdiği değerlendirmenin, birlik üyeleri
arasında yapılan anket çahşmalan ile her dalda.
alanının tanınmış isimlennden oluşan özel ko-
misyonlann görüşlerine dayandınldığını belirtti.
Yapılan değerlendirme sonuçlanna göre yıhn
başanh yazar, fıkir adamı ve sanatçılan şöyle:
Hikaye: Sevinç Çokum 'Rozalya Ana' adh hi-
kaye kitabıyla.
Roman: Afet Ilgaz "YoP adh romaruyla.
Şür. Şükrü Karaca "Anestü Nara' adh şiir kita-
bıyla.
Dfl: Prof. Dr. Fatih Sezgin Dil ve Edebiyatta
İstaüstik ve Bilgisayar Uygulamalan' adh çahş-
masıyla.
Fikin Mustafa Özel 'Amerikan Yüzyıhnın So-
nu' adlı eseriyle.
Deneme: Ebubekir Eroğlu 'Modern Türk Şiiri-
nin Doğa^' adh kitabı> la.
Araşürma: Dr. Emin Köktaş 'Türkiye'de Dini
Hayat" adh kitabıyla.
İnceleme: Doç. Dr. Mustafa İsen 'Acıyı Bal Ey-
lemek' adlı incetemesiyle.
Tercüme: Sedat Umran "Felsefenin Arka Mer-
diveni' adlı tercümesiyle.
Çocuk Edebiyatı: Nehir Yayınlan 'klasikleri-
miz' dizisiyle.
Basın-Fıkra: Necati Doğru.
Müzik: Cem Behar 'Zaman-Mekan-Müzik'
adlı kitabıyla.
Sinema: Mesut Uçakan 'Kelebekler Sonsuza
Uçar' adh filmiyle.
Radyo Programcılığı: Zekai Ak.
Kitap Yayıncdıği (Kamu): Başbakanlık devlet
Arşivlen Genel Müdürlüğü.
Kitap Yayıncdığı (Özef): \z Yayıncılık 'Kitap
ve Süreli Yayınlanyla".
TV Haber Program: Ö. Lütfı Mete 'Yankı' adh
programla.
TV Belgesel Program: Kerime Senyücel 'Acı-
sıyla Taüısıyla Arabesk' adh belgeseliyle.
TV Kültür Programlan: Muharrem Selvi, Sa-
dık Yalsızuçanlar "Kırkambar' programıyla.
Üstün Hizmefc Prof. Dr. Şinasi Tekin ABD'de
gerçekleştirdıği yayınlanyla
Dr. Alaaddin Yavaşça: Türk müzığıne uzun sü-
rcli hizmetlerivle.
Köstepen:
Amt ağaçkatliammaceza
PTTninrsiiçin
SHPileanlaşbk
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - yiastırma
Bakanı Mehmet Köstepen. PTT'nin T'sinin
özelleştirilmesi konusunda SHP ile anlaştıkla-
nnı bildirdi. Hızlı lokomotif ve vagon üretimi
için bir iki ay içinde ihale açılacağını da kayde-
den Köstepen, "Hızlı tren ile Ankara-İstanbul
arası 4 saate inecek" dedi. Köstepen, PTTnin
telokominikasyon hizmetlerinin özelleştirilme-
,si için SHP ile anlaştıklanm, konuyla ilgili ya-
sarun kısa bir süre içinde çıkanlacağıru bildirdi.
Özel radyo-televızyon yasası konusunda da
SHP ile görüş birliğine vardıklannı bildiren
Köstepen, yasa tasansının bu ay içinde
TBMM'de göriişülmeye başlanacağmı söyle-
di.
tstanbul Haber Servfea- Gökdelen yapmak uğ-
runa İstanbul Kozyatağı'nda 16anıtağacın kat-
ledildiğini belirleyen Kadıköy Belediyesi örnek
bir kararla yöreyi kamulaştırdı ve park yapılma-
sını kararlaştırdı.
Yapı Kimya İnşaat Sanayii şirketince, Kozya-
tağı'nda, içinde tarihi bir evin de bulunduğu ara-
zıdeki 80-100 yıllık 16 anıt ağaç. 11-12 aralık
günü elektrikli testerelerle kesildi. Bölge sakinle-
rinin uyanlan üzerine olaya müdahalc eden
Kadıköy Belediyesi"nce. arsadaki diğer ağaçla-
nn kesilmesi önlendi, ama alanda tek bir anıt
ağaç bile kalmadı.
Şirket yctkilileriyle, anıt ağaçlann kesilmesi
için bu şirkete izin veren Alemdağ Orman İşlet-
me Müdürü Haluk İkizoğlu hakkında suç duyu-
rusunda bulunan Kadıköy Belediyesi, olaydan
15 gün sonra belediye meclisini 'olağanüstü' top-
layarak söz konusu alanı imara kapattı. Beledi-
yeden yapılan açıklamaya göre, anıt ağaçlann
kesildiği alan yeşil alan halinc dönüştürülecek.
Önümüzdeki günlerde kesilen ağaçlann yerine
yeni fidanlar dikilerek söz konusu alan park ha-
line getirilecek.
'Yeşil'in her gecen gün biraz daha betona ye-
nik düştüğü İstanbul'da, '50-60 milyarlık rant
uğnma' 100 yıllık 16 anıt ağaç daha yok edildi.
Istanbul'un Kozyatağı Kadıpaşa SokağYnda
11-12 aralık günü 16 tarihi ağaç, Yapı Kimya
İnşaat şirketince
kesildi. Kadıköy
Belediyesi, konu>-
la ilgili olarak
yaptığı açıklama-
da, şirketın kesim
için özellikle tatil
gününü seçtiğini,
ancak çevrede ya-
şayanlann uyan-
lan üzerine. bele-
KATLİAMIN RESMÎDtR-Semt sakinleri, şirket yetkiHlerinin, kesimden önce anıt ağaçlan
matkapla delerek kurutmaya çalıştıklannı öne sûrerken Kadıköy Belediyesi, kesilen ağaçlann
14'ünün kızıl çam. ikisinin ise sedir olduğunu; boylan 11 ile 30 metre, çaplan 50-90 santimetre
arasında değişen anıt ağaçlann 80 ile 100 yıllık olduğunun saptandığını açıkladı.
Gökdelen yapmak
için İstanbul
Kozyatağı'nda 16
anıt ağacı kesenlere
karşı harekete geçen
Kadıköy Belediyesi
anıt ağaçlann
keSİldİğİ alani park di'y'e ekiplerinin
için °'av
yennc
gjde-
* rek arsadaki diğer
ağaçlann kesilme-
sini önlediği bil-
dirildi. Yapı Kimya İnşaat şirketinin söz konu-
su alandaki eski evi onarmak üzere izin aldığı
belinilen açıklamada olay şöyle anlatıldı: "Ke-
sim için özellikle tatil günü secilmişti. Sabahın er-
ken saatlerinde >arım saat süren bir operasyonla
ağaçlar yere serildi. 3 bin 500 metrekarelik tarihi
bir yıkıntının da içinde bulunduğu arsa. Yapı
kim\a İnşaat Sanayi AŞ' ye ait. Kadıkö\'de ge-
çerliİiği olmayan Alemdağ Orman İşletme Mü-
dürlüğü'nden "Ağaçlann kesilmesinde sakınca
yoktur' Orman işletme Şefi Haluk İkizoğlu im-
zalı belgeye dayandınlarak gökdelen dikmek
amacıyla katliam yapddı. Bölgenin önemli oksi-
jen deposu olan ağaçlann kesümesinden hemen
sonra harekete geçen çevredeki vatandaşların ça-
bası, sonucu değiştiremedi."
Kadıkö) Belediye Başkanı Cengiz Özyalçın,
anıt ağaçlann kesimiyle ilgili olarak belediyenin
hiçbir birimine başvurulmadığını belirtti. Öz-
yalçın. Alemdağ Orman İşletme Müdürlüğü"-
nden ahnan kesim izninin de hiçbir > asal geçerli-
liğinin bulunmadığını. kesimin yapılabilmesi
için Anıtlar Yüksek Kurulu ile Kadıköy Beledi-
yesi'nin onayıntn olması gerektiğıni söyledi.
27-28 aralık günü Kadıköy Belediye Meclisi'ni
olağanüstü toplantıya çağırdığını belirten Öz-
yalçın, "Beledijemiz bu ola>a bütün bo\utlanyla
müdahale edecektir. Öncelikle bu kesim yasal de-
ğiklir. Çevre Bakanlığı'na, Anıtlar Yüksek Kuru-
lu'na ve savcılığa suç du\urusunda bulunduk.
Böyle bir katliamı afTetmeyiz, gereken ceza neyse
vereceğiz" dedi.
Özyalçın, ağaçlann kesildiği arsanın kamu-
laştınlarak
k
sosyal, kültürel tesis olarak pian ta-
dilatı' yapılmasını meclisin onayına sunduğunu
ve planın oy birliğiyle kabul edildığini belirterek
"50-60 milyarlık bir rant engellenmiş oldu" dedi.
Miııik kardeşin ^ıııisyoıiAi, Çiıri ö£kelendirdi
Ankara'daki Tayvan irtibat bürosunun eski levhayı değiştirerek yerine "siyasi" çağnşım yapan "misyon" yazılı
levhayı asması, Çin'in protestosuna neden oldu. Tayvanlı yetkililer de Türkiye'yi eleştirdi.
LALE SARIİBRAHİMOĞLU
ANKARA - Uluslararası toplumca tanınma-
yan Tayvan'ın, Ankara'daki "irtibat bürosu"
yazıh levhanın yerine siyasi çağnşım yapan
"ınisyon" yazılı levhayı asması, Türkiye ve Çin
arasında krize yol açtı.
Levhayı farkeden Ankara'daki Çin Büyükel-
çiliği, Dışişleri Bakanlığı'na "misyon" kelimesi-
nin uyandırdığı siyasi çağnşımdan duyulan
rahatsızhğı dile getirerek. Ankara'ya sözlü pro-
testoda bulundu.
Çin'in Ankara'daki Tayvan ekonomik ve ti-
caret bürosunun temsilcisi Dr. Yih-Min lin ise
Türkiye'nin Çin pohtıkasını eleştirerek öteki
pek çok ülke gjbi Ankara'nın Tayvan ile ilişkile-
ri gehştirecek daha esnek bir Pelun politikası iz-
lemesi gerektiğini söyledi.
Dışişleri Bakanlığı da Tayvan ile gelişen eko-
nomik ilişkilenni Çin'i "ürkütmeden" arıtırmak
amacıyla Gümriik Müsteşarlığı ile İçişleri Ba-
kanlığı'na geçen hafta içinde bir yazı göndere-
rek. sayılan 10'u bulan Ankara'daki 1ax\an
bürosu çahşanlanna diplomatık statü verilme-
den Türkiye'deki yabancı diplomatlara sağla-
nan kolaylıklann benzeri uygulamaya geçilme-
siniistedi.
Lin. Ankaranın bu yöndeki karannın hatırla-
tılması üzerine "Bürün dünyadan sonra Türkiye
harekete geçiyor" değerlendirmesini yaptı.
Türkiye. Çin'de komünistlerin yönetimı ele
geçinnelerinin ardından öteki ülkelerle birlikte
1970'li yıllann sonlanna doğru. Birleşmiş Mil-
letler'in tek Çin politikası uygulanması karan
çerçevesinde Tayvan Çin Cumhuriyeti ile olan
diplomatik ilişkilerini kesmişti.
Ekonomik alanda yaptığı atıhmlarla Uzak-
doğu'nun "Beş Kaplam"'ndan biri unvanını
alan Tayvan ile Türkiye arasında. resmi olma-
yan çerçevede ticari ilişkiler bulunuyor.
1992 yılında Tayvan'ın Türkiye'ye yaptığı ih-
racat yaklaşık 61 milyon dolan bulurken. Türki-
ye Tayvan'a demir çclik ürünlerinin ağırlıkh
olduğu yaklaşık 210 milyon dolarlık ihracat ger-
çekleştirdi.
Türkiye ve Tayvan arasında. bir yetkilinin ifa-
desiyle "gözardı edilıneyecek ekonomik potansi-
yel" bulunması çerçevesinde Ankara. İçişleri
Bakanlığı ile gümriik müsteşarlığına gönderdiği
yazılarda. her iki kurumun da Tayvan ekono-
mik ve ticaret bürosunda görevli kişilere diplo-
matik statüye benzer mevzuatın uygulanmasını
talep etti.
Ankara. uluslararası toplumla birlikte hare-
ket etme çerçevesinde, Tayvan'ı siyasi anlamda
tanımaya yol açacak bir politika uygulamaktan
özenle kacınıyor. Ancak Ankara'nın, temkinli
Çin politikasında bir diğer etkenın de Çin'in Sin-
can diye bilinen Doğu Türkistan bölgesinde ya-
şayan Uygur Türklerinin kollanması olduğu
tahmin ediliyor.
Tayvan. ABD dahil pek çok ülkenin diploma-
tik ilişkiler kurmadan Taipei ile ticari ilişkilerini
geliştirdiğine dikkat çekerek, Ankara'yı daha es-
nek bir Çin politikası uygulamaya çağınyor.
Cumhuriyet'in sorulannı yanıtlayan Tayvan'-
ın Ankara'daki ekonomik ve kültür bürosu tem-
silcisi Dr. Lin. ülkesinin anakaradaki Çin ile bile
Hong Kong üzerinden yaptığı ticaret hacminin
yılda 4 milyar dolara ulaştığını anımsattı.
Çin'deki Tayvan yatınmlannm 10 milyar do-
lara ulaştığını söyleyen Dr. Lin. Türkiye ile daha
sağlıkh bir ticaret yapılması gerektiğıni söyledi.
Lin. irtibat bürosunun olduğu binanın giriş
kapısındaki levhanın değiştirilerek yerine mis-
yon yazılı levhanın Türk tarafının önerisi üzeri-
ne asıldığını savundu. Diplomatik kaynaklar ise
Tayvan için böyle bir talimatın verilmediğini
söylediler.
OJMHURIYE'rTEN
OKURLARA
OZGEN ACAR
Göreceli Mutluluk
New York ile istanbul arasında 7 saat fark var. Bu yazı-
yı yazarken siz yeni yila gireli henüz bir saat olmuştu.
Ben sizden daha şanslı sayılırım önümde henüz 6 saat
var bir yıl dahayaşlanmak için... insanı, bazen böylesine
göreceli mutluluklarsevindiriyor.
New York'a ilk kez 1970'te gelmiştim. Aradan yaklaşık
çeyrekyüzyıl geçmiş... Bu mutlu gecedeçeyrekyüzyıllık
bir ömrün ne kadar çabuk geçtiğini düşünmek bile iste-
miyor, yerine yedi saatlik şansın mutluluğunu yaşamak
istiyorum.
Çılgın New York, tam gece yarısı 'Times Sçuare'ûe
kentin simgesi olan 'Big Apple-Büyük Elma'run düşüşü-
nün heyecanını yaşayacak.
Bir gökdelen yüksekliğindeki bir direğin tepesinde ışıl
ışıl elektrikli dünya biçiminde beyaz bir elma bu gecenin
geleneksel heyecanının odak noktasını oluşturacak...
Saat 24.00'e on saniye kala on binlerce insan bu mey-
danda tek bir ağızdan koro halinde geri saymaya başla-
yacak: 10,9, 8... 4,3, 2, birrr... Elma hızla aşağıya düşer-
ken şampanyalar patlayacak. insanlar öpüşecek. 1993,
New York sokaklarında cirit atan ünlü dev farelere ya-
taklık yapan en yakındaki çöplüğe atılacak... Kral öldü,
yaşasın 1994denilecek.
•••
İnsanlar evlerine, otellerine dönerken 50 sent (yakla-
şık 7 bin lira) verip New York Times gazetesinin cumar-
tesi günkü sayısını alacaklar. Türkiye'de Cumhuriyet
dahil bazı gazeteler de 7 bin liraya, yani 50 sente satılı-
yor.
Türkiye'de kişi başına ulusal gelir 2 bin 750 dolar...
Amerika'da ise kişi başına ulusal gelir bunun tam on ka-
tı... Demek ki Türkiye'de günlük gazete Amerika'dakin-
den on kat daha pahalı.
Türkiye'de tüm ansiklopedi savaşlarına karşın gazete
satışlarının yine de artmayışının temel nedeni herhalde
bu olmalı. Bir başka ünlü gazete olan VVashington Post,
25 sente satılıyor. Yani Hürriyet, Milliyet, Sabah ve Cum-
huriyet'in yarı fiyatına. Bu durumda Türk okuru günlük
gazeteyi Amerikalıya kıyasla 20 kat pahalıya almıyor
mu?
1993 ocağında aylığı 3 milyon lira olan bir memur, işçi,
bununla 300 dolar satın alabilıyordu. Oysa şimdi aynı
parayla aynı memur ve işçinin aylığı 200 dolara düştü.
Dar golirlilerin üzerindeki en büyük vergi, enflasyon de-
ğilmi? Aylığı 300 dolardan 200 dolara düşen bir kişi nasıl
gazete alabilir? Gazete satışları nasıl artar?
•••
Siz pazar sabahı bu yazıyı okurken ben de henüz yat-
maya hazırlanıyor olacağım. Herhalde bu cumartesi
gecesi her zamankinden biraz daha geç yatacağım.
Aptal kutusu' denilen televizyonun karşısına oturup
60 kanal arasında 'Zapping' yaparak kendi kendimi tat-
min edeceğimi sanmayın.
Tam tersine, pek çok New Yorklunun yaptığı gibi sıfırın
altında dondurucu bir soğuk dahi olsa sokağa çıkıp kö-
şedeki Hintli gazete büfesinden ya da Koreli bakkaldan
New York Times'ın 200 sayfalık pazar sayısını alacağım.
Ağırlığından kolum kopa kopa eve gelip yarını bugün-
den yaşayacağım.
-. Dünya ve Amerikan haberlerinin bulunduğu birinci
bölümde önce ilgi duyduklarımı okuyacağım. (Her bölü-
mün en azından 16-32 sayfa olduğunu da belirtmekte
yarar var).
Sonra metropolitan denilen bölge haberlerinin bulun-
duğu ikinci bölümü, iş dünyasını yansıtan dördüncü bö-
lümü bir kenara itip, bilmem kaçıncı bölüm olan 'sanat
olayları' bölümüne göz atacağım. Hangi müzikholde,
hangi operada kim nasıl söylüyor, sinemalarda ne oy-
nuyor, müzelerde, galerilerde ne gibi yeni sergiler var,
müzayedelerde neler satılıyor, öğreneceğim.
Galiba bu yıl Istanbullular New Yorklulara kıyasla bi-
raz daha şanslıydılar.
Pavarotti, Domingo gibi dev tenorlar... Michael Jack-
son, Madonna gibi büyük sanatçılar. Elton John, Bryn
Adams, Sting, Bon Jovi ve adlarını bilmediğim, Heavy
Metal'c'üer bu yıl Istanbul'a geldiler, geçtiler. istanbul
Festivali'nin üniüleri de bunun çabası...
Her ne kadar bunlardan Pavarotti ve Domingo, New
York Metropolitan Operası'nda ilk sahneye çıkışlarınm
25. yıldönümünü kutlamak için New York'a gelmişlerse
de ötekilerden sadece Madonna, New York'ta şarkı söy-
lemiş.
Ötekiler için galiba New Yorkluların istanbul'a gelme-
leri gerekli. Nitekim Topkapı Sarayı'nın doğal ortamında
Mozart'ın Saraydan Kız Kaçırma' operası için pek çok
New Yorklu Istanbul'a gelmışti.
Gayrimenkul alışverişleri ve küçük ilanlar bölümlerini
de bir yana iteceğim. Bütün bunları pazar günleri 1.50
dolar (yaklaşık 22 bin lira) olan bir gazetede okuya oku-
ya bitiremeyeceğim.
Son olarak 'Seyahat' bölümünde Havvaii ile Kanarya
Adaları arasında seçim yapmakta zorlanırken uykusuz-
luğum beni yeni yılın tatlı düşlerine götürecek.
•••
Pazar sabanı pek çok New Yorklu aile gibi ben de bir
müzeye gideceğim.
Şu anda 'Karun Hazinesi' Ankara yerine New York'ta
sergileniyor olsaydı ne olurdu çok iyi biliyorum.
Metropolitan Müzesi'nin önünde kuyruklar oluşur, an-
cak iki ay sonrası için kuyruksuz bilet rezervasyonu
yaptırılabilir, bir ayda en azından bu benzeri görülme-
miş hazineyi 150 bin kişi gezerdi.
Oysa Ankara'da Karun Hazinesi'ni bir ayda çoğunlu-
ğu yabancı turist olmak üzere topu topu 25 bin kişi gez-
miş... Acaba Ankaralılar bu pazar günü çolukçocuklan-
nı alıp kalenin eteğindeki Anadolu Uygarlıkları Müzesi-
ne gidip bu hazineyi görseler ve çocuklarına gösterse-
ler herhalde günaha girmezler.
Pazar akşamı yine siz yatmaya hazırlanırken ben de
burada görev yapan eşim ve 8 yaşındaki oğluma veda
edip istanbul'a uçacağım.
•••
1992 aralık ayını acıyla anımsıyorum. Türkiye'nin en
eski gazetesi Cumhuriyet 'yaşam kavgası' veriyordu.
Mahkemeden 8 aralıkta gazeteyi yayımlayan 'Cumhu-
riyet Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş.' hakkında iflas
karan çıkmıştı. Şirket, vergi ve SSK borçlarıyla da 'yüz-
süz' durumuna düşmüştü. Çalışanlara ve piyasaya takı-
lan borç milyarlarla ifade ediliyordu.
Cahşanların kurduğu 'Yeni Gün Haber Ajansı, Basın
ve Yayıncılık A.Ş.' aralıktan itibaren gazeteyi sermaye-
siz' çıkarmaya başladı. Dünya basın tarihinde görülme-
miş bir denemeye girilmişti. Bu görülmemiş cesaret
Cumhuriyeti yaşatmaktan kaynaklanıyordu. Bu cesare-
ti ise birinci olarak cahşanların özverileri ve ikinci olarak
da Cumhuriyet'in ilkelerine 70 yıldır inanmış sadık okur-
ları gibi iki önemli atardamar besliyordu. 9 aralıktan
sonra Cumhuriyet'in grafiği ağır da olsa daima olumlu
bir gelişme gösterdi. Öteki gazetelerin deterjan, diş ma-
cunu gibi dağıtımlarından Cumhuriyet etkilenmedi.
Ancak okumayı seven, çocuklarının da okumasına
önem veren aydın okurları, elbette gazetelerin ansiklo-
pedi savaşları ve gazetelerin Türkiye'de New York Ti-
mes fiyatına satılması Cumhuriyet'i olumsuz etkiledi.
(Arkası 15. Sayfada)