03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2 12 OCAK1994 ÇARŞAMB A Randall Reise'Adı Barbra' adlı kitabmda Barbra Streisand'm ilginç yaşam öyküsünü anlatıyor Külkedisinden günümüz idolüne... ELITE Service MARIAN CHRISTY Barbra Streisand'in yaşamöyküsü iki farklı kesitten oluşuyor. Ilkinde, yoksulluk içinde geçen. ruhsal açı- dan bir çöküşün yaşandığı çocukluk yıllan yer alıvor. Ikinci yansı ise, her yerde tanınan bir süper star olarak şu anda içinde bulunduğu varlıklı dönemi içeriyor. Bu iki yaşam dilimi arasındaki simgesel sının çizen şey ise, belki ga- ripama. biryatak. Streisand henüz küçük yaşta iken. bir lisede öğretmenlik yapan babası- nı ansızın bir sara nöbeti sonucu yi- tirir. Annesiyle birlikte büyükanne ve babasının yaşadığı üç odalı bir eve sığınmak zorunda kalır. İşte Streısand"in belleğınde ız bırakan. orada geçırdiği zorlu günlerdir. "Asla bir yatağımız olmadı. Yatak, benim için ancak varlıklı kişilerin sa- hip olduğu bir şeydi." IGünümüzün güleryüzlü idolü... O günlerin Külkedisi'yle, Archi- tectural Digest dergisinin kapağın- da yer alan, günümüzün güleryüzlü idolü arasında dağlar kadar fark var. Dergjnin 12 sayfası ise, süper stann sahip olduğu beş eve ve için- deki görkemli eşyalara aynlmış. Yoksullukla. istediğı her şeye sahip olmak arasındaki o geçiş dönemini. sinema larihçısı Randall Riese, "Adı Barbra" adlı kitabında aynntılı bir bıçimde ele almış. Riese'e göre Barbra. o günlerde içinde bulunduğu konumdan arzu- ladığı yere, çevresini ve dolaylı ola- rak kendisini yenileyerek ulaştı. O. her zaman olmadık şeylere kendisi- ni inandırmayı ilkeedinmışti. Hiçbir B.'arbraolaylara, "adam olmak için ne gerekirse yapanm" türünde bir tavırla yaklaştı. İsteği karşı konulamayacak denli güçlüydü. Streisand dış görünümüyle ilgili güvensizliğinin üstesinden gelmeliydi. Çocuklugundan beri, kemerli burnu ve biçimsiz ağzı canını sıkıyordu. Gerçek Barbra Streisand'in samimi portresi. Riese'in kitabında ver alan görüşleri, Streisand'in yakınları ve dostlarıyla >aptığı yüzlerce söyleşiye dayanıyor. Marilyn Monroe, James Dean ve Bette Davis ile ilgili benzer yaşamöykülerini kaleme almış. oyuncağı yoktu. Bu yüzden. üç ya- şındayken, bir sıcak su torbasını be- beği olarak benimse\ebilmişti. Daha o yaşta, içinde bulunduğu du- rumu kabullenmiyor, onu yeniden yaratmasını biliyordu. Streisand'in yaşamının o acılı günlerinden sıynl- masında yaratıcılığı son derece önemli bir yer tutar. Rıese'in kilabında yer alan görüş- leri, Streisand'in yakınlan vedostla- nyla y aptığı yüzlerce söy leşiye daya- nıyor. Marihn Monroe, James Dean \e Bette Davis ılc ilgili benzer yaşamöykülennı kaleme almış olan Riese. Streisand ıle hiç görüşmemiş olmasına karşın onun yaşamının net bir görüntüsünü yansıtüğına inanıyor. Riese'in yakından ilgisini çeken bir konu da, yaratıcı kişilığıne hiç yön verilmemiş olmasına karşın Streisand'in bir sanatçı olmayı başa- rabilmesi. Kitapta. üvey babasının, Streisand'in tiyatroya olan ilgisin- den hoşlanmadığına ve bu ilgisine karşı umursamaz bir tavır takındığı- na değiniliyor. Annesi ise evin tüm işlerini kızına zorla yaptınyor. Sü- rekli olarak bir baltaya sap olama- yacağı yolunda eleştirilen Streisand. farklı bir kişiliğe bürünerek bu yaz- gıdan sıynlmayı başanyor. Bugüne dek koruduğu hırslı yapısıyla birlik- te kulağına bclli sesler gelmeye başlı- vor. Hekimlerin tam olarak bir tanı koyamadıkları bu çınlamalar, yedi yaşındayken annesının ıkinci kez evlenmesı üzennc başgosteriyor. Düğünden sonra Barbra. annesinin kendisiyle birlikte \atmasi konu- RAKIDAH 86 MİLYAR CELİR Edirnerakıve şarap tüketimindebirinciEDİRNE (Cumhuriyet) - Edirne.rakı ve şarap tüketimin- de yine birincıliği kimseye bırak- madı. 1993 yılı içinde nüfus oranına göre Edirne'nin içki tü- ketiminde ilk sırayı aldığını be- lirten Tekel yetkilileri, iki ürün- den 98 milyar liralık girdi sağ- landığını açıkladılar. Edirne ilk sırada 1993 yıh içinde 1.264.918 litre rakı ve 1.260.085 litre şarap tü- ketildiği belirten Tekel yetkilile- ri, "Edirne, yıllardır içki tüketi- minde, özellikle rakı ve şarap tü- ketiminde ilk sıralarda yer alıyor. 1993 ydı içinde de rakı ve şarap tüketiminde Türkiye genelinde ilk sırayı aldı. Bir yıl içinde rakı- dan 86 milyar, şaraptan ise 12 milyar lira girdi sağlanmıştır" dediler. Bu arada Edirne Emniyet Müdürlüğü yetkılilen. kentin en fazla içki tüketilen il olmasına rağmen, alkol yüzünden de en az adli olayın meydana geldiği iller arasında yer aldığını açıkladılar. Yetkiliİer. "Edime, içki tüke- timinde ilk sırayı almasına rağ- men alkol yüzünden en az adli olayın meydana geldi il de Edir- ne'dir. 1993 yılı içinde sarhoşluk yüzünden sadece 18 olay ta- rafımıza intikal etmiştir" dediler. Kapadokya'yı tanıtia 20 binkitap NEVŞEHİR (Cumhuriyet)- Kapadokya bölgesinin daha ge- niş çapta tanıtılması amacıyla 5 dilde basılan kilaplann dağıtımına başlandığı bildirildi. Nevşehir Valisi Sait Eker, Nevşehir'deki gerek turizm ve gerekse kültürel değerlerin daha değişik açılardan değerlendiril- mesi amacıyla Türkçe. Alman- ya, İngilizce. Fransızca ve Ja- ponca dillerinde basılan toplam 20 bin tanıtıcı kitabın dağıtı- mırun, başta Türkiye'nin dış temsilcilıklen yoğunluğuna göre Türkiye'ye en fazla turist gönde- ren ülkelerin üst kademe birim- leri ile yurtiçi ve dışı seyahat acentelerine gönderileceğini, bu arada Türkiye'de de tüm ba- kanlıklara, valiliklere ve danı- şma bürolanna gönderileceğini bildirdi. Kapadokya'nın tanıtımı amaayla Kapadokya Turizm Geliştirme ve Tanıtma Vakfı ta- rafından hazırlanan kitaplar için yaklaşık 1 milyar liralık bir har- camanın yapıldığı belirtildi. Kodak için İris şeklinde tasan- mlanmış bir öğrenci projesi (3) Fütüristik Sony Walkman (4) ya da Terminator görüntüsünde elektrik süpürgesi (1) HON- DA'dan manyetik yükselimli çim biçme makines i (2) Son mo- del bir fax taslağı (5). Kodak Ev dağınıklığının tek sorumlusu kadınlar • Yapılan araşürmaya göre kadın öğretim elemanlannın yüzde 92'sinin ev ve iş yaşammı beraber yürütmenin ideal olduğunun saptandığı araştırmada, yalnızca yüzde 8'inin işlerini ön planda tuttuklan belirlendi. ÎZMİR (AA) - Çahşan kadı- nlann, geleneksel rollerinden kurtulmayı başaramadıklan için, evlerinin dağınıklığından kendilerini sorumlu tuttuklan bildirildi. Ege Üniversitesi Edebiyat Fa- kültesi Sosyoloji Bölümü tarafı- ndan lise öğretmenleri ve üniver- sitedeki kadın öğretim eleman- lan arasında yapılan bir araştı- rmaya göre, kadın lıse öğret- menlerinin yüzde 92'si çalışmak- tan memnunlar. Ekonomik du- rumlan iyi olsa bile öğretmenle- rin yüzde 86'sı çalışmaya devam edeceğini söylüyor. Çalışmak is- temeyenlerin yüzde 9O'ı ise ço- cuklanna daha iyi bakmak ve ev işlerine daha çok zaman ayı- rmak için çalışmayı bırakmayı düşünüyorlar. öğretmenlerden yüzde 6O'ı çalışmakla ekonomik bağımsızhklannı elde ettiklerini ve aile içindeki statülerinin yük- seldigini bildiriyorlar. Öğret- menlerin yüzde 4O'ı ise çalı- şmanın evdeki statülerine bir de- ğişme getirmediği görüşündeler. Kadın öğretim elemanlannın yüzde 92'sinin ev ve iş yaşamını beraber yürütmenin ideal oldu- ğunun saptandığı araştırmada, yalnızca yüzde 8'inin işlerini ön planda tuttuklan belirlendi. Araşürma sonucunda, incelenen her iki grup kadının da henüz ge- leneksellikten kurtulamadıklan kaydedilerek evlerindeki dağmıkhktan ve sorunlardan kendilerini sorumlu tuttuklan da bildirildi. Araşürma yapılan kadınlann yalnızca yüzde 8'inin eşlerinin kendilerine yardım ettikleri; çev- renin, evin dağınıklığından ve çocuklann sorunlanndan yalnı- zca kadını sorumlu tuttuğu, er- keğe ise aynı şekilde suçlayıcı tavır alınmadığı belirlendi. Gençler, dünyanm en ünlü fîrmalarınm geleceğini çiziyor 21'inci Yüzyıl'ın 'uçuk' tasanmları Çoğumuzungelecek hakkında çeşitli kuşku ve kaygılan vardır. Tasanm öğrencilerinin ise geleceğinnasılgörüneceği konusunda hiçbir durak- samalan yok. Merkezi-Kodak, RCA, Nike, Honda ve Sony gibi firmalar gelece- ği. bugünden planln orlar. Geleceğe yönelik olarak tasanmladıklan ürünlerinin tanıtımı için çeşitli sponsorluklar üstleniyorlar. Ürünlerinin tasanmlanndaki de- ğişimleri Pasadena'da Sanat Merkezi Koleji ya da Michigan Bloomfıeld Hills'te Cranbrook Sanat Akademisi öğrencilerinin hünerli ellerine bırakıyor- lar. Sonra da, ürünlerinin \eni tasanmları ile pazar- da varattıklan etkileri izliyorlar: Bileğe takılan fax- lar, taşınabilir bilgisayarlar, okul öğrencılerı ıçın özel manyetik alanlı kartlar, fütürist elektrik süpür- geleri. Ürünün evresi kısaldıkça. iş dünyasının dikkatı okullar üzerinde daha çok yoğunlaşıyor. Ürün şek- linin. o ürünün işlevini yansıttığı -tost biçıminde tost makinası-Cranbrook'un semantik tasanm fık- ri gün geçtikçe popüler bir hale gelmekte. Gazianteplilerin tansiyonu yüksek EMELGÜL GAZİANTEP - Bilim adamlan ta- rafından yapılan bir araştırma Gazi- anteplilerin tansiyonunun yüksek ol- duğunu ortaya koydu. Gaziantep Cniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Can Boğa ile Yard. Doç. Yalçın Kepekçi'nin birlikte ger- çekleştirdikleri araşürmada 4874 ki- şinin tansiyonu ölçüldü. Bu kişiler- den 1122'sinin tansiyonu yüksek bu- lundu. Gaziantep merkez ve ilçe sağlık ocaklannda İl Sağlık Müdürlüğü'- nün işbirliği ile 4874 kişinin kan ba- sıncı ölçüldü. Burada yükselmiş kan basıncı sıklığı yüzde 23.1 olarak sap- tandı. Kan basına yüksek olarak öl- çülen kişilerin yüzde 57.4"ünde ılımlı, yüzde 25.1'inde ise orta derecede ve yüzde 17.4'ünde de şiddetli yüksel- meler saptandı. Yüzde 43.2'si şişman Doç. Boğa ile Yard. Doç. Kepekçi çalışmalan sırasında kendine özgü beslenme ve diyet alışkanlıgı olan Gaziantep'te tuzlu, acılı, ekşili, yağlı gıdalann çok tüketildigini dikkate aldıklannı, normalin üzerinde yük- selmiş kan basına değerlerini araş- tırdıklannı söylediler. Normal kan basına değerlerinin toplumlara göre ayn ayn saptan- ması gereğine inanan iki bilim adamı. araştırmalannda "bölgede normal kan basıncı değerleri nedir", "kimlerdeenfazlayükselmiş","gene- tik eğilimler". "diyet alışkanlıgı", "psiko-sosyal, kültürel etkinlikler" ve "yaşama biçimlerinin" kan basıncı değerleri üzerindeki etkilerini de an- lamaya çalıştı. Araşürma sonunda ortaya çıkan ilginç veriler var. örneğin 15-34 ve 35-55 yaş arası- ndaki erkek ve kadınlann büyük tansiyonu normal, 55 yaşın üzerinde- ki kadın ve erkeklerin büyük tansi- yonu ise yüksek olarak bulundu. Yine şiddetli kan basına, hem erkek- lerde hem de kadınlarda 55 yaş ve üzerinde saptandı. 15 yaşından bü- yük erkeklerde yüksek tansiyon sıklığı yüzde 31.2 iken kadınlarda yüzde 22.2 olarak görüldü. Doç. Dr. Can Boğa ile Yard. Doç. Dr. Yalçın Kepekçi, tansişon yük- sekliğinin kadınlarda daha az görül- düğünü. erkeklerde ise orta ve ağır hipertansiyonun daha sık görüldü- ğünü belirterek tansiyonu yükselten etkenleri şöyle anlattılar: "Tansiyonu yüksek olanların yüzde 5.2'si alkol. yüzde 32.7'si sigara, yüz- de 4,4'ü doğum kontrol hapı kulİanı- yor. Yüzde 43.2'si ise şişman. Do- ğum kontrol hapı kullanımı tansi- yon yüksekliğinde önemli bir etken. Tansiyon yükselmesi bu kadınlarda normalden 3 kat fazla. Sağlıklı ya da hasta herkes kesinlikle arada bir tansiyonunu ölçtürmeli. Çünkü geri dönüşü olmayan sağlık sorunlan ile karşılaşılabilirler." sunda direnmeye başlıyor. Bu isteğj- ne uvulduğu gecenin ertesi günü Streisand kulağındaki çınlamalarla uyanıyor. Streisand ve annesi, ara- lanndaki ilişkiyi "onarmalanna'* karşın Riese. yine de ana ile kızın birbirlenne uzak olduklannı ileri sü- rüyor. Ta başından Streisand'in ya- şamını ateşleyen. ondaki meydan okuma ve karşı koyma_duygusun- dan kaynaklanıyor. I Çirkinliği her zaman I yüziine vuruluyor... Anne ve babası, onun çok çirkin, bir dondurmayı bile hak edemeye- cek denli çirkin olduğunu sürekli > üzünc vuruyor. Onlann "sessiz ter- biye yöntemi" ıle susup konuşma- malan ise Streisand'i daha da derin- den yaralıyor. Riese'e göre. "O her zaman ve her ne olursa olsun başara- cağına kendisini inandırırdı. Onu bu denli vürekli kılan da. bu inancı. Ba- şarma arzusuna dönem dönem kapıl- madı: tam tersine, o, giderek yoğun- laşan bu duyguya doğuştan sahipti." 17 yaşına geldiğinde Streisand, Manhattan'daki eşcinsellerin ku- lüplennde şarkı söylüyordu. Gece- lenni. yanından eksik etmediği taşı- nabilir yatağını serdiği dost evlerin- de geçirdi. Basın sözcüsü, onun bir kez evierde yer olmadığından bir hafta boyunca bir yazıhane köşesin- de uyumak zorunda kaldığını belir- tıyor. "Yazıhane açılmadan orayı terk etmek, içeri girmek için de ka- panmasını beklemek zorundaydı. F.lindc vatağı. nerede geceyi geçire- ceğini bibneyen genç bir kız olarak dunımu içler acısıydı." Bu durum. 19 yaşında bir Broadway müzika- lınde rol alıncaya dek sürdü. Kulüp- lerdekı işıne son verdi. Barbra olaylara. "adam olmak için ne gerekirse yaparun" türünde bir tavırla yaklaştı. İsteği karşı ko- nulamavacak denli güçlüydü. Strei- sand dış görünümüyle ilgili güven- sizliğinin üstesinden gelmeliydi. Ço- cuklugundan beri. kemerli burnu \e biçimsiz ağzı canını sıkıyordu. Burnuna yenı bir biçim verdirebi- lirdi. Ancak estetik cerrahının se- sini olumsuz etkileyeceğinden korkuyordu. Burnu konusundaki takıntısı. daha sonra bu konuyu bir silah olarak kullanmasına yol açtı. Kadınsı güzelliğin alışılagel- miş değerlerinden yoksun bir ka- dının "farklı" türde bir albeni ve şıklıkla nasıl meydan okuyabileceği- ni tüm dünvaya kanıtlamak ıstedi. Riese. Streisand'in bu davranışının kökenınde daha derin \e daha gi- zemlı bir dürtünün yattığına inanı- >or. Yazara göre Barbra olduğu gıbi görünerek ve farkhlığını sergile- \erek gücünü kanıtlamayı deniyor- du. Kimilerine göre Barbra çirkin; kimilerine göre de son derece alımlı. İnsanlann duygulan ne olursa olsun o. "ben, Strisand'ım" tavnndan vazgeçmiyor. "Burnu hiç önemli değil; önemli olan, kim olduğu ve neleri başardığı." Yıllar sonra Barbra. VVarren Be- atty, Pierre Trudeau, Ryan O'Neall, Joİm Peters. Don Johnson ve Andre Agassi gibı ünlülenn ilgisini çekmey i başamor. İ Son derece ince ve kırılgan... Riese'e göre Barbra tam bir para- doks oluşturuvor. Dışandan bakıl- dığında edinilen kaba saba. yüzsüz \e itici izlenimin tümüyle bir konın- ma aracı olduğunu yakınlan ve sev- gilileri bilişor. Sekiz yıl Barbra ile e\li kalan EUiott Gould onu "son de- rece ince ve kırılgan" olarak tanımlı- yor. Barbra şımdi de bu yapısını ko- ruyor. Ancak. kınlganlığının yanı sıra son derece alaycı ve küstah ola- rak bilıniyor. Bir zamanlar Las Vegas'ta birlik- te sahneye çıktığı Lıberace. ona mo- dası geçmiş giysilerinden vazgeç- mesini söylediğinde Barbra. "Senin- kiler gibi mi?"" >anıtını veriyor. Şim- di 27 > aşında olan oğlu Jason Gould doğduğunda herkese oğlunda ba- basının şanğı olduğunu duyuruyor. Dostlanndan bin. "Çenesindeki yarıktan mı söz ediyorsunT" diye so- runca. öfke\ le "Başka neresinde ola- bilirT" yamtını patlatıveriyor. 115 fılm çevirdi sayısız I albüm doldıırdu... Riese. Barbra'nın kendisini genel- likle arsızca sa\ unduğunu dile geti- riyor. İğneli konuşmalannın nedeni, Gould ile evliliğının başansızlıkla sonuçlanması değil. Riese'e göre Gould zamanla "Bay Streisand"e dönüştü. Barbra, Elliott'un gücüne hayran olmuştu. Ancak giderek kendisi daha güçlü ve daha ünlü du- ruma geldi. Elliott ise kendisine olan güvenini >itirmeye başladı. Barbra'- yı yönetmeye kal'kışü; ancak Barbra kendisini çok güzel idare ediyordu. Böylece evlilikleri yürümedi. Ne mutlu ki mesleği aldı yolunu gitti. 51 yaşındaki şarkıa, sinema yıldıa ve yönetmeni. iki Oscar, iki Emmy, sekiz de Grammy ödülüne sahip. 15 fılm çevirdi ve altın plak ödülü alan sayısız albüm doldurdu. Bugüne dek yalnızca tek bir eşi ol- du. Neden? "Barbra ilk evliliğini başansız bir deneyim olarak görüyor. O, başarı- sızlıkların yinelenmesine her zaman karşıdır."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle