Katalog

SAYFA CUMHURİYET 2 11 AĞUSTOS 1993 ÇARŞAMBA KULTUR Kopenhag Caz Festivali'nde on günde elli ayn yerde yaklaşık dört yüz elli konser verildi kulübünedönüşenbir kent.. FERRUH VTLMAZ KOPENHAG - Yaz boyun- ca Avrupa'nın hemen hemen her ülkesınde bır caz festıvali düzenleniyor. Cazın tanınmış isimlen, Nice'den Göteborg'a, La Hey'den Vijana'ya kadar en az I2 kent dolaşıyorlar. Bazılannın programlan yıldızlar geçıdi gıbı. Örneğin Ho]landa"run La Hey kentınde- ki Kuzey Denizi Caz Festivali, üç gün boyunca 200"den fazla konser sunarken. hemen he- men cazın lüm dev isımlerini dinleme imkânı sağladı Hollan- dalı cazseverlere. Sonny Rollins hariç, o bu yıl sadece Kopen- hag'a geldi. Yine de caz festivali var. caz festivali var. Festival bir yerde sokak şenlıği demek. Öylevse Kopenhag Caz Festivali"nin festivaller içinde özel yeri ol- mab. Çünkü La Hey'dekı festi- val. üç gün bovunca Kongre Merkezi'ndekı salonlarda fahış paralara konser dinletirken, 10 güne yayılan Kopenhag Caz Festivali, bu süre içinde 50 a> rı yerde venlen yaklaşık 450 kon- serle tüm kenti caz kulübüne dönüştürdü. Tam bir 'sokak şenliğT Kopenhag Caz Festivali'nı kelimenin tam anlamıyla "So- kak şenliğp yapan özelliğı. 450 konserden 200"e yakınının meydan ve parklara kurulan seyyar sahnelerde ya da normal olarak caz klübü işlevi görme- yen cafelerde ucretsız venlme- siydi. Böyle olunca da caz me- raklısı olsun olmasın. Kopen- hag'da vaşayip da. caz festiva- linden habersizolmak imkânsız bır şey. Para venp caz kulüplenndc ya da caz-cafelerde konser dın- lemeyenlerin bıle, şehir merke- zindeki mevdanlann tümüne kurulan sahnelerden yükselen caz seslerini duymaması. köşe başındakı cafeye mdığinde üc- retsiz bır konserle karşılaşma- ması düşük ıhtımal Yani Kopenhag Caz Festiva- li, cazı ayağa getıriyor. Bu yıİkı festival abartmasız en çok caz dınlediğım festival Bu y ılki caz maratonunun ilk gününde VV'ynton Ylarsalis(üstte) altılısı yer alırken, dinleyici sayısının az olduğu ilk iki günün aksine iyi bir havada kapalı gişe çalan Sonny Rollins (sağda)ise üçüncü günün tek ismiy di. oldu. İşe gıtmek ve uyumak dışındakı tüm vaktımi ca2 festi- v alıne ayırdım. ama yine de çok şey kaçırdım. Mesela gece iki- den sonra yenı açılan 10'eren'- dckı \V\nton Marsalis'li Roy Hargrove'lu jamleri kaçırdım. Michael Petruccianni'nın solo konsennı izlevemedim. Rap ve Acid'le cazı kanştıran Gangs- tarr Quartet'e geç kaldım, Manhattan Transfer'ın nerede çaldığını bile hala öğrene- medım. Ama dedım ya 10 gün bo- yunca çalışmak ve uyumak dışında sadece caz dinledim. Hepsmi anlatmaya kalksam yer yetmez. Yine de Wynton Marsalis. 1993 Caz Festivalı"- yle eş anlamlı olacak anılan- mda. Herkes planlanru Sonny RoUirts'c göre yaparken. ben beklentilerimi Marsalis'e ayarladım ve hayal kınklığına uğramadım. Üç günliik caz maratonu Gerçi caza entelektüel yak- laşımının süzgecinden geçmiş albümlerinden sonra beklenti fazla sayılabilir ama "Plakta entelektüel düşünen konserde daha ividir" önvargımı doğru- ladı Marsalis. Hele "bis" olarak çaldığı trompet solo o an orada bulunanlann hafızalanndan si- linmeyecek izler bıraktı. Henüz 31 yaşında olan Marsalis'in tınısını duyar duymaz. 7 yıl önce ceketınin kollannı kıvırmış genç bir oğlanken Art Blakey le Montmartre'de dınle- diğımi hatırladım. Kopenhag"- ta caz dünyasının hemen he- men tüm devlerini ağırlamış olan Montmartre, iflas edip el degiştirince caza kapılannı ka- padığı ıçin bu yılki festıvalde yoktu. Onun işlevini yeni açılan Copenhagen Jazzhouse üstlen- meye çahşıyor artık. Kopen- hag'daki 7 caz kulübünden bin olan Jazzhouse. Montmartre gıbi çok sayıda dev isme yer ve- remedi ama >ine de Michael Petnıccianni. Arturo Sandoval, John Abercrombie, Palle Vlik- kelborg gıbi tanınmış cazcılan duıleme imkânı sun- Jazzhouse'dcki gecelerin en sürpnzlıleri. kadrosuna sesini ınanılmaz bır biçimde kullanan Sibiryalı şarkıcı Sainkho Namc- hilak'ı dahil eden Danimarkah Nevv Jungle Orchestra ve son bölümünde kendisıni dinleme- ye gelen Petruccianni"yi sahne- ye davet edip bırlik te çalarak iz- leyenlere unutulmaz bir gece yaşatan Kübalı trompetci Ar- turo Sandoval oldu. Kopenhag Caz Festivali'nde cazın, devleri açısından ağırlık giderek, par- lamento binasının avlusunda düzenlenen üç günlük caz ma- ratonuna kayıyor. İlk başta önemli isimlen cüzi bır miktar- la çok sayıda dinleyiciye ulaş- tırmayı amaçlayan maraton, son iki-üç yılki yüklü prog- ramıyla festıvalin motoruna dönüştü. Biletfivatları yükseldi Bılet fiyatlan da fahış düzey- de olmasa bile yükseldi. Bu yılki maratonun ilk gününde Roy Hargrove Dörtlüsü ve VV'ynton MarsaJ»AJtılıs» yer ah- rken. ikinci günde rap müzığiy- le cazı kanştıran Gangstarr Dörtlüsü, Jinuny SmioYli Four- most sahneye çıktı. Havanın kötü olduğu. dolayısıyla dinle- yici sayısının az olduğu ilk ıkı günün aksine iyi bir havada ka- palı gişe çalan Sonny Rollins üçüncü günün tek ismiydi. Gök tannlan bu seferkı festı- vale aamadı. Geçen yıl Akde- niz sıcaklığında geçen festıvalin aksine bu yıl hava yağmur du- asına çıkan çiftçileri memnun etmeyı yeğledi. Bu da özellıkle buzdolabından yeni çıkmış be- yaz şarap, peynır ve kandes yüktö piknık şepetleri, bıra ve mınder anlamına gelen açık ha- va konserlerine gelenlenn sayısının az oimasına yol açtı. Yine de çok sayıda cazsever vılmayıp piknik sepeti yerine semsıvesinı yüklenip meydan- iann, parklann yolunu tuttu, hava şemsiyeyi bile korumasız kılınca, cafelerdeki ücretsiz konserlere kaçtı. Ama 10 gün boyunca caz dınledi. prog- ramını caza göre yaptı. Her fes- tivalden sonra cazcılann sor- duğu soru bu festivalden sonra da gündemde Festival sırası- nda günlük ritmini caza ayarla- >an bınlerce kişı. festival dışında- İcı aylarda nereye kayboluyor? • 14. Uluslararası Münster Caz Festivali'nde Enver Ismailof ve Burhan Öcal birlikteliği Karadeniz'indurgun sularındayelken açölar ADEM SAĞLAM MÜNSTER- Doğulu mıstık tannlann ölümleri sırasında va- pılandıniayınlerdeçalınanılkel müzik aletlerinin çıkardığı tam- tam sesleri. orman yağmurlan- nı anımsatan bır akustik içinde bulutlara kanşarak. tango ya- pıyordu Almanya'nın Münster kentındekı caz festivalınde. Et- no-caz'ın hırçın yorumculan perküsyonıst Burhan Öcal ile Kjnm asıllı gıtarist Enver İs- mailof. geleneksel caz dünyası- nın unlülenne taş söktürdüler şenliklerde. Isviere ve İstanbuTda Avnipa'da uluslararası caz festıvallerinde ülkemızı bır elçı gibi temsıl eden festival rekort- meni Burhan. mekan olarak İsviçre ve İstanbul'u seçmiş. İki yıl önce, dağılıp paramparça olan eski Sovyetler Bırliğı'nde yapılan bir caz festıvalıne katı- lan Burhan. orada tamştığı En- ver İsmailof ile dostluk kurmuş. Bu sıcak dostluğu bır süre son- ra bırlikteliğe dönüştüren bu ikili. Avrupa'nın büyük caz merkezlennde cazı etnık bır bi- çimde yorumlayarak, cazsever- İerin beğenisinı kazandılar Bıl- diğımiz klasik afro-cazı ve Amerikan cazına kök söktüren yorumlanyla beğeni toplayan ıkılinin Münster Caz Festivali'nde sunduklan et- nik caz türünden oluşan müzık şölenı. şu sıralar caz dünyasında çok popüler oldu- ğundan çılgınca alkış topladılar. Türkiye'de bir caz dinletisı sunmak Kınm folklorunu usta bır sentezle yo- rumlayan gitanst Enver İsmailof un ilgınç sayılan ya$am öyküsünden söz edersek... Enver'in Ismaıloğlu olan soy ismi, eski Sovyetler Birliğı dö- neminde soyadı baskısından nasibıni alarak, İsmailof biçi- minde nüfus kağıdına yazılmış. Kınm türkülerini kendısine oz- gü şivesiyle usta bir biçimde yo- rumlayan gitanst İsmailof. Doğu Bloku'ndaki caz dünya- sında büyük üne kavuşmuş. Türkiye'yı ve Türkleri çok se- ven İsmailof un tek dileği. ülke- mizde bır caz dinletisı sunmak. Burhan Öcal gıbı. o da yırmıvı aşkın ulus- lararası caz festivaline katılarak. rekor kırma peşınde Bu yıl 9- 11 temmuz tanhlen arasında gerçekleşen 14 Münster Caz Festivali'nc katılan Burhan Öcal ve Enver İsmailof ıkı- lisı çok ilgi gördüklen ıçın. Munster'de esen caz gecelennın en fa/la konuşulan grubu oldu desek yen var. Avrupa'daki uluslararası caz festivallerine sürekli katılan Burhan Öcal, İsmailofla birlikte büyük ilgi topladı. (Fotoğraflar: HENRYK WALKOWSKİ) Münster Festivali'nin ilk gününe dek Aynı günün akşamı, hep birlikte izlediği- düşen 25 haziran akşamı iki bin kişilik bü- miz festivalin ağır toplanndan Oregon ve vük bır salonda bırdinleti sunan, fesuvalın ağır toplanndan Chick Corea ve dört kişi- lik grubu fazla ilgi görmediği içın salon dol- madı. Münster Caz Şenlikleri'nin ikinci günü saat 15'te 1200 kişilik kongre salo- nunda etno-caz türünden esıntiler sunan Burhan Öcal - Enver İsmailof ikılisı salonu tıka-basa doldurduğu gıbı, ızleyicıler çıl- ınm folklprunu usta bir sentezle yorumlayan gitarist Enver İsmailof ile etno-cazın hırçın yorumcusu perküsyonıst Burhan Öcal, Avrupa'nın büyük caz merkezlerinde büyük beğeni topladı. gınca ritm tutarak, Karadeniz'ın durgun sulannda velken açtılar. İsmailof un çılgın Kınm ntmleri örmesi karşısında hırçınla- şan şeytan Burhan'ın. darbukalan yer gibi i l kd i ğ p g dört kişilik grubu da beklenen ilgiyı göre- medi. 1200 kişilik salonu bile doldurama- yan ünlü caz grubu ıçın izleyıciler. eski egzotık havasını yitırdıği kanısında birleşı- yorlar. Münster Festivali'nde edindiğımiz ızle- nimiere göre. caz izleyicileri artık etnık ağırlıklı gruplann sunduğu dmletılere daha fazla ilgi gösteriyor. Burhan Öcal ve Enver İsmailof un bir- likte doldurduklan "Karade- niz" isimli CD. festivalin ilgi odağı oluverdi. Doğunun gizemli büyücü tannlanrun hrik aşk öyküsünu anımsatan renkler senfonısı arasında, oradan buraya uçu- şan Münster kenti, egzotık ha- vasına büründü festival boyun- ca. Caz dünyasının seçkin isım- lerinın yer aldığı 14. Uluslara- rası Münster Caz Festivali'nin düzenleme- sinı Hartmut Schmitz ile Fritz Schmücker ıkilisi gerçekleştırdı. Dostluk ve banş ha- vası içinde geçen Münster Festivali'ne, bu l b k l i d l i i dçılgınca ritmler savurması karşısında iz- yıl beklenilen sayıda ızleyıcinin katılmadığı leyıcılenn nefesı kesildı. Münster Festiva- belırtıhrken. Schmitz. "Festıvalde bu denli li'nde çılgınca şov sergileyen ikılı. üçüncü ilgi gören Burhan Öcal-Enver İsmailof ikili- kez sahneye alkış yağmuru arasında çağnl- sini, gelecek yülarda da aramızda görmek dı. istiyonız" dıyordu. Kınm türkülerini özgün biçimde yorumlayan Enver İsmailof. Erzurum'da kültürel etkinükler ERZURUM (AA) - Erzurum Belediyesı Kültür Şubesi"nin, üçdalda kültür etkinliklerini yoğunlaştırdığı bildinldi. Kültür şubesi sorumlusu EnverGümüşyaptığı acıklamada. ilk etapta erkek bar ekibi ile başlayan faaliyetlere. daha sonra kadın bar ekibi. Türk halk müziği korosu ve şehir tiyatrosu bölümlennin de katıldığmı söyledi. Gümüş, Erzurum erkek barlan kategorisinde 130 kayıth elemandan 95'ınin. küçükler kategorisinde ise 145kayıtlıelemandan I IO'ununçalışmalarakatıIdığını kaydetti. Kadın barekıbinde ıse 25 bayanın folklör çalışması yaptığmı anlatan Gümüş. şunlan söyledi: '"Erzurum'un yıllardan beri özlemını duyduğu. ıhmale uğramış folklorumuzun güzıde kollanndan birisi olan Türk halk müziği korosu icin gereken kostüm. nota ve teknik malzemeleri temin ettık. Koromuzda 51 erkek ve 14 bayan olmak üzere. toplam 65 elamanımız çalışmalanna devam edıyor. Hem yöremızin hem de diğer yörelerin ezgi ve türkülerini tıtizhkle ele alarak, repertuvarçalışmalannı sürdürmekteyız. Amaamız. profesyonel çaba ile yerel kültürel değerlenmizi korumak vesonraki nesillereaktarmak." Polygram, M.otown'u satın aldı. Kültür Servisi - Polygram müzık şırketı dünyanın önde gelen zencı müziği plak şırketı olan Motown'u 3 ağustosta satın aldı. 301 milyon lıraya gerçekleştırilen satış işleminden sonra Polygram, dünyanın en büyük müzik şırketı olma özelliğını kazandı. Toplam pazardaki payını yüzde 19'a çıkartan Poly gram, böv lece Time VVarner ve ThornEMI'ninönüne geçmiş oldu. 1 Ocak 1992"de yapılan anlaşma gereği Polygram. Motovvn'un disklennın dağıtım va pazarlamasını üstlenmişti. Ancak asıl satışın gerçekleşmesi geçtiğimiz günlerde gerçekleşebıldi. Motovvn müzik şırketi. tarihi boyunca Amenka'da siyahi müziğın önde gelen isımleny le calışarak. bu alanda önde gelen şirketlerden bin olmuştu Şırketin bugün 30 sanatçıyla kontratı devam ediyor. Ancak daha da önemlisı 60'h yılîara aıt caz klasiklerini de kapsayan 30 bin albüm her an yenıden pıyasay a sürülebılecek konumda. Tiyatro sanatçılarından Sıvas protestosu Külrür Ser>-fei-162 tiyatro sanatçısı, Sıvas olaylannı protestoetmek amacıyla bır bıldin yayımladı. Bıldındeşu görüşlere yer verildi: "Biz tıyatro sanatçılan. "bu unutkanlar ülkesinde". v aşadığımız büyük acı unutulmasın. bir daha yaşanmasın ısti> oruz. Özgürlüğumüzü. sev incimizi elimizden almak isteyenler, değışik dönemlerde, başka başka maskeler takıp ve ille de kılıçlanyla canımıza kast ettiler. kast edıyorlar Üstelik korkulu rüyalan. geleceğin kurucusu. yaratıcı insanlara saldınyorlar. Yeni ve daha derinsuskunluklaryaratmak için.. Bilı\oruz özgürlük vaadinde bulunanlann sloganlan, yaşamlan elinden almmışlann çığlıklan kadar hakiki olamaz. Bu suskunlar ülkesınde bir daha suskun kalmamak, zorla susturulmamak umuduyla sesimızı yükseltiyoruz. Veimzalanmızı sesını yükseltenlerin yanında atıyoruz. Dudaklanmızdan Hamlet'in birrepliği dökülüyor: Madem insan bırakıp gıdeceği şeyin sahıbı olmamış. erken bırakmış ne çıkar." Beyoğlu'dapiyano konseri Kültür Servisi - Beyoğlu'nda sokak konserleri başlıyor. Beyoğlu Beledıyesi'nce düzenlenen kültür ve sanat etkınliklen kapsamında yer sokak konserlenrun ilki 19 ağustos perşembe günü piyanıst Gülseren Sadak tarafından verilecek. KonsenndeChopin'denyapıtlar seslendırecek olan Gülseren Sadak, dünyanın bırçok ülkesinde konserler vermış ve ödüller kazanmış. Saat 18.00'de Beyoğlu Belediyesı Sanat Galerısf nin önünde gerçekleşecek konsenn geliri. Örnektepe'de yapılacak olan Sağlık Sosyal ve Spor Kompleksi'nın ınşaatında kullanılacak.