Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
tmtiyaz sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmeni: Özgen Acar •Genel
Yayın Koordınatörii: Hikniet Çetinkaya • Genel
Yaym Danışmanı: Orhan Erinç •Yazuşleri
Müdûrleri: tbrahim Yıldız (Sorumlu), Dinç Tayanc
• Haber Merkezi Müdürü: tpek Çauşlar
• Görsel Yönetmen: Ali Acar • Dış Haberler: Ergun
Balcı • Ekonomi: Abdurrahman Yıldırım • İstihba-
rat: Yalçın Çakır • Yurt Haberleri: Mehmet Saraç
• Makaleler: Sami Karaören • Spor: Abdülkadir
Yücebnan A Düzeltme: Abdullah Yazıcı
Ankara Temsilcisi: Mustafa Balbav •Haber Müdürü: Doğan Akın Atatürk Bul-
van No:125. Kat: 4, Bakanhklar-Ânkara Td: 4195020 (7 Hat), Telex: 42344. Fax:
4195027 •İzmir Temsilcisi: Serdar Kızık, H.Zİva Blv. 1352 S.2 3 Tel:4411220
Telex: 52359, Fax:4419117 «AdanaTemsilcisi:Çetin YiğenoğluİnönüCd. 119S.
No. 1 Kat: l.Tel: 3522550-3522601-3522492, Te!ex 62155. Fax 3522570
Müessese Müdürü: Erol Erkut • Koordmatör:
Ahmet Korrisan »Muhasebe: Büieot Yener
• ldare: Hüseyin Gürer •Işletme: önder Çdik
• Bılgı-tşlem Naii lnal • Bılgısavar Sıstem:
Mûhivet Çifer •Reklam Reha Işttman
Yaynbyaa ve B«§an: Yenı Gün Haber Ajansı. Basın ve Yayıncılık A Ş.
TürkocafcCad 39,41 Cağaloflu34334lst.PK.246tstanbulTel (0 212)5120505(20hdt)Telex 22246.Fa.x (0 212)5138595
10OCAK 1994 İmsak:5 51 Güneş: 7.22 Öğle: 12 19 İkindi: 14.40 Akşam: 17.01 Yatsı: 18.27
TVgüzel
konuşmayı
unutturuyop
•KONYA(AA)-Selçuk
Üniversitesi Eğitim Fakültesi
öğretim üyesi Doç. Dr. Savaş
Büyükkaragöz, gençlerin
kitap okumak yerine
televizyon seyretmeyi tercih
etüklerini belirterek,
"Televizyon seyretmek
yüzünden güzel konuşma
unutuluyor"dedi. Doç. Dr.
Karagöz, Türkiye'de orta ve
yüksek öğrenim gören
gençlerin Türkçeyi yeterince
bilmedikleriru, kelime
dağarcıklannın da kısır
olduğunu belirterek AA
muhabirine şunlan söyledi:
"Gençler televizyonda
duyduklan argo ve yabanci
kelimelerinesiri oluyorlar.
Televizyon aile içerisinde
diyaloğun asgariye
inmesındeetkilioluyor.
Saglar'dan kitap
toplatmaya tepki
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Kültür Bakanı Fikri
Sağlar. Ayvalık'ta, Nâzım
Hikmet'in,
"Memleketimden Insan
Manzaralan" adlı kitabının
toplaülması girişimini
kınadı. Butürolaylan
önlemek amacıyla
hazırladıklan yasal
düzenlemelerin. ıvedilikle
TBMM'den geçmesini
dilediğinı söyleyen Sağlar,
" Yapılan mantığa sığmaz"
dedi.49.Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti'nin
göreve başlamasından sonra.
kütüphanelerde, aralannda
Nâzım Hıkmet'in
kitaplannın da bulunduğu
çok sayıda kitaba uygulanan
yasaklann kaldınlmış
olduğunu anımsatan Sağlar,
Ayvalık İlçesi'nde. 1968
yılında venlmış bir mahkeme
karannın gerekçe
gösterilerek Nâzım
Hikmet'in kitaplannın
toplatılma girişimini kınadı.
Heykeltıraş
Cevdet Altuğ öMü
• İSTANBLL(AA)-
Heykeltıraş Cevdet Altuğ.
tedavi görmekte olduğu
hastanede bu sabah öldü 70
yaşında ölen Cevdet Altuğ,
bacağının kınlması nedeniyle
bir süredir Baltalimanı
Kemık Hastanesi'nde tedavi
görüyordu. Tiyatro sanatçısı
Şcvket Altuğ"un ağabeyi
olan Cevdet Altuğ. çeşitli
çahşmalannın yanı sıra en
son Kocaeli'nin Körfez
ilçesine bağlı Yanmca'da,
"Şehit Nazım Er ve Atatürk
heykeli"ni yapmıştı.
İnsanlıkiçin
tehdit
• ATİNA(AA)-Deniz
seviyesinin 2030 yılına kadar
4 ila 40 sanümetre yükselerek
özellikle sahillerde yaşayanlar
için büyük sorunlar
yaratacağı ileri sürüldü.
Atina Teknik Üniversitesi
Ekoloji Bölümü öğretim
üyelen D. Hristula. K.
Hacibiru ve A. Andreadaki,
bilimsel bir toplantıda
yaptıklan açıklamada. deniz
seviyesinin yükselerek
sahilden itibaren 60
kilometre enindeki bir şeritte
yaşayan canlılan tehdit
edeceğini iddia ettiler.
Yunan bılım adamlan Söz
konusu bölge içinde yaşayan
nüfusun üçte birinin büyük
sorunlarla karşılaşacağını
öne sürdüler.
9 günlük tatil
önerisi
• ANKARA (UBA)-
Türkiye Seyahat Acenteleri
Birliğı (TÜRSAB) Başkanı
Talha Camaş. Türkiye'nin
tatil programının yeniden
düzenlenerek Ramazan ve
Kurban bayramlannın 9 gün
tatil olmasını istedi. Camaş,
Ekonomist dergisinin son
sayısında yayımlanan
söyleşisinde ıç turizmi
canlandırmak amacıyla
Türkiye'nin tatil
programının yeniden
yapılması gerektiğini belirtti.
Balet Gregory
Osborne öldü
• NEW YORK (AA) - Ünlü
bale sanatçısı Gregory
Osborne öldü. Amerikan
Bale Tiyatrosu ve Kanada
Ulusal Balesi başdansçısı
Osborne'un kanserden
öldüğü bildirildi. 39 yaşında
öien sanatçı "Dönüş
Noktası" (The Turning
Point) ve "Olabildiğince
Hızlı Dans Ediyorum" (I q'm
Dancing As Fast As I Can)
gibi sinema yapıtlannda da
rolalmıştı.
BürokratmşahsındaOzalyargdanacak
H
ayali ihracat davasında, bürokratlann Şubat ayında baslayacak
duruşmalan siyasi platforma dönüşecek. Bürokratlar, özal'ın başbakan
iken yayımladığı ve ihracatçıya yergi iadesinin kesintisiz ödenmesı gibi
istemlerine yer verdiği genelgeyi mahkemeye delil olarak sunacaklar. B
ürokratlar, Para Kredi Kurulu'nun "gizli" kararlan ile ihracata şu anda
aktanlmakta olan teşvikleri de mahkemelere delil olarak sunacaklar.
"Devlete hizmet cezasız kalmazmış, davalan kaybetsek, birkaç milyar
liralık temyiz harcını ödeyip temyize bile gidemeyiz" diyorlar.
NURSUN EREL
ANKARA - Hayali ihracatın faturasmı
ödemeleri istenerek devlet tarafından mah-
kemeye verilen bürokratlann. şubat ayında
başlanacak duruşmalannın birer "siyasi
platform"a dönüşeceği bildirildi.
Ankara'daki asliye hukuk mahkemelerin-
de görülecek davalarda. 4 müsteşar ile büyü-
kelçi unvanlı bir genel müdürün de aralan-
nda yer aldığı 50"ye yakın bürokratın savun-
malannı. dönemin Başbakanı Turgut Özal'-
ın yaklaşımlanna ve yazılı emirlerine da-
yandıracaklan belirtiliyor. Duruşmalarda
ihracata dönük "gizli" teşviklerin de açıkla-
nacağı öne sürülüyor.
Abnan bılgiye göre, mahkemelere sunula-
cak deliller arasında Para Kredi Kumlu'nun
"gizli" tutulan yeni kararlan ile şu sırada ıh-
racata uygulanan teşvikler de yer alacak.
Yargılanacak bürokratlar ile avukatlan,
davalara sunacaklan deliller ve savunma
üzerinde yoğun biçimde çalışıyorlar. Bir üst
bürokrat Cumhunyet"e, "Davavı kaybeder-
sek, temyiz edebilmemiz bile mümkün değil.
çünkü sadece temyiz harcı birkaç milyar lira
tutuyor" diye tepkisini dile getirirken. diğer
bir bürokrat, "Devlete hizmet gerçekten ce-
zasız kalmazmış. Ne acıdır, devlet hayali ihra-
eatçıdan tahsil edemediği faturayı bize yükle-
di. Ustelik, karartarı ile bir dönem bu olayın
yaşanmasma yol açan hiçbir siyasinin bu da-
valarda adı biİe geçmiyor" diye konuştu.
ÖzaFın genelgesi
Bürokratlann savunmalannda dayana-
caklan en önemli belgeyi. Turgui Özal"ın
dönemin başbakanı olarak 12 Kasım 1987
tarihinde yayımladığı genelge oluşturacak.
Özal. İçışleri ve Malıye ve Gümrük Bakan-
lıklan ile Hazine ve Dış Ticaret Müsteşar-
lığı'na ve Merkez Bankası İdare Merkezı'ne
gönderdiği genelgede. ihracatta vergı iadesı
kararnamesının uygulanmasına açıklık geti-
rerek vergi iadelerinin ihracatçıya ödenme-
sınde bürokratın engel çıkartmamasını iste-
mişti.
Bürokratlara. "Aykın davrananlar hakkı-
nda yaşal işlem yapılacaktır" uvansında bu-
lunan Özal. vergi ıadesini başlatan kararna-
menin amaçlannı da anlattığı genelgesinde,
"Kararnamenin ana esprisi, dış ticarette fir-
malanmı/m rekabet gücünü arttırmak. ihra-
cat ımı/ı geliştinnek, yurdumuza daha fazla
dövizin girmesini sağlamak, ihracat işlemle-
rinde birtakım yanltş değerlendirmeleri önle-
mektir" diyor. Özal, genelgesinde daha son-
ra ihracatçıya vergi iadesi odenebilmesi için
ibrazetmesı gereken belgeleri saydıktan son-
ra şöyle devam ediyor:
"Karamame ile mallann gümrük kanunu
çerçevesinde çıktşının yapüması ihraç sayıl-
mtştır. Devlet adına malın cins ve mıktarını
kontrol eden ve bunu tasdik eden beyanname-
lere göre ihracat yapüdıktan sonra, "hem güm-
rük çıkış be\ annamesinin doğruluğu. hem de
malın ihraç edilmediği gibi varsayunlann or-
tadan kaldırılması öngörütmüştür. İhraç edi-
len mallann bedeUerinin yurda döviz olarak
getirilmesi öngörülmüş ve bunun için döviz
alını bordrosu esas ahnmıştır. Ayrıca imalatçı
faturası aranmaksızm ihracatçının faturası ile
işlem yapılması yeterli kabul edilmiştir. thra-
catçı tarafından yasalara göre ihracatı yapıl-
mış, dövizi gelmîş ve belgeleri tamamlanmış
bulunan ihracatçılara >ergi iadelerinin öden-
meleri gerekmektedir.
Kararnamede belgeler yönünden lehte olan
hükümlerin uygulanacağı açıklanmıştır.
Soruşturma durdumlsun
Bundan kasıt daha önce ihracatçıda aranan
imalatçı faturasının ıhracatçının kendi ıradesi
dışındaki hatalardan mesul tutulmamasının
sağlanmasıdır. Buna göre 1.1.1987 tarihin-
den önce de yapılan ıhracatlarda da ihra-
catcı faturası ile yetinilmesi gerekmektedir.
Herhangi bir soruşturmaya başlanmamış
olaylarda vergi iadesi açısından imalatçı fa-
turası nedeni ile ihracatçı hakkında herhangi
bir işlem yapılmayacaktır. İmalatçı faturası
nedeni ile başlamış soruşturmalar ihracatçı
açısından hukuki sebebi kalmadığından
durdurulacak. sonuçlandınlanlar hakkında
ise vergi iadesi mevzatı bakımından ihra-
catçılar hakkında hiçbir işleme tabi tutulma-
yacaktır.
İhracatçının vergi iadesinin yalnız DPT
talimatına istinaden geciktirilebileceği veya
durdurulacağj kararnamede açıkça Delirtil-
miştir, aynca bu konuda tereddüt edilen du-
rumlarda olayın hiçbir işlem yapılmaksızın
DPT'ye intikal ettırilmesi ve buradan alı-
nacak talimata göre işlem yapılması öngö-
rülmüştür.
1.1.1987 tarihinden itibaren DPTden izin
aünmadan yapılan soruşturmalar ile 1.1.
1987'den önce başlamış fakat bu tarihe ka-
dar raporu yazılmamış soruşturmalar ızin
alınmaması halinde dayanaktan yoksundur.
Vergi iadesine hak kazanan bir ihracatçı-
nın diğer bir konudan dolayı vergi mevzuatı-
na aykın ışlernı tespit edıldığinde bu ışlemin
vergı iadesinin tahakkukuna engel olması
söz konusu olamaz.
İhracatta vergi iadesi olayının diğer vergi
işlemleriyle ve tahakkuku ile ödenmesinin
birbiriyle kanştınlmaması ve ihracatta vergı
iadesinin 86 11237 savılı kararname esasla-
nna göreyürütülmesi gerektiğinin bilinmesi-
ni rica ederim.
Aykın davrananlar hakkında yasal işlem
yapıîacaktır.
Turgut özal Başbakan."
Özal'ın genelgesi 1 yıl sonra yüriirlükten
kaldınlmıştı. Özal'a yakın kaynaklar,jenelge
gündeme getirildiğinde, "Burada eğer Ozal ka-
rarnameye aykın emirler vemıiş oLsa bile bürok-
ratlar uygulamak durumunda değülerdi. Yasa-
lar bunu emreder" dıyerek bürokratlann haya-
li ihracat olaylanna göz yumduklannı ve genel-
geye sığındıklannı öne sürüyorlar.
Bürokratlar ise, genelgenin son cümlesine
dikkati çekerek, "Bir ülkede Başbakan, 'Ver-
gi iadeleri ile ilgili soruşturmalan durdurun.
Soruşturma açılmış olsa bile ıadelen ödeyın'
diyor ve aykın davrananlar hakkında yasal iş-
lem yapüacağı tehdidini bürokrata savunu-
yorsa, bu emrin karşısında hiç kimse dura-
maz" diye konuşuyorlar.
Özal'a yakın kaynaklar ise genelgenin son
cümlesi olan "Aykın davrananlar hakkında
yasal işlem yapılacaktır" ibaresinin farklı bir
daktilo punjosundan çıktığını belirterek,
"Bu cümle Özal'ın bilgisi dışında genelgeye
ilave edilmiş. Zaten yarattığı tereddütler so-
nucu genelge 1 yıl sonra yürürlükten
kaldınlmıştı" diyorlar.
Bogaz'da ttndyeâövttnevsimdegüzehtir
Eline küçük, ahşap saplı bıçağını ahyor. Bıcak. gözün izleyemed;ği bir hızla ikiye ayınyor midyeyi. Kabuk bir Beyni eline ne zaman komut veriyor, el ne kadar sürede komutu yerine getiriyor? Anlaşdmıyor. L'stanın elleri elli
yana düşüyor, midye suyla dolu leğenin içine. Iki, üç, yiiz, beş yüz... Dleriyle beyninin uyumu sınır tanımıyor. sekiz yıldır midye, bıçak ve su içinde yaşıyor. (Fotoğraf: GARBIS ÖZATAY)
BERAT GÜNÇIKAN
On iki metre uzunluğunda varyok. Boğazı
yanp geçen Rus bandıralı gemiyi izliyor.
Motorunun sesi denizi uyandınyormuş.
umurunda değil. Balıkçıİann ho> rat
çığlıklan, "ağı çekin" seslenişleri vuruyor
sahile.
Artık iskeledeler. Otuz kulaçlık derinlikten
çıkanlan midyeler naylon çuvallara
dolduruluyor. Birazdan bu çuvallar, otuz
bin liraya Anadolukavağı'nm midyecilerine
satılacak. Şevket Karaaslan, motorcunun
giilüşlerine pek yüz vermiyor, "Hadi
oy alanma, on çuval indir oradan."
Çuvallardan bırini kendi sırtlanıyor,
diğerlerini oğlu ve yardımcılan. Şeytan
sobasıyla ısıtılan naylon kaplı kulübelere
taşınan çuvallar beton zemine dökülüyor.
Tahta sekısine oturuyor Karaaslan. Eline
küçük, ahşap saplı bıçağını alıyor. Bıçak,
gözün izleyemediği bir hızla ıkiye ayınyor
midyeyi. Kabuk bir yana düşüyor, midye
suyla dolu leğenin içine. İki, üç. yüz, beş
yüz... Elleriyle beyninin uyumu sınır
tanımıyor. Beyni eline ne zaman komut
veriv or, el ne kadar sürede komutu yerine
getirijor? Anlaşılmıyor. Şevket
Karaaslan'ın elleri elli sekiz yıldır midye.
bıçak v e su içinde yaşıyor.
Temizlenen midyeler suyla birlikte biner
binertorbalanıyor. Beyoğlu'nda. İzmir'de.
Ankara'da. Kadıköy'de; bilindik bılinmedik
meyhanelerde. balıkçı lokantalannda
yenilmek üzere satışa hazırlar artık. Binlik
midye torbasının fiyatı seksen beşbin lira.
Kimisi salata, kimisi tava olacak.
Dolmalıklann yeri ayn. Hangi mevsim mi
güzeldir midye? Boğazda. her mevsim. Ama
kar suyu yedi mı daha da tatlanır meret...
Osman Akbakan. nam-ı diğer Midyeci
Osman, ısrarlı, midyeyi çiğ yiyecek. Altına
yalan yanlış şeyler v azılmayacaksa fotoğraf
daçektirecek.
Midyeci Osman öfkeli. Çünkü üç ay önce bir
söy lenti yayılmış, "Midyeler civalı." Söylenti
bir anda satışlan neredeyse yan vanya
düşürmüş. Çiğ yemesi de bundan.
Kulübesinin naylonuna iğnelenmiş Orhan
Gencebay, Müslüm Gürses posterlerine inat.
tevekkülden yana değil. Üççocuğunun
geçimini midyeyle sağlamış. sağlayacak.
Tanesini on kuruştan satarak başladığı
mid> ecilıği böyle söylentilere
kaptırmayacak.
Sudan kabarmış ayaklannı gösteriyor Vedat
Bilbay. O da en az Osman kadar öfkeli.
Böv lesi söylentilerle kim ne yapmak ister,
anlayamıyor. Rumelikavağı'nda en az kırk
kişinin ekmek parası midye. Üçerden
çocuklannı bir de kadmlannı düşün, kaç
nüfus beslenir bu işten? "Karnıış, soğukmuş,
fırtınaymış, dinlemeyiz'" dıyor Bilbay:
"Hastalık bile demeyiz çalışınz. Ama yine de
bizimle uğraşırlar."
i$çiye ucuz ilaç tehlîkede
Daç tekellerinden
SSK'ya6
rest'
• İlaç fırmalannın ucuz eşdeğer ilaç uygulaması
yüzünden SSK'yı cezalandırdığı öne sürüldü.
İZMtR (Cumhuriyet Ege Bü- kaır.uoyTinda yeniden tartışılma-
rosu)- İlaç sanayicilerinin. yak-
laşık bir yıl önce SSK ile imza-
ladıklan sözleşmeyi iptal etme-
ye hazırlandıklan bildirildi.
Izmir Eczacı Odası Başkanı Le-
vent Kamacık. ilaç firmalannın
SSK ile anlaşmalannı iptal et-
melerinin "ekonomik nedenle-
re" dayanmadığını savunarak
"Bu, bir anlamda ucuz eşdeğer
ilaç uygulaması yüzünden SSK'-
y\ cezalandnmak amacını taşı-
yor" dedi.
SSK ile yaklaşık bir yıl önce
anlaşmaya vararak sözleşme
imzalayan ilaç sanayicilerinin,
bugünden itibaren gecerli ol-
mak üzere "fesih ihbarnameleri-
ni" noterden çıkardıklannı be-
lirten Kamaak. bunun SSK'yı
cezalandırmak amacını taşıdı-
ğını öne sürdü. SSK'nın geçen
yıl başlatüğı "en ucuz eşdeğer
ilacı alma" uygulamasının, ilaç
fırmalan arasında "kıyasıya re-
kabet" yarattığını anımsatan
Kamaak. sözlerini şöyle sür-
dürdü:
"Rekabet yüzünden fıyatlar
inanılmaz boyutlarda düşerken
SSK'nın da ilaç harcamalarında
bir önceki yıla oranla yan yarıva
tasamıf sağlandı. Böylece yü-
lardır ilaç fıyatlannın şişirUmiş
mau'vetieri içerdiği konusundaki
iddialar da bir anlamda haklüık
kazandı. Ancak ilaç fiyatlarının
ya başlanmasının yanı sıra bü-
yük frrmalaruı ilaçlannın, eşde-
ğerleri karşısında SSK'daki
payımn giderek küçülmesi, so-
nucta ilaç endüstrisini önemli
ölçüde rahatsız etti."
ilaç fırmalannın SSK ile söz-
leşme feshine gjtmesi konusun-
da iki ayn görüş oluştuğunu
kaydeden Kamaak; Bayer,
Schcring, Knoll, Hoescht, İbra-
him Ethem, Yurtoğlu. Haver
gibi fırmalann sözleşmelerini
feshetme düşüncesinde olma-
dıklannı, buna karşın Eczacı-
başı. Fako, Sandoz. Deva, Bi-
lim gibi fırmalann ise fesih
konusunu bugünden itibaren
uygulamaya başlamalannın
beklendiğini söyledi. İlaç firma-
lannın anlaşmalannı feshetme-
lerinin "önemli ekonomik bir
nedeni" olmadığını vurgulayan
Kamaak, şu görüşlere yer ver-
dı:
"Bu, bir anlamda SSK'yı ucuz
eşdeğer ilaç uygulaması yüzün-
den cezalandırmak amacını taşı-
yor. İlaç firmaları bilindiği gibi
daha önce de kunımda biriken
alacaklarına karşılık SSK'ya
ilaç vermeme boykotu yapnuş-
lar, ancak daha sonra da bu boy-
kotu bazı fırmalar delmişlenü.
Biz, sözleşmeyi feshetme kararı-
nı da bir manevra olarak yorum-
luyoruz."
Türkiye, doğayadönüşte gedkti• Avrupa ve ABD'de 1980"de
başlayan doğaya dönüşe, Türkiye
de katıldı. Çeşitli hastahklann
tedavisinde kullanılan doğal
bitkilerin ve toplanan mantarlann
halk sağlığını tehdit ettiği belirtildi.
Uzmanlar, vatandaşlann dikkatli
olmalannı söylediler.
İstanbul Haber Ser\isi -1980'li yıllarda
Avrupa ve ABD'de başlayan "doğaya dö-
nüş" akımına. özellikle son yıllarda Tür-
kiye'nin de katıldığı belirtildi. Ancak
uzmanlar. çeşitli hastahklann tedavisin-
de, bilinçsiz olarak kullanılan doğal bitki-
lerin ve toplanan zehirli mantarlann
ölüm olaylannı artürdığına dikkat çeke-
rek, halka daha dikkatli davranmalan.
Sağlık Bakanhğı'na ise önlem alması ge-
rektiği konusunda uyanlarda bulunuyor.
Halktan öncelikli olarak doğal bitkiler
konusunda eczaalann bilgilendirilmesi
amaayla, İstanbul Eczacı Odası'nın dü-
zenlediği "Bitkilerle Tedavi-Meslek İçi
Süreldi Eğitim Programı", dün Mecidiye-
köy Kültür Merkezi'nde gerçekleştirildi.
İstanbul Eczacı Odası Başkanı Mehmet
Domaç'ın açış konuşmasıyla başlayan
toplantıda dinjeyici eczaalara tebliğ su-
nan İstanbul Üniversitesi Eczaalık Fa-
kültesi Farmakognozi Anabilim Dalf-
nda görevli Prof.Dr.Ali H. Mericli, Prof.
Dr. Nurhayat Sütlüpınar, Doç.Dr. Afife
Mat ile Doç.Dr.Filiz Meriçli, gerek doğal
bitkilerin bilinçsiz kullanılması, gerekse
zehirli mantar konusunda herkesin son
derece dikkatli davranması yönünde gö-
rüş bildirdiler.
Avnıpa'da ekol
Başta Almanya olmak üzere çeşitli Av-
rupa ülkelerinde, doğaya dönüş alanında
bir ekol ortaya çıktığını, ancak Türkiye'-
de bitkisel tedavi olayının yanlış değer-
lendirildiğini anımsatan uzmanlar, "Di-
ğer ilaçlara oranla, yan etkisinin daha az
olması insanların doğal bitki malzemeleri-
ne ilgisini arttınyor. Ancak bu kullanım
Türkiye'de standardın çok altında ve yal-
nızca aktarların inisiy atifinde gerçekleşi-
yor. Bu son derece sakıncalıdır. Bu konuda
lisans eğitimi bile görmeyen aktarların ye-
rine eczacılann tercih edilmesi gerekir. Bu
açıdan Milli Eğitim >e Sağlık bakardıkla-
rına alınacak önlemlerle Ugili önemli gö-
revler düşüyor." şeklinde konuştular.
Örneğin ithal edilen bitkisel çaylann ül-
mantar toplayıp yeme alışkanlığı artıyor.
Kırsal kesimden kente göç eden Anadolu
insanı. zehirli mantarlarla zehirsiz kültür
mantarlarını birbirine karıştırıyor. Böyle-
ce zehirlenme oranı yükseüyor. Zehirlen-
me belirtisinin geç algılanması ve tedavide
geç kalınması kesin ölümlere yol açabili-
yor. Çünkü mantar zehirlenmesi önce ka-
raciğeri yok ediyor, ardından ise insanı
öldürüyor. Toplumdaki bir diğer yanlış ka-
nı ise mantarın protein miktarı açısından
etten daha sağlıklı olduğu. Oysa bu yanlış.
Ette yüzde 18-20, mantarda ise yüzde 4
İstanbul Üniversitesi Eczacdık Fakültesi
Farmakognozi Anabilim Dalı'nda gö-
revli Prof.Dr.Ali H. Meriçli, doğal bitki-
lerin bilinçsiz ktülanıldığuu söyledi.
keye girişinde yalnızca Tanm Bakanlığı'-
nın izni bulunduğunu, oysa olayın tanm-
saldan çok sağlık alanına girdiğini vurgu-
layan uzmanlar, denetim eksikliği ve
kontrol mekanizmasının yokluğu nede-
niyle halkın bilinçlendirilmesinin de zor-
laştığı görüşünde birleşiyor. Zayıflama
ürünlerinin sakıncalı yöntemlerle Tür-
kiye'ye sızdığına, bu durumun ise insan
ölümlerine yol açtığına dikkat çeken uz-
manlar, sözlerini şöyle sürdürdüler:
"Özellikle sonbaharda. büyük kentlerde
ormanlardan, Anadolu'da ise dağlardan
Doç. Dr. Arife Mat, "Kırsal kesimden
kente göç eden Anadolu insanı, zehirli
mantarlarla zehirsiz kültür mantarlannı
birbirine karıştınyor" dedi.
protein bulunuyor. Aynca mantar zehir-
lenmesi olaylarının tedavisi de milyonlarca
Urayı buluyor. Büyük kentlerdeki hastane-
lerde meydana gelen mantar zehirlenmesi
vakalarından haberdar oluyonız, ancak
Anadolu'da bir çok bölgedeki ölüm olayla-
n hep gizli kalıyor. Bu nedenle kentlerdeki
ormanlarda yetişen zehirli mantarlann ke-
süüikle toplanmaması ve yenmemesi gere-
kiyor. Ancak etiketli ve süpermarketlerde
sa'tılan mantarlar tercih edilmeli. Mantar-
lar. evlerde naylon torbalarda ve buzdolap-
lannda uzun süre saklanmamalı,taze ola-
rak kullanümalı."
Avustralya
Mumcuve
Nazım'a
anmagecesi
Haber .Merkezi- Nazım Hik-
met ve Lğur Mumcu Avustralya'-
da düzenlenen gecelerde birlikte
anılacak. Sydney Türk HalkevT-
nce düzenlenen gecelere gazete-
miz yazarlanndan Ahmet Taner
Kışlalı da konuşmacı olarak katı-
lacak. Nazım Hikmet'in do-
ğumunun 92'nci. Mumcu'nun öl-
düriilüşünün bırinci yıldönümü
nedenivle düzenlenen geceler 15
ocakta Sydney'de ve 24 ocakta
Melbourae'da gerçekleştirilecek.
Kurulduğu 1978 vılından bu
yana düzenli olarak her yıl
Nazım Hikmet'i anan Sydney
Türk Halkevi, ünlü şairi geçen
yıldan itibaren Mumcu ile birlik-
te anma karan aldı. Sydney Türk
Halkevi'nin Nazım Hikmet'i an-
mak amaayla geçen yıllarda dü-
zenlediği törenlere RıÂi Su, Ataol
Behramoğlu, Nihat Behram, Me-
tin Denürtaş ve Aziz Nesin ile
Nazım'ın Rus asıllı eşi Vera Tul-
yakova katılmıştı. Geçen yılki
anma toplantısına Mustafa Ek-
mekçi de katılmış, geceden sonra
Mumcu'nun öldürüldüğü haberi
Sdney'e ulaşınca Melbourne'da
düzenlenen gecede Nazım Hik-
met ve Uğur Mumcu birlikte
anılmışü.
Sydney ve Melbourne'da yapı-
lacak gecelere katılacak olan ya-
zanmız Ahmet Taner Kışlalı,
Avustralya'da bulunduğu süre
içerisinde Sydney Yazarlar Festi-
vali çerçevesinde düzenlenecek
olan "199O'lı yıllarda Avrupalı
yazarlar" konulu bir panele de
konuşmacı olarak katılacak.