20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 9 EYLÜL1993 PERŞEMBE t KURULTAY'A 21GUN KALA SHP GenelBaşkanadaylarıanlattyor SHPkurultayı Türkiyekunütayıdır • Türkiye çok gergin bir ortamda kurultaya gidiyor. Oy verse de vermese de insanlar sorunlann çözümünün gene SHP'den çıkacağını biliyorlar. SHP'nin kurultaydan güçlü çıkması, doğrultusunu belirlemiş olarak çıkması Türkiye'yi ilgilendiren bir olgudur. CELAL BAŞLANGIÇ Soluk soluğa bir kurultay sü- recı yaşanıyor SHP'de. Adaylar bir toplanüdan. Türkiye'nin başka ucundaki bir toplantıya, bir kentteki delege grubundan. diğer kentteki bir delege grubuna koşuşturuyor. Bu SHP'nin yaşadığı belki de en yoğun geneî başkanlık yan- şı. SHP'de böyle bir kurultay süreci. soluk soluğa bir genel başkanlık yanşı yaşanırken gerek Türkiye. gerek de partı kendi tarihlerinin en güç koşul- lanndan geçiyordu. SHP'nin kurucu genel başka- nı. iddıah genel başkan adayı Aydın Giiven Gürkan böyle bir süreçte Türkiye içın, partisi için. genelde Türkiye'deki sos- yal demokrat hareketin gehşimi için neler düşünüyor ? Bu sorulann yanıtını alabil- mek için, Ankara'daki televiz- yon çekiminden çıkıp, Afyon'- daki bölge toplantısına gidene dek geçecek zamanı değerlen- dirmeyi amaçlıyoruz. TRT binasından çıkıyor Gürkan. Kapıda danışmanlan karşılıyor. Birinin elinde beyaz kağıda sanlmış kutular var. Aracına binivor Gürkan. Be- yaz kağıdı yırtıp. içinden çıkan ilaçlan teker teker ınceliyor. So- ğuk algınlığını, ses kısıklığını gi- derici ilaçlar.. Gürkan bir kutu ılacin üzerine bakıp hayretini gizleyemiyor: - Vay canına, bu ilacın fiyatı yüz yetmiş beş bin lira... Gütkan'ın bindiği araç Af- yon'a doğru yola çıkıyor. Motor gürültüsü eşliğinde, so- rulanmızı yanıthyor Gürkan. tç banşa tehdit - SHP kurultav sürecini ya- şarken Türkiye'yi kuşatan iç ve dış sorunlar nelerdir? Bu soruyu \ anıllarken ilk ön- ce "Bence bu kurultav a Tür- kiye'de Cumhuriyet sonrasınuı en güç koşullarında gidiliyor"- tümcesini kullanıyor Gürkan. Gürkan'a göre k îç banş" bir- çok noktadan tehdit altında. Bir yandan etnik kutuplaşma diğer yandan mezhepsel yaban- cılaşma belirtileri. öte yandan işsizliğin ve uzun süreli enflas- yonun getirmiş olduğu büyük bir sosyal huzursuzluk ortamı. Bunun yanında siyasallaşmış dinin, toplumda siyasal iktida- ra el koyabilmek için gayretlere girebileceği kuşkusu ve kaygısı var. Dış politikada da aynı ger- ginlikleri yaşıyoruz. Türkiye'nin her an kanşması kaçınılmaz hale gelebilecek pek çok gerginlik odağı var. Bun- lardan bir tanesini aşmak dahi bir ülke için çok önemli bir so- rundur. Dolayısıyla Türkiye çok ger- gin bir ortamda kurultaya gidi- yor. Oy verse de vermese de in- sanlar bu sorunlann çözümü- nün gene SHP'den çıkacağını biliyorlar. SHP'nin kurultay- dan güçlü çıkması, doğrultusu- nu belirlemiş olarak çıkması Türkiye'yi ilgilendiren bir olgu- dur. Bu nedenle SHP kurultayı bir Türkıye kurultayıdır. - Türki\ e'nin sonınlannın çö- zümünde ' '.esine umut bağla- nan SH1 ıin içinde bulunduğu dunım onjda. Partiden kopma- lar, yerel yönetimlerde, genel ik- tidarda y ıpranma. belediyelerde >>ılsuzluk savlan... Böyle bir S;!P Türkive'nln soruruarının cözuniüiHİe nasıl umut olabilir? GÜRKAN- Başkanlık yanşı nedenıyle orgütlerimizi yakın- dan tanıma fırsatı buldum. Gördüm kı partide çok sağlam ve sağlıklı bir iç çekirdek var. Yüksek bir siyasal bilinç oluş- turmuşlar. Bu nedenle iyimse- rim. Solda ve sosyal demokrasi- de geçici bir gerileme yaşadık. Hem Avrupa'da yaşadık hem de Türkiye'de. Avrupa'da sosyal demokrat sol toparlanmanın eşiğinde. Türkiye'de bizim değerlerimi- zin baskı alünda tutulduğu. geri püskürtüldüğü. aşağılandığı dönemleri hep birlikte görüyo- ruz. Irkçılık. aynmcılık. iç sa- vaşlar ve şiddet yükseliyor. İnsan haklan ihlalleri yükseli- > or. Dünya'nın solu çok sıkı bir biçımde gündemine aldığını se- ziyorum ve bundan da mutlu- lukduyuyorum. Bence iniş bitmişür. Çıkış dö- neminin öncesindeyiz. Kurul- tayımızdan biz başanlı çıkabi- lirsek hızlı bir biçimde derlenme ve toparlanma dönemini ya- şayacağız. SHP oluruna bıraktı - Kamuoyunun gözünde. ken- di seçmen kitlesinde hatta üye tabanında bu denli aşınmış, yara almış bir parti kendini derleyip toparlas abilir mi? GL RKAN- SHP gecrnış yıl- larda çok şeyi ihmal etti. Hem yerel ikti- dar olmak, hem de merkezi hükümete ortak olmak her parti için pek çok sorunu gündeme getirir. îkti- dar siyasal kadrolan vozlaştınr. Mutlaka partinin iç denetim mekanizmalannı güçlendirmek gere- kir. Özellikle yerel yönetimler gibi dene- tim mekanizma- lanrun sağhkb oluş- turulmadığı yerlerde partinin belh bir öl- çüde siyaset kirlen- mesine uğraması beklenmeliydi. Bence sadece bizim partide değil, Türkiye gene- hnde siyaset bu tür yozlaşmaya uğrama tehlikesiyle karşı karşıyadır. İnsanlar daha üst değerler için politika yapma yeteneğini yiti- rirlerse siyasi kirlenmeyi önle- yemeyiz. Bence SHP'de her şeyi oluruna bırakan yönetim anla- yışını hızla terketmek zorunda- yız. - Karşınızdaki üç genel baş- kan adayından ikisi yerel yöne- timlerden geliyor. Acaba bu özellikle iktidara geldikten son- ra partinin Meclis grubunun gi- derek etkisini >e işlevini yitirme- sinden mi kaynaklanıyor. Başka nedenleri var mı? GÜRKAN- Parlamento gru- bu yerel güç odaklanna göre özellikle kamuoyu ilişkileri açı- sından para odaklanyla ilişkile- ri açısından oldukça zayıf ve güçsüz. Türkiye'de bir yerel yö- netimin başında bulunmak. birkaç bakanhğm başında bu- lunmakla eşdeğer bir hareket alanı tanır. Birçok yerel yönetici. sahip olduklan kaynak kullanma ser- bestisi ile yerel yönetimlerin sağladığı müthiş olanaklarla, medyayla ilişkiler kurarak yıldızlaşabilme şansını elde edi- yorlar. Ben yerel yönetimlerin yetkilerinin geniş olmasından yüksünmüyomm. Ancak yerel yönetim im- kanlarmın bu ölçüde denetim- siz kullanılabilme şansının varlığı. bunun dışında politika yapan insanlar için büyük bir handikap oluşturuyor. Medyanın gücü - Medyadan yakınıyorsunuz. Medya, olmay an bir değeri, par- tinin başına geçirecek bir unsura dönüştürme gücüne sahip midir? GÜRKAN- Yani bu kurultay bittiğinde diğer arkadaşlanmız- dan birinin kazanması duru- munda ben çıkıp "Parti örgöt- leri medvaya teslim oldu" demc- yeceğjm. Önun etkisiyle oluşa- cak sonucu da olağan, demok- ratik bir sonuç olarak karşıla- yacagım. Ama kurultay delegelerimizi uyarmak ihtiyacı du> r uyorum. Burada gösterilecek bir zaafın Türkiye'de çok aşm bir medya gücünün oluşmasına yol aça- cağı kaygısını taşıyorum. SÜRECEK KARAYALCIN Mülkiyetinnasıl kullanüdığıönemli • Özelleştirmede kamu fınansman açıklannın kapatılması gerekçesinin doğru bir yaklaşım olmadığını söyleyen Karayalçın. "Tesis ve proje bazında ancak kaynak kullanımmda etkenlik düşüncesiyle, yaklaşımıyla bir sonuca vanlabileceği kanısındayım" dedi. MUSTAFA BALBAY ANKAR.A - SHP'nin Genel Başkan adaylanndan Murat Karayalçın. SHP'nin ve Türkiye'nin gündemindeki konularda Cumhuriyet'in sorulannı yanıtladı. Karayalçın. özelleştirmeye önyargjlı bakılmamasım istiyor, sosyal demokratlann sadece "üretileni hakça paylaşmayı düşündüğünü. oysa Türkivc'nin koşulları gereği üretiminde sosy al demokratlann kaygısı olması gerektiğini" söylüyor. Karayalçın. kendı de\ işıyle "büvük sollamaya r> haarlaruyor. Karayalçın'ın sorulanmıza \ erdıği vanıtlar şövle: - - Özelleştirme konusundaki yaklaşımınız nedır? KAR.\YALÇIN - Ben özelleştirmeye genel bir yaklaşım sergılenmesini doğru bulmuyorum. Özelleştirmenin tesis bazında. proje bazında karara bağlanması gerekmektedir. Özelleşürmede kamu fınansman açıklannın kapatılması gerekçesi bence doğru bir yaklaşım değil. Özelleştirmede, tesis bazında. proje bazında ancak kaynak kullanımmda elkenlik düşüncesiyle, yaklaşımıyla bir sonuca vanlabileceği kanısındayım. Ben stratejik tesisîerde, çok büyük bir zorunluluk olmazsa özelleştirme konusunun tartışılmasından yana değilim. Aynca Doğu ve Güneydoğu bölgelerindeki tesisler için yinc çok büyük bir zorunluluk olmazsa özelleşürmeyı doğru bulmuyorum. Kamunun talimatını yerine getirmek üzere. hükümetin talimatını yerinegetirmek üzere görev zaran olan KİT'lerde özelleştirme tartışmalannı da çok doğru bulmuyorum. Ben konunun sosyal demokratlar tarafından yalnızca devlet mülkıyeü. özel mülkiyet ikılemı içinde elealınmasını da doğru bulmuyorum, bizim içın devlet mülkiyeti kadar. özel mülkiyet kadar önem taşıyan, toplu mülkiyet ya da toplu gırişimdlik gibi ka\ ramlar da var. Türkiye'nin çok değişik yerlerinde. bununla ilgili ilginç örnekler yaşanıyor. Toplu gırişimciliğin de desteklenmesinden yana>am. Sosyalist Enternasyonal'de 1989 yılında Stockholm'da alınan bir karar var. - Bu karar sanıyorum. SHP açısından da önem taşıyor. Biraz açaı nnsınu? K.4RAYALÇIN-O bence çok önemli. Sosyalist Entemasyonal'ın o karan, "Viûlkiyetin kimde olduğu önemli değil, mülkiyetin nasıl kullanıldığı önemlidir, kimden yana kullanüdığı önemlidir" diyor. Sosyalist Entenıasyonal'in bu karannın özelleştirme tartışmalannda çok önem taşıd'.ğı kanısındayım. Bir başka ifadey le bu. Türkiye'nin kaynaklannın nasıl kullanılacağı sorusuna aranan yanıt çerçevesinde değerlendirilmelidir. Güneydoğu sorunu - Günev doğu konusunda biraz eleştiri aldınız. Güntvdoğu'yla ilgili değerlendirmeniz nedir ? KARAYALÇIN- Ben kampanya çalışmalan sırasında bir değişik yaklaşım sergilemeyeçalışüm. Ilk toplantım Erzurum'daydı. Erzurum bölge toplantısında^ Güneydoğu sorununa ya da Kürt sorununa değinmedim. Once onun gerekçelerini söylemek istıyorum. Ben Kürt sorununu yalnızca Doğu'da ya da Güneydoğu'da değinılecek bir sonın olarak görmüyorum. Bunu. Kürt sorununu bir bölge sorununa indirgemek olarak görüyorum. Oysa Kürt sorunu bir bölge sorunu değildir. Ben Kürt sorununun, yalnızca Kürt yurttaşlanmız ya da partililerimiz tarafından ya da Doğu'da. Güneydoğu'da yaşayan y urttaşlanmız tarafından dile geürilmesini de doğru bulmuyorum. Çünkü Kürt sorununu yalnızca. Kürt yurttaşlanmızın ya da Güneydo- ğulu yurttaşlanmızın sorunu olarak görmüyorum. Ben bu soruns ülkenin sorunu olarak görüyorum ve bu görüşten hareketle de Türkiye'nın batı bölgelerinde. Karadeniz'de, Trakya'da bu sorunu dile getiriyorum. Bununla ilgili temel düşüncem sonınun tüm yanlanyla, tüm yönleriyle, demokratik bir platformda tartışılarak çözüme kavuşturul- masıdır. Benım Kürt sorunu ile ilgili düşüncelerim parümi- zin öncelikli hedefler bildirgesinde yer alan düşüncelerdir. Katıldığım düşünceler bunlar. - Katıldığınız bu düşünceleri biraz açar mısınız? KARAY'ALÇIN- Türkiye'de kamu yönetimınin yerelleşmesiyle birlikte sonuçta bu sorunla da bağlantılı bir demokratikleşme ortamının savunu- cusuyum. Yerel yönetimlerin tüm Türkiye'de olduğu gibi Doğu'da ve Güneydoğu'da da anayasamızın 127.maddesinde öngörüldüğügibi tüm yerel sorunlarla ilgilenmesi gerektiği düşüncesindeyim. Ve bu düşünceden hareketle ben ilköğretimin, 8 yılhk okullann, eğer özel uzmanlık hastaneleri değilse. araştırma hastaneleri değilse. hastaneleri, sağlık hizmetlerini. enerji dağıümını. trafık hizmetlerini de ye- rel yönetimlere devretmenin gerekli olduğuna inanıyorum. Bu Türkiye genelinde hem anayasanın gereğinin yerine getirilmesidirhem Kürt yurttaşlanmızın ortak kü ltürümüzün dışında kendi kültürlerinin geliştirilmesiyle ilgili olarak eğitim.araştırma, yayıngibi taleplerinin tümüyle geçerli olması gerektığine inanıyorum. Devletin resmi dilinin Türkçe olduğu olgusunu değiştirmeden, devletimizin tekliğini, yurdumuzun bütünlüğünü ve halkımızın tümlüğünü olumsuz etkilemeden değiştirmeye yönelmeden ben pekala Kürt yurtaşlanmızın, eğitimde, kültürde, Kûrt dilinin geliştirilmesinde, buetkinliklere girebileceği inancını taşıyorum. Kürt sorunuyla bölücü terör olayını kesinlikle birbinnden ayırmanın gerekli olduğuna inanıyorum. Silahlı terör örgütüne sonuna kadar silahla yanıt vermemizin gerekli olduğuna inanıyorum. Ancak bölgede yaşayan insanlanmızın düşüncelerini, rahatlıkla halkımızın tartışmasına ve onayına sunabilecekleri siyasi örgütlenmelerin ortaya çıkmasını da bölücü terör örgütünün silahlı eylemlerine karşı çok önemli bir karşı önlem olarak gördüğümü de belirtmek istiyorum. SHP bir sol parti olarak etnik bir temele dayanamaz, mezhep temeline dayanamaz. SÜRECEK ÇAKMUR "Tanrılider" devri artık kapandı • Bugüne değin parti içinde hep liderlerin yanştınldığını. yanlış bir tavır olarak bunun sancılannın çekildiğini söyleyen Yüksel Çakmur, "Özde, SHP'nin liderinin kim olacağı hiç önemli değil, fıkrin ne olacağı önemli. Tann lider dönemi de artık bitti" dedi. ORAL ÇALIŞLAR SHP Genel Başkan adayla- nndan Yüksel Çakmur'un üze- rinde en çok durduğu ve özel- likle vurguladığı konulardan biri de SHP'nin tam olarak sos- yal demokrat bir parti olamadı- ğrydı. Sosyal demokrathk adı- na taklitçilik yapıldığını vurgu- layan Çakmur. bu nedenle halkın gözünde inanılırlığı ya- kalayamadıklannı söylüyor. yine bu nedenle halk tarafından cezalandmldıklannı belirüyor- du. Öncelikle sonınun devrimci öze dönebilmek olduğunu sa- vunan Çakmur, Cumhuriyet'in sorulanna şu yanıtlan verdi: - Genel başkanlık şansınız nasıl görünüyor? ÇAKMUR - Ben temelde bu- güne kadar yapılan bir yanlış üzerinde durmak istiyorum. Bugüne değin bizim partimiz içinde temelde hep liderler ya- nştınldı. Ama liderleri yanştır- manın çok geniş sancılannı çek- tik. Özde liderin kim olacağı hiç önemli değil, fıkrin ne olacağı önemli. Tann lider dönemi de artık bitti. - SHP içinde. benim izlediğim kadarıyla genel başkan adayı sayısının çoğalması nedeniyİe baizı çevrelerde bunu teke indire- lim, herkes birisinin üzerinde mutabakata varsın da kongreye tek adayla gidelim gibi bir fıkir de y avaş yavaş gündeme geliyor. ÇAKMUR - Fevkalade yan- lış buluyorum. Bız korkulan- mızı ecel haline getirdik. De- mokrasiyi hep bize uzlaşma re- jimı olarak öğrettiler, çocuk- luğumuzdan beri. Sorumlu biz değiliz - Sizin "Sosyal Demokratlar Korkmayın" isimli genel siyasi fîkirlerinizi açıkladığınız metin- de oldukça aykırı fıkirler var. SHP politikasına çok radikal eleştiriler yapıyorsunuz. Diyor- sunuz ki "Biz Kürt meselesinde demokrasiye uygun. radikal davranmadık." Diğer konular- da da benzer eleştiriler yapıyor- sunuz. Siz böyle bir aykırılıkla mı SHP gündeminde bir tartış- ma başlatmak istiyorsunuz? ÇAKMUR - Elbette düşün- celerin tek tıp olması diktatör- lüklerde görülür. Elbette aykın fıkirler olacak Birçok konuda suskun kaldık. Hep bir ürküntü irkilme başladı. Neden ürküyo- ruz? Neden irkiliyoruz? Biz 40 yıldan beri Türkiye'yi yönetme- dik ki 40 yıldan beri Türkiye'yi yöneten muhafazakar partiler- dir. Eğer bugün devlet iflas eder hale geldiyse smırlannı koruya- mayan, vergilerini toplayama- yan, asayişin üstesinden gele- meyen, yollannı Doğu Ana- dolu'da, Güneydoğu Ana- dolu'da kontrol edemeyecek bir hale geldiyse Türkiye'yi sos- yal demokrasi yönetmedi ki yıl- îardanberi bir... - Peki o zaman.. ÇAKMUR - Suçluluk komp- leksinegiriyoruz. - O zaman şunu sorayım. Si- zin de mensubu olduğunuz SHP, şu anda iktidarın bir parçası. Ve şu saydığınız manzarada en azı- ndan belirli ölçülerde sorumlulu- ğu olması gereken bir parti. Kime şikayet edeceğiz bunu? ÇAKMUR- Ben bir defa Türkiye'de resmin yanlış oldu- ğunu görüyorum. Yıllardan ben parçalanmış bir resmin parçalannı bır araya getirmeye çalışıyoruz. Bir araya geldiği zaman o resim doğru değil. Çünkü o resim yanlış. Korucu- luk sistemi hala sürüyor. Koru- culuk sistemi yanlış bir sistem. - Siz muhalefettey ken de bunu söylüyordunuz. İktidara gelince ne oldu? ÇAKMUR - Demek kı ben doğruyu soylüyomm. Beledi- yede sevimli görünmek. partili- ye sevimli görünmek. halka se- vimli görünmek, bırakahm bu sahteci gülücükleri. Bizim ıçi- mizde ne varsa dışırruzda da o olsun. Ben ikiyüzlûlük görü- yorum. Bazı insanlann yönetı- cilerin beyninin içinde başka fı- kirler var, ama görünümü çok daha fazla değişik. Niye bu iki- yüzlülük? Niye bu çifte stan- dart? Çifte standartla yönetılen ülke, işte iflas noktasına gelmiş- tir. Devrimci özedöniilmeli - Sosyal demokratlann Ecevit döneminde bir iktidar tecrübesi var. İkinci bir iktidar tecrübesi daha yaşıyorsunuz. Bizlerin göz- lediği. sosyal demokratlar ikti- dara ortak olduklan zaman ba- şanlı bir performans göstere- miyoıiar. Ece\it döneminde yüz- de 42'lere vamıış bir oy yüzdesi- ne bile ulaşılmıştı. Bugün bunun dibe vurduğunu görüyoruz. ÇAKMUR - Temelde bız yüz yılhk felsefe olan. birdünya gö- rüşü olan sosyal demokrasıyi tam olarak ortaya ko- yamadık. Biz. sosyal demokrat taklitçilik yaptık. Sosyal demok- rat olmadık. Onun için bu halk bize inanmadı. Halk bızden bekledik- lerini bulamadığı için bizi cezalandınyor. Biz devrimci özlerimıze dörunek zorundayız. - Ne yapmalı mesela? Bundan nevi kastedi- yorsunuz? ÇAKMUR-Bır defa ne ANAP'ın. ne DYP'- nin mukallidi olmaya. taklitçisı olmaya gerek yok. Yani aslı varken taklidini halk niye seç- sin° - Burada siz şunu söy- lüyorsunuz: Sosyal de- mokratlar bugün ANAPveDYP'nintak- lidi politika izliyorlar. ÇAKMUR - Ben her şeyden önce şunu söylüyorum: Bizim devrimci özlerimıze dönmemiz gerek. Sosyal de- mokrasiye dönmemiz gerek. - Devrimci öz meselesi açıkla- manızda da var. Ama pek fazla açmamışsuıız. ÇAKMUR - Devleti değişür- memiz lazım. Devlet artık gel- miş karaya oturmuştur. Deniz bitti. Böyle yüzeysel refonnlar- la. muhafazakarlann ilericıy- miş gibi görülen halleriyle. ha- reketleriyle bir yüzeysel deği- şimle Türkiye'nin kurtulması imkanı yoktur. - Bugün gündeme şöyle bir tartışma geldi: Artık Mustafa KemaCin kurduğu I. Cumhuri- yet eskimiştir, Türkiye'nin yeni dünya koşulları içinde yeni bir cumhuriyet yaratması gerekir. Özellikle Özal'ın başını çektiği ve bazı basındaki arkadaşlanmı- zın da dile getirdiği bir değişim ve yenileşme isteği var. Siz de be- lirtiyorsunuz, devlette bir sıkıntı ve problem var, meseleleri çöze- miyor. tıkandı, bu bkanmaya si- zin cevabınız ne? ÇAKMUR - Şimdi yalnız devlet tıkanmadı. Ekonomi de tıkandı. Tıknefes oldu. Biz has- tayı ikide bir ringe çıkanyoruz. Türkiye^nin ihtiyacı - Özal böyle bir saptamadan sonra "değiştirelim" dedi.. ÇAKMUR - Hastayı tedavi edelim. Değişim. Türkiye'de değişim dillerde. Değişim söy- lemde. Oysa Türkiye'nin cesur. mantıklı, atak hareket eden enerjik ve kökten değişime. ya- ni bir demokratik devrime ihti- yaa vardır. Ancak bir şeyi söylemek isti- yorum: Bütün bunlan yaparken de münkir olmamak lazım. in- karcı olmamak lazım. Türki- ye'nin meseleleri açık. zincirle- rinden kopmuş üzerinize gelı- yor. Bunlan tek tek saptayıp Türkiye'de kökten değişimi sağlamak laamdır. 1993 yılında yaşıyoruz. 1993'ün me- selelerini 1993'ün çarelenyle çözmek mümkün olur. SÜRECEK PERŞEMBE ORHAN BURSALI Bilim Operasyonu Profesor Erdal İnönü, Başbakan Yardımcılığı'na ve parti başkanhğına elveda demeye az süre kala, Meclis'- te sıra bekleyen bilimle ilgili yasa tasarılarını gayya ku- yusundan çıkardı ve "kanun hukmünde kararname" operasyonu ile yasalaşmalannı sağlamaya girişti. Önce Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Yasası ya- yımlandı. Bugün yarın Türkiye Bilimsel ve Teknik Araş- tırmalar Kurulu'nun (TÜBİTAK) bazı maddelerini değiş- tiren ve kurumu bır bilim kuruluna kavuşturan yasa ile Türkiye Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Kurumu'nun (TESAK) kuruluşunu öngören yasanın çıkması bekleni- yor. BöyleceTürkiye bilimininserpilipgelişmesi içinön ve gerek koşul olan bilimin iç örgütlenmesinın tamamlan- maşi yolunda en önemli adımlar atılmışoldu. • • • TÜBA, TUBİTAK ve TESAK (*), ayrı görevlerı ve işlev- leri olan, ancak bilimin farklı alan ve uğraşlarını kucakla- yan ve aynı zamanda birbirlerini bütünleyen kurumlar. TÜBA, en seçkin bilim adamlarını kucaklıyor, ülkenin bi- limsel önceliklerini belirliyorve bilim üretenleri ülkedü- zeyinde temsil ediyor. TÜBİTAK, birimleri aracılığıyla doğrudan uygulamalı araştırmanın içinde. TESAK ise sosyal bılimlerin ve bılımcılerın üst kuruluşu olacak. • • • Politikacılarımız, siyasi partiler ve hükümetler bilimin ve tekniğin günümüz dünyasında ülke kalkınmasında oynadığt belirleyici rolü bugüne kadar görmezlikten gel- diler. Dahası. bilimin filizlenmesine bile izin verilmedi. Böyle olunca ülkemizde bılım de geri kaldı, araştırma da, bilim adamınm kendisi ve gelıri de. Yetenekli bilim beyinlerımizin çoğu. kendisine bilimsel ve parasal en iyi olanakları sağlayacak ülkelere -başta ABD'ye- aktı ve akıyor. Amerika bugünkü gücünü ve retahını, önemli öl- çüde de dünyanın her ülkesınden -özellikle biz gibi az gelişmiş ülkelerden- akan parlak beyinlere borçlu. Günümüz teknolojisi, ekonomısi, ülkelerin refahı bu yetişkin, iyi eğitilmiş beyinlerin ürettikleri üzerinde yük- seliyor. Beyinlerine sahip çıkmayan, onları horlayan, itip ka- kan, kurşunlayan, yakan, küstürüp kaçırtan -bizim gibü- ülkelerin durumu apaçık ortada değil mi? • • • Şimdı üçlü kuruluşun varlığı ile ülkemiz bilimi bir üst aşamaya yükselmenin eşiğindedir. Bilim, bilim adamı sahiplenilmektedir. TÜBITAK'ın yani sıra, TUBA ve TESAK da doğa bılim- leri, ekonomik ve sosyal bilimler alanında yepyeni araş- tırmalara olanak sağlayacak ve bilimcileri bu ülke topra- ğı üzerinde tutacak olanaklar yaratacaklardır. Türkiye Bilimler Akademisı'nin ilk yasa tasarısında bulunan ve bu sütunlarda eleştirdığımiz, üyelere maaş bağlanması gibi bir yanlışlığın yeni yasada giderildiğini görmek sevindiricidir. Maaş yerine, doğru bir yaklaşımla, isteyen Akademi üyelerine en yüksek devlet maaşının yılhk tutarı kadar -bugün 200 milyonTL- araştırma fonu verilmesiöngörül- mekte. Bu fonla, bir bilimsel araştırma çalışması içinde üyelere ve araştırmacılara maddı destek sağlanacaktır. • • • Türkiye Bilimler Akademisi'nin kuruluşu için yasa ge- reği TÜBİTAK'ın önerdiği 6'sı fen. 4 ü sosyal bilimlerden ilk on kurucu üyenin adı şu sıralarda Başbakan'ın ce- bindedir ve atanmayı beklemektedirler. Bu önemli olayı gerçekleştirecek ilk 10 ismi siz olsanız merak etmez misıniz? Bu gelişmeler, Türkiye bilimine hayırlı olsun! (') Bu kurumlann kuruluş yasaları tam metin olarak öbur cumartesi Cumhuriyet Bılım Teknık'teyayımlanacak YARMAN Birmisyonla yükümlü olduğumiçinadayım AYŞEYILDIRIM SHP Genel Başkan adaylanndan Prof. Dr. Tolga Yarman. Cumhuriyet'in özelleştirme. koalısyon. Kürt sorunu ve birleş- me üzerine sorulannı yanıtladı. - SHP Genel Başkanlığı'na aday oluşunuzun nedenlerini anla- tır mısınız? YARMAN- Şimdi, solda "•birleşme"' veya "bütünleşmeden" söz ediliyor. Ama görüleceği gibi daha 1991'de ortaya çıkıp so- lun. özellikle de SHP'nin nasıl olup da "parçalanmaya" sürük- lendiğini. açıkyüreklihkle biz onaya koymuşuz. Şahsım dolayı- na yığılan özlemleri temsilen ben bir adım ileri çıkıp bugünlere dönük fevkalade isabetli ve tarihi uyanlarda bulunmuşum. Böy le bir gelişme, ister istemez bugün bana bır misyon yüklü- yor inancındayım. Genel başkan adaylannın hiçbiri, partinin ve Türk solunun bugünlere sıkışacağmı. evvelce öngörmüş değillerdir. Buna bağlı bir tavır alarak uyan görevlerini yerine getirmemişlerdir. Arkadaşlanm beni anlayışla karşılasınİar. SHP'nin parçalana- cağını öngöremedikleri bir yana. şimdi sıkıştığımız konumdan nasıl çıkacağımıza dair bir tez önermiş değillerdir. Daha da önemlisi. Sayın İnönü eğer genel başkanlıkta kal- mak isteseydi. arkadaşlanmın hiçbiri genel başkanlığa aday olma cesaretine de sahip olamaya- caklardı. Bütün bu olgular. sanı- yorum ki genel başkanlık yanşı- nda şahsıma fevkalade özel bir misyon yüklüyor. Hedef bötünlük - SHP Genel Başkanı seçilmeniz halinde önünüzdeki hedefler neier olacak? YARMAN- SHP'nin bütünlü- ğü, ülkenin demokratik anlamda bütünlüğü ile özdeştir. SHP'nin bütünlüğünün korunabilmesi için, bu partinin kapsaması gere- ken taraflann, omuzdaşlığının sağlıkb bir şekilde sürdürülmesi zorunludur. Ülkenin kuzeyine bozuk düzene karşı meydana gelen ilerici başkaldın ile ülkenin Doğu ve Güneydoğusu'nda bozuk düzene karşı meydana gelen ilerici başkaldınyı. iç sürtüşmelerde tüketmek değil: karşılıklı kucaklaşmayla yüceltmek, SHP'nin temel görevidir. Genel başkan, buradaki tarihi birleşimi şahsında sağlayacak önder konumundadır. İlerici dinamikler bölünürse bundan ev- vel olduğu gibi SHP de bölünür. O zaman genel başkan misyo- nunu yitirmiş olur. Tüm bu sebeplerle SHP'yi sağlıklı bir şekil- de yapılandırmak ve bütünleştirmek görevimizdir. SHP'nin böyle bir düzeye yükseltilmesine, bu aşamada genel başkan aday lan yazık ki belki kendilerine rağmen engeldirler. Bu sebeple eğer SHP'yi seviyorlarsa. eğer ülkeyi düşünüyorlar- sa, o zaman gerçekten, genel başkan adayı olmamalıdırlar. ICurultaya mümkünse. belirttiğim vasıflan kişiliğjnde gelişti- rebilecek. tek bır genel başkan adayıyla gitmeliyız. Işte. bu aşa- mada şahsıma özellikle iki yıldan fazla bir süredir, bugünlere dönük düzgün tahliller ve öneriler geliştirmiş bulunmaklığım nedeniyİe tarihi bir misyon düştüğü inanandayım. SÜRECEK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle