Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
İ1AĞUST0S1993 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
DUNYADAN
Afrikalılar petrodolarlannpeşinde
4TÇOURRIER
Afrika ülkeleri, Körfez Savaşı
öncesinde milyariarca dolar yardım
aldıklan zengin Körfez ülkeleri Su-
udi Arabıstan, Kuveyt, Birleşik
Arap Emırlikleri, Umman, Katar
ve Bahreyn ile ilişkileri yeniden can-
landırmayaçalışıyor. Körfez Savaşı
nedenıyle son dönemde yardımlar-
da bir azalma gözleniyor.
Araplar, Afrika'ya yardım ya-
parken Müslüman ülkelere ya da
Müslüman çoğunluğun yaşadığı
ülkelere öncelik veriyor. 1973 ile
1990 arasında İslami Kalkınma
Bankası'nın yatınmlanndan en çok
yararlanan ülkeler Libya, Mısır,
Cezayir, Fas, Senegal, Nijer,
Moritanya, Kamerun, Sudan ve
Gine gibı Müslüman çoğunluğun
yaşadığı ülkeler.
Bazı yatınmalar Müslûmanlann
azınhkta olduğu ülkeleri seçerek
Müslümanlaştırma politikalannı
uygulamaya çalışıyor. Örneğin
Kaddafi halkın sadece yüzde birinin
müslüman olduğu Mono'da dev bir
cami yaptırdı. Camınin büyüklüğü
ile Müslûmanlann sayısı arasında
büyük bir uçurum var. Libya gjbi
ülkelerin bu tür Müslüman yanlısı
ginşimleri bazı Afrika ülkelerince
olumlu bulunmuyor ve bu ülkeler
Arap sermayesiyle ilişkileri ni sınırlı-
yor.
Ancak, son yıllarda Araplar"ın
Afrika'ya yatınm ve yardım oranla-
nnda düşüşler görülüyor. 1986'da
643 milyon dolar olan Arap yaü-
nmlan 1990'da 103 milyon dolara
düştü. Bu nedenle, Körfez Savaşı
sonrasında Afrika ülkeleri işbirliği
ginşimlerine hız kazandırdı.
Bugün tüm dünya ekonomileri sı-
kınü içinde. Körfezin petrol monar-
şileri bu sıkınüh ortamdan paylannı
abyor. Suudi Arabistan'm rezervleri
eridi. 1992'de, ödemeler dengesi 4
milyar dolar açık verdi. Kuveyt ise
savaşın izlerinden kurtulmaya çalı-
şıyor; ulusla-
rarası yardı-
mlara ağırlık
vermek yerine
ülkesinin ye-
niden yapı-
lanmasıru ön
plana koydu.
Kuveyt'in sa-
vaş izlerini
yok edebilme-
si için 50-100
milyar dolara
gereksinimi
var.
Tüm bu
olumsuz eko-
nomik koşul-
lara karşın
Afrikalılar
Araplar'ın
daha çok yardım yapabileceğmi dü-
şünüyor. Yardım için Batı ülkeleri-
ne değjl. Arap ülkelerine gidiyorlar.
İsraıl'e boykot sonrasında Arap
uluslan Afrika'ya karşı cömert dav-
randı. 1973'den I984'e kadar mil-
yariarca dolan Afrika ekonomisine
akıttılar. 1980'de Suudi Arabisıan
yardım sıralamasında ABD'den
sonra ikinci sıraya yerleşti (Sırala-
ma GSMH'-
nın yurtdışı
yardıma
oranına göre
hesaplanı-
yor). Daha
sonraki yıllar-
da Afrika'ya
akan petrodo-
larlar azaldı.
1986'da 643.6
milyon dolar-
dan 1988'de
237 milyon
dolara düştü.
1991'deyse,
Körfez Savaşı
öncesinde.
109 milyon
dolara indi.
— ^ ^ — - ^ ^ ^ Arap ülkeleri-
nin Üçüncü Dünya ülkelerine
yaptığı yardımlar arasında Afrika,
1986'da yüzde 16.7 pay alırken,
Körfez Savaşı öncesi bu oran yüzde
8'e düştü.
Bugün Batılı ülkelerin aşın
tutumluluğu karşısında
Afrika ülkeleri Araplarla
işbirliği nitekrar
canlandırmayı çıkarlanna
uygun buluyor. Arap
ülkeleri Afrika'ya daha çok
yardım yapıyor. Örneğin
Kuveyt yardım için
GSMH'sinin yüzde sekizini
ayınrken Batılı ülkeler
yalnızca GSMH'lerinin
yüzde birinden azını
ayınyor.
Son yirmi yıldır Afrika'ya yatınm
yapan birçok Körfez ülkesi ve kuru-
luşu var. Bunlann başında Suudi
Kalkınma Fonu. Abu Dabi Ekono-
mik Kalkınma Fonu, yabancı
Arap-Libya Bankası, Kuveyt Dış
Kalkınma Fonu geliyor. İki yanlı
yardımlarda bulunan bankalann
sayısı da oldukça kabank: İslami
Kalkınma Bankası, Arap Kalkı-
nma Fonu, Dar el-Maal el-lslami
Yatınm Şirketi. Afrika Sosyal ve
Ekonomik Kalkınma Arap fonu.
Arap-Afrika işbirliğiyle- bugüne
kadar birçok şey gerçekleştirildi.
Bunlar arasında yol yapımlan, büt-
ce yardımlan, cami ve islami okul
yapımlan, ortak sermayeli şirketler,
fınans kurumlann kunilması sırala-
nabilir. Arap yardımırun azalmaya
başlaması, israıl'e karşı Arap-Afri-
ka birliğindeki çatlaklann açılması-
na neden oldu.
Afrika-Arap ihşkilen uzmanı
Rene Otayek şöyle dıyor: "Güney
Sahara'da her zaman gündemde olan
Filistin sorunu, İsrail ile olan Uişkile-
rin düzelmesini engelliyor. Ancak
ilişkilerin iyileşmcsi geri döndürüle-
mez bir eğilim. 70'lerde temeli atüan
Arap-Afrika ilişkileri projesi böylece
başansızlıkla sonuçlanıyor."
Afrikalı bir bakan şöyle diyor:
"Bazı petrol ülkeleri Afrika'ya yatı-
rım y apmay an BCCI bankası yüzün-
den çok şey kaybetti.". Bu ülkeler-
den Suudi Arabistan'm uyuşturucu
parası trafığine kanştıktan sonra
batan BCCI bankasında milyariar-
ca dolannı yitirdiği biliniyor. Suudi
Arabistan bugûne kadar bu miktan
açıklamadı. Aynı bakan Afrika'ya
yapılan yıllık yardım toplamıyla
Kuvevt Savası'nın fınansı için Kör-
fez Ekonomik İşbirliği Kurulu'na
bağlı ülkelerin yardımının toplamı
arasında bir karşılaştırma yapıyor.
Bir tarafta 109 milyon dolarlık Afn-
ka yardımı, öteki tarafta 80 milyar-
lık Kuveyt Savaşı.
Bu yazı Fas ta vaytmlanan
Opinıon 'da yer almıştır.
Sovyet
Uzayı
satışa
çıkıyor
• Sovyet Uzay
Programı'nda kullanılan
eşyalar, arahk ayında
Londra'daki Sotheby's
müzayedesinde satışa
çıkanlacak.
Sbf iN'rt» jjork fömrs
Moskova dışında bulunan Sovyet
Uzay Merkezi Yıldız Kenti'nin ün-
lüleri astronotlann anılan Sotheby'-
s'deki müzayedede canlanacak.
Astronotlar şimdiye kadar sakladı-
klan maceralan tüm dünyayla pay-
laşacak.
Müzayedede satışa sunulacak
yûzlerce eşya arasında üç kişi için
inşa edilmiş bir uzay kapsülü, ınsan
boyutlanndakı deneme için uzaya
gönderilen insan boyutlanndaki
kukla, Ay'da mekanik yöntemlerle
toplanmış ve dünyaya gönderilmiş
taş parçalan. Sovyetlerin hıç kullan-
madıklan bir uzay giysisi, uzay uçu-
ş.unu bütün aynntılanyla yaşamış
Konstantin £. Tsiolkovsky nin tarihi
eser nitelığindeki inceleme yazılan
buhınuyor.
Müzayedeyi düzenleyen David N.
Redden'e göre gösterişsiz parçalann
bile değeri çok yüksek. Örneğin,
Mir uzay ıstasyonunda gecen uzun
aylar süresince, astronotlar çatal ve
kaşıklann üzerine anlaşılması güç
şekiller çizmiş, genellikle onlara
dunyayı hatırlatan ağaç, sokak re-
simleri yapmayı tercıh etmiş.
Redden, Sovyet Rusya'ya, Sot-
heby's'dekı müzayede nedeniyle
yaptığı gezıler sırasında, Ruslann
yaşamın aynnülannı öyküleştirme
tutkusünu keşfetmiş. Bir öyküde,
yıpranmış bir uzay eldiveni yedi sa-
atlik bir uzay yürüyüşüne çıkan ast-
ronotun kötü anlar yaşamasına ne-
den olur. Başka bir hikayede ise ast-
ronotun, uzay gemisinin parcalanışı
sırasında telaş içerisinde bir öncekı
uçuştan kalan fındık paketlerini
topladığı anlatılır. Redden'e göre bu
öyküler, uzayda ilk yürüyen insan
olan Albay Aleksei Leonov'un eşya-
lan gibi paha biçilmez. Leonov,
dünyaya
Paha biçilmez döndüğün-
anılar d e 3
gün su
-
ren bir tipi
altında Ural dağlannda kalır. Kap-
sülün dışında bir ateş yakmayı ba-
şanr. Bir Rus ayısı tarafından karla
kaplanmış uzay gemisinin içine ko-
valanıncaya kadar bu ateşle ısınır.
Redden, uzay yolculuğunun insani
boyutunun, uzayda kullanılan eşya-
larla ılgili anılar anlatıldığında orta-
ya çıktığıaı söylüyor.
Nikita S. Krtışçev'in, uzaydaki ılk
insan olarak anılan Albay Yuri Ga-
garin'e gönderdiği kutlama telgrafı
tarihi bır eser olarak kabul ediliyor.
Gagarin'in yol arkadaşı Binbaşı
German S. Titov'un tarihe katkılan
ise küçümsenemez. Titov, uzayda
ilk yemek yiyen kişi.
Müzayedede, Titov'un, üzerinde
horoz simgesi bulunan catah satışa
sunulacak.
Ruslar, Amerikahlann tam tersi-
ne, uzay yolculuğunu halka duyur-
makiçin hiçbir ön hazırlık yapmadı.
Albty Gagarin dünyaya iniş
yapt ğında u
Beni uzay için hazuiadı-
lar, -nilyonlarca insanın önûnde ko-
nuşnak için değil" demışti.
SVtheby's, anlaşmalan, astronot-
lar ye uzay giyim fabrikası Zvezda
gibi iretimıni sürdüren fabrikalarla
yapj/or. Redden'in olayın parasal
degeri hakkında hiçbir duşüncesi ol-
manakla bırlikte manevi değerinin
farknda. 11 arabkta yapılacak mü-
zayeieden önceki bir hafta süresin-
ce, >u eşyalar halka sergilenecek.
Eşyılar, Sovyet uzay programının
sünecli yınelenen ve yenilenen Ame-
rikaı programından çok daha kab-
teli tlduğunun kanıü.
Francis X. Clines
Ülkedeki 10 bin kişilik Amerikan askeri
birliğinin, Amerikah sivillerin Panama
ekonomisine sağladığı 500 milyon dolann
(gayri safı milli hasılanın yaklaşık onda biri)
kaybı halkta endişe yaratıyor
Panamalılar KanaFı tarüşıyor
ABD, Kanalı 2000 yılında Panama'ya devredeoek; genç demokrasinin kanal
kenanndaki önceden devredilmiş mülkleri kötü yönetmesi halkta kuşku yaratıyor
?tou jjork eimcs
51 mil
uzunlu-
ğundaki
Panama
Kanalı ve çevresindekı 500 mil karelik alaıun
sorumluluğu 2000 yılında tamamen Panama
hükümetine devredib'yor. Yakın zamana kadar
Kanal'ın bütün sorumluluğunu üstlenmekten
gurur duyacağını açıklay an Panama halkı, şim-
di küçük ülkelerinin bu dev ödülü sındirip sin-
diremeyeceğini konuşuyor.
Tamamlandığı 1914 yılından beri ABD'nfn
kontrolünde bulunan Kanal. pek çok halk
ayaklanmasınm da esin kaynağı olmuştu. Ka-
nal üzerinde egemenlik hakkını elde etmek Pa-
namahlann en büyük rüyasıydı.
Panama yetkililerine, devredilen üslerle ne
yapacaklan sorulduğunda gözlerinde hemen
bir panltı beliriveriyor. Büyük üniversitelerden,
çağdaş limanlardan, yüz milyonlarca dolar ka-
zanmaktan söz ediyorlar.
Ne var Vi henüz oldukça genç ve geleceği be-
lirsiz olan demokrasiye yeterince güven duyula-
mayışı, Kanal çevresindeki şu ana kadar devre-
dilmiş olan mülklerin kötü yönetimi, bazı kuş-
kular yaraüyor.
En önemü endişe kaynağı, ülkedeki 10 bin ki-
şilik Amerikan askeri birliğinin, Amerikab si-
villerin Panama ekonomisine sağladığı 500 mil- •
yon dolann (gayri safı milli hasılanın yaklaşık
onda biri) kaybı.
Ülkenin önde gelen gazetelerinden, La Pren-
sa'nın mayıs ayı içinde düzenledıği bir anket de
endişeleri açığa çıkardı. Ankete kaülanlann
yüzde 71'i Amerikan üslerinin 2000 yılından
sonra da ülkedeki varlığını sürdürmesini ya ka-
bul ediyor ya da bunun iyi olacağını düşünü-
yordu. Buna karşın yalnızca yüzde 18'lık bir
kesim kabul etmediğıni açıkladı.
ABD Silahlı Kuvvetlerinde Çahşan Pana-
malılar Sendikası'nın Genel Sekreteri Ray Bis-
hop "Yapılan bir anlaşma var. 1999'a gelindiğin-
de, Amerikahlar gidecek ve onlann sağladığı iş
olanaklan da bitecek" diyor. Bishop, hüküme-
tin böyie bir sorumluluğa haar olmadığını, bu-
nun üİkede kanşıkhk yaratacağını da sözlerine
eküyor.
Amerika Birleşik Devletleri Güney Komu-
tası, halkı Panama topraklanndan gerçekten
çekildiğine ikna edebilmek için hayli çaba har-
cadı. Once, 1991'de 288 dönümlük bir yakıt is-
tasyonu geri verildi. O tarihten beri başka pek
çok mülk de ülkeye iade edildi. Amerikan aske-
ri yetkilileri, gelecek yıl on ABD üssünden ikisi-
ni kapatacaklannı açıkladı.
Anlaşmaya göre, mülklenn iadesinden sonra
Amenkan hükümetinin bakımla ilgili hiçbir yü-
kümlülüğü kalmıyor. Bütün bunlara karşın ge-
rek Panamalı gerek Amerikah yetkihler, hükü-
metin Kanal'ı gerektiği gibi işleteceğıne inanı-
yor.
Uzmanlar en önenüi sorunun eski Kanal
Bölgesi'ndeki binlerce binayı karb birer ticari
işletmeye dönüştürmek olduğu konusunda bir-
leşiyor. Aslında önceleri Amerikan askeri bir-
liklerinin yerini Panama Savunma Kuvveti
üyelerinin alması bekleniyordu. Ancak dik-
tatör ManueJ Noriega'nın 1990'da tutuklan-
masından sonra Panama Ordusu dağıtıldı ve
yerine daha küçük bir polis kuvveti kondu.
Panamalı yetkililer şimdi üsleri üniversitele-
re. dinlenme merkezlerine dönüştürmeyi planlı-
yor. Bunun için de Ağustos ayı içinde pek çok
şirket arasında bir yanşma düzenleniyor. Ekim
ayında da en ıyi plan seçilecek.
Panama Ünıversitesi'nden şehır planlama
uzmanı Prof. Jorge R. Riba "Bunlar, yabancı
güçler tarafından inşa edilip işlctilen şe>lerdi.
Çok yakında işletmeyi tamamen bLrim üstlenece-
ğimizi düşünmek hiç koJay değil. 197Tde anlaş-
ma imzalandığında, hazırlık için ömimüzde 23 yd
>ardı. Pek çok şey yaptık ama hayli de vakit kay-
bettik" dıyor. "
Hovvard W. French
İİİR YoRUM
Yeni bir Rus
Imparatorluğumu?
• ABD ve diğer Batılı gelişmiş ülkeler, Rusya'da
gereksiz askeri güçlerin sivilleştirilme işlemini
hızlandıracak ekonomik projelerin fınansmanı için
kollan sıvamalı ve etnik Ruslann azınhkta bulunduklan
eski Sovyet cumhuriyetlerinde haklannın korunması
için önlemler almadır.
İNVlu york eimcs
İki yıl önce Moskova imparator-
luk nıteliğini yıtirince, 25 milyon et-
nik Rus yeni kurulan Bağımsız
Cumhuriyetlerle yetinmek zorunda
kaldı. Son günlerde Boris Y>eltsin
hükümetinin karşıtlan ve parça-
lanmış Rus ordusunun aynlıkçı
gruplan Rus İmparatorluğu'nu ye-
niden yaratma hayalleri kurmaya
başladı. Yeni kurulan cumhuriyet-
lerde etkinlık gösteren yüksek rüt-
beli baa Rus askerleri. yalnızca ha-
yal kurmakla kalmayıp bu konuda
girişımlerlerde bjılunuyor.
Tacikistan'da geleneksel tarzdaki
komünist rejim, Müslüman ve De-
mokratlann kurduğu koalisyonu iç
savaşta yenilgiye uğrattı. Afganis-
tan'dan koalisyona destek veren
güçleri geri tepmek için Rus asker-
leri Tacik-Afgan sınınnda yığınak
yaptı. Azerbaycan'da Brejnev dö-
I
_ . . nemi KGB
Brejnev donemı şefu
de-
KGB şefi Aliyev mokraük
yöntemler-
le seçilen cumhurbaşkanını bir dar-
be ile devirerek yönetimi eline geçir-
di. Mihail Gorbaçov darbeci A1L-
yev'i reformlanna karşı geldiği için
zamanında dışlamıştı. Ancak bu-
gün Aliyev Rus ordusuyla oldukça
yakın ilışkiler içinde.
Gürcistan'da Rus askeri birlikleri
ülkenin Moskova'ya ilhak etmesi
için ginşimlerde bulunan aynhkçı
gruplara destek veriyor.
Moldavya'da da Rus askerleri
bölgede bağımsızlık isteyen etnik
Ruslarla bırükte eylemlerde bulu-
nuyor.
Baltık cumhuriyetlerinde Rus as-
kerlerinin çekilmeye başlamasıyla
Rus kökenh sivillerin siyasi konum-
lan gündeme geldi. Ukrayna ve
Kmm'da da asker ve sivil Rus milli-
yetçileri çıkarlan doğrultusunda
yeni isteklerde bulunuyor.
İmparatorluk hayallerinin ger-
çekleşmesi şimdilik olanaksız görü-
lüyor. Ancak bu konudaki girişim-
ler uluslararası arenada yeni knzler
doğurabilir ve Moskova'daki Rus-
lann ekonomik sorunlanna ek yük-
ler getirebib'r. Clinton yönetimi teh-
likenin farkında, ancak soruna
gereken önemi şimdilik göstermi-
yor. Avrupa'nın bu en büyük nük-
leer silah deposu genişleme politi-
kasını yaşama geçirmeye başlarsa.
uluslararası banş bir gecede tehlike-
ye gırebihr.
Rusya şu anda komünizm sonrası
değişim karmaşası içinde. Amerika
Rusya'da olup bitenlere uzak kal-
manın bedelini ağır bir biçimde öde-
yebilır. Amerika şu anda vakit kay-
betmeden Rusya'da yapılması gere-
ken reformlara destek sağlamalıdır.
Ruslann gereksınim duyduklan
şan. şöhret ve uluslararası çerçevede
saygın bir konum isteklerinin ancak
reformlar kanahyla elde edıleceğini
göstermelidir. ABD ve dığer Batıh
I
gelişmiş ülkeler,
Bedel ağır Rusya'da gerek-
olabilir s i z a s k e n
güçle-
rin sivilleştirilme
işlemini hızlandıracak ekonomik
projelerin fınansmanı için kollan sı-
vamalı ve etnik Ruslann azınhkta
bulunduklan eski Sovyet cumhuri-
yetlennde haklannın korunması
ıçın önlemler almadır.
Milliyetçi akım taraftarlan, Rus
obnayan cumhuriyetlerin politika-
lanna askeri müdahele yapmama-
lan için uyanlmalı ve bunun sonu-
cunun ekonomik izolasyon olacağı
ammsaülmahdır. Geçmişin hayalle-
rini kurmanın bir geleceği yoktur.
Nauru: En küçük, en zengin ve insani en rahat
Pasifık'te bir küçük ada Nauru, yüzölçümü 21 kilometre kare. Kurucusu olduğu 24.
Güney Pasifîk Forumu için kapüarını gönülsüzde olsa dünyanın geri kalanına açıyor
Haber Merkezi-Dünyanın en küçük ve hiç
kuşkusuzen zengin cumhunyetlerinden Nauru
(21 kilometre kare), bu hafta 24. Güney Pasifık
Forumu için kapılannı, biraz gönülsüzce de
olsa dünyanın geri kalanına açıyor.
15 Pasifık ülkesinin oluşturduğu forumun
kurucu üyelerinden Nauru, şu ana dek yıllık
zirvelerin kendi ülkesinde toplanmasına hiç izin
vermemişti. Bu yılsa, sırf Pasifık gelenekleri
forumun o yıl tarihi önemı olan bir olayın
bulundugu bir ülkede toplanması gerektiğını
bıldırdığinden. toplantıya ızin veriyor.
Bu yıl Nauru'da bağımsızhgın kazanılışının 25.
yılı. Fakat kutlamalar bır türlü düzene
giremiyor, çünkü asıl bağımsızhk gününün
içjnde bir parça hüzün de bulunuyor.
Ulkebağımsızlığına31 Ocak 1968'dekavuştu.
Bu tarihten 22 yıl önce aynı gün, işgalcı
Japonlann Truk Adası'na götürüp köle olarak
çalıştırdığı 1200 kişilik gruptan sağ kalan 737
kişi ülkeye geri dönüyordu.
Diplomaük kaynaklar. yaşananlann
B u yıl Nauru'da
bağımsızlığın kazanılışının 25.
yılı. Fakat kutlamalar bir türlü
düzene giremiyor, çünkü asıl
bağımsızlık gününün içinde bir
parça hüzün de bulunuyor.
Nauralılar üzerinde çok derin bir iz bıraktığını,
cumhuriyetin Japonlardan tazminat almak
için durumu Uluslararası Adalet
Mahkemesi'negötürmeyi düşündüğünü
söylüyor.
Nauru, yüz yıldır fosfat yataklarını kullandığı
gerekçesiyle 51 -86 milyon dolar tazminal
talebıyle Âvustralya'yımahkcmcyc verdi bile.
Fosfat çıkanlması sırasında ada yüzeyinin
yüzde 80!ininde toprak işlenemez hale geldi.
Bu kısımda ev kurmak da mümkün değil.
Nauru dünyanın en kusursuz fosfat
yataklanna sahipti. Bu yataklan kazıp
Avustralya ve Yeni Zelanda'daki çiftliklere
gönderen Naurahlar, dünyada kişi başına
düşen gelirin en yüksek olduğu ülkelerden
birinde yaşıyor. Çoğu bır işte cahşmıyor ve
vergi ödemiyor. Yaklaşık 2000 kadar yabancı
adarun yııkansında maden bölgesinde
çalışırken Nauralılar sahilde yaşıyor.
Fakat yüzyıhn sonunda fosfatın tükenmesi
bekleniyor. Üstelik Nauralılann sağlık
açısından da çok şanslı olduklan söylenemez.
Nüfusun yüzde 80'inin kalıtsal olarak şeker
hastahğına eğiHmi var. Şişmanlık, kalp
hastalıklan ve yüksek tansiyonda da tüm
dünyada en yüksek sıralarda yer alıyor. Bir
zamanlarpastoral birgüzellık oluşturan
tropik adanın gıderek bozulması yüzünden
ada halkınınyaşortalamasıda55'e düştü.