03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Genel Yayın Ydnetmenı: Özgen Acar •Genel • Görscl Yönctmen: ,\li Acar • DışHaberlenErgun Ankara Temsilcisi: Mustafa Balbay •Haber Müdürü. Doğan Akın Atatürk Bul- Müessese Müdürü: Erol Erkırt •Koordinatön Yayın Koördinatörü. Hikmet Çetinkaya • Genel Bakı • Ekonomı: Abdurrahman Yıldınm • İsühba- van No: 125, Kat: 4. Bakanhklar-AnkaraTel: 4195020(7 Hat).Telex: 42344, Fax: Ahroet Kondsan «Muhasebe: Bülent Yener Yayın Danışmanı: Orhan Erinç "•Yaaışlen rat: Yalçın Çakır • Yurt Haberleri: Mehmet Saraç 4195027 •Izmır Temsılcısı: Serdar Kızık, H.Zıyu Blv. 1352 S:2 3 Tel:4411220 • Idare: Hüseyin Gürer •tşletme öoderÇdik Müdürleri: Ibrahim Yıldız (Sorumlu). Dinç Tayanç • Makaleler: Sami Karaören • Spor: Abdülkadir Telex: 52359, Fax: 4419117 •AdanaJemsılcısı:Çetiıı Yiğeooğhı InonuCd. 119 S. «Bılgı-Jşlem Nail tnal «Bılgısayar Sistem: • HaberMerkezı Müdürü: İpekÇalışlar Yücelman • Düzeltme: Abdullah Yazıc» No: 1 Kat: l.Tel: 3522550-3522601-3522492. Telex: 62155, Fax: 3522570 Mürfivet Çiler • Rekiam: Reha IsıtmaııImtiyaZSahİbÛBerinNadİ M d ü e ah Y ( u ) . • HaberMerkezı Müdürü: İpekÇalışlar p Yücelman • Düzeltme: Abdullah Yazıc» gş y Mürfivet Çiler • Rekiam: Reha Isıtmaıı Ytyml«>ımeB«saı: YenıGun Haber Ajansı. BaMnve> avınalık A Ş furkocağıCad 39 41 Cağaloğlu34334Ist PK 246 İsianbul Tel (0 212)5120505120hatITclex : : : 4 6 F.ıx (II ; i : > 12OCAK1994 İmsak.5 5l Guneş:7.21 Öğle: 12.19 Ikindi: 14 42 Akşaml7 03 Yatsı: 18.29 Yağmalamayaaf,planlamayaceza T\ anh, 29 Temmuz 1980. 'İmar ve lskan Bakanlığı - Planlama ve İmar Genel Müdürlüğü - Vletropoüten Dai- rc Başkanlığı - Büviik Istanbul Nazm Ptan Bürosu Baskanuğı- nın. 1970'li yıllar boyunca sürdürülen çalışmalarla üretti- ği "1/50.000 ölçekli kanbui Metropoliten Alan Nazım Planı" onaylanarak yürürlüğe girer. Planın tanıtım raporunda, 27 Mayıs I960'ta ülke yöneti- mine gelen Milli Güvenlik ve Bakanlar Kurulu karanyla ku- rulmuş Büyük Istanbul Naam Plan Bürosu'nun "sonuncu" çalışması olduğu yazmaktadır. Gerçekten de, aslında planlama çabalannın ilk ürün- leri hemen 60'lann sonlan- ndan itibaren alınmaya baş- lanmış, ancak özellikle Boğa- ziçî Köprüsü ve çevre yolunun "nazım plandan bağımsız ola- rak" yürütülen proje çalışma- lanyla 1973'te devreye girme- sinin ardından, naam plan bu "füü durumu" da içerecek şe- kılde yeruden ele ahnmak du- rumunda kalmıştı. Köprü ve çevre yollanyla birlıkte ortaya çıkan "yeni yapılaşma kuşak- larının" da plan disıplinı altına ahnması gündeme gelince. çahşmalar ancak 70'li yıllann sonlanna doğru tamamlana- bilmişti. Ne planlandı, ne oldu? 1980 Temmuzu'nda "artık noktalayahm" denılerek onay- lanan naam planın. İstanbul'- un gelişmesi ve "konınınası" için öngördüğü hedefler. başlı- ca "dört temel ilkede" özet- lenebilirdi: 1) İstanbul'un kentsel ya- şam kaynaklanru oluşturan. kuzey kesimlerdeki "tanm ve orman alanlan ile su havzaları" korunacaktı. 2) Kuzey bölgeleri yapılaş- maya kapatıldığı ıçın. "metro- politen bûyiime alanı" doğuya ve batıya doğru "b'neer" bır yayılma içinde gerçekleşecekti. 3) Tarihi Yanmada, Galata- Beyoglu ve Boğaziçi bölgele- rinde "kültûrel doku ve doğal yapı" mutlak korunacak. bu alanlarda meveut yoğunluk- lann da "azakılması" için ön- lemler ahnacaktı. 4) Asya ve Avrupa yaka- lanndaki meveut demiryolu güzergahı "lineer kentin" top- lu taşım omurgasını oluştura- cak; raylı tüp geçitle birbırine bağlanacaktı... Hemen farkedileceği gibi, Istanbul'un bugûnkü "imar durumu" ile 1980"de onaylana- rak "yürüriüğe giren" yukan- daki plan kararlan arasında tam bir çelişki var. Aynı sırayla kıyaslayalım: 1) Kuzeydeki tanm ve or- man alanlan imara açılmış; su havzalan "barajlan devreden çıkaracak" düzeyde yapılaş- ma bölgelerine dönüşmüştür. Boğaz Köprüsü ve E-5 kori- doru ise kentin sınınnı degil. neredeyse "orta eksenini" oluşturmaktadır. 2) Doğu-batı yönündeki ge- lişme, "kuzeyi de kucaklaya- rak" yayılmaktadır. 80"lerin ilk yıllannda "orman içinden" geçirilen TEM oto-yolu, bu- gün "kent içi ana ulaşm arte- ri" konumundadır. 3) Tarihi Yanmada'da kültürel dokuyu yollarla ve "oto-yol tüneUeriyle" parçala- yan bir plan yürürlüğe girmiş, Galata-Beyoğlu bölgesine yeni yoğunluklar eklenirken, Boğaziçi "imar cennetiııe" dö- nüşmüştür. 4) Ulaşım konusunda tüp geçıt projesi hala "üvey evlat" muamelesi görmekte. gerek ANAP döneminde, gerekse koalisyon hükümetinde "res- mi söylem" hep 3. Boğaz Köp- rüsü üzerinde birleşmektedir. Bütün bu gelışmeler karşısı- nda doğal olarak akla hemen şu soru geliyor: "- Acaba 1980 onaylı nazım plan, tam tersini uygulamak amacıyla' mı yürürlüğe soku!- muştur Istanbul Metropoliten Alan Nazım İmar Planı'rın onay- lanmasından "bir buçuk ay" sonra, ülkede bir başka "planın" yürürlükte olduğu anlaşıldı ve 12 Eylül 1980'de, komutanlar "anarşi ve teröre karşı demokrasiyi korumak" üzere yönetime el koydular. Ne var ki, yine aynı komutanlar. "Istan- bui'u imar ve yağma anarşisine karşı koru- mayı bedefleyen" Nazım Plan Bürosu"nu da, tıpkı ülkedeki diğer anayasal kurum ve kuruluşlar gibi. "lağvettiler." Böylece Istanbul, 80'li yillara egemen olan "83 nıhunun" kent yönetimi anlayışı- na. tıpkı 1950'li yıllarda yaşandığj gibi. "planlama disipüni ortadan kaldınlarak" teslim edildı. Ne var kı bu kez önlemler çok daha "sıkı" bir "yönetim" içinde alınıyor. plansızlıkla yaraülan yağma ortamı. yine komutanlann imzalanyla yürürlüğe so- kulan yeni yasal düzenlemelerle de "güvence ahma"ahnıyordu. 12 EylüTün ashnda demokrasiyi degil. 