20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8AYFA CUMHURİYET 15 EYLÜL1993 ÇARŞAMBl HABERLER Engin ifade verdl • ESKİŞEHİR-Seylülde Eskişehir'de gözaltına alınan ve daha sonra 8. kattan düşerek yaralanan Atay Engin adh üniversite öğrenrisinin savalık ifadesini yaayla verdiği öğrenildi. Savalık yetkilileri gözaltındaki üç kışiyle birlikte soruşturmanın devam ettigini belirterek, "Tıp fakültesine yaa yazdık, rapor bekliyoruz" dediler. DEPMilletveJcili Mehmet Sincar'ın cenazesine katılmak için Ankara'ya gitmek üzeregeldiklen Eskişehir Otogan'nda gözaltına alınan ve elleri keJepçeli olarak götünlldüğu evinde arama yapılırken 8. kattan birotomobilin üzerine düşen Atay Engin'in sağlık durumunun iyiye gittiği ve yaşamsal tehlikeyi atlattığı bildirildi. CHP,Sıvas'ın krtabım yazdı • ANKARA (ANKA)- CHP, Sıvas'ta 2 tenunuzda Madımak Oteli'nde yakılarak öldürülen 37 kişinin anısına kitap yayımladı. Çiller ve Gazioğlu'nun '"kaüiama seyirci kalmakla", İnönü'nün ise "kendisini ve partisini aklamaya çalışmakla" suçlandığı kitap, "Sıvas Katliamı ve Gerçekler" adını taşıyor. CHP Merkez Yöneti'mi'yle Sıvas İl Örgütü'nün ortaklaşa hazırladıklan kitap, 78 sayfadan oluşuyor. CHPGenel Başkanı Deniz Baykal'ın Sıvas olaylannın ertesi günü TBMM'de hükümct programı ile ilgili konuşmasının Sıvas olaylanna ilişkin bölümlerine de yer verilen kitabın gıriş sayfalannda şu görüş ifade ediliyor: "Hükümetin katliam karşısında takındığı ciddiyetsiz, sorumsuz ve utanç verici tutumu kınıyor ve bu yayını Sıvas katliamında öldürülenlerin anısına, halkımızın bilgi ve dikkatlerine sunuyoruz." 'Komjğazamkla • ANKARA (AA) - Sağlık Bakanı Rıfat Serdaroğlu, Başbakan Tansu Çiller'in görevden almmaşını istediğı Müsteşan îlhan Özdemir'i görevinde tutmasının nedenini. "Çalışacağım adamı ben seçerim" diye açıkladı. Serdaroğlu, ÇilJer'in diretmesi halinde bakanlıktan aynlabileceğini söyierken " Bu koltuğa 404 ile zamkla yapışmadım" dedi. Sağlık Bakanlığı'nda Sağlık Projesi'nin başında bulunan Müsteşar Yardımcısı Serdar Savaş'ın görevden abnmasıyia başlayan olaylar, Devlet Bakanbğı döneminde Serdar Savaş'a proje konusunda destek veren Başbakan Çiller'in devreye girmesiyle kızıştı. Savaş'ın "Görevden abnmasma neden.olan kişinin Müsteşar İlhan Özdemir olduğu ve müsteşann bakanı yanlış bilgilendirdiği" yolundaki suçlamalan Başbakan Çiller'e ulaşınca, Sağlık Bakanlığı döneminde anlaşamamasına karşın Süleyman Demirej'eyakın olması nedeniyle Özdemir'i görevden alamayan Devlet Bakanı Yıldınm Aktuna'nın da desteği ile Başbakan Çiller, Özdemir'in görevden almmaşını ıstemıştı. İkî ayda 19 kararaame •ANKARA (ANKA)-20 ekim seçimleri öncesi meydanlarda "Ülkeyi kanun hükmünde kararnameler ileyönetilmekten Jcurtaracağız'' vaadi doğrultusunda, ilk 1.5yıl içinde kanun hükmünde kararname çıkarmaktan kaçınanDYP-SHP koah'syonu, son iki ay içinde bu tavnndan vazgeçti ve 19 kanun hükmünde kararname yayımlandı. Tansu Çiller'in TBMM'den güvenoyu almadan Meclis'ten çıkardığı Yetki Yasası kapsamında son iki ay içinde 19 kanun hükmünde kararname yürürlüğe girdi. RPgensoruiçin hazırfanıyop • ANKARA (ANKA) - RP Grup Başkanvekili Şevket Kazan, SHPkurultayından çıkan sonuç doğrultusunda Bakanlar Kurulu'nda yapılacak değişiklıkleri bekleyeceklerini, hemen ardından hükümet ile ilgili gensoru ve Meclis araştırma önergeleri vereceklerini bildirdi. Kazan, bu tür olaylann takipçisi olacaklannı sövledi. ÇillerD YP grubunda, dışpolitika, eğitim ve terörkonularında değerlendirmeyaptı: Terörnereye, devlet oraya ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Başbakan Tansu ÇiUer. hazırlanan Arsa Ofısi Kanunu ile gecekonduya DYP'nin cö- züm getireceğini belirterek mart ayına değin bu altyapının oluşturulacağını bildirdi. Çiller. dün DYP Meclis Grubu'nda konuşurken ANAP'a da yükle- nerek "A.N'AP iktidannın yol- suzluklarının takibiyle uğraşrna- ıun verdiği çöküntüyfi biz yerden kaidıracağız" dedi. TBMM'- den ek bütçe isteneceğini bildi- ren Çiller, üzerinde çahşılan vergi yasası konusunda miilet- vekjllerinden destek ısterken yeni vergi düzenlemeleri için "mart" takviminı telaffuzetti. Başbakan, Rusya Devlet Başkanı Boris Yeltsinin 1994- te, Başbakan Çernomirdin'in de önümüzdeki sonbaharda Türkiye'yi ziyaret etmelerinin kararlaştınldığını da açıkladı. Çiller, dün saat 10.00'da top- lanan DYP grubuna girerken. • Çiller, DYP Meclis Grubu'nda yaptığı konuşmada SHP'deki gelişmelere de değinerek Erdal İnönü'nün demokrasiye katkılan nedeniyle 'tarihteki ışıklı yerini aldığını'. Murat Karayalçın'ın da koalisyonun sürdürülrnesinden yana olduğunu anlattı. Çiller, konuşmasında ANAP'a yüklendi. milletvekillerinin önemli bölü- mü tarafından ayakta karşılan- dı. Hemen kürsüye gelen Çiller, bir saat süren konuşmasında son 2 aydaki gelişmeler, Rusya gezisi ve önümüzdeki döneme yönelik hükümet tasanlann- dan söz ettı. Çıüer. "Hükümeti- miz ülke meselelerine ciddiyetle el atarak bir dizi önlem almıştır, tüm gücümüz ve inancunız sizle- rin İMI gruptaki bütünlük ve birii- ğjdir"dedi. Üniversıteye alınan 440 bın öğrenciden. yanlışlıkla "öğretim üyesi" diye söz eden Çiller. özetîe şunlan söyledi: Okullann açılmasının tüm ailelere hayıriı olmasını diliyo- rum. Özellikle eğitim alanında çok ciddı adımlanmız olacak. Yüksek eğitimde 450 bin gencı- mizin sokaklarda kalmasını ön- ledik. bu gençler üniversiteleri- mızde yerlerini aldılar. Amacımız sadece bu değil, kali- teyi de yükseltmek, bin kişiyi yüksek lisans için yurtdışına gönderdik, gönderiyoruz, dö- nüşlerinde bu gençler yeni üni- yersitelerde görev alacaklar. Önümüzdeki yıllarda liseyi biti- rip üniversiteye giremeyen hiç kimse kalmayacak. Lıse me- zunlan bir iki yıllık meslek okullan veya üniversitelere alı- nacaklar. Rusya gezisi Türkiye ile Rusya arasında daha farklı bir dönem açılıyor. Bölgenin güçlü iki ülkesi olarak ErdoğanŞakaruı4yaşındakikızıÖzge,32gündürhaberalınamayanbabasınıkaygıveumutlabekliyor.(KEREM ILGAZ) Perpa operasyonunda kaybolan Erdoğan Şakar'dan haber alınamıyor Şakar 32gündenberikayıp İstanbul Haber Servisi - Eşi Erdoğan Şa- kar'ın 13 ağustos günü Perpa'da 5 kişinin ölümüyle sonuçlanan operasyonun ardın- dan gözaltına alındığını söjleyen Hanım Şakar. "Bütün başvunılanma rağmen ken- disinden haber alamıyorunı. Havatından en- dişe ediyorum" dedi. Şakar. TBMM'ye başvuracağını bildirdi. Dört arkadaşıyla birlikte 8 eylül günü gözalUna alınan Açı- köğretim Fakültesi öğrencısi Serkan Deh- men'dcn de haber alınamadığı bildırildi. Hanım ŞakarA çocuklan 10 ayhk Baran ve 4 yaşındaki Özge ile Erdoğan Şakar'ın erkek kardeşi Varol Şakarla birlikte, dün Sultanahmet Parkı'ndaki bankalarda bir basın açıklaması yaptı. Polis tarafından 13 Ağustos günü Perpa'ya yapılan baskın sonrası orada bulunan eşi Erdoğan Şakar'- ın da gözaltına alındığını öne süren Hanım Şakar, bir süre önce başladığı süresiz açlık grevini sürdürdüğünü belirtti Şakar, "Yaptığım bütün baş\urulara rağ- men, eşimden 32 gündür haber alamıyorum. En son si> asi şube>e iki gün önce gittiğiınde bir kez daha olum.su/ cevap verilerek geri gönderildim. Biz biliyoruz ki eşimi de daha önce gözaltına alınıp kaybedilen Hasan Gü- linay. Hüsamettin Yarnan, Ayhan Efeoğlu. V usuf Erişli, Hüse>in Toraman gibi kaybet- mek istiyorlar" dedi. Eşinin işkencede Öldürülmüş olmasın- dan endişe ettiğinı anlatan Hanım Şakar, son çare olarak bugün Ankara'ya giderek TBMM'ye baş\Tjracağını söyledi. Dört arkadaşıyla birlikte 8 eylül günü gözaltına alınan Açıköğretim Fakültesi öğrencisi oğlu Serkan Dehmen'den (20) ha- ber alamadıklannı bildiren Ayşe Dehmen, "Oğlumun havatından endişe ediyorum" dedi. Ayşe Dehmen, bir polisten 10 eylül günü. oğlunun Gayrettepe'de Terörle Mü- cadele Şubesi'nde olduğunu öğrendiklen- nı, ancak o tarihten bu yana haber ala- madıklannı belirtti. Anne Dehmen şunlan söyledi: "Oğlum, Aydın Çelik, Rarnazan Serbest. Ferhan Ogün, Yalçın ve Gökhan Atay'la birlikte 8 eyliil günü gözaltına alınmtş. 10 eylülde bir polis bunu doğruladı. Ancak, şim- di gidiyoruz "yok' deniyor. O tarihten bu yana haber alanuyoruz. Tüm korkumuz, oğlumuzun da birçok genç gibi gözaltında kayhedilmesi." "Tfirkiye ile Rusya'nm rekabet değil, işbirliği yapmaları bölge ve dünya Lstikrarı açısından önemlidir" diyoruz. Azerbay- can'a yönelik Ermeni saldın- lannın AGİK, Minsk ve BM kararlannı çiğnediğini anlattık. "Türkiye bu duruma seyirci ka- lamaz" dedik. gerekirse buraya gönderilecek bir banş gücünde, "Türkiye Rusya ile birlikte yer aisın" dedik. Bu görüşlerimiz imzalanan protokolde yerini buldu. Kazakistan, Azerbay- can ve Rusya petrolünün Türkiye üzerinden boru hatlan i!e Akdeniz'e taşınması da pro- tokolde yer aldı. Ambargo dışında Irak'la o!an petrol boru hattındaki petrolden de söz et- tik. Biz dünya ile birlikte hare- ket ediyoruz. ama hat şu anda çüriiyor. bunun Türkiye'ye de Rusya'ya da zaran var. Bu ko- nulara da gerek Yeltsin gerek Çernomirdin'le yaptığımız an- iaşmalarda değındık. Şu anda almakta olduğumuz 6 milyon metreküplük doğal gazı 12 mil- yon metreküpe çıkatmayı ka- rarlaştırdık, Rusya'dan olan 520 milyon dolarlık alacak- lanmızın tahsılı de imkan dahi- line girdi.Yeltsin 1994te, Çer- nomirdin sonbaharda Türki- ye'yi ziyaret edecekler. Türkiye Ortadoğu'daki bu mutabakatı memnuniyetle karşılıyor, İsrail ve Filistin'i yapıcı ve kararlı tutumlan ne- deni ile kutluyoruz. Şimdi yep- yeni bir dünya kuruluyor, Tür- kiye de, sadece seyirci olarak değjl, gücü ve önder ülke konu- muyla bu dünyada yerini ala- caktır. AT meselelerinden Irak'a kadar, Türkiye dışanda sesini duyurmaya ve önder ülke konumuyla dış politikadaki ye- rini almaya devam edecektir. Terör Terörle mücadelede azimli ve kararbyız. Son lOyılda PKK ile olan mücadelede 3 bin terörist öldü. bunlann binden fazlası son 2 aydadır. Terör nereye gi- derse. türk devleti oraya. bir adım ilerisine gider. Kohl'ün davetlisi olarak yapacağjm Al- manya gezisi sonrası liderlerle görüşmelerimı sürdüreceğim, bu konulara da el atacağız. Çiller. "temiz toplum"a yöne- lik çalışmalann sürdüğünü. ihaleleri şefTaflaştıracak tasla- ğın hazırlandığını kaydederek- "Temiz toplumu yaratmakta kararlıyız, ANAP iktidannın yolsuzluklarının takibiyle uğraş- manın verdiği çöküntüyü biz yerden kaldıracağız" dedi. "Toplumda köye dönmecilik" anlayışının sona erdirileceğinı söyleyen Çiller. konuşmasının son bölümünde. özelleştinne- lerde tek bir işçinin bile sokağa bırakılmayacağını söyledi. Çil- ler, gecekondu sorununa Arsa Ofisi Kanunu iie çözüm bula- caklannı. dığer reformlann da bunu izleyeceğini anlattı. Çiller vergi tasansı için "mart" takvimini gündeme ge- tirdiği konuşmasında. SHP'- deki gelişmelere de değinerek Erdal İnönü'nün demokrasiye katkılan nedeniyle "tarihteki tşıklı yerini aldığını". Murat Ka- rayalçın'ın da koalisyonun sür- dürülmesinden yana olduğunu anlato. Başbakan, sözlerini "Yolu- muz kolay değil. ama alınacak önlemleri gayet iyi bilmekteyiz, bütün bunlar gnıbumuzun ba- şarısıdır" diye tamamladı. HAFTAYA BAKIŞ AHMET TAXER KIŞLALI Sahip Çrianak! Demokratiktoplum, 'kahraman'agereksinmesiolma- yan toplumdur. Böyîe bir toplumda, teker teker bireyler 'dava'\ara sa- hip çıkmaz. Benzer duygu ve düşünceler eırafında ör- gütlenmiş toplum kesimleri bu işi üstlenirler. Böylece de kimsenin -her tehlikeyi göze alarak- bir 'bayrak'gibi ortaya atılmasına gerek kalmaz. Ama demokrasi savaşımı' veren toplumlar, ne yazık ki ancak 'kahramanlar'ımn üzerine basa basa yükselir- ler. Öncü'savaşmayınca 'kitle'savaşmaz. Öncülerine sahip çıkan toplum, 'yeni öntijler'm ortaya çıkmasını özendirir. Giderek öncüler M/e'leşir ve 'kah- raman'lara gerek kalmaz! Demokrasi yerleşir.. • • • Bir 'yürekli' hukukçu çıkıyor. Ödünsüz bir biçimde laikliği savunuyor. Kemalizmi savunuyor. 12 Eylül paşalarının anayasaya soktukları, Atatürk'ün miras haklarını çiğneyen maddeleri 'hukuka aykın' olarak nıtelendirmekten çekinmiyûr. 'Dinci' ya da "ıkinci cumhuriyetçi' bütün 'gerici'\erin ortak hedefi oluyor. Ama 'ilerici' demokratik güçlerin ona her zaman 'ye- terince'sahip çıkmadıklarını göruyorsunuz.. Bu adam. Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Gün- gör özden dir. HEP'ın kapatılmasına 'siyasal' açıdan karşı olabilirsi- niz. Fehmi Işıklar ı -'demokrasi' açısından kazanılması gereken- sağduyusunu yitirmemiş bir Kürt kökenli aydı- nımız sayabilirsiniz Ama bunlann hiçbirisi, Anayasa Mahkemesi'nin aldı- ğı kararı eleştirmeyi, onun Kemalist başkanına yönelik saldırılara karşı çıkmamayı haklı göstermez.. Her oyun 'kural'ına göre oynanır. HEP'li milletvekillerinin çoğunluğunun, daha adımla- rını TBMM'ye attıkları ilk günden beri, kendi deyişleriyle TC'nin anayasası ve yasalarına, kürsüden ettiklen 'ye- min'e uygun davrandıklarını kim öne sürebilir? ingiltere'de bile. IRA destekçısi bir milletvekili hapse atılmadı mı? Hangi toplum, bayrağına, ülkesine, devleti- nebu ölçude düşmanca davrananlara 'sınırsız'bir hoş- görü gösterebilir? Barolar Birliği Başkanı önder Sav, "Siyasal partiler, 'ne tür suç işlersek işleyelim partimiz kapatılmayacak- tır. Bizi ancak seçmen tasfiye eder' mantığından kurtul- malıdır" öerken haksız mı? "Kararı hukuka aykın bulanlar mahkemeyi eleştire- ceklerine, davanın açılışı ve karar arasındaki bir yıllık süre içinde anayasayı değiştirselerdi" derken haksız mı? "Anayasa Mahkemesi, ülkemizde demokratik, laik, sosyal hukuk devletinin ve yargının temel dayanaklart- nın başında gelmektedir" derken haksız mı?.. Sayın Sav, doğru düşünceye. doğru kuruma, doğru ki- şiye sahip çıkarken'hak\tyd\\.. • • • SHP'de bir Mümtaz Soysal var. Kemalist devrimden gelip bugünün sosyal demokra- sisine varmaya çalışan bir hareket içinde yer alıyor. 'So/'uda iyi biliyor. 'Kemalizmi' de. "Geçmişin ilkeleri ile çağın gereklerini birleştiren" çok bilinçli bir kafa yapısına sahip Ne üç buçuk 'ırkçı delege' uğruna Kemalizmden vaz- geçiyor.. Ne -arkalarında hangi güçlerin olduğu bilinme- yen- bazı iletişim araçlarına sevimli görünebilmek için '2. cumhuriyetçiliğe'ödün veriyor.. Türkiye'de Âtatürk yadsınarak çağdaşlaşılamayaca- ğının, solcu olunamayacağının ayrımında.. 'Yapı 'sının bozukluğu nedeniyle Vtfeo/o/»r'görüntüsü de giderek bulanıklaşan bir SHP için, Prof. Soysal 'bu- lunmaz' bir nimettir.. Sayın Karayakçın ın yanıbaşından ayırmaması gereken bir 'ideolog 'dur.. Kurultayın çoğunluğu Soysal'a 'sahip çıkarken' haklı- dır!.. • • • Kahraman lara gerek duymayacak bir toplum için.. 'Örgutlü kitleler'ın sırtında duracak bir demokrasi için.. Özgürce, insanca, banş içinde yaşayabilmek için.. 'Doğru düşünce'y'y savunan öncu'lere sahip çıkalım! Onlara 'yalnız' olmadıklarmı duyuralım! Seslerinin -bi- zim seslerirnizle birlikte- daha gür çıkmasını sağlaya- lım!.. Kemalistleri 'oldukları her yerde'destekleyelim!.. İsterCHP'de. ister SHP'de, isterDSP'de.. ister Anaya- sa Mahkemesi'nde.. isterse Anadolu'nun bir küçük köy okulunda.. 'Onlar' için değil, toplumun geleceği için, kendimiz için, çocuklarımız için yapahm bunu.. 'Sol'a inanıyorsak, 'so/cü'ysak yapalım. Ne güzel söylüyor İlhan Seiçuk "Anadolu'da Kema- lizme sövereksolcu olmaya yeltenmek, Allah 'a küfrede- rek mümin olmaya kalktşmak gibi garip bir kişilik tutar- sızlığının dışavurumudur." Geleceğimize 'sahip'çıkalım!.. Yeni insan lıakJan, yeni hukuk devleti tanımı YEKTA GÜNGÖR ÖZDEN Anayasa Mahkemesi Başkanı İnsanlığın erdemi ve onuru sayılan hak ve özgürlüklerin. günümüzde bile yeterince an- laşılamamjş, benimsenememiş olması, tanı- nıp güvenceye bağlanmalan yolundaki ça- balann sürdürülmesini zorunlu kılmakta- dır. Çağımızın yaşam düzeyine uyma amaa- nı güden ülkelerin bağlılıklannı açjklayarak imzaladıklan 'Evrensel Bildirge'nin varlığı. karşıtlıklan ve aykınlıklan önleyememiş. imza koyan kimi ülkelerde açıkça çiğnenme- sine engel olamamıştır. İnsan haklanna say- gı ve 'büdirge'ye bağlılık bilinci, savunma ça- balanyla orantıb biçimde gelişmediğinden çelişkiler tüm aalığjyla yaşanmaktadır. İnsan haklanna bağlılık İlkeler. yaşamı yönlendiren etik değerle- riyle yaptınm gücü kazandığında toplumsal savaşımlann ürünleri bireylen gönendire- cektir. Feodal kurumlan kaldıramamış bir toplumda, cumhuriyetin demokrasinin dü- zen olarak yeterince kurumlaşmasını sağ- layacak huk'uksal yapılanmalar gerçekleş- medikçe, laik, özgürlükçü. çoğulcu bir an- layışın oluşması ve egemen olması söz konu- su değildir. Devleti temsil edenlerin insan haklan ülküsüne bağlılıklan, bu konularda- ki tutumlanyla kanıtlanmaktadır. İnsan haklanrun yeterli güvenceye bağlanabilme- si, insanlar arasında eşitliğin sağlanması ko- nusunda loplumlann tutumu. uygarlık dü- zeylerine göre değişmektedir. 1leri. gelişmiş toplumlarda tüm alanlann insana yaraşır duruma getirilmesi insan haklannın gereği sayılırken geri kalmış toplumlarda yaşam, bağımsızlık, çalışma, sömürüye ve açlığa karşı direnme başta olmak üzere haklann savaşımı süımektedir. İnsan haklan sorunsalının önemli engeli- ni, erkleri temsil eden kimselerin yasal gö- revlerinin verdiği yetkileri kendi kişisel gö- rüşleri biçiminde kullanarak yarattığı çarpıkbklar oluşturmaktadır. İnsan hak- lannın. çağdaş insan anlayışının ve insanlık değerlerinin gerektirdiği öl- çüde sorumlu- luk ve bilinçle kavranıp be- nimsenemediği durumlarda il- kelerle bağ- lantılı adalet. hukuk ve ilgili öbür kavram- lanndaanlam- lan bozulmak- ta, yitirilmektedir. Kavramlan anmanın, de- ğişik alanlarda söz etmenın insan haklanna saygjyı açıkladığı savunulamaz. 'İnsan hak- lan cdcbiyatı'nın giderek zenginleşmesi bu konuda atılımlann gerçekleştiği, aşamalann kazanıldığı anlamına gelmemektedir. Tüm insanlığı birleştiren, aynı ölçüde bir insan hak anlayışından uzakta bulunduğumuz, özlemlerin. edinimlerin üstünde bulunduğu bir gerçektir. İnsan haklannın en vazgeçilmez olanlan. anayasalarda beiirtilcnlcrdir. İnsana yaraşır biçimde birlikte yaşamanın önde gelen koşulu, anayasarun belirlediği haklar ve gö- revler düzeniyle bunun temeli sayılan hu- kuksal konuma saygılı olmaktır. Bu neden- le. öncelikle, anayasanın çiğnenmesi insan haklanna saygısızlığın nesnel biçimi olarak yasal yaptınmlara bağlanmalıdır. Kuşku- suz, demokratik içenkli kurallann dışarda tutularak antidemokraük kurallara ve ana- yasal sistemin yetersiz yönlerine ilişkin eleş- tiriler. insan haklan temeli üzerinde yasal düzeni yeterince kurumlaştırarnamış. geriye Ansana yaraşır biçimde birlikte yaşamanın önde gelen koşulu, anayasanın belirlediği haklar ve görevlerdüzeniyle bunun temeli sayılan hukuksal konuma saygılı olmaktır. dönüşleri önleyebılecek tarihsel binkim gü- vencelerinden yoksun toplumlarda tepkileri silahlı eylemlere dönüştürebilmektedir. Bu- nun yanında, yasa koyucunun yetki ve gö- revlerine sınır çizmeye kalkışanlann etkinli- ği, insan ilişkilerini belirlemede külıür biri- kimleriyle çağ gereklerinin yeniigisi olmak- tadır. İleriye dönük değişiklik istemlerinin, sivil ya da asker. hukuk dışına çıkabilen güçlerce önlenmesi insan haklannın güce dayanarak dışlanmasıdır. Halkoyuna gidilcrek aynı so- nucun abnması da insan haklannın yasal oyunlarla kısıtlanmasından başka bir şey olamaz. Uygarlık anlayışı, insanlan hak eşitliğiyle bağımsız kıimayı amaçlayan soyluluktur. Ancak, bireyin örgütlü toplum güçleri karşı- sında, bağımsızlığının, özgürlüğünün ko- runmasında aynı duyarhlığj gösterdiği gö- rülmemişür. Bireylerin karşılaşüklan güç- lükler, yasal sınırlamalar açıkça izlenmekte- dir. Kişisel istencin toplum yararlan gerek- çesiyle sınırlanması da insan haklannın ya- salarla daraltılmasıdır. Bu boyuta varân ölçü- süzlükler. yönetimleri rahatlatsa da toplum- sal dırenci dokuyan ve sistemi gölgeleyen olumsuz birikimleri arttırmaktadır. Kişisel istençler bu yöntemle yasa koyucunun dene- timine ve yönlendırme- sine bırakılmaktadır. Yasalarla güvenceye bağlanan kişisel haklann toplum yaran ve kamu düzeni adına devlet organlannca sını- rlanması da bir tür çiğnenme niteliğindedir. Toplumsal güvenlik duygusuna sığımlarak haklann smınnın daraltılması, aykın örnek- lerdir. Devletin egemenlik yetkisinin kişi haklan üzerindeki uygulamalarla vurgulan- maya çalışılması hukuksaJlıkla bağdaşa- maz. Toplumlan giderek birbirine daha çok yaklaştıran teknik olanaklar, amaç, anlayış ve yorum birliktelikleri toplumlan karşılıklı ilişkileriyle dünya tümlüğünün öğeleri kılmıştır. Bu nedenle bir ülkedeki sorun, öbür ülkelerin de gündemine ginnektedir.' Bu bağlamda insan haklan konusundaki her sorun. her ulusu ve her bireyi ilgilendir- mekte. artan bir duyarlılıkla ve özenle izle- nip sorgulanmaktadır. Dünya barışı tehlikede Açlığın, ırkçıhğın. dinci ve ulusçu akımla- nn neden olduğu acılar, son yıllarda tüm dünyayı ilgüendirenşorunlann ilk sıralann- da yer alanlandır. Özellikle Sovyetler Bir- iiği'nin dağılmasından sonra hızlanan ulus- çu akımlar, insan haklanna aykın tutumlar- da yeni örnekler sergilemektedir. Aykınhk- lann yeni türü. yeni biçimi ve yeni yöntemle- ri, insan varlığı ve değerinin giderek nasıl saldınya uğradığını göstermekle birbkte, devletlerin ve uluslararası kuruluşlann ikili uygulamalanyla yetersizlüderini de açıkla- maktadır. Kitlesel eylemlerin anlamı ve ağır- Iığı da yıkıcı olmaktadır. Şimdiye kadar birlikte yaşayan, dilsel. dinsel ve ulusal ölçüde başka biriiktebkleri olan, sıkı ilişkiler kuran topluluklann tarih- sel geçmişi de yadsıyarak salt etnik köken aynbğıyla ulusçu akımlan savaş nedeni yap- malan dünya banşı için en büyük tehlikeyi oluşturmaktadır. Birlikte yaşayışı güçlendirmekten ötede, olanaksız kılan kalkışmalar, kimi siyasal ne- denlerle dış destek bulabilmektedir. SIRECEK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle