02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14OCAK1994CUMA CUMHURİYET SAYFA GENÇLIK - EGITIM Trataon'a iki lise • TRABZON(AA)- Trabzon'un Çarşıbaşı ilçesi ve Özdil beldesinde lise yaptınhyor. Trabzon Milli Eğitiın Müdürlüğü'nden alınan bilgiye göre. 21 derslikli liseler, gelecek ders yılında öğretimeaçılacak. Yaklaşık 30 milyar liraya mal olacak bu liselerin yapımına hayırsever vatandaşlarca yardımda bulunuluyor. KTÜ'dedepslep tamamianıyor • TRABZON (AA)- Karademz Teknik Üniversitesi'ne(KTÜ) bağlı fakülte ve yüksekokullarda 1993-1994 öğretim yılı güz yanyılı dersleri bugün tamamlanıyor. KTÜ Rektörlüğü'nden yapılan açıklamaya göre, derslerin tamamlanmasından sonra 17 ocak tarihinde yanyıl sonu sınavlan başlayacak ve sınavlar4şubatta tamamlanacak. Açıklamada, özür ve bütünleme sınavlannın 21 -23 şubat tarihleri arasmda yapılacağı bildirilerek, bahar yanyılı derslerinin de 21 şubatta başlayacağı kaydedildi. KTÜ'ne bağlı fakülte ve yüksek okullarda 21 bini aşkın öğrenci öğretim görüyor. İTÜ Vakfı ödûlleri • Gencük-Eğitim Servisi - İTÜ'yegirenilk 100 öğrenci arasında en çok öğrenci gönderen liselerin fızik, kimya ve matematik öğretmenlerine verilen İTÜ Vakfı Ödülü'nü bu yıl Kadıköy Anadolu Lisesi öğretmenleri kazandı. Kadıköy Anadolu Lisesi'nin 20 öğretmenine ödûlleri. bugün okulda düzenlenecek törenle verilecek. Uçar, dernek başkanı • Gcnçlik-Eğitinı Servisi - Özel Okullar Derneği başkanlığına yeniden Dündar Uçar seçildi. Özel Okullar Derneği olağan genel kurul toplantısında yapılan secim sonuçlanna göre yeni yönetim kurulu şu isimlerden oluşuyor: "Dündar Uçar, Atem Damah, İnal Avcı, Ayşim İncesulu. Yücel Kalınyazgan, Cem Gülan ve Nazmi Yazıcı." Çocuk ve cinselllik • ÎSTANBUL(AA)- tstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. ŞahikaYüksel, çocuklann küçük yaşlarda kendi vücutlannı tanımalanna izin verilmesi gerektiğini belirterek "Cinsel yaşam ergenlikle değil, daha küçük yaşlarda başlar" dedi. Prof. Dr. Yüksel. "Çocukta Cinsel Eğitim" konulu konferansta yaptığı konuşmada. küçük yaşlardaki çocuklann cinsellikle ilgili sorulannı mutlaka yanıtlamak gerektiğini söyledi. Suçluluk veaile • İSTANBUL (AA) - Metris Cezaevi Çocuk Koğuşu Sosyal Hizmet uzmanı Alparslan Baran, yoksul, boşanmış, çok çocuklu ve kavgarun egemen olduğu ailelerin çocuklannın suç işlemeyeeğilimli olduğunu söyledi. Basın Müzesi'nde düzenlenen "Çocuk Suçluluğu ve Aile" konulu panelde konuşan Baran, aile yapısının, çocuklann suç işlemesinde belirleyici etken olduğunu bildirdi. Baran. özellfkle gecekondularda yaşayan ailelerin çocuklannda suç işleme oranının yüksek olduğuna dıkkatçekti. Fotoğraf yarışması • Gençük-Eğitiın Servisi- BP Oil Avrupa, "Genç Avrupah Sanatçılar" projesi kapsamında siyah-beyaz dalda fotoğraf yanşması düzenledi. Yanşmaya katılmak isteyenler, fotoğraflannı en geç 15 şubata kadar gönderecek. Birincıye 6 bin, ikinciye 2 bin 500, üçüncüye de bin 500 dolar ödül konulan yanşmaya için (0212) 232 44 00 numarah telefondan bilgi ahnabilir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nce YTÜ Fotoğraf Programı işbirliğiyle düzenlenen "İstanbul'un Eskileri" konulu fotoğraf yanşması da siyah-beyaz ve renkli fo'toğraflara açık. (0212) 285 05 3Ö"dan bilgi ahnabilir. Kredi Yurtlar Kurumu GenelMüdürü Asım Enhoş, yurtların daha konforlu halegetirüeceğinisöyledi: Yurtlar, iki yıldızh otelgibi olacak ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Kredi Yurtlar Kurumu'na yurt için başvuran öğ- renci sayısı, üniversitelerin kontenjalanna bağlı olarak her yıl artarken, kapasitesideki artışın gereksinmeyi karşılamaktan uzak ol- duğu bildirildi. Kredi Yurtlar Genel Müdü- rü Asım Enhoş, bir yandan sıkıntılann gide- riknesi için uğraşırken, diğer yandan da, yurtlan iki yıldızh otel konforuna çıkarma çaüşmalannm sürdüğünü söyledi. Konuyla ilgili Cumhuriyet'in sorulannı yanıtlayan Kredi Yurtlar Genel Müdürü Asım Enhoş, 1994-95 öğretim yılında ban- nma için başvuran 82 bin kişiden 27 bin kişi- ye bannma olanağı sunamadıklannı belirte- rek, "Her yıl 10 bin yataklık bir kapasite artışı sağlıyoruz, bu yıl hedefuniz bu rakamın üzerine çıkmak. Önümüzdeki günlerde 6 bin yatağı daha hizmete sokmayı planlıvoruz, an- cak gene de birçok öğrenci açıkta kalacak" dedi. Enhoş, gençlere büyük önem verdiklerini ve en iyi olanaklan sunmaya çalıştıklannı belirterek, yurtlarda yapılması düşünülen yeniükler konusunda şunlan söyledi: "Biz yurdu sadece yatılacak bir yer olarak değil, sosyal tesisleri olan, öğrencinin her rürlü sporrif ve kültürel etkinlikler düzenlevebilece- ği mekanları da kapsamasını istiyoruz. Bu yöndeki çalışmalarımızı Antalya Vlersin ve Denizii'de başlartık. Diğer önemli bir konu da, her yurdun kendi kütüphanesini oluştur- maya çalışıyoruz. Öğrencilerin yaşadıkları ç KAıD/K NlZ. yurtlar en azından iki yıldızlı otel konforunu taşımalıdır. Bunun için ranza sistemini kaldı- rmayı ve 16 kişiye kadar yükselebilen oda nü- fusunu azalrmayı düşünüyoruz. Çay ve kahve otomatlarını yaygınlaştınyoruz. Şehir suyu olduğu sürece her giin sıcak su vermeye çalışı- yoruz" dedi. Enhoş, bazı sıkıntılann ise he- men gjderileceğini söylemenin fazla iyimser- lik olacağını kaydetti. Yurtlarda uygulanan kurallara ilişkin so- rulan da yanıtlavan Enhoş. kurallann öğ- rencilerin ve velilerin istegi doğrultusunda konduğunuifadeetti. Yurda giriş saatlerinin kızlar için saat 21:00, erkekler için 22:00 ol- masının öğrencilerin isteği üzerine konduğu- nu belirten Enhoş,"Ailelerin, özellikle kız ço- cuklannın geç saatlere kadar dışanda kal- masına gönlü razı değil. Bu giriş çıkış saatle- rinden şikayet edenlerin iyi nivetli olmadı- klarını düşünüyoruz" diye konuştu. Enhoş, yurtlarda, öğrenciler için huzurlu bir ortamın oluşturulmaya çalışıldığını, bu- nun için de kural koymanın zorunlu olduğu- nu belirterek, "Herkes istediğini sövlesin an- cak kavga edilmesin" diye konuştu. 710 milvarhk ödenek Asım Enhoş, yurtlarla ilgili basında yer alan olumsuzluklann doğru olmadığını be- lirterek, öğrencilerin yemek ve diğer hizmet- lerinin en iyi şekilde verildiğini söyledi. Yurt kantin ve yemekhanelerinin özel kişilere ve- nlmesinın amaanın öğrenciye daha ucuz hizmet vermek olduğunu belirten Enhoş, bunu yaparken öğrencinin çıkarlannın gö- zetildiğini söyledi. Yurtlarda yaşandığı söy- lenen toplu zehirlenmelerin gerçek ol- madığını, yemekhane ve kantinlerin. mü- dürler tarafından her an denetim altında ol- duğunu belirten Enhoş, "Ben kendim, Ata- türk Yurdu'nun denetiminde sağlığa uygun ol- madığını tespit ettiğim 3 bin kişilik yemeği döktürdüm ve öğrencilere pide yapnrttım. Yani biz öğrenciye, zararlı olan yemeği ye- dirrmeviz, döktürtürüz. Öğrencilerin zaranna olan bir şeye göz yummayız" diye konuştu. Asım Enhoş, yurtlardaki yenileştirme ve yatak kapasitesinin arttınlması için 710 mil- yarlık ödenek ayırdıklannı belirtti. • Herkesekredi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kredi Yurtlar Müdürlüğü'nün, bu yıl öğrenim kredisi için başvuranlann tamamına kredi vermek için çalışmalannı sürdürdüğü bildirildi. Kredi Yurtlar Genel Müdürü Asım Enhoş öğrenim kredisi için başvuran 147 bin 870 öğrenciden 80 bin kişiye önümüzdeki günlerde ödemelere başlanacağını belirterek, yıl içinde sağlanacak ödeneklerle de diğer öğrencilere kredi verilmeyeçalışılacağmı söyledi. Enhoş. Başbakanhk Sosyal Dayamşma Fonu'ndan da 25 bın öğrenciye kredi verildiğini belirterek, aylık kredi miktannın 500 bin lira olarak beürlendiğıni ifadeetti. Kredileringeri ödemelerinin sağlıklı olmadığından şikayet eden Enhoş, bakanlığa sunduklan kanun değişikliği önerisinin yürürlüğe konması durumunda, kredi geri ödemelerinin daha kısa sürede ve daha sağlıklı yapılmasının mümkün olabileceğini söyledi. Otorite, başkaldıranlan da yaratır Türkiye'deki okulların, öğrencinin ruh sağlığınıgeliştirmekyerine bozan kurumlar olduğu, bunun da öğretmen-öğrenciilişkilerindeki, baskıcı, otoriteryaklaşımdan kaynaklandığı bildirildi ALİ BİZDEN İZMİR- Sınav kağıtlann- daki hatalann altı niye hep kınruzı kalemle çiziiir? Ertesi günkü sınav kaygısı yüzünden uykulanmızın kaçtığı gecele- rin sayısı kaçtır? Sevgili öğret- menimizin sorduğu soruyu yanıtlayamamak, arkadaşla- nmızın karşısında küçük düş- memek korkulanyla neler ezberlemedik... Önce kravat takılır, okula geç kalmmaz, sorulursa ko- nuşulur, sorulmazsa susulur. okulun arması her gün sol göğse iğnelenir. derslere çok ama çok çalışıhr: "İyi" öğren- ci olunur. Üniformasız okula başlayana kadar zaten beyni- niz üniforrnasını kuşanmıştır. bedeniniz ihtiyaç duymaz üni- formaya. Öğrencinin sağhğı "İyi" öğrencinin ruh sağhğı da iyi mi sizce? Uludağ Üni- versitesi Eğitim Fakültesi öğ- retim üyesi Yard. Doç. Dr. Şermin Onder Külahoğlu bu soruya net bir yanıt veriyor: "Birçok arastırma sonucuna göre, okullanmız, ne yazık ki, öğrencinin ruh sağlığını geliş- tirmek yerine, bozan kurumlar olarak ortaya çıkmaktadır. Bu dununu yaratan birçok etken arasında en önemlilerinden bi- ri, öğretmen-öğrenci iüşkile- rinde otoriter yaklaşım sorunu- dur." Okulun temel işlevinin ço- cuğun sosyalleştirilmesi'oldu- ğunu söyleyen Yard. Doç. Dr. Külahoğlu. "Okulun, kendine uygun yetişkinler hazıriama görevini yüklemiş olan toplu- mun hizmerinde bir kurum ol- duğunu biliyoruz" diyor. "Belki de bu nedenle, öğret- menler, topluma uyma, top- hımla biitünleşme, sosyal de- ğerlerine bağlanma süreci ola- rak gördükleri sosyal gelişimi, kişilik gelişiminin önünü kapa- tacak ölçüde öne çıkarıyorlar" saptamasını vapan Külahoğ- lu, şöyle devam ediyor: "Bu bakışuı konıduğu gele- neksel sınıfın yapısı. krallık yönetiminin küçük bir kop\ ası olma özelliğini koruyor. Bir yanda, mutlak iktidar gücüne sahip yöneten konumundaki öğretmcn; öte > anda. kişisel is- tekleri ve girişün olanaklan en aza mdirilmiş öğrenciler yer alıyor."" 'Geleneksel eğitim sisteminde öğrenci ve öğretmen arasında iletişim olanaksızlığı var.' Sayılan pek fazla olmayan bazı öğretmenlerin, öğrencile- re duyduklan sevgi ve beceri sayesinde, daha ıhmh ve yu- muşak ilişkiler yaratabildiğini belirten Külahoğlu, eğitim sis- teminin özünde, geçmişten miras kalan otokraük yapıyı silmeye bu azınlığın gücünün yetmediğini vurguluyor. Ge- leneksel eğitim sisteminde öğ- renci ve öğretmen arasında iletişim olanaksızlığı olduğu- nu \e gerçek eğitimin olmadı- ğını belirten Külahoğlu, öğ- retmenin tek sorumlu olması, otoriteyi elinde tutmasını, bu- nun gerekçeleri arasında sayı- yor. Yard. Doç. Dr. Külahoğ- lu. otorite ilişkisinin, öğrenci- nin başkalanyla geniş ve özgür iletişimini gerektiren iş- levsel zeka gelişimine ve ger- çek bilgi birikimine karşı ke- sirf bir engel olduğunu vurgu- luyor. Külahoğlu, öğrencinin özgürlüğünün, öğretmenın düşünce özgürlüğüne. öğrencinin olabildiğince öz- gür ve sorumluluk taşıyabile- cek nitelikte olduğuna inanı- lmasına bağh olduğunu vur- guluyor... Sonra işin sistemle ilgili aa yanı başlıyor. "Hop" deyince değişmiyor çünkü. Otoriter öğretmenin yerine in- sancı öğretmen tipini yerleş- tirmek kolay mı? Yıllann biri- kimi var: Sınıfın tek hakimi öğretmendir. Öğrenci, öğret- menin elinde işlenecek, değiş- tirilecek, biçimlendirilecek bir hamurdur. Öğrencinin eti öğretmenin. kemiği velinin- dir. Öğretmenin vurduğu yer- degülbiter... Külahoğlu. öğretmen aday- lannın, ınsancıl öğretmen ki- şiliğine yatkın olanlar arasın- dan. erken yaşlarda seçilerek eğitime alınmasını öneriyor. Sonra, insancı eğitim yaklaşı- mını. psikolojik danışmanlık ve rehberlik anlayışını kazan- dıracak psikolojik bilgilerle donatılınalannı... Yetişkinlerin. gençlere karşı "yetişkin şovenizmi" uygula- dığmı belirten Külahoğlu, şöyle devam ediyor: "Onlan yalnız bırakıyoruz, dışlıyonız. 'Yetişkinlerin ilkel modeir olarak niteliyoruz. Onlara, kendilerine özgü de- ğerleri olan, bizlerden bağımsız ve saygıdeğer varlıklar olarak bakmıyoruz. Gençlerde saldır- ganlık, "kendini gerçekleştir- meye ve özsaygıyı geliştirme- ye yönelik enerjinin yarattığı gerilimin dışavurumu' olarak açıklanabiu'r. Otoriterizm, her zaman. boyun eğenlerin yanı sıra, başkaldıranları da yarat- mtstır. Otoriter ortamlarda, anlamaya çalışmadan körü kö- rüne izleyen "koyun'lar ve inti- kama susamış olan 'kurt'lar yetişir. Bu ikinciler, otorite>i ele gecirmeye ve çoğunluk olan birinci gruptakileri sömünneye adavdırlar." • Öğrenciler de eğjtimde otoritenin yerini hoşgöriinün almasını istiyorve bunu dfle getiriyorlar. TBMM Genel Kurulu'nda oylanan Kanun Hükmünde Kararname onaylandı BaşkentUniversitesi'ne 'evet'„ ANKARA (AA) • Ankara'da "Başkent Üniversitesi" adıyla yeni bir vakıf üniversi- tesi kurulmasıru öngören KHK, TBMM Genel Kurulu'nda görüşülerek kabuledil- di. Türkiye Organ Nakü ve Yaruk Tedavi Vakfı ile Haberal Eğitim Vakfı tarafından kurulan Başkent Üniversitesi; tıp, fen-ede- biyat, iktisadi ve idari büimler, mühendis- lik ile güzel sanatlar tasanm ve mimarhk fakültelerinden oluşacak. Üniversitede aynca rektörlüğe bağlı olarak sağhk bilimleri enstitüsü, fen bilim- leri enstitüsü ve sosyal bilimler enstitüsü ile hemşirelik yüksekokulu. fizik tedavi ve rehabilitasyon yüksekokulu. sağhk idaresi ve işletmesi yüksekokulu yer alacak. Üniversite tartışması Başkent Üniversitesi'nin kuruluşuna ih'şkin KHK'nın göriişülmesi sırasında. çeşitli partilerden milletvekilleri; Çorum, Sinop, Çankın, Kırşehir ve Ertuğrul Gazi adlan ile 5 yeni üniversite daha kurulması- nı öngören 6 önerge verdiler. Oturumu yöneten TBMM Başkanveki- li. Vefa Tanır, Genel Kurul'un Başkent Üniversitesi'nin kurulmasına ilişkin tasa- nyı göniştüğünü hatırlatarak, bu tasanya 5 yeni üniversitenin kuruluşunun eklene- meyeceğini, bunun kanun tekniğine aykın olduğunu bildirdi. Tanır, önergelerde im- zası bulunanlan okutarak Genel Kurul'- un bilgisine sunacağını. ancak önergeleri işleme koymayacağını belirtti. Sinop Üniversitesi kurulmasına ilişkin önerge veren DYP Sinop MiUetvekili Ya- şar Topçu, Tanır'ın önergeleri işleme koy- ması gerektiği görüşünü savunarak, usul tartışması açılmasını istedi. SHP Ankara MiUetvekili Mümtaz Soy- sal, üniversite kurmanın güç bir iş olduğu- nu. araştırma ve planlama yapılmadan üniversite kurulmaması gerektiğini behrt- ti, önergelerle üniversite kuruhnasının üniversiteleri hafıfe almak anlamına gele- ceğini ifade etti. TBMM Plaıi ve Bütçe Komisyonu Baş- kanı ve DYP Samsun Milletvekili Üyas Aktaş da. 5 yeni üniversitenin kuruluşu konusunun komisyonda görüşülmediğinj belirterek, "Üniversite kurmak kolav değil. Üniversite kurmak kulübe kurmav a benze- mez" dedi. DYP milletvekilleri Yaşar Topçu, Ad- nan Türkoğlu ve SHP'li Sabri Yavuz kürsü önünde itirazlannı sürdürürken Tanır, uygulamanın doğru olduğunu. kanaatini değjştirmeyeceğini bildirdi. Tanır, "Soka- ğa çıkan il olacak, 7 dakikada 7 üniversite kurulacak, böyle şey olmaz..." dedi. Öte yandan, SHP Grup Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Ercan Karakaş ve ar- kadaşlan, Sakarya Üniversitesi için tahsis edilen bin 98 kadronun, 399'unun hata so- nucu söz konusu üniversiteye verilemediği gerekçesiyle tasanya geçici bir madde ek- lenmesini ve hatanın düzeltilmesini istedi- ler. Önergenin okunarak işleme konul- ması sırasında, Topçu, Türkoğlu ve Ya- vuz'un, 5 yeni üniversite kurulmasını ön- gören önergelerin de işleme konuhnası ge- rektiği yolundaki itirazlan üzerine komis- yon, kaüldığını beyan ettiği önergeyi çek- ti. Tasanrun birinci maddesi oylanarak kabul edih'rken. Topçu 2 madde üzerinde söz aldı. Topçu, "Biz önce üniversiteleri kuralım. Bir üniversitenin oturması uzun zaman alıyor" dedi. TBMM Başkanve- kili'nin tavnnın yanhş olduğunu, otunıma ara verilerek yanlışın düzeltilmesi gerekti- ğini savunan Topçu, Meclis Başkanı'nın kanaatine göre işlem yapılamayacağını. Mecüs'in yapacağı işlere genel kurulun karar verebileceğini söyledi. Topçu, "Bu kanun Meclis içtüzüğüne göregecmiş sayd- maz" diye konuştu. DYP Ankara Milletvekili Baki Tuğ da. önerge ile üniversite kurulamayacağmı. nlattı. Tasan daha sonra oylanarak kabul edildi. • UMLJT ÎLE SEVGÎ İLE DÜŞ İLE [ G Ü L S Ü M A K Y Ü Z Çevreci öğrenciler yardım istedi DOMANİÇ(AA)- Kütahya'nın Domaniç ilçesi Hisar flkokulu'nun bitişiğindeki balıkçı pazannın kaldınlmasını isteyen çevreci öğrenciler, belediye başkanından yardım istedifer. Belediye Başkanı Necari Kılıçkardeşler'i makamında ziyaret eden öğrenaler, okullannın yamnda kurulan semt pazanndaki balıkçılann çevre> i kirlettiğini ve bundan rahatsızolduklannı söylediler. Okulu ve çevreyi temiz tutmak istediklerini belirten öğrenciler, belediyenin temizlik konusunda kendilerine örnek olması gerekirken, çevreyi kirletenlere önlem almadığından şikayet ettiler. Belediye Başkanı Necati Kıhçkardeşler de, okul kenanndaki balık pazanrun öğrencileri rahatsızettiğini bıldiğini, pazan bir başka yere taşımanın şimdilik mümkün olmadığını, ancak yaz aylannda yer bulunacağını söyledi. Eğitim Programları 09.58 Açılış 10.00 Açık Lise Programları 12.00 Açıköğretim Programları 13.00 Lısans Tamamlama Programları 13.40 Kapanış 15.28 Açılış 15.30 Açık Lise Programları 17.30 Eğitim Paketi 18.00 Açık Lise Programlan 20.00 Rock Market 20.45 Kapanış Umutla tutımmak yaşama Merhaba dostlar merhaba. Yaşamın en umut- lu çağı, gençlik ıjıerhaba... Soluk aldığımız hava böylesine kirlenmişken, okullarda öğrenime uy- gun olmavan koşullardan. antidemokratik baskılardan. art arda gelen sınavlardan bu- nalmışken. yaşadığımız her anın bedeli bize çok ağır ödetilirken. nasıl umutlu olur insan demeyin sakm. Aile. toplum, din. geleneklerden gelen baskılar, değer yargılanndaki çürümeler. çev- remizde gördüğümiiz ikiyüzlülükler, toplumsal çehşkıler. ekonomik güçlükler kırmasın sakın umudunuzu. İşverlerinde. e\de, okulda, günlük yaşamın öteki alanlannda zaman zaman karşı- İaştığımız sev gisizlikler, anlayışsızlıklar, hoşgörü- süz tutumlar eksiltmesin yaşama sevincinizi. Çünkü asıl olan yaşamdır, yaşama sevincini yitir- memektedir. Yaşama umutla, dirençle ve onurla tutunabilmektedir. Yılmadan. Çünkü umut hep vardır; her zaman, her alanda. Yaşamda, doğa- da, insanda... Gecenin en karanlık anı, güneşin doğuşuna en yakın zamandır. Kışın ardından ilk- yaz gelir. yenilenmeleri. sevinçleri. umutlan için- de taşıyarak. Çürüyenin. kurujanın yenne nasıl \epyeni filizler. tomurcuklar çıkıyorsa doğada. toplumda ınsanlann yaşamında da yeni sürgün- ler, umutlar ve sevgiler vardır. Çünkü insan, değişen ve değıştirendir. Elle- nyle yaşamı yeniden kurandır. İşte o yüzden umutla tutunmak yaşama. Dünyanın. toplumsal koşullann deği- şebilirliğine inancı yitırmemek. tnsa- nın. varoluşundan beri sürdürdüğü iyiyi, güzeli. doğruyu arayış çabasma bir ucundan katılmak. Sevgi ile. umut ile. inanç ile. düş ile. Çünkü gençlik en umutlu çağıdır yaşamın: en umutlu. en dinamik. Umutla, inançla, dünyayı değiştirmek, sevmek ve sevılmek iste- ğiyle doludur. Karşı çıkar. öfke duyar toplumdaki çelişkilere, değer yargı- lanndaki çürümelere, ikiyüzlülüğe, paranın tüm değerlerin üsründe tutulmasına. Düşlerini gerçek- leştirmek: yaşamı. dünayı bütün insanlar için gü- zel. yaşanabilir kılmak ister. Yaşamak istersevinç- le. umutla. Yaşama anlam katarak. Çünkü insan -özelhkle genç insan- değisen ve değiştirendir. Elle- riyle yaşamı yeniden kurandır. Balun, büyük ozan Nazım Hikmet Tarant Babu'ya Beşinci Mektup şi- irinin bir bölümünde nasıl vurguluyor bunu: "Dö- şün Taranta-Babu!/ İnsan oğlunun viiregi/ kafa«ı/ kolu/ yedi kat yerin altından/ çekip çıkanp/ öyle ateş gözlü çelik allahlar > aratmış ki,/ kar toprağı bir yumrukta yere serebilir,/ v ılda bir veren nar/ bin ve- rebilir/ Ve dünya öyle büyük,/ öyle güzel/ öyle sou- suz ki deniz kıyıları/ her gece hepimiz/ yan yana u/anıp valdı/lı kunılara/ vıldızlı suların/ tOrküsünü dilejebûiriz... /Yaşamak ne güzel şey/ Taranta- Babu/ yaşamak ne güzel şe> / Anlayarak bir usta ki- tap gibi/ bir sevda şarkısı gibi duyup/ bir çocuk gibi şaşarak/ Yaşamak.../ Yaşamak.7 birer birer/ ve hep beraber/ ipekli bir kumaş dokur gibi.../ Hep bir agı- zdan/ sevinçli bir destan okur gibi/ Yaşamak..." Hoşçakalın sevgili dostlar, hoşcakalın. Yaşama se- vincinizin eksilmemesi dileğiyle hoşçakalın, esen kalın; sevinçsiz, sevgisiz, şiirsız kahnaym... 4-* -i--- * -*^£W'
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle