25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1S OCAK 1994 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER AKTAŞ, suyun elektriğiııikesti İSKİ yetkilileri, Darlık Barajı'nın ödenemeyen borçlar yüzünden devre dışı kaldığmı doğrularken, AKTAŞ'm kuruma sıradan bir sanayi abonesiymiş gibi davranarak elektriklerini kestiğini belirtiyor HÜRRİYETUYMAZ Aktaş Elektrik, yine İstan- bulJulann ıçme suyuyla oynu- yor. Daha önce Elmalı Barajı'- nın elektriğıni kesen AKTAŞ, şimdı de İSKİ tarafından borç- lan ödenemediği için, Darlık Barajı'nın elektriğıni kesti. İstanbul'un Anadolu yakasının içme ve kullanma suvunu sağ- layan Ömerli Barajı'na su tak- viyesinde kullanılan Darlık Ba- rajı, bu nedenle bir aydır devre dışı. istanbul'un Anadolu yaka- sındaki su "kesinti progrann"- nın önemli bir nedeninin Darlık Barajı'nın devre dışında kalma- sı olduğu öne sürülüyor. An- cak, İSKİ yetkilileri, Darlık Ba- rajı'nın ödenemeyen borçlar yüzünden devre dışı kaldığını doğrularken, su kesintilerinin bundan kaynaklanmadığını söy- lüyorlar. AKTAŞ Elektnk'in. milyonlarca Istanbullunun su gereksinimini sağlama gibi bir kamu hizmeti vermeye çalışan İSKİ'ye sıradan bir sanayi abo- nesiymiş gibi davrandığını, İs- tanbullulann içme suyu ihtiya- cmı göz önüne almadan barajı devre dışı bıraktığını anlatan yetkililer, İSKİ'nin AKTAŞ'a ödenemeyen borçlannın tutan- nın 120 mılyar lıraya ulaştığını da belirüyorlar. İstanbul'un Anadolu yaka- sında yaşayanlann içme ve kul- lanma suyu gereksinimini kar- şılayabılmesı. özel şırket AKTAŞ Elektrik'in insafına kalmış du- rumda. İSKİ, içinde bulunduğu ekonomik darboğaz nedenıyle, AKTAŞ'a olan elektnk borçla- nnı ödeyemiyor. Ancak, özel şırket AKTAŞ, "kamu hizmeti" itirazlanna aldınş etmeden. sı- radan bir elektrik abonesiymiş gibi barajlannın elektriğini ke- siyor Elmalı Barajf ndan sonra AKTAŞ. bu kez de elektriğini keserek Darlık Barajı'nı da devre dışı bıraktı. 8 milyarlık Ankara- izmlr Gözaltında işkence savı ANKARA/İZMİR (Cımhuriyet Bürosu) - An- Jtara ve {zmir Emniyet Müdürlüğü'nce her iki kentte yapılan çeşitli operasyonlar sonucu gözal- tına alınanlann işkence gördüklen öne sürüldü. Ankara'da Ekin Sanat Merkezi'nin emniyet güç- leri ve ülkücülerle bırlıkte basıldığı ve basİcın sıra- sında gözaltına alınan Ankara Barosu avukatla- nndan Zeki Rüzgar'ın işkence altında tutulduğu savlandı. İzmır Emniyet Müdürlüğü'nce düzen- lenen Devrimci Halk Partısı operasyonunda gö- zaltına alınan Mahmut Şahindoğan'ın avukatı Ah- met Aksût de müvekkiline işkence yapıldığını öne sürdü. Ankara Barosu avukatianndan Murat Detnir, Cumhuriyet'e yapüğı açıklamada, 13 Ocak 1994 günü Ekin Sanat Merkezi'nı basan polıslenn. aynı apartmanda bulunan "BLam Ocak Dergisi" ve "Ulltücü İşçiler DemeğTnde bulunanlarla-bırlik- te, merkezı "talan" ettiklerini söyledi. Gözaltına alınan 16 kışıden dört kişinin halen gözaltında tutulduğunu belirten Demir. avukat Zekı Rüzgar'ın halen işkence altında olduğunu ve kemik hastalığı olduğu içın hayati tehlike altında bulunduğunu belirtti. Polis tarafından gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan Oğuz Aksaç. Cumhunyet'e yapuğı açıklamada. hem baskın sı- rasında, hem de gözaltında işkence gördüğünü söyledi. Aksaç, dün avukatı Murat Demır'le bır- likte Adlı Tıp'a gıderek rapor almak ıçın kontrol- den geçti. Izmir'den işkence iddiası Avukat Ahmet Aksüt, İzmir Emniyet Müdür- lüğü hakkında İzmir Cumhuriyet SavcılığYna suç duyurusunda bulunduğunu açıklarken. İzmir Emniyet Müdürü Kemal Yazıcıoğlu da ıddianın gerçek dışı olduğunu belırterek "Böyle bir şey yok. KesintikJe böyle bir şey olamaz, oiması da mümkün dgrddV&B4 M|V1 <l • M f - ı ' ' ' ' ' ^i % / f^ DGM Savcısı'ndan izin alarak Terörfe Müca- dele Şubesi'nde Mahmut ŞahindoğanTa görüsen avukat Ahmet Aksüt, müvekkilinı bitkin haîde gördüğünü, kendisiyle yapüğı görüşmede yoğun işkence gördüğünü öğrendığini söyledi. Âksüt, hasta olan müvekkılirun Yeşilyurt Devlet Hasta- nesi'ne sevkinin yapıldığını söyledi. Hastanede ge- rekli tedavinın yapılmadığını öne süren avukat Ahmet Aksüt. "müvekkilim kendisini muayene eden, Lsminin Bilal olduğu belirlenen doktora işken- ce gördüğünü >e idrarından kan geldiğtni sdylemiş. Ancak doktor tüm şikayetlere karşın hiçbir tahlil yaptırmadığı gibi ilaç dahi vemıeden geri gönder- miş n dedi. İHD Boskanı Blrdal Iıısarı lıakları çiğnenîyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - İnsan Hak- lan Derneği (IHD) Genel Başkanı Alun Birdal, insan haklan ıhlallerine ılişkin 1993 değerlen- dirme raporunu açıkladı. Haksıziıklann gittik- çe yoğunîaştığını. bu nedenle yıllık raporlar ye- rine aylık raporlar yayımlayacaklannı belirten Birdal, "Her yeni yıün girişinde, barış, demokra- si ve özgürlükler için yapılan iyi dilekler, 1993 yılı için de yapıimtştı. Ğöriildüğü gibi bu değerle- re kavuşmak için iyi niyetler ve dilekler yetme- mektedir" dedı. Geçen yıl içerisinde demokratikleşme ve in- san haklan açısından kötü bir süreç yaşandığım kaydeden İHD Genel Başkanı, "Başta yaşam hakkı olmak üzere temel hak ve özgürlükler ge- rek yasal, gerekse uygulama açısından baskı ve tebditten kurtulamamıştır. Her geçen yıl, Türki- ye daha çok karanüğa süriiklenmektedir" dedi. Birdal, yargısız infazlann, işkencede ölümle- rin, gözetim alünda kayıplann hala sürdüğünü kaydetti. Basın üzerindeki baskı ve yasaklann sürdüğünü, gazeteciler ve gazete dağıtıcılannın öldürüldüğünü açıklayan Birdal, yürürlükteki il idaresi yasasım da eleştirerek. "Yasa ile yargı karan ounadan, valilerin merkezi yönetim doğ- nütusunda karar almaları sağlanacaktır. Koalis- yon ortaklannın yasa tasansının 8 maddesinde uzlaşma sağiamaları. yasamn özünü değiştirme- miştir. Yasa, insan haklarına ve demokratik hu- kuk devleti ilkeierine aykırtdır" dedi. Kürt sorununun yıne çözümsüzlükle sonuç- landığını, çauşmalarda 3 bin 758 kişinin öl- düğünü, 1490 kişinin de yaralandığını belmen Birdal, şöyle devam etti: "Bugüne değin boşaltılan ya da boşaltmamada direnmeleri sonucu yakılan mezra sayrsı 874'tür. Terör bahanesi ile Türkiye'nin ekonomik top- lumsal gerçekleri gtzlenmektedir.." Birdal, 1993'e ait insan haklan ihlallerini de şöyle sıraladı: "Yargtsız infazlarda öldürülen 135 kişi (92-93), işkencede ölüm 17 kişi, faili meçhul eina- yetler 510 kişi (34'ü aralık ayı içinde), öldürülen gazeteci 6 kişi, cezaevinde bulunan gazeteci 51 kişi, toplatılan gazete ve dergi sayısı 260 (1992- 1993), toplatılan kitap sayısı 33 (1992-1993), ga- zeteci ya da yazarlara verilen hapis ve para cezası 21 milyar 927 milvon TL., öldürülen çocuk sayısı 33 kişi (1-18 Ekim 1993 arası), boşaltılan, yakı- lan köy sayısı 874." Öldürülen gazeteciler ise şunlar: Uğur Mumcu (Cumhuriyet). Kemal Küıç (Yeni Ülke - Şanlıurfa), M. Ihsan Karakuş (Sil- van Gazetesi - Silvan), Ihsan Uygur (Sabah - İstanbul - siyasi değıl). Ferhat Tepe (Özgür Gündem - Bitlis), Muzaffer Akkuş (Mılliyet) Otomobüuçargider CUMHURİYET CADDESI İşadamı Uğur Tokgöz önündeki aracı sollamak isterken otomobili kayarak kontrolden çıktı. 30 metre kadar havada uçan otomobil 1.5 metre yüksekliğindeki korkuluklan aşarak tercihli yola düştü. Kazada ölen ya da yaralanan olmadı. İstanbul HaberServisi - Harbiye'de önündeki aracı sollamak isterken kayan özel bır otomobil yaklaşık 30 metre havada uçarak tercihli yola düştü. Olen ya da yaralanan kimsenin olmadığı kazadan sonra yanmaya başlayan otomobil itfaiye tarafından söndürüldü. Harbiye. Cumhunyet Caddesi radyo evi önünde önceki gece saat 02.30 sıralannda işadamı L'ğur Tokgöz 34 G 031 geçici plakaiı otomobilıyle önündeki aracı sollamak istedi. Kayarak kontrolden çıkan ve havada takla atmaya başlayan otomobil yaklaşık 30 metre uzaklıktaki tercihli yola düştü. 1.5 metre yüksekliğindeki korkuluklan aşarak tercihli yola tekerlekleri üzenne düşen BM W marka aracın ıçındekı Tokgöz ile Cem Krvırcık arabadan indikleri sırada motor kısmı alev alarak yanmaya başladı. Kaza yerinin yakınındaki Cemal Reşit Re> konser salonunun altında'ki itfaiye ekiplennin anında müdahalesiv le alev ler benzin deposuna ulaşmadan söndürüldü. Görenlen hay rete düşüren kazadan sağ kurtulan Uğur Tokgöz, "Biraz süratliy dik, bu arada yağmur başladı, önümdeki taksiyi geçmek isterken kendimizi bir anda caddenin öbür tarafında bulduk" dcdı. Öncekı gece aynca, Bey lerbey i Vaniköy arasındaki sahıl yolunda. meydana gelen zincirle- me trafık kazasında 6 araç hasargördü Ölen ya da yaralanan kimsenin olmadığı olayda sahil bandına düşen. tretuarlara çıkan araçlar trafik ekiplennceçekıldi. - (Fotoğraf: YILMAZ KARABACAK) fatura alacağının ödenmemiş olmasını gcrekçe gösteren AK- TAŞ, yaklaşık bir ay önce Dar- lık Barajı Pompa İstasyonu'- nun elektriğıni kesti. Bazı kay- naklara göre. enerjinin kesilme- sinden sonra. Darlık Barajı'nın "ay dınlatma-Bitma-pompala- ma" gibi tüm sistemleri devre dışı kaldı. O günden bu yana gece vardiyalannda İSKİ per- soneli, "lûks" ışığıyla aydın- lanarak çalışmalannı sürdürü- yorlar. Konuyla ilgili olarak başvur- duğumuz İSKİ Genel Müdür Yardıması Yılmaz Ayata da, Darlık Barajı'nın. 8 milyar lira- lık borcu ödenemediği için AK- TAŞ tarafından elektriğınin ke- sildiğini, bu nedenle de devre dışı kaldığını doğruladı. Ancak Ayata, istanbul'un Anadolu yakasındaki su kesintilerinin Darlık Barajı'nın devre dışı kal- masıyla bir ilgisi olmadığını söyledi. Darlık Barajı'nın Ömerli Barajı'na su takviye et- mek için kullanıldığını hatırla- tan Ayata. "Ömerli Barajı'nda- ki su seviyesi şu anda normal. Bu nedenle Darlık'ın devre dışı kal- ması, şu günlerde kente su ver- memizi etkilemiyor. Ancak, su seviyesi düşecek olursa. Darlık'- ın enerji borcunu ödemenin bir yolunu bulmamız gerekecek" dedi. TEKdaha aniayışlı İçinde bulunduklan ekono- mik darboğaz nedeniyle, genel- de bınken enerji borçlannı 'son ödeme tarihleri'ni dikkate ala- rak ödemeye çalıştıklannı anla- tan Ayata, şunlan söyledi "İS- Kİ olarak, AKTAŞ'ın gözünde heriıangi bir sanayi abonesi sta- tüsündeyiz. Dolayısıyla, heriıan- gi bir ödeme güçiü'ğü içine düşüp faturalarunızı ödeyemediğimiz takdirde, AKTAŞ, Istanbullula- rın su ihtiyacını düşünmeden elektriğimizi kesiyor. TEK bize daha anlayışla yaklaşıyor, ama AKTAŞ "kamu hizmeti' dinle- miyor. Oysa İSKİ, bugün Tür- kiye'de toplam üretilen enerjinin 120'de birini tüketiyor. Bu ener- jiy i de barajJardan su M:\ kettOfk için tüketiyor, Türkjje'nin hiç- bir su idaresi, böylesi bir yük al- tında değildir. Diğer su idareleri, bi/im gibi baraj yapma, ham su- yu arıtma. şebekeye pompalama gibi. işlerle uğraşmaz. Bu. işleri DSİ yapar, örneğin ASKİ, İZ- SU suyu, DSİ'den şebekede tes- limaiırvedağıtır." Daha fazla para harcıvor Ayata, bugün ISKİ'nın ıçın- de bulunduğu koşullan ise şöy- le özetledi: "Bugün İSKİ'nin içinde bu- lunduğu durumun nedeni, yasa] ve yapısaldır. Yapısı, yasasına dayanıyor. İSKİ'nin devlet des- teği alması, pratikte kurumun çalışmasını siyasete endeksledi. Örneğin, 1984-1989 seneleri arasında, Ankara ve İstanbuTda aynı parti iktidarday ken, bunun yararı İSKİ'nin bütçe gerçekleş- melerinde açıkça görülüyordu. Çünkü İSKİ, her zaman biitçele- diğinden daha fazla para harcı- vor. I989'dan günümüze kadar- ki dönemde ise İSKİ. büyük yatırımiarı için hiçbir devlet yardımı alamıyor diyebiliriz. İSKİ gibi bir altyapı ve su hiz- meti vermesi gereken bir ku- rumun, siyasete endesklenme- mesi gerekır. Eğer 1981 senesin- deki İSKİ Genel Kurulu muha- faza edilmiş olsaydı. İstanbullu- lara su vermekle yükümlü olan su idaresi İSKİ, temel yatırımia- rı için gerekli olan kay nağı, mer- kezi bütçeden alma şansına sa- hip olabilecekti, siyasetin biraz daha dışında kalabilecekti." Fırmcılarzaıııdaıı vazgeçmiyorİstanbul Haber Servisi- İstanbul'da ekmeğe bin lira zam yapümasının tartışması sürüyor. Esnaf ve Sanatkarlar Oda- lan Birliği zamda kararlı ol- duklannı açıklarken Büyükşe- hir Belediye Başkanlığı zammın geri alınması ıçın ya- sal yollara başvuracaklannı belirtti. Göriişlerine başvur- duğumuz yurttaşlar ise 'dar gelirUIerin ekmeğiyie oynan- Yıbnaz- Devlet önlem alsın mamasını, devletin bu ise çözüıh bulmasını' ıste- di. Kanlı ekmek zammı kavgası, sokaktan yine kapalı kapılann ardına taşındı. İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Odalan Birliği'nce 1993 yıhnın son gününde onaylanan bin liralık zam. ılk önce istanbul Büyükşehır Belediyesı'ni hareke- te geçirmiş, ardından İstanbullular zammın geri alınması için sokağa çıkmıştı. Bin liralık ekmek zammının bılançosu bır ölü. üçü ağır ol- mak üzere. onlarca hafıf yaralıydı. Bu gelişmelerin ardından bır araya gelen Bü- yükşehir Belediyesi yetkilileri ile Esnaf ve Sa- natkarlar Odası temsilcileri geçici olarak zammı durduruyordu. Bu kararla ortalığın du- rulması bekleniyordu. Ancak Esnaf Odası bin liralık zammın devam etmesine karar verdi. Esnaf ve Sanatkarlar Odası öncekı gün yaptığı toplantı sonrası şu açıklamayı yaptı: "... Küçükoğlu- 4 bin lira çok Yapılan tetkik ve değerlendirme sonuçlanna göre yukanda evsafı ve gramajı yazılı ckmeğin satış fiyatının yönetim kumlumuzca onanan 4. 000-TL'lik satış fiyatına uygun olduğu kaatine vardarak, 74-76 randımanlı undan mamul, piş- miş yüzde 35 rutubetli 320 gram ekmeğin 14.İ. 1994 tarihinden iribaren 4.000-TL'den satı- unasına oy birliği ile karar verildi." Büyükşehır Belediyesi ise, denetlemelenn sürdürüleceğini ve zammın geri al-nması için yasal yollara başvurulacağını belırttiler. Görüşlerine başvurduğumuz yurttaşlar tep- kilerini şöyledilegetirdi: Elif Kocabıyık (Evhanımı): Bence belediye Halk Ekmek kulübelennı çoğaltıp. kalite ve dağıtımı arttırsın. Böylelikle fımıcılann aklı başınagelir." Talip Gülmüs: (İnşaat işçisi) 10 kişilik bekâr evinde kalıyoruz ve günde 12 ekmek yıyoruz. Bırakın ata- cak. yemeye bile ekmek bula- madığımız günler oluyor. Bana göre ekmeğin fıyatı pa- halı. düşürülsün. Kadriye Gönül(Ev hanunı):"6 kişilik bir aileyiz. Günde 8-10 ekmek bitiyor. Eşimın maaşının çoğu ekme- ğe mi gitsin? Fınna aileleri _.. .. ekmeğe para vermediği için Guven-3bınhraııonnal b l z i m durumumuzu anlaya- mazlar. Lüksten vazgeçtik. Bari ekmek yiye- lim." Hüseyin Yıimaz (Terzi): İnsanlar diğer tüke- tim mallanna nazaran ekmeği velinımet gibi görmüyor. Gereksizaşın birisrafyapıhyor. Bu yüzden ekmeğin fıyatı iki misli arttınlsın ki. in- sanlar ekmeğin değennı anlasın. Ancak. dar gelırli aileleri de devletin düşünmesı gerek. Sabahattin Küçükoğlu (Milli Piyangocu): Şu an ekmek fiyatlan. simite, açmaya göre nor- mal. ancak aylıkla çalışan insanlann maaşlan- na göre pahah. Ekmeğin fıyatı, maaş durumla- nna göre ayarlanmalı. Erkan Güven (İşportacı): 4 bin lırayı çok pa- hah buluyorum. Halkımızın tek gıdası ekmek. 4 kişilik normal bir aile günde 5-6 ekmek yese, ayda 600-700 bin lira harcaması gerekir. 3 bin lira fiyat normaldır. Eski fiyata dönülsün. CUMHURIYErTEN 0KURLAR4 OZGEN ACAR Kükreyen Fare Başbakan Tansu ÇHJer'in VVashington'da Beyaz Sa- ray görüşmesinden sonra basmımızdaki başlığı anım- sarsınız: "Çiller VVashington'u fethetti." Oysa aynı gün Amerikan gazetelerinde bu fetih'ola- yını anlatan 'tek bir' satır dahi yoktu. O kadar yoktuki... Sayın Çiller, hırsını Türk diplomatlarından alıyor ve Ankara'ya döner dönmez de Amerika'da Türkiye'yi tanı- tan (!) 'lobi' şirketlerinin anlaşmalarını derhal iptal edi- yordu. ABD'ye savaş açıp New York'u işgal eden, Avrupa'da haritalarda dahi görünneyen bir prensliğin öyküsönü anlatan Peter Seilere in 'Kükreyen Fare'filmini görmüş- sünüzdür. Bizim basının kükremesi bu filmdeki farenin yanında herhalde solda sıfır kalırdı. • • • Başbakan Tansu Çiller'in Brüksel'de Val Duchesse Şatosu'ndaki NATO toplantısından sonra basmımızdaki başlıklarşöyleydi: "Çiller NATO toplantısma damgasmı bastı." Bu başlıklarınçıktığı gün, uluslararası basın dünyasını yakından izleyen, yıllarca Türkiye'de bulunmuş bir ya- bancı meslektaşımı Paris'ten aradım. "Çiller'in dam- gası"nın basına yansıması hakkmdaki soruma şu yanıtı aldım: "Vallahi de billahi de... Ne Fransız ne de Ingiliz bası- nında Çiller'in damgasından tek satır söz ediliyor." Bu yanıttan sonra Brüksel'deki üç Türk büyükelçısin- den birini aradım. Oaha konuyu açmadan o başladı ya- kınmaya- "Bizim bu medya çıldırmış... Belçika basınında teksa- tır yok... Çiller toplantıya damgasmı falan basmadı. Ka- tıldığı bu ilk uluslararası toplantıda sadece Türkiye'yi temsilde gerçekten önemli bir deneyim kazandı." Büyükelçi çok satan gazetelerimizdeki birkaç haberi daha kendiliğinden yalanladıktan sonra şu değerlendir- meyi yaptı: "NATO toplantısı için Brüksel'e gelen ve bu başlıkları attıran yonetici, koşe yazan olan bu gazetecileri yıllardır tanırım. Hepsi çok iyi arkadaşımdır. Kendilerine tüm olaylar açık seçik anlatıldı. Buna karşın neden böyle ya- pıyorlar doğrusu anlamıyorum. Hem basının itibarını hem de Başbakan 'ın gerçek gorüntüsünü zedeliyorlar." • • • Şimdi bu başlıkları bir kez daha alt alta yazalım: "Çiller VVashington'u fethetti..." "Çiller NATO toplantısma damgasmı bastı..." Acaba basınımızd&ki bu başlıklar mı doğru, yoksa şu başlıklar mı daha gerçekçi Çiller'in başar/sını anlatma- da ' 'Çiller 'in kara günü..." "Moody's"adlı kuruluştan sonra StandartandPoors' da ekonomi profesörü Tansu Çiller'in ekonomi ve mali politikasına not vermiş. Sonuçta her iki kuruluş da Tür- kiye'nin 'kredi itibarını' resmen aşağılamıştı. Sayın Başbakan istediği kadar özel uçağında, Was- hington ve Brüksel'de kaldığı otellerin odasında sadece seçtiği gazetecilerle 'halvet' o\sur\, gerçek sonuç değiş- miyor. Birileri çrtop aynayı Başbakan'a ve Türk basıri/na UitCh* yor. Bu dur.umda insanlar, bizim basının Başbakan Çil- 1 ler'e bastırdığı damgaya mı, yoksa bu kuruluşların üste- lik ekonomi profesörü olan ÇiUer'in politikasına bastığı damgaya mı daha çok itibar ediyorlar? Bu farklılıktan Başbakan'ı ile birlikte Türkıye de zarar görmüyor mu? • • • Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin (TGC) geleneksel yarışmasında kazanan 'Yılın Gazetecileri' hafta içinde ödüllerini aldılar. Bu yılki yarışmada 'Cumhuriyet' yedi dalda odül kazandı Bu ödüllerin içinde hiç kuşkusuz en önemlisi, basın özgürlüğü, demokrası ve laiklik savaşımında tam bir yıl önce şehit düşen Uğur Mumcu ya 'Kürt Dosyası' adlı araştırmasından dolayı verilendi. öteki ödülleri ise 'Güneş Herkesi Aydınlatır' başlıklı köşe yazısı ile llhanSelçuk, 'Hizb'JİIah'röportajı ile Ay- dın Engin, Devletten Görulmemiş Faiz' başlıklı ekono- mi haberi ile Abdurrahman Yıldırım paylaştılar. Sırası gelmişken belirteyim.. Hepinizin ve ekonomi dünyasının yakından tanıdığı Abdurrahman Yıldırım ar- tık Ekonomi Servısimızi yönetiyor. Henüz yolun yarısında olan Abdurrahman, M.Ü. Basın Yayın Yüksekokulu mezunu. 11 yıjlık gazeteci ve 7 yıldır da Cumhuriyet'te... Daha önce TÜSİAD, Bülent Dikme- ner, İ Ü iktisat Fakültesi ve TGC'nin çeşitli inceleme, haber ve ekonomi haber ödüllerini de kazanan Abdur- rahman'ın belki de en yakından izlediği konu 'hamsifi- yaf/'ndaki (!) dalgalanmalardır "Borsa'nın ABC'si'ni kitap olarak yazan Abdurrahman, aynca üç yıldır TRT'- nin 1. ve 2. kanallarına 'Para Raporu'nu hazırlıyor. ödüllere kaldığımız yerden devam edecek olursak.. '8ao-( Ali Oluyor' başlıklı güncel yazısı ile Adnan 02- yalçıner, Kra/içe Imamdan Özur Diledı" fotoğrafı ile Erdoğan Köseoğlu, Kim Öptü Lan Dunyayı' adlı band karıkatürü ile Kamil Masaracı ödül dağıtım gecesinde alkışlanan 'Cumhuriyet'ç\\eröi. TGC, -yarışma dışında- bana da Karun Hazinesi'm Türkiye'ye kazandırmam nedeni ile bir diploma verdi. • • • Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) ile Cumhııriyet'i yayımlayan Yeni Gün şirketi arasında yedi aydır süren toplusözleşme görüşmeleri anlaşma ile sonuçlandı. Daha önce bu köşede birkaç kez "Bu gazeteyi okurla- rın desteği ve çalışanlarm özverjleriçıkanyor" diye yaz- mıştım. Bu sözleşme ile çalışanlarm özverilerinin önemli bir bölümü karşılandı Hiç kuşkusuz yıne de trostlerin şemsiyesı altındaki gazetelerde çalışan meslektaşlara kıyasla bu toplu- sözleşmeyle sağlanan yeni olanakların mükemmel- liği'nden elbette söz edilemez. Şurasını unutmamak gerekir ki çalışanlarm sendikal haklarına saygı duyan Cumhuriyet, içinde bulunduğu maddi olanaksızlıklara karşın gücünün ötesinde bir söz- leşme imzalamıştır. Çalışanlarm ve TGS'nin gösterdiği anlayış ile Cumhuriyet'teki çalışma barışı şimdi daha güçlenmiştir. Türkiye'de tüm basında radyo ve televizyon kuruluş- larının hiçbirinde (yanılmıyorsam aralarında Anadolu Ajansfnın da yer aldığı bazı ajanslar ve Hürriyet grubu- nun dışında) sendikalaşmaya, toplusözleşmeye izin verilmediği göz önüne alınacak olursa, Cumhuriyet'teki bu toplusözleşmenin anlam ve önemi kendiliğinden or- taya çıkacaktır. Sağlıklı, mutlu ve başarılı günler dileriz. GAZETECİ Haffalık Ekonomi dergisi BORSA, PİYASA MUHABİRİ. FOTOĞRAFÇI ve iki genç gazeteci arıyor. ilgilenenlerin 0 216 411 12 76 (8 Hat) nolu telefondan Yasevil Yazıcfdan randevu almalan rlca olurtur ,
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle