Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1S OCAK 1994 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
AKTAŞ, suyun elektriğiııikesti
İSKİ yetkilileri, Darlık Barajı'nın ödenemeyen borçlar yüzünden devre dışı kaldığmı doğrularken,
AKTAŞ'm kuruma sıradan bir sanayi abonesiymiş gibi davranarak elektriklerini kestiğini belirtiyor
HÜRRİYETUYMAZ
Aktaş Elektrik, yine İstan-
bulJulann ıçme suyuyla oynu-
yor. Daha önce Elmalı Barajı'-
nın elektriğıni kesen AKTAŞ,
şimdı de İSKİ tarafından borç-
lan ödenemediği için, Darlık
Barajı'nın elektriğıni kesti.
İstanbul'un Anadolu yakasının
içme ve kullanma suvunu sağ-
layan Ömerli Barajı'na su tak-
viyesinde kullanılan Darlık Ba-
rajı, bu nedenle bir aydır devre
dışı.
istanbul'un Anadolu yaka-
sındaki su "kesinti progrann"-
nın önemli bir nedeninin Darlık
Barajı'nın devre dışında kalma-
sı olduğu öne sürülüyor. An-
cak, İSKİ yetkilileri, Darlık Ba-
rajı'nın ödenemeyen borçlar
yüzünden devre dışı kaldığını
doğrularken, su kesintilerinin
bundan kaynaklanmadığını söy-
lüyorlar. AKTAŞ Elektnk'in.
milyonlarca Istanbullunun su
gereksinimini sağlama gibi bir
kamu hizmeti vermeye çalışan
İSKİ'ye sıradan bir sanayi abo-
nesiymiş gibi davrandığını, İs-
tanbullulann içme suyu ihtiya-
cmı göz önüne almadan barajı
devre dışı bıraktığını anlatan
yetkililer, İSKİ'nin AKTAŞ'a
ödenemeyen borçlannın tutan-
nın 120 mılyar lıraya ulaştığını
da belirüyorlar.
İstanbul'un Anadolu yaka-
sında yaşayanlann içme ve kul-
lanma suyu gereksinimini kar-
şılayabılmesı. özel şırket AKTAŞ
Elektrik'in insafına kalmış du-
rumda. İSKİ, içinde bulunduğu
ekonomik darboğaz nedenıyle,
AKTAŞ'a olan elektnk borçla-
nnı ödeyemiyor. Ancak, özel
şırket AKTAŞ, "kamu hizmeti"
itirazlanna aldınş etmeden. sı-
radan bir elektrik abonesiymiş
gibi barajlannın elektriğini ke-
siyor Elmalı Barajf ndan sonra
AKTAŞ. bu kez de elektriğini
keserek Darlık Barajı'nı da
devre dışı bıraktı. 8 milyarlık
Ankara- izmlr
Gözaltında
işkence savı
ANKARA/İZMİR (Cımhuriyet Bürosu) - An-
Jtara ve {zmir Emniyet Müdürlüğü'nce her iki
kentte yapılan çeşitli operasyonlar sonucu gözal-
tına alınanlann işkence gördüklen öne sürüldü.
Ankara'da Ekin Sanat Merkezi'nin emniyet güç-
leri ve ülkücülerle bırlıkte basıldığı ve basİcın sıra-
sında gözaltına alınan Ankara Barosu avukatla-
nndan Zeki Rüzgar'ın işkence altında tutulduğu
savlandı. İzmır Emniyet Müdürlüğü'nce düzen-
lenen Devrimci Halk Partısı operasyonunda gö-
zaltına alınan Mahmut Şahindoğan'ın avukatı Ah-
met Aksût de müvekkiline işkence yapıldığını öne
sürdü.
Ankara Barosu avukatianndan Murat Detnir,
Cumhuriyet'e yapüğı açıklamada, 13 Ocak 1994
günü Ekin Sanat Merkezi'nı basan polıslenn. aynı
apartmanda bulunan "BLam Ocak Dergisi" ve
"Ulltücü İşçiler DemeğTnde bulunanlarla-bırlik-
te, merkezı "talan" ettiklerini söyledi.
Gözaltına alınan 16 kışıden dört kişinin halen
gözaltında tutulduğunu belirten Demir. avukat
Zekı Rüzgar'ın halen işkence altında olduğunu ve
kemik hastalığı olduğu içın hayati tehlike altında
bulunduğunu belirtti. Polis tarafından gözaltına
alındıktan sonra serbest bırakılan Oğuz Aksaç.
Cumhunyet'e yapuğı açıklamada. hem baskın sı-
rasında, hem de gözaltında işkence gördüğünü
söyledi. Aksaç, dün avukatı Murat Demır'le bır-
likte Adlı Tıp'a gıderek rapor almak ıçın kontrol-
den geçti.
Izmir'den işkence iddiası
Avukat Ahmet Aksüt, İzmir Emniyet Müdür-
lüğü hakkında İzmir Cumhuriyet SavcılığYna suç
duyurusunda bulunduğunu açıklarken. İzmir
Emniyet Müdürü Kemal Yazıcıoğlu da ıddianın
gerçek dışı olduğunu belırterek "Böyle bir şey yok.
KesintikJe böyle bir şey olamaz, oiması da mümkün
dgrddV&B4 M|V1 <l • M f - ı ' ' ' ' ' ^i % /
f^
DGM Savcısı'ndan izin alarak Terörfe Müca-
dele Şubesi'nde Mahmut ŞahindoğanTa görüsen
avukat Ahmet Aksüt, müvekkilinı bitkin haîde
gördüğünü, kendisiyle yapüğı görüşmede yoğun
işkence gördüğünü öğrendığini söyledi. Âksüt,
hasta olan müvekkılirun Yeşilyurt Devlet Hasta-
nesi'ne sevkinin yapıldığını söyledi. Hastanede ge-
rekli tedavinın yapılmadığını öne süren avukat
Ahmet Aksüt. "müvekkilim kendisini muayene
eden, Lsminin Bilal olduğu belirlenen doktora işken-
ce gördüğünü >e idrarından kan geldiğtni sdylemiş.
Ancak doktor tüm şikayetlere karşın hiçbir tahlil
yaptırmadığı gibi ilaç dahi vemıeden geri gönder-
miş
n
dedi.
İHD Boskanı Blrdal
Iıısarı lıakları
çiğnenîyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - İnsan Hak-
lan Derneği (IHD) Genel Başkanı Alun Birdal,
insan haklan ıhlallerine ılişkin 1993 değerlen-
dirme raporunu açıkladı. Haksıziıklann gittik-
çe yoğunîaştığını. bu nedenle yıllık raporlar ye-
rine aylık raporlar yayımlayacaklannı belirten
Birdal, "Her yeni yıün girişinde, barış, demokra-
si ve özgürlükler için yapılan iyi dilekler, 1993
yılı için de yapıimtştı. Ğöriildüğü gibi bu değerle-
re kavuşmak için iyi niyetler ve dilekler yetme-
mektedir" dedı.
Geçen yıl içerisinde demokratikleşme ve in-
san haklan açısından kötü bir süreç yaşandığım
kaydeden İHD Genel Başkanı, "Başta yaşam
hakkı olmak üzere temel hak ve özgürlükler ge-
rek yasal, gerekse uygulama açısından baskı ve
tebditten kurtulamamıştır. Her geçen yıl, Türki-
ye daha çok karanüğa süriiklenmektedir" dedi.
Birdal, yargısız infazlann, işkencede ölümle-
rin, gözetim alünda kayıplann hala sürdüğünü
kaydetti. Basın üzerindeki baskı ve yasaklann
sürdüğünü, gazeteciler ve gazete dağıtıcılannın
öldürüldüğünü açıklayan Birdal, yürürlükteki
il idaresi yasasım da eleştirerek. "Yasa ile yargı
karan ounadan, valilerin merkezi yönetim doğ-
nütusunda karar almaları sağlanacaktır. Koalis-
yon ortaklannın yasa tasansının 8 maddesinde
uzlaşma sağiamaları. yasamn özünü değiştirme-
miştir. Yasa, insan haklarına ve demokratik hu-
kuk devleti ilkeierine aykırtdır" dedi.
Kürt sorununun yıne çözümsüzlükle sonuç-
landığını, çauşmalarda 3 bin 758 kişinin öl-
düğünü, 1490 kişinin de yaralandığını belmen
Birdal, şöyle devam etti:
"Bugüne değin boşaltılan ya da boşaltmamada
direnmeleri sonucu yakılan mezra sayrsı 874'tür.
Terör bahanesi ile Türkiye'nin ekonomik top-
lumsal gerçekleri gtzlenmektedir.."
Birdal, 1993'e ait insan haklan ihlallerini de
şöyle sıraladı:
"Yargtsız infazlarda öldürülen 135 kişi
(92-93), işkencede ölüm 17 kişi, faili meçhul eina-
yetler 510 kişi (34'ü aralık ayı içinde), öldürülen
gazeteci 6 kişi, cezaevinde bulunan gazeteci 51
kişi, toplatılan gazete ve dergi sayısı 260 (1992-
1993), toplatılan kitap sayısı 33 (1992-1993), ga-
zeteci ya da yazarlara verilen hapis ve para cezası
21 milyar 927 milvon TL., öldürülen çocuk sayısı
33 kişi (1-18 Ekim 1993 arası), boşaltılan, yakı-
lan köy sayısı 874."
Öldürülen gazeteciler ise şunlar:
Uğur Mumcu (Cumhuriyet). Kemal Küıç
(Yeni Ülke - Şanlıurfa), M. Ihsan Karakuş (Sil-
van Gazetesi - Silvan), Ihsan Uygur (Sabah -
İstanbul - siyasi değıl). Ferhat Tepe (Özgür
Gündem - Bitlis), Muzaffer Akkuş (Mılliyet)
Otomobüuçargider
CUMHURİYET CADDESI
İşadamı Uğur Tokgöz önündeki aracı sollamak isterken
otomobili kayarak kontrolden çıktı. 30 metre kadar havada
uçan otomobil 1.5 metre yüksekliğindeki korkuluklan aşarak
tercihli yola düştü. Kazada ölen ya da yaralanan olmadı.
İstanbul HaberServisi - Harbiye'de önündeki
aracı sollamak isterken kayan özel bır otomobil
yaklaşık 30 metre havada uçarak tercihli yola
düştü. Olen ya da yaralanan kimsenin olmadığı
kazadan sonra yanmaya başlayan otomobil
itfaiye tarafından söndürüldü.
Harbiye. Cumhunyet Caddesi radyo evi önünde
önceki gece saat 02.30 sıralannda işadamı L'ğur
Tokgöz 34 G 031 geçici plakaiı otomobilıyle
önündeki aracı sollamak istedi. Kayarak
kontrolden çıkan ve havada takla atmaya
başlayan otomobil yaklaşık 30 metre uzaklıktaki
tercihli yola düştü. 1.5 metre yüksekliğindeki
korkuluklan aşarak tercihli yola tekerlekleri
üzenne düşen BM W marka aracın ıçındekı
Tokgöz ile Cem Krvırcık arabadan indikleri
sırada motor kısmı alev alarak yanmaya başladı.
Kaza yerinin yakınındaki Cemal Reşit Re>
konser salonunun altında'ki itfaiye ekiplennin
anında müdahalesiv le alev ler benzin deposuna
ulaşmadan söndürüldü. Görenlen hay rete
düşüren kazadan sağ kurtulan Uğur Tokgöz,
"Biraz süratliy dik, bu arada yağmur başladı,
önümdeki taksiyi geçmek isterken kendimizi bir
anda caddenin öbür tarafında bulduk" dcdı.
Öncekı gece aynca, Bey lerbey i Vaniköy
arasındaki sahıl yolunda. meydana gelen zincirle-
me trafık kazasında 6 araç hasargördü Ölen ya
da yaralanan kimsenin olmadığı olayda sahil
bandına düşen. tretuarlara çıkan araçlar trafik
ekiplennceçekıldi. -
(Fotoğraf: YILMAZ KARABACAK)
fatura alacağının ödenmemiş
olmasını gcrekçe gösteren AK-
TAŞ, yaklaşık bir ay önce Dar-
lık Barajı Pompa İstasyonu'-
nun elektriğıni kesti. Bazı kay-
naklara göre. enerjinin kesilme-
sinden sonra. Darlık Barajı'nın
"ay dınlatma-Bitma-pompala-
ma" gibi tüm sistemleri devre
dışı kaldı. O günden bu yana
gece vardiyalannda İSKİ per-
soneli, "lûks" ışığıyla aydın-
lanarak çalışmalannı sürdürü-
yorlar.
Konuyla ilgili olarak başvur-
duğumuz İSKİ Genel Müdür
Yardıması Yılmaz Ayata da,
Darlık Barajı'nın. 8 milyar lira-
lık borcu ödenemediği için AK-
TAŞ tarafından elektriğınin ke-
sildiğini, bu nedenle de devre
dışı kaldığını doğruladı. Ancak
Ayata, istanbul'un Anadolu
yakasındaki su kesintilerinin
Darlık Barajı'nın devre dışı kal-
masıyla bir ilgisi olmadığını
söyledi. Darlık Barajı'nın
Ömerli Barajı'na su takviye et-
mek için kullanıldığını hatırla-
tan Ayata. "Ömerli Barajı'nda-
ki su seviyesi şu anda normal. Bu
nedenle Darlık'ın devre dışı kal-
ması, şu günlerde kente su ver-
memizi etkilemiyor. Ancak, su
seviyesi düşecek olursa. Darlık'-
ın enerji borcunu ödemenin bir
yolunu bulmamız gerekecek"
dedi.
TEKdaha aniayışlı
İçinde bulunduklan ekono-
mik darboğaz nedeniyle, genel-
de bınken enerji borçlannı 'son
ödeme tarihleri'ni dikkate ala-
rak ödemeye çalıştıklannı anla-
tan Ayata, şunlan söyledi "İS-
Kİ olarak, AKTAŞ'ın gözünde
heriıangi bir sanayi abonesi sta-
tüsündeyiz. Dolayısıyla, heriıan-
gi bir ödeme güçiü'ğü içine düşüp
faturalarunızı ödeyemediğimiz
takdirde, AKTAŞ, Istanbullula-
rın su ihtiyacını düşünmeden
elektriğimizi kesiyor. TEK bize
daha anlayışla yaklaşıyor, ama
AKTAŞ "kamu hizmeti' dinle-
miyor. Oysa İSKİ, bugün Tür-
kiye'de toplam üretilen enerjinin
120'de birini tüketiyor. Bu ener-
jiy i de barajJardan su M:\ kettOfk
için tüketiyor, Türkjje'nin hiç-
bir su idaresi, böylesi bir yük al-
tında değildir. Diğer su idareleri,
bi/im gibi baraj yapma, ham su-
yu arıtma. şebekeye pompalama
gibi. işlerle uğraşmaz. Bu. işleri
DSİ yapar, örneğin ASKİ, İZ-
SU suyu, DSİ'den şebekede tes-
limaiırvedağıtır."
Daha fazla
para harcıvor
Ayata, bugün ISKİ'nın ıçın-
de bulunduğu koşullan ise şöy-
le özetledi:
"Bugün İSKİ'nin içinde bu-
lunduğu durumun nedeni, yasa]
ve yapısaldır. Yapısı, yasasına
dayanıyor. İSKİ'nin devlet des-
teği alması, pratikte kurumun
çalışmasını siyasete endeksledi.
Örneğin, 1984-1989 seneleri
arasında, Ankara ve İstanbuTda
aynı parti iktidarday ken, bunun
yararı İSKİ'nin bütçe gerçekleş-
melerinde açıkça görülüyordu.
Çünkü İSKİ, her zaman biitçele-
diğinden daha fazla para harcı-
vor. I989'dan günümüze kadar-
ki dönemde ise İSKİ. büyük
yatırımiarı için hiçbir devlet
yardımı alamıyor diyebiliriz.
İSKİ gibi bir altyapı ve su hiz-
meti vermesi gereken bir ku-
rumun, siyasete endesklenme-
mesi gerekır. Eğer 1981 senesin-
deki İSKİ Genel Kurulu muha-
faza edilmiş olsaydı. İstanbullu-
lara su vermekle yükümlü olan
su idaresi İSKİ, temel yatırımia-
rı için gerekli olan kay nağı, mer-
kezi bütçeden alma şansına sa-
hip olabilecekti, siyasetin biraz
daha dışında kalabilecekti."
Fırmcılarzaıııdaıı vazgeçmiyorİstanbul Haber Servisi-
İstanbul'da ekmeğe bin lira
zam yapümasının tartışması
sürüyor.
Esnaf ve Sanatkarlar Oda-
lan Birliği zamda kararlı ol-
duklannı açıklarken Büyükşe-
hir Belediye Başkanlığı
zammın geri alınması ıçın ya-
sal yollara başvuracaklannı
belirtti. Göriişlerine başvur-
duğumuz yurttaşlar ise 'dar
gelirUIerin ekmeğiyie oynan- Yıbnaz- Devlet önlem alsın
mamasını, devletin bu ise çözüıh bulmasını' ıste-
di. Kanlı ekmek zammı kavgası, sokaktan yine
kapalı kapılann ardına taşındı. İstanbul Esnaf
ve Sanatkarlar Odalan Birliği'nce 1993 yıhnın
son gününde onaylanan bin liralık zam. ılk
önce istanbul Büyükşehır Belediyesı'ni hareke-
te geçirmiş, ardından İstanbullular zammın
geri alınması için sokağa çıkmıştı. Bin liralık
ekmek zammının bılançosu bır ölü. üçü ağır ol-
mak üzere. onlarca hafıf yaralıydı.
Bu gelişmelerin ardından bır araya gelen Bü-
yükşehir Belediyesi yetkilileri ile Esnaf ve Sa-
natkarlar Odası temsilcileri geçici olarak
zammı durduruyordu. Bu kararla ortalığın du-
rulması bekleniyordu. Ancak Esnaf Odası bin
liralık zammın devam etmesine karar verdi.
Esnaf ve Sanatkarlar Odası öncekı gün
yaptığı toplantı sonrası şu açıklamayı yaptı: "...
Küçükoğlu- 4 bin lira çok
Yapılan tetkik ve değerlendirme sonuçlanna
göre yukanda evsafı ve gramajı yazılı ckmeğin
satış fiyatının yönetim kumlumuzca onanan 4.
000-TL'lik satış fiyatına uygun olduğu kaatine
vardarak, 74-76 randımanlı undan mamul, piş-
miş yüzde 35 rutubetli 320 gram ekmeğin 14.İ.
1994 tarihinden iribaren 4.000-TL'den satı-
unasına oy birliği ile karar verildi."
Büyükşehır Belediyesi ise, denetlemelenn
sürdürüleceğini ve zammın geri al-nması için
yasal yollara başvurulacağını belırttiler.
Görüşlerine başvurduğumuz yurttaşlar tep-
kilerini şöyledilegetirdi:
Elif Kocabıyık (Evhanımı): Bence belediye
Halk Ekmek kulübelennı çoğaltıp. kalite ve
dağıtımı arttırsın. Böylelikle fımıcılann aklı
başınagelir."
Talip Gülmüs: (İnşaat işçisi) 10 kişilik bekâr
evinde kalıyoruz ve günde 12
ekmek yıyoruz. Bırakın ata-
cak. yemeye bile ekmek bula-
madığımız günler oluyor.
Bana göre ekmeğin fıyatı pa-
halı. düşürülsün.
Kadriye Gönül(Ev
hanunı):"6 kişilik bir aileyiz.
Günde 8-10 ekmek bitiyor.
Eşimın maaşının çoğu ekme-
ğe mi gitsin? Fınna aileleri
_.. .. ekmeğe para vermediği için
Guven-3bınhraııonnal b l z i m durumumuzu anlaya-
mazlar. Lüksten vazgeçtik. Bari ekmek yiye-
lim."
Hüseyin Yıimaz (Terzi): İnsanlar diğer tüke-
tim mallanna nazaran ekmeği velinımet gibi
görmüyor. Gereksizaşın birisrafyapıhyor. Bu
yüzden ekmeğin fıyatı iki misli arttınlsın ki. in-
sanlar ekmeğin değennı anlasın. Ancak. dar
gelırli aileleri de devletin düşünmesı gerek.
Sabahattin Küçükoğlu (Milli Piyangocu): Şu
an ekmek fiyatlan. simite, açmaya göre nor-
mal. ancak aylıkla çalışan insanlann maaşlan-
na göre pahah. Ekmeğin fıyatı, maaş durumla-
nna göre ayarlanmalı.
Erkan Güven (İşportacı): 4 bin lırayı çok pa-
hah buluyorum. Halkımızın tek gıdası ekmek.
4 kişilik normal bir aile günde 5-6 ekmek yese,
ayda 600-700 bin lira harcaması gerekir. 3 bin
lira fiyat normaldır. Eski fiyata dönülsün.
CUMHURIYErTEN
0KURLAR4
OZGEN ACAR
Kükreyen Fare
Başbakan Tansu ÇHJer'in VVashington'da Beyaz Sa-
ray görüşmesinden sonra basmımızdaki başlığı anım-
sarsınız:
"Çiller VVashington'u fethetti."
Oysa aynı gün Amerikan gazetelerinde bu fetih'ola-
yını anlatan 'tek bir' satır dahi yoktu.
O kadar yoktuki...
Sayın Çiller, hırsını Türk diplomatlarından alıyor ve
Ankara'ya döner dönmez de Amerika'da Türkiye'yi tanı-
tan (!) 'lobi' şirketlerinin anlaşmalarını derhal iptal edi-
yordu.
ABD'ye savaş açıp New York'u işgal eden, Avrupa'da
haritalarda dahi görünneyen bir prensliğin öyküsönü
anlatan Peter Seilere in 'Kükreyen Fare'filmini görmüş-
sünüzdür.
Bizim basının kükremesi bu filmdeki farenin yanında
herhalde solda sıfır kalırdı.
• • •
Başbakan Tansu Çiller'in Brüksel'de Val Duchesse
Şatosu'ndaki NATO toplantısından sonra basmımızdaki
başlıklarşöyleydi:
"Çiller NATO toplantısma damgasmı bastı."
Bu başlıklarınçıktığı gün, uluslararası basın dünyasını
yakından izleyen, yıllarca Türkiye'de bulunmuş bir ya-
bancı meslektaşımı Paris'ten aradım. "Çiller'in dam-
gası"nın basına yansıması hakkmdaki soruma şu yanıtı
aldım:
"Vallahi de billahi de... Ne Fransız ne de Ingiliz bası-
nında Çiller'in damgasından tek satır söz ediliyor."
Bu yanıttan sonra Brüksel'deki üç Türk büyükelçısin-
den birini aradım. Oaha konuyu açmadan o başladı ya-
kınmaya-
"Bizim bu medya çıldırmış... Belçika basınında teksa-
tır yok... Çiller toplantıya damgasmı falan basmadı. Ka-
tıldığı bu ilk uluslararası toplantıda sadece Türkiye'yi
temsilde gerçekten önemli bir deneyim kazandı."
Büyükelçi çok satan gazetelerimizdeki birkaç haberi
daha kendiliğinden yalanladıktan sonra şu değerlendir-
meyi yaptı:
"NATO toplantısı için Brüksel'e gelen ve bu başlıkları
attıran yonetici, koşe yazan olan bu gazetecileri yıllardır
tanırım. Hepsi çok iyi arkadaşımdır. Kendilerine tüm
olaylar açık seçik anlatıldı. Buna karşın neden böyle ya-
pıyorlar doğrusu anlamıyorum. Hem basının itibarını
hem de Başbakan 'ın gerçek gorüntüsünü zedeliyorlar."
• • •
Şimdi bu başlıkları bir kez daha alt alta yazalım:
"Çiller VVashington'u fethetti..."
"Çiller NATO toplantısma damgasmı bastı..."
Acaba basınımızd&ki bu başlıklar mı doğru, yoksa şu
başlıklar mı daha gerçekçi Çiller'in başar/sını anlatma-
da
' 'Çiller 'in kara günü..."
"Moody's"adlı kuruluştan sonra StandartandPoors'
da ekonomi profesörü Tansu Çiller'in ekonomi ve mali
politikasına not vermiş. Sonuçta her iki kuruluş da Tür-
kiye'nin 'kredi itibarını' resmen aşağılamıştı.
Sayın Başbakan istediği kadar özel uçağında, Was-
hington ve Brüksel'de kaldığı otellerin odasında sadece
seçtiği gazetecilerle 'halvet' o\sur\, gerçek sonuç değiş-
miyor.
Birileri çrtop aynayı Başbakan'a ve Türk basıri/na UitCh*
yor.
Bu dur.umda insanlar, bizim basının Başbakan Çil-
1
ler'e bastırdığı damgaya mı, yoksa bu kuruluşların üste-
lik ekonomi profesörü olan ÇiUer'in politikasına bastığı
damgaya mı daha çok itibar ediyorlar? Bu farklılıktan
Başbakan'ı ile birlikte Türkıye de zarar görmüyor mu?
• • •
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin (TGC) geleneksel
yarışmasında kazanan 'Yılın Gazetecileri' hafta içinde
ödüllerini aldılar. Bu yılki yarışmada 'Cumhuriyet' yedi
dalda odül kazandı
Bu ödüllerin içinde hiç kuşkusuz en önemlisi, basın
özgürlüğü, demokrası ve laiklik savaşımında tam bir yıl
önce şehit düşen Uğur Mumcu ya 'Kürt Dosyası' adlı
araştırmasından dolayı verilendi.
öteki ödülleri ise 'Güneş Herkesi Aydınlatır' başlıklı
köşe yazısı ile llhanSelçuk, 'Hizb'JİIah'röportajı ile Ay-
dın Engin, Devletten Görulmemiş Faiz' başlıklı ekono-
mi haberi ile Abdurrahman Yıldırım paylaştılar.
Sırası gelmişken belirteyim.. Hepinizin ve ekonomi
dünyasının yakından tanıdığı Abdurrahman Yıldırım ar-
tık Ekonomi Servısimızi yönetiyor.
Henüz yolun yarısında olan Abdurrahman, M.Ü. Basın
Yayın Yüksekokulu mezunu. 11 yıjlık gazeteci ve 7 yıldır
da Cumhuriyet'te... Daha önce TÜSİAD, Bülent Dikme-
ner, İ Ü iktisat Fakültesi ve TGC'nin çeşitli inceleme,
haber ve ekonomi haber ödüllerini de kazanan Abdur-
rahman'ın belki de en yakından izlediği konu 'hamsifi-
yaf/'ndaki (!) dalgalanmalardır "Borsa'nın ABC'si'ni
kitap olarak yazan Abdurrahman, aynca üç yıldır TRT'-
nin 1. ve 2. kanallarına 'Para Raporu'nu hazırlıyor.
ödüllere kaldığımız yerden devam edecek olursak..
'8ao-( Ali Oluyor' başlıklı güncel yazısı ile Adnan 02-
yalçıner, Kra/içe Imamdan Özur Diledı" fotoğrafı ile
Erdoğan Köseoğlu, Kim Öptü Lan Dunyayı' adlı band
karıkatürü ile Kamil Masaracı ödül dağıtım gecesinde
alkışlanan 'Cumhuriyet'ç\\eröi. TGC, -yarışma dışında-
bana da Karun Hazinesi'm Türkiye'ye kazandırmam
nedeni ile bir diploma verdi.
• • •
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) ile Cumhııriyet'i
yayımlayan Yeni Gün şirketi arasında yedi aydır süren
toplusözleşme görüşmeleri anlaşma ile sonuçlandı.
Daha önce bu köşede birkaç kez "Bu gazeteyi okurla-
rın desteği ve çalışanlarm özverjleriçıkanyor" diye yaz-
mıştım. Bu sözleşme ile çalışanlarm özverilerinin
önemli bir bölümü karşılandı
Hiç kuşkusuz yıne de trostlerin şemsiyesı altındaki
gazetelerde çalışan meslektaşlara kıyasla bu toplu-
sözleşmeyle sağlanan yeni olanakların mükemmel-
liği'nden elbette söz edilemez.
Şurasını unutmamak gerekir ki çalışanlarm sendikal
haklarına saygı duyan Cumhuriyet, içinde bulunduğu
maddi olanaksızlıklara karşın gücünün ötesinde bir söz-
leşme imzalamıştır. Çalışanlarm ve TGS'nin gösterdiği
anlayış ile Cumhuriyet'teki çalışma barışı şimdi daha
güçlenmiştir.
Türkiye'de tüm basında radyo ve televizyon kuruluş-
larının hiçbirinde (yanılmıyorsam aralarında Anadolu
Ajansfnın da yer aldığı bazı ajanslar ve Hürriyet grubu-
nun dışında) sendikalaşmaya, toplusözleşmeye izin
verilmediği göz önüne alınacak olursa, Cumhuriyet'teki
bu toplusözleşmenin anlam ve önemi kendiliğinden or-
taya çıkacaktır.
Sağlıklı, mutlu ve başarılı günler dileriz.
GAZETECİ
Haffalık Ekonomi dergisi
BORSA, PİYASA MUHABİRİ.
FOTOĞRAFÇI ve iki genç
gazeteci arıyor.
ilgilenenlerin 0 216 411 12 76 (8 Hat)
nolu telefondan Yasevil Yazıcfdan
randevu almalan rlca olurtur ,