Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9 EYLÜL1993 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Canayardanoksijenlekıutuluyonız
îstanbuTlu birzaferkazandı. Park Otel'in imarplanına aykın 11 katınınyıkımına önümüzdeki günlerde
başlanıyor. BeyoğluBelediyesidahaekonomik bulduğu oksijenlekesmeyöntemini benimsiyor.
İstanbul Haber Servisi- Be-
yoğlu Belediyesi. Danıştay ka-
rarlanna ve Nazım İmarPlanı'-
na aykın Park Otel'in fazla kat-
lannı yıkmak için hazırhk yapı-
yor. Konuyla ilgili uzmanlar,
Inşaat Mühendisleri Odası ve
Mimarlar Odası temsilcileriyle
dün bir araya gelen Beyoğlu
Belediyesi yetkilileri, Park
Otel'in fazla İcatlannın nasıl yı-
kılacağını karara bağladı. Be-
yoğlu Belediyesi Başkan Yar-
dımcısı Nusret Avcı. yasalara
aykın otelin 11 katının, önü-
müzdeki günlerde yıkımına
başlanacağını açıkladı. Yıkım
işleminde, daha çok "clmas kes-
me" ve "ısd kesme" yöntemleri-
nin üzerinde durulduğunu be-
lirten Avcı. daha ekonomik
olacağı düşüncesiyle ısıl kesme
yönteminin tercih edileceğini
söyledi. Avcı, bu işi yüklenecek
fırmalann tekliflerini de değer-
lendirebileceklerini sözlerine
ekledi.
Mimarlar Odası İstanbul
Anakent Şubesi Başkanı Oktay
Ekinci ise Turizm Bakanhğı'nın
da otelin yıkım çalışmalanna
yardımcı olması gerektiğini sa-
vunuyor. Ekinci. "İstanbul'un
göranümiinü bozan bu otelin ya-
ponı için nasıl kredi verdiyse.
yıkımı için de yardım efmesi ge-
rekir" diyor.
Park Otel konusunda "yıkı-
lacak-yıkıunayacak" tartışması
sona ermek üzere. Beyoğlu Be-
iediyesi, uzrnanlarla bir araya
gelerek otelin Alman Konso-
losluğu'nun çatı hızasına kadar
en kısa sürede yıkılabilmesı
için, en uygun yıkma tekniğını
belirlemeçahşmalanna başladı.
Belediye binasında dün düzen-
lenen toplantıda uzmanlar. ote-
lin fazla 11 katının yıkımı için
en uygun tekniğin. "elmas kes-
me" ya da "ısıl kesme" yöntem-
leri olacağı konusunda görüş
birliğine vardı. Balyozla kırma.
sujeti ve bombalama yöntemle-
ri çevreye zarar vereceği için
sakmcalı bulunurken 11 katın
ısıl kesme yöntemnle 6 ay gibi
bir sürede yıkılabileceği belirtil-
di. Isıl kesme (oksijenle kesme)
yöntemiyle söküm yapılırken
oksıjenden kaynaklanan bir
mıktar dumanın dışında çevre-
ye zarann sözkonusu olmadığı-
nı vurgulavan İTÜ Öğretim
Üyesi ProfDr. Erbil Öztekin,
"Bu çok temiz bir operasyondur.
Fazla katların sökülmesi esna-
sında çe> reve veriJeeek zarar, bu
katların yapımı sırasında veri-
lenden çok daha az olacaktır"
Sözen Catalca için konustu
İSKI onaylamazsa
proje geçmez
• Sözen, Çatalca'da Alman Hükümeti'nin katkısıyla
kurulmak istenen üniversite ve "İstanbul- Trakya
Serbest Bölgesi" için bir basın toplantısı yaptı. Sözen,
Çatalca Belediye Başkanı Gülay Atığ'ı kastederek
"Istanbul"un bu sıkınülı günlerinde bize yardımcı
olmayanlar, maalesef var olan su kaynaklannı da yok
edecek bir dizi kararlar alrna peşindeler" dedi.
İstanbul Haber Senisi- Istan- havzasında yapılması düşünü-
bul Büyükşehir Belediye Baş-
kanı Nurettin Sözen, Büyük-
çekmece Baraj Gölü su topla-
ma havzasma üniversite ve "ser-
best bölge" kurulmak isten;
mesine karşı çıkarak "İSKİ
onayından geçmeyen hiçbir
imar planı geçerli sayılamaz.
Eğer hukuk varsa hukukun üs-
tünlüğü varsa" dedi.
Sözen dün belediyede Çatal-
ca'da Alman Hükümeti'nin
katkısıyla kurulmak istenen
üniversite ve "İstanbul- Trakya
Serbest Bölgesi" için bir basın
toplantısı yaptı. Sözen, Çatalca
Belediye Başkanı Gülay Atığ'ı
kastederek "İstanbul'un bu sı-
kıntılı günlerinde bize yardımcı
olmavanlar, maalesef var olan
su kavnaklarını da yok edecek
bir dizi kararlar aüna peşinde-
ler" dedi.
İslanbui halkının içeceğı su-
yu sağlamak ve onu korumakla
yükümlü bazı yerel yöneticile-
rin ya bilgisizlikten ya siyasal
nedenlerle kimi zamanda med-
yatik gösteriler için yanlış uygu-
lamatarm yanında göründükle-
rini ve söz konusu girişimJere
destek verdiklerini belirten Sö-
zen, bir yerel yöneticinin var
olan kaynağı yok etmek ya da
kirletmek için çaba sarf etmesi-
nin üzücü olduğunu söyledi.
Büyükçekmece Baraj Gölü
len üniversite kompleksinin
toplam alanının bir milyon 213
bin metrekare olduğunu belir-
ten Sözen. bu alanın yaklaşık
927 metrekarelik bölümünün
gölün uzak koruma mesafesin-
3e, 31 bin 250 metrekaresinin
orta koruma mesafesinde, 255
bin metrekaresinin de Karasu
Deresi'nin "mutlak koruma"
alanı içerisinde bulunduğunu
vurguladı. Sözen aynca yapıl-
ması düşünülen üniversitenin
havza nüfusunun artmasına
doğrudan etkisi olacağını da
belınti.
Büyükçekmece Göiü'nü hız-
la yok etmek için çaba sarfe-
denlerin çabalannın bununla
kalmadığıru ileri süren Sözen,
su toplama havzasında yürü-
tülmek istenen büyük projeler-
den birisinin de bölgeye "ser-
best bölge" kurulması olduğu-
nusöyledi.
İstanbul-Trakya Serbest Böl-
gesi'nin kurulmasına ilişkin
1990'da Bakanlar Kurulu ka-
ran aündığını ve bu karann
199l'de Resmi Gazete'de yayı-
mlanarak yürürlüğe girdiğini
belirten Sözen şöyle dedi:
"İSKİ yönetmeliği gerejp, kı-
sa mesafeli koruma alanlannda
yeni yapdaşmalara izin >erile-
mez. Kolektör havzasında kesin-
likle yeni endüstri tesislerine izin
verilemez."
EmelSaym8günRutneühism'nda
Magazin/TV Servisi- Emel Sayın 4 ey-
lülde başladığı sekiz programlık konser-
ler dizisi içerisinde yer alan, önceki ak-
şamki solo konserini Türk Kalp Vakfı
yaranna verdi. Doğa ile tarihin iç ıçe ol-
duğu Rumelihisan'ındaki konserde sa-
natçıya, Selçuk Tekay yöneümindeki saz
heyeti eşlik etti. Aynca koregrafisinı
Hülya Aksular ın yaptığı, dörl kişilik
dans grubu, konserin başında bir gösteri
sundu. Sayın, konserin başındaki Ahmet
Nesimi'nin 6 yüzyıl önce yazdığı gazeli
seslendirirken Zuhal Vorgancıoğhı'nun
diktiği, üzerinde eski Osmanlı motifleri
olan kaftan ile sahneye çıktı. Emel
Sayın. solo konsennde şu yapıtlan ses-
lendirdi:
•'Erlcr Demine. Belki Bir Sabah. Ben
Küskünüm Feleğe, Şarkımı Senin icin,
Eski Dostlar, Yemenimde Hare Var,
Dertliyim Ruhuma, Yine Bu V ıl Ada Sen-
siz. Çamlıca Yolunda, Hatırlar mısın. Er
ya da Gec, El Bebek Gül Bebek, Her Şey
Seni Hatırlatıvor, İstanbul, Gül Koklar
mıvım, iVfed-Cezir. Haydi Şimdi Gel,
Havada Bulut Yok. Sen Dünyalar Giize-
li, Lnutamam Seni..." (Foloeraf:
İBRAHİM GÜNEL)
dedi. Isıl kesme yönıeminde. el-
mas kesme yöntcmindeki gibi
hiçbir titreşimin söz konusu ol-
madığını. dolayısıyla diğer kat-
lara zarar verilmeyeceğini dc
kaydeden Öztekin, yıkımın sağ-
lik.Ii bir şekilde yapılabilmesi
için projcnin çok iyi incclcnmc-
si. yıkım safhalannın proje üze-
rinde numaralandınlarak plan-
lı programlı bir şekilde yapıl-
ması gerektiğini ıfade etti.
Uzmanlann verdiği bilgive
göre. "ısıl kesme". Avrupa ül-
kelerinde son 20 yıldır uygula-
nan biryöntem. Yöntem, oksi-
jen tüpüne bağlı kesme şalama-
sına(tabancasına )bağlanan bir
aparattan (ortasından üç-dört
milimetrelik bir demir çubuk
geçen demir boru) oluşuyor.
Kesilmek istenen duvarda bu
boruyla delikler açılıyor. Beton
ergime sıcaklığına getirilerek
kesim gerçekleştiriliyor.
Beyoğlu Belediyesi Başkan
Yardımcısı Ava. bu yöntemle
hemen yıkrma başlanabilmesi
için, gerekli teknik donanımın
alınması yönünde girişimde bu-
lunacaklannı söyledi. Bu ara-
da, firmalardan yıkım için teklif
alabileceklerini de belirten Av-
a, "Kendi imkanlanmızla bu
yıkıma hemen başlamak istiyo-
ruz. Olanaklarunızın vetmediği
yerde, Bü>ükşehir Belediyesi ve
Bayındırlık BakanJjğı'ndan yar-
dım alabiliriz. Zaten Büyükşe-
hir'in bize gönderdiği bir yazı
var. O .vazıda "Olanaklarınızın
yetmediği yerde si/e her açıdan
yardımcı olmaya hazırız' diyor.
Zaten yıkım masrafları, daha
sonra mal sahibinden yüzde 20
faiziyle alınacak. Otelin yıkımı
bizim için sonın olmayacak" de-
di.
Toplantıya katılan Mimarlar
Odası İstanbul Anakent Şube
Başkanı Oktay Ekinci ise yerel
seçımlenn yapılmasına çok az
bir süre kaldığını. seçimle bir-
likte otelin yıkımı için uygun
olan politik ortamın değişme
riskinin bulunduğunu hatırla-
tarak. ekonomik olup olmama-
sına bakılmadan "jıkımın en
kısa sürede gercekleşririlebilece-
ği" bir yöntemin seçilmesı ge-
rektiğini savunuyor. Ekinci
aynca, "Bina yapmak hayırlı bir
iştir. Bu nedenle lemd atılırken
tören yapıiır. İstanbulluların bir
an önce kurtulmak istediği bu
otelin fazla katlarının yıkılması
da hayırlı bir iş olacaktır. Bu ne-
denle yıkıma başlanırken ban-
dolu-mızıkalı bir tören yapılması
gerekir" diyor.
Özelleşenkitaplar öğrencileri sevindirdî
• Derskitaplannın özel sektöre açılmasıyla bu alanda büyük bir hareketlilik yaşanıyor. İçerikleri açısından çok
önemli farklar bulunmasa da kağıt kalitesi yükseldi vekitaplar öğrenciler için daha çekici halegetirildi.
FİGENATALAY
Ders kitaplanndaki "özelleşme" son hız sürü-
yor. 450"ye yakın özel sektör kitabının bulunduğu
bu alanda, yalnızca ilkokul 1. sınıf için 26 değişik
matematik kitabı var. Türkiye Yaymalar Birliği
Başkanı Aygören Dirim. özel sektörün ders kitap-
lan konusunda ıki yılda büyük mesafe kat ettiğini
söylerken Kitapçılar Birliği Derneği'ne göre "aşın
özeUeşme olumsuz sonuçlar doğurabilir." Eğitim İş
Genel Başkanı Dr. Niyazi Altunya ise ders kitapla-
nnın çağdaş bir denetimle özefleşmesinin yararlı
olabüecegini belirtiyor.
Özel sektörederskitaplan piyasasının açılmasıy-
la bu aianda büyük bir hareketlilik başladı. İçerik-
leri açısından çok önemli farklar buîunmasa da
kağıt kalitesi yükseldi ve kitaplar öğrenciler için
daha çekici haİe getirildi. Bunun üzerine Milli Eği-
tim Bakanlığı da kitaplanm gözden geçirerek kali-
teyi yükseltti.
Ders kitaplanndaki özelleşme sonucu, kitap sa-
yılannda da büyük bir arüş oldu. örneğin, ilkokul-
larda 1. sıruflar icin 26,2. sınıflar için 25. 3. smıflar
için 26, 4. sınıflar için 25 ve 5. sınıflar için 25 adet
olnıak üzere toplam 127 matematik kitabı bulunu-
yor. Bu kitaplann fîyatlan yayınevlerine göre fark-
lıhk gösteriyor. Milİı Eğitim Bakanhğı'nın ilkokul
1. sınıf matematik kitabı 27 bin 358 lira iken özel
sektör yayınevlerinin bu sınıficin haarladığı mate-
matik İcitaplanrun fiyatlan 25 bin lira ile 50 bin lira
arasında değişiyor. Türkiye Yayıncılar Birliği Baş-
kanı Aygören Dirim"e göre özel sektör ders kitap-
lan konusunda iki yılda büyük mesafe kat etti.
Ders kitaplanna çeşitlılik ve kalite geldi. Milli Eği-
tim Bakanlığı da kitaplannın kalitesim yükseltmek
zorunda kaldı.
Özel sektörün haarladığı ders kitaplannın sayı-
smda büyük bir artış olduğunu belirten Dirim.
"Ama bir süre sonra bu durum dengelenecek. Aynı
alanı paylaşmayı hiç künse istemez. Hangi kitap az
savıda ise ona vönelinecek" dedi.
Ders kitaplannın birinci hamur kağıda basıldığı-
nı, fiyatlann astronomik olmadığınî vc çok az kar-
la satıldığını vurgulayan Aygören Dirim, şunlan
söyledi:
"özel sektöre bu kapıvı aralayan A\ni Ak>ol'dur.
Köksal Toptan döneminde ise özel sektöni engelle>i-
d olumsuz bir yonetmelik çıktı. Veni Milli Eğitim
Bakam'nın bu konuva nasıl baktığını hilmhonız ve
tavnnı merakla bekh'yoruz. Bakanlığın üzerinden de
buvük bir yük kalkıyor. Her yıl 35 mil\on kitap bası-
yordu, 15 milvona dûştü. Rakam giderek daha da
düşecek. Bövlece yükten kurtulmuş olacak. Yazar-
lara da yeni bir faalivet alanı getiriunış oldu. Ancak
öğretim iheleri bu konuva hala çok uzaklar. Kitap
yazma talebinde bulunmu>orlar. Bu konuya girmeli-
ler, eleştirmcli, kitaplar hazırlatnalılar."
Hızlı ve plansız özelleşme
Kitapçılar Birliği Derneği'nin ise bu konuda ba-
zı kaygılan var. Demek 2. Başkanı Ahmet Polat,
"özeUeşnrmenin karşısında degil. yanında>ız, ama
aşın özeileşmenin olumsuz sonuçlannı taşama kuş-
kusu içindcyiz. Bu hızlı \e plansız özelleşme sonucu,
okullarda hangi kitabın okutulacağı sorun olma>a
başJadı. Kitaplistelerinin bir türiü asılmaması kitap-
çılan zor durumda bırakıvor" dedi.
Çağdaş denetim gerekli
Eğitim-İş Sendikası Genel Başkanı Dr. Niyazi
Altunya, ders kitaplannın özelleşmesine karşı de-
ğil. Ancak ders kitaplannın sayısının çağdaş birde-
netimle artmasının yararlı olabileceğine dikkat çe-
kiyor. önceden de ders kitaplannın çoğunun özel
sektörün elinde olduğunu belirten Altunya'nm bu
konudaki göriişleri şö\ le:
"'IMIetin daha biiimsel içerikte kitap yazdırması
bir iktidar sonınudur. Evrim kavramı ile yaradılış
söylencesini iç içe veren kitap, devlet kitabı idi. Ders
kitaplannın, aile, sendika ve bilim kuruluşiannın ka-
tılınıı ile içerik ve pazarlama deoetiminden gecüü-
mesi gerekir."
Devlet Bakanı Nafiz Kurt
Tekel'deözelJeştimıe yok
Çay-Kur'da var
N K A R A ' N I N B A Ş K E N T
L U Ş U N U N 7 0 . Y I L I
CEMİLCİĞERtM
Gümrük ve Tekel'den So-
rumlu Devlet Bakanı Nafiz Kurt.
Tekel'in özelleşririlemeyeceğini.
Çay-Kur'da ise özelleştirmenin
yalnızca paketleme kısrnında
yapılabileceğini söyledi. Bakan
Kurt. "Çayda özellestinneye_ gi-
dilmiş. Fabrikalar kuruknuş. Özel
fabrikalann çay yetiştiriakrine
200 milyar lira faizsiz borçlan \ar.
Bankalardan aldıklan paralar ol-
muş 1 trilvon. Buıdar ne zaaıan
yapılmış, onian araştınn. Kemal
Akkaya'nın Ziraat Bankası'nda
Genel Mödürlüğü. Mesut YıJ-
maz'ın Dışişleri Bakanlığı döne-
minde verilen usulsüz kredilerin
hesabını gidin Ziraat Bankası'-
ndan sonın" dedi.
önceki gün Samsun'a gelen ve
Turban Büyük Samsun Oteli'nde
bir basın toplantısı düzenleyen
Devlet Bakanı Nafiz Kurt, Sam-
sun ve ilçelerindeki Tekel'e ait iş-
letmelere 4 bin 50 yeni işçi alı-
nacağını, bunun kadrosunun
Maliye Bakanlığı'ndan çıktığını
söyledi. Bakan Kurt, alınacak iş-
ciler için DYP'den isim listesi ve-
rilmesinin söz konusu olmaya-
cağını belirterek "İşe muhtaç fa-
kir kimseterin işe girmesinden
yanayız. Kamınlarmuz müsaade
etse de iş için başvuranlann arası-
nda noter huzurunda stad>umda
kura çeksek" diye konuştu. Sam-
sun Ballıca Sigara Fabrikası iha-
Iesini, 15 eylül günü İstanbuFda
basın ve yayın organlan önünde
yapacağını da söyleyen Devlet
Bakanı Kurt "TürkiyVde ük şef-
faf ihaleyi ben gerçek-
leştireceğim" dedi.
Uluslararası Samsun Hava
Meydanı'nın temelinin Başba-
kan Tansu Çiller tarafmdan
aralık ayında atılacağının müjde-
sini de veren Bakan Kurt, şöyle
devam etti:
"Bana ait kurumlarda 25 yılını
dolduranları resen erm-kli ede-
ceğim. Bunda kararlıyım. Hopa-
Samsun arasında denizotobüs/eri-
nin sefere konabilmesi için Rus-
ya'ya tfitün vererek karşıuğında
deniz otobüsü alacağız. Bencedev-
letler arasında takasın bir sakı-
ncası yoktur. Sarp Sınır Kapısı
tam rezalet. Sarp'ı da ufak bir
Kapıkule durumuna gctirmekte
kararuyım."
U4,
ARIF SAG
ve 60 kişilik
GÖNÜLDEN
GÖNÜLE
TOPLULUĞU
KONSERİ
9 Eylül 1993, Perşembe • 21.30 • Hipodrom
GİRİŞ ÜCRETSİZDİR
S?-
1
" ANKARA BÜYÜKŞEHJR BELEDİYESİ
Koç
9
larda
yas:Fahir
Dkelöldü
Haber Merkezi - Eski Enerji ve
Tabii Kaynaklar bakanlanndan
ve Koç Holding İdare Meclisi
Başkan Vekili M. Fahir İlkel dün
öldü.
22 Ocak 1925 yıbnda Edirne"-
de doğan flkel, orta öğretimini
Roben Kolej'de tamamladıktan
sonra ABD'de Michigan Ünıver-
sitesi'nin Makine Mühendisliği
Fakültesi'nde eğitimini tamam-
ladı ve aynı üniversitede master
yaptı. 1950-1959 yıllan arasında
Karayollan'nda çeşitli görevler-
de bulundu. 1962 yılında Koç
Topluluğu'na katılan ve çeşitli
kademelerde görev yapan İlkel,
1984 yılında İdari Komitesi Baş-
kanlığı. 1986 yılında da fdari
Meclis Başkanlığı Vekilliği ve
üyeliği görevlerini yürütmektey-
di. M. Fahir İlkel 1981-1983
yıllan arasında Bûlent LFlusu hü-
kümetinde Enerji ve Tabiı Kay-
naklar Bakanı olarak da görev
almıştı.
Evlı ve iki çocuk babası olan
İlkePin cenazesi, bugün Teşvi-
kiye Camisi'nde kılınacak öğle
namazından sonra Zincirlikuyu
Mezarlığı'nda toprağa verilece'k.
ARAYIS
TOKTAMIŞ ATE§
Özelleştirme Yalanı
Ben kendimi bildim bileli, bir "özelleştirme" lafı sürer
gider 1950'den beri, tüm sağ iktidarlar, "özelleştirme"
sloganıyla iktidara geldiler. Ve sonra KlT'leri (Kamu ikti-
sadi Teşebbüslerı ya da eski adıyla İktisadi Devlet Te-
şekkülleri'ni) biraz daha büyüterek iktidardan gittiler.
Ama galiba Çiller hükümeti, biraz daha farklı davrana-
cak. Zira iyice köşeye sıkışmış durumdalar.
Aslında siyasetçilerin KİT'lerden vazgeçmeleri ger-
çekten çok zor. Zira bu KIT'lerın siyasetçiler için önemli
birişlevi, "yandaştar" için tam bir "arpalık"olmalarıdır.
Bu, hem işçi düzeyinde yapılan bir iştir hem de "ödüllen-
dirilmesi gereken" üst düzeyden kişiler için kullanılan
bir yöntemdir. Aynca "teselli edilmesi gereken" bir-
takım insanlara da buralarda görev verilerek gonülleri
alınmaktadır.
Bu işlevinin yanı sıra KİT'ler, bir "kaynak aktarma"
aracıdır. Eğer toplumun bir kesimine kaynak aktarmak
isteniyorsa bu iş KİT'ler kanalıyla yapıiır Örneğin kimi
zamandünyafiyatlannınvepiyasafiyatlann altında "tah-
sislerle" kamu kaynakları, "yandaş" kesimlere ve kişi-
lere aktarılabilir.
Ve nihayet "kamu bankalan" devleti soymanın en
pratik aracı durumundadırlar. Teşvik kredileriyle, düşük
faizli kredilerle Türkiye'de bir gecede milyarderler yara-
tılmıştır ve yaratılmaktadır. Hatta bu insanlar bakan da
olabilirler. Çocuklarının nikah şahitliğini cumhurbaş-
kanlarına da yapttrabilirler...
Ancak çok ilginç bir husus olarak altını çizmek isterim
ki; günümüzde, "KİT'leriozelleştireceğiz"dıye mangal-
da kül bırakmayanlar, kamu bankalarının özelleştirilme-
sine pek değinmemektedirler.
Fakat Türkiye'de neredeyse "deniz tükenmiştir." An-
cak bu gidişi çok önceden görenler de vardı. örneğin
Nezih H. Neyzl, 1987yılında yayımlanan "Pendik"(Dev-
letçilik, Karma Ekonomi-özel Sektör) başlıklı kitabında
şöyle diyordu: "... Dünya Bankası ve diğer dış kuruluş-
lardan aldığımız borçlargittikçe artıyor ve birkaçyıl için-
de, 20 milyar olan dış borç 30 milyara tırmanıyor. Bu du-
rum basın tarafından ele alınsa da üstünde gereği gibi
durulmuyor. Sonuç yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Bu borç-
ların ödeme zamanı gelip çatınca devlet iyice zayıflamış
olacak ve çare olarak elindeki kuruluşlan satmayı yeğ-
leyecek..."
Işte Türkiye, 50 milyar doları bulan borçlarıyla şimdi o
noktaya gelmiştir. Altı yıl önce Sayın Neyzi'nin söylediği
noktaya...
Zaten o noktaya gelinmese 1 DYP-SHP koalisyonun-
da KlT'lerin "özerkleşmesini" savunan ve bunun so-
rumlusuolan Devlet Bakanı Sayın Çiller, bu kez "özelleş-
tirmeyi" koalisyonun kesin şartı olarak masaya koyabi-
lir miydi? Kimbilir ne zorlukları var ne baskılara dayan-
maya çabalıyor?
Aslında ben, SHP'nin böyle bir koalisyonda olmasının
Türkiye'de "so/"a çok zarar verdiğine inanıyorum. Bu
düşüncemi değişik yazılarımda da ifade ettim. Ama tele-
komünikasyonun özelleştirilme biçimine bakıyorum da
"Ya koalisyonda olmasaydılar neler olurdu?" diye dü-
şünüyorum. Ya aynı koalisyon protokolüyle "tekelferin
özelleştirilmesini" reddetmeseydiler? Gitmişti PTT'nin
'T"si. ANA-YOL koalisyonunun amigolan çok üzülüyor,
ama şimdilik geçmiş olsun
Fakat açıkça belirtmekte yarar var ki; yapılmak iste-
nen şey, özelleştirme falan değildir. Yapılmak istenen
şey, borç ödeyebilmek için para bulma çabasıdır. "Ba-
tan tüccarın malları" misati, KİT'ler haraç-mezatparaya
dönüştürülmek istenmektedir. Ve SHP de kimi temel
noktalarda frenlese bile, aynı oyuna ortak olmaktadır.
Aslında Türkiye'de ters bir anlayış egemen kılınmak
istenmektedir. "Demiryolları komünist işidir" ifadesin-
de en açık bir biçimini bulan bu anlayışa göre devlet yö-
netimiyle "şirket yönetimi" zaman zaman birbirine
karıştırılmaktadır. Hatta SSK, Emekli Sandığı, Bağ-Kur
gibi güvenlik kuruluşiannın zarar ettiği de zaman za-
man dile gelmektedir. Devletin güvenlik kuruluşları, kar
amaçlı sigorta şirketleri değildir. Elbette zarar edecek-
lerdir. Para milletin parasıdır ve sosyal güvenlik millet
için vardır.
"Eğitim deözelleştirilmelidir"derken korkarım "Mali-
ye örgütü de özelleştirilsin'' denecek ve ' 'iltizam usulüy-
le" vergi toplanması önerilecektir. Zaten iş "özel ordu-
ya" ve "özel kolluk kuvvetlerine" kadar gelmiş dayan-
mıştır.
"Yeni dünya düzeni" içinde Türkiye'ye verilen, veril-
mek istenen rolün bilincinde olan ya da olmayan kimi si-
yasetçiler, tek yanlı bir kitle iletişim araçları bombardı-
manı ile halkımızın kafasını allak bullak etmektedirler.
Laik cumhuriyetimizin tüm değerleri, "özgürlük ve de-
mokrasi" adınayürütülen bir tehditaltındadır. Ekonomik
ve siyasal bağımsızlığımızı yitirdiğimiz zaman ne kadar
özgür ve demokrat oluruz ama... Bunu da düşünmek
gerekir.
Kocagöz'üncenazesi
• İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Geçirdiği beyin
kanaması sonucu yaşamını yitiren Yazar Samim Kocagöz dün
İzmir Gazeteciler Cemiyeti Lokaü önündedüzenlenen
törenden sonra Söke'de toprağa verildi. Pen Yazarlar Birliği
Başkanı Şükran Kurdakul. Gazeteciler Cemiyeti önünde
düzenlenen törende yaptığı konuşmada, Yazar Samim
Kocagöz'ün, Ege ve Türkiye'nin sembolü olduğunu belirterek,
Yazar'ın ilk kez I987yılında Dünya Yazarlar BirliğTnde
Türkiye'yi temsil ettiğini söyledi. Kurdakul. Karagöz'ün yazar
olarak toplumun siyasi yaşamında sürekü bir uygarlık savaşını
verdiğini belirtti. Türkiye'nin demokratikleşmesine katkıda
buiunan yazann belleklerde ışık saçacağına inandığını belirten
Kurdakul şunlan söyledi: "'Samim Kocagöz. eserlerinde
Kurtuluş Savaşı'nı sürekü olarak yaşama geçiren ender
kişilerden biridir. Hasan Tansin'i ilk kez o yazmışür. Daha
sonrayazdığı 'Kalpaklılar' ve 'Doludizgin' romanlannda bu
konuya yer vermiştir. Kocagöz'ü bundan sonraki kuşaklarda
yaşatacaktır. Gençlersağolsun. Samim Kocagöz gibi birini
yetiştiren toplum, hepayakta kalacaktır." Törene. İzmir
Gazeteciler Cemiyeti Başkanı İsmail Sivri, Çağdaş Gazeteciler
Cemiyeti BaşkanıMustafa Ekmekçi.Karşıyaka Belediye
Başkanı Cihan Türsen, İzfaş Genel Müdürii Selami Gürgüç,
gazeteciler, yazarlar ve Kocagöz'ün dostlan katıldı.
Açıklama
• Gazetemizin 7.9.1993 tarihli sayısının 18. sayfasında
yayımlanan "Çatalca'da Serbest Bölge Yağması" başlıklı
haberleilgüi olarak İstanbul Ticaret Odası Başkanı ve İSBAŞ
Yönetim Kurulu üyesi AtalayŞahinoğlu biraçıklama
gönderdi. Şahinoğlu'nun açıklaması şöyle: "Gazetenizde
istanbul Serbest Bölgesi ile ilgili yayınınızda çeşitli
değerlendirme ve yorumlanruz mevcuttur. Bu arada şahsımla
da ilgili bazı ifadeler bulunmaktadır. Şahsımla ilgili sözlerde
söylemediğim, ancak söylenmişgibi yer alan 'Adli tatil
sonrasında mahkemenin alacağı esastan karann serbest
bölgenin lehindeolacağını savundu" ifadesınin düzeltilmesini
rica ediyorum. Zaten bu hususun aynı metninizde konunun
adaletle ilgili kısmında 'Biz adalete güveniyoruz, da\ a üst
mahkemelerde sürüyor. Sonuca saygılı olup adaletin kestiği
parmak acımazdiyeceğiz' şeklindeİci ifademle(ki öyle
söyledim) çelişkili olduğu da sarahaten görülmektedir. Aynca
Türk basınında mutena yeri olan gazetenizin doğrulann
tespitine yardıma olacağı inanaru daima taşımışımdır. Ne var
ki bu yayınıruzı süsleyen krokinin tamamen doğru, ancak
fotoğrafın serbest bölge ile hiçbir ilgisi olmadığı hususunu da
takdirlerinize sunmak istiyorum."