03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet7 0 . Y1LSAYI24934 S A N A T K U L T U R M A G A Z I N T E L E V I Z Y O N 120CAK1894ÇARŞMIBA İnsuyu Mağarası'nda gizemli yolculuk GÜLÇtNtLCÎ BURDLR - "Mağaracılık-Dağcı- lık Ekibi"nin İnsuyu Mağarasj'nın bilinmeyen bölümlerine doğru baş- lattığı gizemli \olculuk sürihor. Sü- leyman Demirel Üniversitesi'nin çe- şitli birimlerinde görev yapan araştı- rmacı ve uzmanlardan oluşan ekip, 597 metrelik bölümü gealebilen mağarada yaklaşık 2 kilometre iler- ledi. Dağcıhk-Mağaracıiık Ekibi'- nin İnsuyu Mağarası'nda gerçekleş- tirdiği keşif gezisinden sonra mağa- ranın henüz turizme açılmamış bö- lümlerinin 1 1000 ölçekli kabaca bir Yunanistan turizmde atağa kalktı Haber Merkezi - Yunanistan. 1994 yılında turizminı gelıştırmek amacıvla köklü değişıkliklere gj- derek, İsrail, Rusya ve eski Doğu Bloku ülkelerinde turizm bürolan açmaya karar verdi. Yunanistan Ulusal Turizm Ör- gütü'nün (GNTO) bildirdiğine göre Akdeniz ülkelenne seyahat etmek isteyen Doğu Avrupalılar bundan böyle Yunan Turist Bü- rolan"ndan yararlanabilecek. GNTO Genel Sekreteri Alexios KimisLs "Doğu Avrupa ülkelerin- de hızlı bir örgütlenmeye giderek. son yıllarda ortaya çıkan yeni pa- zan hemen değerlendirmelıyiz" diye konuşuyor. Doğu Avrupa ülkelennde >aşa- yanlar genelde tatile fazla para ayıramadıklanndan tatıllerini kısa kesmek zorunda kalıvor. Bu bölgede etkinlık gösteren İspan- yol turizmdleri çabalannı devre mülk üzerine yoğunlaştınyor. Yunan turizmdleri, Ispanya. Portekiz, İtalya ve Türkiye gibi ra- kiplerini geride bırakmak için fi- yat politikalannı çok dikkatli sap- lamak zorunda olduklanru belir- tiyor. Yunanistan, aynca, Avrupa Birliği dönem başkanlığını vürüt- tüğü bu dönemde turizm konu- sunda daha başanlı bir tanıtım ya- pabileceğıne ınanıyor. ftstanbulbasta gellyor Görülmeye değer 10 ülke Haber Merkezi - Düma'da gö- rülmeye değer 10 yerin içinde Is- tanbul başta geliyor. İngiltere'de yayınlanan Finandal Times gazetesinin hafta sonu ekinde yer alan bir yanya göre İstanbul'un da içinde bulunduğu 10 yerin 1994 yılında ruristlenn gözdesi olacağı öne sürülüyor. Gazetenin önerdiği 10 yer şöyle sıralanıyor: Istanbul, Türkiye Korsika Luzem Gölü, Isyiçre Luangvva Vadısi. Zambia Belize, Orta Amerika Lombok Adaları, Endonezya Terlingua. Teksas. ABD Hue, Orta Vietnam Salvador de Bahia, Brazilya Sese Adaları, Lganda Anadolu el sanatlan kataloğu yayımlandı ANKARA (AA) - Kültür Ba- kanı Fikri Sağlar. ulusal kültür mirasının değerli bir bölümünü oluşturan. üstün zenginliğe sahip Anadolu el sanatlannın. nitelikli örnekleriyle önemli bir tanıtım. is- tihdam ve ekonomi potansiyeli taşıdığını bildirdi. Sağlar. dün düzenlediği basın toplantısında, bakanhğı tarafı- ndan hazırlanan, "Geçmişten ge- leceğe Anadolu El Sanatlan Kato- hığu"nu tanıtü. Zengin Türk kül- türünün bir bölümünü oluşturan el sanatlannın canlandınlması, geliştirilmesi ve tanıtılması için çahşmalar yaptıklannı vurgula- yan Sağlar, şunlan söyledi: "Bakanlığımız, çağdaş yaşamın gereği olarak varlığını türlü zorluk- lara karşın sürdürebilen el sanat- lanmızın geliştirilerek yaşatılabil- mesi sorumluluğunu duymakta. ge- leneksel özellikler taşıyan yeni ör- neklerinin üretimini teşvik etmekte, desteklemektedir. Bu bağlamda ül- kenin türlü yörelerinde el sanatı üretimi yapan ustalann eserleri, bakanlığımız uzmanlar kurulunca değerlendirilmekte, geliştirilmekte ve satın alınmaktadır." krokisi hazırlandı. 14 Ağustos 1993 tarihinde İnsuyu Mağarası'nın biünmeyen bölümle- rine doğru gizemli ve hevecanlı bir yolculuğa badayan Dağcılık Mağa- racılık Ekibi. dört gün süren bir ke- şif gezisinde SOOmetre ilerleyebildi. Mağaranın son noktası Büyük Göl'den başlavan \olculuk. ilginç kalsit kristallerinin oluşturduğu "Kristal Bahçesi"nden \ e göllerden geçti. güçlü bir ha\a akımı ile karşı- laşılan 11 nolu galerinin önünde bit- ti. Güçlü hava akımının varlığının galerinin devam ettiğj düşüncesmi doğurduğunu belirten SD Universi- tesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü araştırma görevlisi Dr. Suat Taşde- len ilk keşif gezisinden sonra gerçek- leştirdikleri inceleme gezisini şöyle özetledi: "Gidebildiğimiz son nokta- daki göltin kıyısına geldik. Bilinme- yenin başlangıcı olması nedeniyle 'Lmut Gölü' adını verdiğimiz bu yer- den botlarla 11 nolu galeriye doğru ilerledik. Dar bir çailaktan geçtikten sonra üç merre yüksekliğindeki dik bir çatlaktan yukarı çıktık. Taban- daki çamur kalınlığı yer yer 3-4 san- timetreyi bulan. hızlı su akımı sonucu gelişmiş düzensiz bir boşluk karşı- mızdaydı." Doğuda büyük bir boşluğa açılan bölümdeki göle "Derin Göl" adını 1 sarkıt, dikit ve boşluğun du\arları ile tabanında kristal oluşumları gözlen- di. Beş metrelik dar bir koridordan 14 nolu galeriye ilerledik. Bu kısım, genelUkle karnabahar yaptsı ve kalsit kristallerinden oluşan mağara olu- şumları ile kaplıydı" dedi. Bu alanın da kuzeyinde galenlcr. raClllk Ekİbİ'nİ, İlginç Oİaylar güneyinde 12 metre uzunluğunda 8 4 Ağustos 1993 tarihinde İnsuyu Mağarası'nın bilinmeyen bölümlerine doğru gizemli ve heyecanlı bir yolculuğa başlayan Dağcılık Mağa- bekliyordu. vererek bir sonraki galeriye yönel- diklerini kaydeden Taşdelen, "Eki- bimizce 12 nolu galeri olarak adlan- dırılan bu bölümde de ince uzun bir göl vardı. Gölün güney ve güneydo- ğusuna doğru giden dar galerilerde metre genişliğinde bir göl bulundu- ğunu belirten Dr. Suat Taşdelen, boşluğun. yedi metre genişliğindeki bir koridorla kı\nla kıvnla doğuya dönerek büyük bir boşluğa açıldığı- nı kaydetti. Taşdelen. koridorun gı- rişinde tavandaki çok ince yapılı mağara oluşumlanndan dolayı bu- rava "kadife kapı" adını verdiklerini belırterek, mağaradaki yolculuğunu sürdürdü: "30 metrelik koridorun sonuda büyük bir boşluğa ulaştık. L'zunluğu 75 metre, genişliği 80 met- re olan bu boşluk, 25 metre yüksekli- ğe sahipti. Güneyinde uzunluğu 30, genişliği de 25 metre olan bir göl uzanıyordu. Bu göle mağarayı ilk bu- lan ve turizme açılmasına öncülük eden jeolog Dr. Temuçin Aygen'in adını verdik. Aygen Gölü dedik. Alanın doğu ve güneydoğusuna doğ- ru pek çok galeri daralıp genişleye- rek devam ediyordu." Galeriler, koridorlar, göller ve mağara oluşumlan ile devam eden GeçnrişiyaşayanHimSstan Baharat Yolu tarihe kanşalı çok zaman oldu ama. Hindistan'ın çoğu yöresinde taşımacılık ve ulaşım biçimi değişmedi. Develer. hala bu geniş ülkenin özellikle dağlık yörelerinde en çok kullanılan "taşıt aracı" konumunda. Hem çok yük taşıyabiliyorlar. hem de gece-gündüzdemeden yol alabıliyorlar. Genelde kırsal kesimde. birbirlerinden hayli uzak bölgeler arasındakı ticaret. deve kervanlan sayesinde gerçekleştirilebiliyor. Kervancılar, dün olduğu gibi bugüjj de yollann tehlikelerle dolu olduğunu s'öylemekle birlikte. ata mesleklerinden vaz geçmeyi düsünmüyorlar. Batan Hint güneşinin son ışıklanndaki develerin nostaljik çağnşımlar vaptıeı ve turistlerin büyük ilgisini çektiği de bir başka gerçek. (Fotoğraf: İZZET KERİBAR) Isveç'in yeni Garbo'su: LenaOlin GÜRHAN UÇKAN STOCKHOLM - Onu siz ilk kez 'Yarolmanın Dayanılma/ Hafifliğf- nde Daniel Daj-Lems'ı baştan çıkan- rken gördünüz. Sıyah sütşen. stvah külot, siyah çorap ve sıvah jartıverle aynanın üzerinde dört a\aİt dolaşı- rkenki görüntüleri afişlere geçtı. dergı- lerde yayımlandı. 1987'deçevirdığı bu fılmle ilk kez uluslararası kari\ennı başlatan Lena Olin, şu sıralar \ ızvona giren ve başrollen Richard Gere'vle paylaştığı Mr. Jones adlı fılmle bir kez daha gündemde. Lena Olin. her şe\den önce tı\atro oyuncusu. Stockholm'deki Dram Ti- yatrosu'nda kadro sahibi. Ingmar Bergman'ın sahneye kcnduğu oyun- larda rol aldı. Ona sorarsanız kendisi için "ber şeyden önce anne" denmesinı ister. 1987'deki ilk fılmını çevırirken sete. üç haftahk anne olarak çıkmıştı. Gerek Hollywood"da, gerek Bel Air'- de yaşarken oğlu August sürekh ola- rak yanında. "Varolmanın Dayanılmaz Hafıf- üği"nden sonraki ikind filmi Ha\an- na, Robert Redford'un çabalanna karşın beğeni kazanmadı. Lena Olin için devrim öncesi Havanna"nın or- tamına uymadığı söylendi. yazıldı. Yine de orta yaşın biraz altındaki kadın yıldızda birşeyler görülmüş ol- malı ki, Richard Gere'nin karşısında- ki kadın rolü ona verildi. Mr. Jones'da Lena Olin. hastasına âşık olan bir Psikiyatrist canlandmyor. Lena Olin. 7 yıldır Los Angeles'in ünlü Bel Air semündeki villasında, oğlu August ve İsveçli yönetmen sev- gilisi Lasse Hallström'le birlikte yaşı- yor. Amerikalı fılm eleştirmenleri onu: Ingrid Bergman, Jeanne Morean ve Simone Signoret'yle karşılaşünyor. Havanna'dakı duygusal \önü ağır ba- san rolünden sonra onun için yeni bir Greta Garbodiyen bile olmuş. ıvfr. Jo- nes'u tanıtmak için gittiğı Londra'da İsveçli gazeted Gas Barkman'a ilk fil- mindeki ic gıcıkla\ ıcı sahnelerden ötü- rü kendisinin "seks sembolü" olarak görülmesı konusunda şu açıklamayı yapıyor - Beğenilmek \e çekia olma gerek- sinmem çok büyük. Ancak bu. ılle de seks sahneleri çevirmek istivorum de- mek değjl. Ne var kı. bu tur sahneler çevirmenin benim ıçın hıçbır güçlüğü \ok. Benım için çıplaklık asla bir so- run olmamıştır. Çıplaklık, sahnede kullandıjnm kostümlerden >alnızca bırisı. Öpüşme sahnelen çok daha kötü. Sokak kadmlannın ne düşün- düklenni anlıvorum. Bilindiğı gibi on- lar müşterileri}le öpüşmeve >anaş- mazlar. Lena Olin. her şeyden önce tiyatro oyuncusu. Stockholm'deki Dram Tiyatrosu'nda kadro sahibi. Ingmar Bergman'ın sahneye koyduğu oyunlarda rol aldı. Oynamayı yeğledıği rol türleri de şöyle: - Birçoklannın özel yaşantılannda yapmaya yanaşmadığı, cesaret ede- mediği şeyleri sahnede yapmak istiyo- nım. Bu yüzden hıçbir zaman güç du- ruma düşmedim. bir noktaya sap- lanıp kalmadım. Bilinçli olarak yaptığım bir seçim bu. Amerikalılar, benim cıddi rollere daha uygun ol- duğumu düşünüyorlar. Oysa ben, ya- şamı bıraz daha hafıfe alan, zaman za- man beceriksiz hareketler yapan tiple- ri de canlandırmak istiyorum. Lena Olin, tiyatrodan kopmamak- ta kararlı. Zamanzaman "Stockholm'- deki Bergman ekibini" çok özlediğini sövlü\or. E\de ve sette sürekli olarak canlandırdığı bir kişi olmasından ötü- rü tiyatronun onda bir çeşit "cevre ha- san" >aptığını belirtıyor -yan şaya \an cıddi. Mr. Jones filmi için ABD basınında yazılanlar, çok iyiyle çok kötü arası- nda büyük bir farklılık gösteriyor. Da- ily Ne«s, "Lena Olin, sürekli olarak uyuştunıcu kullanmış gibi geziniyor" \azarken. V\ashington Post, "Lena fevkalade başarılı" şeklinde yorum yapıyor. Lena Olin, annelikle İcariye- rin birlikte yürütülebileceğine inanı- yor. "Varolmanın Dayanılmaz Hafıfli- ği"nin çekimine, sütyeninde pamuk olarak gıtmiş. Bir yandan üç haftalık bebek emzirirken. bir yandan da ateşli aşk sahnelen çevırme konusunda şu açıklamayı yapıyor: - Doğal olarak güç oldu. Ne var ki, kadınlann doğurduktan sonra genel olarak kendilerini "bozulmuş" hisset- tikleri bir sırada beğenilmek, çekici bulunmak da müthiş mutlu edid bir duyguydu. Öyle sanıyorum, bir dış semtteki tek göz evinde yalnız yaşa- yan bir annenin yaşantısı, bundan çok daha güçtür. Bel Air sosyetesi, İsveçli yıldızın evi dışında pek gözükmemesini, onlara katılmamasım garip buluyor. Lena Olin'in bu durum hiç umrunda değil: - Hollyvvood'un yipratıa akımla- nna maruz kalmaya niyetim yok. Au- gust. Lasse ve ben. birbirimize yeüyo- ruz. İş ve ev dışında bir ya$antım yok. Zaten orada bir avuç dostum var. Çoğu kez telefonun fışini cekiyorum. Ne var ki İsveç'teki, vatanımdaki dü- şüncelıligi, durgunluğu ve yalnızlığı çok özlediğim zamanlar da yok değil. Daha önceki sevgilisi. tiyatro oyun- cusu örjan Ramberg'den oğlu Au- gust'a hamile kaldığı sırada. Berg- man'ın sahnelediği August Strind- berg'nin oyunu "Düşsel Bir Oyun"da rol alıyormuş. - Oğlumun adının August olması bir rastlantı sonucu değil, diyor gü- lerek. İnsuyu Mağarası'nın bir daralıp bir açıldığını belirten Taşdelen, gizemli yolculuğun gittikçe daralarak kapa- nan bir boşlukta bittiğini anlattı. Dağabk ve Mağaraalık Ekibi'nin (DAMAK) macera turizmi olarak başladıklan İnsuyu keşif gezisi gale- rinin bittiği yerde, birkaç yerden gü- riiltülü bir şekilde su akatLkısımda noktalandı. Mağaranın bilinmeyenlerini keş- feden araştırmacılar. bundan sonra yapılması gerekcnın gezilen bölüm- lerin aynntılı bir haritasının hazı- rlanması ve girilmeyen yan galenle- rin araştınlarak konumlannın sap- tanması olduğunu beürttiler. Kara Avcılığı Yasa Tasansı'na yeni hüküm BL'RDL'R - Doğa korumaa ku- ruluşlann ve avcılann tepkisıni çe- ken Kara Avcılığı Yasa Tasansf na 'Devlet ormanlarında özel avlak ku- rulamaz' şekiınde bir hüküm eklene- ceği bildinldi. Adalet Komisyonu'- ndan geçen ve Tanm ve Orman Ko- misyonu'nca ele alınması beklenen \asa tasansını açıklayan bakanlık >etkilileri. "İlk tasanyı Orman Ba- kanlığı hazırladı, ama birçok yere gitti, pek çok elden geçti. Ne yazık ki tasarıya birçok değişiklik geriril- miş dunımda" dediler. Kara Avcılığı Yasa Tasansı üze- rinde yıllardır çalıştıklannı ve gö- rüşlerini bakanlık jetkililerine bil- dirdiklennı kaydeden Av ve Yaban Hayatı Koruma Geliştirme ve Ta- nıtma Vakfı Başkanı Süha L'marda, Türkıye'yi özel avlak olarak kapat- maya çalışan ve bundan maddi çı- kar uman küçük bir grubun a\ ve yaban hayatına düzen getirilmesini istemedieinibeürttı. Onu siz ilk kez "Varolmanın Davanîlmaz Hafifliği"nde Daniel Day- Lenis'i baştan çıkanrken gördünüz. Siyah sütyen, siyah külot, siyah ço- rap ve siyah jartiyerle aynanın üzerinde dört ay ak dolaşırkenki görüntüle- ri afişlere geçmiş, dergiîerde yayunlanmıştı. Para avcılığı gûndeme gelecek Umar. "Bu gnıp, bizim yapmak is- tediğimiz tüm şevlere karşı çıkıyor. Bunun bir mantığı var tabii. Çünkü biz başarılı olamazsak Türkiye'de doğal avcılık bitecek, doğal olmayan a» hayvanı ve paralı avcılık gündeme gelecek" diye konuştu. Doğal a\ hayvanlannın ve yaban havatının korunmasmı ve doğal a\- cılığın sürmesini istediklennı belir- ten Süha Umar. Merkez Av Komis- >onu kararlannı değiştirmeye çalı- şan. katlıamı savunan. teyple avalı- ğı uygun gören. ışıkla avcılığa karşı çıkmayan paralı bu küçük grubun sürekli olumsuzluklar çıkarmava çalıştığını öne sürdü. Devlet avlaklannın özel ve tüzel kışilere kiraya verilmesıni öngören yasa tasansının Türkıye'dekı bütün avcılan ılgılendirdığinı vurgulayan Umar. "Avcılann para, çaba ve kat- kılarıyla ciddi avlak haline getirihniş, bütün araziler bu tür kişilerin eline geçecek. Önce belU başlı avlaklara el koyacaklar, ardından katliam gele- cek. Sonra da doğal olmayan a> hay- \anı avı ve paralı avcılık" dedi. Temelden karşı olduklan bu yak- laşıma karşı mücadele cdeceklerini vurgulavan l'mar, "Biz doğal av hayvanlarının ve yaban hayatının ko- runmasmı istiyoruz. Bütün avcılan aviaklara, yaban hayatına sahip çık- ma>a çağınyoruz" dive konuştu. El yazması eserler mikrofılme ahnıyor KONYA (AA) - Tarihı değere sa- hip el yazması \e basma kitaplann bakım ve onanmlan yapılarak ko- ruma altına alındıklan Konya Böl- ge Yazma Eserler Kütüphanesi-'- nde. mikrofılm arşivleme çalışmala- nna başlandı. Kütüphane müdürii Halil Edgü- er, halen 5 bin eserin inceleme>e alındığını belirterek. şunlan söyledi: "Çalışmalanmız daha çok tarihe •şık tutacak ve belgesel özellik taşı- yan eserler üzerinde yoğunlaşmıştır. Elimizde bu nitelikte 900 yıllık eser- ler bulunmaktadır. Amacımız, bu eserlerin sonsuza kadar konınarak araştırmacılara kaynak olmalannı sağlamaktır." El yazması ve basma eserlerin ba- gış oîarak kütüphanelere kazandı- nlması çalışmalannın sürdürüldü- ğünü kaydeden Edgüer. elinde geç- mişe ışık tutacak eser bulunduran- lann, bunlan bağışlamalan ya da satmalannı, bunu yapmadıklan takdirde mikrofılme ahnarak arşiv- lenmesine izin vermelerini istedi. Halen 40 kitabın mikrofilme alı- nıp arşivlendiğini ve diğer kütüpha- nelere gönderildiğini bildiren Edgü- er. vatandaşlann bu konuda daha duyarlı olmalan gerektiğini sözleri- ne ekledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle