20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9AYFA CUMHURİYET 15 EYLÜL1993 ÇARŞAMBA HABERLER Karacadağ 180 öğrenci halaokulsuz •Ortaklannın zarar ettikleri gerekçesiyk kapatüklan Diyarbakır'daki Karacadağ Lisesi öğrencileri okullannın açılmasını bekliyor. DİYARBAKIR (Cıanhuri- yet) - Özel lise statüsündakı Karacadağ Lisesi ortaklannın "arar «fiyonız" gerekçesiyk okulu kapatma karan alması- ndan sonra ortada kalan öğ- rencilerin durumu açıklık ka- zanmadı. Önceki gün velile- riyle birlikte okula gelen öğ- renciler. "Sembolik bir açıbş" yapular. Veliler de kendi ara- lannda bir hevet oluşturarak Bölge Valisi Ünal Erkan'la görüşmeyi kararlaştırdılar. 1993-94 eğıtim ve öğreiim yıb önceki gün başlarken. 180 özel üse öğrencisi, bu uygula- manın dışında kaldı. Özel Ka- racadağ Lisesi ortaklannın ani bir kararla okulu kapat- masından sonra öğrenciler, derslere başlayamamışlardı. Pazartesi sabahı velilenyle birlikte ellerinde pankartlar taşıyarak okula giden 180 öğ- renci, okul bahçesinde bir süre oturdu. Daha sonra "temsüi" bir açılış gerçekleştiren öğren- ciler ve velileri. okul yetkitile- riyle görüştüler ancaİc bir so- nuç elde edemediler. Öğrenci velileri yapuklan açıklamada, aralannda oluşturduklan bir heyetin. bugünkrde Olağa- nüstü Hal Bolge Valisi Ünal Erkan'la görûşecegini belirte- rek şunlan söylediler: "Çocuklarımız için bir for- mül, bir çözüm anyoruz. Son umudumuz sayın Cnal Erkan. Eğer sayın Erkan da bir çözûm getiremezse Ankara'ya gidip çözûm arayacağız." DameDeSion Taksidini ödemeyen derse giremez • Notre Dame De Sion Fransız Lisesi'nde öğrenim gören 150 öğrencinin velisi, okul ücretinin öğrencilere ödetilmesine tepki gösterdiler. fetanbul Haber Servisi - Not- re Dame De Sion Lisesinde. okul taksidini zamanmda ödemeyen velilerin çocuklan derse sokulmadı. Okul müdü- rü, velileri sorumsuzlukla suç- İarken veliler de okul ücretini gecikürmenin bedelinin öğ- rencilere ödetilmesine tepki gösterditeT. Notre Dame De Sion Fran- sız Lisesi"nde öğrenim gören yaklaşık 150 öğrencinin velisi, okul ücretinin birinci taksidi- ni ödemekte geciktiler. Okul yöneümi de bunun üzerine bu öğrencileri dün sınıflara sok- madı. Veliler, parayı ödemek- te geciktiklerini, ancak çocuk- lannın bu nedenk okulun bir bölümünde "rehin" tutalarak derse sokulmamasıra anlaya- madıklannı söylediler. Okulun Türk müdürü Gö- wüi Orhonlu ise velilere hazi- ran ayında. yeni eğitim ücret- lerinin ve ödeme günlerinin yer aldığı sirküleri gönderdik- îerini belirterek "Yelilerden kendüerine uygun ödeme plam yapmalannı da istedik. Ara- dan dört ay geçmiş, ödememiş- ler. Bu velilerin sorumsuzluğu- 4ur. Ancak öğrencilerin mağduriyeri söz konusu ola- maz. Zaten Uk üç gün ders yap- nıyonız" dedi. Derskitabında okul-yayıncıkavgası • Eğitim yılının başlamasıyla birlikte yeni bir tartışma daha gündeme geldi. Ders kitaplannı okullar satabilir mi? Bazı kitapçılar, caddelere astıklan pankartlarda 'Kitap kitapçıda satılır, okulda okunur. Okullar ticarethane değildir* mesajı veriyorlar. ZAFER AKNAR Ders kıtaplannın özel yayınevlerince bası- lması tam bir kargaşaya neden oldu. Yeni öğ- retim yıhnda veliler, kitabevleri ve dağıtımcılar yaşanan kargaşadan "maddi olarak" nasiplerinı aldı. Haziran ayında, okullara asılan listelere göre kitap alan veliler ve kitapçılar, okullar açılı- rken listelerin değişmesi uzerine her şevi sil-baş- tan yapmak zorunda kaldı. Her yıl yaşanan ders kitaplan dağıüm ve satış bozukluğu, maddi kaybın yanında başka bir tartışmayı da gündeme getirdi; ders kitaplannı okullar satabilir mi? Bu sorunun yanıtına farklı kesimlerden. farklı yaklaşımlar var. Bu durum, kitapçılann protesto pankartlan yaptırmasına kadar vardı. Bazı kitapçılar, caddelere astıklan pankartlarda "Kitap. kitapçıda satılır, okulda okunur. Okullar ticarethane değildir" mesajı ve- riyorlar. Türkiye Yayıncılar Bırlıği Başkanı Ay- gören Dirim okullann ders kitabı satışı yap- masının yasal bir sakıncası bulunmadığını, ki- tapçılann kendı kar oranlannı aruırmak için "bir bardak suda fırtına kopardıklarınr belirti- yor. Kitapçılar Bırliği 2. Başkanı Ahmet Polat ise okullann kitap satmasına sıcak bakmıyor. Polat, okullann göz göre göre vcrgi kaçırdığını. satılan kitaplar için fış vermediğini belirtiyor. Bürosunda görüştüğümüz Ahmet Polat, kita- pevkrinden gelen şikayet telefonlanm yanıtla- maktan fırsat buldukça sorunlannı bize akta- nyor. Polat ders kitabı satışında yaşanan karga- şayla ilgili şunlan söylüyor. "Telefonlan görüyorsunuz, ttkn kitapçılar mağdur durumda. Adam okul kontenjanına göre kitap almtş; okullar kitap satma>a başlayınca, aldığı kitaplar elinde kaldı. Şimdilik bu tür şika- yetleri Maliye'ye bildirmeleri gerektiğini söylii- yoruz." Eğitim-İş Genel Başkanı Niyazi Altunya ise okullann ders kitabı satmasının olumlu vanlan bulunduğu görüşünde. Altunya'nın konuyla il- gili görüşleri şöyle: "Okulların kooperatif aracığıyla kitap. kırtasi- ye malzemesi satmasında sakınca görmüyonım. Özellikle ilk ve orta öğrenimde parasız eğitim ola- nağı devlet ya da yerel yönetimlerce sağlanmadığı sürece, bir biçimde okullar para toplay acaklardır. Yöneticilere rüş.vet verme yerine, kooperatif aracüığıyla hem okullann ufak tefek gereksirıim- lerini karşıla>acak hem de yoksul öğrencilere yardım sağla>acak bir yol tutulabilir." Ders ki- tabı satışlannda özelleştinne kargaşası sürerken mağdur olan veliler de dertlerini anlatacak bir yetkili bulamamaktan yakınıyor. Örneğin Basınköy İlköğretim Okulu"nda, ha- ziran ve eylül aylannda iki farklı ders kitabı liste- si asılması. velileri maddi olarak zor duruma dü- şürmüş Bir veli, "Ders kitaplarını önceden almıştık. Ancak bir baktık ki okulda yeni bir liste asılmış. Ne yapacağunızı şaşırdık" diyor. Okul yetkilikri ise lısıe değişikliğını şu şekilde açıklı- yor: "Ders kitapları listesi, Tebliğler dergisinde yayımlanmadan okul listeyi yaptı. Ancak daha sonra görüldü ki bazı kitaplar Tebliğler dergisin- de yok. Bu nedenle ikinci liste hazırlanmak zorun- da kalındı." Tüm bu olumsuzluklann yanı sıra bir yayınevi sahibi ise konuya farklı bir boyu- tuyla yaklaşıyor. Yayınevi sahibi, kitap satışının bir yöntemi ve deneümi olması gerektiğini belir- terek şunlan söylüyor: "Bir yayınevi gidiyor okula. Yasal indirim yüz- de 20. Okula diyor ki 'ben sana yüzde 40 indirim yapanm..." Fatura yine yüzde 20 indirim üzerin- den gözüküyor. Fakat geriye kalan yüzde 20 nere- de. Iyi niyetli yaklaşımla okul için kuUanılıyor. Kötü niyetli yaklaşımla birileri bunu cebe atıyor. Hem okulların kitap satmasının öğrenciye bir faydası da yok. İndirim ne kadar büyük olursa ol- sun bu, tüketiciye yansımıyor. Çünkü kitapları basılı fiyatının üzerinde veya altında satmak vasak." Öğrenciler arkadaşlanna kavuşmamn sevinciru yaşarken şimdi de kitaplannı nereden alacaklarımn şaşkınlığına düştüler... Güneydoğu'da 28binöğrenciokulsuz Yurt Haberleri Senisi - Gü- neydoğu Anadolu Bölgesi'nde 840 okul terör ve öğretmen yokluğu nedeniyk bu yıl eğıti- me açılamadı. Kapalı okul sayı- sı bakımından Mardın \e Tun- celi illeri birinci sırada yer alı- yor. Gümüşhane ve Bayburt'ta ilk ve orta dereceli okullarda 495 öğretmene ihüyaç olduğu bildirildi. 1993-94 eğitim ve öğretim yı- lının başlamasına karşm olağa- nüstü hal uygulanan birçok il, ilçe ve köyde 840 dolayında okul açılamadı. Olağanüstühal • 1993-94 eğitim öğretim yıhnda Olağanüstü Hal uygulanan birçok il, ilçe ve köyde 840 civannda okul terör ve öğretmen yokluğu nedeniyle açılamadı. kapsamında yer alanlar ve mü-, cavir illerle birlikte kapalı okul sayısının yoğun olduğu iller arasında Tunceli ve Mardin ilk sırayı alıyor. Mardin'de özellik- le 340 okuldan 220'sinin terör korkusu nedeniyk, 10'unun PKK militanlan tarafmdan ateşe verilerek yakılması, 40'- ınm öğretmen yokluğu. 15'inin de öğrenci yetmezliğinden eği- ^tim ve öğretim yapamadığı kaydedildi. Çeşitli nedenlerle eğitim ve öğretim yapamayacak okulla- nn ilere göre dağıhmı ise Mar- dın 340, Tunceli 113, Siirt 110. Hakkari 75, Diyarbakır 60. Van 45. Batman 50. Şırnak 38, Bingöl 8, Adıyaman 1 olarak sı- ralandı. Güneydoğu'da bu yıl 28 bin öğrencinin eğitim ve öğ- retimden mahrum kalacağı be- lirtilirken bölgedeki terör olay- lan nedeniyle Güneydoğu'yu tehlikeli bularak gelmek iste- meyen öğretmenkrin İstan- bul'a tayin edilmekriyle bir nevi cezalandınldıklan ifade edildi. İstanbul'un öğretmenkr için adeta bir "kabus" kenti ol- duğu kaydedildi. Aynca Diyarbakır'dan baş- ka illere tayinleri çıkan 150 do- . laymda öğretmenin, dolgun üc- ret nedeniyle Doğuda kalrnak için dilekçe vcrdikleri öğrenildi. Bu arada Eğit-Sen Adana Şube Başkanı Timur Yatar- kalkmaz. toplumun her alanın- da olduğu gibi. kendi işkolla- nnda sorunlann dennleştiğini ve yenikrinin eklendığinı kay- dederek "Doğu ve Güneydoğu'- da yüzlerce okul kapatılmış ve ktşlaya dönüştürülmüştür. Yine binlerce öğretmen açığı devam ederken yeterli öğretmen atama- sı yapümıyor" dedi. Sahaflaranur yağıyor SERAPDİKMEN Öğrenciler ders kitaplarını almak için sahafian doldunıyor İZMİR- Okullann açılmasıyla birlikte, herkes kitap derdine dûştü. Fiyatlan el yakan kitap- lar, çocuğunu okutan ailelerin eylül bütçelerini alt üst ediyor. Sahaflarda bulunması olanaklı, kullaralmış ve ucuz satılan ders kitaplan velilere derin bir soluk uldınyor. Ancak ders kitap- lannm çoğunluğunun hemen hemen her yıl değişmesinden yakınan sahaflar bu durumun hem kendilerinin, hem velilerin hem de devletin ekonomisine zarar verdiğiıü belirtiyorlar. Sahaflarda, okullann acıldığı bu günlerde büyük bir canlılık gözleniyor. Kitap, dergi. belge merakhlannın uğrak yeri olan sahaflar. bir yandan da eski ders kitaplannı uygun fıyatlarla öğrencilere sunuyor. Eski Kitapçılar ve_ Sahaflar Derneği Başkanı Ümmühan Ağırdaş. her >ıl değişen ders ki- taplannın, satışlannı etkilediği- ni söylüyor. Okullarda. kredili sisteme geçildikten sonra bü- yük bir ders kitabı değişikliği yaşandığını kaydeden Ağırdaş, Sahaflardaki kitaplar aile bütçelerini rahatlatıyor "Bu durum hem bizi, hem velile- ri, hem de devlet ekonomisini et- kiliyor. Kitap değişiminde ve satışında güclük çekiyoruz. Ve- Ulerinse, daha ucuza kitap bul- ma olanağı ortadan kalkıyor" diyor. Okul ders kitaplanndan çok. üniversiteye hazırlık test kitaplanna ihtıyacı olan genç- ler. sahaflann degşmez dost- lannı oluşturuyor. Üniversiteye hazırlanan kitle. sahaflarda. uygun fıyatla kullanılmış test kitaplan buluyor. Ümmühan Ağırdaş, bu gençkrin. ucuza al- dıklan test kitaplannı biürdik- ten sonra, bir yenisinı alabilme olanağına kavuştuğunu vurgu- luyor ve "Böyleee üniversite sı- navına daha fazla soru çözerek ha/ırlanıyorlar. Hem de bütçele- rini sarsmıyorlar' diyor. Konak Belediyesi'nin sözlü izniyle çahşan sahaflann. söz- kşmekri tamamlanmış de- ğjl. 1 aydır Sevgi Yolu'nda çah- şan sahaflar. burada çeşitli kül- türel etkinlikkr yapmayı da planhyor. Ağırdaş, aralık ayı- nda bir müzayede gercekleşür- mek istedikkrini belirtirken he- yecandan gözleri parlıyor. Okıdkıvşirketleşiyor • Ders kitaplanndan dışında, okullar kırtasıya malzemesi de satmaya başladılar. Veliler öğrencilerinin mimleneceği korkusuyla buralardan alış veriş yapmak zorunda kaldıklannı belirtiyorlar. tstanbul Haber Servisi - Velilerin çilesi bitmiy or. Önce çocuklannı kaydettirecek okul aradılar, bulduklannda karştlanna "bağış engeli" çıktı. Bu engeli de atlattıklannda okul fonnası. ders kitaplan. kırtasiye malzemeleri satın ahmı zamanı geldi. İşte bu noktada veliler ne yapacaklannı şaşırdılar. Bunlan okuldan mı alsalardaha hesaplıydı, yoksa dışandan mi? Artık birçok okul, ders kitaplannı ve kırtasiye malzemelerini kendisi satmaya başladı. Hatta kimi okullar, kapılanna yazı asarak, bu malzemekrin dışandan alınmaması konusunda velileri uyanyor. Özel yayınevkri okullann kendi ders kitaplannı seçmesi için indirimkr öneriyor. Bunu kabul eden okullarda. kitapçılan devreden çıkararak, öğrendkrine ders kitaplanru kendikri satıyor. Okullar, indirimle sağlanan geliri okulun ihtiyaçlan için kullandıklannı belirtiyorlar. Bazı okullar, kırtasiyecilerk de anlaşarak, diğer okul malzemelerini de satışa çıkarıyor. Okul yönetıcikrince bu durumun zorunlu olmadığı belirtilse de veliler, çocuklannın "mimleneceği" korkusuyla bütün ihtiyaçlannı okuldan karşıhyor. Sonuçta. okul malzemelenhı okuldan ya da "dışandan' satın almak veliye yarar sağlamıyor ama "birileri" bu şekilde para kazanıyor. Özel okullann armalı formalan da velilerin bütçesini epeyce sarsıyor. Her okulun forması belirli yerlerde satıbyor ve velilerin formayı belirlenen yerin dışında saün alma şanslan yok. Kimi okullar da. forma. ders kitabı. defter gibi okul malzemelerini piyaşava göre daha ucuza maletrnek için şirket kuruyor. Ömeğin. İSTEK Vakfı'nca kurulan İSTEK AŞ., "kaliteli hizmeti öğrencinin ayağına görürmek" atnacıyla kurulmuş. Bu vakfa bağlı okullarda asılı pankartlarda. " 1993-94 öğretim y ılında öğrencilerimizin ^y ecekleri tüm kıy afetler özel kalite > e uygun fîy atlarla hazırlanmış olup. ders kitaplan ile birlikte yalnızca okullanmızda satışa sunulmuştur" yazılı. Şirkeün Genel Müdürü Latif Mutlu, amaçlannın, kaliteli ve piyasaya göre daha ucuz okul malzemelerini velinin ayağına götürmek olduğunu söyledi. Okul giysikrini taşerona diktirdiklerini, ders kitaplannı kendikri ithal etükkrini. 500 araçla da öğrencilere servis hizmeti verdiklerinı belirten Mutlu, "Ders kitaplannı piyasaya göre yüzde 2İ daha ucuz satıyoruz. Ama velilerin okul malzemelerini bizden alma zonınlulukları vok"dedı. Demokratikyol, anayasanın düzeltilmesinden geçer LATtF MUTLU Yenileşme ve yeniden yapılaşma süreci- ne giren ülkemiz. değişimden bahseden, herkese iki anahtar vaat eden, enflasyonu 500 günde indireceğiz diyenleri iktidar yapü. Vaatlerinden hıçbirinı gerçekkştireme- yen iktidar partisi. mega projeler hazırla- mak ve halkın özlemkrine cevap verebik- cek yeni değişimleri gündeme getirmeye başladı. Projeleri için karşılıksız para basan ikti- dar partisi. şimdi de karşılıksız diploma verrneye hazırlanıyor. Üniversite giriş sınavıru kazanamayan 440.000 öğrenciye üniversite kapılannı açan ve onlara gerçek fakülte diploması verileceği yolunda yapılan açıklamalar, iki günden beri öğrencileri ve kamuyu meşgul etmektedir. Acaba. bu diplomalar bir işe yarayacak mı? İş bulabilecekkr mi? 440.000 öğrenci için verikn yeni 2500 aka- demik kadro, bu öğrencilere ne öğretecek, nasıl imtihan edecek? Milli Eğjtim Bakanı Sayın Nahit Mente- je, bu projenin çok pahalı olmadığını vur- gulayarak; Sadece 2500 kişilik bir aka- dcmik kadro ile bu işi gerçekleştireceğini. bu sistemin çok ekonomik bir yol olduğu- nu. üniversite eğjtimi için her yıl yurtdışına giden öğrencilerin yaklaşık 5 trilyon har- cadıklannı, bu sistemden, ülkemizin ka- zançb olacağını bildirmiştir. Teşhis doğru. fakat seçikn yol yanlış. Ecoit'in başbakanlığı zamanında buna benzer fikirkr ileri sürüldü, hızlandınlmış bir eğitim sistemi ile 3 ay, bir sene sayıla- rak, bir yılda yüksekokul ve akademi dip- lomalan verildi. Fakat, bu diploma sahip- lerine iş verilmedi. ._ Eğitim, uzun vadeli ciddi bir yatınmdır. Üniversitekrimiz yeterli öğretim elemanı bulamazken, yeni açılacak 2500 öğretici kadrosuna nereden ve nasıl. yetişmiş öğre- tim elemanı bulunacak? İleri sürülen bu çözümler. yaünm yap- madan ürün elde etmek, üretiknden çok tüketmek. yapılması zorunlu olaru yap- madan sonucu almaktan başka bir şey de- ğildir. Geçen son üç yıl içinde yürütülmeye çahşılan (LİMME) Lise Mezunlanna Meslek Edındirme Projesi gibi bu proje de. birkaç yıl sonra terk edikcektir. Son elli yüda meydana gelen teknolojik ve sosyal gelişmekre uygun olarak, Türk eğitiminjn amaçlan doğru olarak saptan- madığı için, ülkemiz bir türlü kalkınma sürecine girememiş, 60 yıldan bu yana. çağdaş medeniyet düzeyinin gelmesini bekkmekle vakit geçirilmiştir. Sayın Tansu ÇiBerin eğhimk ekono- mik gelişme arasındaki olumlu etkileşme- nin farkında olduğu, kabul edilebilir. Fa- kat eğiümin amaçlan konusunda netleş- miş bir fikrinin olduğuna inanmak zor- dur. Osmanlı İmparatortuğu'nun kurulduğu yiizyılda, Avrupa'nın birçok yerinde, bir- biri ardına üniversitelerin kurulduğundan toplumumuz habersizdi. Ancak, Büyük ResitPasa'nın(18OO-1858) Batı ile teması- ndan sonra, bizde başlattığı tanzimatla, biz Batı'yı göriip tanımaya ve taklit etme- ye başladık. 11. yüzyıldan önce Batı'nın yetişmiş in- san ihtiyacını sağlama işini, kiliseye bağlı din adamlan üstlenmişti. Orta Asya'dan gelerek Batı'ya ilerleyen Türk boylannın baskısı uzerine düşünme- ye başlayan Avrupalılar, kilise huku- kunun ve teokratik eğitimin yetersizliğini ve çelişkilerini görmeye başladılar. Biçim- sel mantık ve delillendirme alanındaki eği- timin, akademik ve uygulamaya dönük avantajlan farkedildi. Bu inceleme ve kı- yaslamalar, genç zihinleri, toplumsal so- runlann kilise dışında bilim yoluyla çö- zümlenebileceği konusunda düşünmeye cesaretkndirmişti. Paris'te. Bologna'daki öğrenciler, kiliseye karşı çıkarlanru savun- mak üzere ortakhklar kurdular (Latince: Univarsitates) Temel eğitim alanında köklü adımlar atılmaya başlandı. Daha sonra bu gelişmeler. Avrupa'nın diğer ül- kelerine önıek teşkıl ederek. siyasal otorite ve kiliseden bağımsız üniversiteler oluştu. Bu bilim merkezlcrinde geliştirilen fıkir- ler ve teknolojiler. hızla topluma mal edil- di. Böyleee Batı'da birbirini izleyen sosyal ve ekonomik gelişmeler oldu. Japonya'da da durum ayrudır. Eğitimin %70'i özel sektöre aittir. Son on yılda, ekonomik ve teknik kalkı- nması ile dünyanın hayranhğını kazanan Güney Kore'nin nüfusu, 42 milyondur. Japonlar gibi. bu ülkede de yüksek öğreti- me büyük önem veriliyor. Gençkrin yak- laşık üçte bin üniversiteye gidiyor. Mü- hendislik gibi uygulamah bilimkr alanı- ndan, her yıl 32.000 kişı mezun olmak- tadır. Bu rakam Japonya'dakinden eksik, fakat Amerika'dakinden yüksektir. Kore Ekonomı Enstitüsü'nün bir yayınında. hükümetin "fınansal kaynak yoksunluğu" nedeniyk, öğrenim takbini karşılayamaz duruma geldiğinde. özel sektörün "işe eîkoyduğu" nu yaayor. Bu- gün G. Koredeki 256 üniversiteden sa- dece 50 tanesi devlete ait. 206'sı Hyundai. Daevvoo ve Kore Havayollan gibi özel şir- ketlere aittir. Gerçekte ülkemizde eğitime milli bütçe- den aynlan pay, diğer ülkelerden az olma- makla beraber, bütçemizin küçüklüğü ne- deniyle komşulanmıza ve diğer ülkelere oraria az harcama yaptığjmız ortaya çıkıyor. Bazı ülkelerk karşılaştırdığımızda şu tablo ortaya çıkıyor Kişi basına eğitim harcamaları (S) İsveç Kanada Norveç İsviçre Lüksembure ABD Danimarka Hollanda Japonya Aİmanya Türkiye 1665 1553 1812 1510 1492 1550 1855 1266 1237 1012 28 Bu kadar küçük bir harcama ile üniversite mezunu genç yetiştirmenin olanağı yok- tur. Olsaydı, Batüılar keşfeder ve bizden önce uygularlardı. Hükümetin, acikn Türk milli eğiümini re- kabet ortamma açmak üzere. anayasanın 42 ve 130. maddekrindeki devlet tekeli hü- kümkrini kaldırması gerekir. Amerika'da ve bütün dünyada olduğu gibi siyasi oto- rite, eğitimden elini çekmelidir. Halkunızın parlamento üyekrini secmek- te isabetsiz davrandığı söyknebilir, fakat kendi kendini yetiştirmede ve okullaş- mada isabetsizlik yapacağından korkul- marnahdır. Özel radyo v e TV sahiplerinin baskısı ile anayasının 133. maddesini değiştiren par- lamento. yeni bir baskıyı bekkmeden ken- diliğinden yüksek öğretimi halka aç- malıdır. İnsan Haklan Evrensel Beyannamesi, "eğitinı ve öğretim hakkmı", temel hak ve özgürlükkr arasında saymaktadır. Bu yüzden, Birleşmiş Milktler üyesi devktk- rin anayasalannda. "Eğitim ve öğretim, devletin gözetim ve denerimi altında ser- besttir" hükmü yer almaktadır. 1924 tarihli anayasamızda mevcut olan hükme, 1961 ve 1982'deyazdınlananaya- salarda da yer verilmemiştir. Demokratik yolla kalkınma sürecine gi- rebilmemiz için, her şeyden önce anaya- samızın düzeltilmesiyk işe başlamahyız.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle