Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
15 EYLÜL1993 ÇABŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
DUNYADAN
Eskikomünistler
sahneyiterketmiyor
V
arşova'da genç işkadınlan,
işadamlan ve üniversite öğ-
rencılen. kent merkezindeki
Pizza Hut'ta yer bulabılmek için sa-
atlerce sıra beklemeye razı. Bu in-
sanlarla eski Polonyah komünistler
arasmda bir bağlantı kurmak, nere-
deyse olanaksız.
Polonya da komünist rejimin
dört yıl önce çökmesine karşın eskı
komünistler. Demokratik Sol İtti-
fak (SLD) çatısı altmda yeniden bir-
leşti Genel seçimlere bir hafta kaJa
yapılan kamuoyu yoklamasında.
SLD'nin, çoğunluğu alamasa da
azunsanmayacak bir oy potansiyeli-
ne sahip olduğu ortaya çıktı.
19 yaşındaki ekonomi öğrencisi
Rafel Czarnecki, Polonya'da son yı-
1larda uygulanan pazar ekonomi-
sinın, yeni işadamı tipini ortaya
çıkardığını söylüyor. İlk kez oy
kullanacak olan Rafel, oyunu
eski Komünist Partisi'nın yerine
kunılan Demokratik Sol îtti-
fak'a vereceğini açıklıyor. Ko-
münistlerin zaman içinde deği-
şim geçirerek eski görünümleri-
ni terk etmek zorunda kaldı-
klannı öne süriiyor.
40 yıl süren Komünist Parti
yönetıminden sonra üçüncü kez
yapılacak genel seçimler önce-
sinde, kamuoyu yoklamalan.
eski komünistlerin öndegittiğini
göstenyor. Komünistlerin he-
men ardından Polonya Köylü
Partisi geliyor. Köylü Partisf yle
başabaş ya da hemen sonra ge-
len Demokratik Birlik Partisi,
bugünkü Başbakan Haıma Suc-
bocka'nın pazar ekonomısıni des-
tekleyen merkez partisi. 39 yaşında-
ki Aleksander Kwasniewski önderli-
ğindeki eski komünistler, gelecek se-
çimde yüzde 15 ya da 20'den fazla
oy alabıleceklerini sanmıyor. Yine
de 1991 seçimlennde aldıklan yüzde
8'lik oranı iki katına çıkarmış ola-
caklar.
Çlje jN'etu Jjork STımes
dışına taşacak.
Eski komünistlerin son günlerde
bu kadar taraftar toplaması, Kvvas-
nievvski ve onun partisine duyulan
inançtan ve güvenden kaynaklan-
mıyor. İküdardaki Hanna Suchoc-
ka hükümetine karşı duyulan güve-
nin zayıflaması. komünistlerin
güçlenmesine yol açıyor.
Batılı gözlemcilere göre, bugün
Polonya'run ekonomik göstergeleri
çok umut verici: Geçen yıl yüzde 1
dolaylannda seyreden gayrisafi mil-
lı hasıla artışının, bu yıl yüzde 2 ya
da 3 obnası bekleniyor. Pofonya,
böylece Avrupa'nın en hızlı büyüme
hızına sahıp ülkesi konumuna gele-
Polony alı
komünistlerin son
günlerde bu kadar
taraftar
toplaması,
Kwasniewski
(sağda) ve onun
partisine duyulan
inançtan
kaynaklanmıyor.
İktidardaki
Sucbocka
hükümetine karşı
duyulan güvcnin
zayıflaması,
komünistlerin
güçlenmesine yol
açıyor
IIMPnin sınırlan
dar gelebilir
Demokratik Sol İttifak (SLD),
koalisyon ortağı olarak yönetimde
söz alabılecek. Sıyası gözlemciler,
Polonya'da seçimlerden sonra orta-
ya çıkacak yeni hükümetin. iktidar-
daki hükümete oranla özelleştirme-
ye ve Uluslararası Para Fonu'nun
(IMF) isteklerine daha az ödün ve-
receği kanısında. Böyle bir koalis-
yon, büyük bir olasılıkla sosyal hiz-
metlere ağırlık verecek; böylece büt-
çe açığı. IMF'nin koyduğu sınırlann
ingiltere
Tom Cruise'dan
tarikata
600 milyar bağış
H
aber Merkezi - İngiltere"nin
en zengin bölgesi, Londra ile
sahil kenti Bristol arasında
kalan yöre, dünya çapında etkinlik
gösteren mezhep ve tarikaılann
karargahlan icın en gözde belde
haline geldi.
Londra'mn, yaklaşık yüz kilometre
güneyindeki East Grinstead
kasabası çevresındekı geniş
arazilerde gözlerden uzak. kale gibi
karargahlar kuran mezhepler
arasında. Amerikalı fılm yıldızı Tom
Cnrise'un üyesi olduğu Scıentology
Kalisesi de bulunuy or.
Cruıse'un en son 50 milyon dolar
(600 milyar lira) yardım yaptığı
Scıentology Kilisesı, East
Grinstead'in doğusundaki
ormanlıklar içinde, yüksek taş
duvarlarla çevrilı. kaleye benzer ka-
rargahta etkinlik göstenyor.
1950'lerde bilim kurgu yazan Ron
Hubbard tarafından kurulan
mezhebin. bölgede çoğunluğu
zengin 2 bın dolayında üyesi olduğu
belirtiliyor
Ehis Presley'in dul eşi Priscilla
Presley ve John Travolta gıbı
ünlülerin de aralannda bulunduğu
mezhep üyelerinin dini kitaplan ise,
Hubbard ın "Diyanetik" adlı yapıtı.
Sdentology Kilisesi üyeleri, insan
beyninın tam gücüne ancak "reaktif
zihnin" temızlenmesi ile
ulaşılacağına inanıyor.
IGarip
mezhepler
Yine East Grinstead kasabasını ka-
rargah seçen Antroposofık
Cemiyeti ıse, Hıristiyanlık ile Doğu
dinlerinin kanşımmdan oluşuyor.
İnsan beyninin ruhlarla temas
kurma yeteneğıne sahip olduğunu
savunan mezhebin, kasaba
yakmlannda büyük eğitim tesisleri
bulunuyor.
Büyücülük. Asatru ve Şamanizm
inanışlannm kanşımı olarak
görülen Pagan Federasyonu da
kasabamn batısında toplantılar
düzenliyor.
1971 yılında kurulan federasyonun
yönetıcılennden kadın büyücü
Davm Dubious, "Bizim toplantılarda
seks çılgınlıklan yaptığırnız iddia
edüiyor.
Ancak, biz piknik yapmayı ve oyun
oynamayı daha çok seviyonız"
açıklamasını yapıyor.
cek. Aynca. kamu sektörü üretimini
de içeren sanayi üretımi. bu yıl bü-
yük artış gösteriyor.
Ne var ki. ışsizliğin yüzde 15'Ierde
seyretmesi, emekli aylıklannın ye-
tersizliğı, madalyonun öbür yüzü.
Ekonomi öğrencisi Czarnecki,
sağlık ve eğitim için daha fazla yatı-
nm yapılması gerektığini vurgu-
layarak. "Varşova'da cankurtaran-
lar acınacak durumdayken. Lirvan-
ya'ya giden Papa için neden helikop-
ter tahsis ettiğimizi anlamıyorum?"
diye konuşuvor Aynca, Katolik
Kilisesi'nin ülkede etkinlik kazan-
masından son derece büyük ra-
hatsızlık duyuyor. Kürtajın yasak-
lanmasını. okullarda dini eğitımin
yaygınlık kazanmasını. dini inanç-
lann politikaya alet edılmesıne
bağlıyor. Kilısenin günlük yaşama
bu kadar girmesi. komünıstİeri. dış
görünüşlennı değıştirmeye zorlu-
yor. Polonya komünistleri, Av-
rupa'daki sosyalist partı üyelenne
öykünerek, genç işadamı görünü-
münü kazanmaya çabahyor. Kvvas-
nievvski'nın, elinde seyyar telefonla
günlük gazetelerde boy göstermesi.
Komünist Parti lidennin de değişim
modasına ayak uydurduğunu gös-
teriyor.
Polonya, eskiye duyduğu özlem-
de yalnız başına değil. Doğu Avru-
pa ülkelennde komünızmin çökü-
şünden sonra demokrası adına
yapılan yanlışlıklara tepki olarak,
düzen ve güvenlık sağlayan eski yö-
netimlere özlem başladı. Polonya
örneğindeki gibi. kimı Doğu Bloku
ülkeleri, komünist rejime geri dön-
mek isterken, kimisi de romantık bir
yaklaşımla 2. Dünya Savaşı'ndan
önceki dönemi tercih ediyor.
Çek Cumhurbaşkanı Vaclav Ha-
vel, ABD'nin Georgetovvn
Üniversıtesi'nde yaptığı bir
konuşmada. komünizmin
apar topar yıkılması sonucun-
da ortaya cıkan yoz akımlann,
Doğu Avrupa'da eskiye özle-
mı başlattığın) ilen sürdü. Dini
inançlann politikaya alet edil-
mesi. tutuculuk. yabanalara
karşı kin ve nefret tohum-
lannın ekilmesı. komünizmin
sağladığı birlik ve beraberlık
kavramını araıtığını belirtıi.
Havel'in konuşmasında üze-
rinde özellikle durduğu kav-
ramlar, eski Dayanışma lıden
Lech VVaJesa'nın son girişimle-
rinde açıkça görülüyor. İki ay
önce kurduğu Partilerüstü Re-
form Hareketi adlı partı. eski
değerlere dönme arzusunu
temsil ediyor. Polonyalı bir
gazetecı, Walesa'nın son atılımını
yersiz bulduğunu belirterek. "Wale-
sa geçmişle oynajarak kendine yer
edinmeye çabalıyor. Geçmiş sürekli
yüceltiliyor, komünistlerden önceki
dönemde herşeyin yolunda olduğu
görüntüsü \eriliyor. İnsanlar o dö-
nemde evlerin yüzde 20'sinde sularm
aktığını, ortalama insan yaşamının
çok ktsa olduğunu unuttulâr herhal-
de" dıyor.
Komünistlerin giderek güçlenme-
sinin ardında yatan nedenlen, 45
yaşmdaki fınncı Jan Binkowski şöy-
le özetliyor: "Komünistler kırk yd
boyunca yabana atılmayacak yöne-
rim deneyimi elde cttiler. Kırk >ı)da
birçok girişime imza atıp birçok ko-
nuda başanlı oldular. Bir de komü-
nizmin cöküşünden sonra geçen 4 yıla
bakın. Işsizler 4 mihona ulastı, kamu
kuruluşlarının birçoğu kapatılırken
pek çok işletme de topu dikri."
JanePerez
ı ii 1 • • • i Endonezya'da
Allah nzası ıçın mıdeyen.. ı.™»V?* J Dağlan nda Yalı
yerlileri, 10 bin yıl boyunca hiç kimseyle iletişim kurmadan yaşadı; ta ki
1967"dc mısj'onerler bölgeye gelinceye kadar Şimdi Yalilerin çoğu kiüseye
gidiyorveTann'nınvarlığını kabuletmişgözüküyor. Ancak buarada
bazı misyonerlerafiyetleyendı. Yalıler. bugün bileulaşımın hemen hemen
hiç mümkün olmadığı balta girmemiş ormanlarda yâşıyor. Yaşadıklan
Endomen bölgesine ancak hafifuçaklaria uiaşılabilıyor. Ancak bölgede.
bazı yerleşim binmlenne ulaşım için uçak yolculuğundan sonra iki üç gün
yürümek gerekıyor. Bölgeyegelcn ilk misyoncrler, 1967 >ılında Amerikalı
Stanley Daie ve Av ustralyalı Bruno de Leuuw oldu Kendilenni
korlemesıne balta gırmemış ormanlara atan bu iki misyoner. Ninıa
köyüne geldı. Burada. üç dört ay sürecek bir çalışma sonucunda küçük
uçaklariçın havaalanı yapılabilecek birpıst buldu. Ancak bu işiçin birkaç
yüz Yalı yerlisinin yardımı gerekiyordu, ama yerliler bu işeyanaşmadı. Bir
sonrakı yıl. Stanley Dale. bu kez Phil Masters ile birükte Endomen << >
bölgesine geldi ve Seng Vadisı'ne doğru ılerledi Bu vadide bugün bile tjfa-
şımı sağlayacak bir havaalanı bulunmuyor. Burada yerleşim ıçın uygun
bır alan ararlarken yerliler tarafından yakalandılar, öldürüldüler ve mide-
ye mdınldiler. Yali ycrlilerinin son on beşyıl içinde en kanlı rahipyeme
olavlanndanbiri. 1974yılında yaşandı. Yerlı bırrahipvel2yardımcısıöl-
dürüldü \ e yendi. Nipson'da yaşanan bu olay, misyonerler ile yerliler ara-
sındakı çekışmede yaşanan son önemli olaydı.
Menem'in nasıvyapcm tangolan
£t îîîon^t
Y
irmi vıldır Buenos Aires
çocuk hastanesinin kapısı-
nda gazete satan Dario.
öfkesini gizlemiyor: "Menem,
Claudia Schiffer'ı ya da Alain De-
lon'u karşılayacağına sokaklarda
bir rur atsa daha iyi eder." Güne-
yin soğuk kış rüzgarına karşın bir-
çok aile, kapıda sıraya girmiş
beküyor. Bir kısmı ülkenin iç ke-
simlerinden, bir kısmı da başken-
rin fakir kenar mahallelerinden
günün ilk ışıklanvla hasta çocuk-
larını alıp gelmiş. Bir doktorla gö-
rüşebilmek için daha uzun saatler
kapıda bekleyecekler.
Başkentin tüm hastanelerinin
önünde bitmek tükenmek bilme-
yen kuyruklar \ar. Son beş yıl
içinde hastaların sayısında yüzde
otuz artış göriilürken, hastane
personelinin sayısı yüzde yetmiş
düşüş kaydetti. Sağlık, eğitim ve
adalet konularındaki cksiklikkr,
Carlos Menem"in eleştirilmesine
neden oluyor. Son iki >dda Me-
nem'in popülaritesi yüzde yetmiş-
ten yüzde kırka indi. Sokaktaki
adam, Ekonomi
Bakanı Domingo
Cavallo'nun
\ıllardır en büyük
sorun olan enf-
lasyonu
etmesini takdir
edivor. Enflasyo-
nun kontrolüyle
ekononüde istik-
rar sağlandığım
düşünüyor. Ama Peronist Cum-
hurbaşkanı Menem'den. seçimler-
de verdiği toplumsal hizmetlerin
iyileştirileceği sözflnü tutmasını
isrijor.
Dario'ya göre iki Arjantin \ar.
Bir yanda emekliler, sefil maaşla-
• Arjantin
Cumhurbaşkanı jet
sosyetenin yıldızlanyla
kontroi dansederken, toplumsal
hizmetlerin önündeki
bekleme kuyrukları
uzuyor
ruıı almak için bankaların kapn
sında beklerken \e hiçbir sosyal
gûvenliğe sahip olmayan evsiz
barksızlar, potis tarafından zorla
bdirli bölgelere süriilürken, öte
yanda Menem. dün\aca ünlü bir
mankenle >a da bir Fransız sine-
ma oyuncusuyla
çene çalıyor. Bu-
enos .\ires'e ge-
\en yabancı sa-
natçı ve yıldızlar,
Başkaniık Sa-
rayı'nda ağı-
rlanıyor ve tete-
>izyonda yayı-
nlanan kısacık
görüntüleri için
büyük ücretler alıvorlar. Carlos
Menem'in Gina Lollobrigida,
Sophia Loren ya da Ornella Mu-
ti'yle yediği yemekier, Brezilya
futbolunun tanrısı Pelc'yle ya-
pılan tango, bazı Arjanrinlilcre,
rüyalarına giren o güzel dünyada
yaşadıklan hissini veriyor. Halkm
büyük bir kısmı için bu saçmalık-
lar. yalnızca cumhurbaşkanının
uçarı göriintüsünü pekiştiriyor.
Arjantin'de yasam, ABD ya da
Fransa'daki kadar pahalı. Seyyar
telefonlarıy la gezen yuppiJer ken-
rin güzel semtlerinde otururken ül-
kedeki asgari ûcref. yaklaşık 700
dolar (8.5 milyon lira). Bu ücret
her ne kadar yüksek görünüyorsa
da, ülkede üç yıMır devalüasyon
yapılmadığı gözönüne alındığı-
nda, australin (Arjantin'in yeni
para birimi) alım gücünün hayli
düştüğü anlaşılıyor. İşsizlik >Qzde
9.9'a uiaşmış dunımda. Ülkedeki
sosyal hizmetlerin eksikliği ve
dengesizliği, tüm çevrelerden tep-
ki alıyor.
Birkaç hafta sonra yapılacak
seçimlerde, Menem, iki tarafı da
iyi idare etmek zorunda.
Christine Legrand
Waldheim'ınfaşistliğidünekadarnedensaklandı?
ehc;NVtu jjork ehncs
K
urt VValdheim'la ilgıli yazılan
yeni bir kitap, BM eski genel
sekreterinin, savaş döneminde
1
Alman ordusuna hizmet ettiğini. ünlü
Nazı avası Simon VViesenthal'ın orta-
ya çıkardığmı ve bu sırn sakladığını
ileri süriiyor.
Savaş suçlannı araştıran Eli Rosen-
baıun ve V\illiam HofTer tarafından
yazılan kitapta, Waldheim'ın, Nazi'-
lerle işbirüğinı gösteren sağlam beige-
ler bulunduğu ve bu belgelerin, Wie-
senthal'in yardımı olmaksızın gizlen-
mesinin söz konusu olamayacağı iddia
ediüyor.
Kitapta. İsraillilerin 1979'daki sor-
gulamalan sırasında, VViesenthal'in,
VV'aldheim'ın ısmini yanlışhkla temize
çıkardığı, sonra da kendi ününü tehlı-
keye atmamak ıçın savaş suçlanyla ıl-
gili yeni kanıtlan ortadan kaldırmaya
çalıştığı söyleniyor.
"Betrayal-İhanet" isimli kitap, bu
hafta içinde, yayımcısı "St. Marün's
Press'" tarafından kıtapçılara dağıtıla-
cak. VViesenthal, kıtabı, daha önce de
görüşlerinin çatıştığı, Dünya Yahudı-
ler KongreM'nin güttuğü kan davası-
nın bir ürünü olmakla suçluyor.
VViesenthal. kendisiyle yapılan tele-
fongörüşmesınde.VValdheım'ıasla "te-
mize çıkarmadığf'. BM eski genel sek-
reteri ve Avusturya cumhur-
başkanının, savaş sırasındaki
etkinliklenyle ilgıli olarak
kımseyi yanlış yönlendinmedi-
ği konusunda ışrar ediyor.
VViesenthal, İsraillilerin yü-
rüttüğü soruşturma hakkında
"Bana, SS miydi, Nazi miydi
diye sordular" diyor ve ekli-
yor: "Kimse savaşta ne
yaptığuu soımadı." VViesent-
hal. bu tartışmanın, hayatta
kalan Nazileri zevkten dört
köşe etmiş olacağını da sözte-
rine ekliyor.
VValdheim da. geçen hafta
kendisiyle yapılan söyleşıde,
Wiesenthal"i. kanıt yokluğun-
da birilerini suçlaması ıçın
yapılan baskıya karşı direnen
"dürüst, doğru" bir insan ola-
rak tanımladı.
"Bütün bu yonımlar, başuna
çorap örmek isteyen belii çevre ve kişi-
ler tarafından yapüdı" diyen VValdhe-
im, savaş suçlanyla ilgili olarak da.
"Yaklaşık yanm yü/yıl sonra, kimse
bürün ayrıntıları anunsayamaz'* diye
konuşuyor. Rosenbaum. gerek 1980
-84 yıllan arasında çalıştığı Adalet Ba-
kanlığVnın Nazı soruşturmalan büro-
sunda, gerek daha sonra Dünya Ya-
• Naziavcısı
Wiesenthal'in.
Waldheim"ın
isminı
yanhşhkla
temize
çıkardığı. sonra
da kendi ününü
tehlikeye
atmamak için
savaş suçlanyla
ilgiliyeni
kanıtlan
ortadan
kaldırma^a
çalıştığı öne
sürülüyor
hudiler Kongresı genel kurulunda ust-
lendıği görevde. VV'aldheim'ın 1986
yılında Avusturya cumhurbaşkanlığı
seçımi kampanyalanndd da gündeme
gelcn, savaş dönemine ait pek çok bel-
geyi açığa çıkarmıştı. 1988'de özel so-
ruşturmalar bürosuna yeniden katılan
Rosenbaum. kıtabının resmi görevıyle
bir ilişkisi olmadığını ve ABD hükü-
metinin görüşierini yansı-
tmadığını söylüyor. Kıtabın
diğer yazan Hofier'ın. Bılly
Hayes'in "Geceyarısı Eksp-
resı" dahıl. pek çok kitapta.
ikincı yazar olarak imzası
bulunuyor.
"Betrayal". Berlin Dokü-
mantasyon Merkczi'nde bu-
lunan Fransızlann deneti-
mindeki arşivde, 1979*da
yapılan gizemli bir araştı-
rmaya dayanıyor. Araştı-
rmaîar, VValdheim'ın. 2.
Dünya Savaşı sırasında,
daha sonra işlediğı suçlar-
dan ötürii asılan General
Alexander Löhr'ün komu-
ta>.ındaki bırliklerde \aizbaşı
olarak çalıştığını ortaya
koymuştu. Savaş yıllanyla
ılgilı belırsiz tanımlamalar
yapan VValdheim. uzun za-
man. 1941 yılında Rus cephesinde ya-
ralandığını ve hukuk öğrenımi ıçın Vi-
yana'ya döndüğünu iddia etti.
VValdheım'ın. yakalanan parli-
zanların ve destekçılerının öldürulme-
si için 1942 yılında Alman ordusuna
verdiği emir; Bosna. Kozara'daki si-
villerin sınırdışı edilmesinde oynadığı
rol: Waldheım'ın Yunanıstan'daki,
Yahudılerin çoğunlukta olduğu bir
bölgeyi "direniş hareketinin merkezi"
olarak tanımlamasından 5 gün sonra,
Alman birliklerinin topluluğa saldı-
rması... Kitap, VVıesenthal'in bunlara
karşın VVaJdheim'ın yanında tavır al-
mayı sürdürdüğünü öne süriiyor ve
VVisenthal'i Adotf Eichmann ile öteki
Nazi kaçaklannm yakalanmasındaki
rolünü abartmakla suçluyor.
Adını. Nazi avası VViesenthal'den
alan, ancak ondan bağımsız calışma-
lar yürüten Los Angeles'taki soykınm
enstitüsü "Simon VViesenthal Mer-
kezi'nin başkanı Manin Hier. VVald-
heim'ın durumuyla ılgilı görüş farklı-
lıklan olduğunu kabul etmekle birlik-
te. "Simon VViesenthal olmasaydı, bu
çalışmaların hiçbiri gerçekleşmezdi.
Kavgaya, sa\aşın bittiğinin ertesi günü
başladı. Bu yolu o açtı" diyor.
Nobel Banş Ödülü sahibi Eli Wie-
sel, kitabın kapağına yazdığı yazıda,
kitabın ustalıkla yazıîdığını ve çok
önemli olduğunu söylüyor. ama ken-
disiyle yapılan bır söyleşide. VViesent-
hal'le kışısel bır tartışmaya gırmek is-
temedığını belırtıyor.