Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET
10 OCAK1994PAZARTESİ
12 DUNYADAN
Mayalanndevrimdruhu
Zapatlstalar
Maya kültürü ve
tarihi isyan etti
Mayalann torunlan Zapatistcdarm ayakkmma-
sının temelinde sadeceyoksulluk değilbinlerce
yıllık Maya kiUtürünün yaşcon savaşı da var.
Meksika Devlet Başkanı
Carios Salinas de Gortari'nin,
Meksika'nın güneyindeki
ayaklanmanın kesinlikle bir
"KmJderili isyanı" ol-
madığını vurgulamasına
karşm, hükümet asilerin dı-
şandan yardım aldığına iliş-
kin herhangi bir açıİdamada
bulunmuyor.
Kendilerine "Zapatistalar"
adııu veren asiler, köklerinin
Maya Kıalderililerine da-
yandığını ileri sürüyor. Bin-
lerce yıllık bir geçmişe sahip
olan Mnyalar, güney Meksi-
ka'run gerçek sahipleri olduk-
lannı her fırsatta belirtiyor.
Maya uygarlığını inceleyen
uzmanlar, Kıalderililerin
yoksulluktan kurtulmak için
başkaldırmaktan başka çare
bulamadıklannı kaydediyor.
Meksika'nın başkenti Meksi-
ko'da bulunan Kıalden Ör-
gütleri Ulusal Kongresi koor-
dinatörü Aracdi Burgete, "sa-
vaşan halkın çoğunluğu Kızı-
Iderili" dıye konuşuyor.
Burgete son olaylan değer-
lendirirken Chiapas Eyalet
Valısi Absalon Castellanos
Dominguez'i rehin almak iste-
yen yerlilerin çaresizlikten bu
yola başvurduklannı ileri sü-
rüyor. Burgete, aynca, Sali-
nas'ın bölgedeki ekonomik
ve sosyal sorunlan göz ardı
MexlcoClty
etmesinin büyük bir hata ola-
cağıru kaydediyor. Chiapas'-
la ayru konumda olan Pueb-
la, Veracruz ve Michoacan
gibi eyaletlerde de benzer
olaylann çıkmasının an me-
sclesi olduğuna dikkat çe-
kiyor.
Mezhep çatışmalannın ve
uyuşturucu trafığırun duru-
mu daha da yaşanmaz hale
getirdiğini ifade eden uzman-
lar, eyaletin tek gelir kaynağı-
run petrol olduğunu kaydedi-
yor. Ne var ki, petrol şirket-
lerinin devletin tekelinde ol-
ması nedeniyle petrol gelirleri
bölgenin kalkınmasında kul-
lanılmayıp, iktidann uygun
gördüp alanlara akıtılıyor
Siyasal bilimci Adolf Gilly
bölgedeki ayaklanmayı
bastırmayı amaçlayan hükü-
metin para yardımı vaadleri-
nin uzun vadede yarar sağ-
jpmayacağuıı belirterek şöyle
konuşuyor: "Iktidarın olaya
yaklaşunı tek yönlü. Salt para
yardımı ile sorunlara çözüm
getireceklerini sanıyorlar. Bu-
rada Kızüderili kültürünü ya-
şatmak ve geliştirmek için hiç-
bir çaba sarfedilmi\or. Böige-
de görülen yalmzca yoksulluk
değil. İnsan onuru yıllardan
beri ayaklar altına alınmtş."
James E.Garcia
The New York Times
Zapatistalar bombalı
saldınlannı sürdürüyor
Dış Haberler Servisi - Mek-
sika'nın Chiapas eyaletinde
Zapatista gerillalan tarafı-
ndan yılbaşında başlatılan is-
yanın bastınlmasından sonra
önceki gün başkent Mexico
City'de üç şiddetli patlama
meydana geldi. Turistik Aca-
pulco kentinde de solcu bir
grup, belediye binasına el
bombası atü.
Mexico City'de bir ticaret
merkea'nin bodrumundaki
otoparkta çalıntı bir arabaya
yerleştirilen patlayralann
infılak etmesi sonucu bir kişi
yaralanırken, bina da hasar
gördü. Şiddetli patlamanın
ardından sokağa firlayanlar.
duvarlarda "Biz Geldik"
yazısını gördüler. İsyan sı-
rasında Mexico City'ye saldı-
racaklannı bildiren Zapatis-
talar, hedeflerinin "oligarşi-
nin merkezleri" olduğunu ve
sivillere zarar vermeyecekle-
rini de belirtmişlerdi.
Bu patlamadan sonra
Mexico City yakınlanndaki
Naucalpan'da 1 numaralı as-
keri kampm giriş kapısında
bomba yüklü bir pikap infı-
lak etti. Daha sonra da yine
kent yakınlanndaki Cuautit-
lan'da bulunan trafonun
ayaklanna yerleştirilen iki
bomba patladı.Polis yetkili-
leri, patlamalarda hasar olup
olmadığı konusunda bilgi
vermediler. Patlamalann so-
rumluluğunu henüz hiçbir
örgüt üstlenmedi.
Meksika'daki ekonomik krizden ve teknolojik gelişmelerden olumsuzyönde etkile-
nen Mayalar, yaşamlannı sürdürebilmek için son çare olan ayaklanmayı seçtl
EhcXtto JJork fcimcs
Yoksul Meksikahlar
arasında, 1910 Meksika
Devrimi'nirı ideallerini
korumak amaayla
memleketlerinin uzak bir
köşesinde gizlice eğitim
gören bir gerilla ordusu
hakkında söylentiler
yıllardır dolaşır durur.
Ne ki, ea'ci yoksulluk,
mülksüzleştirme ve siya-
sal baskılann korkunç
bir kanşımının hüküm
sürdüğü Meksika'nın
Guatemala sınınnda yer
alan Chiapas eyaletinde
bile bu söylentilerin doğ-
ruluğuna gerçekten ina-
nanlann sayısı pek fazla
değildir.
Meksika'nın, ekono-
misini liberalleştirmesi ve
yabancı yatınmcılara
karşı olağanüstü bir ya-
kınbk göstermesi üzeri-
ne, Chiapas'ta yaşayan
ve Mayalann torunlan
olan 1 milyon 200 bin
Yerlinin yaşam koşullan
bir kat daha ağırlaşmış
oldu.
Öğrenimini Harvard'-
da yapmış bir antropo-
log olan ve Zapatista
Ulusal Kurtuluş Ordusu
isyanına kanşan etnik
gruplardan birinın kul-
landığı Tzotzili dilini
akıeı bir biçımde konu-
şan Jan Rus, "Meksika'-
daki yeni ekonomik uygu-
maların Harvard mezunu
ekonomistlerce yüriitül-
düğfinü işittik. Ancak,
Meksika toplumsal so-
nınlarının \arlığını yadsı-
yor" dedi.
Güney California'dan
gelen Rus. isyanın baş-
ladığı bölgedeki Yerlile-
nn hıir çoğunun eskiden
mısır ekilen arazilerin sa-
hiplerince yancı olarak
çalıştınldıklannı ve son
zamanlarda işten çı-
kanldıklannı belirtti.
Toprak sahipleri araaie-
rinde ithalata yönelik
olarak sığır yetiştirmeyi
daha çok tercih ediyor-
lar. Bu ise daha az işçiyle
yürütülebilen bir iş.
Rus. "Bu korkunç bir
tabk». 198Tden beri, du-
nımlan gittikçe kötüks-
tikçe daha radikal dav-
ranmaya başladdar" dı-
yor. Topraksız Yerli-
lerin, hükümetçe geçen
yıl Meksika Devrimi'nin
geleneksel kırsal reform
programının kaldın-
Iması üzerine umutlannı tümüylc yitirdık-
lerini de ekliyor: "Artık bu vknılsama bile
kalmadı."
Köylü örgütleriyle ilişkide olan Chia-
paslı bir Meksikalı San Fransisco Müfetti-
şine Zapatista ordusunun beş yıl boyunca
böigenin uzak bir köşesinde eğitildiğini \e
kendi gücü konusunda "romantik" fıkir-
lere sahip olduğunu söyledi. Gerillalann,
Meksika hükümetinin son yıllarda değişime uğrayan tarım poütikası, çiftlik
sahiplerini tanmdan soğutup, hayvan yetiştirmeye yöneltti. Bu da tarunla
uğraşan yoksul Mavalan işsizlik tehlikesiylejcarşı karşıya getirdi.
MEKSİKA
BûyO,
Otyanua
Mayalar, hükümetin
liberal reformlannı
destekleyenve
bir aradatutan
önemli etkenlerin
başında gelen
NAFTA'yı
lanetliyor.
New York Times'dan Cumhurryet'e Özel
üyelen yıllardır sözünü tutmayan hükü-
metin reform progrartunı yürürlüğe koy-
masını bekle>en Emiliano Zapata Köyİü
Örgütü'yle bağlanüh olduklarını da be-
lirtti.
Meksika hükümetı yetkilileri Guate-
mala solculannı Zapatıstalara yardım
etmekle suçluyor.
Ne ki Rus. Chiapas Yerlilerini silahlı
bir başkaldınya iten et-
kenlerin bölgedeki bü-
yük sorunlar oiduğuna
inanıyor. Ayaklanmada
kullanılan silahlann
Meksika'da her yerde
bulunabilen türden ol-
duğunu belirterek, genç-
lerin Meksika ordusun-
da hizmet ederken askeri
eğitim gördüklerini de
hatırlatıyor.
Kazılderililerin çoğu
Yerli Maya dillerinde
konuşuyor ama kendi-
lerini ifade edecek dere-
cede İspanyolca da bili-
yorlar. Rus, pan-india-
nizmin de kitle iletişimi
aracılığıyla son yıllarda
yavgınlaştığına dikkati
çekiyor.
Sözlü tarihleri kayde-
den bir Maya vakfında
çalışan Rus, "Köylerinde
radyo ve tekvizyondan
uzak kaldıklan sürece,
köylerinde yaşayan Yerli-
lerin kimlik ara>ışına ge-
reksinimleri olmuyor" di-
yor.
Chiapas'taki tanmsal
değişimj. inceleyen Stan-
ford Üniversitesi'nden
antropolog George Col-
lier, "Burada yaşayan in-
sanlardan çoğu yaşamuı
kıvısında bulunuyor, bu
yüzden de buradaki
halkın liberal reformların
rotasından rahatsız ouna-
ları son derece doğal" dı-
yor.
Collier ayaklanmacı-
lann lanetledikleri NAF-
TA'nın "Tefornılan bir
arada tutan" etken oldu-
ğunu belirtti. Aynca Col-
lier'e göre Chiapas'taki
binlerce Ycrli. 1992 eki-
minde San Cristobal'e
gelip İspanyol fatihlerin-
den olan Diegode Maza-
riegos'un heykelını yıktı-
klannda da benzer bir
öfke dalgasına kapılmı-
şlardı.
Son köylü ayaklan-
malanna benzer olaylar,
seçim yolsuzluklan ve
hükümetin küçük çiftçi-
lere yaptığı yardımlan ve
verdıği kredilen azalt-
ması sonucu Meksika'-
nın diğer eyaletlennde de
yaşanmıştı.
Ne ki. Rus Chiapas'-
daki Zapatistalann baş-
kaldın boyutlan, örgüt-
lenmesi ve Orta Ameri-
kalı gerillalann ünifor-
malanna benzer ortak
giysileri olması açısından
hayret uyandıncı oldu-
—^—^—~ ğu n u
söylüyor.VVashing-
ton'daki Yanküresel İlişkiler Kurulu baş-
kanı Larry Bims, Chiapas ayaklanmasmın
Meksika'yı yabancı yatınmalara istikrarlı
bir ülke olarak tanıtmak isteyen devlet baş-
kanı Salinas de Gortari için son derece tehli-
keli olarak tanımlıyor. Birns. "Chiapas'ta
başkaldın varsa. Sonora'da da olabilir. Ya
kaba güçle çözülecek ya da yasal yoUaria"
diyor.
Peru'da terör kurbanlannın sayısı düştü
Hükümetin geri kalmış bölgelere yaptığı yatırımlar ve ülke
genelindeki ekonomik kalkınma terör eylemlerini azalttı.
Aydınlık Yol örgütü, 1991'de (on beş ay önce) tutuklanan liderteri Abbnael Guzman'ın savaşa
son verilmesi doğrultusundaki emirlerine karşın ,kanlı teröreylemleriy le savaşını surdfiriiyor.
Güney Amenka'nın en acımasız gerilla sa-
vaşına sahne olan Peru'da hükümet güçleri\le
"Aydınlık Yol" örgütü arasında süregelen çatı-
şmalarda ölü sayısı giderek azalıyor. Maocu
Aydınlık Yol partisi 13 yıldır eylemlenni sürdü-
rüyor. 1992 yılında teröre kurban gıdenlerin
sayısı 3101 iken, gectığimiz yıl ölü sayısı 1692'ye
düştü.
Terörün yol açtığı ölümlerde görülen bu azal-
ma, Peru'nun 1993 yılında tüm Güney Amerika
ülkeleri ıçindekı en vüksek ekonomik bü\ ümeji
gerçekleştirmesine yol açtı. Devlet Başkanı Al-
berto K.Fujimori. gerillalann yuvalandıklan
dağlık ve geri kalmış bölgelerin kalkınması için
devletin tüm olanaklannı seferber edeceğını bil-
dirdi. 199l'de örgütün lideri Abbnael Guzman'ın
tutukJanmasıyla son bulan yenilgiden sonra. ör-
güt en büyük darbeyi geçtiğimiz yıl yaşadı. Te-
röristlerin askeri mahkemelerde yargılanmasını
öngören yeni yasanın v ürürlüğe girmesi> le 1993
yılında 827 örgüt üyesi hüküm giydi. Asken
mahkemelerce yargılanan tutuklulann üçte biri
suçsuz bulunarak serbest bırakıldı. Peru güven-
lık güçlen gözaltına alınanlan "yargısız infaz"
yöntemiyle ortadan kaldırmayı yeğliyor. Geçti-
ğimiz yıl 80 tutuklu ortadan yok oldu.
15 ay önce örgüt lideri Guzman çizgıli hapis-
hane giysileriyle taşınabilir bir kafesin ıçınde
yaptığı basın toplantısında, taraftarlanna
çağında bulunarak, Mao'nun doğum gününü
bombalarla kutlamalannı istedi. Guzman ha-
pishaneden mektuplar yazarak resmi makamla-
ra banş görüşmelerine başlama önensinde bu-
lundu. Aynca taraftarlanna savaşa ara vermele-
rini buyurdu.
Örgüt üyeleri Hderlerinin bu çağınsına uy-
mayarak. mektuplann baskı altında yazıldığını,
devrim karşıtlannın olayda parmağı olduğunu
iddia ettiler. Gerillalar terör eylemlenne devam
ederek savaştan vazgecmeyeceklerini kesinlikle
belirtiler.
James Brooke - The New York Times
CAUSAINLAR1N SORULARI / SORUNLARI YILMAZ SIPAL
18 yaşın altında geçen çalışma
S : 15 Ağustos 1956doğumluyum. l%8ydında 12yaşınıdol-
durmadan özel sektörde sigortalı olarak çalışmaya başla-
dım. Bu çalışmam 1977'ye kadar sürdü. 1968-1977 yülan
arasındaki bu çalışnialanm 1.633 prim günü tutuyor.
Kasım 1977 tarihinde Emekli Sandığı'na bağlı bir ka-
mu kuruluşunda göreve başladım. O tarihten bu yana hiç
ara vermeden çaltşmaktayım. Sigortalı günlerle ilgili hiz-
met birleştirmesi yaptım.
Emekli otanak istiyorum. Bayan olmanı nedeniyle 20 fi-
ili hizmet ydının dobnası gerekiyor. Bu 20 fıili hizmet yı-
lının hesabında işyerim 18 yaş altında ve 1968-1974 ara-
sında geçen sigartalı günlerimin hesaba katılamayacağı-
nı, ancak 20 fıili hizmet ydını doldurduktan sonra, 18
yaşın altında geçen çalışmalanmm hesaba katılacağını
söylemektedir.
Öğrenmek istediğim konu:
1) 20 fıili hizmet yılımı doldurmada 18 yaş altında si-
gortalı olarak çalıstığıın giinler hesaba katılacak mı?
2) Bu dunımda, 20 fıili hizmetimi hangi tarihte (gün, ay,
yıl olarak) dolduracağımı bilmek istiyorum.
(G.K.)
YANIT: 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Yasası'nın tandığı
haklardan \ararlanabilmek için "Tıirk uyruğunda olmak ve 18
yaşını bitirmiş bulunmak" gerekmektedir.
2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlanna Tabi Olarak
Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesine ilışkin yasanın, 9.12.1983
günlü Resmi Gazete'deyayımlanan "Lygulama Esaslanyla İlgili
Yönetmelik" uyannca:
Kurumlardan herhangi birine ilk defa sigortalı olunan tarih.
diğer kurumlarda da sigortaülık süresinin başlama tarihidir.
Şu kadar ki emeklilik veya yaşlılık aylığına hak kazanılıp-
kazanılmadığının tespitinde 18 yaşın doldurulduğu tarih sigorta-
lığın başlangıcı olarak alınır.
Yine aynı yönetmeliğe göre. "1/4/1981 tarihinden önce Sosyal
Sigortalar Kurumu'nda 18 yaşın dolumundan önce sigortalı olarak
tescil edilmiş bulunanlann haklan saklıdır."
2829 sayılı yasanın 4. maddesine göre, "Kurumlara tabi çeşitli
işlerde çalışmış olanlann hizmet süreleri aynı tarihlere rastlama-
mak kaydıyla" bırleştirilir. Prim ödenerek geçmiş süreler de bir-
leştirme kapsamına alınmıştır. Yasa ve yönetmelik uyannca, 18
yaşın altında ve sigorta primi ödenmiş çalışma sürelerinin hizmet
birleştirilmesinde göz önüne alınacağı tartışmasızdır.
Ancak, sorun 18 yaşın dolumundan önce geçen sigortalı ve
pnm ödenmiş sürelerin, 20 fıili çalışma yılının başlangıcında ge-
çerli olup olmayacağıdır. 2829 sayılı yasa uyannca, aylığı hangi
sosyal güvenlik kurumu bağlayacaksa "kendi mevzuatma göre"
bağlamaktadır. Emekli Sandığı mevzuatına göre iştirakçıliğin
başlangıcı 18 yaşın dolduğu tarihtir.
2) Emekli olacağınız tarih ise, 18 yaşınızın dolduğu 15 Ağustos
1974'ün zerinden 20 yılın geçeceği 15 Ağustos 1994 tarihidir.
POLTTIKAVEOTESI
MEHMED KEMAL
Kuytulardan Çıkanlar...
Demokrat Parti Meclis Grubu'nun azgınlık döneminde
kürsüye çıkan Başbakan Menderes şeriat azgınlarma
karşı,
"Siz isterseniz hilâfeti bile getirebilirsiniz..." demiş,
bir süre suyun başını kesmişti. Bugünkü şeriat azgınları-
nın önünü kesemezsiniz, sonunu alamazsımz, onlar
daha açıktan dövüşüyorlar. Şeriat kavgasında başına
gelenleri Falih Rıflu Atay açıklıkla anlatır. Bolu Milletve-
kilidir, gelirler, "Bizim bir ortaklığımız var, gel, sen de
katıl, birlikte orman işletelim, baltalıkları kullanalım"
derler. Oysa Falih Rıfkı Atay, bir yeşillik ve orman edebi-
yatçısıdır, karşı çıkar. ötekiler, orman çalgısından, odun
satıcılığından, zamanın Ankara'sında birkaç apartman
sahibi olurlar.
Üstat Falih Rıfkıyı şikayet ederler: "Partinin değil,
odunların temsilciliğini yapıyor, bir daha, seçimde or-
mansız bir yerden adaylığını koyunuz."
Birkaç dönem de Ankara'dan milletvekili olur.
1950 yılına gelinir. DP ile CHP arasında Arapça ezan
ve şeriat tartışması vardır. Milletvekili listeleri yapılmak-
tadır.
"Eğer Ankara listesinde onun adı olursa kazanama-
yız" derler. Ankara listesinden alır, Gümüşhane listesi-
ne iliştirirler. 1950 seçimleri siyasal bir bozgunla sonuç-
lanır, CHP her yerde sapır supur dökülür. Anadolu
Kulübü'nde seçimi yitirenlerle burun buruna gelir. "Ba-
kınız" der, "Ankara'da ilkkez benim içinde bulunmadı-
ğım liste seçimi yitirdi."
Bir fantezidir, ama dogrudur
Her şeyde çıkar gözeten çevrelerle demokratik yol-
dan başetmek hayli zordur. Çünkü dayanakları dindir.
İlk ağızda, "Bize oy verirseniz Türkçe ezanı Arapça'-
ya çevireceğiz" derler. Daha gelmeden çevirirler bile.
Biraz bastırdığınızda, anayasaya da "DeWet/n dini Is-
lamdır" maddesini koymaya çoktan hazırdırlar. Gerisi
halifeliğe, padişahlığa kadar gider. Sağdaki anamuha-
lefetin korkusu sol değildir. Gizliden ve el altından şeriat
isteyenler başı çekerler. Iktidarın ucu görünmeyegör-
sün, çarşaf da türban da peçe de aralanmaya başlar.
Birinci sınıf kuaförler elinden çıkma saçlar görürsünüz.
Falih Rıfkı Atay'dan açıldı, üstadın bir yazısında oku-
muştum. Camilerin birinde bir vâiz diyesi imiş ki: "Bili-
yorsunuz Peygamberimiz Arap'tır. Onun için kara bir
kediniz olur da onu Arap diye çağınrsanız günaha girer-
siniz." Üstat, "Kediyi kötülemek neden" diye soruyor.
"İnsan kedisine sevdiği adlan verir, sevmediğini değil.
Verdiğiadlar:Pamuk, Vezir, Sultan olur."
Deniz Som'un "Vaziyet"inde okudum. Bir milletvekili
partiden istifa edince CHP grupluktan düşmüş. RP'liler
ilginç bir öneride bulunmuşlar:
"Laiklik ve Kemalizm den vazgeçin size yeniden grup
olma olanağı verelim." Belli ki ödünç milletvekili vere-
cek, sayıyı tamamlayacak. Eskiden ödünç milletvekili
"araştırma komisyonları" için geçerliydi. Komisyona bir
üye daha verildi mi oyların dengesi bozulurdu. Böyle bir
ödüncü Feyzioğlu'nun Güven Partisi almıştı. Uzun dedi-
koduların kaynağı oldu. Ne olsa kökü, kökeni Atatürk'ün
partisine dayanıyor. Lafı yerde korlar mı, hemen bastır-
mışlar:
"Siz laiklik ve Kemalizmi kabul edin, biz sizin partiye
katılalım!"
Şaka da olsa insanın gülesi değil, ağlayası geliyor.
Şairin söylediği gibi, "Ey didar-ı iktidar, kimlerin kursa-
ğında, hangi renge bürünüyorsun!.."
Yıllar sonra geldiğimiz noktaya bakınca Atatürk'ün ne
kadar büyük olduğu bir kez daha anlaşılıyor. Nerelere
gizlenmişler de vakti gelince hangi kuytulardan ortaya
döküyorlar...
BULMACA
1 2 3 4 5 6 7 8 9SOLDAN SAĞA:
1/ Gerçekte olmadığı hal-
de varmış gibi tasanmla-
nan. 2/ Eli işe yatkın,
becerikli... Selçuklular'da
şehzadeleri eğitmekle gö-
revli kişilere verilen san.
3/ Pişirildikten sonra di- c
lim dilim kesilen et... Ka-
zanç, çıkar. 4/ Onurlu 6
insan. 5/ İslamlıktan ön- j
ce Kâbe'de duran üç put-
tan biri (Diğerleri Lat ve 8
Menat)... Boks yapılan g
alan. 6/ Bir nota... An-
talya'nm bir ilçesi... Bir haber
ajansının simgesi. 7/ Silifke yakm-
lannda, bir adı da Olba olan antik
Roma yerleşmesi... Tuzağa düşü-
rülen şey. 8/ Çamaşır dolabı. 9/
Libya'da bir bolge... Lantan ele-
mentinin simgesi.
YUKARIDAN AŞAĞI YA:
1/ Nazi işgali altındaki Yunanis-
tan'a yiyecek yardımı götürürken
21 Şubat 1942'de Marmara Adası
yakınlannda batan Türk gemisi-
nin adı. 2/Yunan rakısı... Hoşa giden, beğenilen. 3/ İnce ka-
mış... Gösteriş. caka. 4/ Kahn sopa, değnek... Kimyada basit
şekerlerin genel adı. 5/ Maddenin, bir kimyasal tepkimeye gire-
bilen en küçük parçası... Erden Kıral'ın bir fılmi. 6/ Kalsiyumun
simgesi... Göklerin en yüksek katı... Yabanıl hayvan bannağı.
7/ Ipekten, sanmtırak dallı nakışlarla işlenmiş bir tür beyaz ku-
maş... Bernardo Bertolucci'nin bir fılmi. 8/ Notada durak işare-
ti... Ikinci bir meyveciği tepesinin iç kısmında bulunan bir por-
takal cinsi. 9/ Kaçak tütün... Eski Mısır'da güneş tannsı.
İLAN
T.C.
BARTIN 2. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİ
1993/120
Mahkememizde davacı Saniye Demiıok tarafından davalı Naci
Demirok aleyhıne açılan nafaka davasının yapılan yargılaması so-
nunda:
Davaanın davasının kısmen kabulü ile aylık 800.000 TL. nafaka-
nın davahdan abnarak davaaya verilmesine dair karar verilmiş, an-
cak tüm araştırmalara rağmen davalımn adresi temin edilemediğin-
den karar tebliği yerine gecmek üzere ilanen tebliğ olunur.
Basın: 45139
İLAN
T.C.
YEŞİLYURT ASLİYE HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
EsasNo: 1992/27
Yeşilyurt ilçesi Onatlı Köyü'nde kain, doğusu Hûseyin ve Ha-
san öztürkoğlu'na ait 313 ve 314 no'lu parseller, baüsı Sultansuyu
Çayı, gûneyi Hüseyin Bozkurt ve arkadaşlan, kuzeyi çay boşluğu ile
çevriİi 2125 m
1
mesahayı haiz sulu kavakhğın davacılar Hüseyin Öz-
türkoğlu ile Hasan öztürkoğlu adlanna tapuya tescili yapılacağın-
dan, bu yerler üzerinde herhangi bir hak iddia edenlerin, mahkeme-
mizin 1992/27 esas sayılı dava dosyasma müracaatlan lüzumu ilan
olunur. 27.12.1993
Basın; 17005