24 12EYLULUN Anayasayı rafa kaldıran komutanlar, çok geçtneden İstanbuJ'un Nazım Plan Bürosu'nu da lağvettiler ve kenti "anayasasız" bıraktılar. Kö prü, araba vede oksijen K • entin her köşesi yollarla delik deşik edilip iki de köprü yapıldıktan sonra her gün araba- lannın direksiyonlannda korna ve polis dü- dükleri arasında. sabırsızlıktan mideleri ezi- lip yolun açılmasını bekleyen saf adamlar -bunlann çoğu kamuoyunu da yönlendiri- yor- gözleri parlayarak üçüncü köprü hikayelerini kendileri gibi saf başka adamlara pazarlıyorlar. Bunlara İstanbul'un sorununun sadece otomobil ve karşıya geçme olmadığını. üçüncü köprü ve ona bağlı çevre yollannın kentin son or- man ve su havzasıru yok edeceğini, yolu kısıtlamakla trafıği de sınırlama olasıhğını ve yağma düzeniyle kentin bulaşıcı bir hastalık gibi her yeri sarmasının fıziksel bir sının olduğu- nu anlatmak olanaİcsız. Aksaray'da oturup İkitelli'de çalı- şan adam, üçüncü boğaz köprüsünün kendisine de rahatlık getireceğini hayal ediyor. Belki bir pazar günü, kendisi gibi akıllılarla birliİcte Kemerburgaz üzerinden Gebze'ye çay iç- meye gideceğini düşünüyor. Ne kent. ne ulaşım, ne hava kir- lenmesi ve ne de uluslararası deneyimlerden haberi olan kentlileşememişlere bir üçüncü köprü senaryosu sunalım: Karar verilip köprü yapılması üç yıl sürer. Çevre yollan da iyimser olarak üç dört yılda tamamlanır. Kuşkusuz bu sıra- da köprü ve yol çevresindeki bütün alanlar, gecekondu be- zirganlan. kooperatif tezgahtarlan ve biraz da endüstri tarafından yağmalanrruş olacakür. Karut için önceki köprü ve yollann çevrelerine bakmak yeüştr. Kent nüfusu altı yıl içinde 2.500.000 artacakür (Resmi tahmin). Bu nüfu- sun yansı yeni çevre yolu etrafına yerleşebilir. Bu sürede ol- ISTANBUL DARBESI 1 983- 1 993 İSTANBUL'U SARSAN ON YIL "83 Ruhu " ve ÎSTANB UL... Yagmaya yasal hazırlık... Anayasaya aykırı ruhsatlar... Dalan'tn " kafasındaki"'planlar... Ayrıcalıklı "rant kuleleri"... Orman alanlarında "yeşilyaşam"... Thatcher 'la köprü pazarlığı... Su havzalarında "lüksyapılaşma"... Boğaziçi'nde milyarlık kondular... Gecekonduya "mafya"güvencesi... Küçük Armutlu -Sultanbeyli ve demokrasi... OKTAY EKINCI masa bile. kısa bir sürede sayısız Sultanbeyli"nin yabanotu gibi bitmeyeceğine inanmak için çok saf olmak gerekir. Bu sürede kentte otomobil sayısı 900.000 artacaktır (Resmi tah- min). Bu otolann hiç olmazsa 100.000'i yeni yerleşim alanla- nnda olacaktır. Bunlar 250 hektarlık park alanına gereksin- me gösterecektir. Yerleşme en az on beş bin hektar alan kap- layacak, bir başka deyişle İstanbuKun orman alanlan ve su havzalanndan bu kadar eksılecektir. Su daha az, hava daha kirli olacaktır. Ve üçüncü köprü ve yollan. bittikten birkaç yıl sonra mahalle yolu gibi kullanılacak ve şimdiki köprüler gıbı olacaktır. Üçüncü köprünün önceden belli hikayesi bu- dur. Ondan sonraki köprü Karadeniz"in içinde olabilir. Enfarktüslü İstanbul'un bir dc anfizemi olacak o zaman. O yıllarda köprü yapanlarla yol yapanlar ve onlara o izinleri ve- renler çok trilyon kazanacaklar. Arsalan yağmalayanlar ise kazandıklan paralarla başka alanlan yağrnalayacaklar. İşte saf adamlar için bir kentleşme senaryosu. Bildiğiniz bir senar- yoyu yinelediğim için özür dilemem gerekmiyor. Çünkü yeni- den sahneye konuyor. Kuşkusuz ileriyi görenler(!) soracaklar: "Peki, ba^ta çare var m ı r Yarut: "Peki, bu çare miT" Yol yaparak Istanbul ulaşımını çözeceğini sanmak -her gün yol yapıp. her gün daha kötü olduğunu göre göre- ilkel bir Laz hikayesine benziyor. Yol, otomobil endüstrisinin reklamından başka bir şey değildir. Istanbul'vın sorunu yeni bir işlevsel dağılım, yani yeni bir idari strüktür, yeni bir eko- nomik plan ve yeni bir nazım plandır. Tabii nazam plan için yağmadan uzak bir poli- tik düzen ve irade ve bi- raz da kentlileşmiş adam gerek! DOCAN KUBAN L stanbul'u1980-1983 arası sarsan on yıl emir-komuta zincirine bağlı ilk yağma kararlannın verildiği "sıkı" bir dönem oldu. "Talana hazırlık" için Nazım Plan Bürosu lağvedilirken, aynı amaçla Turizmi Teşvik Yasası, Boğaziçi Planlan ve tmar Affı yasalan ardı ardına yürürlüğe sokuldu. 12 Eyiül darbesine uğrayan, 29.7.1980 onaylı "1/50.000 Ölçekli Nazım Plan" ilkeleri KARADENİZ Turizm ve rekreasyon Kentsel gelişme alanlan Yapıyasağı getıriten tanm, orman ve su havzalan mmmm® Çevre Yolları IIIIMHimilll 1980 sonrası TEM güzergahı ve Fatıh Köprüsü yeri Raylı toplu ulaşım sistami Eylül yönetimi, Kasım 83 seçimlerini beklemeden imar affını çıkarta- r a j^ '80'liyıllann kent yağmasını bağışlayan sürecini başlattı. CEZALANDIRILAN Istanbul için yagmaya karşı en güçlü kale olan Nazım Plan Bürosu, "80'li yıllara hazırlık" için lağvedildi. Ocak 1980'de yürürlüğe konulan "ekono- mik istikrar paketini" kurtarmak için dev re- ye girdiğini bugün artık hemen herkes ka- bul ediyor. Arumsanacağı gibi, IMF tarafı- ndan dayaülan 24 Ocak Kararlan'nın temel hedefı. ücretlenn dondurulup fıyatlann ser- best bırakıldığı bir "kazanç özgürlüğü" or- tamıyla ekonomik bunahmm atlatı- lmasıydı. Ancak, böylesi bır ortamın sağ- lanabilmesinin temel koşullanndan biri ve en önemlısı ise "pahalılık ve vurguna karşı toplumsal muhalefetin" etkısiz kılınmasıydı. 12 Eylül. ışte bu "acil sorunu" kökünden çözmek: ve soyguna dayalı ekonomiyı sıkıntıya sokan "çaltşanlann hakları, kamu yararı, hukukun üstünlüğü, planlı kalkın- ma..." vb gibi kavramlann oluşturduğu "engeUeri" ortadan kaldırmak için devreye girmıştı. Nitekim. 27 Eylül 1980"de "Milli Güvenlik Konseyi'ninonayınasunulan" L'lu- su hükümetinin programında, bu değerlen- dırme.şö>le \T urgulanıyordu: "(12 Eylül'den önce) bu tedbirierin zamanlaması için gerekb vergi kanunları ve çalışma hayatını düzenle- ven mevzuat yenilikleri. yasama organının işlememesi ve siyasi istikrarsızlık sebebiyle kanunlaşamamıştır." (Cumhuriyet 28 Eylül 1980) Benzer şekilde. dönemın Başbakan Yardımcısı Turgut Özal da. ancak 12 Eylül rejimıyle 24 Ocak Kararlan'nın "emniyet içinde" uygulanabıleceğini "açık-seçik" şöyle ifade ediyordu: "12 Eylül harekâtı- ndan sonra ekonomik istikrar programının uy gulanmasına aynen devam edileceğinin ifa- de edilmesi ve bizzat bu hareketin gerirdiği güven ortamı ve is. banşı sayesinde üretim ve ihracatta ciddi arnşlar görtilecektir..." (Cumhuriyet - 24 Eylül 1980J 12 Eylül'ün işte bu "içeriği", salt çahşan- lann "hak arama özgürlüklerini" kısıtla- makla yetinmedi. Ekonominin "acil ihti- yaç" duyduğu sermaye birikiminin arttınla- bilmesi yönünde, özellikle kent toprakla- nndaki "rant potansiyelinin" de olabildiğin- ce ve en yüksek oranlarda "degeriendirüme- si" başlı başına bir "kalkınma yolu" olarak benimsendi. Böyle bir politikanın ise elbette kı bir "imar planı disiplinine", hele Istanbul için "yeşil alanlan, ormanlan, su havzalannı, tarihsel dokuvu korumayı öngören" bir nazım plan "engeline" tahammülü ola- mazdı. 12 Eylül'ün. kent ve çevre yağması- ndaki engelleri ortadan kaldırmaya yönelik gırişimleri, İstanbul'un planlama bürosunu lağvetmek ve bu büroda 1^60'lardan beri oluşan bilimsel birikımin tüm bilgi ve belge- lerini "yok etmek"le de sınırlı değildir. Bır yandan bu operasyona hazırlanılı- rken. öbür yandan "imar pianlanna aykm, ayncalıklı imar hakkı" sağlamaya yarayan Turizmi Teşvik Yasası yürürlüğe sokuldu. 6 Kasım 1982'deki anayasa oylaması bile beklenmeden, 12 Mart 1982'de. yani "ana- yasasız" 12 Eylül ortamında kabul edilen bu yasa, özellikle fstanbul'- daki yine yeşil alanlan. kentsel arsalan ve tarihsel bahçeleri, "özel imar koşullanyla yüksek ve yoğun yapdaşmaya açma- ya" hukukşal dayanak oluştu- racaktı. Üstelik "belediye- bakanlık" ışbirliğjyle_ye bu iş- birliğine onay veren "Bakan- lar Kurulu" kararlanyla... Yine 12 Eylül döneminde, Türkiye'de hemen her hü- kümetin "bu artık son" diye- rek ilan ettiği "imar afh" gele- neği de komutanlarca yerine getirildi. 16 Mart 1983'te yü- rürlüğe giren 2805 sayıh İmar Affı Yasası. plansız bırakılan İstanbul'un varoşlanndaki on binlerce kaçak yapı ve gece- konduyu yine "bir kereye mahsus" olmak üzere yasal- laştınp, ödüllendirirken; 1984, 1986 ve 1987'deki yeni imar affı düzenlemelerinin de "kay- nak yasası" misyonunu üstle- niyordu. 12 Eylül 1980 ile 6 Kasım 1983 seçimleri arasında, yani ülke yönetimi doğrudan komutanlann elinde olduğu dönemde yine tstanbul'a yö- nelik kotanlan diğer bir önem- li "imar öntemi" ise Boğaziçi Planlan'nın onayı (22 Tem- muz 1983) ve ardından 2960 sayılı Boğaziçi Yasası'nın 18 Kasım 1983'te yürürlüğe gir- mesi oldu. Aslında. Boğaziçi Planlan'- nın temel kurallan, 1974 tarih- li Boğaziçi SİT karanndaki koruma ilkelerini içeriyor, "ön- görünüm bölgesinde" kesin yapı yasağı getinyordu. Ne var ki. "geri göriinüm ve etki- lenme bötgeterinin" aynı plan- larla yapılaşmaya açılması. ardından Boğaziçi Yasası'nda da bu kuralın güvenceye bağ- lanması, "istanbul'un kuzeyini korumayı hedefleyen" 1980 temmuz onaylı naam planın, bır başka planla "tırpanlan- masınuı" da ilk önemli örneği- ni oluşturdu. Üstelik, yine bu planlarda ve yasada "öngörii- nüm-geri göriinüm" sımrlannın da "gerçek d^ı" noktalardan geçirilmiş olması nedeniyle, Boğaziçi"ne bakan yamaçlarda. "yasal olarak de- nizden göriinmeyen", ama "Bo- ğaz manzaralı" olduklan için milyarlara pazarlanan villalar ve apartmanlar ortaya çıkü. 1980'Ierin "komutanlar dönemira" kapatmadan, yine 1980-1983 arasında ve yine "1980 nazım ptaıuna aykın olarak" hazırhklan tamamla- nan 2. Boğaziçi Köprüsü ve TEM otoyolu bağlantısı proje- sini de unutmamak gerekiyor. 1985'ten sonra Suhanbeyif- nin patlamasına neden olan, 1993'te de Elmalı Bendi'nin iç- me suyu kaynağı özellığini tü- müyle yitirmesine yol açan yapılaşmanın "Itid gflcunu" oluşturan bu proje. Istanbul'a Fatih Sultan Mehmet Köprii- sü'nü kazandırdı; ama, yine İstanbul'un özenle korunması gereken kuzey bölgelerindeki plansız yapılaşmayı olağanüs- tü boyutlara ulaştırdı. 14 Kasım 1983'te. yani 6 Kasım 1983 seçimlerini kaza- nan Turgut Özal başkanlığı- ndaki ANAP hükümeti henüz ülke yönetimine atanmamış- ken, 12 Eylül döneminin "emir-kumanda" düzeni için- deki son büyük yatınm ihalesi de yapılıyor; 2. köprünün pro- jesi tngiliz Freeman, Fox and Partners fırmasına veriliyor- du. Cumhuriyet, 15 Kasım 1983 tarihli baskısında bu ha- beri "İlk köprünün projesûıi yapan ikinciyi de kazandı" başhğıyla verirken, aynı habe- rin üzerindeki manşetinde ise şu başlıklar okunuyordu: "Banş Derneği Davası'nda 18 kişiye 8 yıl, 5 kişiye 5 yıl hapis. Mahkeme, duruşmaya katüan 16 sanığı tutukladı..." 12 Eyiül'ün icazetiyie secim- lere giren "iki buçuk partiden" biri olan ANAP. "dört siyasi eğüimi" bağnnda topladığı sa- vıyla yaptığı propagandalann sonucunda -ki. buna, Kenan Evren'in Turgut Sunalp'b MDPyi "işaret etmesiııe", halkın tepki göstermesinin de büyük katkısı olduğu söylenir- 6 Kasım 1983 seçimlerinden büyük bir başanyla çıktı. Cumhurbaşkanı Kenan Evren, 7 Arahk 1983 tarihinde "shü" hükümeti kurma görevini Turgut özal'a verirken, 83 ru- hunun kadrolanna da şöyle bir tstanbul teslim ediyordu: - Yağmayı engelleyecek Na- zım Plan Bürosu lağvedilmiş; - Anayasaya aykın olan Turizmi Teşvik Yasası, "anayasadan önce" yürürlüğe so- kularak güvenceye alınmış; - İmar affı çıkanlarak, "kaçak yapı soru- nu" halledilmiş; - Boğaziçi Planlan ve Yasası'yla, Boğaz sırtlan ve "tstanbul'un kuzeyi" imara açıl- mış, - Nanm plana aykın 2. Köprü ve TEM Oto Yolu Projesi ihale edilmiş.. ..bir İstanbul... Eh!.. Artık, geriye, 24 Ocak felsefesine uy- gun bir kentleşme ve imar politikasının diğer "aynntı" yasalanyla bu felsefeye sadık bir "yerel yönetim anlayışı" kahyordu... Yann: Dalan'lı yıltar btşlıytr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle