Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14OCAK1994CUMA CUMHURİYET SAYFA
GENÇLIK - EGITIM
Trataon'a iki lise
• TRABZON(AA)-
Trabzon'un Çarşıbaşı ilçesi
ve Özdil beldesinde lise
yaptınhyor. Trabzon Milli
Eğitiın Müdürlüğü'nden
alınan bilgiye göre. 21
derslikli liseler, gelecek ders
yılında öğretimeaçılacak.
Yaklaşık 30 milyar liraya mal
olacak bu liselerin yapımına
hayırsever vatandaşlarca
yardımda bulunuluyor.
KTÜ'dedepslep
tamamianıyor
• TRABZON (AA)-
Karademz Teknik
Üniversitesi'ne(KTÜ) bağlı
fakülte ve yüksekokullarda
1993-1994 öğretim yılı güz
yanyılı dersleri bugün
tamamlanıyor. KTÜ
Rektörlüğü'nden yapılan
açıklamaya göre, derslerin
tamamlanmasından sonra 17
ocak tarihinde yanyıl sonu
sınavlan başlayacak ve
sınavlar4şubatta
tamamlanacak. Açıklamada,
özür ve bütünleme
sınavlannın 21 -23 şubat
tarihleri arasmda yapılacağı
bildirilerek, bahar yanyılı
derslerinin de 21 şubatta
başlayacağı kaydedildi.
KTÜ'ne bağlı fakülte ve
yüksek okullarda 21 bini
aşkın öğrenci öğretim
görüyor.
İTÜ Vakfı
ödûlleri
• Gencük-Eğitim Servisi -
İTÜ'yegirenilk 100 öğrenci
arasında en çok öğrenci
gönderen liselerin fızik,
kimya ve matematik
öğretmenlerine verilen İTÜ
Vakfı Ödülü'nü bu yıl
Kadıköy Anadolu Lisesi
öğretmenleri kazandı.
Kadıköy Anadolu Lisesi'nin
20 öğretmenine ödûlleri.
bugün okulda düzenlenecek
törenle verilecek.
Uçar, dernek
başkanı
• Gcnçlik-Eğitinı Servisi -
Özel Okullar Derneği
başkanlığına yeniden
Dündar Uçar seçildi. Özel
Okullar Derneği olağan
genel kurul toplantısında
yapılan secim sonuçlanna
göre yeni yönetim kurulu şu
isimlerden oluşuyor:
"Dündar Uçar, Atem
Damah, İnal Avcı, Ayşim
İncesulu. Yücel
Kalınyazgan, Cem Gülan ve
Nazmi Yazıcı."
Çocuk ve
cinselllik
• ÎSTANBUL(AA)-
tstanbul Üniversitesi Tıp
Fakültesi öğretim üyesi Prof.
Dr. ŞahikaYüksel,
çocuklann küçük yaşlarda
kendi vücutlannı
tanımalanna izin verilmesi
gerektiğini belirterek "Cinsel
yaşam ergenlikle değil, daha
küçük yaşlarda başlar" dedi.
Prof. Dr. Yüksel. "Çocukta
Cinsel Eğitim" konulu
konferansta yaptığı
konuşmada. küçük
yaşlardaki çocuklann
cinsellikle ilgili sorulannı
mutlaka yanıtlamak
gerektiğini söyledi.
Suçluluk
veaile
• İSTANBUL (AA) - Metris
Cezaevi Çocuk Koğuşu
Sosyal Hizmet uzmanı
Alparslan Baran, yoksul,
boşanmış, çok çocuklu ve
kavgarun egemen olduğu
ailelerin çocuklannın suç
işlemeyeeğilimli olduğunu
söyledi. Basın Müzesi'nde
düzenlenen "Çocuk
Suçluluğu ve Aile" konulu
panelde konuşan Baran, aile
yapısının, çocuklann suç
işlemesinde belirleyici etken
olduğunu bildirdi. Baran.
özellfkle gecekondularda
yaşayan ailelerin
çocuklannda suç işleme
oranının yüksek olduğuna
dıkkatçekti.
Fotoğraf
yarışması
• Gençük-Eğitiın Servisi-
BP Oil Avrupa, "Genç
Avrupah Sanatçılar" projesi
kapsamında siyah-beyaz
dalda fotoğraf yanşması
düzenledi. Yanşmaya
katılmak isteyenler,
fotoğraflannı en geç 15
şubata kadar gönderecek.
Birincıye 6 bin, ikinciye 2 bin
500, üçüncüye de bin 500
dolar ödül konulan
yanşmaya için (0212) 232 44
00 numarah telefondan bilgi
ahnabilir. İstanbul
Büyükşehir Belediyesi'nce
YTÜ Fotoğraf Programı
işbirliğiyle düzenlenen
"İstanbul'un Eskileri"
konulu fotoğraf yanşması da
siyah-beyaz ve renkli
fo'toğraflara açık. (0212) 285
05 3Ö"dan bilgi ahnabilir.
Kredi Yurtlar Kurumu GenelMüdürü Asım Enhoş, yurtların daha konforlu halegetirüeceğinisöyledi:
Yurtlar, iki yıldızh otelgibi olacak
ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Kredi
Yurtlar Kurumu'na yurt için başvuran öğ-
renci sayısı, üniversitelerin kontenjalanna
bağlı olarak her yıl artarken, kapasitesideki
artışın gereksinmeyi karşılamaktan uzak ol-
duğu bildirildi. Kredi Yurtlar Genel Müdü-
rü Asım Enhoş, bir yandan sıkıntılann gide-
riknesi için uğraşırken, diğer yandan da,
yurtlan iki yıldızh otel konforuna çıkarma
çaüşmalannm sürdüğünü söyledi.
Konuyla ilgili Cumhuriyet'in sorulannı
yanıtlayan Kredi Yurtlar Genel Müdürü
Asım Enhoş, 1994-95 öğretim yılında ban-
nma için başvuran 82 bin kişiden 27 bin kişi-
ye bannma olanağı sunamadıklannı belirte-
rek, "Her yıl 10 bin yataklık bir kapasite
artışı sağlıyoruz, bu yıl hedefuniz bu rakamın
üzerine çıkmak. Önümüzdeki günlerde 6 bin
yatağı daha hizmete sokmayı planlıvoruz, an-
cak gene de birçok öğrenci açıkta kalacak"
dedi.
Enhoş, gençlere büyük önem verdiklerini
ve en iyi olanaklan sunmaya çalıştıklannı
belirterek, yurtlarda yapılması düşünülen
yeniükler konusunda şunlan söyledi:
"Biz yurdu sadece yatılacak bir yer olarak
değil, sosyal tesisleri olan, öğrencinin her rürlü
sporrif ve kültürel etkinlikler düzenlevebilece-
ği mekanları da kapsamasını istiyoruz. Bu
yöndeki çalışmalarımızı Antalya Vlersin ve
Denizii'de başlartık. Diğer önemli bir konu
da, her yurdun kendi kütüphanesini oluştur-
maya çalışıyoruz. Öğrencilerin yaşadıkları
ç
KAıD/K
NlZ.
yurtlar en azından iki yıldızlı otel konforunu
taşımalıdır. Bunun için ranza sistemini kaldı-
rmayı ve 16 kişiye kadar yükselebilen oda nü-
fusunu azalrmayı düşünüyoruz. Çay ve kahve
otomatlarını yaygınlaştınyoruz. Şehir suyu
olduğu sürece her giin sıcak su vermeye çalışı-
yoruz" dedi. Enhoş, bazı sıkıntılann ise he-
men gjderileceğini söylemenin fazla iyimser-
lik olacağını kaydetti.
Yurtlarda uygulanan kurallara ilişkin so-
rulan da yanıtlavan Enhoş. kurallann öğ-
rencilerin ve velilerin istegi doğrultusunda
konduğunuifadeetti. Yurda giriş saatlerinin
kızlar için saat 21:00, erkekler için 22:00 ol-
masının öğrencilerin isteği üzerine konduğu-
nu belirten Enhoş,"Ailelerin, özellikle kız ço-
cuklannın geç saatlere kadar dışanda kal-
masına gönlü razı değil. Bu giriş çıkış saatle-
rinden şikayet edenlerin iyi nivetli olmadı-
klarını düşünüyoruz" diye konuştu.
Enhoş, yurtlarda, öğrenciler için huzurlu
bir ortamın oluşturulmaya çalışıldığını, bu-
nun için de kural koymanın zorunlu olduğu-
nu belirterek, "Herkes istediğini sövlesin an-
cak kavga edilmesin" diye konuştu.
710 milvarhk ödenek
Asım Enhoş, yurtlarla ilgili basında yer
alan olumsuzluklann doğru olmadığını be-
lirterek, öğrencilerin yemek ve diğer hizmet-
lerinin en iyi şekilde verildiğini söyledi. Yurt
kantin ve yemekhanelerinin özel kişilere ve-
nlmesinın amaanın öğrenciye daha ucuz
hizmet vermek olduğunu belirten Enhoş,
bunu yaparken öğrencinin çıkarlannın gö-
zetildiğini söyledi. Yurtlarda yaşandığı söy-
lenen toplu zehirlenmelerin gerçek ol-
madığını, yemekhane ve kantinlerin. mü-
dürler tarafından her an denetim altında ol-
duğunu belirten Enhoş, "Ben kendim, Ata-
türk Yurdu'nun denetiminde sağlığa uygun ol-
madığını tespit ettiğim 3 bin kişilik yemeği
döktürdüm ve öğrencilere pide yapnrttım.
Yani biz öğrenciye, zararlı olan yemeği ye-
dirrmeviz, döktürtürüz. Öğrencilerin zaranna
olan bir şeye göz yummayız" diye konuştu.
Asım Enhoş, yurtlardaki yenileştirme ve
yatak kapasitesinin arttınlması için 710 mil-
yarlık ödenek ayırdıklannı belirtti. •
Herkesekredi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Kredi Yurtlar Müdürlüğü'nün, bu
yıl öğrenim kredisi için
başvuranlann tamamına kredi
vermek için çalışmalannı
sürdürdüğü bildirildi.
Kredi Yurtlar Genel Müdürü
Asım Enhoş öğrenim kredisi için
başvuran 147 bin 870 öğrenciden
80 bin kişiye önümüzdeki günlerde
ödemelere başlanacağını
belirterek, yıl içinde sağlanacak
ödeneklerle de diğer öğrencilere
kredi verilmeyeçalışılacağmı
söyledi. Enhoş. Başbakanhk
Sosyal Dayamşma Fonu'ndan da
25 bın öğrenciye kredi verildiğini
belirterek, aylık kredi miktannın
500 bin lira olarak beürlendiğıni
ifadeetti. Kredileringeri
ödemelerinin sağlıklı
olmadığından şikayet eden Enhoş,
bakanlığa sunduklan kanun
değişikliği önerisinin yürürlüğe
konması durumunda, kredi geri
ödemelerinin daha kısa sürede ve
daha sağlıklı yapılmasının
mümkün olabileceğini söyledi.
Otorite, başkaldıranlan da yaratır
Türkiye'deki okulların, öğrencinin ruh sağlığınıgeliştirmekyerine bozan kurumlar olduğu,
bunun da öğretmen-öğrenciilişkilerindeki, baskıcı, otoriteryaklaşımdan kaynaklandığı bildirildi
ALİ BİZDEN
İZMİR- Sınav kağıtlann-
daki hatalann altı niye hep
kınruzı kalemle çiziiir? Ertesi
günkü sınav kaygısı yüzünden
uykulanmızın kaçtığı gecele-
rin sayısı kaçtır? Sevgili öğret-
menimizin sorduğu soruyu
yanıtlayamamak, arkadaşla-
nmızın karşısında küçük düş-
memek korkulanyla neler
ezberlemedik...
Önce kravat takılır, okula
geç kalmmaz, sorulursa ko-
nuşulur, sorulmazsa susulur.
okulun arması her gün sol
göğse iğnelenir. derslere çok
ama çok çalışıhr: "İyi" öğren-
ci olunur. Üniformasız okula
başlayana kadar zaten beyni-
niz üniforrnasını kuşanmıştır.
bedeniniz ihtiyaç duymaz üni-
formaya.
Öğrencinin sağhğı
"İyi" öğrencinin ruh sağhğı
da iyi mi sizce? Uludağ Üni-
versitesi Eğitim Fakültesi öğ-
retim üyesi Yard. Doç. Dr.
Şermin Onder Külahoğlu bu
soruya net bir yanıt veriyor:
"Birçok arastırma sonucuna
göre, okullanmız, ne yazık ki,
öğrencinin ruh sağlığını geliş-
tirmek yerine, bozan kurumlar
olarak ortaya çıkmaktadır. Bu
dununu yaratan birçok etken
arasında en önemlilerinden bi-
ri, öğretmen-öğrenci iüşkile-
rinde otoriter yaklaşım sorunu-
dur."
Okulun temel işlevinin ço-
cuğun sosyalleştirilmesi'oldu-
ğunu söyleyen Yard. Doç. Dr.
Külahoğlu. "Okulun, kendine
uygun yetişkinler hazıriama
görevini yüklemiş olan toplu-
mun hizmerinde bir kurum ol-
duğunu biliyoruz" diyor.
"Belki de bu nedenle, öğret-
menler, topluma uyma, top-
hımla biitünleşme, sosyal de-
ğerlerine bağlanma süreci ola-
rak gördükleri sosyal gelişimi,
kişilik gelişiminin önünü kapa-
tacak ölçüde öne çıkarıyorlar"
saptamasını vapan Külahoğ-
lu, şöyle devam ediyor:
"Bu bakışuı konıduğu gele-
neksel sınıfın yapısı. krallık
yönetiminin küçük bir kop\ ası
olma özelliğini koruyor. Bir
yanda, mutlak iktidar gücüne
sahip yöneten konumundaki
öğretmcn; öte > anda. kişisel is-
tekleri ve girişün olanaklan en
aza mdirilmiş öğrenciler yer
alıyor.""
'Geleneksel eğitim
sisteminde öğrenci
ve öğretmen
arasında iletişim
olanaksızlığı var.'
Sayılan pek fazla olmayan
bazı öğretmenlerin, öğrencile-
re duyduklan sevgi ve beceri
sayesinde, daha ıhmh ve yu-
muşak ilişkiler yaratabildiğini
belirten Külahoğlu, eğitim sis-
teminin özünde, geçmişten
miras kalan otokraük yapıyı
silmeye bu azınlığın gücünün
yetmediğini vurguluyor. Ge-
leneksel eğitim sisteminde öğ-
renci ve öğretmen arasında
iletişim olanaksızlığı olduğu-
nu \e gerçek eğitimin olmadı-
ğını belirten Külahoğlu, öğ-
retmenin tek sorumlu olması,
otoriteyi elinde tutmasını, bu-
nun gerekçeleri arasında sayı-
yor. Yard. Doç. Dr. Külahoğ-
lu. otorite ilişkisinin, öğrenci-
nin başkalanyla geniş ve
özgür iletişimini gerektiren iş-
levsel zeka gelişimine ve ger-
çek bilgi birikimine karşı ke-
sirf bir engel olduğunu vurgu-
luyor. Külahoğlu, öğrencinin
özgürlüğünün, öğretmenın
düşünce özgürlüğüne.
öğrencinin olabildiğince öz-
gür ve sorumluluk taşıyabile-
cek nitelikte olduğuna inanı-
lmasına bağh olduğunu vur-
guluyor... Sonra işin sistemle
ilgili aa yanı başlıyor. "Hop"
deyince değişmiyor çünkü.
Otoriter öğretmenin yerine in-
sancı öğretmen tipini yerleş-
tirmek kolay mı? Yıllann biri-
kimi var: Sınıfın tek hakimi
öğretmendir. Öğrenci, öğret-
menin elinde işlenecek, değiş-
tirilecek, biçimlendirilecek bir
hamurdur. Öğrencinin eti
öğretmenin. kemiği velinin-
dir. Öğretmenin vurduğu yer-
degülbiter...
Külahoğlu. öğretmen aday-
lannın, ınsancıl öğretmen ki-
şiliğine yatkın olanlar arasın-
dan. erken yaşlarda seçilerek
eğitime alınmasını öneriyor.
Sonra, insancı eğitim yaklaşı-
mını. psikolojik danışmanlık
ve rehberlik anlayışını kazan-
dıracak psikolojik bilgilerle
donatılınalannı...
Yetişkinlerin. gençlere karşı
"yetişkin şovenizmi" uygula-
dığmı belirten Külahoğlu,
şöyle devam ediyor:
"Onlan yalnız bırakıyoruz,
dışlıyonız. 'Yetişkinlerin ilkel
modeir olarak niteliyoruz.
Onlara, kendilerine özgü de-
ğerleri olan, bizlerden bağımsız
ve saygıdeğer varlıklar olarak
bakmıyoruz. Gençlerde saldır-
ganlık, "kendini gerçekleştir-
meye ve özsaygıyı geliştirme-
ye yönelik enerjinin yarattığı
gerilimin dışavurumu' olarak
açıklanabiu'r. Otoriterizm, her
zaman. boyun eğenlerin yanı
sıra, başkaldıranları da yarat-
mtstır. Otoriter ortamlarda,
anlamaya çalışmadan körü kö-
rüne izleyen "koyun'lar ve inti-
kama susamış olan 'kurt'lar
yetişir. Bu ikinciler, otorite>i
ele gecirmeye ve çoğunluk olan
birinci gruptakileri sömünneye
adavdırlar." • Öğrenciler de eğjtimde otoritenin yerini hoşgöriinün almasını istiyorve bunu dfle getiriyorlar.
TBMM Genel Kurulu'nda oylanan Kanun Hükmünde Kararname onaylandı
BaşkentUniversitesi'ne 'evet'„ ANKARA (AA) • Ankara'da "Başkent
Üniversitesi" adıyla yeni bir vakıf üniversi-
tesi kurulmasıru öngören KHK, TBMM
Genel Kurulu'nda görüşülerek kabuledil-
di. Türkiye Organ Nakü ve Yaruk Tedavi
Vakfı ile Haberal Eğitim Vakfı tarafından
kurulan Başkent Üniversitesi; tıp, fen-ede-
biyat, iktisadi ve idari büimler, mühendis-
lik ile güzel sanatlar tasanm ve mimarhk
fakültelerinden oluşacak.
Üniversitede aynca rektörlüğe bağlı
olarak sağhk bilimleri enstitüsü, fen bilim-
leri enstitüsü ve sosyal bilimler enstitüsü
ile hemşirelik yüksekokulu. fizik tedavi ve
rehabilitasyon yüksekokulu. sağhk idaresi
ve işletmesi yüksekokulu yer alacak.
Üniversite tartışması
Başkent Üniversitesi'nin kuruluşuna
ih'şkin KHK'nın göriişülmesi sırasında.
çeşitli partilerden milletvekilleri; Çorum,
Sinop, Çankın, Kırşehir ve Ertuğrul Gazi
adlan ile 5 yeni üniversite daha kurulması-
nı öngören 6 önerge verdiler.
Oturumu yöneten TBMM Başkanveki-
li. Vefa Tanır, Genel Kurul'un Başkent
Üniversitesi'nin kurulmasına ilişkin tasa-
nyı göniştüğünü hatırlatarak, bu tasanya
5 yeni üniversitenin kuruluşunun eklene-
meyeceğini, bunun kanun tekniğine aykın
olduğunu bildirdi. Tanır, önergelerde im-
zası bulunanlan okutarak Genel Kurul'-
un bilgisine sunacağını. ancak önergeleri
işleme koymayacağını belirtti.
Sinop Üniversitesi kurulmasına ilişkin
önerge veren DYP Sinop MiUetvekili Ya-
şar Topçu, Tanır'ın önergeleri işleme koy-
ması gerektiği görüşünü savunarak, usul
tartışması açılmasını istedi.
SHP Ankara MiUetvekili Mümtaz Soy-
sal, üniversite kurmanın güç bir iş olduğu-
nu. araştırma ve planlama yapılmadan
üniversite kurulmaması gerektiğini behrt-
ti, önergelerle üniversite kuruhnasının
üniversiteleri hafıfe almak anlamına gele-
ceğini ifade etti.
TBMM Plaıi ve Bütçe Komisyonu Baş-
kanı ve DYP Samsun Milletvekili Üyas
Aktaş da. 5 yeni üniversitenin kuruluşu
konusunun komisyonda görüşülmediğinj
belirterek, "Üniversite kurmak kolav değil.
Üniversite kurmak kulübe kurmav a benze-
mez" dedi.
DYP milletvekilleri Yaşar Topçu, Ad-
nan Türkoğlu ve SHP'li Sabri Yavuz kürsü
önünde itirazlannı sürdürürken Tanır,
uygulamanın doğru olduğunu. kanaatini
değjştirmeyeceğini bildirdi. Tanır, "Soka-
ğa çıkan il olacak, 7 dakikada 7 üniversite
kurulacak, böyle şey olmaz..." dedi.
Öte yandan, SHP Grup Başkanvekili ve
İstanbul Milletvekili Ercan Karakaş ve ar-
kadaşlan, Sakarya Üniversitesi için tahsis
edilen bin 98 kadronun, 399'unun hata so-
nucu söz konusu üniversiteye verilemediği
gerekçesiyle tasanya geçici bir madde ek-
lenmesini ve hatanın düzeltilmesini istedi-
ler. Önergenin okunarak işleme konul-
ması sırasında, Topçu, Türkoğlu ve Ya-
vuz'un, 5 yeni üniversite kurulmasını ön-
gören önergelerin de işleme konuhnası ge-
rektiği yolundaki itirazlan üzerine komis-
yon, kaüldığını beyan ettiği önergeyi çek-
ti. Tasanrun birinci maddesi oylanarak
kabul edih'rken. Topçu 2 madde üzerinde
söz aldı. Topçu, "Biz önce üniversiteleri
kuralım. Bir üniversitenin oturması uzun
zaman alıyor" dedi. TBMM Başkanve-
kili'nin tavnnın yanhş olduğunu, otunıma
ara verilerek yanlışın düzeltilmesi gerekti-
ğini savunan Topçu, Meclis Başkanı'nın
kanaatine göre işlem yapılamayacağını.
Mecüs'in yapacağı işlere genel kurulun
karar verebileceğini söyledi. Topçu, "Bu
kanun Meclis içtüzüğüne göregecmiş sayd-
maz" diye konuştu.
DYP Ankara Milletvekili Baki Tuğ da.
önerge ile üniversite kurulamayacağmı.
nlattı. Tasan daha sonra oylanarak kabul
edildi. •
UMLJT ÎLE
SEVGÎ İLE
DÜŞ İLE
[ G Ü L S Ü M A K Y Ü Z
Çevreci
öğrenciler
yardım
istedi
DOMANİÇ(AA)-
Kütahya'nın Domaniç ilçesi
Hisar flkokulu'nun
bitişiğindeki balıkçı
pazannın kaldınlmasını
isteyen çevreci öğrenciler,
belediye başkanından
yardım istedifer. Belediye
Başkanı Necari
Kılıçkardeşler'i makamında
ziyaret eden öğrenaler,
okullannın yamnda kurulan
semt pazanndaki balıkçılann
çevre> i kirlettiğini ve bundan
rahatsızolduklannı
söylediler. Okulu ve çevreyi
temiz tutmak istediklerini
belirten öğrenciler,
belediyenin temizlik
konusunda kendilerine
örnek olması gerekirken,
çevreyi kirletenlere önlem
almadığından şikayet ettiler.
Belediye Başkanı Necati
Kıhçkardeşler de, okul
kenanndaki balık pazanrun
öğrencileri rahatsızettiğini
bıldiğini, pazan bir başka
yere taşımanın şimdilik
mümkün olmadığını, ancak
yaz aylannda yer
bulunacağını söyledi.
Eğitim
Programları
09.58 Açılış
10.00 Açık Lise Programları
12.00 Açıköğretim
Programları
13.00 Lısans Tamamlama
Programları
13.40 Kapanış
15.28 Açılış
15.30 Açık Lise Programları
17.30 Eğitim Paketi
18.00 Açık Lise Programlan
20.00 Rock Market
20.45 Kapanış
Umutla tutımmak yaşama
Merhaba dostlar merhaba. Yaşamın en umut-
lu çağı, gençlik ıjıerhaba... Soluk aldığımız hava
böylesine kirlenmişken, okullarda öğrenime uy-
gun olmavan koşullardan. antidemokratik
baskılardan. art arda gelen sınavlardan bu-
nalmışken. yaşadığımız her anın bedeli bize çok
ağır ödetilirken. nasıl umutlu olur insan demeyin
sakm. Aile. toplum, din. geleneklerden gelen
baskılar, değer yargılanndaki çürümeler. çev-
remizde gördüğümiiz ikiyüzlülükler, toplumsal
çehşkıler. ekonomik güçlükler kırmasın sakın
umudunuzu. İşverlerinde. e\de, okulda, günlük
yaşamın öteki alanlannda zaman zaman karşı-
İaştığımız sev gisizlikler, anlayışsızlıklar, hoşgörü-
süz tutumlar eksiltmesin yaşama sevincinizi.
Çünkü asıl olan yaşamdır, yaşama sevincini yitir-
memektedir. Yaşama umutla, dirençle ve onurla
tutunabilmektedir. Yılmadan. Çünkü umut hep
vardır; her zaman, her alanda. Yaşamda, doğa-
da, insanda... Gecenin en karanlık anı, güneşin
doğuşuna en yakın zamandır. Kışın ardından ilk-
yaz gelir. yenilenmeleri. sevinçleri. umutlan için-
de taşıyarak. Çürüyenin. kurujanın yenne nasıl
\epyeni filizler. tomurcuklar çıkıyorsa doğada.
toplumda ınsanlann yaşamında da yeni sürgün-
ler, umutlar ve sevgiler vardır. Çünkü
insan, değişen ve değıştirendir. Elle-
nyle yaşamı yeniden kurandır. İşte o
yüzden umutla tutunmak yaşama.
Dünyanın. toplumsal koşullann deği-
şebilirliğine inancı yitırmemek. tnsa-
nın. varoluşundan beri sürdürdüğü
iyiyi, güzeli. doğruyu arayış çabasma
bir ucundan katılmak. Sevgi ile. umut
ile. inanç ile. düş ile. Çünkü gençlik en
umutlu çağıdır yaşamın: en umutlu.
en dinamik. Umutla, inançla, dünyayı
değiştirmek, sevmek ve sevılmek iste-
ğiyle doludur. Karşı çıkar. öfke duyar
toplumdaki çelişkilere, değer yargı-
lanndaki çürümelere, ikiyüzlülüğe, paranın tüm
değerlerin üsründe tutulmasına. Düşlerini gerçek-
leştirmek: yaşamı. dünayı bütün insanlar için gü-
zel. yaşanabilir kılmak ister. Yaşamak istersevinç-
le. umutla. Yaşama anlam katarak. Çünkü insan
-özelhkle genç insan- değisen ve değiştirendir. Elle-
riyle yaşamı yeniden kurandır. Balun, büyük ozan
Nazım Hikmet Tarant Babu'ya Beşinci Mektup şi-
irinin bir bölümünde nasıl vurguluyor bunu: "Dö-
şün Taranta-Babu!/ İnsan oğlunun viiregi/ kafa«ı/
kolu/ yedi kat yerin altından/ çekip çıkanp/ öyle
ateş gözlü çelik allahlar > aratmış ki,/ kar toprağı bir
yumrukta yere serebilir,/ v ılda bir veren nar/ bin ve-
rebilir/ Ve dünya öyle büyük,/ öyle güzel/ öyle sou-
suz ki deniz kıyıları/ her gece hepimiz/ yan yana
u/anıp valdı/lı kunılara/ vıldızlı suların/ tOrküsünü
dilejebûiriz... /Yaşamak ne güzel şey/ Taranta-
Babu/ yaşamak ne güzel şe> / Anlayarak bir usta ki-
tap gibi/ bir sevda şarkısı gibi duyup/ bir çocuk gibi
şaşarak/ Yaşamak.../ Yaşamak.7 birer birer/ ve hep
beraber/ ipekli bir kumaş dokur gibi.../ Hep bir agı-
zdan/ sevinçli bir destan okur gibi/ Yaşamak..."
Hoşçakalın sevgili dostlar, hoşcakalın. Yaşama se-
vincinizin eksilmemesi dileğiyle hoşçakalın, esen
kalın; sevinçsiz, sevgisiz, şiirsız kahnaym...
4-* -i--- * -*^£W'