20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 EYLÜL1993 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Canayardanoksijenlekıutuluyonız îstanbuTlu birzaferkazandı. Park Otel'in imarplanına aykın 11 katınınyıkımına önümüzdeki günlerde başlanıyor. BeyoğluBelediyesidahaekonomik bulduğu oksijenlekesmeyöntemini benimsiyor. İstanbul Haber Servisi- Be- yoğlu Belediyesi. Danıştay ka- rarlanna ve Nazım İmarPlanı'- na aykın Park Otel'in fazla kat- lannı yıkmak için hazırhk yapı- yor. Konuyla ilgili uzmanlar, Inşaat Mühendisleri Odası ve Mimarlar Odası temsilcileriyle dün bir araya gelen Beyoğlu Belediyesi yetkilileri, Park Otel'in fazla İcatlannın nasıl yı- kılacağını karara bağladı. Be- yoğlu Belediyesi Başkan Yar- dımcısı Nusret Avcı. yasalara aykın otelin 11 katının, önü- müzdeki günlerde yıkımına başlanacağını açıkladı. Yıkım işleminde, daha çok "clmas kes- me" ve "ısd kesme" yöntemleri- nin üzerinde durulduğunu be- lirten Avcı. daha ekonomik olacağı düşüncesiyle ısıl kesme yönteminin tercih edileceğini söyledi. Avcı, bu işi yüklenecek fırmalann tekliflerini de değer- lendirebileceklerini sözlerine ekledi. Mimarlar Odası İstanbul Anakent Şubesi Başkanı Oktay Ekinci ise Turizm Bakanhğı'nın da otelin yıkım çalışmalanna yardımcı olması gerektiğini sa- vunuyor. Ekinci. "İstanbul'un göranümiinü bozan bu otelin ya- ponı için nasıl kredi verdiyse. yıkımı için de yardım efmesi ge- rekir" diyor. Park Otel konusunda "yıkı- lacak-yıkıunayacak" tartışması sona ermek üzere. Beyoğlu Be- iediyesi, uzrnanlarla bir araya gelerek otelin Alman Konso- losluğu'nun çatı hızasına kadar en kısa sürede yıkılabilmesı için, en uygun yıkma tekniğını belirlemeçahşmalanna başladı. Belediye binasında dün düzen- lenen toplantıda uzmanlar. ote- lin fazla 11 katının yıkımı için en uygun tekniğin. "elmas kes- me" ya da "ısıl kesme" yöntem- leri olacağı konusunda görüş birliğine vardı. Balyozla kırma. sujeti ve bombalama yöntemle- ri çevreye zarar vereceği için sakmcalı bulunurken 11 katın ısıl kesme yöntemnle 6 ay gibi bir sürede yıkılabileceği belirtil- di. Isıl kesme (oksijenle kesme) yöntemiyle söküm yapılırken oksıjenden kaynaklanan bir mıktar dumanın dışında çevre- ye zarann sözkonusu olmadığı- nı vurgulavan İTÜ Öğretim Üyesi ProfDr. Erbil Öztekin, "Bu çok temiz bir operasyondur. Fazla katların sökülmesi esna- sında çe> reve veriJeeek zarar, bu katların yapımı sırasında veri- lenden çok daha az olacaktır" Sözen Catalca için konustu İSKI onaylamazsa proje geçmez • Sözen, Çatalca'da Alman Hükümeti'nin katkısıyla kurulmak istenen üniversite ve "İstanbul- Trakya Serbest Bölgesi" için bir basın toplantısı yaptı. Sözen, Çatalca Belediye Başkanı Gülay Atığ'ı kastederek "Istanbul"un bu sıkınülı günlerinde bize yardımcı olmayanlar, maalesef var olan su kaynaklannı da yok edecek bir dizi kararlar alrna peşindeler" dedi. İstanbul Haber Senisi- Istan- havzasında yapılması düşünü- bul Büyükşehir Belediye Baş- kanı Nurettin Sözen, Büyük- çekmece Baraj Gölü su topla- ma havzasma üniversite ve "ser- best bölge" kurulmak isten; mesine karşı çıkarak "İSKİ onayından geçmeyen hiçbir imar planı geçerli sayılamaz. Eğer hukuk varsa hukukun üs- tünlüğü varsa" dedi. Sözen dün belediyede Çatal- ca'da Alman Hükümeti'nin katkısıyla kurulmak istenen üniversite ve "İstanbul- Trakya Serbest Bölgesi" için bir basın toplantısı yaptı. Sözen, Çatalca Belediye Başkanı Gülay Atığ'ı kastederek "İstanbul'un bu sı- kıntılı günlerinde bize yardımcı olmavanlar, maalesef var olan su kavnaklarını da yok edecek bir dizi kararlar aüna peşinde- ler" dedi. İslanbui halkının içeceğı su- yu sağlamak ve onu korumakla yükümlü bazı yerel yöneticile- rin ya bilgisizlikten ya siyasal nedenlerle kimi zamanda med- yatik gösteriler için yanlış uygu- lamatarm yanında göründükle- rini ve söz konusu girişimJere destek verdiklerini belirten Sö- zen, bir yerel yöneticinin var olan kaynağı yok etmek ya da kirletmek için çaba sarf etmesi- nin üzücü olduğunu söyledi. Büyükçekmece Baraj Gölü len üniversite kompleksinin toplam alanının bir milyon 213 bin metrekare olduğunu belir- ten Sözen. bu alanın yaklaşık 927 metrekarelik bölümünün gölün uzak koruma mesafesin- 3e, 31 bin 250 metrekaresinin orta koruma mesafesinde, 255 bin metrekaresinin de Karasu Deresi'nin "mutlak koruma" alanı içerisinde bulunduğunu vurguladı. Sözen aynca yapıl- ması düşünülen üniversitenin havza nüfusunun artmasına doğrudan etkisi olacağını da belınti. Büyükçekmece Göiü'nü hız- la yok etmek için çaba sarfe- denlerin çabalannın bununla kalmadığıru ileri süren Sözen, su toplama havzasında yürü- tülmek istenen büyük projeler- den birisinin de bölgeye "ser- best bölge" kurulması olduğu- nusöyledi. İstanbul-Trakya Serbest Böl- gesi'nin kurulmasına ilişkin 1990'da Bakanlar Kurulu ka- ran aündığını ve bu karann 199l'de Resmi Gazete'de yayı- mlanarak yürürlüğe girdiğini belirten Sözen şöyle dedi: "İSKİ yönetmeliği gerejp, kı- sa mesafeli koruma alanlannda yeni yapdaşmalara izin >erile- mez. Kolektör havzasında kesin- likle yeni endüstri tesislerine izin verilemez." EmelSaym8günRutneühism'nda Magazin/TV Servisi- Emel Sayın 4 ey- lülde başladığı sekiz programlık konser- ler dizisi içerisinde yer alan, önceki ak- şamki solo konserini Türk Kalp Vakfı yaranna verdi. Doğa ile tarihin iç ıçe ol- duğu Rumelihisan'ındaki konserde sa- natçıya, Selçuk Tekay yöneümindeki saz heyeti eşlik etti. Aynca koregrafisinı Hülya Aksular ın yaptığı, dörl kişilik dans grubu, konserin başında bir gösteri sundu. Sayın, konserin başındaki Ahmet Nesimi'nin 6 yüzyıl önce yazdığı gazeli seslendirirken Zuhal Vorgancıoğhı'nun diktiği, üzerinde eski Osmanlı motifleri olan kaftan ile sahneye çıktı. Emel Sayın. solo konsennde şu yapıtlan ses- lendirdi: •'Erlcr Demine. Belki Bir Sabah. Ben Küskünüm Feleğe, Şarkımı Senin icin, Eski Dostlar, Yemenimde Hare Var, Dertliyim Ruhuma, Yine Bu V ıl Ada Sen- siz. Çamlıca Yolunda, Hatırlar mısın. Er ya da Gec, El Bebek Gül Bebek, Her Şey Seni Hatırlatıvor, İstanbul, Gül Koklar mıvım, iVfed-Cezir. Haydi Şimdi Gel, Havada Bulut Yok. Sen Dünyalar Giize- li, Lnutamam Seni..." (Foloeraf: İBRAHİM GÜNEL) dedi. Isıl kesme yönıeminde. el- mas kesme yöntcmindeki gibi hiçbir titreşimin söz konusu ol- madığını. dolayısıyla diğer kat- lara zarar verilmeyeceğini dc kaydeden Öztekin, yıkımın sağ- lik.Ii bir şekilde yapılabilmesi için projcnin çok iyi incclcnmc- si. yıkım safhalannın proje üze- rinde numaralandınlarak plan- lı programlı bir şekilde yapıl- ması gerektiğini ıfade etti. Uzmanlann verdiği bilgive göre. "ısıl kesme". Avrupa ül- kelerinde son 20 yıldır uygula- nan biryöntem. Yöntem, oksi- jen tüpüne bağlı kesme şalama- sına(tabancasına )bağlanan bir aparattan (ortasından üç-dört milimetrelik bir demir çubuk geçen demir boru) oluşuyor. Kesilmek istenen duvarda bu boruyla delikler açılıyor. Beton ergime sıcaklığına getirilerek kesim gerçekleştiriliyor. Beyoğlu Belediyesi Başkan Yardımcısı Ava. bu yöntemle hemen yıkrma başlanabilmesi için, gerekli teknik donanımın alınması yönünde girişimde bu- lunacaklannı söyledi. Bu ara- da, firmalardan yıkım için teklif alabileceklerini de belirten Av- a, "Kendi imkanlanmızla bu yıkıma hemen başlamak istiyo- ruz. Olanaklarunızın vetmediği yerde, Bü>ükşehir Belediyesi ve Bayındırlık BakanJjğı'ndan yar- dım alabiliriz. Zaten Büyükşe- hir'in bize gönderdiği bir yazı var. O .vazıda "Olanaklarınızın yetmediği yerde si/e her açıdan yardımcı olmaya hazırız' diyor. Zaten yıkım masrafları, daha sonra mal sahibinden yüzde 20 faiziyle alınacak. Otelin yıkımı bizim için sonın olmayacak" de- di. Toplantıya katılan Mimarlar Odası İstanbul Anakent Şube Başkanı Oktay Ekinci ise yerel seçımlenn yapılmasına çok az bir süre kaldığını. seçimle bir- likte otelin yıkımı için uygun olan politik ortamın değişme riskinin bulunduğunu hatırla- tarak. ekonomik olup olmama- sına bakılmadan "jıkımın en kısa sürede gercekleşririlebilece- ği" bir yöntemin seçilmesı ge- rektiğini savunuyor. Ekinci aynca, "Bina yapmak hayırlı bir iştir. Bu nedenle lemd atılırken tören yapıiır. İstanbulluların bir an önce kurtulmak istediği bu otelin fazla katlarının yıkılması da hayırlı bir iş olacaktır. Bu ne- denle yıkıma başlanırken ban- dolu-mızıkalı bir tören yapılması gerekir" diyor. Özelleşenkitaplar öğrencileri sevindirdî • Derskitaplannın özel sektöre açılmasıyla bu alanda büyük bir hareketlilik yaşanıyor. İçerikleri açısından çok önemli farklar bulunmasa da kağıt kalitesi yükseldi vekitaplar öğrenciler için daha çekici halegetirildi. FİGENATALAY Ders kitaplanndaki "özelleşme" son hız sürü- yor. 450"ye yakın özel sektör kitabının bulunduğu bu alanda, yalnızca ilkokul 1. sınıf için 26 değişik matematik kitabı var. Türkiye Yaymalar Birliği Başkanı Aygören Dirim. özel sektörün ders kitap- lan konusunda ıki yılda büyük mesafe kat ettiğini söylerken Kitapçılar Birliği Derneği'ne göre "aşın özeUeşme olumsuz sonuçlar doğurabilir." Eğitim İş Genel Başkanı Dr. Niyazi Altunya ise ders kitapla- nnın çağdaş bir denetimle özefleşmesinin yararlı olabüecegini belirtiyor. Özel sektörederskitaplan piyasasının açılmasıy- la bu aianda büyük bir hareketlilik başladı. İçerik- leri açısından çok önemli farklar buîunmasa da kağıt kalitesi yükseldi ve kitaplar öğrenciler için daha çekici haİe getirildi. Bunun üzerine Milli Eği- tim Bakanlığı da kitaplanm gözden geçirerek kali- teyi yükseltti. Ders kitaplanndaki özelleşme sonucu, kitap sa- yılannda da büyük bir arüş oldu. örneğin, ilkokul- larda 1. sıruflar icin 26,2. sınıflar için 25. 3. smıflar için 26, 4. sınıflar için 25 ve 5. sınıflar için 25 adet olnıak üzere toplam 127 matematik kitabı bulunu- yor. Bu kitaplann fîyatlan yayınevlerine göre fark- lıhk gösteriyor. Milİı Eğitim Bakanhğı'nın ilkokul 1. sınıf matematik kitabı 27 bin 358 lira iken özel sektör yayınevlerinin bu sınıficin haarladığı mate- matik İcitaplanrun fiyatlan 25 bin lira ile 50 bin lira arasında değişiyor. Türkiye Yayıncılar Birliği Baş- kanı Aygören Dirim"e göre özel sektör ders kitap- lan konusunda iki yılda büyük mesafe kat etti. Ders kitaplanna çeşitlılik ve kalite geldi. Milli Eği- tim Bakanlığı da kitaplannın kalitesim yükseltmek zorunda kaldı. Özel sektörün haarladığı ders kitaplannın sayı- smda büyük bir artış olduğunu belirten Dirim. "Ama bir süre sonra bu durum dengelenecek. Aynı alanı paylaşmayı hiç künse istemez. Hangi kitap az savıda ise ona vönelinecek" dedi. Ders kitaplannın birinci hamur kağıda basıldığı- nı, fiyatlann astronomik olmadığınî vc çok az kar- la satıldığını vurgulayan Aygören Dirim, şunlan söyledi: "özel sektöre bu kapıvı aralayan A\ni Ak>ol'dur. Köksal Toptan döneminde ise özel sektöni engelle>i- d olumsuz bir yonetmelik çıktı. Veni Milli Eğitim Bakam'nın bu konuva nasıl baktığını hilmhonız ve tavnnı merakla bekh'yoruz. Bakanlığın üzerinden de buvük bir yük kalkıyor. Her yıl 35 mil\on kitap bası- yordu, 15 milvona dûştü. Rakam giderek daha da düşecek. Bövlece yükten kurtulmuş olacak. Yazar- lara da yeni bir faalivet alanı getiriunış oldu. Ancak öğretim iheleri bu konuva hala çok uzaklar. Kitap yazma talebinde bulunmu>orlar. Bu konuya girmeli- ler, eleştirmcli, kitaplar hazırlatnalılar." Hızlı ve plansız özelleşme Kitapçılar Birliği Derneği'nin ise bu konuda ba- zı kaygılan var. Demek 2. Başkanı Ahmet Polat, "özeUeşnrmenin karşısında degil. yanında>ız, ama aşın özeileşmenin olumsuz sonuçlannı taşama kuş- kusu içindcyiz. Bu hızlı \e plansız özelleşme sonucu, okullarda hangi kitabın okutulacağı sorun olma>a başJadı. Kitaplistelerinin bir türiü asılmaması kitap- çılan zor durumda bırakıvor" dedi. Çağdaş denetim gerekli Eğitim-İş Sendikası Genel Başkanı Dr. Niyazi Altunya, ders kitaplannın özelleşmesine karşı de- ğil. Ancak ders kitaplannın sayısının çağdaş birde- netimle artmasının yararlı olabileceğine dikkat çe- kiyor. önceden de ders kitaplannın çoğunun özel sektörün elinde olduğunu belirten Altunya'nm bu konudaki göriişleri şö\ le: "'IMIetin daha biiimsel içerikte kitap yazdırması bir iktidar sonınudur. Evrim kavramı ile yaradılış söylencesini iç içe veren kitap, devlet kitabı idi. Ders kitaplannın, aile, sendika ve bilim kuruluşiannın ka- tılınıı ile içerik ve pazarlama deoetiminden gecüü- mesi gerekir." Devlet Bakanı Nafiz Kurt Tekel'deözelJeştimıe yok Çay-Kur'da var N K A R A ' N I N B A Ş K E N T L U Ş U N U N 7 0 . Y I L I CEMİLCİĞERtM Gümrük ve Tekel'den So- rumlu Devlet Bakanı Nafiz Kurt. Tekel'in özelleşririlemeyeceğini. Çay-Kur'da ise özelleştirmenin yalnızca paketleme kısrnında yapılabileceğini söyledi. Bakan Kurt. "Çayda özellestinneye_ gi- dilmiş. Fabrikalar kuruknuş. Özel fabrikalann çay yetiştiriakrine 200 milyar lira faizsiz borçlan \ar. Bankalardan aldıklan paralar ol- muş 1 trilvon. Buıdar ne zaaıan yapılmış, onian araştınn. Kemal Akkaya'nın Ziraat Bankası'nda Genel Mödürlüğü. Mesut YıJ- maz'ın Dışişleri Bakanlığı döne- minde verilen usulsüz kredilerin hesabını gidin Ziraat Bankası'- ndan sonın" dedi. önceki gün Samsun'a gelen ve Turban Büyük Samsun Oteli'nde bir basın toplantısı düzenleyen Devlet Bakanı Nafiz Kurt, Sam- sun ve ilçelerindeki Tekel'e ait iş- letmelere 4 bin 50 yeni işçi alı- nacağını, bunun kadrosunun Maliye Bakanlığı'ndan çıktığını söyledi. Bakan Kurt, alınacak iş- ciler için DYP'den isim listesi ve- rilmesinin söz konusu olmaya- cağını belirterek "İşe muhtaç fa- kir kimseterin işe girmesinden yanayız. Kamınlarmuz müsaade etse de iş için başvuranlann arası- nda noter huzurunda stad>umda kura çeksek" diye konuştu. Sam- sun Ballıca Sigara Fabrikası iha- Iesini, 15 eylül günü İstanbuFda basın ve yayın organlan önünde yapacağını da söyleyen Devlet Bakanı Kurt "TürkiyVde ük şef- faf ihaleyi ben gerçek- leştireceğim" dedi. Uluslararası Samsun Hava Meydanı'nın temelinin Başba- kan Tansu Çiller tarafmdan aralık ayında atılacağının müjde- sini de veren Bakan Kurt, şöyle devam etti: "Bana ait kurumlarda 25 yılını dolduranları resen erm-kli ede- ceğim. Bunda kararlıyım. Hopa- Samsun arasında denizotobüs/eri- nin sefere konabilmesi için Rus- ya'ya tfitün vererek karşıuğında deniz otobüsü alacağız. Bencedev- letler arasında takasın bir sakı- ncası yoktur. Sarp Sınır Kapısı tam rezalet. Sarp'ı da ufak bir Kapıkule durumuna gctirmekte kararuyım." U4, ARIF SAG ve 60 kişilik GÖNÜLDEN GÖNÜLE TOPLULUĞU KONSERİ 9 Eylül 1993, Perşembe • 21.30 • Hipodrom GİRİŞ ÜCRETSİZDİR S?- 1 " ANKARA BÜYÜKŞEHJR BELEDİYESİ Koç 9 larda yas:Fahir Dkelöldü Haber Merkezi - Eski Enerji ve Tabii Kaynaklar bakanlanndan ve Koç Holding İdare Meclisi Başkan Vekili M. Fahir İlkel dün öldü. 22 Ocak 1925 yıbnda Edirne"- de doğan flkel, orta öğretimini Roben Kolej'de tamamladıktan sonra ABD'de Michigan Ünıver- sitesi'nin Makine Mühendisliği Fakültesi'nde eğitimini tamam- ladı ve aynı üniversitede master yaptı. 1950-1959 yıllan arasında Karayollan'nda çeşitli görevler- de bulundu. 1962 yılında Koç Topluluğu'na katılan ve çeşitli kademelerde görev yapan İlkel, 1984 yılında İdari Komitesi Baş- kanlığı. 1986 yılında da fdari Meclis Başkanlığı Vekilliği ve üyeliği görevlerini yürütmektey- di. M. Fahir İlkel 1981-1983 yıllan arasında Bûlent LFlusu hü- kümetinde Enerji ve Tabiı Kay- naklar Bakanı olarak da görev almıştı. Evlı ve iki çocuk babası olan İlkePin cenazesi, bugün Teşvi- kiye Camisi'nde kılınacak öğle namazından sonra Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verilece'k. ARAYIS TOKTAMIŞ ATE§ Özelleştirme Yalanı Ben kendimi bildim bileli, bir "özelleştirme" lafı sürer gider 1950'den beri, tüm sağ iktidarlar, "özelleştirme" sloganıyla iktidara geldiler. Ve sonra KlT'leri (Kamu ikti- sadi Teşebbüslerı ya da eski adıyla İktisadi Devlet Te- şekkülleri'ni) biraz daha büyüterek iktidardan gittiler. Ama galiba Çiller hükümeti, biraz daha farklı davrana- cak. Zira iyice köşeye sıkışmış durumdalar. Aslında siyasetçilerin KİT'lerden vazgeçmeleri ger- çekten çok zor. Zira bu KIT'lerın siyasetçiler için önemli birişlevi, "yandaştar" için tam bir "arpalık"olmalarıdır. Bu, hem işçi düzeyinde yapılan bir iştir hem de "ödüllen- dirilmesi gereken" üst düzeyden kişiler için kullanılan bir yöntemdir. Aynca "teselli edilmesi gereken" bir- takım insanlara da buralarda görev verilerek gonülleri alınmaktadır. Bu işlevinin yanı sıra KİT'ler, bir "kaynak aktarma" aracıdır. Eğer toplumun bir kesimine kaynak aktarmak isteniyorsa bu iş KİT'ler kanalıyla yapıiır Örneğin kimi zamandünyafiyatlannınvepiyasafiyatlann altında "tah- sislerle" kamu kaynakları, "yandaş" kesimlere ve kişi- lere aktarılabilir. Ve nihayet "kamu bankalan" devleti soymanın en pratik aracı durumundadırlar. Teşvik kredileriyle, düşük faizli kredilerle Türkiye'de bir gecede milyarderler yara- tılmıştır ve yaratılmaktadır. Hatta bu insanlar bakan da olabilirler. Çocuklarının nikah şahitliğini cumhurbaş- kanlarına da yapttrabilirler... Ancak çok ilginç bir husus olarak altını çizmek isterim ki; günümüzde, "KİT'leriozelleştireceğiz"dıye mangal- da kül bırakmayanlar, kamu bankalarının özelleştirilme- sine pek değinmemektedirler. Fakat Türkiye'de neredeyse "deniz tükenmiştir." An- cak bu gidişi çok önceden görenler de vardı. örneğin Nezih H. Neyzl, 1987yılında yayımlanan "Pendik"(Dev- letçilik, Karma Ekonomi-özel Sektör) başlıklı kitabında şöyle diyordu: "... Dünya Bankası ve diğer dış kuruluş- lardan aldığımız borçlargittikçe artıyor ve birkaçyıl için- de, 20 milyar olan dış borç 30 milyara tırmanıyor. Bu du- rum basın tarafından ele alınsa da üstünde gereği gibi durulmuyor. Sonuç yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Bu borç- ların ödeme zamanı gelip çatınca devlet iyice zayıflamış olacak ve çare olarak elindeki kuruluşlan satmayı yeğ- leyecek..." Işte Türkiye, 50 milyar doları bulan borçlarıyla şimdi o noktaya gelmiştir. Altı yıl önce Sayın Neyzi'nin söylediği noktaya... Zaten o noktaya gelinmese 1 DYP-SHP koalisyonun- da KlT'lerin "özerkleşmesini" savunan ve bunun so- rumlusuolan Devlet Bakanı Sayın Çiller, bu kez "özelleş- tirmeyi" koalisyonun kesin şartı olarak masaya koyabi- lir miydi? Kimbilir ne zorlukları var ne baskılara dayan- maya çabalıyor? Aslında ben, SHP'nin böyle bir koalisyonda olmasının Türkiye'de "so/"a çok zarar verdiğine inanıyorum. Bu düşüncemi değişik yazılarımda da ifade ettim. Ama tele- komünikasyonun özelleştirilme biçimine bakıyorum da "Ya koalisyonda olmasaydılar neler olurdu?" diye dü- şünüyorum. Ya aynı koalisyon protokolüyle "tekelferin özelleştirilmesini" reddetmeseydiler? Gitmişti PTT'nin 'T"si. ANA-YOL koalisyonunun amigolan çok üzülüyor, ama şimdilik geçmiş olsun Fakat açıkça belirtmekte yarar var ki; yapılmak iste- nen şey, özelleştirme falan değildir. Yapılmak istenen şey, borç ödeyebilmek için para bulma çabasıdır. "Ba- tan tüccarın malları" misati, KİT'ler haraç-mezatparaya dönüştürülmek istenmektedir. Ve SHP de kimi temel noktalarda frenlese bile, aynı oyuna ortak olmaktadır. Aslında Türkiye'de ters bir anlayış egemen kılınmak istenmektedir. "Demiryolları komünist işidir" ifadesin- de en açık bir biçimini bulan bu anlayışa göre devlet yö- netimiyle "şirket yönetimi" zaman zaman birbirine karıştırılmaktadır. Hatta SSK, Emekli Sandığı, Bağ-Kur gibi güvenlik kuruluşiannın zarar ettiği de zaman za- man dile gelmektedir. Devletin güvenlik kuruluşları, kar amaçlı sigorta şirketleri değildir. Elbette zarar edecek- lerdir. Para milletin parasıdır ve sosyal güvenlik millet için vardır. "Eğitim deözelleştirilmelidir"derken korkarım "Mali- ye örgütü de özelleştirilsin'' denecek ve ' 'iltizam usulüy- le" vergi toplanması önerilecektir. Zaten iş "özel ordu- ya" ve "özel kolluk kuvvetlerine" kadar gelmiş dayan- mıştır. "Yeni dünya düzeni" içinde Türkiye'ye verilen, veril- mek istenen rolün bilincinde olan ya da olmayan kimi si- yasetçiler, tek yanlı bir kitle iletişim araçları bombardı- manı ile halkımızın kafasını allak bullak etmektedirler. Laik cumhuriyetimizin tüm değerleri, "özgürlük ve de- mokrasi" adınayürütülen bir tehditaltındadır. Ekonomik ve siyasal bağımsızlığımızı yitirdiğimiz zaman ne kadar özgür ve demokrat oluruz ama... Bunu da düşünmek gerekir. Kocagöz'üncenazesi • İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Geçirdiği beyin kanaması sonucu yaşamını yitiren Yazar Samim Kocagöz dün İzmir Gazeteciler Cemiyeti Lokaü önündedüzenlenen törenden sonra Söke'de toprağa verildi. Pen Yazarlar Birliği Başkanı Şükran Kurdakul. Gazeteciler Cemiyeti önünde düzenlenen törende yaptığı konuşmada, Yazar Samim Kocagöz'ün, Ege ve Türkiye'nin sembolü olduğunu belirterek, Yazar'ın ilk kez I987yılında Dünya Yazarlar BirliğTnde Türkiye'yi temsil ettiğini söyledi. Kurdakul. Karagöz'ün yazar olarak toplumun siyasi yaşamında sürekü bir uygarlık savaşını verdiğini belirtti. Türkiye'nin demokratikleşmesine katkıda buiunan yazann belleklerde ışık saçacağına inandığını belirten Kurdakul şunlan söyledi: "'Samim Kocagöz. eserlerinde Kurtuluş Savaşı'nı sürekü olarak yaşama geçiren ender kişilerden biridir. Hasan Tansin'i ilk kez o yazmışür. Daha sonrayazdığı 'Kalpaklılar' ve 'Doludizgin' romanlannda bu konuya yer vermiştir. Kocagöz'ü bundan sonraki kuşaklarda yaşatacaktır. Gençlersağolsun. Samim Kocagöz gibi birini yetiştiren toplum, hepayakta kalacaktır." Törene. İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı İsmail Sivri, Çağdaş Gazeteciler Cemiyeti BaşkanıMustafa Ekmekçi.Karşıyaka Belediye Başkanı Cihan Türsen, İzfaş Genel Müdürii Selami Gürgüç, gazeteciler, yazarlar ve Kocagöz'ün dostlan katıldı. Açıklama • Gazetemizin 7.9.1993 tarihli sayısının 18. sayfasında yayımlanan "Çatalca'da Serbest Bölge Yağması" başlıklı haberleilgüi olarak İstanbul Ticaret Odası Başkanı ve İSBAŞ Yönetim Kurulu üyesi AtalayŞahinoğlu biraçıklama gönderdi. Şahinoğlu'nun açıklaması şöyle: "Gazetenizde istanbul Serbest Bölgesi ile ilgili yayınınızda çeşitli değerlendirme ve yorumlanruz mevcuttur. Bu arada şahsımla da ilgili bazı ifadeler bulunmaktadır. Şahsımla ilgili sözlerde söylemediğim, ancak söylenmişgibi yer alan 'Adli tatil sonrasında mahkemenin alacağı esastan karann serbest bölgenin lehindeolacağını savundu" ifadesınin düzeltilmesini rica ediyorum. Zaten bu hususun aynı metninizde konunun adaletle ilgili kısmında 'Biz adalete güveniyoruz, da\ a üst mahkemelerde sürüyor. Sonuca saygılı olup adaletin kestiği parmak acımazdiyeceğiz' şeklindeİci ifademle(ki öyle söyledim) çelişkili olduğu da sarahaten görülmektedir. Aynca Türk basınında mutena yeri olan gazetenizin doğrulann tespitine yardıma olacağı inanaru daima taşımışımdır. Ne var ki bu yayınıruzı süsleyen krokinin tamamen doğru, ancak fotoğrafın serbest bölge ile hiçbir ilgisi olmadığı hususunu da takdirlerinize sunmak istiyorum."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle