25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 OCAK1994 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA GENÇLIK • EGITIM Ek kontenjan kayıtian • ANKARA (AA)- Eskişehir Anadolu Üniversitesi İktisat ve İşletme Fakültesi ile Açıköğretim Fakültesi önlisans programlanna ek kontenjanla yerleştirilen adaylann kayıt işlemleri yannsonaeriyor. Bu bölümlerinek kontenjan kayıtlan. 21 il merkea ve Lefkoşa'daki açıköğretim bürolannda saat 17.00'ye kadaryapılacak. Hükümet tarafından alınan kararla geçen yıl üniversite sınavlan sonucu açıkta kalan adaylar içın sağlanan ek kontenjanlara 130 bin kişi başvurmuştu. ÖSYM, bunlardan 92 bin adayı Anadolu Üniversitesi'nin açıköğretim, ekstern ve örgün eğitim yapan bölümlerine yerleştirildi. Konya'dakitap fuarı • KONYA (AA) - "Binnci Konya Kitap-94 Küitür Fuan" açıldı. Konya Fuan Teşhir Salonu'nda açılan fuarda, Türkiye'de faaliyet gösteren bütün yayınevlerinin kitaplan sergüeniyorvesatış yapılıyor. Eğitim İletişim ve Turizm AŞ tarafından düzenlenen fuar. 23 ocak pazar gününe kadar açık kalacak. Zlraat fakültesi 148yaşında • ANKARA (AA) - Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi'nin 148. yıldönümü kutlandı. Fakültenin, Ev Ekonomisi öğrenci yemekhanesinde düzenlenen toplantıda bir araya gelen ziraat mühendısleri, öğrencilik günlerini yaşadılar. Kutlamaya Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Günal Akbay, rektör yardımcılan ile fakültenin eski-yeni dekanlan ve öğrenciler katıldı. Konuklara, fakülte tarafından üretilen ürünler de tanıtıldı. Kütüphaneye NEVŞEHİR-Nevşehirİl Halk Kütüphanesfnden geçen yıl içerisinde 58.975 kişinin yararlandığı bildirildi. Nevşehır Küitür Müdürlüğü lgilileri 23 bine yakın basıh escrin bulunduğu Nevşehir İl Halk Kütüphanesi'nde, çoğunluğunu ilk ve orta dereceli okul öğrencilerinin oluşturduğu 39931 kişinin okuyucu olarak kitaplardan yararlandığını, 19044 kişinin de ödünç olarak verilen kitaplardan yararlandığını söylediler. Yetkililer. kütüphanede oluşturulan gazete okuma birimine de her gün 7 gazete alınarak bu >öndekihizmetin gerçekleştirildiğini bildirdiler. 143bin başvuru • ANKARA (AA)-Milli Eğitim Bakanı Nevzat Ayaz, ÖSYM sınavını kazanamayan öğrenciler için sağlanan 434 bin kontenjana 143bin449adayın başvurduğunu ve bunlardan 90 bin 300'ünün çeşitli fakültelere yerleştirildi ğini bildirdi. Ayaz, RP Kocaelı Milletvekili Şevket Kazan'ın soru önergesine verdiği yanıtta, en fazla öğrencinin, Açık Öğretim Fakültesi olarak eğitim veren Kamu Yönetimi( 15005), İktisat (13432),Yönetimve organizasyon (11226) ve Maliye (1Ö679) bölümlerine yerleştirildiğini belirtti. Devam zorunluluğu olan bölümlerden Hukuk Fakültesi'ne 101, Turizm İştetmeciliği ve Otelcilik YüksekOkulu"nadal03 öğrenci ahndı. Beton yerine • ANKARA (ANKA) - Gazi Üniversitesi'nin Beşevler kampusunu çevreleyen betonun kınlarak yerine yeşil alan yapılacağı bildirildi. Bakanbktan yapılan açıklamaya göre, Çevre Bakanı Rıza Akçalı, beton alanın törenle kınlmaya başlanmasından sonra çevre konulu birkonferans verecek. Gazi Üniversitesi Çevre Kulübü öğrencilerinin çalışmalan sonucu başlatılan "Beton yerine yeşil" kampanyası yann başlayacak. Özgürlüktüryalnızhk;vazgeçilmezGençler, ailelerinden evlenerek ayrılıpyeniaileye geçişyapıyor ve belkide kendini tanıyamadan yaşamını sürdürüyor. Ya da sorunlarına, sorumluluklarına karşın özgürlüğü seçiyor veyalnız yaşamaya başlıyor... BEHZATŞAHİN Hayır. hayır... "Yalıuz yaşamanın çUeferi"nden söz etmek değil niyeti- miz. Çilesi olsa da. değmez mi buna? Temiz çamaşırlar, önüne konan ye- mek... Bulaşığa el bile sürmüyordu- nuz. Hele de para bitince. gelsin harçlıklar. Bir de ödenmesi gereken faturalar var. Aybaşında kira. ay or- tasında telefon, elekırik, su... Hay allah, tüp de bitti. Ailenizin yanında hiç böyle "sorun"lannız yoktu değjl mi?.. Birdetoplumun bakış açısı dü- şünülürse... Oyle ya, yalnız yaşıyor. "aileler" için potansiyel tehlike. Ko- lay mı. devlet kurumunun duvarla- n, katlan aile temelinin üzerinde du- ruyor. Aileden kopuk yaşamak mı, zinhar kötü. •w-»-ira, telefon, mS elektrik, su... J\^ Ailenizin •^••B yanında böyle sorunlannız yoktu. Peki bu kolaylıklar yüzünden nelerden vazgeçiyorsunuz? Tüm bu "kolaylıklar" yüzünden aslında nelerden vazgeçtiğinizi bili- yor musunuz? Yalnız (ya da bekâr) yaşamanın yanlış olduğu savlan ko- ca bir yalansa?.. Bırakın bütün ön- yargılannızı, size öğretilenleri. gelin yaşayanlann ağzından dinleyelim ğerçeği: Dört katlı apartmanın teras ka- tındaki dairesinin dış kapısı bir hole açılıyor. Holden geçilen odada yer halıyla kaplı. Odanın dip tarafında genişçe bir yatak, yatağın yanında küçük bir müzik seti, kasetler, ki- taplar var. Yer minderleri evin mo- bilyasını oluşturuyor. Gürbüz ja- ponşemsiyesi. duvardaki birkaç fo- toğraf ve afışle pencereyi örten kalın perdeler dekorasyonu tamamlıyor. Kalın perdeler, fotoğraf baskısı yapılacağında ışık sızdırmama göre- vini de yerine getiriyor. Soydan Ke- neş 26 yaşında, metalurji mühendisi. Ailesi Kaıtal'da oturuyor. Az önce işten döndüğünde sular kesikti. Bir eliyle su döküp ellerini yıkamaya ça- lıştı. Çamaşırlar da birikti hani. Ama o, çamaşırlannı istediğı zaman yıkayacak. "Yapı olarak yalnızlığı severim. Zaten insan, düşünsel olarak yalnız- dır" diyor. Dört yıl önce ailesinden ayn yaşamaya başlamış. Ailesiyle hiçbir sorunu yok. birbirlerini çok seviyorlar. Aileyle birlikte yaşama- nın kolaylıklannın da farkında. "Ama" diyor, "Çamaşır, bulaşık, hazır yemek için yabuzlıktan, daha da önemlisi özgürlükten vazgeçil- mez." Her insanın kendini tanıması Çamaşırlar yıkanmayı beklerken gitar çalmak, gazete okumak, en önemlisi kimseye hesap v ermek zonında olmamak, yalnız yaşamayı cazip kılıyor. için yalnız yaşamasının şart olduğu görüşünde. Gençlerin, ailelerinden evlenerek ayrılıp. aileden aileye ge- çiş yapüklannı ve belki de tam anla- mıyta kendilerini tanıyamadan ya- şavıp gittiklerini söylüyor. "Ekono- mik zorluklar olsa da mutlaka yaşan- malı. İçsel anlamdaki özgürlüğü doya doya tatmalı..." Yonca Güzelpınar 25 yaşında. si- nema yönetmeni asistanı. Son beş yıldır İstanbul'daki ailesinden ayn yaşıyor. Ayn yaşamasında, ailesinin evinin işyerinc uzaklığının da etkisi var, ama en önemlisi özgürlüğü. "Ben varım" dıyebılmesi... "Ailemle birlikte) ken yemeğim hazırlanır, ça- maşu-ım, bulaşığım yıkanmış olurdu. Ne elektrik, ne su. ne de telefon fatu- rası yatırırdım. Şimdi, bunların hep- sini düşünmek zorundayım. Bunlar sorun gibi gözükse de, asla lafı bile edilmez. Belirleyici olmak çok önem- li. Canın neyi, ne zaman yapmak isti- yorsa, o zaman yapıyorsun. Dayat- ma olunca. yapacağın şey i de yapma- yabiliyorsun." Yasorumluluklar? Yonca.sorum- luluk taşımaktan şikayetçi dcğil. Yalnızlığı da sorumluluktan kaç- mak gibi görmüşor. aksine daha fazla sorumluluk yüklendığinı söy- lüyor. "Anneme bazen soruyorlar- mış,"Yonca neden evlenıp de evden aynlmadı'diye. İnsanlarev sahibiol- tnakla evlenmeyi karıştırıyorlar. Dü- şünsenize, şimdi kapısını kapattı- ğımda bana özel bir yer \ar. bu da çok güzel bir du.vgu. Yaşadığınıı his- sediyorum." Kımseye hesap vermek zorunda değil, ama hesabını vercbılecek ka- dar da kendinegüveniyor. "Yüriiyü- şü bile değişiyor insanın; vere daha emin basıyorsun. "Bcn neyım, ne vaptım. ne şapacağım: yaşamı nasıl algılışorum?" Burada >ine hesap *er- me var, ama bu hesabı kendine \eri- yorsun. Bunun adı da bireycilik değil, birev olmak. Birey olmaya çabalıyo- rum, bu çaba daha da sürecek." Ve, "küçük" bir mesajı var: "İnsan kendinin farkındaysa; öz- gürliik, benim istediğim, göğüsledi- ğim her şeye değer..." Sanat yönetmeni ve fotoğrafçı Mustafa Ziya İ lkenciler ın asistan- lığını yapan 24 yaşındaki Sine Boran için evden aynlmak, başlarda biraz zor gelmiş. Bir süre kendini ne ailesi- nin evine ne de kendi evine ait hisset- memış. Kendi evi için bir şeyler vaptıkça yalnızlığını ve yeni duru- munu benimşemiş, kendine olan gü- veni artmış. Üstelik, kızlann ancak "evlenerek" evden aynlabileceğini düşünen ınsanlann arasından çıkmak da cabası. "Neyse ki aitem açık görüşlü, çağdaş insanlar. Bana destek oldular. Annemle babam des- tek olduğu halde, birtakım insanlar kendilerini ilgilendirmese de karşı çıktı. Kendi kararını kendin alıp so- nuçlarına da katlanıyorsun; bu kadar basit..." Sine, birlikte yaşamanın zorlukla- nnın herkes için geçerli oldugunu söylüyor. "Orada sana verileni, bu- rada kendi istediğini yaşıyorsun. Orada yalnız kalmak istediğinde sa- dece odanda > apabilirsin bunu. Ya da ben, fotoğraf basmak Lstediğimde on- ları ktsıtlıyordunı. Burada oünaz öy- le şey." Kendi yükünü omuzlamak En önemlısinın de, insanın kendi yükünü kendinin omuzlaması, baş- kasının sırtına binmemesi olduğu görüşünde. Her şeyi kendi başına yapıp yeterli oldugunu görmenin ve birey oldugunu hissetmenin verdiği doygunluğun her şeye değdiğini söyleyen Sine Boran. sözünü "Yal- nızlığımı, özgürlüğümü ve evüni sevi- yorum" dı>e noktalıjor. Marmara Üniversitesi Kamu Yö- netimi Bölümü öğrencisi Cem Kaç- maz'ın ailesinden ayn yaşayışı biraz da zorunluluktan. Ailesi İstanbul dışında oturuyor. Ailenin bir nokta- dan sonra sınırlayıcı oldugunu söy- lüyor "Çamaşır, bulaşık yıkarken aile rahatlığı bazen düşünülse de, >ine boylesi en güzeli" Cem Kaçmaz'a göre. Bir yıllık yurt yaşamından sonra seçtiği yalnız yaşamdan, altı yıldır şikayeti yok. Kimseye hesap \ermeden, sınırlandınlmadan yaşa- manın ne kadar önemli oldugunu \urguluyor. Hukuk öğrencisi Semih Birol da. kurallarla çevrili yurt yaşamından bıkıp. hesabını sadece kendine vere- ceği yaşamı seçenlerden. Onun da hiçbir yakınması yok. Görüştüğümüz "yalnızlar"ın sos- yal çevreleri ise oldukça geniş. Hep- sinin bırleştıği ortak nokta: "Seçim- lerinin toplumdan kopmak değil, bi- rey olarak içsel özgürlüklerini doya doya yaşamak" olduğu. • AcilihtiyaçProjesiyanınızdaİstanbul Haber Servisi - Bir gelinlik, Ümit Yaşar Oğuzcan'ın "Bütün Şürte- ri", Nermin Hanım'ın havı dökülmüş yeleği, Abdi Bey'in ondört ayaklı buz- doîabı, banka müdiresi Ayşe Hanım'ın çocuk- lannın kesleri. hepsi, şimdi paketlenmiş, kutuîarda beklemedeler. Gelinlik Er- zurum'a, Oğuzcan'ın Bü- tün Şiirleri Sankamış'a, yelek Diyarbakır'a, kesler de İzmir'e ulaştınlacak. Gönderici ise; "Acil İhti- yaç Projea". "Senin ihtiyacın ounaya- bilir ama onların var!" Âcil İhtiyaç Projesi'ni yaratan işte bu düşünce. Elbise, ayakkabı, çanta, oyuncak, mutfak eş- yası, nevresim, battaniye... Akla gelebi- lecek herşey. tüketimin aklın önüne ge- çen şehvetine kapılıp saün aldığımız. birkaç kullanımdan sonra bir köşeye fırlattığımız herşey bu projenın alanı içinde. Projenin öncülüğünü yapan Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi, metin yazan Ebnı Nuriuoğlu oluşumun öykü- sünü şöyle anlatıyor: "Bundan yedi yıl önce Cumhuriyet Gazetesi'nde, Trabzon'un köyierinden Acil İhtiyaç Projesi'ni sürdüren gençler, gelecek yardunları bekh'ycr. (Fotoğraf: KAAN SAGANAK) birinin ilkokul öğretmeninin çağrısı vardL, "Bize kitap gönderin". Bu çağrıva uyarak, kütüphanemi gönderdim. Lise yıllarında da arkadaşiarımdan kullanmadıklan eşyalannı toplayıp ih- tiyaçlan olanlara dağıtmaya başladım. Üniversitede bu iş daha zoıiaştı. Henı benim hem de arkadaşlarımın kavnak- ları tüken/nişti. Birkaç arkadaşımla bi- raraya geldik ve çalışmaya başladık." Otobüs duraklanna asılan afişler. dağıtılan bıldirilerle proje kısa zaman- da yayılıyor. Ümraniye pilot bölge se- çiliyor. Zonguldak'tan. Erzurum'dan gelen isteklere hiç koşulsuz karşılık ve- riliyor "Acaba yerine ulaşacak mı"lı. "Bizden aldıklarınızı satmayacağınızı nereden bilelim"lı şüphelere gülünüp geçili>or. Göndenlen valizden çıkan çöplerin. kınk askılann. düğmelerin umut kırmasına ia'n verilmiyor. Yol- dan geçen simitçi, milli piyango satıcısı durdurulup soruluyor, "Ne ihtiyacın var?" "İhtiyaç göreceli bir kat- ram"divor Ebru Nuriuoğ- lu, "İlle günevdoğuya. do- ğuya göndereüm. En çok ihtiyacı olanı bulalım ol- maz. Bir memur çocuğu, "Akşam kı? arkadaşımla buluşacağım ama gı\ecek birşejim vok" diyorsa o anda acil ihtiyaç odur işte." Projevı yürütcn oniki gö- nüllünün politik görüşü de kendisine ait. Değişik görüşleri arkadaşlık ilişki- sine dayanarak birara\a getıren Nuriuoğlu. nc bir siyasi partiye. ne bir örgü- te ne de bir kuruluşa bağlı çalışmaktan yana. İstedi- ğı. liseli yıllanndakı saflığın sürmesi. Bir arka- daşı "Lusi" isimli köpeğini. bir kadın yıllarca gözü gibi sakladığı gclinliğini veriyor, bir başkası da battanıyelerini. Battaniye, hukuk fakültesi öğrencisi. bir vakıf yurdunda kalan gence verili- yor. Eğer gönüllü olmak ya da tüketim çılgınlığına kapılıp aldığınız eşyalan- nızdan J^ıırtulmak istiyorsanız. karşı- lanmasını istediğiniz ihtiyaçlannız var- sa işte size Acil İhtiyaç Projesi'nin tele- fonu. 0(212) 244 22 19-232 41 58. • Kararverdlnlz.. Once ucuz sonra eskieşyalar Gençlik-Eğitim Servisi - Evet. karannızı verdınizartık (öyle \arsayalım). Aılenizlekonuyu tartıştınız(vc. diyelımki hoşgörüy le karşıladılar). Özgürlüğe ilk adımı atmak üzeresınız. İşınız biraz zor ta- bii. Herşeyden önce birev bulmak gerek. hem de biraz merkezi semtlerde. Kendinize daha çok ayırmak içın yolda ka> bedecek zamanınız yok. Size uygun semtler; (yalnızla nn-bekarların_\oğunlukta olduğu semtler) Ortaköy. Be- şiktaş. Bcyoğlu (Cihangir. Çukurcuma. Tepebaşı vs.). Kadıköy(Moda. Hasanpaşa vs.). Hısarüstüçevreleri. Iki- buçuk milyon liradan az kira- yı düşürmrıe) ın bile. Evi tutmnuz.Artık gczaltındasınız. Komşulannız için en büyük merak kaynağı oldunuz. Öyle ya. kiracılar. üstelik genç olanlan herzaman için tehlikelidir. Ne zaman ne > apacaklan belli olmaz... İste- seniz de ıstemeseniz de kom- şularla. kapıcınızla selamlaşıp biraz sohbette yarar var. İlk başlarda. anne-babanızın sizi ziyarete gelmesi de "olumlu puan"sayılabilir. Mahalle bakkalını unutmamak gerek. Alışverişlerde kurulacak sıcak ılişkiolasıbirpolisyoklama- sında lehinizeişleyebilir. Hat- ta mümkün olsa aile albümü- nüzü degöstercbilseniz (En kötü olasılık gerçekleştiğinde. hiç değilse gazetecılere "Yahu, kendi halinde iyi bir çocuktu" derler). Mahaİlebakkalıyla ıyi ilişkı dedik ama sokağa atacak paranızda yok. Ucuz yerler araştınp toplu alışveriş en uygunu. Eveşyalan içinen i\i yöntem. eskicilerden alışverişyapmak. Hem böylece. "eşya bağımlılığı" gibi bir tehlikeden de uzak kalırsınız. Eşvanızdan vazgeç- mek gerektiğinde içiniz "cız" etmez. Her işin zor yanı var. Bu saydıklanmızı fazla abartmayın. İşin en önemli yanı karar vermek ve sonuçlannı göğüslemek. • Gençler, evlenmekiçin aceleetmeyinANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Gençlerin. karşı cinsle kuracaklan ilişkileri uzun dönemli bereberlikJeredönüştünnek konusunda. aceleci davranmamalan gerektiği bildirildi. Değişim süreci içerisinde olan gençlerin. kendi ayaklan üzerinde durabilir bir konuma geldikten sonra, alacaklan kararlann daha akılcı ve sağlıkh olacağına dikkat cekilerek, "Gençlerin olgun bir ilişki kurabilnieleri için bireyselliklerini kazanmış olmaları gerekir" görüşü dile getirildi. Çankaya Kültür ve Sanat Vakfı tarafından düzenlenen "Gençlikten Evliliğe İlk Adun" konulu konferansta konuşan Prof. Dr. Erdal Işık, gençlerin evlilik konusunda alacaklan kararlann sağlıkh olması için. kendi ayaklan üzerinde durabilir halegelmeyi beklemelerini önerdi. Gençlerin karşı cinsle kurduklan ilişkilerde. birçok ctkenin rol o\ nadığını belirten Işık."Bu tür aceleci kararlann ardından gelen evlilikler, sağlıksız ve vıpranmava mahkûm olarak başlamışoluyor"dedi. Işık.aşkilişkilerinin sağlıkh devam edebilmesı için herkesin kendi sınırlannı koruyabileceği bırilışkinın olması gerektiğine dikkat çekerek "Sağlıkh bir ilişki, sevgi ve istekle herşeyin pay laşıldığı. ancak diğer taraftan da kişilerin kendi birev selliklcrini korudukları iiişkidir. Maalescf Türk toplumunda bu ilişki biçimi çok yaygın değil. Kişiler, bir diğerinin yaşamı içinde kayboluyor. Oysa, sağlıkh bir ilişkide özgürlük daha çok y aşanabilir ve çok daha fazla üretken olunabilir"diyekonuştu. Evlilik öncesınde yaşanan tanışma döneminde. insanlann çoğunlukla "vitrinlerini"gösterdiğıni belirten Işık. evlendikten ve kişiyi heryönüyle tanıdıktan sonra yaşanan hayal kınklıklanna \e"hiçtanıjamamışım"sözlerininçoksık söylendiğine dikkat çekti. Işık. gençlere sağlıkh bir bırlıktelik için birkaç uyan yapmayı da ihmal etmedı; sevgınin veaşkın sürekliliği içın yapılması gerekcnlerin birkaçını şöyle sıraladı: "Olgun biraşk için.bireyselliğinızi kazanmayı bekle> in. Karşınızdakini olduğu gibi kabul edin.onudeğiştirmeyeçalışmayın. Kadın vc erkeğin sadece bedensel değil, duygusal farklılıklarda gösterdiğini unutmayın ve bek- lentilerin farklı olabileceğini göz önünde bu- lundurun. Karşınızdaki kişinin küçük olumsuzluklannatakılıpkalmayın. Güzel şeyler kadar, hayatınızdaki olumsuzluklan da konuşma alışkanlığını mutlaka edinin. Her şeyin yolunda gittiği rolünü vapmak. ilişkileri y ıpratan önemli etkcnlerden biridir. Sorunlan konuşurken, bunlan karşılıklı suçlamaya dönüştürmeyin. Karşınızdaki kadının yada erkeğin gücüyle, kendinizi güçlü hissetmenizin sağlıklı olmadığını unutmayın. Karşınızdaki kişiye hükmetmeyeçahşmayın ve küçük kırgınlıklan affctmeyi öğrenin. • Eğitim Programları 09.58 Açılış 10.00 Açık Lıse Programları 12.00 Açık öğretim Programları 13.00 Lisans Tamamlama Programları 13.40 Kapanış 15.28 Açılış 15.30 Açık Lise Programları 17.30 Eğitim Paketi 18.00 Açık Lise Programları 20.00 Açık öğretim Programları "Tekrar" 21.00 Lisans Tamamlama Programları "Tekrar" 21.40 İşte Müzik 22.10 Kapanış.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle