Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 9 EYLÜL1993 PERŞEMBE
DIZIYAZI
KLJRULTAYA 2 GUN KALA SHP
IzıniıIiIeiTiıcoşkusu74'tekalmış
AYDCV ENGİN
İZMtR - Tam ondört yıllık bir
aradan sonra yeniden İzmir'de ol-
mak ! Çocukluk, gençhk, deli-
kanlılık yıllannın biüp tükenmek
bilmeze benzeyen anılanyla dolu
bir kente ondört yıllık bir aradan
sonra yeniden gelmek... ve kenti
neredeyse tanıyamamak!
Betonlaşmanın boyutlan ondört yıl arayla
bakıldığında sert bir tokatetkisi vapıyor. Körfez'-
in (ah, o güzelım Körfez'in) kırlenmişliği kavran-
maz ölçülerde. Bir kent kendıni böyle - neredeyse
bile bile - nasıl tahrip edebildi acaba ? Ve bütün
bunJara rağmen nasıl bu kadargüzel kalabildi ?
Neyse...
Ondört yil önce Izmir Körfezi kirü bir su idi.
Bugün sulu bir kir olmuş.
1974"de bu kentte altıoklu CHP bayraklan dal-
galanıyordu. Kente giden tüm yollarda, dağa taşa
Karaoğlan yaalıydı. Konak Alanı'nda bır Kara-
oğlan kısılmış sesiv le " TekeUerPdıyordu. "tekefle-
ri kuşatacağız!.." Sılme sıvama doîu Konak Alanı
yankılanıyordu. Kürsüdeki adam "Yoksuliuk ka-
der değildir" diyordu. Daha bır kaç yıl önce Çakı-
rbeyli Çiftliği'ni işgal etmiş Göllüce. Atalan köylü-
lerinin. kasketlerinin gizkyemediği kuşkulu bakı-
şlan (kuşkulu, çünkü ülkenin bütün sosyaiistleri,
devrimcileriyle tanışmış, evlerinde konuk etmiş
akıl almış, akıl vermış köylülerdir onlar) yavaş ya-
vaş yumuşuyordu. Bıri yanındakine o güzelim
Ege ağzıyla "Efe, bu Garaoğlan sıkı çıktı beeee !"
diyordu. Aradan neredevse yirmı uzun yıl geçti.
İzmir'de Fuar'daki bir toplantı salonunun önün-
de bekliyoruz. SHP'nin Izmir Kurultay delegeleri
toplanacak. 38 delege bir araya gelecek ve Kurul-
tayı... hayır genel başkanlık sorununu... hayır ge-
nel başkanın kim olacağını. kım olması gerektiğini
tartışacaklar... hayır hangi genel başkan adayına
oy vereoeklerini konuşacaklar.
Şu bir kaç kez "hayır" demek zorunda kaldı-
ğımız uzun ve acemi cümle bizim suçumuz değii.
Toplantı başlamadan, gelen kurultay delegelerine
bakarak, ayaküstü bir kaç kelime konuşarak edın-
diğimiz ilk'izlenim: Coşkusuzluk. Herkes bir an
önce toplanıp "Karayalçm mı, Aydın Güven Gür-
kanmıT" sorusuna vanıt verip jiağılmak istıvor
gibi. Nitekim beş buçuk saat sürdü toplantı ama,
böylesi uzun bır toplantıdan çıkanlar "Amma da
uzadı. Ne oldu içeride: nasıl geçti toplantı ?" soru-
muzu handiyse ağız birliğı etmiş gıbi '"Sıkıcı yav,
herkes konuştu. Uzadı da uzadı..." diye yanıtladı-
lar.
Basma kapalı toplantıda olup bitenleri öğren-
mek zor olmadı. Hayır bızım mesleki hünerimiz-
den değil. aslında "kapalı" bir toplantıyı gerekti-
recek bir çekişme olmadığmdan. Toplantı başlar-
ken Cumhuriyet Ege Bürosu Temsılcisi Serdar
it ıtlâJı&uZ. Önc£. guğuriuk,âonra da Torbals &nlikİ6ritıe
ymz fanrin du$m, beru izmiryöresmtyaklagtnnca, "'
\ o f w L u l u k . < - - • > < <- • • -- •*'-•• -
göre, konuk.
& ıfc karıkatiircuolmmn heye&nyia güzel ikj 3üı şeçti Penc&
frtelden. Sonra, aydnlk bitdogUa, SHPTothgU
Aç ts&eiKi Âktn AAaLı t û
arkadâştanyh bulüşiık.
&me},kmtt7iH4tez-
3te
Kızık,"Sonuç belli abi 23 delege Karayalçın di\e-
cek, 8 delege Ayduı Güven Hoca'ya oy terecek.
Geri kalanlar ya çekimser kalır ya Çakmur'a ve-
rir" demişti. Bizim Kıak'da iş yok. Fena halde
yanıldı. Gizli toplantıdan 23 değil 24 oy çıktı Ka-
rayalçın'a. Aydın Güven Gürkan 8 değil 7 oy aldı
galiba. Çakmur'a hiç oy çıkmadı (Çakmur
îzmir'in belediye başkanıdır). iki kışi oy kullan-
madı. geri kalanı da (siz hesaplayıverin, geri ka-
lan var mı) çekimser kaldı.
Kurultay öncesı İzmır SHP örgütünün hava-
sını koklamak üzere görevlendirildiğimiz gözö-
nüne alınırsa aslında bu yanyı burda bitirmek ge-
rek. 24 delege Karayalçın'a, 7 delege Aydın Gü-
ven Gürkan'a oy verecek. Hava bu işte.
Ama bu yazı burda bıtmeyecek. Çünkü "hava"
gerçekten bu ise ardından ister istemez "Bir sosyal
demokrat partide hava bu mu olmalı V sorusu geli-
\or. Konuşabıldığimiz ilçe başkanlan ile, delegelcr-
le, yöneticilerle konuyu daha derinlemesine tartış-
maya calışıyoruz. Özelleştırme konusunda ne dü-
şünüyorlar ? Karayalçın'ı ya da Aydın Güven Gür-
kan'] >eğlemelerındeki ölçütler ne ? Karavalçın'ın
iddialı "adem-i merkeziyetçilik tezi" merkezi devleti
öne çıkaran CHP geleneğinın doğal uzanlısı SHP'-
de ne anlama geliyor ? Kürt sorunu için çözüm öne-
rileri var mı ? Karayalçın'a vönelen (moda deyimlc)
medya desteği delegelerce nasıl açıklanıyor? Kara-
yalçın gerçekten dendiği gibi partiyi sağa mı çeke-
cek ? Aydın Güven Gürkan gerçekten sol kanadın
mı temsilcisi ? Karayalçın "sağ" ise neden sağ ?
Aydın Güven Gürkan niye sol ? 1974'deki coşku
bugün niye yok'? 1974"cie halkın karşısına "tekelleri
kuşatmak, yoksulluğu kader olmaktan çıkarmak.
hatta, toprağıişlejene, su>u kullanana *crtnek"slo-
ganlanyla çıkan CHP'nin bugünkü uzantısı SHP,
kitleleri saran. sarsan, silkeleyen, hareketlcndıren
hedefler niye gösteremiyor ?
İliraf edelim ki pek dişe dokunur yanıtlar ala-
madık. Ama gene de aktanlmava değer ilgınç de-
ğerlendirmeler, gözlemler, yargılar var notlanmız
arasında. İlkın onlan aktaralım.
Turan Karakaş. SHP eski ıl başkanı, şimdi ku-
rultay delegesi. Karavalçın'ın "sağcı" olarak nite-
lenmeMni "yargısız infaz"a benzetiyor. Bu rasgele
bır yargı değil. Devam ediyor. "Bu parti bir kaç
kezbölündü. Bu unutulmasın "diyor. "Bu partide
ben sağ unsur kaldığını sanmıyorum" diye sürdü-
rü\or."Kimse kimscyle solculuk yanşına
çıkmasın SHP'de".
İlginç. Dahası iddialı. Ancak Narlıbahçe ilçe
başkanı Altan İnanç pck dc onun gibi düşün-
müyor. Aynen aktaracağız:
'"Bi? SHP olarak partileşme sürecıni tamam-
lavamadık. Hele bizim Narlıbahçe gıbi metropol-
lerin kıyısındaki ilçelerde yöre yapısı,. etnik. mez-
hepsel bağlargüçlüdür. Buna. metropolün merke-
zine ilerledıkçe giderek 'çıkar bağlan" da eklenir.
Bunlar bizim partileşemediğimizin. henüz partile-
şemedığımizin göstergeleri. Karavalçın 'üreten.
üretımı artan" bir Türkiye'yi hcdcf göstenyor.
Buna kım katılmaz. Ama ben Türkiye'nin demok-
ratikleşmesini tamamlamış bir ülke olduğunu dü-
şünmüyorum. Güneydoğu'da içbanş sağlanmadı-
kça ürctımin artacağına ınanmıyorum..."
İzmır'de SHP'nin havasını aktarmaya çalışır-
ken "olumsuzluklan" fazlaca mı vurguladık ?
Galiba öyle oldu.
Öyleyse olumlu bir noktayı aktararak bu yazıyn
noktalayalım. İlkın Bergama İlçe Başkanı anlattı.
CHP geleneğınin kırk yıllık tepeden ınmeciliğini
aşma kavgası venyorlar. Bergama İlçe Başkanı'nı
anlatıyor- "Beledive hoparlörleriyle duyurdum.
Bergama'daki tüm partililcri. delegeleri, hatta ko-
nuya ilgi duyan partisizleri datet ettim. Bir konuş-
ma yaptım önce. Ben' dedim, "kişı olarak Aydın
Güven Gürkan'a eğılımliyım. Ama benıın kişisel
eğılimım değil, örgulun eğılımi esastır. Buvrun şu
anket formlanm. yeğlediğinız başkan adayını be-
hrtin'. Belırttiler. Vü/dc63'ü Karayalçındedi. Yüz-
de 22'si Aydın Güven Gürkan. Ben de bugün burada
ve varın kurullavda örgütiin iradesini >ansıtmakla
yükümKiyüm.
En azından sosyal demokrat saflarda parti içi
demokrasıde olumlu bıradım. Üstelik "Bergama'-
ya özel" filan da değil. Daha sonra Tire. Menemen
ilçe başkanlan da aynı yöntemi uyguladıklannı -
haklı- bır öğünçle anlatlılar. Dahası İzmir'in ilçe-
lerinın hemen hepsi bunu uvgulamış.
Kurultayın sonucu ne olur bılemeyiz. Ama parti
içi demokratikJcşmede İzmir'de birşeyler
kımıldamış besbelli. Körfez'in kirli sulanna bakıp
bövle teselli ettik kendımızı.*
BİR GÖRÜŞ
Büyük lUîiutların
partisi olmalıdır
İBRAHtM YETKİN(Türkiye Ziraatçdar
Demeği Genel Başkanı):
Türkıye kritik bır dönüm noktasından geçerken
SHP gibi hükümetin ve siyasetin dengesini
değiştirebilecek bir parti, liderarayışı içinde. Bu
noktada. ister SHP'li olsun isterse olmasın
siyasete ilgi duyan herkesin. SHP'nin lıder arayışı
ile ilgilenmesi ve hatta tercihıni belırtmesi son
derece doğal. ŞHP içinde olduğu gıbi demokratik
kitle örgütleri içinde de bu konuda farklı
düşüncelerin var olmasının kaçınılmaz olduğunu
beUrterek kendi düşüncelenmi ıfade edebilirim.
Bence gerçekten de "nasıl bir lider" sorusuna
cevap vermeden önce kendi kafamızda nasıl bir
sosyai demokrat parti ve nasıl bir Türkiye
istediğimiz sorusuna cevap vermelıyiz. En sondan
başlarsak. benim kafamdaki Türkiye;
demokrasinin e\rensel kurallannın tam olarak
uygulandığı, çıkarlan farklı tüm kesimlerin
mücadelelenni bu asgari müştereklerçerçevesinde
yürüttüğü, uluslararası politikasını uzun vadeli
gerçek çıkarlan üzerine oturtmuş ve bu politikayı
uygulama gücüne yani bağımsızlığına sahip. laik
ve uygar bir Türkıye'dir. Öysa maalesef hem
dünyanın düzeni. hem de Türkiye'dekı baa
çevreler, ülkeyi; yalnızca baa kesimlerin sesinı
duyurabildiği, çelişkilerini şiddet yoluyla çözmeye
yönelmiş, bağnazhklann egemen olduğu ve büyük
devletlerin güdümünde yaşayan bir ülke
durumuna getirmek istiyorlar.
Bence bu koşullarda ülkenin en büyük sosyai
demokrat partisine çok önemü görev ler düşüyor.
SHP, biraz önce sözünü ettiğimiz eğilimlenn
esürmekteolduklan rüzgarlara kapılmaynp,
aksine göğüs gerebılecek, "yeni sağ" kaynaklı bu
akım karşısında varlık nedeni olan sol değerlen
öneçıkanp, bunlan uygulayabılecek, bu
konularda hem kendi saflannda hem de kitleler
içinde yayılmakta olan umutsuzluk ve"nenıe
lazuncüık" eğilimıni umuda dönüştürebilecek bir
parti olmak zorundadır. SHP küçük çıkarlann.
günlük hesaplann, delege a vcılannın partisi değil,
çalışanlann gönüllerinde yaşattıklan büyük
umutlann. özlemlerin partisi olmak zorundadır.
Demokratik bir kitle örgütünün yöneticisi olarak
benim görmek istediğim SHP budur ve elbette ki
bu değerlen savunup geliştirebılecek bir ınsanı
SHP'nin lideri olarak görmek isterim.
8 5 D E N 9 3 E SHP
Altı Ok yeniden tanımlandı
Tüzük ve Progranı Kurultay120 Şubat yerine 3-4 Nisan 'da
yapıhyordu. GenelBaşkan İnönii, 77 sayfalıkkonuşmametnini
yaklaşık 2.5 saatte tamamlıyor, iç ve dışpolitücaya ilişkin görüşlerini
anlatıyordu.
Kurultay• salonunda 24 Ocak 1993 'de katledilenyazarvnız Uğur
Mumcu için özelbir bölüm hazırlandığı dikkat çekiyor, İnönü de en
çok alkışı Mumcu \ia ilgilisözlerinedeniyle alıyordu.
Tüzük ve Progranı Kurultayı sonunda SHP 'nin altı okuyeniden
tanımlanıyordu. Ömeğin Milliyeıçilik ilkesi "SHP Atatürk
Miüiyetçisidir "diye, Devletçilik ilkeside ' 'SHPsosyai devletikurup
geliştirme ve ekonomik kalkınmada kamu gücünün soruınluluğuna
inanma anlammda devletçidir"şeklinde yeniden vorumlanıyordu.
Laiklik tanımındaise " Dineğitiminin temeleğitimdeseçmeliders
olması, Diyanetin siyasal düsünce ve inanç aynmlan dtşında
kalmasmtn sağlanması "sözleri dikkat çekiyordu.
SHP Tüzük ve Programı daha sonra oy birliğiyle kabulediliyordu.
Antalya'GenelMerkez'dolmakistiyorBÜLENT ECEVİT
ANTALYA - SHP'de; Antalyah
Deniz Baykal ile CHP aynmı gerçek-
leştiği zaman, Cemil Köksal'lı il yöne-
timi de görevden ahnmıştı. Merkez
dahil birçok ilçede de değişiklikler
yapılmış, parti "Baykakriıktan kur-
tanbnaya çalışılmıştı.
Aydm Güven Gürkan'ın u
has
adamı" olarak bilinen, avukat Zeki
Durmaz, bu aynmdan sonra Eylül
1992 sonunda atama ile Antalya \\
BaşkanlığVna getirilerek, "Gûrkancı"
devribaşlamıştı.
Durmaz'h yönetim. merkez ilçede
atamalar yaparak SHP'deki "Eteniz
dalgası' nı durdurmaya çalışıyordu.
Durmaz'ın, Nisan 1993'de sağlığını
bahane ederek görevden aynlmasına
karşın. ayru yönetim Esat Lluhan baş-
kanlığında devam ettı.
Son kongrede de Gürkan'ın ekibi
yönetimi kaybedip. Malik Günal eki-
bı gebnce, genel başkanlığa soyıınan
Aydın Güven Gürkan da bir dönem
milletvekilliği yaptığı Antalya'yla
banşık kalmak için çaba göstermeye
başladı.
Geçen hafta içinde Antalya'ya ge-
len Gürkan, parti binasında eski il yö-
netim üyeJeri tarafından karşılandı.
Yaptığı konuşmada. banşık olmanın
güzelliğinden, bütünleşmeden, solu
birleştireceğinden söz etti. Aynca,
Antalya'dan oy alamazsa, bir dönem
milletvekilliği yaptığı halde, kendini;
bunu hak etmemiş sayacağmı, söyle-
di. Gürkan, kendisine ilgi gösteren
herkesle tek tek sohbet etmeye özen
gösterirken. özel ricası üzerine 18 ku-
rultay delegesi ve ilçe temsilcisi ile gizli
bir toplantı yaptı. Amaç kendisine
olan güvenin sağlanmasıydı.
Gürkan'ın özür toplantısı
Toplantıda Gürkan, açıkça özür
dilemese de kendi adamı olarak bili-
nen Zeki Durmaz'lı i] oluşumundan
haberi olmadığmı ve hiçbir katkısının
da bulunmadığını belirtü. Aydın Gü-
ven Gürkan, SHP genel başkan adayı
olarak delegelerden oy isterken, il ve
merkez ilçe yönetiminden baa üyele-
rin, konuşmayı dinlemek istemedikle-
ri için toplantı yerinden uzak kalmaya
özen gösterdikleri gözlendi.
İl başkanı Malik Günal, genel baş-
kanlık konusunda konuşmaktan
kaçınıyor. Günal, Antalya olarak
Baykal etkisiyle genel merkeze sürekli
muhalif kalındığı için, partinin zayı-
fladığını. artık genel merkezci olacak-
lannı söylüyor.
Günal, Yüksel Çakmur için gülüm-
serken, Gürkan'la çalışılabileceğini.
Karayalçın'ia partinin büyüyeceğini
belirtiyor.
Kurultay delegeleri, kendi aralan-
nda yapacağı bir toplantı ile hangi
adayı destekleyeceklerini tartışacak-
ÖRGÜT NE DİYOR?
lar. Karann "Karayalçın desteklen-
sin" yönünde olması bekleniyor. An-
cak, Gazipaşa ve Korkuteli delegele-
rinin Gürkan'ı destekleyecekleri, par-
ti içinde sık sık konuşuluyor. Gür-
kan'a gidecek oylann ise 18 kışiden
5'ine ait olacağı ihtimalinden bahse-
diliyor.
Antalya'da, Gürkan ve Çakmur'un
ziyaretleri sonrasında bir değişikliğin
olduğu görünmüyor. Malik GünaFın
tavnnı belli etmemesini, "Adaylanbe-
ğenmemesinden kaynaklanıyor" diye
açıklayanlar da var. Kurultay delege-
lerinın tavn, Günal'ın istediği şekilde
bir Antalya teşkilatı oluşmasına
yardım edecek mi sorusunu da yanı-
tlamış olacak.
SHP'li belediye başkanlarına ve örgüt
yöneticilerine Nasıl birparti, /Vasıl
bir lider ve Sasılbir Türkiye bekledikleri
sorularııuyönehtik. Ulaşabildiğimizyerel
yöneticilerinsomlarınuza verdiğiyamtlan
yayınhyoruz.
Genel başkan :
birleştirici olmalı
MEHMET ONAY (Lşak SHP İl Baş-
kanı): Öncelikle demokrasinin tüm kural ve
kurumlanyla işlediği bir ülke istiyoruz. De-
mokrasiye inanan insanlann istedikleri gibi
örgütlenebildiklen. fikırlerin özgürce ko-
nuşulup savunulabildiğı. toplum \arannı
her olayın üstünde tutan konumda ve top-
lumcu yapıya sahip bir ülke, bir Türkiye isti-
yoruz. Nasıl bır parti konusunda da kendi içinde tutarlı bir
yapıyı özellikle belirtmek istiyorum. Kendi içinde tutarlı.
sağlıklı örgüt yapısına sahip üyelerinin özgür ve hiç bır ıpote-
ğın etkisinde bırakılmadığı. böyle bir anlayışta her düzeyde
adaylann çıktığı. ön seçimleri şaibesiz, özgürlüğün hiç bırct-
ken altında kalmadığı, ülke ve parti çıkarlannın gözetıldiği
bir oluşum. bır parti örgütü ıstnoruz. Genel başkanlık için
en önemlı özellik bırleştiricilik olmalı. Önceükle ülkemize
yönelik son yıllardakı iç ve dış tehlikelen gözönünde bulun-
duran. buna karşı tavır alabilen. partimızın yücclmesi ve
daha geniş tabana yayılabılmesi için örgütürıü koruyabüen.
birleştinci yapıda. tüm sosval demokratlan kucaklayabile-
cek özellik ve ınanışta olan. bunun ıçın sürekli arayıştaki bir
genel başkan gerekiyor.
ALİ FERUDLN CEYLAN (SHP MiUetvekiU adayı,
Muğla İl Yönetim Kurulu Üyesi): L'lusal bağımsızlık savaşı
ile belirlcnen sınırlanmız içinde yaşayan uluslann varlığını
kabul eden. her ulusun uiusal varlıklanna saygılı olan ve on-
lann dil, din. ırk aynmı gözetmeden. eğitimlerinin. kültürel
gelişmelennin ve özerkliklennin sağlanması gerekmektedir.
Tam bağımsız ve uiusal gelirden payını hakça pavlaşan bir
ülke olmalıvız. Türkiye'deki lüm sol oylan tavanda değil,
tabanda birleştiren ve kendi içinde demokratik yapıyı sağla-
mak ve daha sonra da ülkede demokratik yapıyı oluşturmak
gerekmektedir. Eğer bir siyası parti kendi içinde demokrasi-
yi uygulamazsa. ülkede demokrasiden söz edilemez. Kendi
programına koyduğu ve ülke ekonomısı için aldığı kararlan
topluma tam olarak açıklaması ve bunu toplum önünde sa-
vunması gerekmektedir. Aynca sola açık ve sol düşünceden
oluşan parti. kesinlikle özelleştirmeye karşı pkmalı ve özerk-
leşmeyi, yeniden yapılanmayı savunmalıdır. Tabii ki, yeni-
den yapılanma emekten yana olmalıdır. Türkiye'dekı lider-
ler, hele sol liderler toplumun sosyo ekonomik yapısını çok
iyi tahlil etmeliler. Bugüne kadar yapılan sözler dışında yeni
söylemler bulmalı. Kıtlelere sözünü dinletebilen. basınla ve
medyayla ilişkilerini çok iyi ayarlayan ve çok geniş teknik,
bilim adamı danışmanı kadrolan olan bir lider olmalıdır.
NEVZAT SARIÇOBAN (SHP Muğla İl Başkanı): De-
mokratikleşmesini tamamlamış. insan haklanna saygılı, ge-
lir düzeyinin yükseldiği ve bu gelirin adaletli bir şekilde bölü-
şüldüğü. ücretsiz sağJık veeğitim hizmetinin verildiği, bütün
insanlannın kendileriyle banşık olduğu, terör ve enflasyo-
nun ortadan kalktığı. demokratik ve laik bir Türkiye istiyo-
rum. Tabandan tavana örgütlenmiş, katılımcı, demokratik
toplumun bütün sorunlanna duyarlı, çağdaş sosyai demok-
rat bır parti istiyorum. Dinamiİc ve mücadelecı bir yapıya
sahip. soldaki dağınıklığı ortadan kaldırarak birlik ve bü-
tünlüğü sağlayabilecek. partiyi tek başına iktidara taşıyabi-
lecek bir lider isüyorum.
BEL£DİYE BAŞKANLARI NE DİYOR?
Etkin ve güçlü bir SHP
RUHİ CÖBEKOĞLU(Kdz.EreğU Bele-
diye Başkanı): "Terörden uzak, işsizlik
sorunun çözüldüğü. insanlann birbirini
sevip saydığı. insan haklannın korundu-
ğu gelişmiş bir Türkiye. Daha uygar,
daha demokratik. etkin ve güçlü bir
SHP. Düşlediğim Türkiye ve partiyi
omuzlayabilecek, ileriye taşıyabilecek.
sosyai demokratlan birleştirip, bütünleştirecek bir lider."
NADİR SARAÇ (Devrek Belediye Baş-
kanı): "Herkesin özgürce yaşayabildiği,
emeği karşılığınm verildiği, hakça pay-
laşımın olduğu, gelir-gider dengesizliği-
nin ortadan kaldinldığı, eğitimde fırsat
eşitliğinin sağlandığı. özgür, çağdaş, laik
ve Atatürkçü bir Türkiye. SHP prog-
rammın aynen uygulandığı ve hayata
geçirildiği bir parti. Dürüst, mütevazı, kitlelere güven ve-
ren, yapılan çeşitli anketlerde görünen SHP'nin oy yüz-
delerini daha yukanya çekebilecek. parüye ivme ka-
zandırabilecek. partideki kısmi kan kaybını durdurabile-
cek, partiyi tanıyarak, örgütleriyle çok sıkı bir diyalog
kurabilecek bir lider."
MEHMET IŞIK ((Giresun Belediye
Başkanı): "Çağdaş bir Türkiye, insarüa-
nn demokratik hak ve özgürlüklerini ra-
hatlıkla kullanabilecekleri, düşüncelerin-
den dolayı suçlanmadıklan. demokratik
kitle örgütlerinin tamamının kurulmasını
tamamlamış, yasalar çerçevesinde sahip
olduklannı bilen, savunan ve koruyan in-
sanlann meydana getirdiği bir Türkiye." "Laik ve de-
mokratik Türkiye'yi savunan, dürüst bir yönetim anlayı-
şına sahip, Türkiye'de yaşayan tüm insanlann sorunlan-
na eğilen, özel çözümleri gözardı etmeden ağırlığını genel
sorunlann üzerine gjtmede kendini sorumlu hisseden, ör-
gütsel kurulmasını savunan, tutarlı bir dış politika anlayı-
şı olan ve bu konuda cesur kararlar alan. aldığı kararlan
kamuoyuna yansıtan, bir parti." "Her şeyden önce insanı
seven, yenilikçi, atılrma çağdaş, düşünce ve görüşüne sa-
hip olan, ekip çabşmasına değer veren ve yaranna ina-
nan, vaat ettiklerini yapan. yapamadıklannın nedenini
halka anlatan, ülke ve genel menfaatlerin kişisel menfaat-
lerin üzerinde olacağını kabul eden ve çok çalışan, yurt
gerçeklerini iyi bilen, halkla sık sık diyalog kurabilen bir
genel başkan."
BAYRAM ALÎ HORZUM (Bel. Bşk):
Modern, çağdaş. katılımcı. demokratik,
bilimsel. insanı on planda tutan Atatürk-
çü .ye laik bir Türkiye...
Öncelikle insana değer veren, sosyai
demokratik kitleyi kucakJayabilecek,
hızlı adımlar yapabilecek bir lider...
Çağdaş uygarhk düzeyi-
nin yakalanmasını ve geçilmesini, iç vedış banşın sağlan-
masını ve genel refahın arttınlmasını öngören, uiusal te-
mel amaçlanmız doğrultusunda tüm sorunlann çözümü-
nü kolaylastırmaya, yönelik çağdaş. verimli. etkin. işlerli-
f"i olan, nızlı çalısma, insancıl ye katılımcı. en düşük örgut
irimlerine kulak verebilen bir parti.