17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 AĞUSTOS1993 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA EKONOMI 11 Bağ-Kurprim fakiri •ANKARAÇUBA)- Sayılan 2.5 milyona yaklaşan Bağ-Kur üyelerinden sadece yüzde 1 'inin düzenli olarak primlenni ödediklen behrlendi. Bağ-Kur üyeleri arasında yapılan bır araştırmada. son on yılda prim borçlanıu her ay düzenli olarak ödeyenlerin oranının yüzde 1 dolayında bulunduğu saptandı. Üyelerin yüzde 34'ü kururna yetersiz ödeme yaparken, yüzde 30"u da çok az ödemede bulunuyor. Bağ-Kur üyelerinden yüzde 35'i ise son on yıldır hiç bir pnm ödemesı yapmadı. SerbestböJgeden ticaret •ANKARA(ANKA- Serbest bölgelerde gerçekleşürilen toplam ticaret hacmi giderek artıyor. Türkiye'de halen faaliyet gösteren 5 serbest bölgede bu yıhn ilk altı ayında 385 milyon dolarlık ticaret hacmi gerçekleştirildi. Ticaret hacmi. 1992 yılmın aynı dönenune göre yüzde 60"a yakın bir oranda artış gösterdı. Geçen yılın ılk altı ayında söz konusu bölgelerde 241 milyon dolarlık ticaret yapılmışü. 1992 yılırun tümünde ise hacim 577 milyon dolar olmuştu. Enerji tasarnıfu • ANKARA(AA)- Enerjinin bol ve ucuz olmaktan çıktığı günümüzde, bugün ve ileriye dönük yapılan hesaplamalar, Türkiye'nin ekonomik büyümesi için gerekli ilave enerji ihtiyacının bir kısmının "enerji tasarrufu" çalışmalanyla karşılanmasının mümkün olduğunu gösteriyor. Yapılan hesaplamalara göre Türkiye'de enerji sektöründe yüzde 20, bına ve konut sektöründe yüzde 30, ulaştırma sektöründe ise yüzde 10'luk bir enerji tasarrufu potansiyelinin varhğı sözkonusu. Tezsanişçi pkanyor • ANKARA(ANKA)- Türkiye İş Bankaa'nın iştiraklerinden biri olan Borsa Şirketi Tezsan Takım Tezgahlan AŞ genel ekonomik koşullar ve düşük gümrükle kullanılmış tegah ithalini gerekçe göstererek, üretimi kısma ve 141 işçinin işine son verme karan aldı. Tezsan, Sermaye Piyasası Kurulu(SPK) gönderdığiyazıda. ağustos başından itibaren üretimini azaltarak, işçi çıkarma uygulamasına gıdeceğıni bildirdi. SPK'ya gönderilen "özel duruma cıklama" yazısında, "'genel ekonomik koşullar ile hükümet kararlannın olumsuz etkilerini ve Haziran 1993 tanhı itibariyle şirkeümizin durumunudikkatealan yönetım kurulumuz, 2 ağustos tarihınden itibaren üretimin azaltılması ve 141 şirket çalışanının ışine son verilmesini kararlaştırmıştır" denildi. Batman'a yaörım • BATMAN (Cumhuriyet) - SHPmilletvekillen Adnan Ekmen ile Abdülkerim Zilan, hükümetin yatınm yönünden pılot iller seçtiği Hakkari ve Şırnak'a. Batman ve 5 ılçesinin de eklenmesı için gınşimde bulundu. Ekmen ve Zilan, 250 bine ulaşan merkez nüfusu ile Batman'ın planlı bir kentten çok gecekondu bölgesi görünümünde olduğunu belirterek şunlan söylediler:" 1990 yılından sonra Batman duraklama, daha sonra da gerileme dönemine girdi. Zira TPAO'da 5 bın olan çahşan sayısı çeşitiı nedenlerden dolayı 2 binlere düşürüldü. Özel sektör de yatınmlannı azalttı. Batman'da yapılan 450 teşvikli tesisten 250'si kredi alamadı. Tesisler baca tûttürme kredisini beküyor." Narçiçeği kırmızı renkü, 34 PMF41plakalı,Kartal tnarka otomobil 31.7.1993 günü Ümraniye'de kaybolmuştur. Yerinı bilenler, görenler mükafatlandınlacakür. Tel: 5831402 Askertik yoklamalanmı ıçerirçok yaprakh nufus cuzdanımı 5 8.1993 günü yitirdim, hükümsüzdür ENVERDOCAN TÜSIAD Başkanı'na göre, Türkiye'nin ekonomik sorunlan dünyada da yaşanıyor '2050'dedesorundeğişmez'BÜLENT KIZANLIK TÜSİAD 20 yıh aşkın süredir yayım- ladığı yılhk ekonomik raporlarda, te- melde hep aynı sorunlan ve çözüm öne- rilerini dile getinyor. TÜSİAD Başkanı Halis Komili "2050'deki yıllık raporda da muhtemelen konuiar pek değişmeye- cek"dıyor. İşçı ücretlenndevergı ındiri- mı yoluyla artış sağlanmasını öneren Komili özelleştirme gelirinden işsiz ka- lacaklara kaynak aynlmasını savu- nuyor. Komili'nin ekonomik konular- daki değerlendirmeleri şöyle: -Sayın Komili TÜSİAD'ın son 20-25 yü içiıide > ayınladığı ekonomik raporlar- da temel sorunlarla çözüm önerikrinin hep aynı kakhğını göriiyoruz. Bu geçen süre içirKİe Tûrk ekonomisi hiç mi değiş- medi? KOMİLİ - Muhakkak ki Türkıye ekonomisınde geçen 25-30 yıl içinde bü- J^ÜSİAD Başkanı Halis Komili, işçinin ücret artışı taleplerine devletin vergi indirimi yoluyla destek olmasını istedi. yük değişimler oldu. Bir kere 80'lere ka- dar Türk ekonomisinın içe dönük ithal ikamesine dayalı bir kalkınma stratejisi olduğunu görüyoruz. En büyük deği- şim 80'lerden sonra bu kalkınma strate- jisinin tamamen değiştirilmesi dışa açık piyasa ekonomisine geçilmesıyle oldu. Buna paralel olarak da ihracat-ıthalat rakamlan, kişi başına gelir gibi konular- da düzelmeler görüldü. Ama Batı dün- yasıyla mukayese ettiğimiz zaman aramızdaki mesafenin kapanmadığın] görüyoruz. Bu nedenle hedefimız baay- la aramızdaki farkın kapatılması yolun- da birçaba göstermek olmalıdır. -Çok kazanandan daha çok vergi alma yaklaşımjna ne diyorsunuz? KOMİlî - Daha çok kazanandan daha çok vergi alınması düşünce olarak doğru. Ama bundan neyin kastedildiği konusunda herhangi bir açıklama gel- medi. Biz uzun dönemdır söylüyoruz, Türk ekonomisinin yapısal bozuklukla- nnın giderilmesi için bırtakım tedbirle- nn alınması gerekir. Ve bu tedbirlerin muhakkak ki aa tarafı olacaktır. Fakat bunlann birbiriyle bir bütün ıçınde tek bir programda ele alınması lazımdır. Sadece bir konuda yapılacak tek bir dü- zeltme çabasının yeterli olmadığını dü- şünüyoruz. Bizim ınancımıza göre ver- verimli yatınrr.'ara dönüşecektir. Bu su- retle kısa bir süre sonra özelleştırme so- nucu yeniden iş imkanlannın yaraüla- cağı bir dönemin başlayacak. Ara dö- nemde ise gerek işsiziik sigortası uygula- ması, gerekse bu kişilerin yenı işler için eğitime tabi tutulması suretiyle sorunun hafıfletihnesi mümkündür. -Kamudaki işçilerin ücret artışı bek- (entüeri nedeıuyİe yaşanan sıkıntı sizce nasıl aşılır? KOMİLİ - Türkiye bütçesine baktieımız zaman hükümetin bu konu- KomiK: En bûyük sorun ücreüi kısuna yüklenen verginin çok yüksek olması. gi, özelleşürme ve ıdari reformlan kap- sayacak bir orta vadeli ıstikrar paketi karannın alınması ve bunun koordineli bir şekilde uygulamaya konulması ge- rekmektedir. -Özelleştirmeyi kacımlmaz görüyorsu- nuz. Ortav a çıkacak istihdam fazİası ne olacak? - özelleştirme politikalannın başında geçici bir istihdam fazlalığı muhakkak ki olacak. Ama işsiziik sorunu özelleş- tirme doğru biçimde uygulandığı taktir- de sonra tersıne dönecektır. Çünkü eko- nominin sırtından büyük bir yük kalka- cak ve serbest kalan kaynaklar akıllı ve daki sıkıntısını anlamak gayet kolay. Çünkü bütçe giderleri ücretlere ve de faiz ödemelerine yetmez hale gelmış. Burada benım gördüğüm en büyük so- run ücreüi kısıma yüklenen verginin çok yüksek olmasından kaynaklan- maktadır. Sanınm burada bir takım dü- zeltmeler yapmak adil bir işlem ola- caktır. -Gündemin bir diğer önemli maddesi gümrtik birliği tam iiyelik koşuluna bağ- lanmalı mı? Bir de 1995 başındaki baş- langıç tarihi sizce ertelenmeli mi? KOMİLİ - Genel perspektifte güm- rük birliğine geçişin tam üyelik olduğu muhakkak kı esas alınmalıdır. Bu tarihe yetişmek için ekonomik seferberlik ilan etmemizgerektiğine inanıyorum. Bu ta- rih 1995, 1996 şeklinde değişik telaffuz ediliyor. Bu mühim değil. 95'te ilan edi- lecek bir kararla 1 senelik süre içinde bu yapılacaktır. Burada esas olan. sorunun sadece özel sektöre aitmiş gibı görülme- si. Bugün başındaki aksi, 'özel sektör gümrük birliğine uyabilecek mi uya- mayacak mı?' şeklinde. Kİrier tekel konumlanyla bugün bir takım uygula- malara devam edebılmektedirler. Yapı- Iması gerekli olan Türkiye'nin yapısal bozukluklannın Avrupa Topluluğu ekonomisine ayak uydurabilecek bir şekle getirilmesidir. Buradaki sorunu özel sektörden çok hükümetin ekono- rniyi ciddi bir şekilde toparlamasında görüyorum. Yoksa bütün kesımler için- de özel sektör gümrük birliğine en kolay / l T ile gümrük birliğine geçişte özel sektör KİT'lerden daha hazırlıklı. Gümrük birliği için ekonomik seferberlik gerekiyor.' uyum gösterecek sektör olacaktır. -2005, 2010 yılJanndaki TÜSİAD ra- porlarında da Türkiye için yine aynı eko- nomik sorun \e çözüm önerilerini mi gö- receğiz? KOMİLİ - Geçen ay Kopenhag'da Avrupa İşverenler Konfederasyonu'- nun bir toplanüsı olmuştu. Ekonomi konusunda büyük bir sıkınüdan bahse- diliyordu. O toplantıda gözünüzü ka- •payıp nerede olduğunuzu bir an unut- sanız telaffuz edilen problemlerin Tür- kiye'deki problemlerden hiçbir farkı yoktu. Ama tabii boyutlan çok farklıydı. O bakımdan 2010'da olsa, 2050'de olsa ekonomi konuşurken yine aynı sorunlar üzennde konuşacağımızı söylemek pek kehanet sayılmayacakür. Vestel Yönetim Kurulu Başkanı Kubalı, gümrük birliğine hazır 4 Korkıuıuıı ecelefaydasıyoktur' Bay ve bayan eleman araruyor. Tel: 52613 39 AliNail Kubalı İSO Baskani: Enflasyonla gümrük birliği olmaz İZMtR (ANKA) - İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Memduh Hacıoğlu. Türkiye'nin öncelikle kronik enflasyondan kendini anndır- ması ve reel fınansman maliye- tini aşagı çekmek durumunda olduğunu belirterek "Eğer bun- lar yapılnıadan Türkiye Güm- rük Birliği'ne girerse kendi sana- yisini intihar ertirmiş oJur" dedi. lzmir Rotary Kulübü'nün konuğu olarak dün İzmirli işa- damlannaHiItonOteli'nde" Av- rupa Topluluğu ve Gümrük Bir- liği" konusunda görüşlerini a- çıklayan İSO Başkam Haaoğ- lu, Gümrük BirliğTyle olan so- runlann özellikle ekonomideki iç sorunlar olduğuna dikkat çe- kerek Türkiye'nin 15-16 yıldır kronik yüksek enflasyon yaşa- dığmı anlatü. Bunun ekonomideki büyü- meyi önlediğini ve üretken yaünmlara kaynak bulmada zorluk oluşturduğunu kayde- den Hacıoğlu, bu arada Türki- ye'nin 500 büyük fırmasının önümüzdeki günlerde açık- lanacağı ciro ve kar durumu ile ilgili olarak da bilgi verdi. İSO Başkanı şöyle devam etti. 500 büyük firma "Başbakan 235 rrilyonluk ka- mu borçlanma gereksinimi ola- cağını ifade etti. Bunun için dev- letin ödeyeceği faiz 200 trilyon- dur. Bu yıl 500 büyük kuruluş 360 trilyon ciro yaptı. Elde etriği kar ise 20 trilyondur. Bunun da 8 trilyonu repo karıdır. Sa> ın Baş- bakan yüzde yüz vergi koyaca- ğız diyor. 500 sanayi kunıluşu- nun 12 rrilyonluk kannın hepsini alsa bile devletin yüksek reel fai- 7İni ödemeye gücü yetmejecek." Ekonomi Servisi - Vestel Yönetim Kurulu Başkanı AIi Nail Kubalı, Türki- ye'nin I996'da gümrük birliğine gitmek konusunda kararlı olduğunu belirterek, "Korkunun erete faydası yoktur. Girip girmemekte tereddüt etmek için geç kaldık. Şimdi, girdiğimizde ne gibi ted- birlerin alınması lazun onu düşünmeli- yiz" dedi. AJi Nail Kubalı. Ekonomi Muhabir- leri Derneği (EMD) üyelerine Türk elektronik sanaymin. gümrük birliğine katılmay ı arzuladığını belirterek "Türki- >e. toplıiluğa üyc olmadan, gümrük birli- ğini kabul eden iik üikelerden biri sayılır. Türki>e'nin gümrük birliğine gitmesiyle büiikte, önündeki birçok engel kalkacak, gentş bir pazara kavuşacaktır" dedi. EMD istanbul Şubesi'nin geçtiğimiz günlerde düzenlediği bir toplantıda, İSO Başkanı Hacıoğlu'nun. Türk Elekt- ronik Sanayi'nin, ithal parçalarla üre- tım yapması nedeniyle gümrük birliğine gidildiğinde rekabet edemeyeceğini söy- lemesıne tepkı aösteren Kubalı, şöyle dedi: "İSO Başkanı Sayın Hacıoğlu gayet talihsiz bir ifade kullanmıştır. İfadesiger- çekleri \ansirrm\or. Kendisinin İSO Başkanı olarak stktörii tanımadığını or- tav a kotmuştur. Bütün gelişmiş ülkeler- de elektronik sanayi, ürettiği mamulün malzemelerini kendîsi yapmaz. L'cuz bul- duğu yerden ithal edip, montajtnı yapar." 'Haksız rekabet var' Alı Nail Kubalı, gümrük hattı dışı mağazalan nedeniyle, beyaz ve kahve- rengi eşya sektörünün iç pazarda haksız rekabete maruz kaldığını hatırlatarak, bu mağazalann işlevini kaybettiğini. ka- patılması gerektigiru söyledi. Bir soru üzerine Türkiye'nin yurtdjşı- na ihraç ettiğı televizyonlann yüzde 40-50 daha ucuza satıldığını haürlatan Ali Nail Kubaiı, Türkiye'de de vergi ve fonlann fiyatlan yukan çektiğini bildir- di. Kubalı. "Yuıtdısındaki tükerkri de Türkiye'de satılan fi\atlardan malı alı- yor. Çünkü, o ülkenin aldığı gümrük ve vergiler malın fıyatını eşitli\or" dedi. Vestel'in satıkp, saülmadığı konusun- daki bir soruya da Kubalı, şirketin iyi gıttiğini. kannın iyi olduğunu, bu ne- denle de şimdilik satılmasının söz konu- su olmadığını kaydetti. Türkiye'nin Chip (Yonga) üretıp üretmeyeoeği yolundaki bir soruya da Kubalı. İstanbul Teknik Üniversitesi bünyesinde bir vakıf kurulduğunu, bu vakfın gelişmelere ve siparişe göre üre- tim yapacak tesisler açacağını bildirdi. Yeni pazarlara doğru birlikte yola çıkalım. T.C. Başbakanlık Hazine ve Dış Ticaret Miisteşarlığı Koordinatörlügünde Güney Afrika. İsralt ve Tayvan'daki "Türk İş Hattalarına" katılın. Turkiylf'nin, ekonomik geüşmesi, tıcaçgu&tınm ve ortak girişim olanaüannı kapsayan tüm yönleri ile tanıtılması içm Güney Afrika, İ&rail ve Tayvan'da düzenleneeek özel haftaîara işadamlanmızı katdmaya davet ediyonîi: 14-16EKİM1993 J0HANNESBUR6 / GÜNEY AFRİKA CUMHURİYETt İ T K İ B İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon Ihracatçı Birlikleri Tel (1) 274 30 30 Faks (1) 274 48 58 - (1) 274 30 40 "Türk lş HajHHflfazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı ^HTgerçekleştirilecektir. Hafta Dıraç Ürünleri Sergisi",'Türkiye ve Ortak Yatınm Olanaklan" konulu bir seminer, işbirliği potansiyeli taşıyan sektörlerde taraf ülke işadamlannı bir araya getiren toplantdar yer alacaktır. 2-4KASİM1993 TEL-AVIV / İSRAİL IİB İstanbul Ihracatçı Birlikleri Tel (1)244 11 74/(1)245 56 11 (8hat) Faks: (1)245 56 21-22 14-16ARAUK1993 TAIPEI/TAYVAN İ G E M E Ihracatı Geli$tirme Etüd Merkezi Tel (4) 417 22 23 Fate: (4) 417 22 33 EKONOMIYEBAKIŞ TANER BERKSOY Devlet Az Harcarsa Ne Olur? Takke düştü, kel görürtdü. Vergi konusu tüm ağırlığıyla gündeme geldi. Kamu maliyesi tam anlamıyla tıkanmış durumda. öyle para basma, borçlanma, KİT satma gibi yapay ve geçici önlemlerle aşılamayacak boyutta bir darboğaza geliridi. Ancak, vergilemeyle aşılabilecek bir tıkanma bu. Pamuk eller cebe. Vergi verilecek. Bu gerekli Türkiye'de devletin devlet olabilmesi, etra- fımızda gördüğümüz toplumsal ve ekonomik doku bozuk- luklannın tamiri buna bağlı. Kamu maliyesindeki bunalımı bir süredir değişik bir açıdan irdeliyorum. Sanınm daha doğru bir perspektiften bakıyorum. Bugün de bunu sürdüreceğim. Kanak sıkıntısı içinde olup, az harcamaya zorlanan devletin, ekonomik ve top- lumsal boyutta yarattığı sonuçları irdeleyeceğim. Kamu maliyesindeki tıkanmanın devletin çok harcama yapmasından kaynaklandığı şeklinde yaygın bir görüş var. Bu doğru değil. Başka ülkelere kıyasla Türkiye'de deviet çok değil. neredeyse yarı yanya daha az harcama yapıyor. Bunu sayısal olarak gösterdim Yani, kamu maliyesinin içine süruklendiği zavallı ko- numun nedeni devletin hovardalığı değil. Tersine, devlet ekonominin boyuna göre az harcıyor. Bunun nedeni de, kişi ve kurum gelirlennden yeterince vergi alamaması. Yani, kamu maliyesinde oluşan darboğaz, devletin ver- gileme yoluyla kendisine gerçek kaynak aktaramaması- ndan kaynaklanıyor. Resmi rakamlar bunu gösterıyor Şimdi gelelim can alıcı soruya. Olsun varsın, devlet vergi de almasın, harcama da yapmasın demek mümkün mü? Kuşkusuz değil. Siz bakmayın bunları yumurtlayan aklı evvellere. Devletin vergileme yapamadığı için harcama- larını kısmak zorunda kalması, ekonomik ve toplumsal dokuda onulmaz yaralar açıyor. Devletin yapması gerekli olan işleri, gerçekleştirmek zorunda olduğu işlevlerı var. iç ve dış guvenlığın sağlan- ması, ekonomik ve sosyat altyapının hazırlanması, dev- letin doğal olarak üstlenmesı gereken görevler. Toplum- sal işbölümünün kaçınılmaz sonucu bu. Bu görevlerin gerçekleştirilmesı için devlet, vergi ve benzeri araçlarla kendisine kaynak aktarıyor ve bu tür amaçlara dönük olarak harcama yapıyor. Söz konusu kaynak aktanmı yetersiz ise, devlet har- camalarını sınırlamak zorunda kalıyor Üretmek ve top- luma sunmak zorunda olduğu hizmetlerin hacmi ve kali- tesi düşüyor. Bu, ekonomik ve toplumsal dokuda erime- lere, giderek kopmalara neden oluyor. Son on yıl içinde Turkıye, kaynak fukaralığına sürükle- nen devletin yeterli boyutta ve yönde harcama yapama- ması nedeniyle kamu hizmetleri nitelik ve nicelik olarak çökmüş, ekonomik, ve toplumsal dokusu zedelenmiş ül- kelerin tipik bir örneği haline geldi. Nasıl oldu bu? Biraz rakamlara bakacağız yine. Kon- solide bütçe harcamalarının işlevsel dağılımı bu konuda gTerekli ipuçlarını veriyor Genel hizmettere yönelen bütçe harcamalarının GSMH'ye oranı 1981de yüzde 12.4 iken 1980'lerin sonun- da yüzde 5'e kadar gerilemiş. Yani, Türk ekonomisinin toplam üretim gücüne kıyasla. genel kamu hizmetlerine yapılan harcama görece yarıdan fazla azalmış 1980li yı- llarda. Savunma için bütçeden yapılan harcamanın GSMH'ye oranı 1981 'de yüzde 4.9'dan 1991 yılında yüzde 3'e gerile- miş. Adalet ve emniyet için yapılan harcamanın oranı da 1981 de yüzde 1'den 1991'de yüzde 0.4'e gerilemiş. Yani, toplam olanaklanmızdan iç ve dış güvenliğe ayırdığımız pay da son on yılda tepetaklak olmuş. Tarım, orman, köy işleri, karayolları, su işleri, ulaştırma gibi ekonomik altyapıya yönelik bütçe harcamalarının GSMH'ye oranı 1981 de yüzde 5.1 imiş. Bu rakam 1991 de yüzde 2.9'a düşmüş. Yani, ekonomik altyapıya ayırdığımız kaynak oranı da son on yılda yuzde 44 ora- nında gerilemiş Sosyal altyapı da benzer bir gelişmeden kurtulamamış 1980'lerde. Eğitime yönelik harcamaların GSMH'ye oranı 1981'de yüzde 3ten, 1989da yuzde 2 5'e gerilemiş. Yani, nüfus ve öğrencı sayısı hızla artarken bu amaca dönük harcamalar görece daralmış. 1980'lerin başında GSMH'- ye oranı yüzde 08 olan sağlık harcamaları, dönem so- nunda yüzde 0.6'ya düşmüş. Yani, insanımızın nitelikleri- ne de boş vermişiz, bu amaca dönük kamu harcamalannı da görece kısmışız son on yılda. Peki, tüm harcamalar görece daralırken, neyin boyu büyümüş? Borç faizlerinin kuşkusuz. Bütçeden yapılan faiz ödemelerinin GSMH'ye oranı 1981 'de ihmal edilebilir düzeydeymiş. Bu oran 1980'lerin sonunda yüzde 5.8'e fırlamış. tşte, vergi almaktan vazgeçen, çarkını borçlanmayla döndürmeye çabalayan devletin aşırı olduğu söylenen harcama tablosu bu. Bunun ekonomik ve sosyal dokuda yarattığı çürüme- lere her gün tanık oluyoruz. iç ve dış güvenliğe yönelik harcamalann görece daralmasının terörle bağlantısı yok mu sanıyorsunuz? Genel hizmetlere yapbğımız harcama daraltılınca bürokrasinin işlememesi, kent hizmetlerinin berbat hale gelmesi salt bir rastlantı mı? Sosyal altyapıya boş verip, sonra sokakları dolduran nıtelıksiz ınsan toplu- luğundan şikayet etmeye hakkımız olabilir mi? Sokak- larınızdaki çukurlar, akmayan sular, urgibi büyüyen kon- dular devletin fazla harayor olmasından mı kaynaklanı- yor? Kamu maliyesindeki darboğazı bu yönden sorgulamak gerekli. Vergi almaktan vazgeçen devletin harcamalarını kısmasının toplumsal kalitemizi de berbat ettiğini mutlaka görmeliyiz. Vergi sorununun çözülmesinin bu nedenle mutlak bir zorunluluk haline geldiğini vatandaşlık bilinci- mize kazımalıyız. O zaman insan gibi yaşamamız müm- kün olacak. Bu, en temel hakkımız. S.S. AVKON KONUT YAPI KOOPERATİFİ BAŞKANLIĞFNDAN 1. S.S. Avkon Konut Yapı Kooperatifi adına İstan- bul Büyükçekmece, Beylikdüzü mevkiinde 240daire- li 5 bloktan ibaret olarak yaptınlacak betonarme karkas konut inşaatı, kapab zarf usulü ile eksiltmeye çıkanlmıştır. 2. îhale, Bayındırlık Bakanhğı yapı işleri birim fiat- lanyla yapılacaktır. İşin 1. keşif özeti 72.000.000.000 TL'dir. İşin geçici teminai' %3'tür. }. Bu işe ait şartnameler. ihale evrakı ve istekliler- den istenilen belgeler ile sair bi'şiler, kooperatif mer- kezi olan Beyoğlu İstiklal Caddes: Orhan Adli Apay- dm Sokak Baro Han Kat: 1 No: 105 adresinde hazır bulundurulacak ihale dosyasında görülebilir. 4. Kooperatif 2886 sayılı yasaya tabi olmayıp ihale- yi yapıp yapmamakta ya da dilediğine yapmakta ser- besttir. 5. İsteklilerin teklifleri 23 Ağustos 1993 günü saat 09.00 ila 17.00 arasında kooperatif merkezinde, koo- peratifyetkililerince alınacakür. Posta ile yapılan baş- vurulardaki gecikmeler kabul edilmez.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle