20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 EYLÜL1993 PERŞEMBE • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLEREV DEVAMI 17 PKK, Tunceli'de fabrika yaktı • Pertek ilçesindeki Sümerbank İplik Fabrikası'na baskın düzenleyen PKK'hlar, müdür ve bekçiyi öldürdü. Haber Merkezi- Tunceli'nin Pertek ilçesinde Sümerbank'a ait iplik fabrikasına baskın dü- zenleyen PKK militanlan, planlama müdürü ile bekçiyı öldürdüler. Van'ın Başkale ilçe- sinde 9 korucu. PKK mılitanla- nnca kaçınldı. Pertek Sümerbank İplik Fabrikası'na önceki gece saat 21.00 sıralannda baskın düzen- leyen bir grup PKK militanı. gece vardiyasında çabşan ışçile- ri fabrikaya toplayarak propa- ganda yapülar. Militanlar, daha sonra Planlama Müdürü Yaşar Sankaya ile bekçı Bülent Durgıuı'u kurşuna dizerek öl- dürdüler. PKK'hlar. fabrikayı ateşe verdikten sonra iki telsiz ve bir tabancayı alarak kaçülar. Van'ın Başkale ilçesıne bağlı Oğulveren kö>r ü Aldır mezrası. gece bir grup PKK miliıanı la- rafından basıldı. Köylüleri bir araya toplayarak propaganda yapan militanlar. daha sonra köy koruculan İsa İlhan. Hay- dar Kumral, Cevdet Kumral. Abdülkenm Kumral. Abdur- rahman Kumral. Hacı Aygök, Salih Aygök, Fahrettin Aygök ve Seyfettin CLer'i yanlanna alarak kaçtılar. Ankara Kürt'e yasak • Baştarafi 1. Sayfada kimlik kontrolü yapıyordu. Ancak uzatılan kimliğin üze- rindeki ada ya da fotoğrafa bakmıyordu güvenlik görevlile- ri. Baktıklan tek yer "doğum yeri"ydi. Eğer bu bölümde Diyarbakır. Batman. Şırnak gıbı 'inalum böl- ge"den bir yerleşim biriminin adı yazıyorsa alınabilecek en iyi yanıt "gecmek yasak"tı. Doğum yerine bakıüp yasak- lamadan daha sert olumsuz yanı- tlar da almabılirdi: dayak yeme ya da gözaltına alınma gıbi. Ankara'da yaşanan "bu görii- nüme bakıp "Sonunda de\let Kürt kimliğini tanıdı" denilebilir- di. Ama bu tammanın avantajı de- ğ3, dezavantajı >ardı dün An- kara"da. Dün Ankara'ya Kürt kökenli yurttaşlann girmesi yasaklan- mıştı neredeyse. Bir yolunu bulup ketıte girebilen ya da Ankara'da yaşayan Kürt kökenlilerin ise Necatibev Cadde- si'nin çevresinden gecmesi bile ya- saktı. Hatta o caddede dükkanı bu- lunan '"malum bölgc" doğumlular ışyerlenne gıtmekte eüçlük çekti- ler. DEP Genel Başkanı Yaşar Kaya. dün sabah parti genel mer- kezine gitmek üzere Necatibey Caddesi'nin girişıne geldığinde çevirdi polislen - Kimlişni göster. Kaya gösterdi kimliğini. Polis "doğum yeri"ne bakıp karannı verdi: - Yasak... Geçemezsınız! Kaya itırazettı: -Cenazemiz var partiye gıt- mem gerek. Ben DEP Genel Baş- kanıyım. Polis sordu: -Nereden belli? Kaya güçlükle gidebildi baş- kanı olduğu partinin genel mer- kezine. Ama gidemeyenler de vardı. Dıyarbakır Bolge Barosu Baş- kanı Fethi Gümüş. "malum bol- ge" den olduğu için dün Necati- bey Caddesi'ndeki DEP Genel Merkezi'ne ulaşamayanlar arası- ndaydı. GAP Beledıyeler Bırlıği Genel Sekreteri Ahroet Özer. bulduğu telefondan DEP Genel Merkezi'- nı anyordu: -Polis kordonundan geçeme- dim. Başıruz sağolsun. Türkiye'nin başkentindeki bu göriinüm dün sabahtan başlaya- rak saat 14.00'e kadar yaşandı. Cumhurbaşkanı Demirel. Baş- bakan Çiller. Hükümet Sözcüsü Aktuna DEP'lilere güvence ven- >ordu: -Cenaze törenini rahatça yapa- bilirsiniz. Ancak Ankara Valilıği'nin ve güvenlik güçlerinın tutumu. hü- kümetle aynı koşutlukta değildi: -Bir polis aracıyla cenazeyi hastaneden partiye getiririz. Üzüntü belirten bırkaç cümle söylersimz. Sonra bir polis aracı cenazeyi camıye götürür.Cenaze kortejı falan olmaz Önceki gece yapılan bu görüş- meye DEP'lıler karşı çıkmaya hazırlanırken bir de baktılar ki değil kortej. cenaze namazına ka- tılacak cemaat bile sokulmuyor Ankara'ya. Bu koşullarda da DEP'liler öl- dürülen milletvekıllerinincenaze- sinı hastaneden almamakta dire- niyorlar, polis de "Almazsamz biz Diyarbakır'a götüriir, Kızıltepe'- de gömeriz" diyorlardı. Yaratılan gerginliğin sonucu, milletvekilinin cenazesi neredey- se ortada kalmıştı. "Doğum yerine" bakılarak ya- pılan aynmcılık Doğu'da, Gü- neydoğu'da zaten yaşanıyordu Eğer İstanbul. Ankara. İzmirgibı Türkiye'nin batısındansanız, her aramayı sorun çıkmadan aşabı- lırdinız. Ancak o bölgenin insa- nıysanız aracınız, çantanız daha çok aranır ve daha çok soru soru- lur: "Nereye gidiyorsun, niçiıı gi- diyorsun. ne zaman döneceksin" gibisınden. Ancak bu avnmcılık dün Tür- kiye'nin başkentine ginşte, An- kara'nın göbeğinde yaşandı. Bir DEP'li yakınıyordu: -Bu polisler gclip bölgede gö- rev yapıyorlar. Bu sırada eşlen doğum yaparsa çocuklannın "do- ğum jeri" olarak. mecburen ya Şırnak ya Batman ya da Dıyar- bakır yanlacak. Bundan yirmı yıl sonra o polislenn çocuklan da mı giremeyecek Ankara'ya. Necati- bey Caddesi'ne? Dün başkentte bugüne dek rastlanmayan bir ayınmcılık ya- şandı. DYP-SHP koalisyonunu ku- rar kurmaz İnönü ile bırlikte Şır- nak'a giden Demirel "Kürt reali- tesini tanıyoruz" demişti. Bugüne dek bu "realite"nin nasıl tanındığı pek anlaşılama- mıştı. Dün Ankara'da güvenlik güçleri bu yolda somut bir adım attılar \e "Kürt kimliğini tanıdı- larf Dirisı korunamayan mıl- letvekılinin ölüsü böylece "bölü- cülere" karşı korundu dün Anka- ra'da. ABDINDAKI GERÇEK • Baştarafi 1. Sayfada l oplum" için hem de "basın nesleği" adına olumsuz so- luçlar yaratabilir. Gün gelir, îlimizdeki silahla kendi ken- iimizi vurabiliriz. Büyük gü- ültülerle ortaya atılan iddia- arın arkasında başka oyun- arın bulunduğu söylentisi iimdiden topluma yayılmaya >aşlamıştır; "temiz toplum" steyen medyanın temiz olup >lmadığı da "bizzat" medya- ıın içinde tartışma konusu- lur. istanbul Valisi'nin yolsuz- jk yaptığı iddialarının ka- nuoyunataşıdığı tartışmanın oyutları ise daha "vahim'- ir. içişlerinde ve Emniyet rgütünde birbirine rakip iki esimin varlığı ileri sürülü- Dr. İstanbul Valisi Kozakçı- ğlu'nu ve Emniyet Müdürü lenzir ekibini kaydırıp yeri- e geçmek isteyen bir ekip ıi yolsuzluk iddialarını pom- P a l a m ı ? t ı r ? - Medyada kimi gazete ya da özel televizyon, arkasında Olağanüstü Hal Bölge Valisi Ünal Erkan ile Emniyet Genel Müdürü Meh- met Ağar ekibinin rekabet hırsından kaynaklandığını vurguluyor; kimi gazete karşı ekibin savunmasını üstlen- miş görünüyor. "Temiz toplum" kampan- yası Ergun Göknel olayında, SHP'yi vurmak için kullanıl- dıktan sonra devletin içindeki bir kavganın basındaki dışa- vurumuna mı dönüştü?.. Bu gibi durumlarda en sağ- lıklı yol hiçbir "sansasyon"a, kurugürültüye, medyanın sis bombalarına kulak verme- den iddiaların doğruluğunu. niteliğini, çapını ve içeriğini aydınlatmaya çalışmaktır... Bu da manşet yarışı ve şişir- mesiyle olniaz. serinkanlılık- la yürütülecek ciddi bir çalış- manın sonunda gerçeklere ulaşılabilir. "Temiz toplum"a giden "temiz yol" budur. Evet, "biz bize benzeriz", ama medya olarak "temiz toplum'' özlemini de kendi- mize benzetmeyelim. •*••** [şıklar'ı,DGM'ye polis l Baştarafi 1 'de çağnlmadı- ını belirterek. "tfade vermesi in bugün (dün) veya yann (bu- in) Ankara emniyetine yazı uacağız. İhsar yoluyla getiri- rek ifadesi alınacaktır"dedi. Anayasa Mahkemesi, HEP'- kapatılmasına ilişkin dava nunda SHP Diyarbakır Mil- rvekili Fehmi Işıklar'ın, mil- .vekilliğinin düşürülmesine rar vermışti. TBMM eski ışkanı Hüsamettin Cindoruk TÜRKİYEDE Meteoroloıı Genel Müdurluğu nden alınan bılgıye gore. yurdun ku- zey kesımlerı parçalı bulutlu. Orta ve Doğu Karadenız ile Doğu Ana- dol nun kuzeyı sağanak yağışlı. dığer yerler az bulutiu ve açık geçe- cek. Hava sıcaklığı yurdun kuzey kesımlennde bıraz azalacak De- nızlenmızde rûzgar Karadenız de gunbatısı ve karayel, dığer yer- lerde yıidız ve karayelden 2-4 kuvvetınde. saatte 4-16 denız mılı hız- laesecek VanGoiundehava parçah bulutlugececek Aclana Afyon Ağrı Ankafâ Antalya Aydın Bursa ÇanakKale Oıyarbakır Edime Erzurum Estaşefiır Istanbul Izrmr Kars Konya Samsur Trabzon Zonguldak A 32 A 27 Y 26 B 27 A 30 B27 A33 B27 Y25 6 28 B28 A 32 Y 26 B 28 Y 26 18 Y 27 ' 17 B 26 17 DUNYADA Amsterdan Amman Atına Bağdal Bonn B^uksel Cenevre Cezayır Frankfurt Lefkoşa Peiersbu r g Londra Madnd M.lano Moskova Munıh Oslc Pars 3 rag Hıyad Ftorra Vıyana Y 19 A 36 A ? 9 A 36 B 18 Y25 B 2 0 A 3 0 B 18 A 32 B M Y :9 A 22 B 2 5 B 16 B 17 Y 18 Y 22 A 15 A 39 B 20 B '7 j Yağmurlu Bulutlu Sislı Guneşlı Karlı Cenazeye büyük gözaltı • Baştarafi 1. Sayfada Milletvekili Naif Güneş'i genel merkez önünde tartaklarken. "Ha\Tan herif, dağa git" diye bağırdılar. Polis tarafından sabah saat 07.00'den itibaren. DEP Genel Merkezi'nin bulunduğu Neca- tibey Caddesi trafığe kapaüldı. Caddeye çıkan tüm yollar polis tarafından kapatıbrken. pan- zer, polis otobüs ve otomobille- n yetmeyince, yollan kapat- mak için, trafik çekici araçlan da kullaraldı. Tüm sokaklara yerleştirilen polis barikatlann- dan, gazeteciler ve milletvekille-' ri dışında kimse geçirilmedi. Yurttaşlar, 20 metre arahklarla sokaklan kesen polis barikatla- nnda kimlik kontrolünden ge- çirildi. Ankara'nın merkezinde bulunan bölgede alınan güven- lik önlemleri nedeniyle yaşam felce uğradı. İstanbul ve diğer kentlerden cenaze törenine ka- tılmak için gelen çok sayıda DEP'linin kente girişi engellen- di. DEP Genel Merkezinde bek- leyiş sürerken. Atatürk Bulvan'- ndan yaklaşık 500 kişilik bir grup, Kürtçe sloganlar atarak yüruyüşe başladı. "Katil de*let" diye slogan atan gruba polis copv larla müdahale etti. Genel mer- kez binasının bulunduğu caddeye gırmek isteyen grubu çevreye da- ğıtan polis ile göstericiler arasın- daki itiş-kakış sırasında. çok sa- yıda yurttaş da coplandı. Polisler baa gazetecilerin fılmlerini alır- ken. polis telsizinden. "Coplan- mız kınldı. Hemen 40-50 tane tahta cop gönderin" anonsu du- yuldu. Büyükelçilere şikâyet DEP Genel Sekreterliği'nden dün öğleden sonra Ankara'dakı büyükelçiüklere çekilen faks me- sajlannda, hükümetin tutumu şikâyet edilerek şu görüşlere yer verildi: "Türk hükümeti cenazemizi vermiyor. Türk hükümeti, istediği gibi davranma karan aldı. Biz. siz- lerin bizimle birlikte olmanızdan memnun kalacağız. Bu dunımu görüşmek üzere bizi gormeye ge- lirseniz memnun oluruz." DEP Genel Merkezi'nde, Ge- nel Başkan Yaşar Kaya ve millet- vekilleri, düzenlemek istedikleri törenın engellenmesi amacıyla alınan güvenlik önlemlerinin kal- dınlması için çaba harcadılar. SHP. ANAP, DYP. CHP ve RP'dcn milletvekili ve temsilciler. DEP sonetıcıleriyle görüştüler. Bu arada. Sıncar'ın cenazesı- nin bulunduğu Hacettepe Hasta- nesıne. cenazeyi almak için aıle- sinden ya da partıden hiç kimse başvuru yapmadı. Polisin geniş güvenlik önlemi aldığı hastaneye Doğu ve Güneydoğu doğumlu kişiiersokulmadı. Cenazenin DEP ve Sincar'ın ailesi tarafından ahnmaması üze- rine Ankara Valısi Erdoğan Şahı- noğlu. DEP Genel Başkanı Kaya'ya gönderdiği mesajda, ce- nazenin teknik ve tıbbi nedenle uzun süre korunmasının müm- kün olmadığmı belirterek. naaşın bugün saat 10.00'a kadar alınıp. parti önünde yapılacak törenden ve kılınacak cenaze namazından sonra Sincar'ın doğum yeri olan Mardin'e götürülmesıni istedi. Şahinoğlu, "Bu törenler yapıbna- yacaksa, hukümetçe kiralanan ucakla, cenaze defnedilmek üzere Mardin'in Kızıhepe ilcesine gön- derilecektir" dedı. -DEP Genel Başkanı Kaya, gelişmeler üzerine öğle saatlerin- de yaptığı basın toplantısında, cenazenin devlet tarafından kal- dınlması durumunda törene ka- tılmayacağ|nı söyledi. Genel merkez önündekj gruplara polis- lenn müdahalesı sırasında bir be- lediye otobüsünün camlan kınl- dı. DEP milletvekilleri bina önündeki olayi engellemeye çalı- şırken. çevık kuvvet ekiplerini. "k'ahroJsun PKK" diye alkışla- yan bazı sivil polisler ve yurttaş- lar. partililer tarafından yiihlan- dı. Çıkan olayda binanın camlan kınlırken. 11 kişinin yaralandığı öğrenildi. DEP Genel Merkezi'- nin çevresınde bulunan pek çok işyeri de olay sırasında kepenkle- rini kapattılar. Ambülanslarla hastançlere götürülen yarablann Sedrettin Ergün. Şahin Güler, Bircan Mengfiç. Sabri Toksoy. Hidavet Karakaş. VI. Ali Tasde- mir. E\üp Paşa. UğurÖzer. ınti- kam flan. Nüıat Kaya ve Edip Akçın olduklan öğrenildi. DEP Parti Meclisi. Valıüğin yazısı üzerine. dün akşam topla- narak dunım değerlendirmesi yaptı. Parti Meclisi'nde "Devletin dü- zenlediği hiçbir etkinliğe parti ola- rak katılmama \e daha önce belir- lenen cenazeyi almama" tavnnın sürdürülmesı kararlaştınldı. DEP Genel Başkanı Yaşar Kaya. yaklaşık 2 saat süren Parti Mecli- si sonrasında basın mensuplanna hiçbir açıklama yapamayacağını belirterek "İyi akşamlar" demek- le vetindi. Batman'da öldüriilen DEP Mardin Milletvekili Mehmet Sincar'ın cenaze töreni öncesi Ankara'da gerilimli saatler yaşandı. Gü- venlik güçleri, sabahın erken saatierinden itibaren DEP Genel Merkezi civannda geniş önlemler aldı. Güvenlik güçleri, slogan atan, taşkınlık yapan göstericilere müdahale ederek gözalüna aldı.(Fotoğraf: FARUK ALTINTAŞ) DEP'lileri anlamak • Baştarafi 1. Sayfada tarafırun ve DEP yönetiminin bır olay çıkmasını istemedıkleri anlaşıbyor. .Ama gelişmeler geri- limi urmandırmaktan öteye bir türlü gitmiyor. Çeşitli partilerin yöneticileri ve milletvekilleri DEP'e ba^sağlığı ziyareti yapı- yorlar. SHP Genel Başkan adaylann- dan Aydın Güven Gürkan. hükü- metle DEP arasında araalık yap- maya ve çözüm üretmeye çabalı- yor. Bu satırlan yazdığım sırada ce- naze töreninin akıbeti belli olma- mıştı. Aydın Güven Gürkan sorunun çözümü için Içişlen Ba- kanı'yla konuştuğunu DEP Ge- nel Başkanı Yaşar Kaya'ya ak- tardı ve kendisinin İçışleri Ba- kanı'na telefon etmesini rica etti. Kaya, İçışleri Bakanıyla görüş- meyeçahşıyordu. Ahmet Türk, neden cenazeyi Meclis'e götürmek istemedikleri- nı anlattı ve ılginç bazı olaylar ak- tardı. Sincar'ın öldürülmesinin ertesi gün cenazeyi Kızıltepe'de toprağa vermek üzere harekete geçmişler. Sincar'ın babasını heli- kopterle getırip defın izni almaya çahşmışlar. Türk, bunun üzerine şu soruyu soruyor: "Eğer Mec- lis'le de>let töreni yapmakta sami- mi idiyseler böyle bir gönune ça- basına neden girdiler. Eğer bunu ailesi kabul etseydi Sincar'ın cena- zesi Batman"dan alınıp hemen gö- mülmüş olacaktı. Ortada bir sa- nümivetsizlik seziyoruz." Hükümet olay çıkmasın istiyor belki, ama vilayetin ve emniyetin aynı şekilde davrandığını söyle- mek zor. Ankara'nın sokaklan 5 bin polis tarafından sabahtan bu yana tutulmuştu. DEP Genel Merkezi'ne ulaşmak mümkün değildi. DEP'liler. Türkiye'nin dört bir yanından gelen yüzlerce otobüsün yolunun kesildiğini. üyelerinin gözaltına alındığını. polis saldınsı nedeniyle yara- landıklannı. bu koşullarda ceria- ze töreni yapmamn mümkün ol- madığını söylüyordu. Hüküme- tin DEP yöneticilerine cenazeyi kaldırmalan için her türlü ko- laylığı gösterecekleri sözü ver- melerine rağmen, vali ve emniyet bu acıklamaya aykın davranı- yordu Vali. cenazeyi gömülmek üzere uçakla göndereceği açıkla- masını yapıyordu. Hükümetin tutumuyla \ilayet ve emniyetin tutumu arasındaki bu çelişki çözülememişti. Devle- tin ortak ve tek bir tutum göster- mediği gözlenıyordu. Bu da gen- limi tırmandınyordu. Tıpkı Nev- roz'dakine benzer bir durum ya- şanıyordu. O zaman da bu çelişki olaylann büyümesine yol açmıştı. DEP'lilerbudurumda. "Götür- sün devlet gömsün, o zaman" di- yorlar. Eğer son dakıkada hükü- met dediğini dinletebılırse bir çö- züm bulunabilir. Şımdilik her şey bulanık. DEP'liler, diğer cenazelere tanınan kolaylıklann kendilerine gösterilmemesini aynmalık ola- rak kabul ediyorlar. İstiyorlar. Gergin siyasi ortam içinde, en zor durumdakı insanlar DEP yö- neticileri. Bir yanda. cinayet nedeniyle öfkeli bir kitlenin on- lan tutarh olmaya ve direnmeye zorlayan baskısı. bir yanda hükü- metin ve medyanın "böJûcüler, hainler" baskîsı. Yoreun ve sıkıntıblar. Yasal bir partınin ve parlamento üyeliğinin gereklerini yerine getirmeye çalışırken ikili bir basınç altında kahyorlar. DEP'in parlamentodaki varlığı ikili bir tartışma konusu oluyor. Bir kesim "İstifa edip gitsinler, ne işleri var" diyor. Bir başka kesım ise "Bizi orada temsil edemiyorsu- nuz, Türk parlamentosu sizin yeri- niz değil, terk edin orayı" diyor. Aklıselim içinde DEP'lileri böyle bir terke zorlamanın ne sonuçlar vereceği üzennde ciddi cıddi dü- şünmek gerekiyor. Bu milletve- killeri bır bölgenin secilmiş mil- tarafından yürürlüğe konulma- yan karara gerekçe oluşturan anayasanın 84. maddesinin kal- dınlması için. SHP ve CHP gruplan tarafından gösterilen çabalar sonuç veımemişti. ANAP ve DYP'li çok sayıda milletvekilinin karşı çıktığı ana- yasa değjşikliği girişimleri so- nuç vermeyince, Cindoruk, mahkemenin gerekçeli karan- na rağmen. Işıklar'ın milieıve- kilPığinin devam ettiğinı açıkla- mıştı. UfsSpeak. "Adım Clare Hibberd. İngilizce öğretmeniyim. İngûizceyi gerçekten öğrermek; TOEFL, PET, FCE, CAE sertifikalan edinmek istiyorsanız buiMe çalışmamız gerekiyor. Gruplanmdan X birinde sizinle karşûaşmayı diliyorum." m% AÇIKLAMA CUMAYA GAZETELERDE Güneydoğu'ya olağanüstü güvenlik önlemleri Haber Merkezi- Batman'da geçen hafta uğradığı sılahlı saldın sonucu oiduriilen DEP Mardin Mılletvekılı Mehmet Sincar'ın yapılacak cenaze töreni öncesi Guneydoğu'da olağanüstü gü- \enlık önlemlen alındı. Özellikle cenazenin toprağa venleceği Kızıltepe ilçesıne gınş \e çıkışlar durduruldu. Sıncar cınayetiyle ıl- gili olarak gözlem altına alınan 26 kişinin sorgulannın Ankara'- dan gönderilen özel bır ekip ta- rafından yürütüldüaü bildirildı. DEP VİilletvekılfMehmet Sın- car'ın cenaze toreni nedenıy le Dı- yarbakır. Mardin. Kızıltepe baş- ta olmak üzere çeşitli kentlerde gıriş ve çıkışlar dün sabah erken saatlerden itibaren sıkı denetim altına alındı. Araclar didik dıdik aranırken kimlıklergüvenlikgüç- lennce özenle incelendı. Cenaze- nin toprağa verileceğı Kızıltepe'- nın çevre köy ve ilçelerle bağ- lantısı zırhlı araçlarla oluşturulan barikatla kesildı. Dün sabah er- ken saatlerden itibaren Mardin. Viranşehir- Nusaybin ve Şenyurt ilçeleriyle bütün köy gırişlerine tank ve panzerler yerleştiren gü- \enhk güçleri. araçlann geçişleri- ne engel oluyor. Kent merkezın- de de çok yoğun önlem alındığı. zırhlı araçİann ılçenın stratejik noktalannı kontrol altında tuttu- ğu belirtildı. Milletvekili Mehmet Sincar'ın Kızıltepe'deki evinde konu^tuğumuz bir yakını. "Polis ilçeye bir mutosikletin dahi gir- mesine izin \ermiyor" dedı. Mar- din'den Kızıltepe'ye takviye kuv- vet kaydınldı. DEP Genel Mer- kezi'nin cenazenin Şanlıurta üze- rinden Kızıltepe'ye ulaştınlması- na yönelık bugün uygulanması gereken programında da belirsiz- lik sürüyor. Cenazenin uçakla ge- tirileceği Şanlıurfa'ya çevre iller- den çok sayıda özel tim ve çevik kuv-vet ile askerler sevk edıldı. Kente getirilen güvenlik güçlen, Vıranşehır. Diyarbakır ve Ga- zantep girişleriyle havaalanınm çevresınde yoğun önlem aldı. Cenaze töreninin havadan kontrolü için çevre ıllerden çok sayıda helikopter Şanlıurfa'ya getirildi. Şanlıurfa'da da yoğun güvenlik önlemlen alındı. Yasak kitaplar • Baştarafi I. Sayfada lent Ünal. Yurt Yayınevi'neya- saklanmış kıtaplannın kapak- lannı sergilemesi önerisini geti- nrken yayınevı temsilcileri de Yurt Yayınalık'ın stand pa- rasını üstlenmeyi teklif ettiler. Yurt Yayıncılık'ın sahibi Ünsal Öztürk. bu teklifler karşısında- ki karannı daha sonra açıkla- yacağını bildirdi. Öte yandan Türkiye Yazarlar Sendikası, PEN Yazarlar Derneği ve Ede- biyatçılar Derneği, TL'YAP konusunu görüşmek üzere bır toplantı yaparak Kitap Fuan düzenleyicilerinin yaratma ve düşünceyi açıklama özgürlüğü- ne herhangi bir sınır getirmesi- ne şiddetle karşı olduklannı ve gelışmeleri izleyerek girişimde bulunacaklannı belirten ortak bir bildin yayımladılar. Türkiye Yazarlar Sendikası İkinci Başkanı Demirtaş Cey- hun, TÜYAP'ın kitap kapak- lannın sergilenmesi önerisini. yasak kitap kavramını peşin olarak kabul ettikten sonra bu- nun spekülasyonunu yapmak olarak yorumladı. Ceyhun, "Bir tüccar, düşünce özgûriüğü- nün nasd olacağına karar vere- mez. Artık temizlenmesi müm- kün olmayan bir noktaya gelin- di. Hem yasak kitap kavramı hem de etnik kavga fuara taşındı" dedi. letvekilleri. arkalannda bir kitle \ar. Üstelik de duyarh bir kitle. İstifa etseler yerlerine farklı eği- limde insanlar mı gelecek? Oniar daha etkili mi olacaklar ve daha yumuşak mı davranacaklar. Bunlar üzerinde düşünelim. Türkiye kritik bir dönemeçten geçıyor. Her iki taraf da gündehk duygusallıklannı bir yana bırak- malı ve uzun vadeli düşünmeli. İşin tek çözümü var. Banş ve de- mokrasi. Bu ülke hepimizin ve bir başka Türkiye daha yok. Hizbullah'ı • Baştarafi 1. Sayfada ğını, ancak Sıncar olayında ilk kez önemli ipuçlan elde edildi- ğini açıkladı. Çiller. aranan iki tetikçinin Batman'da olduğu- nun samldığını belirterek "Bu sefer Hizbullah'ı luracağız" de- di.Gazetecilerin.basında bu ko- nuda farkb bilgiler yer aldığını anımsatması üzerine, "Hızlı gjt- tik. Bilgi sızdırüması söz konusu oldu. Bir kısmının sızdığı anlaşı- lıyor. Ancak ilk kez beyin takınıı denen kişiyi buluyorlar. O yaka- landı. Sonuçta katil bulunamadı henüz ama, atılan adımı küçüm- semeyin'1 ' karşılığını verdı. Çil- ler. Hizbullah'ın işlediğı öne sürülen cinayetlerde faillerin hep meçhul kaldığını. bunun da "Acaba Hizbullah'ı de\let kollu- yor mu ya da tolerans mı tanı- yor?" sorulanm gündeme getir- diğini anımsatan bir gazeteciyi. "Devlet böyle bir şeyin içinde ol- maz" diye yanıtladı ve şöyle devam etti: "Bunlann 'Allah'ın askeri' olarak yola çıktıklannı. iz bı- rakmadıklannı, bulmakta çok zorluklar olduğunu anlattüar. Bir dizi kurslar görüyorlar. Ken- dilerini Allah'ın askerleri olarak görüyorlar ve yola öyle çıkıyor- lar, iz bırakmıvorlar." İŞÇİNİN EVRENtNDEN ŞÜKR.4N KETE1VCİ • Baştarafi 11. Sayfada çıkıyor. Ancak kendi seçıminden söz ederken aynı. tehli- keli ırkçılık tuzağına düştüğü, seçimlerinin " Kürtlerin adayı, kürt kökenli" ölçüleri içinde tıkanıp kaldığı anlaşılı- yor. Bireyin bir anlamda çaresizlik, bir başka boyutu ile bi- linçsizlık. yanlış yönlenme, yitirilmiş değer yargılarından kaynaklanan bu çıkmazları, yanlışları, örgütler ve yöneti- ci, sorumlu kişilerde, sonuçları ile bağışlanamaz boyutte- J ra vanyor. SHP'de genel başkanlık yarışında adaylar desteklenirken ortaya çıkan aynmcılık çok riskli bölün- mede, ayrımcılığa karşı olduklarını söyleyen adaylar da- hil, bütün sorumlu partililerin katkısı yok mu? Biz büyük kentlerde hâlâ sorunu, PKK, terör örgütü dü- zeyinde görmeye çalışalım. Doğuda gelecek yerel seçim- lerde, PKK'nın vizesinden geçmemiş hiç kimsenin, hiçbir partiden aday olamayacağı şimdiden ilan edilmiş bulu- nuyor. Uğur Mumcu'nun öldürülmesinde, yaşanan büyük top- lumsal tepki ve duyarlılıktan umutlanmıştık. Uğur Mum- cu'nun kimliğinde simgeleşen değerlerde, geniş bircep- he duyarlılığmın oluştuğu ve bu duyarlılık üzerinde sağ duyunun geliştirilebileceğini düşünmüştük. İlk adım el- bette ki ilk günlerde "gün, saat işi" denilen, katillerinin yakalanması idı. Ulkenin bütünlüğü, halkın mutluluğu için vazgeçilmez değerler etrafında kenetienme, oyunun bo- zulması ile ancak gerçekleşebilir. Gelin görün ki devlet ne Uğur Mumcu ne de Batman faili meçhul cinayetlerinde bir adım atamadı. Üstüne Sıvas katliamı geldi. Devlet adı- na bu kez pot üstüne pot kınldı. Şimdi de DEP milletvekil- lerinin saldırıya uğraması olayı ile bağlantlı potlar kırılı- yor. Tam da bu sırada Vali Hayri Kozakçioğlu'nun adının karıştığı bir yolsuzluk skandalı patlıyor. Olayın boyutu ne olursa olsun Kürtlere gönderilen yardımın sahiplerine ulaşmadığı anlaşılıyor. Batıda bu skandalın, PKK ve bölü- cü örgütler tarafından da nasıl bir propoganda aracı ola- rak kullanılabileceğini hiç düşünebiliyor musunuz? Bigadiç'te özelleştirme panelinde TİSK ve Türk-iş söz- cüleri önce ilke olarak özelleştirmeye sahip çıktıktan son- ra, bugüne kadarki iktidar uygulamalarının bütününün ti- tizlikle savunulması gereken ılkelere aykırı olduğunu söylüyorlar. Eleştirdikleri ve çok sakıncalı olduğunu ka- bul ettikleri iktidar uygulamalanna karşı ne yaptıkları so- rulduğunda yanıt gelmiyor. işveren cephesinin de, işçi cephesinin de sürüp giden bu çok tehlıkeli uygulamalara karşı sesleri solukları çıkmıyor. Haydi işveren cephesi, uygulamayı onaylamasa da ideolojik olarak özelleştirmenin yanında olduğu için su- suyor. Ya Türk-İş, üyelerinin çıkarları ile de çok ağır bi- çimde çatışan bu tabloyu neden böyle seyrediyor? Siz kamuoyu olarak, boşa kuru gürültüden sonra, 600 bin kamu isçisinin sözleşmesi imzalandı, her iş yoluna konuldu sanıyorsunuz değil mi? Ne gezer? O Başbakan ile Türk-lş Başkanı'nın büyük bir gösteri ve oyunla vardık- ları anlaşma, sadece ücret artış oranları üzerindeydi. Iş- kolları ve işyerlerinin özelliklerine göre, toplusözleşme- lerde çözümlenmesi gereken bütün sorunlar duruyordu. Taraflar sonra masaya oturduklarında, işveren cephesi hiçbir madde üzerinde görüşme açmadı. Işyerleri ve işçi- ler için önemli pek çok sorun çözümlenmedi. Sendikalar birkaç hafta oyalanıp, bir birteslim bayrağı çekerek işçiye banş getirmeyen sözleşmeleri imzaladılar. Kamuoyu sendikaların çöküş fermanı olan bu sözleşmelerdeki so- runların boyutundan bile haberli değil. Neden böyle oldu diye ses çıkarabilen, hesap sorabilen görülmedi. Hesap sorabilecek adam nerede? Hesap sor- mak için önce inanç, sonra da hesap sorabilecek temiz- likte olmak gerek. Öyle gücünün yetmeyeceği büyük he- saplardan, büyük temizlikten söz etmiyoruz. Temizliğe, hesap sormaya insanın kendinden, kendi çevresinden başlaması gerek. Nasılsa ortalığı pislik götürüyor deme- den. kirliliğekirlilikkatmadan, kendi çevremizden temizli- ğe başlar, gücümüzün yettiği yerlere el uzatırsak ülkemi- zi yaşanabilir kılabiliriz. Yoksa işte böyle havai fişek gös- terisi gibi, şaşkın, olup biteni izler, sonunda boş ka- ranlığın içinde kalırız. Açık Öğretim Fakültesi İktisat Bölümü'neait öğrenci kimhğimı kaybettim. Hükümsüzdür. AYŞEGCLGÜMCŞ Nüfus cüzdanımı ve 0021977 noluehliyetimi kaybettim. Hükümsüzdür. MEHMET KALAFAT
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle