Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9 EYLÜL1993 PERŞEMBE • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLEREV DEVAMI 17
PKK, Tunceli'de
fabrika yaktı
• Pertek ilçesindeki Sümerbank İplik Fabrikası'na baskın
düzenleyen PKK'hlar, müdür ve bekçiyi öldürdü.
Haber Merkezi- Tunceli'nin
Pertek ilçesinde Sümerbank'a
ait iplik fabrikasına baskın dü-
zenleyen PKK militanlan,
planlama müdürü ile bekçiyı
öldürdüler. Van'ın Başkale ilçe-
sinde 9 korucu. PKK mılitanla-
nnca kaçınldı.
Pertek Sümerbank İplik
Fabrikası'na önceki gece saat
21.00 sıralannda baskın düzen-
leyen bir grup PKK militanı.
gece vardiyasında çabşan ışçile-
ri fabrikaya toplayarak propa-
ganda yapülar. Militanlar,
daha sonra Planlama Müdürü
Yaşar Sankaya ile bekçı Bülent
Durgıuı'u kurşuna dizerek öl-
dürdüler. PKK'hlar. fabrikayı
ateşe verdikten sonra iki telsiz
ve bir tabancayı alarak kaçülar.
Van'ın Başkale ilçesıne bağlı
Oğulveren kö>r
ü Aldır mezrası.
gece bir grup PKK miliıanı la-
rafından basıldı. Köylüleri bir
araya toplayarak propaganda
yapan militanlar. daha sonra
köy koruculan İsa İlhan. Hay-
dar Kumral, Cevdet Kumral.
Abdülkenm Kumral. Abdur-
rahman Kumral. Hacı Aygök,
Salih Aygök, Fahrettin Aygök
ve Seyfettin CLer'i yanlanna
alarak kaçtılar.
Ankara Kürt'e yasak
• Baştarafi 1. Sayfada
kimlik kontrolü yapıyordu.
Ancak uzatılan kimliğin üze-
rindeki ada ya da fotoğrafa
bakmıyordu güvenlik görevlile-
ri. Baktıklan tek yer "doğum
yeri"ydi.
Eğer bu bölümde Diyarbakır.
Batman. Şırnak gıbı 'inalum böl-
ge"den bir yerleşim biriminin adı
yazıyorsa alınabilecek en iyi yanıt
"gecmek yasak"tı.
Doğum yerine bakıüp yasak-
lamadan daha sert olumsuz yanı-
tlar da almabılirdi: dayak yeme
ya da gözaltına alınma gıbi.
Ankara'da yaşanan "bu görii-
nüme bakıp "Sonunda de\let
Kürt kimliğini tanıdı" denilebilir-
di.
Ama bu tammanın avantajı de-
ğ3, dezavantajı >ardı dün An-
kara"da.
Dün Ankara'ya Kürt kökenli
yurttaşlann girmesi yasaklan-
mıştı neredeyse.
Bir yolunu bulup ketıte girebilen
ya da Ankara'da yaşayan Kürt
kökenlilerin ise Necatibev Cadde-
si'nin çevresinden gecmesi bile ya-
saktı.
Hatta o caddede dükkanı bu-
lunan '"malum bölgc" doğumlular
ışyerlenne gıtmekte eüçlük çekti-
ler.
DEP Genel Başkanı Yaşar
Kaya. dün sabah parti genel mer-
kezine gitmek üzere Necatibey
Caddesi'nin girişıne geldığinde
çevirdi polislen
- Kimlişni göster.
Kaya gösterdi kimliğini. Polis
"doğum yeri"ne bakıp karannı
verdi: - Yasak... Geçemezsınız!
Kaya itırazettı:
-Cenazemiz var partiye gıt-
mem gerek. Ben DEP Genel Baş-
kanıyım.
Polis sordu:
-Nereden belli?
Kaya güçlükle gidebildi baş-
kanı olduğu partinin genel mer-
kezine.
Ama gidemeyenler de vardı.
Dıyarbakır Bolge Barosu Baş-
kanı Fethi Gümüş. "malum bol-
ge" den olduğu için dün Necati-
bey Caddesi'ndeki DEP Genel
Merkezi'ne ulaşamayanlar arası-
ndaydı.
GAP Beledıyeler Bırlıği Genel
Sekreteri Ahroet Özer. bulduğu
telefondan DEP Genel Merkezi'-
nı anyordu:
-Polis kordonundan geçeme-
dim. Başıruz sağolsun.
Türkiye'nin başkentindeki bu
göriinüm dün sabahtan başlaya-
rak saat 14.00'e kadar yaşandı.
Cumhurbaşkanı Demirel. Baş-
bakan Çiller. Hükümet Sözcüsü
Aktuna DEP'lilere güvence ven-
>ordu:
-Cenaze törenini rahatça yapa-
bilirsiniz.
Ancak Ankara Valilıği'nin ve
güvenlik güçlerinın tutumu. hü-
kümetle aynı koşutlukta değildi:
-Bir polis aracıyla cenazeyi
hastaneden partiye getiririz.
Üzüntü belirten bırkaç cümle
söylersimz. Sonra bir polis aracı
cenazeyi camıye götürür.Cenaze
kortejı falan olmaz
Önceki gece yapılan bu görüş-
meye DEP'lıler karşı çıkmaya
hazırlanırken bir de baktılar ki
değil kortej. cenaze namazına ka-
tılacak cemaat bile sokulmuyor
Ankara'ya.
Bu koşullarda da DEP'liler öl-
dürülen milletvekıllerinincenaze-
sinı hastaneden almamakta dire-
niyorlar, polis de "Almazsamz biz
Diyarbakır'a götüriir, Kızıltepe'-
de gömeriz" diyorlardı.
Yaratılan gerginliğin sonucu,
milletvekilinin cenazesi neredey-
se ortada kalmıştı.
"Doğum yerine" bakılarak ya-
pılan aynmcılık Doğu'da, Gü-
neydoğu'da zaten yaşanıyordu
Eğer İstanbul. Ankara. İzmirgibı
Türkiye'nin batısındansanız, her
aramayı sorun çıkmadan aşabı-
lırdinız. Ancak o bölgenin insa-
nıysanız aracınız, çantanız daha
çok aranır ve daha çok soru soru-
lur: "Nereye gidiyorsun, niçiıı gi-
diyorsun. ne zaman döneceksin"
gibisınden.
Ancak bu avnmcılık dün Tür-
kiye'nin başkentine ginşte, An-
kara'nın göbeğinde yaşandı.
Bir DEP'li yakınıyordu:
-Bu polisler gclip bölgede gö-
rev yapıyorlar. Bu sırada eşlen
doğum yaparsa çocuklannın "do-
ğum jeri" olarak. mecburen ya
Şırnak ya Batman ya da Dıyar-
bakır yanlacak. Bundan yirmı yıl
sonra o polislenn çocuklan da mı
giremeyecek Ankara'ya. Necati-
bey Caddesi'ne?
Dün başkentte bugüne dek
rastlanmayan bir ayınmcılık ya-
şandı.
DYP-SHP koalisyonunu ku-
rar kurmaz İnönü ile bırlikte Şır-
nak'a giden Demirel "Kürt reali-
tesini tanıyoruz" demişti.
Bugüne dek bu "realite"nin
nasıl tanındığı pek anlaşılama-
mıştı. Dün Ankara'da güvenlik
güçleri bu yolda somut bir adım
attılar \e "Kürt kimliğini tanıdı-
larf Dirisı korunamayan mıl-
letvekılinin ölüsü böylece "bölü-
cülere" karşı korundu dün Anka-
ra'da.
ABDINDAKI
GERÇEK
• Baştarafi 1. Sayfada
l
oplum" için hem de "basın
nesleği" adına olumsuz so-
luçlar yaratabilir. Gün gelir,
îlimizdeki silahla kendi ken-
iimizi vurabiliriz. Büyük gü-
ültülerle ortaya atılan iddia-
arın arkasında başka oyun-
arın bulunduğu söylentisi
iimdiden topluma yayılmaya
>aşlamıştır; "temiz toplum"
steyen medyanın temiz olup
>lmadığı da "bizzat" medya-
ıın içinde tartışma konusu-
lur.
istanbul Valisi'nin yolsuz-
jk yaptığı iddialarının ka-
nuoyunataşıdığı tartışmanın
oyutları ise daha "vahim'-
ir. içişlerinde ve Emniyet
rgütünde birbirine rakip iki
esimin varlığı ileri sürülü-
Dr. İstanbul Valisi Kozakçı-
ğlu'nu ve Emniyet Müdürü
lenzir ekibini kaydırıp yeri-
e geçmek isteyen bir ekip
ıi yolsuzluk iddialarını pom-
P
a l a m ı
?
t ı r ?
- Medyada kimi
gazete ya da özel televizyon,
arkasında Olağanüstü Hal
Bölge Valisi Ünal Erkan ile
Emniyet Genel Müdürü Meh-
met Ağar ekibinin rekabet
hırsından kaynaklandığını
vurguluyor; kimi gazete karşı
ekibin savunmasını üstlen-
miş görünüyor.
"Temiz toplum" kampan-
yası Ergun Göknel olayında,
SHP'yi vurmak için kullanıl-
dıktan sonra devletin içindeki
bir kavganın basındaki dışa-
vurumuna mı dönüştü?..
Bu gibi durumlarda en sağ-
lıklı yol hiçbir "sansasyon"a,
kurugürültüye, medyanın sis
bombalarına kulak verme-
den iddiaların doğruluğunu.
niteliğini, çapını ve içeriğini
aydınlatmaya çalışmaktır...
Bu da manşet yarışı ve şişir-
mesiyle olniaz. serinkanlılık-
la yürütülecek ciddi bir çalış-
manın sonunda gerçeklere
ulaşılabilir.
"Temiz toplum"a giden
"temiz yol" budur.
Evet, "biz bize benzeriz",
ama medya olarak "temiz
toplum'' özlemini de kendi-
mize benzetmeyelim. •*••**
[şıklar'ı,DGM'ye polis
l Baştarafi 1 'de çağnlmadı-
ını belirterek. "tfade vermesi
in bugün (dün) veya yann (bu-
in) Ankara emniyetine yazı
uacağız. İhsar yoluyla getiri-
rek ifadesi alınacaktır"dedi.
Anayasa Mahkemesi, HEP'-
kapatılmasına ilişkin dava
nunda SHP Diyarbakır Mil-
rvekili Fehmi Işıklar'ın, mil-
.vekilliğinin düşürülmesine
rar vermışti. TBMM eski
ışkanı Hüsamettin Cindoruk
TÜRKİYEDE
Meteoroloıı Genel Müdurluğu nden alınan bılgıye gore. yurdun ku-
zey kesımlerı parçalı bulutlu. Orta ve Doğu Karadenız ile Doğu Ana-
dol nun kuzeyı sağanak yağışlı. dığer yerler az bulutiu ve açık geçe-
cek. Hava sıcaklığı yurdun kuzey kesımlennde bıraz azalacak De-
nızlenmızde rûzgar Karadenız de gunbatısı ve karayel, dığer yer-
lerde yıidız ve karayelden 2-4 kuvvetınde. saatte 4-16 denız mılı hız-
laesecek VanGoiundehava parçah bulutlugececek
Aclana
Afyon
Ağrı
Ankafâ
Antalya
Aydın
Bursa
ÇanakKale
Oıyarbakır
Edime
Erzurum
Estaşefiır
Istanbul
Izrmr
Kars
Konya
Samsur
Trabzon
Zonguldak
A 32
A 27
Y 26
B 27
A 30
B27
A33
B27
Y25
6 28
B28
A 32
Y 26
B 28
Y 26 18
Y 27 ' 17
B 26 17
DUNYADA
Amsterdan
Amman
Atına
Bağdal
Bonn
B^uksel
Cenevre
Cezayır
Frankfurt
Lefkoşa
Peiersbu
r
g
Londra
Madnd
M.lano
Moskova
Munıh
Oslc
Pars
3
rag
Hıyad
Ftorra
Vıyana
Y 19
A 36
A ? 9
A 36
B 18
Y25
B 2 0
A 3 0
B 18
A 32
B M
Y :9
A 22
B 2 5
B 16
B 17
Y 18
Y 22
A 15
A 39
B 20
B '7
j Yağmurlu Bulutlu Sislı Guneşlı Karlı
Cenazeye büyük gözaltı
• Baştarafi 1. Sayfada
Milletvekili Naif Güneş'i genel
merkez önünde tartaklarken.
"Ha\Tan herif, dağa git" diye
bağırdılar.
Polis tarafından sabah saat
07.00'den itibaren. DEP Genel
Merkezi'nin bulunduğu Neca-
tibey Caddesi trafığe kapaüldı.
Caddeye çıkan tüm yollar polis
tarafından kapatıbrken. pan-
zer, polis otobüs ve otomobille-
n yetmeyince, yollan kapat-
mak için, trafik çekici araçlan
da kullaraldı. Tüm sokaklara
yerleştirilen polis barikatlann-
dan, gazeteciler ve milletvekille-'
ri dışında kimse geçirilmedi.
Yurttaşlar, 20 metre arahklarla
sokaklan kesen polis barikatla-
nnda kimlik kontrolünden ge-
çirildi. Ankara'nın merkezinde
bulunan bölgede alınan güven-
lik önlemleri nedeniyle yaşam
felce uğradı. İstanbul ve diğer
kentlerden cenaze törenine ka-
tılmak için gelen çok sayıda
DEP'linin kente girişi engellen-
di.
DEP Genel Merkezinde bek-
leyiş sürerken. Atatürk Bulvan'-
ndan yaklaşık 500 kişilik bir
grup, Kürtçe sloganlar atarak
yüruyüşe başladı. "Katil de*let"
diye slogan atan gruba polis copv
larla müdahale etti. Genel mer-
kez binasının bulunduğu caddeye
gırmek isteyen grubu çevreye da-
ğıtan polis ile göstericiler arasın-
daki itiş-kakış sırasında. çok sa-
yıda yurttaş da coplandı. Polisler
baa gazetecilerin fılmlerini alır-
ken. polis telsizinden. "Coplan-
mız kınldı. Hemen 40-50 tane
tahta cop gönderin" anonsu du-
yuldu.
Büyükelçilere şikâyet
DEP Genel Sekreterliği'nden
dün öğleden sonra Ankara'dakı
büyükelçiüklere çekilen faks me-
sajlannda, hükümetin tutumu
şikâyet edilerek şu görüşlere yer
verildi:
"Türk hükümeti cenazemizi
vermiyor. Türk hükümeti, istediği
gibi davranma karan aldı. Biz. siz-
lerin bizimle birlikte olmanızdan
memnun kalacağız. Bu dunımu
görüşmek üzere bizi gormeye ge-
lirseniz memnun oluruz."
DEP Genel Merkezi'nde, Ge-
nel Başkan Yaşar Kaya ve millet-
vekilleri, düzenlemek istedikleri
törenın engellenmesi amacıyla
alınan güvenlik önlemlerinin kal-
dınlması için çaba harcadılar.
SHP. ANAP, DYP. CHP ve
RP'dcn milletvekili ve temsilciler.
DEP sonetıcıleriyle görüştüler.
Bu arada. Sıncar'ın cenazesı-
nin bulunduğu Hacettepe Hasta-
nesıne. cenazeyi almak için aıle-
sinden ya da partıden hiç kimse
başvuru yapmadı. Polisin geniş
güvenlik önlemi aldığı hastaneye
Doğu ve Güneydoğu doğumlu
kişiiersokulmadı.
Cenazenin DEP ve Sincar'ın
ailesi tarafından ahnmaması üze-
rine Ankara Valısi Erdoğan Şahı-
noğlu. DEP Genel Başkanı
Kaya'ya gönderdiği mesajda, ce-
nazenin teknik ve tıbbi nedenle
uzun süre korunmasının müm-
kün olmadığmı belirterek. naaşın
bugün saat 10.00'a kadar alınıp.
parti önünde yapılacak törenden
ve kılınacak cenaze namazından
sonra Sincar'ın doğum yeri olan
Mardin'e götürülmesıni istedi.
Şahinoğlu, "Bu törenler yapıbna-
yacaksa, hukümetçe kiralanan
ucakla, cenaze defnedilmek üzere
Mardin'in Kızıhepe ilcesine gön-
derilecektir" dedı.
-DEP Genel Başkanı Kaya,
gelişmeler üzerine öğle saatlerin-
de yaptığı basın toplantısında,
cenazenin devlet tarafından kal-
dınlması durumunda törene ka-
tılmayacağ|nı söyledi. Genel
merkez önündekj gruplara polis-
lenn müdahalesı sırasında bir be-
lediye otobüsünün camlan kınl-
dı. DEP milletvekilleri bina
önündeki olayi engellemeye çalı-
şırken. çevık kuvvet ekiplerini.
"k'ahroJsun PKK" diye alkışla-
yan bazı sivil polisler ve yurttaş-
lar. partililer tarafından yiihlan-
dı. Çıkan olayda binanın camlan
kınlırken. 11 kişinin yaralandığı
öğrenildi. DEP Genel Merkezi'-
nin çevresınde bulunan pek çok
işyeri de olay sırasında kepenkle-
rini kapattılar. Ambülanslarla
hastançlere götürülen yarablann
Sedrettin Ergün. Şahin Güler,
Bircan Mengfiç. Sabri Toksoy.
Hidavet Karakaş. VI. Ali Tasde-
mir. E\üp Paşa. UğurÖzer. ınti-
kam flan. Nüıat Kaya ve Edip
Akçın olduklan öğrenildi.
DEP Parti Meclisi. Valıüğin
yazısı üzerine. dün akşam topla-
narak dunım değerlendirmesi
yaptı.
Parti Meclisi'nde "Devletin dü-
zenlediği hiçbir etkinliğe parti ola-
rak katılmama \e daha önce belir-
lenen cenazeyi almama" tavnnın
sürdürülmesı kararlaştınldı.
DEP Genel Başkanı Yaşar Kaya.
yaklaşık 2 saat süren Parti Mecli-
si sonrasında basın mensuplanna
hiçbir açıklama yapamayacağını
belirterek "İyi akşamlar" demek-
le vetindi.
Batman'da öldüriilen DEP Mardin Milletvekili Mehmet Sincar'ın cenaze töreni öncesi Ankara'da gerilimli saatler yaşandı. Gü-
venlik güçleri, sabahın erken saatierinden itibaren DEP Genel Merkezi civannda geniş önlemler aldı. Güvenlik güçleri, slogan
atan, taşkınlık yapan göstericilere müdahale ederek gözalüna aldı.(Fotoğraf: FARUK ALTINTAŞ)
DEP'lileri anlamak
• Baştarafi 1. Sayfada
tarafırun ve DEP yönetiminin
bır olay çıkmasını istemedıkleri
anlaşıbyor. .Ama gelişmeler geri-
limi urmandırmaktan öteye bir
türlü gitmiyor. Çeşitli partilerin
yöneticileri ve milletvekilleri
DEP'e ba^sağlığı ziyareti yapı-
yorlar.
SHP Genel Başkan adaylann-
dan Aydın Güven Gürkan. hükü-
metle DEP arasında araalık yap-
maya ve çözüm üretmeye çabalı-
yor.
Bu satırlan yazdığım sırada ce-
naze töreninin akıbeti belli olma-
mıştı. Aydın Güven Gürkan
sorunun çözümü için Içişlen Ba-
kanı'yla konuştuğunu DEP Ge-
nel Başkanı Yaşar Kaya'ya ak-
tardı ve kendisinin İçışleri Ba-
kanı'na telefon etmesini rica etti.
Kaya, İçışleri Bakanıyla görüş-
meyeçahşıyordu.
Ahmet Türk, neden cenazeyi
Meclis'e götürmek istemedikleri-
nı anlattı ve ılginç bazı olaylar ak-
tardı. Sincar'ın öldürülmesinin
ertesi gün cenazeyi Kızıltepe'de
toprağa vermek üzere harekete
geçmişler. Sincar'ın babasını heli-
kopterle getırip defın izni almaya
çahşmışlar. Türk, bunun üzerine
şu soruyu soruyor: "Eğer Mec-
lis'le de>let töreni yapmakta sami-
mi idiyseler böyle bir gönune ça-
basına neden girdiler. Eğer bunu
ailesi kabul etseydi Sincar'ın cena-
zesi Batman"dan alınıp hemen gö-
mülmüş olacaktı. Ortada bir sa-
nümivetsizlik seziyoruz."
Hükümet olay çıkmasın istiyor
belki, ama vilayetin ve emniyetin
aynı şekilde davrandığını söyle-
mek zor. Ankara'nın sokaklan 5
bin polis tarafından sabahtan bu
yana tutulmuştu. DEP Genel
Merkezi'ne ulaşmak mümkün
değildi. DEP'liler. Türkiye'nin
dört bir yanından gelen yüzlerce
otobüsün yolunun kesildiğini.
üyelerinin gözaltına alındığını.
polis saldınsı nedeniyle yara-
landıklannı. bu koşullarda ceria-
ze töreni yapmamn mümkün ol-
madığını söylüyordu. Hüküme-
tin DEP yöneticilerine cenazeyi
kaldırmalan için her türlü ko-
laylığı gösterecekleri sözü ver-
melerine rağmen, vali ve emniyet
bu acıklamaya aykın davranı-
yordu Vali. cenazeyi gömülmek
üzere uçakla göndereceği açıkla-
masını yapıyordu.
Hükümetin tutumuyla \ilayet
ve emniyetin tutumu arasındaki
bu çelişki çözülememişti. Devle-
tin ortak ve tek bir tutum göster-
mediği gözlenıyordu. Bu da gen-
limi tırmandınyordu. Tıpkı Nev-
roz'dakine benzer bir durum ya-
şanıyordu. O zaman da bu çelişki
olaylann büyümesine yol
açmıştı.
DEP'lilerbudurumda. "Götür-
sün devlet gömsün, o zaman" di-
yorlar. Eğer son dakıkada hükü-
met dediğini dinletebılırse bir çö-
züm bulunabilir. Şımdilik her şey
bulanık.
DEP'liler, diğer cenazelere
tanınan kolaylıklann kendilerine
gösterilmemesini aynmalık ola-
rak kabul ediyorlar. İstiyorlar.
Gergin siyasi ortam içinde, en
zor durumdakı insanlar DEP yö-
neticileri. Bir yanda. cinayet
nedeniyle öfkeli bir kitlenin on-
lan tutarh olmaya ve direnmeye
zorlayan baskısı. bir yanda hükü-
metin ve medyanın "böJûcüler,
hainler" baskîsı. Yoreun ve
sıkıntıblar. Yasal bir partınin ve
parlamento üyeliğinin gereklerini
yerine getirmeye çalışırken ikili
bir basınç altında kahyorlar.
DEP'in parlamentodaki varlığı
ikili bir tartışma konusu oluyor.
Bir kesim "İstifa edip gitsinler, ne
işleri var" diyor. Bir başka kesım
ise "Bizi orada temsil edemiyorsu-
nuz, Türk parlamentosu sizin yeri-
niz değil, terk edin orayı" diyor.
Aklıselim içinde DEP'lileri böyle
bir terke zorlamanın ne sonuçlar
vereceği üzennde ciddi cıddi dü-
şünmek gerekiyor. Bu milletve-
killeri bır bölgenin secilmiş mil-
tarafından yürürlüğe konulma-
yan karara gerekçe oluşturan
anayasanın 84. maddesinin kal-
dınlması için. SHP ve CHP
gruplan tarafından gösterilen
çabalar sonuç veımemişti.
ANAP ve DYP'li çok sayıda
milletvekilinin karşı çıktığı ana-
yasa değjşikliği girişimleri so-
nuç vermeyince, Cindoruk,
mahkemenin gerekçeli karan-
na rağmen. Işıklar'ın milieıve-
kilPığinin devam ettiğinı açıkla-
mıştı.
UfsSpeak.
"Adım Clare Hibberd. İngilizce öğretmeniyim.
İngûizceyi gerçekten öğrermek; TOEFL, PET,
FCE, CAE sertifikalan edinmek istiyorsanız
buiMe çalışmamız gerekiyor. Gruplanmdan
X birinde sizinle karşûaşmayı diliyorum."
m% AÇIKLAMA CUMAYA GAZETELERDE
Güneydoğu'ya olağanüstü
güvenlik önlemleri
Haber Merkezi- Batman'da
geçen hafta uğradığı sılahlı saldın
sonucu oiduriilen DEP Mardin
Mılletvekılı Mehmet Sincar'ın
yapılacak cenaze töreni öncesi
Guneydoğu'da olağanüstü gü-
\enlık önlemlen alındı. Özellikle
cenazenin toprağa venleceği
Kızıltepe ilçesıne gınş \e çıkışlar
durduruldu. Sıncar cınayetiyle ıl-
gili olarak gözlem altına alınan
26 kişinin sorgulannın Ankara'-
dan gönderilen özel bır ekip ta-
rafından yürütüldüaü bildirildı.
DEP VİilletvekılfMehmet Sın-
car'ın cenaze toreni nedenıy le Dı-
yarbakır. Mardin. Kızıltepe baş-
ta olmak üzere çeşitli kentlerde
gıriş ve çıkışlar dün sabah erken
saatlerden itibaren sıkı denetim
altına alındı. Araclar didik dıdik
aranırken kimlıklergüvenlikgüç-
lennce özenle incelendı. Cenaze-
nin toprağa verileceğı Kızıltepe'-
nın çevre köy ve ilçelerle bağ-
lantısı zırhlı araçlarla oluşturulan
barikatla kesildı. Dün sabah er-
ken saatlerden itibaren Mardin.
Viranşehir- Nusaybin ve Şenyurt
ilçeleriyle bütün köy gırişlerine
tank ve panzerler yerleştiren gü-
\enhk güçleri. araçlann geçişleri-
ne engel oluyor. Kent merkezın-
de de çok yoğun önlem alındığı.
zırhlı araçİann ılçenın stratejik
noktalannı kontrol altında tuttu-
ğu belirtildı. Milletvekili Mehmet
Sincar'ın Kızıltepe'deki evinde
konu^tuğumuz bir yakını. "Polis
ilçeye bir mutosikletin dahi gir-
mesine izin \ermiyor" dedı. Mar-
din'den Kızıltepe'ye takviye kuv-
vet kaydınldı. DEP Genel Mer-
kezi'nin cenazenin Şanlıurta üze-
rinden Kızıltepe'ye ulaştınlması-
na yönelık bugün uygulanması
gereken programında da belirsiz-
lik sürüyor. Cenazenin uçakla ge-
tirileceği Şanlıurfa'ya çevre iller-
den çok sayıda özel tim ve çevik
kuv-vet ile askerler sevk edıldı.
Kente getirilen güvenlik güçlen,
Vıranşehır. Diyarbakır ve Ga-
zantep girişleriyle havaalanınm
çevresınde yoğun önlem aldı.
Cenaze töreninin havadan
kontrolü için çevre ıllerden çok
sayıda helikopter Şanlıurfa'ya
getirildi. Şanlıurfa'da da yoğun
güvenlik önlemlen alındı.
Yasak kitaplar
• Baştarafi I. Sayfada
lent Ünal. Yurt Yayınevi'neya-
saklanmış kıtaplannın kapak-
lannı sergilemesi önerisini geti-
nrken yayınevı temsilcileri de
Yurt Yayınalık'ın stand pa-
rasını üstlenmeyi teklif ettiler.
Yurt Yayıncılık'ın sahibi Ünsal
Öztürk. bu teklifler karşısında-
ki karannı daha sonra açıkla-
yacağını bildirdi. Öte yandan
Türkiye Yazarlar Sendikası,
PEN Yazarlar Derneği ve Ede-
biyatçılar Derneği, TL'YAP
konusunu görüşmek üzere bır
toplantı yaparak Kitap Fuan
düzenleyicilerinin yaratma ve
düşünceyi açıklama özgürlüğü-
ne herhangi bir sınır getirmesi-
ne şiddetle karşı olduklannı ve
gelışmeleri izleyerek girişimde
bulunacaklannı belirten ortak
bir bildin yayımladılar.
Türkiye Yazarlar Sendikası
İkinci Başkanı Demirtaş Cey-
hun, TÜYAP'ın kitap kapak-
lannın sergilenmesi önerisini.
yasak kitap kavramını peşin
olarak kabul ettikten sonra bu-
nun spekülasyonunu yapmak
olarak yorumladı. Ceyhun,
"Bir tüccar, düşünce özgûriüğü-
nün nasd olacağına karar vere-
mez. Artık temizlenmesi müm-
kün olmayan bir noktaya gelin-
di. Hem yasak kitap kavramı
hem de etnik kavga fuara
taşındı" dedi.
letvekilleri. arkalannda bir kitle
\ar. Üstelik de duyarh bir kitle.
İstifa etseler yerlerine farklı eği-
limde insanlar mı gelecek? Oniar
daha etkili mi olacaklar ve daha
yumuşak mı davranacaklar.
Bunlar üzerinde düşünelim.
Türkiye kritik bir dönemeçten
geçıyor. Her iki taraf da gündehk
duygusallıklannı bir yana bırak-
malı ve uzun vadeli düşünmeli.
İşin tek çözümü var. Banş ve de-
mokrasi. Bu ülke hepimizin ve
bir başka Türkiye daha yok.
Hizbullah'ı
• Baştarafi 1. Sayfada
ğını, ancak Sıncar olayında ilk
kez önemli ipuçlan elde edildi-
ğini açıkladı. Çiller. aranan iki
tetikçinin Batman'da olduğu-
nun samldığını belirterek "Bu
sefer Hizbullah'ı luracağız" de-
di.Gazetecilerin.basında bu ko-
nuda farkb bilgiler yer aldığını
anımsatması üzerine, "Hızlı gjt-
tik. Bilgi sızdırüması söz konusu
oldu. Bir kısmının sızdığı anlaşı-
lıyor. Ancak ilk kez beyin takınıı
denen kişiyi buluyorlar. O yaka-
landı. Sonuçta katil bulunamadı
henüz ama, atılan adımı küçüm-
semeyin'1
' karşılığını verdı. Çil-
ler. Hizbullah'ın işlediğı öne
sürülen cinayetlerde faillerin
hep meçhul kaldığını. bunun da
"Acaba Hizbullah'ı de\let kollu-
yor mu ya da tolerans mı tanı-
yor?" sorulanm gündeme getir-
diğini anımsatan bir gazeteciyi.
"Devlet böyle bir şeyin içinde ol-
maz" diye yanıtladı ve şöyle
devam etti:
"Bunlann 'Allah'ın askeri'
olarak yola çıktıklannı. iz bı-
rakmadıklannı, bulmakta çok
zorluklar olduğunu anlattüar.
Bir dizi kurslar görüyorlar. Ken-
dilerini Allah'ın askerleri olarak
görüyorlar ve yola öyle çıkıyor-
lar, iz bırakmıvorlar."
İŞÇİNİN EVRENtNDEN
ŞÜKR.4N KETE1VCİ
• Baştarafi 11. Sayfada
çıkıyor. Ancak kendi seçıminden söz ederken aynı. tehli-
keli ırkçılık tuzağına düştüğü, seçimlerinin " Kürtlerin
adayı, kürt kökenli" ölçüleri içinde tıkanıp kaldığı anlaşılı-
yor.
Bireyin bir anlamda çaresizlik, bir başka boyutu ile bi-
linçsizlık. yanlış yönlenme, yitirilmiş değer yargılarından
kaynaklanan bu çıkmazları, yanlışları, örgütler ve yöneti-
ci, sorumlu kişilerde, sonuçları ile bağışlanamaz boyutte-
J
ra vanyor. SHP'de genel başkanlık yarışında adaylar
desteklenirken ortaya çıkan aynmcılık çok riskli bölün-
mede, ayrımcılığa karşı olduklarını söyleyen adaylar da-
hil, bütün sorumlu partililerin katkısı yok mu?
Biz büyük kentlerde hâlâ sorunu, PKK, terör örgütü dü-
zeyinde görmeye çalışalım. Doğuda gelecek yerel seçim-
lerde, PKK'nın vizesinden geçmemiş hiç kimsenin, hiçbir
partiden aday olamayacağı şimdiden ilan edilmiş bulu-
nuyor.
Uğur Mumcu'nun öldürülmesinde, yaşanan büyük top-
lumsal tepki ve duyarlılıktan umutlanmıştık. Uğur Mum-
cu'nun kimliğinde simgeleşen değerlerde, geniş bircep-
he duyarlılığmın oluştuğu ve bu duyarlılık üzerinde sağ
duyunun geliştirilebileceğini düşünmüştük. İlk adım el-
bette ki ilk günlerde "gün, saat işi" denilen, katillerinin
yakalanması idı. Ulkenin bütünlüğü, halkın mutluluğu için
vazgeçilmez değerler etrafında kenetienme, oyunun bo-
zulması ile ancak gerçekleşebilir. Gelin görün ki devlet
ne Uğur Mumcu ne de Batman faili meçhul cinayetlerinde
bir adım atamadı. Üstüne Sıvas katliamı geldi. Devlet adı-
na bu kez pot üstüne pot kınldı. Şimdi de DEP milletvekil-
lerinin saldırıya uğraması olayı ile bağlantlı potlar kırılı-
yor.
Tam da bu sırada Vali Hayri Kozakçioğlu'nun adının
karıştığı bir yolsuzluk skandalı patlıyor. Olayın boyutu ne
olursa olsun Kürtlere gönderilen yardımın sahiplerine
ulaşmadığı anlaşılıyor. Batıda bu skandalın, PKK ve bölü-
cü örgütler tarafından da nasıl bir propoganda aracı ola-
rak kullanılabileceğini hiç düşünebiliyor musunuz?
Bigadiç'te özelleştirme panelinde TİSK ve Türk-iş söz-
cüleri önce ilke olarak özelleştirmeye sahip çıktıktan son-
ra, bugüne kadarki iktidar uygulamalarının bütününün ti-
tizlikle savunulması gereken ılkelere aykırı olduğunu
söylüyorlar. Eleştirdikleri ve çok sakıncalı olduğunu ka-
bul ettikleri iktidar uygulamalanna karşı ne yaptıkları so-
rulduğunda yanıt gelmiyor. işveren cephesinin de, işçi
cephesinin de sürüp giden bu çok tehlıkeli uygulamalara
karşı sesleri solukları çıkmıyor.
Haydi işveren cephesi, uygulamayı onaylamasa da
ideolojik olarak özelleştirmenin yanında olduğu için su-
suyor. Ya Türk-İş, üyelerinin çıkarları ile de çok ağır bi-
çimde çatışan bu tabloyu neden böyle seyrediyor?
Siz kamuoyu olarak, boşa kuru gürültüden sonra, 600
bin kamu isçisinin sözleşmesi imzalandı, her iş yoluna
konuldu sanıyorsunuz değil mi? Ne gezer? O Başbakan
ile Türk-lş Başkanı'nın büyük bir gösteri ve oyunla vardık-
ları anlaşma, sadece ücret artış oranları üzerindeydi. Iş-
kolları ve işyerlerinin özelliklerine göre, toplusözleşme-
lerde çözümlenmesi gereken bütün sorunlar duruyordu.
Taraflar sonra masaya oturduklarında, işveren cephesi
hiçbir madde üzerinde görüşme açmadı. Işyerleri ve işçi-
ler için önemli pek çok sorun çözümlenmedi. Sendikalar
birkaç hafta oyalanıp, bir birteslim bayrağı çekerek işçiye
banş getirmeyen sözleşmeleri imzaladılar. Kamuoyu
sendikaların çöküş fermanı olan bu sözleşmelerdeki so-
runların boyutundan bile haberli değil.
Neden böyle oldu diye ses çıkarabilen, hesap sorabilen
görülmedi. Hesap sorabilecek adam nerede? Hesap sor-
mak için önce inanç, sonra da hesap sorabilecek temiz-
likte olmak gerek. Öyle gücünün yetmeyeceği büyük he-
saplardan, büyük temizlikten söz etmiyoruz. Temizliğe,
hesap sormaya insanın kendinden, kendi çevresinden
başlaması gerek. Nasılsa ortalığı pislik götürüyor deme-
den. kirliliğekirlilikkatmadan, kendi çevremizden temizli-
ğe başlar, gücümüzün yettiği yerlere el uzatırsak ülkemi-
zi yaşanabilir kılabiliriz. Yoksa işte böyle havai fişek gös-
terisi gibi, şaşkın, olup biteni izler, sonunda boş ka-
ranlığın içinde kalırız.
Açık Öğretim Fakültesi
İktisat Bölümü'neait
öğrenci kimhğimı
kaybettim. Hükümsüzdür.
AYŞEGCLGÜMCŞ
Nüfus cüzdanımı ve 0021977
noluehliyetimi kaybettim.
Hükümsüzdür.
MEHMET KALAFAT